Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHTJRfTET 27 Nisan 1974 üksek öğretim konusu, bugüne dek genelllkl» Universite ve yüksek okuilara öğrenci kaydı dönemlerinde bir sorun olarak ortaya çıkmış ve toplumun dikkatini çekmistir Bır soruu Olarak ele alındığında ise, konunun aŞırlığı, cid. diyeti ve çörüm yollarının güçiükieri ortaya Çiimaktadır. Sorunun ağırlığı ve çok kapsamlı olması, radikal tedbirlerin ahnamamış ve dolayısıyle birikimlerin meydana gelmiş olmasındaıi ileri gelmektedir. Zıra çözüm yollan denendiğinde, •orunun ekonomık yönünün genel bütçe içinde btivük yer îutmayacagı :fadp edütbiliı. Bugünden geçerli tedbirler alır>madıfı taktirde on yıl sonra lise öğrenimini tamamlamış mllyonu a$an ögrenciye yüksek öğrenim yaptırmanm daha büyük sorurüara sebep olacagı da koıayca tahminlenebılir. Çezüm yollarına geçmeden önce mevcut durumu, sorun alanlarını ve hedefleri saptamaJt gerekir. Y Olaylar w görüşler Yüksek Öğrenimde Çözüm Cengiz PINAR Ege Üniversitesi Öğretim Oyesl yarsriartma oranının hessplanmasında tutarsıslıklara sebep oimaktadır. Bu ise giderek, üniversiteleri ve yüksek okullan durağan (statik) bir ortama itnıekte ve ışlevlerini l fonKsiyonlarını) yeterince yerine getırme olanakjarını daraltmaktadır. Bir zamanlar özel okulların öğretim üyesi ihtiyEcım karşnayan DU kuruluşlann kendi kapasitelerini veteri kadar arttıramamalannı başka türlü açıklamak guç oımaktadır. Toplumumuzun mevcut kültür yapısı söa Onünde bulundurulacak olursa. yüksek öğretir.; hedeflerini, isteyen her lise mezununa. belli standartlardan fedakârlık y&pılmamak kosulu ile, yüksek öğretim olanağını sağlamak ve yüksek ögretimi birkaç şehrin tekelinden çıkararak. ülke çapmda yaygınlaştırmak şeklinde özetlemek mümkün olur. Bu uygulamanm, iç göçleri dıırdurup köylümüzü ve küçük il ve kasaba halkımızı kendi yöresinde rutarak kalkmdırmak husu sunda ortam hazırlamakta önemli bir etken olacağını aa gözönünde bulundurmak gerekir. dir. Bumın için p'anlı blr şekilde asaeriaM tedbirlerin üzerinde durulması geçrrlı olacaktır. Önce üniversite ve yüksek okullardft bir envanter çal'şması yapılmalıdır. Bu çahşma; jjerak bina, alet, makina gibi fiziksel, gerek öğretim üyesi ;ribi insan kaynaklarımn haîen çahşma kapasitelerini tesbit etmek olanağmı verecektir.. önceden kesin bir göriiş ileri sürülemezse de, bugünkü olanaklaria daha çok öğrencinin yüksek öğretimden yarErlandırılabileceği söylenebilir. Bu tahminin gerçekleştirilebilmesi İçin öğretim sisteminde bazı değişikliklerin yapılması zorunluluğu vardır. örneğin gerçek anlamda sömestr ve kredi sistemi uygulandığında, ekim, mart (ve hatta haziran) aylannda üniversiteye öğrenci kaydedilmesi mümkün olabilecek ve böylece daha çok ögrenciye daha çok şans sağlanabilecektir. Böyle bir politika, öğretim üyesi yetiştirme ve fiziksel ihtiyaçların planlanması konusunda da itici faktör olacaktır. Hedefler Türkiye, biündiği gibl okumayazma o . r»nı düşük olan bir ülkedir. Orta ve Yüksek öğretim olanaklan ve koşullan arasında ıkinciler aleyhine bir dengesizlik vardır. S:nav ve benseri j'ollarla yüksek öğrenim vapmak isteyeiî gençlerimizin bu olanaklan smırlandınlmış ve fırsat eşitliği bir anlamda zedelenmiştir. ögretimde ve eğitimde heaeflere yönelüt Olmak yerine, tesadüfler rol oynamantadır Bunun sonucu olarak da «kendine ödül veya çıkar vadederek öğrenim yapan» öğrenci tipi egemen olmakta. öğretimin düşündürücü ve yaratıcılılc niteliği gerçekleştirilememektedir. Üniversite ve yüksek osuliarda, öğrefim ve eğitimin temel sonınu olan öğretim üyesi yetiştirilmesi konusunda geçerli ve veterlı bir politika izlenememiştir. Böyle bir poıitikanın ve buna bağlı olarak da planlamamiı izlenemtmiş olması, masral etkinlik ve fiziksel kapasiteden Çözüm Yollan Kanımızca Türkiye'de yüksek ögretim sorununu çözümlemek, göründüğü kadar güç degil Ön Lisans On lisans, bilindiğl gibl Amerika Birleşils Devletlerinde «Community College» veya «Juni> or College» paralelinde ülkemizde uygııianmasi benimsenen bir sistem olup, ilk önce Ege Üniversitesi tarafından ortaya atılmıştır. Model yüksek ögretimi ülke çapında yaygınlaştırmak, yüksek öğrenim olanaklannı halka götürmek, şehirlesmeyi yerinde serçekleştirmek, toplumsal geüşmeyi vayşnnlaştırmak, beceri smıfı ile orta kademe teknisyen ve yönetici yetiştirmek. fakültelere girecek öğrencilerde standardı sağlamak surefiyle öÇretimin etkinüğini artrırmak pibi çok yönlü üstünlükleri beraberinde setirmektedir. Ancak ön lisans. birinci yıl sonunda, oranı çimdiden tesbit edilememekle beraber. önemli sayıda ögrencin'.n daha ileri ö»renim vapmak olanaklanm smırlandırmak gibi sonııçlar da vorecektir. Bu nedenle. ön lisans okullan modelinin yanısıra ekimmart fbazı durumlarda haziran > aylannda ögrenci kavdedilmesi seçeneginin 'alternatlfininin'» de uygulanması zonınlugu ortaya çıkmaktadır. Böyle bir uv?u1amada klasik lise. ticaret lisesi. sanat lisesi gihj aynmlann da kaldmlması gerceklestirilebilecektir. Yüksek ö*retim "«ırunt'n ^öri'nuindp orta dereceli teknik okıılların sürelerinin belll ölçiide uzatılması suretivle teknisven vetiştirmek vo!u da izlenebilir. Ancak bu modelde. aslında yüksek öğretim sorununıı. öğrenci sayısını kısıtlamak suretiyle çözümlemek sibi olumsuz bir tutum izlendiği de açıktır. Sonuç olarak, vukanda belirtilen modellerin geçerli bir şekilde programlanıp planlanması halinde, yüksek öğretim sorununu çözümlememek için herhangi bir neden görülmemektedir. Bunun için de Yüksek Öğretim Kurulunda sürekll çahsabilecek bir Planlama Komisyonuna ihtiyaç olacağı açıktır. öğrencinin Üniversiteye girdikten sonra başka yönden sorunlarının ortaya çıktığını da unutmamak gerekir. Bu sorunlann da danışman öğretim üyeliği esasınm ve öğrencinin her türlü sorunu ile yakmdan ilgilenmeye olanak veracek tedbirlerin getirilmesi ile giderllebileceğinl belirtmek isteriz. Cami ile Kiiise enin 1915'te Avrupa Birleşik Devletleri üzerlr.e yasdığı yazıda şunları söylemiş: «Kapitalist diizcnde, Birleşik Avrupa Devletleri, s8mürçelerin bölüşülmesi knnusundaki hir anlaşmaya eşdir. Bnnunla birlikte, kapitalizmde zora başvurmanın dışında hiçbir hölüsme temel ilkesi yoktnr... Knvvet oranına aymaktan baska bicimde hölüsüm eerçeklestirilemeı ve knvvet de ekonomik kalkınmaya göre değisir... Bir kapitalist dcvletin gerçek gücünü testten geçirmenin savaştan başka yoln yoktnr ve olamaz. Savaş. özel mülkivetin temelleriyle çelismez, taıu tersine. bn temellerin dofrudan ve kaçınılmaz sonucodur. Kapitalizmde isletme birimleri ve devlet birimleri için düzcön ekonomik nüviime mümkün de^ildir. Kapitalizmde devresel olarak bozulan denceyi saflamanın sanavide bunalımlar, politikada savaslardan baska yolu yoktur. I Hiç knsknsuz. kapitalistler ve devletler arasında ge> çiei anlaşmalar miimkündür. Bu anlamda Avrupalı kapitalistler arasında bir anlasma olarak, Birleşık Avrupa Devletleri mümkündür. Fakat hançi amaçlar için? Sadece birleşerek Avrupa'daki sosyalizmi bastırmak için. ve birleşmiş olarak Japonya ve Amerika'y3 karsı siimürge ganimetlerini korumak icin. Japonva ve Amerika'nın son elli yıl içindeki eüçlerinin artısı. »eri. monarsik ve şimdi ihtiyarlık zafiyeti eösteren Avrupanınkinden çok h.^Iı olmustur Ve bugünkü sömürse bölüsiimünde Japonya ve Amerika fena halde aldatılmıs dnrumdadırlar. Amerika Birleşik Devlelleri ile karsılastırıldıîmda Avrupa bir bütün olarak ekonomik dureunluk sösterir. Bugünkü ekonomik temelde. vani kapitalizmde. bir «Avrupa Birleşik Devletleri» Amerika'nın daha hızlı çelismesini yavaslatma amacına yönelik gerici bir örgüt olacaktır.» I915'te söylenen bu sözler, dojrusu ve yanlışıyla Lenln'in oTefterine yazılmıştır. Ancak bu düşüncelerden bllim çıkaracağımız bazı dersler de bulunacaktır. tlk önce bir ülkeyi yönetmek iddiasında olan liderin, kafasını devekusu gibi kuma sokmaktan çok, tüm dünyadaki gelişmeleri kapsamak. geleceğe yönelişleri aramak çabasına girmesinin gere?i ortaya çıkmaktadır. Dünyanın gelecektekl yöneüşleriyle ülkesinin somut gerçeklerinl bağdaştırmak olanağından yoksun liderler bir ülkede uzun süre yönetimin başında bulunurlarsa n* olur? Bir »flre belM birşey olmaz görünflr Ama bir süre sonra «Nnrlu nfnklan»nı Küçük Amerika olmakta, ya da Avnıpa Birleşik Devletleri'yle kaynaşmakta arayan bir ülke, şeriatle yönetilen Arap çöllerinde kısmetinl kovalamaya yönelir. Bugün adına Ortakpazar dedigimlz Avrupa örgütünrfeki ülkelerin arasındaki çelişki ve çatışmalann bir türlü giderilemediğini görüyoruz Bizim gibi Ortakpazar'ın ne içinde ne dısında bulunan ve deve mi kus mu olduğu bir türlü aydmlanamıyan ülkelerin gelecege değgin bazı tartışmalara pencerelerinl açık tutmasj gerekir. Çünkü Avrupa'nın gelecegine geleceSimlzl baBladıgımız zaman, bizim dışımızda oluşacak veya oluşamıyacak bir topluma bağlanmıs bulunuyoruz. Tartısmalar ve kararlar bizden uzakta yapılmakta ve verilmektedir. Biz sessiz ve durgun beklemekteyiz. Ortakpazar'ın Türkiye dışındaki nice üçüncü dünya ülkesine Türkiye'den daha elverişü kosullar tanırfığl biliniyor. Ayrıca petrol Rİbl hammaddeye sahip ülkelerin yeni tutumlan, kapitalist örgütlerde yeni etkiler yaratacaktır. Avrupa ekonomik kalkınması Amerika aleyhine blr hızlanma gösterince Birleşik Devletlerle ihtiyar kıt'a arasında çatışma başladı. Bu çatışmanın lonucu nereye varacakT Vardıgı yerde Türkiye'nin durumu ne olacak? Kalkmmasını içerde değil dışardaki odaklara baglıyan ve Kaf dağının ardında mutluluk arayan Tanzimat kafası, İkinci Dünya Savaşından sonra Türkiye'ye ecemen oldu. Sonuç meydanda!... Vaktiyle iki cami arasınr rfa binamaz gibivdikv., Suudl Arabistan yolculuîundan sonra sermaye çevrelerimiz iki cami arasında değil, camiyle kiiise arasında binamaz kalacaklardır. GENÇLİĞİ KİM TEMSİL EDİYOR? OKTAY AKBAL Evet Hayır Tartışma DPT'nın Durumu Tartışılmalı lanlamayı lsteyen bir hüDPT. 12 MARTTAN SONRA, KAYkümetin kurulması, Plan ve Devlet Planlama Teşkilâtı NAK DAĞITICI BÜROKRATİK HER(DPT) üzerine ilgileri yenidea HANGt BtR DAİREDEN FARKSIZ HAtoplamaktachr. Düzen degişikliği öneren iktldar, bu «düzen»i LE GELEREK, TEMEL EKONOMİYÎ planlamaktan sorumlu kuruluşta nasıl bir değişiklik yapaYÖNLENDtRİCÎ BİR KURULUŞ OLMAKcaktır? Örneğin, politik tereıhbilimsellik ilişkileri yeniden TAN ÇIKMIŞTIR. pasıl düzenlenecektir? Kaynak dağıtıcı DPT ile uygulayıcı bakanllklar arasındaki surtuşme nasıl giderilecektir? Bunlara lere dayanan planla sınırlanması lşleyiş biçiminde, DPT'nın ySn benzer çeşitli soruların ortaya gibi bir aurum yarattı. Bu eksıkverici rolünün içeriği, genellik, atılarak tartışılması, DPT'nin lik sonradan aksi vönae gelışme doğruluk ve tutarldık düzeyi çok kuruluşundan bu yana geçirdi lerin de nedeni olmustur; DPT önemli oimaktadır. Planlama faali ği değişirnin bu sorular çerçe biümsel çaüşraa geleneğinden u yetinin belli bir genellik düzeyinvesinde incelenmesi bugün ge zaklaştırılarak politikacılar ile de DPTnda yapılması daha başka rekli oimaktadır. Ancak bir dav birükte karar gerekçeleri hazır bir düzeyde de Bakanlıklar bünye ranışsal neden DPT'nin aydırv layan bir yapıya dönüstürülmüs sinde devam etmesi gerekmektelarca serbestçe tartışılmasını tür. dir. Ancak, plânlamanm ne kada her zaman olduğu gibi bugün AP'nin, ihtiyaçlarına daha uy rının DPT'nda, ne kadannm Bade engellemektedir. gun bir DPT için gerekii gördü kanhklarda r yapılacağı sorunu ağü başka bir değişim de, DPT' çıklığa ka\ uşturulmami5tır. Söz nın «icra» (yürütme) ?örevi vük konusu dönemde DPT'nın genellik Aydınlarca lenmesidır. «Teşvik ve Uygıılama düzeyini düşürmesi ve bazı konuDairesi» bu görüşle kurulmustur. larda, bu konuların sahibi olan ku Korunan DPT fonksiyonu Eu dönemde DPT'nın uygulayıcı mluşların planlama ve uygulamayı izl=yicı bölümlerı mertebesinde kararlar getirmesi, Bilindigi gibi, DPT, 1960 önhızla oüyürken, araştırma ve DPT'nın itibar kaybına neden ol cesi krizlerinin nerfeni olarak plan yapıcı bölumleri göreli ola muştur. Bu çeşit sorunlar DPT'nın görülen «hesapsız» ekonomik gl devlet teşkilâtı içindeki öbür ku dişe gösterilen bir tepki ola rak önemierini vitirmişlerdir. ruluşlarla arasındaki ilişkiler DPT'da uzman, uzman yardımcırak doğmuştur. «Oy avcısı, tastrüktürünün doğru kurulmamavizci» politikacı tipi de bu he sı (nbi planlama teknisyenlerinin tından doğmuştur. sapsızlık ve plansızlıktan so sayısında her planlama döneminrumlu tutulmuştur. Bu neden deki artışlar, DPT'nın bu degişıle, «aydınlar» böyle bir politi mini verme bakımından ilgi çe12 Mart'tan Sonra kacı tipine karşı tepkiyi sem kicidir. Her planın nazırlanışı «ırasında plan yapıcı teknisyen bolleştiren DPT'ye her zaman AP iktidan süresince bu partisahlp çıkmıslardır. DPT, bir çe sayısı aynı kalrr.akla birlikte nin kalkınma felsefesini uygulayı örgütteki toplam teknisyen sayı eı bir yapıya kavuşan DPT, 12 çit dokunulmazlık kazanmış, aydınlarca devamlı olarak korun 8i, her plan devresinde bir ön Mart'tan sonra AP için olan rasmuştur. Plan kavramını konı ceki devreye göre bir mlsli art yonelini kaybetmi?tir. Bu dönemmak planlama teşkilâtını koru mıştır. de politik tercihlerin belirsizlisl makla özdeşleşmiştir. DPTnm uygulamaya itilmesi so DPT'ndaki bürokratların politik Özel bir politik ortamda doî nucu, bu kuruluşun uygulayıeı kontrol dışında serbest seçme J*î> muş olan DPT, birbirinden fark devlet daireleri ile arasında zaten malanna olanak vermiştir. Bu lı politik ortamlarda üç tane var olan sürtüîme artmıştır. Bi devrede yapılan fiçünrü plân, be «Beş Yıllık Kalkınma Planı» lindiği gibi DPT, «yıllık program lirsir bir politik ortamda hazıryapmıj ve bunların yıllık prog lar> ve <icra plânlan» Ue uygula lanmasının ya da felsefesi ve kal ramlannı hazırlamış bulunu yıcı dairelere görevler vermekte Vınma tercihleri belirlenmiş bir po yor. Bu on yılı aşkın süre için dir. Bu görev]ere göre kaynaklar litik iktidara dayanmamiî ılmade acaba DPT. aydınlarca ko DPT'nca dagıtılmakta ve ijlerin nın bütün çeliskilerini ve »akınrunma nedeni olan işlevlere gidişi kontrol edilmektedir. Bu calarını taşımaktadır. Hızlı sana(fonksiyonlara) sahip olmakta devam etmiş mldlr? Yoksa yön verici niteliklerini ve etkinüğini kaybederek, kaynak dağıtıcı herhangi bir bürokratik daire haline mi dönüşmüştür? Kuşkusuz bu sorular yetennce lzlenip tartışılmamıştu. DPT söz konusu değışimme riğnıen «aydmlarca» yine de geçmiş iktıdarlann tutumuna orania bil:mci bir seçenek (a'tematil) olarak görülmüş olmaııdu. Ancak bugün durum degişmiş, TÜRKİYE SELÜLOZ VE KÂGIT hükümet programı bu oranı tersme çevirmiştir Hüklirret progFABRİKALARI İŞLETMESİ GENEL ramı, üçüncü Dlana görts çok daha toplumcu, biıim^i ve ilerici Körünmektedir. Böylece, DPT'run MÜDÜRLÜĞÜ İZMİT tsrtışılması, gereklilik yanında ivedüik de kazanrttaktadır. Imalâtımızda kullanılmak fizert 13.000 ton lap taman veya göl kamışı satın alınacaktır. Teklifler şartname esaslan dahilinde 'A 1J5 muvakkat 1 DPT'de Yapı teminatla birlikte 20 Mayıs 1974 Pazartesi günü saat 17.00 ye kadar Işletmemizde bulundurulacaktır. Değişikliği Şartname Izmit'te Işletmemizden veya Istanbul, Ankara ve Izmir Müdürlüklerimizden bedelsiz temin edilebilir. DPT'da belirpin oic.mde vapı Işletmemiz ihaleyi istedlğine vermekte, bölmekte veya değişikliği AP'nın 1965'te başlalarfınazar etmekte serbesttir. yan iktidan sırasmda olmus, Postada vaki gecikmeler nazan itibare alınmıyacakDPT'nın ılk yıllarnın «bilimsei» tır. çalışma geleııeğı bu dönemde bozulmuştur. Aslınoa. «politik tercih» ile «bilimseiliK» ilişkileri da(Basın: 14110) 3310 ha başlangıçta doğru olarak kurulmuş değildi. Baslangıçta böy , le bir strüktürün bulunmayışı j politik tercihlenn biümsel veri > ençllk adına konuşanlar, demeç verenler, göstenler ytlrü. yüşler tertipleyenler var. Bir takım dernekler, Dirlikler. Koca koca tabelâlar. hazırdan elde ed'lmis yapılar. Bllmem ne birliği başkaru, bilmem ne derneğl başK&nı! Biı böyle istiyoruz, Türk gençligi adına diyoruz ki!... l r l sözler, gösterişll savlar... Kasıl seçiliyor bu klşiler, kimler seçiyor, seçlnuer ne zaman oluyor? Hiç düsündünliz mü bu tür şençlik örgütleri adına konusanlann kimlerin temsilcisi olduğunu. daha dogrusu kaç kişinin oyuyle seçilditini? Kaç zamandır ünlversitelerimlzde, yüksek okjllanmızda öğranci derneği scçimlori japılmıyor. Siz hiç duydunuz mu, okudunuz mu böyle gençlık derneklerinin, birliklerinin seçimlerinin yapıldığmı? Ama ortada koskoca birlikler, dern3kler var, başkanlar rar! Nasıl, ne zaman, ne biçimde seçildikleri belirsiz. Yıllarca önce seçilmişler bunlar, öğrencilik yaşını çok çok gerilerde bırakmışlar, belkl de başka işlere aulmışl?r, yine de nğrçnci blrliklerinde görev yapıyorlar! Galiba işin en doğru yanı şu, bir takım fakülte ya da yüksek okullarda, üye sayısı pek az Bğrencı birlikleri, dernîKleri var. Belirli kişiler üye almıyor buralara, diyelim bir fakiiltede üç bin öğrenci var, bu derneğe Uye olanlar olsa olsa bir iki yüz kişi. Bunlar da kongrelerini gızlice yapıveriyorlar, kendi kendilerine bir yönetici kadro olusturuyorlar, gençlik adına konuşan birtakım gençliıc Uderleri de bu bir avtıç öğrencinin seçtiği kişilerden çıkıyor l»te!... Iki büyük gençlik örgütü vardı: Türkiye Milll Taleue Federasyonu, Türkiye Millî Talebe Bırligi. îlki ortadan tüm kalktı, ya da kaldınldı. Ne kongresi yapılıyor, ne d» sesi çıkıyor. Cagaloğlu'ndaki yapısı da bir devlet örgütüne devredildi. Niye ortadan kalktı TMTF? Kim kaldırdı? Biliyorsunuz AP iktidan bu devrimci ögrencl örgütünü ele geçirmek istedı, türlü •erüvenler döndü, seçilen başkan görev yapamadı, şu oldu, bu oldu, bir üniversite öğretim üyesi geçici başkan atanda. Sonra «amanla adı unutuldu bu federasyonun. Böylec» istenen şey de gerçekleştirildi, tutucu iktidarlarıa çekindiği bu federasyon yıkılıp gitti... Simdi tabelasindan, bir de gazetelerde çıkan bir takım demeçlerden, yaptığı toplantılardan biliyonız, TMTB ayakta duruyor hâlâ. Nasıl duruyor bilemem. Sıkıyönetim oütün derneklerl kapattığı halde TMTB, Fatih Vakiı'na dayanarak çalışmalarını sürdürdü. Ne denli yararlıdır, verimlidir, gerçek ulusseverlik çizgisindedir bu çaİLşmalar orasını ayrıca tartışmak gerekir. Gerçek şu ki bugün Türkiye gençlığı adına konuşma yetkisinl kendinde gören tek öğrenci örgütü budur. Oysa yukarda da yazdığım gibi bu Birlik'in genel kongresi ne raman yapılmıştır, hangi öğrenci derneklerine dayanır, yazılı kaç üyesi vardır, bu üyeler yüksek öğrenim gençliğimizin \"üzde kaçıdır? Bunlan hiç bırimiz bilmiyoruz. Kimse de açıklamıyor. 12 Mart'tan bu yana yüksek öğrenim gençligi kendinl gerçek anlamiyle temsil eden bir dernekten. bir bırlikten yuKsundur. Ecevit Hükümeti'nin bu konuya el atmasının zamanı gelmıştir. Türkiye yüksek öğrenim gençligi derneklerde birleşnîeli, demokratik yontemlerle seçimlerini yapmalı, büyük çoğunlugun oylsirma dayanan temsilcilerini seçmelidır. KamuO>TI karşısında yüksek öğrenim gençligi aöına konuşanlar bu gençliğin gerçek temsilcileri olmalıdır. Nerden nasıl seçilerek bu görevlere eeldiğı ya da getirildiği bilinmeyen bir takım sorumsuz kimselere «siz kimsiniz? kimi. nasıl temsiı ediyorsunuz?» sorusu artık sorulmalıdır. Bu soruyu hem oe yünsek dğrenim gençligi sormalıdır. Kim nedir, ne degıldır ortava çıkanlmalıdır. 6 P yileçme dışındaki bütün hedefler plânda, ya kendiliğinden gerçek İeşir ya da uzun dönemde gerçek leştirilecek hedefler olarak el« »lınmaktadır. Bu yaklaşımı ile Üçüncü Plân bir toplumun kalkınma plâmndan çok, sanayi tefvik plânına benzemektedir. Bu dönemde sosyal, politik ve ekonomik grupların planı kurumsal kanallarla etkileyeme rr.esı sonucu plan, geürin sınıfsal ve bölgesel dağılımına önem vermemekte, istihdamı ikinci derece bir hedef olarak görmek tedir. Yine aynt nedenle, örneğin Üçüncü Plandan Türkiye 1 . de Doğu ve GüneydoSu Anadolu'nun geri kalmış bir bölge olup olmadıjı bile anlaşılamamaktadır. Belirli özellikler gösteren bu geçiş devresinrfe ülke için çok uzun süreli bir kalkınma planının yapılmasının anlamlılık derecesi hiç kuşkusuz tartışılabilir. Bu dönemin politik yapısının niteliği gözönünde tutularak, temel seçmeleri, seçimle ge lecek iktidara bırakan bir geçiş dönemi planı yapılabilirdi. Tersine bir tutumla geçiş döne minde yapılan bu plan ile daha sonraki dönem bağlanmaya çalışılmıştır. Bu durumda, kalkınma tercih leri üçüncü planınkinden farklı bugünkü politik iktidar ya yıllık programlarla kontrol ederek planı uygulamayacak ya da onu değiştirip yeni bir plan yapacaktır. Her iki durumda da DPT'nin yapısı, devlet teşkilâtı içindeki yeri ve nitelikleri önera kazanmaktadır; planın yeni bir politik ortamda ve degişik kalkınma tercihleri ile yeniden yapılması halinde bugünkü DPT' r.in böyle yeni bir plan yapıp yapamayacagl sorusu ortaya çıkmaktadır. Eger plan doğrudan doğruya değil de, yıllıSc programlar ve bütçe uyguiamaları ile dolaylı yoldan değiştirilecekse bu soru yine de geçerli olacaktır. Kısaca, DPT, 12 Marttan gonra herhangi bir kaynak dağıtıcı bürokratik daireden farksız hale gelerek temel ekonomiyi yönlendirici bir kurulus olmak tan çıkmıştır. Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Anonim Şirketi ELEMAN ARIYOR > • • • • • • • » • • • • • • • • • • •• • • CERRAHPAŞA TIP l FARÜLTESİ DERANLlGlNDAN 13.000 TON SAP SAMAN VEYA GÖL KAMIŞI ALINACAKTIR, Makina Mühendisi veya Makina Yüksek Mühendisi ALINACAKTIR Isteklüerin, özgeçmişlerini belirten yazılı müracaatlannı. •Karaköy, Rıhtun Caddesi Anadolu Sigorta Han Kat: 5 adra«indeki Personel ve Organizasyon Müdürlüğümüze gönderm»" leri rica olunur. NOT: Müracaatlar gizll tutulacaktır. (Reklâmcüık: 749) 3304 Şirketimiz Maden Işleri Müdürlüğu emrinde çalıştırılmak fizere: ls Makineleri ve kara nakü vasıtalarının tâmir ve bakımında tecrübe sahibi, tngüizco bilen Askerlik görevini yapmıg vee 35 yaşını geçmemij, bulunan, Neler Tartışılmalı Görülüyor ki bu netilikte bir planlama örgütünün aydınlarca özel bir dikkatle korunmasma artık neden yoktur. Aynı zamanda planlamayı isteyen bir iktidarın varlığı ile DPT'nin ye niden düzenlenmesi olanağı da doğmuş gibi görünüyor. Bu durumda önceukle yapılması gereken, şimdiye gadarlci deneye dayanarak venl yönlendirme için mümkün tartışma maddelerinin neleı olabileceği üzerinde düşünmektir Tartısılması gerekli sorulardan kimileri çunlar olabilir: • Planın politik tercthler Ue iüşkilerinin strüktürü nasıl olmalıdır? • DPT ne Kadar araştırma. planlama ne kadar uygulama kontrol vapmalidır? • Planın ne kadan DPTda. ne kadarı bakaruıklaraa yapılmalıdırT • Plan ne kadar merkea ne kadar bölgesel olmalıcür? • DPT'nın kaynaK dağıtıcı olarak uygulayıcı bakanlıklarla sürtüşmesi nasu önlenebıür? 0 Planın dayanacağı bügi sistemi DPT'ca nasıl kurulmalıdırî • DPTca degerlendinlmesi sözkonusu proje akımı nasıl saglanmalıdır? Bu tartışma açıeı scruıara yenilerinin ekJenmesi dogaıdır. ö nemü olan UPT'ajı aydınlarca serbestçe tartışılmasıcur Bu tartışmalann DPT'nın tendısınden beklenen fonksıvor.ıan verlne ee~ tırebilecek bir vapıy» ve veteneğe kavuşturuimfcsmda kuşkusuz büyük roJü olacaTOr. Bu cartısmsjvı olu*turanlarr • • • • • 1 Fakültemiz mensuplarının 1974 mall yılında reçete mukabili alacak olduklan Uâçlar 1H.5.1974 günü saat 11.00'de kapah zarf eksiltmesi Ue ihaleye çakarılacaktır. 2 Tahmin bedeli 500.000. lira olup. geçio* temınaa 23.750. liradır. • 3 İhaleye girecek eczane sahipleri iş yeri Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinin 500 metre civannda olacaktır. • 4 Bu ihaleye ait şartname ve diğer evrak Fakültemiz • Dekanlığı Satınalma Bürosunda görulecektir. 5 Eksiltmeye gireceklerin 2490 sayılı kanuna göre tanzim edecekleri îeldif mektupîannı ıh3le .«aptinden bir saat e\Teline kadar A.F..P. Komisyoc Başkanlığına vermeleri lâzımdır. • (Basın: 13966) 3306 • r Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu Müdürlüğünden Okulumuzun çeşitli bSlümlerine Lisans üstü ÖJretim yapmak üzere alınacak asistao sayısı ve aranılan nıtelik* ler aşağıda belirtilmiştir Adaylann: 1 Kız Teknik Yüksek öğretmen Okulu mezunu olmalan, 2 Devlet memurlannda aranan şartlan taşımalan, 3 Orta dereceli öğretim kurumlannaa aralıksız en ax iki yıl öğretmenlik yapmış ve halen görevlnden aynlmamış, otuz yaşını geçmemis olmalan, 4 öğretmenligi sırasında iyi sicil almış olmalan, 5 2027 Haziran 1974 tarihleri arasıntfa bSlümlerin 8zeliiğine göre okulda yapılacak sözlü yazılı ve pratik smavlarda basarı göstermelerl gerekir. îsteklilerin dilekçelerinı 15 Mayıs 1974 günü aksamına kadar okul müdürlüğüne vermeleri duyurulur. Bölümler Alınacak asistan sayın Giylm 10 Nakış „ % El sanatları ve çiçek ............ 5 Resim 4 Aile Ekonoroisi ve Beslenme 2 Meslek Dersleri 6 NOT: Daha ©nce tlân edilml? olan 8 aslstanlık Utegi bu sayıya dahll edilmiştir Buna göre müracaaüana yenilenmest (Basın: 14019) 3314 Kalamış Koyunda lebideryı ıskele «olunda tam fconforlu » • » » ••• • • • • • • • • • • • • • • < • ••• » » • • • • • • • • • • • • • • • • TEKLÎF İSTEME İLÂNI TÜRKİYE SELÜLOZ VE KÂĞIT FABRİKALARI İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN İZMİT İSTANBUL Sınıfı Teknik Hizmetler Cnvanı Nükleer Fizikçl » » Jeolog Preparatçl Laborant Laborant Hademe Odacı Odacı Gece Bekçlsi ÜNİVERSİTESİ Derecesl 8 9 10 12 12 10 12 15 16 16 Adet Rürsüsü Radyobiyoloji Genel Jeoloji » » Atom ve Çek. Fiziğl > > » Genel Zoolojl Tatbiki Jeofizik Genel Jeoloji s Fen Fakültesi Dekanlığından 4 Yardımcı Hizmetler Aranan Şartlar 1 657 Sayılı ve 1327 Sayılı kanunların Memu v\r için aradıgı jartlara haiı olm»lr 2 Askerükie ilgisı olmamak 3 öğrencilikle ilgili oimamak 4 8/5/1974 günü saat 17'ye kadar dilekçe İle Dekanhğa mOracaat etmelerl 5 10/5/1974 tarihinde vapılacak sınav veya mülâkatı kazanmak. (Basın: 14123; 3312 1 Bolu. Zonguldak. Ankara. Adapazarı, Giresun, Art\an, Amasya. Trabzon ve Kastamonu Orman Bölge Müdürlüklerine bağlı Orman îşletmelerinden, tzmit Tesislerimîz için mübayaa edilecek K^ğıtlık oaunların. şartnamesine uygun olarak, İzmit'e naklini teminen 13 mayıs 1974 pazartesi günü saat 12'ye kadar kapah teklif ahnacaktır. 2 gartnamelen lzmit'te îşletmemizden Bolu, Kastamonu ve Hopa Bölge Tedarik Amirliklerinden, Istanbul tzmir Alım Satım ve Ankara Bürosu Müdürliiğümüz ile Çaycuma Dalaman ve Aksu Müesseselerimizden bedelsiz olarak temin editebilir. 3 Işletmemiz ihaleyi yapıp vapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. TÜRKtYE 8ELÜLOZ VE KAGIT FAB. tSLETMESÎ Ühan TEKELİ ODTÜ OğretuD üyesi GENEL M D D Ü R L C G Ü Yiğit GÜLÖKSÜZ DPT KÖ.Y. Daırem Müsavin KİRALIK DAİRELER 44 43 54 27 08 »ü 37 08 12 Tank OKYAY CBann: 14066) 3307 ODTÜ öğretun Görevlla» Cumhuriyet 3317