Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 28 Mayıs Dünyanm en ünlü sinema şenliği sona erdi En iyi erkek oyuncu seçilen Amerikah Jack Nicholson, «SON AYRINTI» fUrainin bir bölümünde.. AtiHâ DORSAY FRANSIZ Riviera'smın güzel kasabası Cannes, 28. kez dünyanm en tamnmış sinema şenliğine sahne oldu. 15 gün boyunca resmi veya yarışma dışı çeşitli gösteri dizüerinden yine 400'ü aşkın. film sunuldu. Bu yılki şenliğin en çok ilgi çeken filmlerini ve olaylarını, yabancı basından özetleyerek topiuca vermeye çalışacağız. • AMERİKAN SİNEMASI: ŞENLJĞİN bu yıl çok ilgi uyandıran sineması, Amerikan sineması oldu. Genellikle seviyesiz geçtiği ileri sürülen şenlikte Amerikan filmleri bclli bir ilgiyi üzerlerinde toplamayı başardılar. 5 fılmle temsil olunuyordu bu sinema.. Eskilerden Robert Mulligan, orta kuşaktan Robert Altman ve Francis Ford Coppola, yenilerden ise Steven Spielberg ve Hal Ashby'nin filmleriyle.. Mulligan'ın •The Nickel Ride» filmi, yavaş yavaş yasadışüığm smınna sürüklenen, aslında dürüst bir kişinin içedönük drammı anlatıyordu.. Mulligan'ın «Bir Yaz Günüydü Summer of 42. ve «tblisin Kurbanları . The Other» filmlerindeki «intimiste» üslubuna benzetilen anlatımı, ve Jason Miller ve Linda Haynes adh genç oyuncuları ilgi gördü.. Robert Altman, geçmiş yıllardaki «MASH» ve «İmages» filmleriyle Cannes'da iyi tanınıyordu. «Bizim Gibi Hırsızlar Thieves Like Us» adh yeni filmi, 1930'lann Amerika'sında hapishanede tanışan ve çıktıktan sonra birlikte «çahşmaya» başlayan 3 kahramanın öyküsünü, mizah yanı güç3ü bir dille anlatıyordu.. «Baba»nın yönetmeni Francis Ford Coppola, «Muhavere Conversation» adlı filminde, zengin bir iş adamının emrine girerek bir çiftin ilişkilerini banda almaya çalışan bir eski polisin öyküsünü anlatıyordu. Film, bir yandan geliştirilen modern izleme ve saptama araçlarının. kişi özgürlüğü için nasıl bir tehlike oluşturduğunu ve kötü amaçlı kişilerin elinde ne tür sonuçlar vereceğini beürliyor, bir yandan da bu yöntemi en yüksek siyasal kademede bile korkusuzca kullanan Amerikan toplumunu acı bir teşhir ve eleştiriye uğratıyordu. Film. Le Monde tarafından «Kafka ve Or\vell, "Watergate çağmda: Esrarlı ve korkutucu» olarak nitelendi ve büyük ilgi gördü... Baş roldeki Gene Hackman'ın oyunu da çok beğenildi.. • Belâ DueU adh ilk filmini geçen mevsim gördüğümüz Steven Spielberg. ikinci yapıtı olan «Sungarland Treni . Sungarland Express«te, polisin ellerinden aldığı çocuklarını geri almak için, tutsak aldıkları genç bir potisle birlikte Texas yollan boyunca amansız bir kaçıp Caıutes 28'den fjeride kalanlar kovalamaya girişen bir hapishane kaçkınıyla karısının öyküsünü veriyordu. <Belâ»daki kamyon araba mücadelesinin yerini, bu kez, yine trajik bir sona doğru gelişen ve 2 kişi ile bir polis ordusu arasmdaki çatışma almıştı. Spielberg, yer yer mizah, yer yer de «Belâdaki gibi soyut ve simgesel ögelerle süslediği anlatımıyla dikkati çekiyor ve eleştirmenlere göre, çağdaş Amerika'ya hatırı sayılır bir toplumsal eleştiri de getirebiliyordu.. Nihayet yine yeni bir isim olan Hal Ashby'nin «Son Aynntı The Last Detail» filmi, bir hırsızhk olaytndan dolayı 8 yıl hapis cezası alan bir genç denizciyi hapishaneye götürürken, son özgürlük günlerini hoşça geçirmesine çalışan iki deniz assubayıuın öyküsünü, taptaze bir hava ve aksamıyan bir tempoyla anlatan, biraz buruk bir güldürüydü. Spielberg'in filminde Goldie Hawn / Ben Johnson ikilisinin, Ashby'nin filminde ise özellikle Jack Nicholsonun oyunları övgü topladı. Amerika kıtasından 2 ülke daha şenliğe resmen katılmışlardı. Meksika, Arturo Ripstein'ın «Saint Officoini sundu. Yönetmen, tarih boyunca inanç uğruna işlenen cinayetlere karsı çıkan bir film yapmıştı. Anlatılan, bir Engizisyon öyküsü ve hiristiyanlığın, daha doğrusu bağnaz katolikliğin Yahudi'lere karşı işlediği cinayetlerdi. Ama film. genel bir içeriğe ulaşmağı ve her türlü hoşgörüsüzlüğe, bağnazlığa karşı çıkan bir mesaja ulaşmayı basarıyordu... Kanada'dan gelen «Bir Zamanlar Doğu'da» filmi, Andre Brassard'ın imzasını taşıyordu. Montreal'in fakir mahallelerinde, günlük sefaletleri içinde yaşayıp giden, ama yaıından umudunu kesmeyen insancıklar, hizmetçiler, har kızları, garsonlar, şarkıcılar arasmda geçiyordu film ve kendine özgü bir felsefe ve pitoresk taşıyordu.. En iyi kad*ın oyuncu seçilen Marie Josee Nat, kocası Michel Drach'm yönettiği «BALONUN KEMANLARI.nda... Fransız sinemasından yanşma dışı gösterilen LİK ÜÇLÜ» büyük ilgi gördü. «CEHENNEM Şenlikte Japonya'yı temsil eden «HÎMİKO» fılminden bir sahne mece gibi örülmüş, simgesel ve fantastik yanı ağır basan bir denemesiydi. FUm, genellikle «anlaşılmaz» bulundu... Seçme komitesi tarafından yarışma dışı bırakılmaları büyük olaylar yaratan diğer bazı Fransız fihnleri ise daha çok ilgi gördü. Bunlardan Robert Brenson'un «Gölün Lancelot'su Lancelot du Lac» filmi, yönetmenin kendine özgü sanatının tüm inceliklerini, tüm Bresson tematiğini içeren çok önemli bir füm olarak nitelendi.. Jacques Rivette'in «CeUne ve Julie'nin Vapur Yolculuğu» filmi, bu öncü Fransız yönetmeni hesabına büyük bir başarı ve sinemayı yenileyen bir film olarak Svüldü. Jacques Tati'nin son filmi «Geçit Parade» sirk yaşamma dairdi ve Taü'nin hayranları bile filmi «fazla düş ve basit» buldular. Claude Lelouch'un insanı 20. yüzyıldaki serüvenini anlatan ve futuriste bir tutumla geleceğe doğru uzanan «Bütün Bir Yaşam.. Toute Une Vie» filmi, «hırsı yeteneğini asan bir yönetmenin eseri» olarak nitelendi. Bir genç yönetmenin, Francis Girod'nun «Cehennemlik Üçlü Le Tıio İnfernal» adh ilk filmi, 1930'lann Marsilya'sında gerçekten olmuş bir olayı, iki genç ve hırsh Alman asıllı kadmı yem olarak kullanarak zengin ve bir ayağı çukurda ihtiyarların mirasına konan bir avukatın kanlı serüvenini anlatıyordu. Firod'nun sağlam anlatımı ve kendinden emin uslubu büyük ilgi gördü ve Chabrolla kıyaslandı.. • AVRUPA ÜLKELERİ: FRANSA. ŞENLİĞİN ev sahibi Fransa, şenliğe resmen katılan filmlerden çok, yarışma dışı gösterilen filmlerle ilgi topladı dense yeridir. Fransa'yı temsil eden filmlerden biri Alain Resnais'nin 6 yılhk bir aradan sonra sinemaya dönüşünü haberleyen «Stavisky> idi. 1930'larda Fransa'da büyük olaylar yaratan bir mali ve ekonomik skandalı ve yaratıcısı Stavisky"yi perdeye getiriyordu film.. Resnais ve senaryocusu Jorge Semprun, burjuva toplumunun yalancılığı, para ve iktidarın kirli işbirliği hakkında bir öykü> olarak sunuyorlardı filmlerini.. Resnais'in filmi, niyetlerinin aksine, Stavisky olayını daha öznel bir açıdan ele almak. bütün bir toplumun çürük yapısını yeter ölçüde açığa vuramamakla suçlandı. Filmde Jean Paul Belmondo, Annie Duperey ve Charles Boyer ilginç kompozisyonlar çiziyorlardı.. Michel Crach'ın «Balonun Kemanları Les Violons du Bal» filmi, yönetmeövgü almıştı.. Hugo Santiago'nun Başkaları Les Autres adh kor delâydı; Fransa'da aylardır gösteriliyor ve başarı kazanmış bulunuyordu. Basroldeki Marie Josee Nat'ın oyunu da zaten gereği kadar övgü almıştı.. Hugo Santioga'nun «Başkaları Les Autıes» adh kordelâsı ise, intihar eden oğlunun gerçek kişiliğini öğrenmeye çalışan bir adamın, kendi yaşamının gerçeğine çarpmasını anlatan, bir bil • DİĞER AVRUPA ÜLKELERİ: FRANSA'ya komşu ülkelerden Belçika, bu yıl Marian Handweker adlı kadm yönetmenin ilk filmi olan «Ayı KafesiLa Cage aux Ours»la temsil edildi. Bir burjuva ailesindeki çözülüşü anlatan film ilgi çekici bulundu... İspanya, Carlos Saura'nır «Ku2«nim Anjelik»iyle temsil edildi. 1936'larda, iç savasla kavrulan Ispanva'nm bir köyünde geçiyordu film... 20 yıl önce ayrıldığı köyiine dönen bir adam, gençlik aşkıyla karşılaşır ve geçmişirun htsabını yaparken, toplumdaki kargaşa karşısmda kendisiyle de hesapıasmak gereflnî duyuyordu. Saura, bu iilmle büyük hayr^rujk topıaaı ve İspanyol sinemasının büyükleri arasındaki yerini kesınhkle aldı... İngiliz sineması, Ken Russell'in «Mahler»ini sundu. Ünlü yöneımen, «Yalnız Kalpler Music Lovers»da Çaykovski için yaptığına aenzer biçimde, ünlü besteci Gustave Mahler'in yaşamjuidan kesitlerl yine kendine özgü kontrolsuz coşkunluğu ve bıyografı, tarih, kaynak tanımayan hayalgücü ile perdeye getirmişti. «Mahıer», tüm Russell özeUiklerini ve aşmhğını taşıyan bir filmdı, üa yüzden de, hayranlan da, düşmanlan da çok oldu... ŞenlikteKi diğer İngihz filmi «Belirtiler Symptoms», Joseph Larraz imzasını taşıvordu. Şiddetin irdelemesini yapmak savını taş;yan bu fantastik deneme, genellikle tam bir başansızlık olarak nitelendi. Finalde yarışan besteleri seslendiren sanatçılardan bir grup. (Soldan sağa) Ertan Anapa, Erol Evgin, Esmeray, Muzaffer Ulud"ağ, Ali Kocatepe ve Uğur Işık... HAFÎF Müzik Demeği tarafından düzenlenen I. Toplu İğne Beste Yanşmasımn finali geçtiğimiz pazar günü yapıldı ve jüriyi oluşturan halkın oylanyla, ilk üç dereceyi elde eden besteler belli oldu. Istanbul Teknik Üniversitesi Maçka Maden Fakültesi Salonunda yapılan finalde yarışan sekiz besteden, Erol Tanır'ın bestesi «Unutama Beni», Tuğrul Dağcı'nın bestesi (!) «Al Beni Çal Beni», Selmi Andak'm bestesi «Geli Geliver» ve Ali Kocatepenin bestesi «Hey Gidi Dünya Hey» yüksek puan toplayarak, Toplu İğne ödüllerini kazandılar. 1625 ve 2580 yasları arasındaki jüri üyelerinin oylanyla, finalde en yüksek puanı Erol Tanır'ın bestesi «Unutama Beni» top ladı. Esmeray'ın seslendirdiği bu yapıt toplam 73 oy aldı. Yanşmada ikinciliği, Nilüfer'in seslendirdiği «Al Beni Çal Beni» adını taşıyan beste ile Tuğrul Dağcı (!) elde etti. Toplu İğne üçüncü ödülünü birlikte kazanan «Geli Geliver» ve «Hey Gidi Dünya Hey» isimli bestelerin ortak özeiliği ise hem elemelerde hem de finalde eşit puan almaları oldu. Bu iki yapıt elemelerde 53'er puan elde etmişti. Finalde ise 31 puanla, Erol Evgin'in seslendirdiği «Geli Geliversi Selmi Andak, ken disinin seslendirdiği 31 oy alan bestesiyle de Ali Kocatepe üçüncü sırada yer almayı başardılar. Türkiye Televizyonlarınm pazar günü Telespor programında yaymladığı Toplu İğne Beste Yanşmasında, Funda Anapa ile Erdinç Üstün başanlı bir takdim yaptılar. Kurallara aykırı olmasına rağmen duble seslerin kullamldığı yanşmada, jüri üyelerinin verdikleri oylann sayımı için basın mensuplarınm oluşturduğu masada, 1625 yaşlan arasındaki üyelerin verdikleri oylann sayımı önce hatalı değerlendirilince, yapüan ikinci bir kontrolda kesin sonuçlar belli odu. Bu arada dört oy iptal edildi. Hafif Müzik Derneğince, geçtiğimiz hafta içinde çekilen kur'a sonucu bestelerin sunuluş sırası saptandı ve sanatçılar şu sıraya göre sahnede yer aldılar: • «ÖZLEM» VE UĞUR IŞIK FİNALDE müzikseverler ilk olarak, kendi bestesinde Uğur Işıkı izlediler. Beste seçiminde dikkatli davranmamasına rağmen Işık, gelecek günlerde adından sık sık bahsettirecek bir sese sahip olduğunu ispatladı. Sanatçının bestesi finalde 24 oy aldı. • «BtR BARDAK AŞK» VE RANA AL.\GÖZ FİNAL gününde en düşük puanı elde eden «Bir Bardak Aşk», SelçuS Alagöz'ün bir bestesiydi.. Rana Alagöz'ün duble ses kullanarak söylediği bu yapıt, finalde jüri üyelerinden 9 oy toplayabildi. • «HEY GtDÎ DÜNYA HEY» VE ALİ KOCATEPE KENDİ bestesini seslendiren Ali Kocatepe, elemelerde 53 puan alarak finâl için iyi bir avantaj sağlamıştı. Finalde plak bandım kullanan Ali Kocatepe, jüriden 31 oy aldı ve ilginç bestesiylee üçüncü ödülü Selmi Andak ile paylaştı. • «UMUT» VE. MUZAFFER ULUDAĞ cUMUT> adh bestesiyle Muzaffer Uludağ, eleme günü parçanın girişinde sesiyle opera stiline çok yaklaşmıştı. Finalde bu hatasını tekrarlamadı. Güçlü bestesiyle dikkati çeken L'ludağ'm, «Umut» adh bestesi finalde 16 oy toplamasma rağmen, yarışmaya katılan en iyi bestelerden biriydi. EROL TANIR'ın bestesi «Unutama Beni» hem elemede hem de finalde erv yüksek puanı topladı. Bestenin hafü* bir havada oluşu, son zamanlarda plâk piyasasında özellikle fazla kullanılan ve sevilen «Grek stilinde bir ritm» taşıması, Tanır'ın eşi Esmeray'a en çok puan kazandıran faktörler oldu. Erol Tanır'ın bu bestesi finalde 73 oy aldı. Toplu Iğne'nin ilgirıç bir yönü de Selmi nin üçüncülük ödülünü paylasmasıydl Gidi Dünya Hey> eleme ve firş'.de esit Kocatepe, Selmi Andak ve Ercl Evgin likte görülüyor.. Andak ile Aü Kocatepe'«Gc;i Geliver» iie «Hev ov aldılar. Resimde Ali öciül aldıktan sonra birm «GELt GELtVER» VE EROL EVGÎN MODERN başlangıcın ardından bozlak tarzda serbest bir giriş, Ege Bölgesinin ritm ve Toplu îğne Beste yarışması finalinde favori besteler ödülleri aldı • PAZAR GÜNÜ YAPILAN FİNALDE «UNUTAMA BENİ», «AL BENİ ÇAL BENİ», «GELİ GELİVER» VE «HEY GİDİ DÜNYA HEY» ADLI BESTELER YÜKSEK OY ALARAK İLK ÜÇ DERECEYİ ELDE ETTİLER. I. TOPLU İĞNE BESTE YARIŞMASINDA ORGANİZASYON AÇISINDAN BAZI AKSAKLIKLAR GÖRÜLDÜ, ÇEŞİTLİ İDDİA VE SÖYLENTİLER ORTALIĞA YAYILDI.. • İTALYAN FİLMLERİ: AMERİKA yanında, şenliğin diğer ilgi uyandıran sineması, İtalyan sineması oldu. Sinema âlemi, «Aşk Cınayeti Delitto d'Amore» ile İtalya'yı temsil eden Luıgi Comencini'yi yeniaen keşfettiler Daha 1950'lerde «Ekmek, Aşk ve» serisi ile üne kavuşan yönetmen, bunca yıldır gölgede kaldıktan sonra birden dikkatlerx üstiine topladı. «Aşk Cinayeti», Kuzeyli bir işçı ile Sicilyalı bir işçı kızın. Milâno'da çeşitli güçlüklere çarpan ve trajik biçimde sonuçlanan İlişkilerini anlatıyordu. Comencini, melodrama kaymadan daygulu olmayı, konunun getirdiği tüm toplumsal açılımı vermeyi bilmişti. Oyuncuları Giuliano Gemma ve Stefania Sandrelli idi. Pasolinı, «1001 Gece Masallan» ile ünlü üçlemesini tamamlıyor, ünlü nıasaîlardan yaptığı seçmeyi kendine özgü lirik ve erotiB uslupıa dile getirirken, Ortaçat'm İslâm dünyasına batılı bir sanatçı ve düşünürün hayranlığmı açıkça belirliyordu. Fiün, özellikle bir uslup denemesi olarak dikkati çekti... Şenhkteki bir diğer İtalyan nlmi Federico Fellini'nm «Amarcordsu idi ve âdet olduğu üzeıe yarışma dışı olarak gösterildi. Fellini'nin ilk gençlik anılannı karmaçık biçimde sergilediği film, zaman zaman büyük ve gerçeK sinema katma ulaşıyordu; bazılanna göre de şenliğin tek «başeser»i idi Erol Tanır'ın bestesi cUNUTAMA BENİ» hem elemede, hem de finalde en yüksek puanı aldı. Esmeray'ın seslendirdiği yapıt finalde 73 oy elde ederek birinci oldu. Resimde Erol Tanır ve Esmeray görülüyor • SOSYALİST BLOK: J. RUS sineması, A. Danelia'nın Mark Twain'in «Hucklebery Finn'in Serüvenleri» romanından uyarladığı «Kayıp Çocuk»ıa temsil edildi. Bu uyarlamanın gereksizliği ve filmin belli bir Diçim başansının yanında birşey getirmediği, genel kanı oıdu. Bulgs»r sineması, güçlü bir dramatik komryu dile getiren «Son Sözleri» filmini yollamıştı. Kadm yönetmen Binka Jeliowska'nın ülmı savaş öncesinde, faşist polism tutukladığı partili kadmlar arasmaa gecyor, serbest bırakılmaları içm içlerinden birinin, bir öğretmenın ilkelerini ve davasını yadsıması isteniyordu. Film, ele aıdığı Konunun ciddiyetiyle bağdaşmıyacak bir biçimcilik çabasına sahip olmakla suçlandı... Macaristan, 1971'de «Aşk» filmiyle şenhkte nayranhk uyan dıran Karoly Makk'm «Kedi Oyunlan» fümini göndennişti. /U'ine varmış ve çok ayrı birer yaşam biçimini sürdüren iki mzkaraeşin ve bunlardan birinin daha genç sevgilisinin öyküsünü anlatan film, vaşhhk üzerine getirdiği gözaemler ve acı duyarhğıvla ügı cekti, ancak «Aşk»m kendine özgü içtenliğinden yoksun gözüktü • ASYA'DAN GELENLER: Oktay Yurdatapan namı cîiğer Tuğrul Dağcı'mn bestesi (!) ikinci ödülü alırken cAl Beni Çal Beni» finalde toplam 33 oy elde etti ŞENLİKTE birkaç Asya ülkesi de resmen temsil edildiler. Hindistan'dan gelen «Sıcak Rüzgâr», 1947 bölünmesi sırasında topraklarını bırakmayı reddeden birkaç ailenin dramını işıeyen ve gerçeklerden yola çıkan bir filmdi. M. S. Sathyu'nvm yönetimı, ö»küsünün mesajı düzeyinde bulunmadı... Japonya, Masatıır shinodanın tarihsel dramı «Himiko»yu sundu. İsa'dan 2 yüzyıl önce, üvey kardeşine âşık olan biı genç kızm dramını anlatan tilm, Dazı geleneklerin 2 bin yıldır değişmemiş olduğunu göscerme savmdaydı. Ama fazlasıyla Japon, fazlasıyla kapah bir filmdi, yabancılar için . Erhan EVRENSEL • «UNUTAMA BENt» VE ESMERAY motifinde bir orta bölüm ve horon türünde oynak bir finalle Selmi Andak'm «Geli Geliver» adh bestesi Toplu îğne'de başarı kazandı. Yumuşak sesi, sahne kompozisyonu ve besteye uygun yorumuyla Erol Evgin'in seslendirdiği «Geli Geliver» finalde 31 oy topladı ve Ali Kocatepe ile Selmi Andak birlikte üçüncü oldular. • «YOL VER» VE ERTAN ANAPA YARIŞMAYA katılan en iyi bestelerden biri de Metin Cengiz'in «Yol Ver» isimli yapıtıydı. Ertan Anapa'mn başarıyla seslendirdiği, ancak, final günü plâk bandım kullandığı bu beste finalde 26 oy aldı. Dereceye girememesine rağmen «Yol Ver», zeybek türünde işlenmiş güçlü bir besteydi. • «AL BENt CAL BENİ» VE NtLüFER TUĞRUL DAĞCI takma adıyla yarışmaya giren Oktay Yurdatapan'm kendisine ait olduğunu ileri sürdüğü bestesi finald'e ikincilîği elde ederken, 33 puan toplayan «Al Beni Çal Beni»nin dereceye girmesinde en büyük pay Nilüfer'i» oldu. Üç dört notanın tekrarmdan oluşan beste, finalde plâk bandını kullanan Nilüfer'in üaünden ötürü, bestesine ikincilik ödülünü kazandırdı.. Yarışmanm nisan sonlannda yapüacağının söylenmesi ancak mayısın ikinci yarışma ertelenmesi; Toplu İğne'ye katılacak bestelerin 25 olarak açıklanması, bu rakamın 19'a düşmesi, bazı besteleri seslendirecek olan sanatçıların son ana kadar belli olmaması; yarışmayı Altan Erbulak'ın daha sonra ise Müjdat Gezen'in sunacağının belirtilmesi sonra bu isimlerin değişmesi; elemelerd'en önce iki bölümün ilk dört yapıtının finale kalacağının açıklanmasma rağmen yanşma anında yapılan değişiklik sonucu (!) 19 besteden ilk sekizin finalde yanşacağının saptanması; Jürinin seçimi için Istanbul'un çeşitli semtlerine konulan kutulara bazı yanşmacılann tanıdıklarını müracaat ettirdiğinin söylenti halinde ortalığa yayılması; Şanar Yurdatapan'm Tuğrul Dağcı takma adını kullandığmm iddia edilmesi ve «Al Beni Çal Beni»nin aslında Şanar Yurdatapan'm bestesi olduğunun belirtilmesi, oysa ikincilik ödülünü almak için sahneye çıkan kişinin Şanar Yurdatapan'ın ağabeyi Oktay Yurdatapan olması ve bestenin kendisine ait olduğunu söylemesi Jüriyi oluşturan kişilerin Istanbul halkı arasından seçilmesi ve böylelikle sonucun Istanbul halkınm beğenisini göstermesi, yanşma gününün sonuna kadar bestelerin hiçbir yerde yayınlanmış olmaması kaydına rağmen finalden önce çeşitli bestelerin plâklarının piyasaya sürülmesi ve finalist bestelerden bazılarınm finalden önce Türkiye Radyolarmda yayınlanması; eleme ve finalde duble ses ve plâk bandlarınm kullanılması gibi hususlar Toplu İğne Beste Yanşmasınm ne derece geçerli olduğu açısından düşündürücü olmaktadır. Aynca yanşacak besteleri seslendirecek sanatçılara eşlik edecek bir orkestra teşkilinin Hafif Müzik Derneğince benimsenmeraesi ve yapıtlann playback'lerinin hazırlanmasmı şart koşması da merak konusudur. . ' • SONUÇLAR: SONUÇLAR, aşağı yukan beklendiği ve gazetelerde son gün yapılan tahminlere uygun biçimde ortaya çıktı. Aralaraıda Renâ Clair, Monica Vitti ve İsveçli yönetmen Michel Soutteri'n de bulunduğu jüri, Büyük ödül'ü Coppola'nın «Muhavere»sme verdiği özel Jüri ödülü'nü Pasolini'nin «1001 Gece Masallan» Jün ödüiü'nii Carlos Saura'nm «Kuzenim Anjelik», Senaıyo ödülünü S. Spielberg'in «Sugarland Express» filmi kazandı. Jack Nicholson, «Eon Aynntı» ile en iyi erkek, MarieJosee Nat, «Balunur. Kemanları» ile en iyi kadm oyuncu seçildiler. «Stavisky» tılmındeki roıüyla emektar oyuncu Charles Boyer'e de bir özeı ödü) vşrildı. Uluslararası Sinema Basını (Fiprescı) ödülü de, Robert Bresson'un «Gölün Lancelot'su» ve R. M. Fassbinder'in «Diğer Hepsmin Adı Ali» filmleri arasında paylaştırıldı. Böylece Le Monde'un deyimiyle «gösterişinin altında zayıflığını gizleyemiyor» ve «önemsiz. giderek basbayağı kötü birçok fihni seçmiş bulunan» 28. Cannes şenliği, en az tartışılabilecek sonuçlarla bitmiş oldu. • DİĞER GÖSTERİLER: «YÖNETMENLERİN 15 GÜNÜ», «Eleştirmenlerin Haftası», «Film Pazarı» dizilerine bu yıl, «Fransız SinemasındEn Perspektifler» dizisi de eklenmişti. Eunlarda zaman zanwrı geleccfit. Düyük ustalarıru haberleyen sürprizlere. asıl şenliğe katıUnlaraan daha önemli yapıtlara raslandı. Isviçreli Bertrand Vaı> Effenterre'in «Erica Minor», Şili'U Miguel Littin'in «Vaadedilmış foprak» Kanadalı Jean Pierre Lefebrp'in «Son Nişanlıhklar» PolonyaJ Daniel Kroükiewicz'in «Birinden ötekine», Alman R W Fassbinder"in «Diğer Hepsinin Adı Ali» ve Daniel Schmidt'in «La Paloma», Yugoslav Dusan Makayejev'in «Sweet Movie», vj», tümıen, büyülc ilgi görduler...