Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHUHÎYET 14 Haziran 1974 ski îçişleri Bakanlanndan biri, «Nefes aiışlannı bile dınlıyoruz» dsmışti. Bu tümcenin başında, söyienmeınış bir «r>nlann» sözcüğü var elbet... Fakat ILmdir «onlftı?» Eskı bır marş, «kimdır oıuar Kıinaır onlar, harelcet ordusu, hareket orausu» aiye iövlenırdi; burada ise «onlar» her nalae solcular olmah. solcu olnıayanlar, demek ist.yor b&kan, rahatça nefes alabihrler. Ancak <nefes alış »n bile dinleyecek durumda olduğunu hiç çekınmeden açıklayan bir bakanın içınde bulunduğu hükümetten, gerçekte bütün yurt»aşlünn tedırgın olmaları gerekir. «Efendım, gızlir.ı ilmayanın, korkusurtaolmaz» diyemezsiniz, h.'Ç birîmiz ayncasız harkesle konuşmak zorıuıda' değüizdir. Evime konuk olarak gelroesmd&n noşıanmayacağım bir kimsenin, duvarıma gizli kulağını ıliştirmesini hiç de doğal karşııayamam. Sonra da gizliden dinlediğimiz kuşkum kadar erinç (huzun kaçıncı bir durum oUbi.ır mi? Bunun doğallaşîığmı, giderek yasallaşr.ğım düşünmek ise tüyler ürperticidir. E BAŞIMIZI DÎNLEMEK Melih Cevdet ANDAY niyor: «Kişinin özel ve %ile yasanr.na. konutuna ve haberleşmesine saygı, însan Hakları Evrensel Bildirisinde, bildirinin ilânındar. yaıdiışık olarak yirmi yıl sonra Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş olan medeni ve siyası naklar anlaşmasında, Avrupa İnsan Hakları S>özieşmesinde ve Batı Avrupa dışında dünyanın rtek» bölgelerindeki bölgesel insan hakları sözleşmelerind» hemen hemen birbirine benzer terunlerle yer almıştır.» dahaleler geldiğinde, kendinizi, ekmeginİTİ hiçe sa yarak bu müdahalelere «hayır> dıyeceksmiz, sizler Anayasanın o hükmünün bekçilerism'z. Herhangi bir mektup hiç bir yerine el sürmeden, lekelerone den, bozulmadan gideceği yeri bulmalidır. Bu sizin haysiyetinize teslım edilmıstir.» «Nefes alışlann dinlendiğini» söyliyen Bakandan,» «haberle«;me özgürlüğünün komnmasını iîteyen» Bakana geçi;, elbette bir ilerlemedir ve her ne kadar bir devlet adamınm ancak sayın Güley gibi konuşması gerektiği doğalsa da, doğal olmayan örneklerden şaşkma dönmüş olanlar için bu anlatım ferahlık verici ve övülmeye değer niteliktedir; eğer giıli dinlemeyi çağımızın vaz geçilemez bir ileriliği sayanlaıı bir yana bırakırsak... Olur ya, bizim gibi düşünenleri çağdışı kalmış, geri kafalı bulanlar çıkabilir; ayrıca insanların özel yaşamlarınm aynntılarını gözetlemekte büyük bir tat bulanlar da vardır. Biz şimdilık bunları düsünmeye rek PIT memurlarına düşen Anayasa bekçiüği gö revine dönelim. Burada bu kez başka bir yandan şaşkınlığa dü} me durumu içine giriyor gibiyiz: Bir bakan, memurlarına dikkatli olmalannı öğütlüycr... Kime karşı? Bilmediği bir Anayasa «ıçlusuna karoı mı? Yarın o PTT memurlanndan biri Bakanın karjısma çıksa da, «Bana müdahale edildi, haysiyetirae emanet edilmis mektuplara el konulmax istendi, ne y * payım?» diye sorsa, Bakan ona, •Kenrl:ni de, ekmeğini de hiçe tay» mı diyecek? Yoksa ortaya cmını da koymasmı isteyecek mi ondan? «KendU ni, ekmeğini hiçe saymak. demek, «İster. atılmayı göre almak> demek olduğuna göre,, Bakanın buyru ğu ile müdahaleye karşı gelen o memuru isinden atacak güç, hangi güçtür? Ve elbet şu soru da geli yor akla; Böyle bir duruma düşürü'nıüş haysiyetii bir memuru korumak Bakana düsmez mi?. »1 312'lik izim meshur Ceza Kanunumuzun 312. macrdesi ilginçtır. Bu maddeye göre kanunun cürüm saydığı bir fiili açıkça Övmek, ya da iyi gördüSönü söylemek suç sayıhr. Bu suçu yayım yoluyla işleyen aitı aydan iki yıla kadar hapsedilir. Kanunun suç saydığı sey çoktur Kadır» kaçırmaktan adam bıçaklamaya, cınayetten devlet sırrını açıklamaya kadar bir sürü suç vardır; ama 312. madde bu tür suçlar için islemez, ışletilmez. Tanrının günü nice gazetede çoluk çocuğu suça itecek yayım yapılır; cinayeti, tabancayı, bıçagı, zorbalığı övücü roman. hikâve. fotoroman ve röportailar pek boldur. Ama vetkililer bunlarla ilgilenmezler. TCK 312. madde başka biçimrfe işletilir. Şöyle ki: TCK 142. maddeye göre komünizm propagandasl yapmak suç sayılmaktadir. 312. madde 142. maddenin desteği gibi çalıştırılır. Diyelim bir yazar Romanya veya Çin'e, ya da Sovyetler'e gitti. geldi. gördüklerini kaleme aldı: Aman neler görddm! Kalkınraa yolunda çok ilerlemişler... diye yazdı mı, gelsin 312. madde .. Yeryüzündeı çeşitli dergi. eazete ve kitaplarda ıstatistikler yayımlanır. Demirçelik, çımento, ener.ıi üretimi, okul, doktor, hastane vb. konularda bu istatistıklerle devletleri kıyaslamak olanağı vardır. Ama bu istatistiklere dayanarak Sovyetlerın, ya da Bulgaristan'ın kalkınma yolundaki durumunu saptamak isterseniz, 312. maö*deden kurtulmak zordur. Bunun içindir ki çogu zaman ülkelerin kalkınma yelundaki durumlarını saptarken bir sosvali«t bir de kapitalist ülke ele ahnarak gerçek düe setirilir. Sözgelisi bir yazar kalemi eline alıp. «Bolgaristan sanavilesme yolunda ülkemizi çok ceride bıraktı» diye vazarsa suç olur: ama «Bnlgaristan ve Ynnanistan bizi sanavilesme yolunda geride biraktılar* diye vazdı mı 312'den paçayı kurtarır. Fikir özgürlügü denen şey ülkemizde bunca gülünçtür. 19601ar döneminde bu yüzden çok yazann canı yandı. îlkel bir sansür anlayışı çeşitli biçimlerde yazann çizerin elini kolunu baglamak için oluşturulmus, basın • yayına egemenliğini kurmuş. vetkililer de bu volda sartlanmıslar: ama olan Türkiye've oluvor. Çünkü Türkiye bu yollarla dünyanın çeli«melerinrlen sovutlanıyor. Bundan on yıl önce bir avuç avdın. ülkemizdeki petrol sorunu üstüne eğilmişlerdi: ülusal petrol politikamıza sahip çıkalım diyorlardı. Kendimize yetecek petrolü Anadolu'dan sağlayabiliriz, kendimiz arıtabiliriz. ve dağıtabiliriz. Bu insanlan dağıttılar. ezdiler. susturdular. Ama aradan 10 yıl gectitteçmedi. haklı olduklan ortaya çıktı. Bugün kökü dısarda bir petrol düıeni'miz var. Son fiyat artışlanyla bütçemize 10 milyar liralık yük binecektir. Sömüru denen şeyin boyunuzu kulağı vok! Sömürü budur işte! Böyle yürür. ve bir ülke böyle sbmürülür. Bir süreden ben ülkemizde eene bir propaganda hızlandı. Orta Asya Türklerine komando birlikleriyle yardıma koşmak istiyonız. Fasist komandolar her zaman vurt basacak değiller va! mrzraeı ele alıp kalpajh basa eeçirip Orta Asya'ya vönelecekler. ezilen sovdaşlanmızı kurtaracaklar... Güzel bi. ülkü!... Ne var ki Orta Asra'daM toplumlann bugün durumu nedir? 312'nci madde dışında olsak, birisi gider özbekistan'dan SibirvaVa d«>k sanavileşme eylemlerini vazar; ya da Batı basınmdfn çevirir. Biz Orta Asva'daki toplumlan kurtarmaya özer/.rken onlar da bize dönüp: Size elektronik. petrol. atom. petroMmya, enerji, barai yapımı konulannda yardım edebiliriz, uzman yollayabiliriz. Kimya ve fizik alanında bilimsel araştuma çabalannıza yol gösternbiliriî.. diye can sıkıcı bir (jirişimde bulunurlarsa ne olacak? On yıl önce ulusal petrol politikası isteyenlere 142lik diye bakılıyordu: bugün Orta Asya gerçeği 3121iktir. Bunun için yazımı bitirirken işaretliveyim: Orta Asya kalkınıyor ama Batı Avrupa da kalkınıyor; hem Fransa'nın hem Kazakistan'ın gerçeğidir bu. <' ' % > "*(' *' Başlangıçta Söz Vardı Bizde bir konunun biraz olsun derinine inmeye kalktınız mı, sizi yadırgarlar, belki de aptal yerine koyarlar, soyut ve kuramsal konuştuğ'unuzu söylerler, bızim toplumca daha övle ince bir duruma gelmediğimızı one surerler, dahası sizl gerçekçi olmamakla suçlarlar. «Canım poüs her yerde bir şeyler yapar. Ne demektir bu? «Uzun etme. gevezelikten baka bir şey değil senin söylediklerin» demektir. Geveze sözcüğünün kökür.ü bilmivorum. ama kutsal kitaplar «Başlangıçta söz vardı» diye başlarlar. Sözün ?ücü küçümsenmemelidir. Sayın Enis Coşkun'un «on günlerde yaylrnlanan «Gizli Dinieme. adlı ilginç kitabında, bu korku verici konunun ayrıntılı belgeleri gözler önüne seriliyor, dünyadan ve Türkiye'den. Çok yerinde bir çabanm ürünü ve zamanında derlenmi? bir yapıt. Ama kitabı okuduktan sonra içimde bir kuruntu uyandı! Anayasayı lüks, nefes alışları dinlemevı olaSan. tutukluva iskeneeyi doğru bulan anlayış (gerçi bunun anlayış dedijjimiz seyle bir ilgİ5İ yok ya. ney??), gizli dinlemenin bütün dünyaya yaygın oldııgunu ögrenmekle. bİ7deki gizli dinlemeye bir gerekçe bulmuş olmamn ?evincine kapılmasm! tste Amerika'daki gizli dinleme örgCtünün büyük gücu. iste Watersate, i«te Amerikan Ulusal Güvenlik örgütünün (NSA) ülkeler düzeyindeki dinleme«i! Bu *on örgüt «uluslann riüşündüklerinin de bilinmesini» istemektedir. Dünyanın vardığı bu aşamaya karşın, aile ve konut yaşamına saygı hakkından sör ettiğim için benimle alav edilse ne derim? Eski bir Cumhurbaşkanımiz da bir «Küçük Amerika» olacağımızdan söz etmişti. Biz Amerika olmayt iste hep bu yönde görüyoruz, onlarda Watergate mi, bizde de Başbakan Ecevit'in telefonunun dinlenme«i! Başımızı dinlemek ne güçleşti! B George Orıvell'in ünlü 1984 adjı rumaru gelecekte gizlilik diye bir şey kaımsva^ağını, bütün konuşulanların ve yapılaıılarır. dinlenip gözetleneceğini. sürekli olaıak ızleneceginı. ruhlarda bir karabasan yaratarak anlatır. Gerçı dıiş lemeye dayanan bir anlatımdıı bu, ama cağımızın hızlı gelişimi ama ne gelişun: sanatçının düş gücünü geride bırakacak denli guçlenmiştir. Nitekim Avrupalı Adalet Bakanlarının 1970 yılmdaki altıncı konferanainda slınan kararlardan biri şöyle diyor: «Bihmsel ve teknolojik gelişmenin sonucu olan dyle yeru cihazlar yapılmıştır ki, bunların kull&nnmasj, özel yaşama saygı hakkını, şimdiye değm rastlanmayan bir derecede tehdit etmektedir. Bu yeni durumu karşılamak ve ister devletterj, ister kişilerden gelsin, özel yaşama sızmaları önlemek üzere, medeni hukuk ve ceza hukuku alanında yer.i yasalar gereklidir. Bu soron bütün Avrupa devletlerinde kendini gösterdigi ıçin uluslararası bır işbirliğine gıdilmelidir.» Kim gidecek? Bakalım o devletlerin bhsında bulunan yöneticıler bunu isteycekler mi? 1970 yılında, Brüksel'de, Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi konusunda yapnan bilimsel bir töplantıda ortaya çıkanlan raporda da şöyle de Nefes Al! Veeer.. Bu anlasmalara bizim de katılmış olmamıza karşın, işte o eski îçişleri Bakanı «Nefes ahş'arını bile dinliyoruz» diyebilmiştir. Yoksa gizli dinlemeye karsı gelmek, onu insanlık dışı bir eylem ssymak da «lüks> olmasın? Evet, bunu da düşündürecek bir başka olay, gizli dinleme konusunda deRil, tutukluy» iskence edilmesi konusunda, eski bir Ba?bakanın «Dünyanın her yerinde polis bir şeyler yapar» demesidir. Bu tatsız anıları burada yinelememin nedeni, Ulaştırma Bakanı Sayın Güley'in. PTT hizmetlerinin daha verimli bir biçimde yürütülmesi arnacı ile düzenlenen PTT Başmüdürler toplantısmda, Anayasa ile güvence altına alınmış haberleşme öz gürlüğünü kısıtlayıcı giriîimlere karsı iöylediği şu sözlerdir: «Her FTTcinin Anayasa'nın emrettiği h» berleşme özgürlüğünün korunması ile ilgili görevleri vardır. Haberlesme özgürlüğünü kısıtlayıcı mü HALKÇA SEVİLMEK OKTAY AKBAL Evet Havır AVRUPA KONSEYİ VE İSKAN FONU Â alkm sevgillsi olmak!... Ün kazanmak, adı duyulmafc, saygı uyandırmak değildir bu. Hepsi vardır, hepsinden baska bir şey daha gereklidir: güven. Halk güven duymalıdır, o sevdigi, saydığı, tanıdıgı ünlü kişiye. Bu adam gtivenimize yakısıyor, uyuyor demeleri gerekir onu tanıyanların, sevenlerin... Geçen pazar Spor ve Sergi Sarayında bir gfiçbirUğt gösterlsi oldıı. Köylü, işçi, sendikacı, sanatçı, yazar, hukukçu, öğrenci temsilcileri demokrasi ve özgürlük savaşının erleri olarak konustular. özgürlügün gereği gibi bulunmadığı, ortak bır kanıydı. Türkiye'nin tam bağımsız bir tilke olması da öylesine ortak bir özlem... Salonu dolduran on binden cok insan çogu yırmi yaslannda paylaştı konuşmacıların isteklerini, dileklerini. Bir sosyalist partinin kurulmasıydı ağır basan görüş. Emekçinin, yani işçinin, köylüntin tüm haklarmı geregi gibi savunacak bir örgüt... Binlerce insanın da bu görüşü alkışlaması böyle bir istegin yaygın oldugunu belirtir herhalde... H Konumuz bu değil. Böyle bir partinin kurulması için koçullar elverişli midir, zamanı mıdır? Uzun uzun tartışılacak bir sorundur bu. Bence ortanm solundaki CHP'nin önümüzdeki ilk seçimde tüm ilerici güçlerle desteklenmesini, tek basına iktidar olmasını saglamak gerekir, herşeyden önce. özgürlük yok diye on bin< kişiye seslenen kişiler bir de CHP'nin iktidara •baş ortak olarak geçmeden öncefcl yılları bir düşünseler! Ecevit iktidannm hiç degilse özgürlük yok ya da az, yetersizr diyebilmek özgürlügünü getirdiğini, bununsa az şey olmadığını! Üstelik de yine aynı güçler, 12 Mart muhtırasmı kısa zamanda yozlaştıran, tanınmaz hale getiren, nerdeyse 27 Mayıs'ın öcünü slmak isteyen, 27 Mayıscılan türlü acılara, işkencelere iten o bilinen bilinmeyen püçler tetikte, tertipte, türlü oyunlar ardmdayken... Böyle olduğu hepimizce. özellikle GUçbirliği açık oturumunda konusanlarca bilinirken... Bir Sosyalist parti, bir Emekçi, ya da îşçi Partisi ergeç kunılacaktır. Bunun tersi düşünülemez. (Bu zaten demokrasinin de gereğidir.) Geçmişteki deneylerden ders ahnarak... Toplumcuyuz deyip de en bireyci, hatta. en bencil eylemlere, işlere, davranışlara girişmckten çekinmeyen, toplumculuk yalnız benim söylediğim, yazdığım, buyurduğum şeydir, başka türlü olamaz diyenleri bir yana ittikten, itebildikten sonra... Gerçek şu. bir emekçi partinin geregini önce emekçiler duymalıdır. Bir iki yüz emekten yana aydının girişimiyle değil, işçinin ortaya atılmasiyle... Evet sosyalist efilimde bir parti eninde sonunda kurulacaktır, ama şimdi degil, üçbeş atak kişinin, «Ben bir an önce böyle bir partinin kurulmasında rol oynayayım da lider olayım!» diyen bencil davranışlariyle değil... Size anlatmak istediğim bunlar değildi. Ben halkın gerçek sevgilisi bir kişiden. bir sanatçıdan söz açacakUm, Yılmaz Güney'den. On bin kişinin bulundugu bu salon Yılmaz Güney için dalgalar halinde kabardı taştı. Büyük coşkulara, gösterilere tanık olduk orda. Gözyaşartıcı bir görünüştü. Aylarca tutuklu kalmış bir sanatçı; halka, halkına, halkınm sorunlanna insancıl bir yaklaşımla eğilrniş güçlü bir kişiydi bu sevgilere hedef olan. Beyaz perdenin çirkin kralı yoktu artık. halkın, gençliğin, bilinçlenmiş yığmların gözünde bir çeşit lider durumuna gelrniş bir «sevgili» vardı orda. Her sözli geniş etkiler yaratacak, benimsenecek bir öncü... Güven vermişti çünkii. Ki^iliğiyie, sanatiyle, yapıtiyle. Belirli bir çizgide yürümüştü, hep daha ileriye, daha güzele, daha yararhya doğru... Sınavlardan başariyle çıkmıştı. Yasam oyunlarında yenik düşmemisti. Sanatmın anlamını duymuş, degerini vermiş, hiç bir zaman kötü bir propagandacı olmamıştı. Ününün doruğundaydı Yılmaz Güney. Bir parti kurulsa görülüyordu Güney'in nasıl bir itid güç, bir güven verici etken olacağı. Zordu bu güven, bu sevgi doruğunda durabilmek, sarsılmadan, bozulmadan. Yeni bir sınav daha vardı önünde. Gelecek yıllann kanşıklığı, bilinmezliği ortasında... İşte böyle şeyler düşündüm geçen gün Sergi Sarayuıdaki göz kamaştıran topiantıda. Halkın güvendiği kişiyi nasıl bağrına bastığını gördam, elle tutarcasına. Sevilmek nedir, güven uyandırmak nedir, anladım. Yılmaz Güney için yeni bir aşama baslayacak gibi görünüyor, hera sanatçı, hem de bir toplum b'ncüsü olarak... kondu önleme inşaatlan. işçiye vrupa Konseyi tskân Fonu, EKONOMtK KALKINMAMIZIN HIZLANve halka dönük ve gelısmemış 1956 yılında Avrupa memMASINDA YENÎ BİR KAYNAK NİTELÎĞİ bolgelere ait her türlü sanayi teleketlerinden baglangıçta 8 sısleri. üyenin katılarak kurduğu ve ha KAZANAN İSKÂN FONU'NUN OLANAK Beledi ve mahalli idarelere len de 12 üyesi bulunan bir örLARINI İSABETLE DEĞERLENDÎRMEMÎZ ait her türlü mahalli kalkınma güttür. Hukukl temel bakımınve hizmet tesisleri. dan Avrupa Konseyine çeşitli yrin GEREKMEKTEDİR. Memleketımizın İskân fonu ile lerden baglı olmasına rağmen, Isilişkileri son iki yıldır hayli gelişkân Fonu, alacağı kararlarda va miştır. Obür üye memleketlere faaliyetlerinde bağımsız ve öznazaran îskân Fonundan yarargür bir statüye sahiptir. Bu balanmamızın şimdiye kadar olumCevat Kâni ÜNER kımdan Avrupa Konseyi, İskân suz seviyede kalmasuu telâfi Fonu'nun ilgilendigi konularda edecek geyretler içerisine girilhiyerarsik bir merci değildir. Bu Mâlıye Bakanlıgı Bas Hesap Uzmını mıştir. suretle denebilir ki, İskân Fonu Örgütü politik bir nitelik taşıBu vesile ile, Avrupa Konseyi mamakta ve üye memleketlerin îskân Fonu Yönetim Kurulu, Avsiyasi hüviyet ve davranışları dı çika, Yunanistan, Kıbrıs, Lük lemek karanndadır. Bu cümle rupa'da mevcut yabancı işçıler jında daha ziyade sosyal ve eko semburg, İsviçre, İzlanda, Malta den olarak İskân Fonunun kuru problemir.e yapıcı çözümler genomik problemlerinin halline ön ve Vatikan'dır. luş yıllanndan itibaren destekle tirmek ıçm bir yandan bu işçicelik tanımaktadır. İskân Fonu, öz kaynaklan mah digi ve kredi verdiği projelerin lerin devamlı ve istikrarlı bir sta dut olduğu için finansman kay bir dökümüne göz atmakta fay tüye kavusmalarını temin etmek ve diğer taraftan geleceklerini gö naklarmı genişletmek maksadiyle da vardır: Amaç ve Izmir'deki Memleketin sosyal gelisme zetmek maksadiyle ciddî etüd ve Avrupa ve dünya sermaye piToplantı yasalarından tahvilât ihraç etmek sini sağlayan küçük san'atlan analizlere girişmış bulunmaktadır. Avrupa'da bulunan Türk işsuretiyle istikraz yapar. Temin kapsayan teşebbüsler, tsktn Fonu'nun statüsünde be İskân dışı kalmaya istidat,. çilerinin kaderleri ve güvencelstettiği bu mall imkânlar, hiç kâr lirtilen baslıca amacı «Avrupa lı ve iş sahası azalan bölgelerin riyle yakından ilgili bu tür çalışmemleketlerinin nüfus fazlalığm gâyesi gözetmeksizin finansmanı tarımsePmoderruzasyonu.v», aifr malar hükümetimiz tarafından ! önceden kabul edilmiş üye memdan veya milll hicret ve göçyakından izlenmektedir. leketlerin sunduğu projelere tah yapı tesislennin geliştirilmesi, lerden doğacak problemlerinin, Nüfus fazlalığının doğuraAvrupa Konseyi İsistihdam yaratmak ereği ile finans sis edilir, Değerlendirmeliyiz cağı iş gücü artışım karşılamak man imkanları saglamak. ödünç kân Fonu kurulmus yıllarına o için vasıflı sanatkârlar yetiştirilranla iştirakçi ortaklarına sağBir çok sosyal problemlerimizt para temin etmek veya alınacak mesini temine matuf mesleki ge kendiliğinden içerecek olan ekono ödünç paralara garanti vermek ladığı kredi miktarlarında her liştirme merkezleri tesisi, mık kalkınmamızın hızlanmasın«uretiyle haUine yardrnı etmek sene önemli artışlar olmaktadır. MİLANO'DA 1969'DAN BERt Örnek olarak. İskân Fonu kuruluş Misafirhaneler (centre d'ac da yeni bir kaynak niteliği kazatir.» yılı olan 1956 senesinden 1971 se ceuil), sosyal merkezler, lojman nan İskân Fonu'nun olanaklannı tskân Fonu, bir Avrupa ülke nesi sonuna kadar ortak üyele lar ve teknik seviyede okullar isabetle değerlendirmemiz gerekleri kurulusu olduğu için faaliyet rine verdiği kredi toplamı 70 mil inşaatına ait tesisler. mektedir. Mümessillik, İtbalât, îhracat, Danışma ve Marketing leri yalnız Avrupa memleketleri yon dolar olduğu halde, bu ta Tarımsal developman ve orAvrupa Konseyi îskân Fonu' rihten itibaren her yıl temin edi man kaynaklannın değerlendirilmevzularında Türk U adamlaruun hizmetindedır. ne açıktır. Avrupah ülkelerin nun baslıca önemli iki organı oher hangi birine ait vatandaşlar len kredi toplamı 50 milyon do mesi, turistik imkânlar yaratılma lan İdare Komitesi'nin 52. dönem Cso. Buenos Aires 52, Milano Tel: 2.46.776 Avrupa dışında başka bir mem lara ulasmıştır. sı ve ulaşım şebekelerini geliştir ve Yönetim Kurulunun 83. dölekete göç etmişlerse bu vatanda; mek için yapılacak faaliyetler, nem toplantılan, îskân Fonu geİskân Fonu kredilerinin tahlarm gittikleri memlekette kar(Basın: 323*9 4863) DrenaJ ve sulama şebekele lenekleri uyarınca ve Hükümetişılaştıkları problemlerin halledil sis alanlarında da, kuruluş yıl rinin tesisi. Hidrolik kaynaklann mizin daveti üzerine, 10 haziran lanna oranla dikkate değer gemesine yardım edilebilir. İskân düzenlenmesi, pilot köyler kurul tarihinde îzmir'de başlamıştır ve Fonu imkânlanndan yararlanmak lismeler olmuş ve dar anlamda ması, orman köylerinin yaşama yaruı, yani 15 haziran'da bitecekiçin bu örgüte üye olmak zo milll hicret hareketlerinin do standartlannın arttınlması, tir. Bu fırsattan yararlanarak runluluğu vardır. Üye olabilmek ğurduğu iskân problemlerini kar şılayan sosyal karakteri ağır ba Sel taşkınlıklannı önleyici Avrupa Konseyi Genel Sekreter için de sermayeye i^tirak etmek Özel Temsilcisi ve İskân Fonu lâzımdır. Bugün için hâlen üye san projelerin finansmanına yar tedbirlere ait tesisler, lursal yol kurucusu ve hâlen yürütücüsü Yanm gün çaüşacafc Diştabibleri aranıyor Tel: 21 75 83 İ dım eden bir kredi politikası iz şebekelerinin ıslahı ve geliştirilmemleketler sermayeye iştirak se lenmesi amacı gerilerde kalmış mesi, memleket için hava alanla bulunan eski Fransız Milli Meo viyelerine jöre: Federal Almanlis Başkanı Mr. Pierre Schneiter, ya, Fransa, İtalya, Türkiye, Bel tır. İç ve dış göçleri doğuran nrun kurulması ve inşaası, turis Yönetim Kurulu Başkanı Mr. W. Cumhuriyet 4872 olaylann kaynaklarına inilmiş ve tik altyapı tesislerinin geliştirilinsanların doğup büyüdükleri mesi. toprak kaymalan, deprem Rutschke ve Guvernör Mr. Ch. ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••t. yerlerin nüfus artışı dolayısiyle hallerinde yeniden lojman inşaatı. Henri Bonfils ile birlikte bugün besleyemez ve geçindiremez ha Resmî ve özel sektör'e ait Ankara'da ilgili idarecilerimizle Cirosu iyi olan eczane, le gelmelerinden dolayı bu göç işçi konutlarınm inşaası, gece tanışacaklardır. HACETTEPE ÜNİVERSİTESt seyahat dolayısiyle devredi : lerin meydana geldiği hususunda lecektir. ••»••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••. E görüş birliği hasıl olmuştur. REKTÖRLÜĞÜNDEN Şu halde, bir yandan nüfus Tel: 23 34 18 Üniversitemiz ev ekonomisi yükseK oKulunun aşağıfazlalığını doyuramaz bölgelerin da yazıh bölümlerine karşılarında gisteri'en günlerde Görüşme: 1720 arası artan nüfusu barındıracak yeni yapılacak sınavla asistan almacaktır? imkânlan yaratmak, öbür yanSmava katılmak isteyenıerin ilgiü yüksek onıl seltre• dan her şeye rağmen bölgelerinterliğinden alarak dolduracaklan müracaat forumlanyla Cumhuriyet 4S69 de tutulamayan insanlara göç etaynı yere başvurmaları gerekmektedir? tikleri iç ve dış diyarlarda yeni Duyrulur. imkânlar saglamak ve bu imkânBÖLÜMÜ: XAKİM: ların sağlanmasında milli hüküS ATILI K metlere yardım etmek, Avrupa 1 Beslenme ve Diyetik Böiümü 26 nazinn 1974 2 Çocuk Gelişimi ve Eğitimı 28 haziran 1974 1. 19741975 efitim döneminde yetiştirilmek üzere Hava Acıbadem, Kunıçeşme Bo ; Konseyi iskân Fonu'nun kuruluş amacı olmuştur. 3 Ev tdaresj ve Ails Ekonomisi Astsubay sıruf okullanna öğrenci almacaktır. jacı Mehmet Sok. No. 43'de ; Böiümü 28 naztran 1974 İskân Fonu Örgutünun üyele2. Giriş şartlannı havı broşür ve müracaat belgeleri; 240 M2. Satıhk Bahçe» Ev. : rini iki ana grupta toplamak Hava Birlilc ve müesseselerinden. Askerlik daıre ve şubeKot: Ev îdaresi Aile Ekonomisi Dolümtln» %'uıaoak mümkün olacaktır. Birıncj grup Müracaat: Tel. 49 79 83 lerinden. Lise, Ticaret Lisesi, Kollej, Sanat Enstitüleri ve asistanların son müracaat tarihi 26 na^.ran ls(74tür memleketler gelişmekte ve kalsağlık kolejlerinden temin edilebilir. kınmakta olan ülkeler, öbürleri (Basın: 16719 A İU014 48681 3. îstekli ögTencıler temin edecekleri müracaat belise sanayileşmiş Ülkeler. Cumhurtvet 4870 ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••I gelerini doldurarak asağıda belirtilen adrese gönderecekler Göçleri önliyecek veya elden vereceklerdir. CAHİT ÂYASKAN &co. Diştabiblerine r Hava Astsubay Smıf Okullarma Öğrenci Almacaktır i EARSITAKA SDBEMIZ LIRALIK özel çekilişi ile •8/1974 gününden itibaren Sayın Adana liların hizmetine girmiştir, de ğerli mudilerimizin gösterdifi büyük ilgiye tesekkür ederiz... Şimdiye kadar İskân Fonu imHAVA TEKNtK OKITXAR KOMUTANLIGI KAYDI kânlanndan yararlanan üye mem KABLL KOMİSYON BAŞKANLIĞI. leketler daha ziyade sanayileşGAZİEMtR tZMlR miş ülkeler olması dikkat çekici 4. Okula girişe esas olmak üzere mülâkat ve beden bulunmuştur. Bu garip durumun baslıca sebebı ise. kalkm • egitimi seçmeleri 789 afustos 1974 günleri İZMİRKAYSERÎ ve DİYARBAKIR'da yapılacaktır. makta olan memleketlerin nüfus patlamasma daha çok maruz Kendilerine mülâkata katılmalan bildirilen adaylar kalmalarına rağmen ilgisiı kalbu üç ilden herhangi birindeki komisyona müracaat edemaları olmuştur. Bugün ise dubılirler. rıım tamamen değişmiş ve İskân •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••M Fonu imkânlarından yararlanma hususunda. kalkınmakta olan (Basın: î. 2147 15934/4857) memleketlere öncelik tanmmıştır. Bu öncelik, hem kredilerden daha fazla yararlanmayı ve hem de daha miisait sartlarla yararlanmayı kapsamaktadır. i [ | Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Baskanlğına Akademüniz Temel BiHmler Böiümü Kimya Kürsüsüne bir Asistan almacaktır. İsteklilerin 25 haziran 1974 günü akşamına kadar Akademi Başkanlığına müracaatlan ilftn (Basm: 166734862) Beyoğlu Cihetinde İstanbul Sur Dışı 100 Km. Nonnal Elektrik Kablosu döşeme ve çıkarılman, 10 Km. Yükıek tevettür kablo döşeme ve çıkarılman 15 Km. Yeni Havagazı borasn fersiyatı, 5 Km. Eski Havagazı hornsu çıkanlması, ile ilgili tranşe hafriyatı slt ve ü=t yapı isleri şartnamesi, 1974 yılı Nafia ve Beleriiye rsyiçleri esaslan dahilinde yaptmlacaktır. (Basın: 15987) 4855 Bu açıklamanın ışığı altmda, îskân Fonu'nun imkânlan, dah3 ziyade kalkınmakta olan memleketlerin az gelişmış bölgelerıni kalkmdıracak ve buralarda yaşayan ınsanlaruı goç etmelerıni önleyecek ve ış gücü sahası yaratacak nitelikteki projelere tansis edilmesi, Fon'un baslıca yeni stratejisı olarak kabu! edilmektedir. Bu münasebetle denilebilır ki, tskân Fonu. şimdiye kadar yalnız sosyal yönü ağır öasan projelenn finansmanına yardım etmış olmasına rağmen, oundan böyle vine kapitalıst karakterde olmamak ve mahalli halkın tümünü vararlandıracak nıtelikte olmak şartile ekonomık ve sanayi projelerini de desteit 1S0 Km. Norraal Elektrik Kablosu döşeme ve çıkarılması, 20 Km. Yüksek tevettür kablo döşeme ve çıkarüması i'.e ilgili tranşe hafriyatı ait ve üst yapı işlerı Şartnamesi, 1914 yılı Nafıa ve Belediye rayiçleri esaslan dahilinde yaptırılacaktır İ.E.T.T. GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN İ.EiT.T. GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN 1 Yukanda yazılı tranşe işi mektupla fiyat ve teklif isteme usulü i!e ihaleye çıkarılmış olup. sartnamesınde yazılı belgeleri ve kanunt nisbe!*e!f! teminatı ihtiv» eden teklif mektuplan 1/7'1974 gür\ii »aît 15.00'e kadar Metrohan 4'üneü katta bulur.an L?^a.>!m Mıidürlüğü Elektrik ve Gaz Kısım Şefîiginc verüecektir. 2 Bu lşe ait s».r«nnme!er M«trohan l'inci katta bulunan merkez veznesinden 250, TL. bedeile «atm ahn»bilir. Basın: 16680 4860 1 Yukarıda yazılı Tranşe işi mektupla fiyat ve teklif İsteme usulü İle ıhaleye çıkarılmış olup, Şartnamesinde yazılı belgeleri ve kanun! nisbetteki teminatı ıhtiva eden teklif mektuplan 1/7/1974 günü «sa» 15.00'e kadar Metrohan 4'üncü katta bulunan Levazım MCcfürlüğü Elektrik ve Gaz Kısım Sefliğine verılecektir. 2 Bu i?e ait Sartnameler Metrohan l'inci katta bulunan merkez veznesinden 250, TL. bedelle satın al;nabilır. Basın 16682 4858