18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 11 Haziran 1974 Şiirin taşıdığı hikâye ürkülerimizden biri tbir of çeksem karşıki dağlar yıktlır> diye başlar. Posta günüdür; eUerin mektubu gelmij okunurken onun yüreğine hançer «okulur. Bir başkasında, sevgilisine seslenen kişi, önce dağlara güvenmesini öğütler, sonra eklen «Dağlar cefa götürmez, »neme yaslan yârim.» Ortak katkılarla oluşmuş nice türküde unutulmaz çiir etkileri vardır. Çoğu da içe işleyen birer ezgi gücü taşır. Ama söylenenden daıma biraz daha fazJası dinleyicinin tamamlayıcı düş gücüne bırakılmıştır; zaman taman yerini bulmuş bir ünlemin çağrışımı ile. Örneğin Ruhi Su'dan dinlediğim Bebek türküsü içın hep bir şeyler yazmayı düşünmüjümdür. Bir yörük obasının göçü sırasında yavrusunu yitirmiş ananın ağzından söylenen o dizelerde yalm sözün bütün gücü vardır: «Köpekler dağda uluşur / Eltim çadırda gülüşür / Kuzgunlar bebek üleşir / Nenni benim küçüğüm...» dendikten sonra insamn içinde kuyu gibi derinleşen bir hançer yarasının oooyy çığlığı ço ğalır. I KIZ GELİNİM, SUNA BOYLUM, DOYAMADAN BtZ BtZE, BESMELEYLE YÜZÜN AÇIP OTURMADAN DÎZ DİZE, ALMIŞ KAÇIRMIŞLAR SENÎ ÇÖKERTMİŞLER ISSIZA, NAMUS BELASINA KARDAŞ KIYDIĞIMIZ CAN BÎZtM. AĞAM KURBAN, BEYİM KURBAN, HALLARIMI EYLEDtM, NE BİR EKSÎK, NE BİR FAZLA HEPSİ TAMAM SÖYLEDtM. KIR KALEMİ! KES CEZAMI! YAŞAMAYI NEYLEDÎM? NAMUS BELASINA KARDAŞ VERDÎĞÎMÎZ CAN BÎZÎM. (Nı Edebıyat Sohbetleri Belân) Hikâyenin taşıdığı çiir deseydim belki hemen Sait Faik'i hatır lıyacaktınız. Bir dost uyarısıyla dinlediğim Cem Karaca'nın plâgında söz gücü bakımından çok başanlı bir deyiş yoğunluğu bul duğum için şiirdeki hikâye ögesi nin payını düşünüyorum şimdi. Doğrusu ezgisi hiç etkilemedi; Ka raca'nın yeteneğini de düşünmedim; anlatüan olaya hiç uymayan sraçlarla yapılmış ses eşliği de llgilendirmedi beni. Ama onaltı di zelik şiirin son iki dörtlüğündeki seçkin yoğunluğu görmezlikten ge lemezdim. Mahpus damındaki dar günleri anlatmakla başlayan şiir, ük sekiz dizesinde alışılmışjarı tekrarlamaktadır. Yukanya aldığım dörtlüklerde ise çıplak «özün bütün olanaklarına dikkat edildi ği göze çarpıyor. En bilinen bazı sruz dizilerinin alışkanlığmdan da yararlanan ölçü, on beşli olduğu halde yadırgatmıyor. Ustaca bulunmuş uyaklar etkiyi artbnyor. Ama asıl güzellik, kısaca anlatılmış bir hikâyenin dinleyicide süren çağrışımlarında görünüyor. «Kız gelin», «besmeleyle yüz açmak..» sözlerinin düşündürdüğü değer yargıları, korkunç bir tuza fın acüığma gelip dayanıyor: «Al mış kaçırmışlar seni çökertmişler ıssıza..» Bir aşkın mutluluğuna düşman, insanın bütün haklarım hice sayan, onu en unrutsuz bir yalnızlıkta sonsuz çaresizliğiyle mutsuz eden iki acı kelime: Issıza çökertmek. Bu iki bıçak sözle an latılan olayı bir düşünün. Ve kut sallannı savunmak için kan dökmek zorunda kalan İnsanın pişman lıksız öç alma zorunluğunu. T9 oyunumuzda. yansıtılan çare siz sonlara ıru boyun eğersiniz? örneğin Faruk Nafiz Çamlıbel'in «Canavannndaki Ahmet gibi Zey neb'i kendi elleriyle haklayıp atı IU dağlara sürmek var; Sabahattin Ali'nin «Kuyucaklı Yusuf»u gibi nagantını ateşleyip karanlığa sıkmak var... «Zaten artık kafası herhangi bir şey düşünecek halde değildi. Uzun senelerden beri nefsine karşı yaptığı tahakkümlerin acısı çıkıyor, İçinde boşandjğını hissettiği bir çarfcı artık durduramıyacağını enlıyor du. Bu anda hayatıyla, bütün muhitiyle, bütün dünya ıle hesap kesiyor ve bu hesaplaşma, şimdiye kadar her şeye baş eğdiği nıspette korkunç oluyordu..» Kurbanlar (291). Çaresizliğin «anayetini işleyen Talip Apaydın'uı «YarbüHiç bir insanın düşmemesinl kü>ndeki Remzi'sine acaba ne dilediğim bu durumun yargüayıcı ceza kesilmiştir? Ya Yaman Kosı olmak ister misiniz? Necâti Cu ray'ın «Sığırcıilar»ındaki gibi raalı'nın o unutulmaz «Tannnın ağaca bağlanan Şerefe sevgüisi Kırlannda» hikâyesindekl gibi Zarifenin mutluluk düşmanlarıyargıç, savcı, avukat olup ana nın saldjnsma eli kolu bağlı subabanın şikâyet dilekçesinl mi r.uluşu seyrettirüirse... Sanınm beklersiniz? Yoksa nice roman kutsallarınm savunusunda en ça fından dokunulmaması ve ısygı gösterilmesi gereken iffetb, kısaca cinsel namusudur. Toplumumuzun değer yargılanyla da korunması en gerekli kutsalı. Her kutsal değer gibi savunulması zorunlu, uğnına yaşamın bile verilmesi gerekli, bu yüzden donul mez yollara yönelten, sırasında sahibine belâ getiren çücmazlirla. Issıza çökertilen bir ırz kutsalını nasıl korumalı? Işte bu yüzden dökülecek kahın öntina geçilemez. îşte bu yüzden hallarını söyleyen, eksiksiz fazlasız başına geleni anlatan, yitirdiği değerler yüzünden yaşamayı bile yadsıyan bir suçsuzluk, kınla sı kalemlerin idam kararlan karşısında bile eğilmez. kerlerinin Bubnünden kurtuldulctan sonra Pehlivan Ahmed'i arayan kadını: «... Ahmed'i avluda asılı duran çamasır ipiyie ağaca bağlıyorlardı. Sonra beni içeriye süriiklediler, vallahı ötesini bilmiyorum, kendimı kaybetmişim. îşte o gün bu gündür kocaıru görmedim, nerede olduğunu bilmiyorum. Neden kaçtı? Benden ne diye kaçtı, acaba neden der. siniz?. Kadını dinleyenler birbirlerinin yüzüne baktılar. ödemisU «avallıyı söyle blr tarala çekti: Bunda anlıyamıyacak ne var hemşire, dedi Namusuna dokunmus, erkekliğine yedirememiş. Senden utanmış, Anlıyor musun benden utanmış...» (Utaaç) BtR TÜRK FtLMİNİN RUSYA'DAKt BAŞÂRISI Fatma Girik "en iyi sanatçı,, ödülüyle Taşkent'ten döndü Turhan GÜRKAN n. TAŞKENT Asy« Afrika Ülkeleri Film Festivali'ade «Kızgın Toprak» iilml büyük ilgi görürken, filmin ba? kadın oyuncusu Fatma Girik cte, Sovyet Kadmlar Komitesi tarafından «en iyi kadın oyuncu» secilerek kazandığı ödülle yurda döndü. 20 30 Mayıs 1974 tarihleri arasında düzenlenen «Taşkent Film Festivali»ne Türk Sinematek Derneği'nin sinema ya zarlan erasında yaptığı loruşturma »onunda «Kızgm Toprak» seçilerek yollanmıştı. Osman Şahin'in «Musallim ile Kuşde» öyküsünden sinemaya uygulanan «Kızgm Toprak» fil minir» yönetmenliğini Feyzi Tu Taşkent Film Şeniiği'nde «en İyi oyuncu» ödülünü kazanan Fatm» na, görüntü yönetmenliğini Ka Girik, Tamer Yiğitie «Kızgın Toprak» filminin bir sahnesinde. ya Ereres yapmış, başlıca rolleri Fatma Girik, Tamer Yiğit, Hayati Hamzaoğlu, Talât Gözbak oynamıştı. Bir Kadri Filnı yapımıydı. Türkiye'de gösterildiği ocak ayında eleştirmecilsr tarafından hakkmd1» övücü yazılar yayınlanmıştı. TÖRELERİ TAŞLAMA «KIZGIN TOPRAK» toplumumuzu kemiren bir hastalığın, törelerin taşlamasını yapışı bakımından ilginçti: Bir Anadolu köyünde Şirvan (Tamer Yiğit) ile Sultan (Fatma Girik) çifti, kendilerine yetmeyen avuç içi kadar topraklannı ağa Çello'nun (Hayati Hamzaoğlu) baskısıyla satıp, sal işletmeğe başlarlar. Kendisi de sal işleten ağa, onları bu lşten caydırmağa çalışır, yanında çalışmalarını İster. Fakat razı edemeyince, çevredekl egemenliği bozulmasın diye fallarmı adamlarına parçalatır. Şirvan, öc almak İçin ağanın harmanını, ahırlarını ateşe verir, cezaevine atılır. Çello, kendisine başkaldıranı sindirmek için adamlanna Sultan'ı dağa kaldırtır. Bir çocuk bekleyen Sultan'ın yalvarıp yakarmalan boşa girfer. Gözı dönmüş saldırganlar kadının zorla ırzma geçerler. Törelere göre kirletilen kadının kendini öldürmesi gerekirken, sırf içinde bir can taşıdığı İçin Sultan bitkirv bir halde kocasının donüşünü bekler. Delil yetersizliğinden salıverilen Şirvan, karııının başına gelenleri öğrenince gidip Çello'yu ve adamlannı teker teker öldürür. Sonra gelip kazdığı çukurun önünde son kurşunu kansına boşaltır. Kendisi de aldığı yaralann etkisiyle ölür. • SANATÇININ GÖZYAŞLARI KIRKİKÎ ülkenin filmlerinin katıldığı Taşkent Film Festivalinrfe «Kızgın Toprak» 28 mayıs ta gösterilmiş ve büyük ilgiy'.e karşılanmıştır. Üçbin kişinin alkışlarla izlediği filmin kadın oyuncusu Fatma Girik, Sovyet Kadınlar Birliği tarafından başarısından dolayı «en iyi kadın oyuncu» seçilmiş, kendisine kırmızı deri kaplı bir beratla, özbekistan'dan getirtilen jüri özel ödülü porselen bir çaydanlık. • Konu gücü Karaman'da Türk dili Bayramı ve Yunus Emre'yi anma törenleri başladı KARAMANOĞLTT Mehmet Beyin 13 Mayıs1277'deki ünlü fermanıyla Türk dilinin Anadolu'da devlet dili oluşu nedeniyle Karaman'da düzenlenen Türk dil bayramı ve Yunus Emre'yi anma törenleri başlamıştır. Bir şarkmın çağnşımlanyla edebiyatımızda hatırladığım ilk Ratıf namus kurbanlan bunlar. Ama ben bunlan sıralamak niyetinMUTLUAT de değildim. Çok zaman bir şey anlatmayan, bir oiaylar dizisiyle konusunu açüamayaa hikâyesi z şiirlerden yakınacaktım. Son resia kurbarüardan biri de Meh yıllarda şiirden hikâye öğelerini met Selâhattin'ın «Küçük Dünya» romanındaki SüJeyman'dır. ayıklama yanılgısına düşen sa Kaçınlan eşinin ardından at koş natçılanmızm kendi eserlerinin tururken tütün çukuruna düşüp yaşama gücünü köstekledikleri«Ayşem, kaldın zalimlerin elın ni söyliyecektim. Homeros'la baş de» diye kıvramr durıır: «İlk layan destanlann, tragedya değerlerinin, tiyatro sahnesine yanbahar gelip karlar eriuikten sonra Süleyman'ın ccsedini buldu sıyan dram şürinin, hep hikâlar. Önce atın ölüsünü, sonra o yeden yararlandıklannı hatırlatacaktım. Aklımızda kalan bütün nunkini çıkardılar. Vücut çürürnüş, hafif bir çekmede kolu, ba üstün şiirlerin, aynı zamanda bir hikâye gücünü de birlikte taşıcağı kopuyordu. Onu tanıyanlar saçlarının bembeyaz olduğunu dıklannı tekrarlıyacaktım. Hikâ hayretle farkettiler..» (344). £a yesiz şiirin salt bir deyiş ve imbahattin Ali «Sıcak Su» hikâye ge ustalığı görünümüyle gelgeç sınde, îsmaü'i kurtarmak için bir akırnm ürünleri olarak anıUp geçeceğini, şairlerimizin eserırzına geçilmesine sessizce razı olan Emine'nin kendine kıymayı lerinde hikâye olayına ve konu seçtiğini anlatmıştı. Yakup Kad sağlamlığına yaslanmalan gen Karaosmanoğlu. düşman as rektiğini ileri sürecektim. «Namus Belâsı» gibi yalın anlatılann şiirsel ses kadar yoğunlukla iletilmiş bir hikâye gücünü de getirdiğini, hikâyeyle desteklenen şiirin daha ortak aynalarda büyüyüp yaygınlaşacağını.. söyliyecektim. Sona bırakmış oldum, ama söyledim samrım. TEŞEKKÜR Oğlum ALÎ 'ÜZEL'ia rahatnzlığmı zamamnda teşhis ederek kurtaran ve tedavisini sağlayan Biga Devlet Hastanesi Başhekimi Çocuk Hastalıkları mütehassısı sonsuz teşekkürlerimi sunanm. Mahir ÜZEL Cumhuriyet 4781 MEHMET SOMALI'YA " Anadolu lnsanının gelenekler karşısındakl sorunlarıru «Kızgın Toprakstan bir sahne... ^ yansıtan |MiııımnıiHiiH!iııııııınıııııımi!itmmımni!mıı^ | | | 14. Türk dili bayramında bilim Aslında yanyana gelmemesi ge adamlan, araştırmacılar ve yareken iki sözcük bu. «İnsamn zarlar tarafından Türk dili, külahlâk kurallarına karşı beslediği türü ve folkloru konulan konbağlılık duygusu», neden «dışar feranslar halinde halka gunuladari gelen ve savusturuhmsı güç cak, geceleri İse çeşitli folklor olan pek sıkıntılı *& zararlı hal» şenlikleri ve eglenceler düzeoleolsun? îşte bütün soran bur necektir. da. Gülhane Hattı Hümayununda Aynca Karamanoğlu Mehilk kez Reşit Paşa'nm kalemiyle yazılı hukuka geçen iki yakın kav met Bey ve Yunus Emre konulu ram, çok zaman öğrencilerin so konuşmalar yapılacak, çeşitli serrusuna yol açar. «Emniyeti can» giler açılacaktır. Ankara Devlet nedir diye sormazlar. Ama «mah Konservatuan tatbikat sahnesi fuziyyeti ırz u namus» geçince bu ayrımı merak ederler. O ZÎ geçtiğimiz hafta içinde Karamanman sözlük tanımına sıri gelir: da îstanbul efendisl oyununu ve «Irz: Bir kimsenin başkaları tara bale gösterileri sunmuştu. Namus belâsı = Sevgili varhgımu emekll = = hava albayı, ş MEVLİD | | | CEMİL SABtT ERDURAN'ın Karaman'da Karamanoğlu Mehmet Bey büstU ^ aramızdan a y n u ş ı n ı n 1. se E = nesine rastlayan 1? Haziran = 1 1974 Çarşamba günü öğle i = namazım m ü : * a k i p Şışli Ca = = miinde merhunıun r u h u için ş ğ Hafız Mehmet Dursunoğlu 5 Ş ve a r k a d a ş l a n Hafız Fevzl § = Mısırlı, Hafız Dilâver Ç ö m = = lekçioğlu, Hafız Yusut G e b I = zeli, Hafız Mehmet Elmas 1 = tarafından meviidi çerif ve = = k u r ' a n okunacaktır. = = Arzu edenlerin teşriflerl = = rica olunur. Eş* ve Oğlu = âHttlMHIMIHMUHIIIHIIIIIIIiı lllimmmiımilllliH (Cumhuriyet: 4783) rfül alırken tıpkı bir rüyada gtilk Sovyet kadın astronotu Vabiydim. TV ekranları her an ölentina Teraşkova tarafından nümüzde, kraliçeler gibi ağırverilmiştir. Festivalin kapanı* balosundaki ödül törenlnde ko landım, odamda çiçekler, kapımda arabalar, bir yerden bir nuşan kadın başbakan yardımyere motosikletli polisler çevcısı, yazar Cengiz Aytmatov ve remde öyle gidiyordum. Festifestival komitesi başkanından valin favori filmi bence Nesimi' sonra sahneye çağrılan Fatma nin hayatını anlatan renkli siGirik'in heyecandan «ğladığı nemaskop bir Azerbaycan yapıgörülmüştür. Bunun üzerir.e tıydı. öbür filmlerin pek sarKüba delegesi, sanatçıya mensıcı bir yönünü göremedim. Mos dilini uzatarak gözyaşlannı silkova'da takıldıği için Taşkent'e mesini söylemiştir. Festivale Asya, Afrika ülkelerinden gay geç gelen biıim filmin orada kurxı Meksika, Küba» Şül, Arjan gu masasında sözleri Rusçaya çev rildi. Bazı filmler gösterilirken tin gibi Orta ve Güney Amerlsalon boşalıyordu. Bizim filmka ülkeleri de katılmıştır. de tek kişi bile aynlmadı »a• TTPKI RÜYA GtBl FATMA GİRÎK, Taşkent d8 loncfan ve alkışlarla sonuna dek seyretti. Sovyetlerin en ünlü nüşü şunları löylemiştir: gazetelerl îzvestiya, Pravda ve «Taşkent bir yanşma festlvaözbekistan gazetelerl bizim için 11 değildi. Para, ya da heykel övücü yazılar yayınladılar. Beverilmiyordu. Fakat blzim film nim için de «Nasıl ülkesinde kaöylesine beğenildi ki, jürl özel palı kalmış, dünya sinemasına bir ödül verilmesinl lcararlastırdt. Gerek festival »üresin çıkamamış» diye lözler söyce, filmimiz oynarken, gerek ö lendi.» Günün Mtapları cengiz tuncer Sağlığıyle ilgilenen meraklı okuyuculara, tıp öğrencileri ve doktorlara... »KEGHT SİNEMA YAZILARI ÎLK KEZ TAYIMLANITOR MilM Eğitim Bakanhğınca tavsiye edilen Ansiklopedisi Hastalıklar, belirtileri ve tedavisi. îıp terimleri, tedavi araçları, tıpta modern yöntemler ve çâğımızın sağlık sorunları. 300'den fazla siyahbeyaz, 16 tam sayfa renkli resim, 504 büyük sayfa, birinci hamur ofset, beZ:Cilt ve nefis şömiz içinde 125. TL. v REMZİ KİTABEVİ Nilliuetl Yüzyıllar boyu sırları çözülemiyen önemli ticaret yolunu bu gün yeniden inceleyen sürükleyici kitap mehmed kemal 12 MART ÖFKEÜ GENERALLER PEMBE KITAPLIK Serisinin diğer dört kitabı: 1 2 3 4 POL1 HOLLANDATJLARIN HAZİNESt ÜÇ AFACANIN GARİP KOMŞUSU PORTBAĞAJDAKİ KEDÎ Cağaloğlu ÎSTANBUL yEjŞKENÇi 20 lira BASKAN YAYINLARI A.Ş. DAĞITTM : B A T E Ş yaytnlart sunar ÇAĞOAŞ Jlkkan Suver'in ttirkeesiyte biUüH kitapctlartta SUo fıyato 1O TL ANKARA DaOrtm»:Afi SIPAHİ İSTANBUL İr+ao BILGtC bir sovyet yazarı.türk batılılaşma hareketinı inceliyor sovyet gözüyle SUNAR Konusunun en genl» kapsamh ve lağlam kaynak eseri olan bu kitap sosyalizmin ve »osyal adaletin özünü herkesin anlayabileceği bir dille ve tarih içindeki gelişünl içinde tutucu iktidarlann korkulu rüyan olacak bir berrakhkla acılatmaktadır. ERDAL Ö Z ge yayınları qurii| aşatoviç petrosqan JöNTÜRKLER YARALIS1N Bu roman, direnen adamm destanıdır Xa#M Kemal. Salt baskıyı, salt işkenceyi degıî onuru, insari onurunu anlatıyor Erdal öz. Fakiı Barknrı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle