22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 8 Mart 1974 FAHMİNİMİZc C KcM MAT[fcA"!> 'ANıiUl M AT^ıl/^ YÜK6t7 KAL£Mc KuKPcN SuMr'A 4 HAMFENPı • 1 V 1 , İ YARALISIN ERDAL ÖZ 21 ıCünaydın» Daracık omuzların uçlanna sonradan getirlllp takılmış gıbı duran sıska kollanyla Ufakük Nuri yatağını düzeltıyor. Yataklannı düzelten başkalan da var. öyleyse sen de düzeltmelisin. Yatagın, topraklarla öylesine yamru yumru kl, düzgUn bir görünüş vermek olanağı yok gibi. «öyle değil,» diyor Ufaklık Nurl «Jttan. «Bak benim yaptığun gibi.» Her sey değisik bu insanlann dUnyasında. Yatak düzeltmek bile. Onlar glbi olmak değil, onlardan birl olmak zorundasın. Uyansına boyun eğlp nevresiml onun katladjğı gibl kstlayıp, blr ucunu yatağın ayakucunun altında t»loştınyorsun. Olmuyor. Onunki dümdüz. «Olmadı. Anam da su böreglnl beceremesdl,» diyor. Fırlayıp yanına çıkıyor. «Sen in asağıya hele,» diyor. Önce nevresimin İM basındaki dikflmemis boşluklan bulup ellerini sokuyor içine, orada battaniyerün uçlarıru yakahyor, kollannı ild yana gererek açıyor. Nevresim, içindeki battaniyeyle birlikte bir yorgan gibi açılıp dümdüz sarluyor aşağıya, uçlan yers değiyor. Üstteki iki ucunu ortada bir araya getiriyor gögsünün üstünde, katlıyor, yatağın Uzerine çekiyor, dtizeltiyor, yayıyor, yatağın ayakucunu kaldınp altına düzgünce sıtaştınyor. Bu lsin gerçekten ayn bir ustalık, alışkanhk tatediğini anhyorsun. Ayakkabuun tekinl ta ilerideki bir yatagın altından bulup çıkanyorsun. «Yak bakalım bir sigararruzı,» diyor iner Inmez. «Sarmadır.» «Eksik olma.» TJzattıgı sigara basparmak gibi. «Ellne sağlık yatağım çok güzel oldu » «Daha iyi olurdu ama yatagında lş yok.» i Çektığin duman ciğerlerine yapışıyor, botpzıru acıtıyor. öksürtüyor. «Çok sert.» «Sert ama kıyak sigaradır. Bu sarmadan vazgeçemiyorum. öbür sigaralar kandırmıyor. Emzıkli sigara da ayıp kaçar burada. En iyisi bu. Evden iyi para gelir bana. Bu koğuşta, ayıptır söylemesi, en iyi para bana gelir. Çen«^lköy'de, deniz kıyısında.» Öksürmekten gözlerin yasanyor. «Ah ulen ah,» diyor. «Dinine yandığım. Şimdl şu kırolann içinde olacağıma Istanbul'da olacaktım. Kırmızı Pleymut aşağıda. Ben var ya. şimdi mis gibi kolalı çarşafların içinde mışıl mışıl uyuyordum. Bu saatte kalkacak adam mıydım. Bu gordüğun kırolar var ya, Allahımı inkâr edeyim bunlar dışarıda da olsalar şımdi ayaktadırlar, karga bokunu yemeden uyanırlar. Sab&h on'dan once kalkmam ben. Ayıptır söylemesi, asağıda sıcak sütumle sucuklu yumurtamı haarlamış olur annem; tereyağ, bal, gravyer peyniri. Oturur bir güzel hepsini temizlenm. Doğruca yukanya odama çıkarım. Temiı bir duman sarar, sabahm ilk keyfini bulurum. Ah şimdi sankızdan bir sanmlık olacaktı da, agbin bir tane saracak sana ki göreceksin, nasıl doğrulturdun kafayi. Giyinip kırmızı Pleymuta oturdum mu, kafam böyle, nasıl anlatayun sana, saat gibi isler böyle Uk t:k tık tık. Allahımı inkAr edeyim arabada ses yok benda ses var, saat gibi, tık tık tık bk. Gazlanm Pleyımıtu, dogruca Melahat'a.» Sabahın ayazında, daha ortalık ısınmadan, •onun deyişiyle «daha karga bokunu yemeden»bir de Melahat çıkıyor karsına. Orada iki yatağın arasında, ayak üstü, Ufaklık Nuri'nin hikâyesini dinliyorsun. Soluk bile almıyor, anlatıyor. Aksam, Yozgatlının yarunda anlatamadı, simdi anlatıyor. Esrardan yatıyormus sözde. Arkadasınınmı« esrar. Üzerlnde bir lçimlik yakaiatmıs. «Allahımı İnkAr edeyim böyle oldu,» diyor. «Ne zaman çıkıyorsun »en?» «Ekimde » «İyi. Az kamıs. Cç ay »011» .» Gülüyor. «Ekimde demedin mi? Üç ayjı kslmıs.» «önümUrdeki Elüm degU.» diyor. «Gelecek yılın Ekiminde. A( vaı jra.» «Haa.» Sanki İki gün sonrasmdan sb'z «diyor. «Çıktıgım gün koyu lâcivertleriml çekip .» «Selâm.» Oh kurtuldun. Gılay Nurl. Yüzü aydınlık. «Neler kesiyordun arkadaf* aabzh sabab yine.> «Yok be Gılay, anlstıyorauk *sttj «Nasıl kestirebildın mi bıraz?» Sar.a soruyor. «Bu gece erken yatanın.» «Öyle olacak.» Kıdemli ortalarda dolasıyor Yardımcısı sansın Nuri, yatagından Kalk.na^'an birini diir tüklüyor ötede. Masalar gürultU>le ortaya çnkiliyor, sıralar yanastınlıyor. Bbstaki masada çeyrek ekmekler dağıtıyor birı. «çorbacılar çorba oasına.» (Devunı rsr) DÜNYAMIZIN TÜKENEN KAYNAKLARI Vehbi BELGİL I s.S^ ^v Türkiye'nin yeri fakir ülkelerin arasındadır u gün» kadar bütün ham maddeler Batının elinde idi, daha doğrusu Batının kontrolünde İdi. Ve Batı bu maddeleri canavarlara teslim etmişti: Ozel kesimin canavarlanna. AnIık çıkarından baska blr sey görmeyen canavarlara. Uluslararası alanda kurt kanunu egemendl. Şimdi kardeşlik devri başlayacak. Olaylar zorlayacak bizleri. Ham maddelerin israf edllmemesi, bUtün dünya insanlannın refahına harcanması için akiım* gelenleri şoyle ozetlıyorum: 1) Azgelismiş ülkeler, faklr ülkeler, ürettıgi ham maddeler İçin en kısa zamanda birlikler kurma yoluna gitmelidirler: Boksit Üretenler Bırliği, Bakır Üretenler Birliği, Kalay Üretenler Birliği, Fındık, Tütün, Pamuk, încir, Üzüm, Krom .. Üretenler Birliği gibi. Ondan sonra da bütün birlikler bir Dünya Federasyonunds birleşmelidirler. Federasyon satışlar için tek el olmalıdır. Her maddenin fıyatı federasyonca tesbıt ve ilân edilmelidir. Bu fiyatlardan hiçbir fedakârlık yapılmamalıdır. Fıyatlar, birbiriyle bagıntılı olmalıdır. Demiri su fiyattan ahnayana uzümtl de su liyattan asagı vermemelidır. Bu gün Batı böyle yapmaktadır. FUm dünyasından ömek verelim: Metro • Goldwyn • Mayer bu yıl örnegin 30 film yapmıştır. Bunlann toplam kira bedeli beş yıl için 500.000 dolar dlyelim. Sia bunların içinden en güzel beş tanesini de alsanız, tamamını da alsanız yine aynı parayı ödeyeceksiniz. Federasyon da aynı şejı yapmalıdır: Pamuk su fiyata, demir şu fıyata, fındık şu fiyata. Kakao da şuna. Serbest rekabet palavrası bir kenara itılmelıdir. 2) Madde fiyatlarının tesbitinde arztalep denen namussuzlar dolabı degü, her madde yetiştiricisinin her yıl için tasanca yasama seviyesi temel alınmalıdır. Bu gün Ortakpazar öyle yapmaktadır. Bu teşekkül, meselâ süt üreticilennin bu yıl insanca yasaması, her türlü ıhtiyaçlarını insanca karşılamalan için ne kadar lâzım olduğunu hesaplıyor o fiyatı o malların değeri için esas alıyor. Siz dısardan o fıyatın çok altında fıyatla aynı maU teklif et seniz aldırmıyor, huduttan sokmuyor. Sokarsa da, senin üyatını kendi fiyatına getirecek kadar bir vergi alıyor. Ondan sonra da sana dönüp konusuyor: (Hadi şimdi istediğin kadar sat). B ülktnin htr raaddeye e yıl Için olan ihtiyacı bildirilecek. Üretım ona göre ayarlanacak. Bu da çok önemlidir. Zira, Batı, birbirinden habersiz flretıcilerin piyasaya fazla mal sürmesini de kendi Iehinde silâh olarak kullanı yor. Burada çok öoemli bir husus da, ihtiyaçların tesbitinde lükse, israfa yajama hakkı tanımamak. Iranlı şairin de dediği gibi: Benl adem âzayı yekdigerend. (însanlar, bir vüeudun uzuvları gibidir). însanhğm dörtte iiçü aç, yokgul, ayağına pabuç, altına don bulamıyor. Batıda çocuklar, herbiri bir elmas gibi cam mah fazalar içinde yetiştiriliyor. Öbüryandan milyonlarca çocuk gıdasızlıktan, pislikten, çullar içinö"e gezmekten telef oluyor. Bu durumdan herkes sorumludur bugün. Dünyamn bir yanında ihtiyarlar, artık ise yaramıyor diye köpek gibi horlanıp ölüme mahkum edilırken, Batılı ihtiyarın bahçeler içindeki lükı huzur evinde her turlü lükı içinde yaçamaya hakkı yok. O halde, hammaddelerin lük«e. israfa hırcanmaaı önlenecek. 4) Yeni hammadde kaynakları bulunması ıçin Federasyon çaba harcayacak. Araştırmalar yaptıracak. Yeraltı kaynaklannı bulup çıkarma teknığinı ge]ı?tırecek. Yeni yeni maddeler yapımı için bilimsel laboratuvarlar kurduracak. 5) Çöp, hurda diye blr «ey olmayacak. Her sey tekrar tekrar tfeğerlendlrilecek. Kullanılmış şeyleri toplayıp yeniden kullanma usullen geliştirilecek, bıümseı formüllere bağlanaeak ve butün insanhgın emrine «unulacak. 6) Bu arada, yine uluslararası planda olmak uzere aile plan laması yapılacak. Her ülkenin, kaynaklarını geüştirmek, iasan gibi yaşamak için ne kadar nüfusa ihtiyacı olduğu saptanacak, planlama ona göre yapılacak. Bu durumda bazı devlet. lerde belki nüfus arttnası, bazılannda da azaltılmaıı deıteklenecek. 7) Okyanuslan, denizleri lnceleyen osinografi iimine hız verileoak, bu bilgi dalının en kı «a zamanda gelistirılmesi İçin her çaba harcanacak. Batı, birliği önleme için çeşıt11 kombinezonlara gıdecek, yem kabilinden artürmalar yapacaktır. Fakırler bu oyuna gelmemeiıdirler. Meseleyi sadece bir kaç kurus daha fazlahk meselesi olarak görmemelidirler. Zira, bu güne kadar dünya konjonktörüne göre fiyatlann uzun süre yüksek kaldığı zamanlar da oldu. Bu onlann yararlanna merhem oldu mu? Napolyon savaşlanndan sonra Ingiltere liberalizmin, (bırakımz geçsinlerlin havariliğıni yapıyor, Avrupayı, gümrüksüz mala boğuyordu Napolyon Savaşlan sırasmdakı Avrupa Ablukası sırasında Almanyada sanayun fiili bir himaye sonucu llerlediğıni goren Frederik Ust Alman mllletıne söyle haykırıyordu: (Ey milletim, Ingılizler bize bedava dahi mal verseler almayalun. Meseleyi gündelık geçim için biraz daha ucuzlaması seklinde görmeyelim. Bizim geleceğlmız sanayiin ilerlemesindedır. tngıltere, sanayiimizi öldürmek için açık kapı polltikası ızliyor). Ve AJmanlar bu söze kulak verdıler. Sonucu hep biliyoruz. Ülkemize Gelince... Rüya Değil Bu... Ütopya denecek belki. Degil. Bunların çoğu esasen Batüılarca yapıhyor. Bütün diva, ham madde üreten fakir ülkelerin, menfaatlerinin ortak olduğu bılıncine vararak dünya piyasalannda agırlıklannı ortaya koymaları. Kendileri için tek kurtulus yolu budur. Bu konuda bir ilk adım olarak önce yabancılan kendi ham madde kavnaklannın başından uzaklaştırmalan lâzımdır. Boraks yabancı eUerde oldukça millî A», beyneteıilel de politiks güdülemez. Ülkemizın yeri, hiç kuşkusu» sömürülenlerin arasındadır. Turkıye, coğrafî durumunun ve bınlerce yülık tecrübelerinin kendisıne öğrettiklerini somürülenlerın hızmetine sunmah, onlara önderlik etmelidir. Ve Türkiye, en zalim sömUrünUn şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da, kendi işbirlıkçilermin aracıhğı ile geleceğinı, dunyada olup bıtenler haberdar olmamaktan geleceğini daıma bilmelıdir. Bız daha düne kadar üç kıta Uzennde toprakları olan bir împaratorluktuk. Ülkemizin hiçbir yanı muz ülkeleri, kakao ülkeleri gibi yabancı boyunduruğu altında yasamadı. Biz o ülkeler gibi, genel valiler eliyle sömürülmedık. Kendi adamlarımız ülkemizin olanaklarını, sırl kendi çıkarlan ıçın, somüruculere peşkeş çektiler. Devlet başmdakılerın ve aydınların gafletı ve saflığı onlann ekmeklerıne yağ sürdü. Sömürunun gelış yolu aynıdır, bu gün de aynıdır. Bu yüzden, kendi komprador uşaklarımıza karşı uyanık olalım. Batının her sınıf insanımızdan sozculeri vardır aramızda. Batı, Turkiyede nüfus azaltılsın mı ıstıyor? Onlan konuşturur. Genış halk kitlelerinln aleyhine bir düzen mi istiyor? Onlara kurdurur, havarüiğini onlara yaptınr. Yabancı daıma sömürücUdür. Bundan daha doğal bir sey olamaz. Bu gün Amenkamn da ayağı sürçse somurüculer oraya da üşüşürler. Kabahat somürcülerde değıl, ülkenin ayagını surotürenlerdedır. Ülkejn ayakta duramaz hale getırenlerdedır. Büyük Cevdet Paşamız, 12 dltlik tarıhinde şöyle bir olaydan bahseder: Ispanya Elçisi, vaktin Dışışlerı Bakanına, ticaret anlasması tekhf eder. Bakan bunun ne ışe yarayacağını sorar. Elçı, Andlaşmanın ıkı ulke arasındaki tıcareti gelistireceğı cevabını verır. Bizim gafıl bakanunızın cevabı da şudur: (Devleti Aliyyo ıçin tıcaretın varhğı ile yokluğu bırdır ) îşte Napolyon Savaşlan orta» sında, Avmpanın lıberalizm çağına girişinm eşiğinde, dünyada olup biterüen en iyi bılmesı, değerlendirmest gereken yetkılımızm bilgı yapısı budur. Sömünl yine gaflet ve hıyanetten gelecektır. Bunu bilehm, tedbirlenmızi ona gore alalım. Dünyaya karşı olsun, kendimlze karşı olsun görevlerimiz ba. sıttir ve şıksızdır. tşleri arapsaçı na dönmüj gösterenler işte bu gaflet ve dalalette olanlardır. İşte olkadardır bu hikâyet... Bİ TTt DİSİ BOND MALKOCOĞLU yazan veçizen.Ayhan BAŞOGLU Cr/MAJ2A Sı E ı' L: I fXl ü İİ&YJÜ.TA I P TİFFANY JONES (Süw'u*t Uıivtde Vlalk Kredi ve Stok Kurumları Batının fakir ülkeleri dıze getirmek için basvurduğu yollardan biri de şu: Üreticinin, dijini tırna ğına takarak, elindeki avucundakıni harcayarak ürettiği malı za manında almayarak onu açlıkla ve iflasla karşı karşıya bırakmak. Işte bu ınekarnrmayı kırmak içm Federasyon kredi kurumlan açmalı. stok deDoları kurmahdır. Fmdığınızı mı almıyorlar? Federasyon peşin para ile alacak, fennl surette hazırlanmış depolara yerleştirecek? Muz ıçin öyle, tutun için oyle kakao ıçın öyle. Federasyon, zayıf öküzler devri Ue semiz öküzler devresi arasında bağlantı kuracak Bugün Ortakpazar aynı şeyi yapıyor. lsteyen, maiını Teşkilâta satıyor, pa rasını cebine ındiriyor 3> Ondan sonra Federasyon. tii ketıciler federasyonu ile bir masa ya oturup her yı] her madde için üretım plânlan tesbit edecek. Her GARTH ÎLÂN Çukobirlik Genel Müdürlüğünden 1 Birliğimiz kamyonları için 13 adet agaç karisör yaptırılacaktır 2 Ihale 14/3/1974 Perşembe günü saat moo'da Genel Mudurluk bınasında ve kapalı zarf teklıf almak suretıyle yapılacaktır. 3 Ihaleye gınş temınatı 10.000, lıradır. 4 Teknık şartname Nakliyat Işletmesi ile Levazım Müdürlüğünden mesai saatleri dahilinde temin edilir. (Basın Ç: 274 12012) 1878 YARIN ÇEKİLİYOR >••* •*••••«••*••••••• « * •. YARIN MİLYONER OLMANIZ, BU GÜN ALACAĞINIZ BİR MİLLÎ PİYANGO BİLETİNE BAĞLI OLABİLİR. BİR BİLETLE ŞANSINIZA YARDIMCI OLUNUZ. (Basın: 11802 1877)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle