19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecitik T.A..Ş. adınaNAZlME NAUİ Geneı Vayın Müdürü: OK1AY KLKTBOKE Sorumlu Yazı lşleri Müdürü: BÜLKNT UİKMENEK Basan ve Yayan: CUMHURİVET MATBAACIL1K ve GAZETKCİLİK T.A.Ş. Cağaloğlu Halkevı Sk. No: 39 • 41 TELGRAF vs MEKTUP adresi: Cumhuriyet lstanbul Posta Kutusu: lstanbul No: 246 Talefonlar : 22 42 9U 22 42 % 22 42 97 22 42 98 22 42 99 j^. ^ * BASIN AHLAK TASASIN* B Ü R O L A K : ANKARA: Atatürk Bulvarı Yener Apt. Yenişehir, Tel: 12 U9 20 • 12 95 44 • tZMİR: Halit Ziya Bulvarı No.b5Kat 3, Tel: 31230 • 24709 • UÜNKY İLLEKİ: K.Köprü 34. S. No. 40 • AÜANA, Tel. 145501393419731 ABONE ve ÎI.ÂN 12 Aylık 6 Aylık 3 Aylık 1 Aylık Ba»lık (Makru) 2 ve 7 Sayla (Santimi) î u r t içi Yurt dışı 3. Sayfa (Santimi) 360.630. 4. 5. 6. Sayfa (Santimı) 180.315. Ölüm, Mev'.id, Teşekkür (5. Santim) ... Nisan, Nikâh, Evlenme, Doğum 90. 157.50 Ölüm. Mevlid, Teşekkür 23 (5. Santim) ... 30.52.50 200 » 400 Lira 95 • 100 » 9ü » 151' » 15U » SAYISI 100 KURÜŞ OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK Bu köşeden Dört Hukukçu öğretim üyesi (Baştarafı 1. sayfada) ayrımı üzerine kullanamaz. Bazı suçları affetmek, bazılarını af dışı bırakmak gibi bir tercıh, siyasal nitelik taşıyabilirse de. bunda bir Anayasa kuralına aykırılık vardır. Zira böyle bir tercihin sonucu olarak, eşitlik ilkesi bozulmuş olacaktır. Suç işlendikten sonra devlet nazannda kişi, şu veya bu suçun failı değil, şu veya bu cezarun hükümlüsüdür. Eğer uygun görülecek bir ceza miktarı esas tutulup da, bu ceza sınırını aşmayanla • rın genel af, aşanların cezasından indirim şeklir.de özel af usulü benimsenmiş olsa idi. bir kaç maddelik bir kanun yeterli olurdu. Ve suçlar arasmda tercih suretiyle siyasal bir tartışmaya lüzum da kalmazdı..» mış olanlarm affına tahammül edemeyen bir ülke durumuna düşürecektir. MİUetvekilleri oylarım kullanırlarken küçük hesapları bir kenara itmek, Türkıyenın uygar dünya karşısmdaki prestijini düşünmek zorundadırlar. Bu ülkede gerçek demokrasiye inananların çoğunlukta olduğunu ispatlamak görevı ve sorumluluğu kendilerini beklemektedir.» Şimdi yeni bir dönsmin eşiğın ceyiz: Grerçekten «ço^ulcu». gerçekten «özgürlükçü», gerçekten «Batılı» bir demokraük toplum olma fırsatı çıkıyor karşımızi». «Aykırı düşüncesıni» açıkladıftı için, ya da bir başkasınm «aykırı» düşüncelerini aktardığı için bir insanın yıllarca hapiste kalmasını kabuı edemeyen bir toplum olmak elimizde. Düşünceye zorbalıkla değil. düşünceyle ksr şı çıkılan, geriye değil ileriye bakan bir toplum olabilme fırsatını nasıl kaçırabiliriz? Nasıl alabiliriz bunun sorumluluğunu? Öteki seçenek şu değil mı: Gıderek bir Vunanistan. bir İspanya. bir Cunta Şiii'si, bir eski Portekiz ya da, dünj'anın çeşitU yerlerindeki zorba hükümetler elindeki ülkelere benzemeğe katlar.mak. Sanırmı, Voltaire'ın su Dirkaç sözünü, özellikle bu günıercie bütün derinliğiyle düşünmemizde büyük yararlar var. Bir mektu • bunda, babaların akılsızca davranışı jnizünden çocuklarT cezalandınlamayacağım belirtmijt: Bir başka yazısmda, «Bağnazları cezaiandırma bağnazlıgma kendilerini kaptırn'amış» cıanlardan söz eder. Şcyle seslenir hepimize: «Ey insan. kim olursan ol. batjışlamasını öğren..» bunu gerektirir. 141 142. ve ben zeri maddelerin de aflın Kapsamı içine almmasını... Bir genel af, insancıl olmalıdır. «Jeçmışı unutturacak nitelikte oimahdır ve toplumun geleceğe karşı kendisini guçlü hısspttiğıni göstermeüdir. Camı kırıp eve (jirerek para calan adamı affedeceksin... Duzenin degişmes.im ıstedigini söylemiş insanı aî dışında tutacaksın... Böyle genel af olmaz... Böyle düşünmek. ceza anlayısına ve tekniğine sığmaz. Sonra ulusal bütünlük istiyoruz. Vatanın ve milİPtın bü'ünlUğü. o mılleti teşkil eden insanıarın birbirine karşı duygularının jücelmesiyıe sağlanır. Birbırlerin; devamlı olarak düşman gören insanlann teşkil ettiği toplumda uiusal bütünlük sağlanamaz Genel Af bunu da sağlayacak kapsamda çık. malıdır..» (Baştarafı 1. sayfada) ce kendi since hazırlanmış olan metinlerden birini olduğu gibi kahııl etmek zorundadır.» Görüldüğü gibi, madde açıklıkla önce Karma Komisyon ve Cumhuriyet Senatosu metinlerinin oylanacağmı, Millet Merlisînin kabul ettiği ilk metnin ise, en son oylamaya konacağını ön görmektedir. MilJet Meclisi îç Tüzüğünün 83. maddesi de, «Komisyon metinlerinin önce oylanması» kuralını koymuştur. Cumhuriyet Senatosu ve Karma Komisyon metinleri reddedildikten sonra Millet Meclisinin kabul ettiği ilk metin 226 oyu bulmazsa ne olacaktır? Işte bu durumda Anayasada ve Îç Tüzükte çrizüme bağlanmayan bir sorun ortaya çıkabilir. Ne var ki Mület Meclisi Genel Kurulunda bir Iıafta önce ilk metnin kabulü biçiminde oluşan salt çoğunluk oyunun değişmesi olanak dışı gözüktügüne göre, böyle bir sorunu tartışmak için henuz vakit erkendir. Haruniyede (Baştarafı 1. sayfada) susmakla karşılayan sanıklardan sonra, tanıkların dinlenmesine geçilmiştir. 30'a yakm dinleyicinin izlediği duruşmada Düziçi Öğretmen Oku lu Müdürü Nevzat Öğüt, Haruniye Belediye Başkanı Sedat Algan ve Hacılar Belediye Başkanı Asaf Namlı da dinlenmişlerdir. Öğretmen Okulu Müdürü Öğüt, Sabahın erken saatinde öğrencile rinin kendisini uyardığını, gerek okulunun duvarındaki ve gerekse kasabanın diğer yerlerlndeki orak çekiçli bezlerin zabıtla saptan masmdan sonra toplatılarak saklandığını, bu suretle büyük bir ça tışmanm önüne geçilmiş olduğunu söylemistir. Haruniye Belediye Başkanı Se riat Algan ise, Mehmet Durdu Öner"in bu tür olaylar yaratmaya yönelik bir kimse olduğunu, an cak mahkeme huzurunda okuduğu yazıyı yazabilecek yetenekleri bulunmadığını iddia etmiştir. Hacılar kasabası Belediye Ba? kanı Asaf Namlı ise, hiç bir şey bilmediğini, olayı sonradan öğren diğini söylemistir. , Mahkeme heyeti, sanıklardan or taokul 2. sınıf öğrencisi olan Ke rim Köse'nin salıverilmesine, öte ki sanıkların tutukluluklannın siirdürülmesine ve duruşmanın 20 mayıs gününe bırakılmasına ka rar vermiştir. Bir Kaymakam (Baştarafı 1. sayfada) Yukanda belırtilen nedenlerle islâm dınine inananlann kendi lerj için zorunlu olan Cuma namazına gidebilmeleri, ilçenin pazarı olan Cuma gününde alış verişlerini rahatlıkla yapabilmelerini ve memurlar arasmda mesai farklarının doğmaması için Cuma günlerine has olmak üzere öğleden sonralan mesai saatleri 14 17.30 olarak düzenlenmiştir. Okul Müdürlerinin de o gün öğleden sonraki dersleri yanm saat sonraya almalan uygun görülmüştür. Bunun dışında mesaiye ve derse geç gelenlerle, görevini aksatanlar ve gereği gibi yapmayanlar hakkında kanunî işlem yapılmasım önemle rica ederim.» (Baştarafı 1. sayfada) lerle ilgili olarak verilen bir ce o belirli partinin y )(!• Liönergenin genişletilmesi su cilerinin belirli tutumlan doretiyle 1973'ün Temmuz alayısıyla kapatılmıştır. O par yında «Demokrasiye yönetiden başka Almanya'da ırıli len tehlikeleri incelemek üuîaklı ve çeşitli Komtirıist zere» siyasi komisyona bağpartileri kurulmuş ve ounlı bir alt komisyon kurulİarın yasaklanması g;oi bir ması da resmen kararteşebbüs işitilmemiştir. laştırılmış, bu komisyon ay3 Sayın Erim, ba*abUnı yılın Eylül ayında fiilen diği tek örnekle, Alnıanya ve «resmen» teşekkül etörneğiyle ilgili olarak Alman miştir. Komisyonun, konuCeza Kanununun 85 ve SB sunu incelemeye devam etinci maddelerini ele alnMkmemesinin sebebi, 14 Ekim ta, bunların Türk Ceza Kaseçimlerinin sonucu alınnununun 141 ve 142 nci ınnd dıktan sonra «durumun dedelerine benzediğini öne sürğişebileceği» yolunda üyelemektedir. re hâkim olan kanıdır. Ve Avrupa Konseyinde herkes Bu cfa yanlıştır. bilmektedir ki, seçimler bu Alman Ceza Kanununun şekilde sonuçlanmasa, 12 85'inci maddesi, 1956daki Mart sonrasındaki uygulagibi «Kapatılmış» bir parnıadan dönüleceği anlaşıltinin yönetici ve yardımcımasaydı, bugün bu komislarmın aynl kapatma seyon, çoktan görevini bitirbebine baglı olarak cezamiş, 1969 yılında Yunanislandırılabileceklerini belirt tan için hangi raporu tanmekte ve ceza süresi ola• zim etmişse, Türkiye için rak da «Bes yıla kadar» de aynı raporu tanzim etdemektedir. Böyle bir parmiş olacaku. tiye üye olanlara. ise, tak5 Sayın Nihat Erim, dir edilecek ceza en fazla kamuoyunun affın kapsanu«Üç yıla kadar» olacaktır. nın geniş tutulmasına haAlman Ceza Kanununun zır olmadığını, vaktin bu88'inci maddesi de ger^i nun için erken olduğunu Federal Almanya Cumhusöylüyor. riyetinin güvenligine ve Bu da yanlıştır. Anayasa ilkelerine karşı Vaktin erken olduğu teşbelirli hareketleri gene hisi, kendi kişisel teşhisi«Beş yıla kadar» hapis cedir. Vaktin erken olmadığı zasıyla cezalandırmaktadır ise, geniş kapsamlı af isama. bu belirli hareketleteklerini seçimlerden önce ri, tek tek saymakta, her defalarca ilân eden iki parkim bu amaçla: tinin, seçimleri ezici çofun1 Posta hizmetlerini, lukla kazanmasıyla, mateya da halkın ulaşım ihtimatik olarak bellidir. Detiyacınl karşılayan tesismokrasilerde de, kamuoyulerin, nun neye hazır olup neye olmadığını, Başbakanhk da 2 Telefon tesislerinin, yapmış olsalar, politikacı3 Su tesislerinin... ların kişisel takdirleri de(daha bazı tesisler tek tek ğil, bu gibi halk oylamasayılıyor) işlemesini kısları tayin eder. men, ya da tamamen önler se.. demektedir... • Yani bu iki maddenin. Bunlar Sayın Nihad Erimbizdeki 141 ve 142'nci mad 'in af kanununun Meclistedelerin «Sosyal bir sınıfm ki son gorüşülmesinin tam öteki sosyal sınıflar ÜZParefesinde verdiği jeopolıtik rinde tahakkümünü tesis ve politik demeç üzerinebu etmeye, memleket içinde sütunun elverdiği ölçüdearmüesses iktisadi ve sosyal zedebildiklerim. temel nizamlardan herhan Konuyu daha geniş bir gi birini devirmeye... ve çerçeve içinde ele almak ya bu hususlarda yol £ö«mümkün olsa, yazdıklarıma termeye» gibi her anlama ekler de yapabilir, örneğin çekilebilecek kaypak bir Sovyetler Birliğinin komşuifadeyle hiçbir ilgisi yoklarını gösteren bir dünya tur haritasını, Alman ceza kaAksine «Suç»un teşekkünununun 85 ve 88 inci madlü eski deyimle «tadadeleriyle Türk ceza kanudı» olarak, telefon tesisinunun 141 ve 142 nci maddene, su tesisine kadar te!c lerinin fotokopilerini, 1 5 9 6 tek madd'e da kapatılan KPD ile ilgili. Alman Anayasa Mahkemesi dan hugün^g?rtütftİjfc141 gerekçesini, Avrupa Konve hele 142'nci maddelera seyinde Türkiye'yle ilgili olarak yapılan konuşmalann göre hüküm giymiş (hem zabıtlarım, Türk Anayasasıde 15 yıla, 22.5 yıla kadar nın egemenliğin millete ait hüküm giymiş) Insanlarolduğunu belirten 4 fincü dan bir tekini blle, Almanmaddesini de yayınlayabiya'ya götürüp, bu maddelirdim. lere eöre, bırakınız hakkın da hüküm Istihsal etmeyi, Ama sanırım ki. Sayın Ehakkında dava bi!e açarim, artık belgeselliğin o mazsınız. kadarını gerekli görmezler.. 4 Sayın Nihat Erim, Tür Ve herhalde kabul ederkiye'de 12 Mart'tan sonra ler ki, Af Kanunu görüşmeolup bitenlerle Avrupa Konlerinin hemen öncesine yeseyinin ilgilendiğinin doğru tiştirme aceleciliği içinde, olmadığını, «Kimsenin bize hayli talihsiz bir demeç resmen birşey demediği»ni vermişlerdir. söylemektedir. Maamafih talihsizlik, aBu da yanlıştır. sıl konudadır. A Kanunuf na karşı çıkmanın dayanaAvrupa Konseyi'nde Türğı olmaya. ne coğrafya, ne kiye'deki işkence iddialan politika, ne hukuk. ne de üzerine çok sayıda «resmantık müsait bulunmaktaml» görüşme yapıldıktan dır. sonra, Türkiye'deki işkence «Bağışlamasmı öğren» Siyasal Bilgiler Fakültesi Devletler Hukuku Profesörü Seha Meray ise genel af konusunun n a . sıl bir çağda yasadığımızı nası! bir yönde gelişmek ıstediğimizı düşünme fırsatı verdiğini söylemiş, muhalefetın özgürlükçü, çoğulcu demokrasiden ne anladıklarımn ortaya çıkacağını ifade etmiş ve şöyle konuşmuştur: «Genel af konusu, toplum olarak nasıl bir çağda yaşadığımızı nasıl bir yönde gelişmek ıstediğimizi yeniden, dürüstçe, içtenlikle düşünme, değerlendirme ve buna göre davranma fırsatı veriyor. «Özgürlükçü». «çoğulcu», «Batılı» demokrasi yanlısı olduklarmda sözbirliği ediyor muhalefet partilerimiz. Batılı devletlere, onlarla a>nı ülkü doğrultusunda, aynı tutum içinde oldugumuz konusunda güvence vermemiz bile istenmedi mi Dışişleri Bakanımızdan? Peki, «Özgürlükçü», «Çoğulcu», «Batılı» demokrasiden ne anlıyoruz? Yalnız «Benim gibi düşünme özgürlüğü» mü? Yalnız. ekonomik alanda «özel gırişim sınırsızlığı» mı? Yalnız askerî konularda Batı ile işbirligi etmek mi? «Batılı olmak» «Çoğulcu» «Demokrasi» adları ayn olsa da, aynı ekonomik, sosyal, siyasal görüşler yanlısı «Birden çok sayıda» partinin bulunmasından başka bir şey değil mi? «Batılı» dediğimiz toplumlar, bizim gibi Avrupa Konseyine üye devletler. Hepsi de, Konsey statüsüne göre, ortak varlıkları olan ve her gerçek demokrasinin dayandığı kişi özgürlüğü, siyasal özgürlük ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin kaynağı değerlere sarsılmaz bağlılık içindeler. Konseyin her üyesi, ülkesindeki herkesin insan haklarından ve ana özgürlüklerinden yararlanma ilkesini kabul etmekte. Nasıl anlaşıhyor Batılı Ulkelerde «Düşünce özgürlüğü?» «Dilediğirü düşün ama, benimkinden farklıysa, sözle olsun, yazıyla olsun sakın açıklama, yersin cezayı sonra» biçimde anladığımızı söylersek. kimi inandırabiliriz «Batılı» olduğumuza, ya da olmak istediğimize? Ceza anlayışı ve tekniği Bazı suçlann af kapsamı d;şmda tutulması konusunda Ankara Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Profesörü, Bülent Nuri Esen, «Düzenin değişmes:nı isteyenleri af dışında tutmak cez.» anlayışına ve tekniğine sığmaz» demiş ve şöyle konuşmuştur: «Affın çıkarıhş nedeni zaten Hukuka aykırı Bununla beraber artık yeni bir hazırlığın denemesine imkân kal mamıştır. «Af Kanununu geciktirmek veya bazı suçları aynk tutmak koşuluna bağlamak yoluyla affa rıza göstermek, açıkça hukuka aykırı olacaktır» affm bir an evvel çıkarılması lâzimdır.» Ankara Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Profesörü Münci Kapani bugünkü oylamanın Türk demokrasisi için bir sınav nitelığinde olduğunu söylemiş ve milletvekillerinin küçük hesaplan b i r tarafa itmeleri gerektiğini bildirerek şöyle konuşmuştur: «Millet Meclisinde af konusundaki bugünkü oylama. b i r bakıma Türk demokrasisi için bir sınav niteliği taşımaktadlr. Aslında bu oylama, demokrasi ile demagoji, hoşgörü ile bagnazlık, insan hakları ilkelerine inançla inançsizlık, uygar düşünce ile ilkel düşünce arasmda bir tercih oylaması olacaktır. Geniş kapsamlı af teklifinin kabul edilmemesi dünya kamuoyu önünde Tür kiyeyi, katilleri ve hırsızları affeden fakat siyasal düşüncelermi açıklamaktan rıattâ sadece kitap çevirmekten başka birsey yapma Meclis (Baştarafı 1. sayfada) kındaki 9. madde, disiplin cezalarıyla ilgili 13. madde ve Senato tarafından metne eklenen Meclis'in metin dışı bırakümasını istediği, aftan yararlanmada suçlu veya sanıtm isteminin gözönünde tutulmasmı öngören 20. maddedir. Ayrıca teklifin tümünün oylanmasında da 226 oy aranacaktır. Bunlar dışında. af uygulamasında içtima hükümlerinin dikka te alınmayacağına ilişkin 6 ve şart h sahvermeyi düzenleyen 7. mad deler. Senatoca da Meclisten gel diği şekilde benimsendiğinden ke sinleşmiştir. Istiklâl madalyası beratı iptal edilenlerin ödenmiş şeref aylıklarmın geri alınmaması hakkındaki 16, firarilerin durumuyla ilgili 18. kişisel hak davalarma ilişkin 19. maddelerle, yürürlük ve yürütme maddeleri olan 22 ve 23. maddeler üzerinde Sena to ve Meclis arasmda bir ihtilâf ol madığından, bunların oylanmasında salt çoğunluk aranmayacaktır. Senatonun teklif metninden çıkar dığı, eski Osmanoğulları hanedanı erkek mensuplarının yurda döne bilmelerini öngören 8. madde kar ma komisyonca benimsendiğinden bu maddenin Millet Meclisinde ye niden kabul edilmesinde de salt çoğunluk aranmayacaktır. Senato metnindeki uygulama işleminin, kanunun yürürlüğe girmesin den sonra otuz gün içinde gerçek leştirilmesini öngören 21. maddeyi. kendi metninde bu süreyi yir mi gün olarak saptayan Millet Meclisi de benimsediğinden, bu madde üzerinde de 226 oyu gerekti ren bir ihtilâf sözkonusu değildir. yıkantnak yalnız temizlenmek değildir ^ *YıkanmakHciddi bir istir... Şampuan satm alırken ciddî bir seçim yapma gereğini duymayanlar, kupkuru, mat, kepekli, taranmaz ve sağlıksız bir saçla başbaşa kalınca şaşmasınlar... Iyi formüls edilmemiş şampuanlar, saçın yaşamasını sağlayart yağı da yok ederler. Sudaki mağnezyum ve kalsiyum tuzlarını reaksiyona sokup, çözülmer bir madde haline getirirler. «Kepek» haline... Şampuan Pe re ja ytlnızca, saçınızı daha da yağlı kılan yağı yok eder. Saçlarmızın yaşamasını sağlayan yağı değil. Şampuan Pe re ja, kepeklerin varolus sebebini ortadan kaidırır. Sudaki madensel tuzları reaksiyona sokmaz. Şampuan Pe re ja, yıkanmayı ciddîye alanların şaaıpuanıdır. Çünkü Pe re ja, şampuanı ciddiye almaktadır. Ceza görme korkusu Batı, «Aykırı düşünceıenn ceza görme korkusu olmadan açıklanabilmesı» temeline dayamış «Çoğulcu» uygarlık anlayışını, bunun savaşını yapmış yıllar boyunca, kazanmış bu savaşı çoktandır. Bu yüzden, «Batı Demokrasisi», özellıklen olan bir yaşam anlayışı, vazgeçilmez kosulları bulunan bir ülkü değerinde, bu yüzden. sagcı diktatörlükler yanında, cDogu» Avrupa ülkeleri de, Avrupa Konseyi dışında tutulmakta. Ne diyor, bizim de taraf oldugumuz Avrupa insan hakları sözleşmesi daha önsözünde: «Aynı anlayışı taşıyan. ülkü ve siyasal gelenekler, özgürlüğe saygı ve hukukun üstünlüğü konularmda ortak bir varlığa sahip Avrupa devletlerinin hükümetleri sıfatıyla». bu sözleşmeyi imzalamış Avrupa Konseyi üyeleri. Böyle olunca, biz de bu ölçütler uyarınca değerlendirmek zorundayız haklarımızı, özgürlüklerimizi Kişi olarak, toplum olaraK, benimsediğimizi söylediğimiz değerlerle. ülkülerle tutarlı olmak istiyorsak. 1961 Anayasamız bu yönde büyük bir atılımdı. Son rası..? Biliniyor sonrası, herkesçe Türk parasının (Baştarafı 1. sayfada) me gereğimn ortaya çıktıgını belirten Baykal, «Türk lirasının dolara göre yüksek bir düzeyde değerlendirilmesi, çeşitli spekülâsyonlara yol açabilecek bir durum yaratıyordu. 1 dolar = 14 Türk lirası paritesini koruduğumuz sü rece, belirli bir ölçüde, dolara prim verme durumunda oluyorduk» demiştir. Baykal, Amerikan dolan bölge sinden yapacağımız ithalâtın yüz de 3.5 oranında ucuzlaması sonu cu, bunun Türk ekonoraisine antienflâsyonist bir etki getirecegini de bildirerek şunlan eklemiştir: «ABD dolan bölgesine yapılacak ihracatımızın olumsuz etkilenmemesi için yapılmış ihracat baglantılarını 45 günlük kur garantisi içinde değerlendirmek imkânı da vardır. Böylece Türk lirası, diğer paralarla olan ilişkisi ni aynen korurken, dolar karşısında yüzde 3,5'luk bir değer kazanmış olmaktadır.» Avrupa borsalarında LONDRA Amerikan dolannm değeri dış borsalarda düşme kaydetmiştir. Frankfurt borsasında, dolar geçtiğimiz Cuma günü 2.4250 Mark olmasına karşm, dünkü borsada 2.4170 Mark'tan 2.3990 Mark'a düşmüştür. Doların diğer Avrupa ülkelerin deki durumu ise şöyledir: Fransa'da 4.8362 Fransız Frangından 4.0825 Fr. Frangına, İsviçre'de ise, 2.88 İsviçre Frangmdan 2.8340 Franga düşmüştür. Ancak, bu arada, İngiliz Pound'u dolara karşı değerini fazla değiştirmiş ve Cuma günkü borsada bir pound 2.4305 dolar değerinde kaimıştır. İtalya'da dolar 623.50 liretten 621.15 lirete düşerken, Brüksel'de Cuma günkü borsada Belçika Frangı dolara karşı değerini 38.80'den 37.15'e saptamıştır. Altın borsasında Doların deferi çeşitli ülkeler de düşerken. altının degeri de bazı değişikliklere uğramıştır. Londra'da geçtiğimiz Cumn günkü altın borsasında altınır bir ons'u 167.75 dolar olmasınr. rağmen, bugünkü borsada altın 168.50 dolardan açılmış, ancak 166.50 dolara düşmüştür. (Baştarafı 1. sayfada) ler mahkumun durumunu. Gördükten sonra affa karşı çıksuılar...» Müdür Abdiissamet Kaplama da Muğla Cezaevinin yaşama koşullarına elverişli olmadıgını, cezaevleri yönetmelitinin bugünkü koşullara göre değiştirilmesini Iki saati aşkın bir süre içinde mahkumlann sorunlannı dinledik. Özellikle en büyük sorunlan hapisten çıktıktan sonra yaşamlarım nasıl sUrdürecekleri biçimindeydi. Cinayet suçundan 20 yıla hükümlü Ankara Hukuk Fakültesi ikinci sınıfmdan ayrılan Hasan Çetinkaya ile uzun uzun konuştuk bu sorunu... Türkiye'nin sorunlannı bilen ileri görüşlü hükümlü önce affın kapsamı üzerinde durdu ve şunlan anlattı: cDemokrasi ile yönetilen ülkelerde bir kez fikir suçu yoktur. Bu nedenle 141 ve 142. maddeden hüküm giyenlerin ve tutuklu bulunanların af kapsamına alınmasını istemek bir hükümlü olarak hakkımdır. Türkiyenin 1971 yılına nasıl getirildiğini bugün bilmeyen yoktur. Sonra kız kaçırma suçlarmın af kapsamına alınmayışı üzücüdür. 1974 Türkiyesinde kadının hala baslıkla satm alındığını düşünür. sek kız kaçırmaların doğal olduğunu görürüz. Benim izlenimim bugün kız ka eırma suçundan tutuklu bulunan binlerce mahkum arasmda yapıla cak bir anketten alınacak sonuç, kızın kendi isteği ile kaçmasıdır. Ama yakalandıklan zaman is değişmektedir. Kızın ailesi ve baskı sı ile ifade deâişir. Eğer erkek tarafı başlık veremiyecek güçtey se baskı nedeniyle kız. erkeğin kendisini zorla kaçırdığını söyler.» Hasan Çetinkaya'nın bu anlat tıklarmı kız kaçırma suçundan hükümlü ve tutuklu olanlar da onayladılar. Gazetelerde Bolu Canavarı» aiıyla anılan Mehmet Ayhan, kı ~a çelimsiz halıyle cezaevinde af f ı bekleyen bir başka mahkum.. Cîüvenlik mensuplarından bir ki ?iyi öldürüp, iki kişivi de yarala dıktan sonra 7 yıl 20 gün süreyle Bolu dağlarında dolaşmış, kaçır Genel affın " YKANMAY! CiCDI'/E ALA\LAR C N " şampuan nPETCf f ; ilerı Kınya Sanayıı A5. dığı eşiyle. Sonra her ikisini ci nayet suçuyla mahkum etmişler. Kendisine 30 yıl, eşine de 12 yıl ceza vermişler. Yalnız eşi Eskişe hir'de yatıyor.. Beraberinde kaçak dolaşırlarken doğan çocukla rı <Yıldırım» da var.. Mehmet Ay dan, şu anda cezaevi damlannda birlikte ömür çürüttükleri eşi ve çocuğundan başka hiç bir şey dü şünmediğini söylüyor.. «Çıkınca ne yapacaksmız» dediğimizde, «es ki isim olan şoförlüğü..» diye yanıtlıyor. Koğuş önünde durduk bir an. Sağ bölümün altından aydınlık bir ışık sızıyordu, kirli ve donuk ranzaların üzerine.. Antalya'lı Mustafa Balıkçı gözle rini dikmişti aydınlığa doğru. Sa n sıcak bir sevginin içinde bir dostluğu kucaklıyordu.. Yağmur dinmemişti yağıyordu. Turgut Reis Lisesi öğretmen ve öğrencileriyle yapacakları voleybol karşılaşması bu nedenle erte lenmişti. Aydınlığın karanlığa açılan penceresinden 660 göz affın bir an önce cıkmasını diliyordu. Muğla'lı Refik Özcan yanımıza yaklaştı. 15 yıla cinayet suçundan hükümlüydü. Aynen şunlan söyledi: «Eğer demokrasiden. özgürlükten söz ediliyorsa bu ülkede, af geniş kapsamlı çıkmalı. Batı demokrasisinden söz edip çevirmen leri içeri atanlar hala fikir suçunun karşısında durup, affı engelle yeceklerle hiç bir şey kazanamıya caklardır.» Son kez cezaevinin bahçesinde müdür ve mahkumlarla yasmur altmda fotoğraf çektirdik Mahkumlar bizi «Af... af" sesleri ara sınrta ueurladılar. Çıkış kapismdan ayrılırken mah kumların tebeşirle kara tahtaya yazriığı şu sözcüâü gördük: •Sillesi zalim olsa da kaderin .Sonn h'irrivpttir elbct sahredenin» (Moaern Grarîlc: Günün kitapları PROF.DR.CAHIT TALAS GENÇLİK VE BARIŞ DR. MEHMET SAKA • Az eellşmlşük ve yoksulluğun nedenlerl • Ulutlararası ticar! tllskiler düzenlnin değiştirilmesl 6nerilert ve çözüm yolları • Kalkınma ve barış (aktörü: Gençliğm uluslararası yeni bir örgütlenmeye çağırılışı • Avrupada elt geçen en gon dokümanlar ışığı altmda, 1956 Polonya ve Macaristan ihtilâllerlnin ıç yüzü, Türkiye'de İlk defa bu kitapta. Bütün kitapçılarda. 30 lira. ssamıur Fc3v3İis1 f i s i n r SVrrc.ik Dv.ze/.in l a r ı ,Dayandık] *r "/••rr;rv.ze K a î a r ile. ] « r ı n Ve Karr.a SVı.r.rr.ık Y^rv,::.' ı Du^v.r.c^î er Ve 'Jlacan E v r i r r l ° r i Bov KİTAP'ta% 2 5 indirim !>İMÜİ KİTAP ALMANIN TAM ZAMAM • • • 0 Bütün jrayınlar mevcuttur Posta masrafsız lncfınmlı ödemell kitap gönderilir Plâk kısmımızda plâk vergl dahil 11 liraya satılır Stereo bant doldurulur. şarkısı 50 kuruş ISTANBÜL KİTAP KÜLÜBÜ Gül Sineman Xanı, ^ehzadebaşı 1STANBUL AP'nin düşündüğü Öte yandan Cumhuriyet Senatisu Anayasa \e Adslet Komis yonu Başkanı AP'li Refet Rendeci, dün düzenlediği basın toplantısmda, genel af telkifi üzerinde bugün Millet Meclisinde yapılacak oylamada, Senato metninin reddedilmesi için de 226 oyun aranmasmm gerektiğini öne müştür. doğan yayınevi CEEEC1A:İ1:A::.A eskıyenı *yerlı"v~abancı her tür kitap demir özlü ÖTEKİ GÜMLER GİBİ BİR GÜN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle