19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 29 Mayıs *974 Dünyada Bugün j Kuzey Irlanda Hükümeti gerginliğin artması sonucu istifa etti BELFAST Kuzey trlanda Hükümeti ülkede gerginliğin surekli artması karşısında dün istifa etmiştir. Hükümet ılımlı Pro testanlarla Katoliklerden kurulu idi. Ülkedeki gerginlik özellikle iki haftadır Protestanların sürdürdükleri genel grevden ötürü son derece artmıstır. Diplomatik gözlemcilere göre, hükümetin düşmesinden sonra Londra Hükümeti ülkenin yönetimini doğrudan doğruya üzerine alacaktır. (Associated Press) Nixon: "Kissinger, Golan'da Politikada sorunlar başarılı olacaktır,, Yugoslav deneyi • ÇALIŞMALARA GROMİKO DA KATILDI. KADDAFİ MISIRTDA SUİKAST HAZIRLAMAKLA SUÇLANDI. ger'in Golan'daki Suriye ve îsrail birliklerinin birbırinden uzaklaştınlması konusunda başarılı olacağına inandığı açıklanmıştır. Bu konudaki açıklamasında, Beyaz Saray sözcüsü Ronald Zıegler, Başkamn, Kissinger'in başarı kazanacağına olan inancını ifade etmiş, ancak gazetecilerin sorulannı cevaplandınrken, Kissinger'in hemen arkasmdan Şam'a gelen SSCB Dışişleri Bakanı Andrei Gromiko'nun ziyaretinin amacı konusunda yorumda bulunmaktan kaçınmıştır. Şam'dan gelen haberlere göre ise Andrei Gromiko, Ortadoğu banşı konusunda Henry Kissinger'in bir süredir sürdürmekte olduğu çalışmalara katılmıştı. Diplomatik kaynaklar Gromiko'nun Suriye Devlet Başkanı Hafız Esat'a vereceği öğütlerin, bır anlaşma zemini sağlanmasında çok önemli rol oynayacağım belirtmişlerdir. Henry Kissinger ise, gazetecilerle son olarak yaptığı kısa konuşmada, taraflar arasında bazı görüş aynlıklan bulunduğunıı belirtmiştir. ERGUN BALCI ugoslav Komünist Partisinin (1952'de adı Komünistler Bırliği olmuştu) 10. Kongresi dikkatleri bu yirmi milyonluk ülke uzerınde topladı. Yugoslav deneyi, kuşkusuz çağımızda sosyalizm alanında girişilen ilginç atılunlardan biridir. Deneyin tek kelime ile tanımı için ise, cözyönetim» herhalde en uygun deyira olur. Yugoslav deneyi ya da öz yönetim, en kısa biçimde iktidan ekonomik ve politik yönleri ile aracısız olarak doğrudan doğruya işçiye devretme çabası olarak tanımianabilir. Dünyamızda halen sosyalist rejimle yönetilen ülkelerde iktidar gerçi işçı sınıfındadır, ancak ekonomik ve siyasal kararlar bu sınıfı temsil eden ve onun namına hareket eden devlet tarafından alınır. Yugoslav denemesini diğer sosyalist uygulamalardan ayıran nokta ise, devletin sürekli geri plana itilerek ekonomik ya da siyasal kararların doğrudan doğruya işçiler tarafından alınmasıdır. Böylece sosyalizmin ileri aşamalarındat öngörülen devietin yavaş yavaş varlık nedeninı yitirerek sahneyi terketmesi hedefine yönelmeye çabalayan bir toplum olarak görünüyor Yugoslavya. Sistemin özünü oluşturan öz yönetim ükesi ise, 27 haziran 1950'de «Iktisadî Devlet İşletmelerinde Işçilerin Yönetimi» adlı yasanın Parlamento tarafından kabul edilmesi ile uygulanmaya başlar.. Bvı yasanın kabulü, büyük bir aşamadır Yugoslavya'nın tarihinde. O zamana değin uygulanan sıkı merkeziyetçi yöntem yerinı bundan böyle «Işletmelere özerklik> ilkesine terkedecektir. İşletmeler devlete vergi borcunu ödedikten sonra kalan para ile yapacakları yaürım, üretecekleri mal ve işçiye ödenecek ücreti (kabul edilmiş olan asgari ücret tabanının altına düşmemek şaıtı ile) kendileri kararlaştıracaklardır. Gerçi devletin de genel bır ekonomik planı vardır ama, bu plan işletmelerden cumhurıyetlere oradan da merkeze gelen planların sentezi olarak ortaya çıktığından planlama yukarıdan açağıya değil. aşağıdan yukarıya doğru olmaktadır. Kararlar ise, işletmelerde işçiler trafından iki yıl süre ile seçilmiş tşçi Konseyleri. tarafından alınmaktadır Öz yönetim sadece işletmelere özerklik tanımak anlamına gelmez, ayrıca işçilerin yönetime dolaysız olarak katılmaları ve kârdan pay almalarını da kapsar. Türk Yunan ilişkileri eride bıraktığımız cumartesi gazeteler, Atina'nın Türkıye ile savaşa hazırlandığma dair, Washington mahreçli bır haber yayınladılar. Aynı gun, Atina haberi yalanladı ve Başbakan Ecevit Yunanistan'ın Türk notasına üç aylık bir gecikmeden sonra, Ege Denizi konusunu çozmek için ikıli goriişmelere hazır olduğunu bıldıren bir cevap gönderdığırü açıkladı. Ege Denizinde petrol arama hakkı, son gunlerde Ankara ıle Atina arasında bir soğuk savaş havası yaratmış, ıkı ulkenin ilişkılerine savaş öncesı goriınümü vermişti. Olaylara soğukkanlılık ve mümkun olan tarafsızlıkla bakıldığında görülmektedır kı, bu gerginliğın nedenı Atina cuntasının uzlaşmaz tutumu olmuştur. Menderes Bayar dıplomasisinin NATO jçindeki gafıl davranışı ile Ankara'nın bir zamanlar ulusal çıkarlannı savunmaktaki gevşekliğinden yararlanmak isteyen Atina, Ege Denizini bir Yunan gölü olarak kabul ettiğlnl ileri sürerken, Türkiye'nin böylesine haksız ve akıl dısı bir görüşü kabul edemeyeceğini düşünmeliydi. Atina özdeki yannş tutınnunun yanısıra, Ankara ile görüşmeye oturmamakta da ısrarlı görünmekteydi. Selânik ve Atina mahreçli haberler, Yunan Cuntası içinde bir kesimin Türkiye ile savaşmaya niyetli olduğunu bildırmekteydi. Böyle bir davranışın, Yunanistan'a hiç bir şey kazandırmayacak çügın bir girişim olacağı ıse açık bir gerçekti. Atina Cuntasınm ig politika sorunlannda gösteremediği sağ duyuyu, dostça ilişkilerini hiç bir zaman içtenlikle benimseyemediği Türkiye karşısmda gösterebümesi acaba nasıl açıklanabilir? Bu sorunun cevabını bulabilmek için, herşeyden önce, Atina daki savaş çığlıklannın altında yatan gerçeğe eğilmekte yarar vardır. Bugün Yunanistan'da her türlü ozgurlükleri Yunan halkı için «lüks» sayan faşist bir yönetim işbaşındadır. 1967 darbesini izleyen günlerin, iktidan sağlamlaştırmaya elverişli ekonomık konjonktürü, artık geride kalmıştır. Bu gelişmeler karşısmda, iç istikran saglamak isteyen Gizikis yönetiminin dıkkatleri dış olaylara çekerek, halkı kendi çevresinde toplamak istemesi Atina'daki savaş çığlıklarının ardıri&a yat*n gerççk.tir. Ancak, tarih faşist yönetimlerin, kendi ülkesini işgalle görevli ordulannın dış çatışmalarda güç durumlara düştüğünü göstermektedir. Gene geçmiş göstermiştir ki, faşist yönetimler, dış bozgunlardan sonra ayakta duramamakta, kişileri değiştirerek, rejimleri ayakta tutma yöntemleri, kesin bir zaferle sonuçlanmamış savaşlan izleyen dönemlerde geçerliğini yitirmektedir. Yunanistan, Türkiye'ye karşı ezeli isteklerini gerçekleştirmek için her harekete geçişınde, bozguna uğramıştır. Yunan tarihinde Türklere karşı, tek başına kazamlmış bir savaş yoktur. Tarih zaman zaman kendi akışına ters duşenleri dahi uyaran bir öğretmendir. Atina'nm Ankara'ya karşı girişecegi bir savaşta, her şeyden once Sam Amcasının yalnız iznini değil, desteğini de sağlaması gerekmektedir. Washington'un bir Türk Yunan çatışmasmda Atina'yı dolaylı yoldan desteklemesi dahi, NATO'nun güneydoğu kanadının çökmesıne, yıllar yılı savunmasını kuzey ve doğudan gelecek bir saldınya göre planlamış olan Türkiye'nin, bu kez batıdan gelebilecek tehlikelerin ön plana çıktığını görmesine ve tüm savunma stratejisini buna göre yeniden düzenlemesine yol açar ki, herhalde böyle bir yönelışin yeri de NATO örgütü olmaz. Bizce Atina'yı sağduyunun yoluna iten iç ve dış etkenler bunlardır. Yunan Cuntası Ege sorununu Türkiye ile görüşmeye razı olmuştur. Ancak bu Atina'nm uzlaşmaz tutumundan hemen vazgeçeceği Ege'yi bir Yunan gölü olarak gör meyi bir hamlede bırakabileceği anlamma gelmemektedir. Türkiye haklı davasını savunmak için, hükümeti ve ordusu ile kararlı bir tutum içinde olduğunu başta Yunanlılar olmak üzere tüm dünyaya göstermek zorundadır. Görüşmeler zaman zaman, buna katılmamış olan güçlerin kuvvetlerinden de etkilenmektedir. Ankara'daki gelişmeler her iki gücümüzün de böyle kararlı bir tutum içinde olduklannı göstermektedir. WASHİNGTON Başkan Nixon'ın, Dışişleri Bakanı Kissin Y 6 | | I | Yeni Fransız Hükümetinde Jobert'e yer verilmedi PARİS Pransa'nın yeni Başbakanı Jacques Chirac, dün açıkladığı kabinesinde Dışişleri Bakanlığma, Fransa'nın Batı Almanya Büyükelçisi Jean Sauva Gnargues'i getirmistir. Meslekten yetişme bir diplomat olan 59 yaşındaki Sauva Gnargues, 1970 yılından beri Fransa'yı Bonn'da temsil etmektedir. Chirac'ın Amerika ile zaman zaman takışan Michel Jobert'in yerine Atlantik ittöakma inanmış bir diplomatı Dışişleri Bakanlığının başına getirmesl Washington ile Faris arasındaki iliştilerde yeni bir dönemin başlangıcına işaret sayılmaktadır. Yeni Fransa Hükümetinin başlıca üyeleri şunlardır: Başbakan: Jacques Chirao İçişleri Bakami Michel Foniatowski Adalet Bakam; Jean Lecannet Savunma Bakam j Jacques Soufflet Dışişleri Bakana /ean Saava Gnargues tdari Beform Bakanı: Jean» Jacques Servan • Schreiber Maliye Bakanı: Jean • Pierre Fourcade Çalışma Bakanı! Michel Durafour Sanayi Bakanı: Michel D'Orano Ticaret Bakanı: Vincent Ans•wuer. Kendisine 2,5 milyon liralık sayfiye evi inşa ettiren Sovyet Bakanı gözden diiştü MOSKOVA «Intemational Herald Tnbune» gazetesının Moskova muhabırinin bildirdığıne göre Sovyet Kültür Bakanı Bayan Yekatarine Furtseva, Moskova dışında 170 bın dolarlık (2,5 milyon lira dolaylannda) büyük bir sayfiye evi inşa ettirdiğı için Komünist Partisinin gözünden düsmüştür. Sovyetler Birlığinin en UnlU kadın politikacısı olan Bayan Furtseva, büyük villayı kızı adına yaptırmış ve çok ucuza aldığı devlet inşaat malzemesini kullanmıştır. Sızan haberlere göre, yaptığı inşaattan ötürü Bayan Furtseva'ya devlete büyük tazminat ödemesi emredilmiştır. Bayan Furtseva, Dışişleri Bakan Yardımcısı Nikolai Firyubin ile evlidir. Sovyet basınmm olayı memesine rağmen, sızan lere göre Bayan Furtseva da Kültür Bakanlığmdan caktır. büyüthaberyakınalına Suçladı Öte yandan rıaftalık «Ahbar El Yovm»ün Yazıişleri Müdürü Mustafa Emin, «El Ahbar» gazetesindeki bir yazısmda Libya Iıderi Muammer Kaddafi'nin Mısır'da bir dizi suikast hazırlamakta olduğunu ve bu iş için önemli miktarda para aynldığını ileri sürmüştür. Mustafa Emin, Albay Kaddafi'nin Sudan Devlet Başkanı Cafer El Nürneyri'yi öldürtmek için giriştiği son teşebbüsün başansızlığa uğraması üzerine, Sudan'da tasarladığı komplolar için de birkaç milyon dolar ayırdığını yazmıştır. (Dış Haberler Servisi) Nixon ve iktidar. (Amerıkan karikatürü) 'Fiyat artışları önlenemezse ABDtoplumutemelinden sarsılır, WASHINGTON Amerikan Merkez Bankası Başkanı Dr. Arthur Burns, ekonomik duruma ilişkin belki de en karamsar konuşmasım yaparak, fiyat artışlannın bugünkü tempotla devam etmesi halinde Amerikan toplumunun temellerinden sarsılabileceğini söylemiştir. Amerikan Merkez Bankası Başkanı Dr. Burns, enflasyona karşı ulusal bir mücadele açılrnası gerektiğini, fiyat artışları kontrol altına alınamadığı takdirde Amerikartın geleeeğinin tehlikeye gireceğini söylemiştir. Merkez Bankası Başkanımn Jaksonville'deki lllinois Kolejinde yaptığl konuşmanm ;!gınç yanı zamanlamasıdır. Çünkü, bu karamsar konuşmadan bir gun önce Başkan Nixon, radyoda yaptığı bir konuşmayla ekonomık durumla llgili olarak iyimser bir tablo çizmişti. (DIŞ HABERLER SERVİSİ) Makarios Tayland Kralı ile görüştü BANGKOK Tayland'l özel olarak zıyaret etmekte olan Kıbns Rum yönetimı Başkanı Başpiskopos Makarios dün Tayland Kralı Bumibol Adulyadej ile godüşmüştür. Çin Halk Cumhuriyetine yaptığı resmi geziden sonra Tayland'a uğrayan Makarios, dün Tayland'm Budist rahipleri ile görüşecektir. (a.a.) Bu arada Sovyet basmında daha düşük seviyedekı resmî yetkilılerinin yolsuzluk yaptıkları ve devletin zararına büyuk kârlar sağladıklanna dair haberler son zamanlarda göze çarpmaya başlamıştır. (DIŞ HABERLER SERVtSl) Tüm ekonomik ve siyasal kararlann merkezı otonte tarafından alındıgı yönetimleri «devlet sosyahzmı» diye tanımlar Yugoslav'lar ve bu tür uygulamanın çağımızau sosyaüzrran en büyük hastalığı olan bürokrasiye yol açtığına ^saret ederler. Ama sosyalızme geçişin ilk zamanlarında bir süre merKezi Dİanlama ilkesinın uygulanması gereğini de kabul ederler. Öz yönetimin doğurabileceği sakmcalara karşı tedbırler de ihmal edilmemiş Yugoslav sisteminde. Örneğin bım'ardarj bin iktisadi politika konusunda büyük özerkliğe sahip olan işletmeleruı vatırımlannı kâr getiren alanlara akıtmalan ve böylece agır sanayıin ihmal edilmesi. Burada merkezı nükümet karışıyor ışe. Merkezi hüKümetın genel planınoa üretîm sanaviinm ana hatları kabaca saptanmıştır. Bundan sonra işletmeıere düşen bir araya gelerek federal planındaki hedeflere en rasyonel biçimde nasıl varüabileceğini saptamak ve yatınntlarım ayarlamakür. îkinci tehlike ıse Kârlı olan tüketim daundaki işletmelerin ağır sanayie kıyasla daha büyük kazanç elde etmesi ve işçilerine daha yüksek ücret vermesidir. Böylece isçi ücretıerinde eşitsizlik ortaya çıkacaktır. Yugoslav'lar bu sorunu da vergı politıkosı ile çözümlemışler. Ağır sanayi alanmdaki işletmelerden daha az vergi alınarak ücretler arasındaki eşitsizlik önlenmektedır. Pekı Yugoslav deneyi hiç prüzsüz yürümüş müdür? Hangı sıstem yürüyebilmiş ki? öz vönetım sıcaı tşletmelerde gerı tepmış. tşçi Konseylerine seçilen işçiler, but^üan sonra arkadaşlarma yabancılaşmışlar. Işçilere ışletmenin yönetimı ve kân hakkında doğru bügi verilmemış, mılyonlarca liralık büyük. yolsuzluklar olmuş. Ve Yugoslavların devlet düzeyınde oıuşacağmdan çekındiklerı bürokrasi, bu kez ışletmelenn içinde oluşmuş. İki vıl önce Yugoslavya'ya gittığimizae Tito bu çevrelere karşı büyük bir temizlik hareketine ginşmiştı Bir yandan Komünist Partisindekı asalak elemanlar tasfive ediıyor, bır yandan da birçok işletmenin yönetim kuruiiarı hakkında soruşturm3 açılıyordu. Yugoslavya'nm 1948'de Doğu b.okundan ayrıldıktan sonra Moskova'nın bu ülkeye tüm euonomik yardımı kesmesı üzerine güç durumda kalan Belgrad batıya yaklaşabilmek için tezelden merkezi planlamadan aynlarak kapitalist dünyaya daha ılımlı gelen öz yönetime geçmişür. Yugoslavların belkı de sistem henüz yerleşmeden çabucak öz yönetime geçmelen. belirli bir olgunluk ve bilinç düzeyine varamayan kimı çevrelerin toplumun çıkarı Ukesinden aynlmalarma yol açmıştır. Titâ*nun yolsuzluk ve ayrılıkçı akımlara, karşı giriştiği m ü . cadele ise, batı basınının tutucu kesüninde «Tito, Stalinizme dönüyor» şeklinde tanımlanmıştır. Bu noktada Yugoslavya'da iken, bir kahvede tanıştığıtnız bir işçi ile yaptığımız konuşma geliyor aklımıza: Ülkede başlatılan temizlik hareketi hakkında fikrini sorduğumuzda şöyle cevap vermişti bu işçı: «Tito bize bütün ozgurlükleri verdi. Ama ne yazık ki, bazılan bunu hazmsdemedi. Onlan cezalandırmak da Tito'nun hakkıdır..> Yugoslav deneyi kuşkusuz ilginç bir deneme. Ve herşeyden önce. sağcılann «bırakın şu korrıünistlerl». ya da sosyalizmin tekslini ksndilerinde sanan kimi sol çevrelerin «bırakın şu revizyonistleri» demeye hakları olmadığı bır deney. Iran, Mısır'a 13 milyar liralık iktisadi yardım yapıyor KAHİRE Başkan Enver Sedat'ın Mısır'a yabancı sermaye çekmek için giriştiği çabalar meyve vermeye başla Yunanistan Fransa'dan sonra ABD'den de askerî malzeme satın alıyor ATİNA Diplomatik kaynaklara göre, Yunanistan, Fransa' dan 350 milyon dolarlık askerî malzeme ve silâh almışür ve bu yıl içerisinde Amerika Birleşik devletlerinden 71 milyon dolarlık (1 milyar lira) malzeme alacaktır. Fransa'dan alınan askerî malzeme arasında 130 MK30 tankı, 40 adet Mirage avcı uçağı, dört füze botu bulunmakta olup bu malzeme 1975 yılı içinde Yunanistan'a teslim edilecektir. Yunanistan, bu malzemenin bedelini beş yüda ödeyecektir. Amerika'dan alınacak askeri malzeme ise, kredi yardımı çerçevesinde verilecektir. (a.a.) ALİ SİRMEN. NETAŞ Türk sanayime yepyeni bir yol açıyor NE1AŞ 3 Haziran da Türk Sanayiine açtıgı imkânları sergiliyor. Telekomünikasyonun iş hayatınızdaki önemini hiç düşündünüz mü ? Telefon ve santral makinası ise, haberleşmenin başlıca iki elemanı kuşkusuz. Telefon deyip geçmeyin. Tam 450 parçadan oluşur bir telefon. Siz, Türk Sanayicisi olarak, bu parçalardan bir ya da birkaçını yapabiliyorsanız, biz, kend; konumuzda, ithal edihn parçaların Türkiye'de imâlini gerçekleştirmiş bir firma olarak, size işbirliği teklif ediyoruz. 450 imkândan en az birini seçmeniz için. Bizimle temas edin. Veya dilerseniz, 38 Haziran'da Tarabya Otelindeki sergimizde buluş.alım. Bizi tamrrîak, imkânlarınıza yepyeni ufuklar açabilir. Dünyaca ünlü büyük bir firma ile işbirliği yapmış olacaksımz. mıştır. «The Guardian» gazetesinin Kahıre muhabirinin bıldirdiğine göre, son olarak Iran Şahı Rıza Pehlevî İle ülkede 355 milyon sterlinlik (13 milyar lira dolaylannda) yatırım ve krediyi kapsayan bir anlaşma İmzalanmıştır. Böylece Iran son Ortadoğu savaşından bu yana Mısır'a en büyük ekonomik yardımı yapan ülke olmaktadır. Japonya Mısır'a 3,5 milyar, ABD ise 4 milyar liralık yardım yapmışlardır. îran sermayesi Mısır ekonomisinin çeşitli alanlarına akacaktır. Yardımın büyük bir kısmı Mısır sanayiine ve ülkede modası geçmiş ulaşım hizme*lerinin geliştirilmesine gidecektir. Bu arada Süveyş ile PortSaid arasında 180 km.lik petrol boru hattı da inşa edilecektir. Buna karşı, Kahire Hükümeti de, Port Said yakınlarında Iran için bir endüstri ve ticaret merkezi kurulmasına izin verecektır. Bu arada îranlılara bazı liman kolaylıkları da tanınacaktır. (DIŞ HABERLER SERVİSİ) İtalya'da gösteriler sı rasında bomba patladi: 9 ölü, 50 yaralı var BRESCİA (ttolya) Dün sabah Brescia'mn en merkezi yerlerinden birinde düzenlenen bir antifaşist miting sırasmda patlayan saatli bombanın en az 9 kişiyi öldürdüğü ve 50'den fazla kimseyide yaraladığı açıklanmıştır. PlâstilE bir çöp torbası içine konmuş olan saatli bomba, yağmur altmda meydanda bir araya sıkışmış yüüîerce insamn arasında patlamıştır. Olay sırasmda kürsüde konuşmakta olan Belediye Başkanı Piero Boni meydanın kürsüye en uzak köşesinde kaydedilen patlamanın göstericilerin paniğe kapılarak yerlere yatmalanna yolaçtığını anlatmıştır. Polis, ölenlerden dördünün kadın olduğunu belirtmiştir. Hastanede bulunan sekiz kişinin dururau da son derece ağırdır. Büyük Acımız Hastanemızin çok değerli, vefakâr hekimi, sevgili arkadaşımız, Pazariama EKonoml 1 Araşlırma r Reklâm ile ilgili olanların aylık gazetesi Dr. İbrahim KAFALI'yj 27.5.1974 günü ebediyen kaybettik. Cenazesi 29.5.1974 Çarşamba günü saat 12'30'da, ömrünü vakfettiği hastanemizde yapılacak töreni müteakip, Kadıköy, Osmanağa Camiınde kılmacak öğle namazindan sonra Zincirlikuyu mezarhğmda toprağa verilecektir. Arkadaşlarma ve ailesine başsağlığı dileriz. Haydarpaşa Nümune Hastanesi Mensupları (Cumhuriyet: 4333) itçıktı Yayıniayau: 1 yeni sayıları Abonelere fdahhuflü olarak postaiandı OrtaktorHan CagaioğluUtanbal Hortharn Ehctric ÖMERYALÇIN Telekomünikasyon A.Ş. Yıllık abonesi: 2 5 0 (Çiçek Reklâm: 869 4334) (Moran 808 4326)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle