15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 4 Mart 1974 YARALISIN ERDAL ÖZ 17 Ayda bir maldneyls sıftr numtraya raraIurmus Jcafaiar. Elleriyle saçlannı kanştınyor. Saçlan oldukça kırlaşmış. Bu onu yaşlandırmryor Yakıştığl bile söylenebilir. •Bu sevda ihtiyarlattı benl AUahsız > diyor. Nuri çok şeyler dlyor. Çok konuştuğunu kendi de anlıyar. • Bakma böyle anlattıgıma. Ben suayımdır. Kimseye anlatmam bunlan. Bak harbı konuauyorum. Yakın buldum seni. Şu koguşta şunca can var, namussuzum kımse bilmez beni, Allaiumı inkâr edeyim ki anlatmam. Sen dediklerimi anlıyorsun. Sende başka bir şey var. Sıcak adamsın.» Hiç beklemedlğin bir sey soruyor: cSen hiç aynaya baktın mı?» «Bakmışımdır tabii. Ne olacak?» «Bakmamışsın,» diyor. «Senin gözlerinde bir şey var.» «Uykusuzluktandır,» diyorsun. «Kanlannus mı?» «O değil,» diyor. «Sen YBT ya sen, nasıl söyleyim, sen gözlerinle dinliyorsur. arkad&ş» «Vay canına.» Nuri'nin demek böylesine lncelikleri A» v»r. Okumus gibi de. Lise sondan aynlmış olabilir mi? «Orta ikiden aynldım.» Olmamış işte, okuyamanuş. «Bileklerine ne oldu senin?» Bileklerini çekiveriyorsun masadan. Kızsrdığım bihyorsun. Kelepçenin açtığı yaralar; kapanalı ne oldu ki şunun şurasında. Yeni gelen deriler pembeeik, incecik. «Yaralar var bileklerinde?» Utamyorsun. «Dayak attılar bana Nurl», «igkence ettiler bana Nuri». Bunları mı diyeceksin Nuri'ye. Dıyemezsin, anlatamazsın. Aşağılık bir şey. «Bir şey mi yaptılar sana arkadaşım?» «Yok, bir şey yapmadılar. Yara vardı da.» «Göster bakayım.» «Bırak Nuri, başka şey konujahm.» Susuyorsunuz. Neden sonra, «Uykun geldiyse yat ıen,» dlyor. «Yok, uyuyamam.» «On bes dakika sonra nöbetim bitiyor. On bes dakikam kaldı. Nöbeti bırakınca benim yatakta konuşuruz, ha. ne tfersin?» «Niye olmasın. Sabaha ne kaldı ki.» «Ortahk ağarıyor. Istersen hadi bıraz uzaı» ıen.» «Uyuyamam.» «Uyumayj dene. Saat altıda züle uyandınr!»r âdamı fcurada. Altıya kadar kestir istersen.» «Uyuyacagımı hiç sanmlyorum.» «Yat sen yat. Bana bakma. Yorgunsun §en. Yaralısın da.» Gozgoze geliyorsunuz. Bakışlannda bilen biri var. «Bir saatlik uyku uvkudur. Yat yat.» Yatmadan belki daha çok «evinecek Nurl. Kalkıyorsun. Bacakların yorgunluktan sızlıyor. Yatağına güç çıkıyorsun. Altta yatan, nevresimini tepesine kadar çekmiş, ayakları dışanda. Koridorun camlarında açık lâcivert bir sabah. Açık camdan giren serinlik, yâtağının üzerinde rfha egemen. Nevresimin üzerine uzaniyorsun. Tabanlarının ateş gibiliğinde gezinen sabah ayazı seni dinlendiriyor. Blleğini parmaklarınla hafif hafif ovuyorsun, kaşınıyor. Tependeki ampulün çevresinde yuvarlaklar çizerek dönenen kuçük bir gece kelebeği arasıra ampulun sıcaklığına çarpıp uzaklasıyor. Üşur gibi olduğunu anlıyorsurv. Gömleğinin düğmelerini ilikliyorsun. Birl kopuk. Birden sanki tabanlarına çarpan bir demir kapının gürultüyle açılıp kapamşını duyup, belll etmemeye çahşarak başını hafifçe ksldırıp bakıyorsun. Şişko, bodur gardiyam bekliyorsun, o değil; başkası. Upuzun boylu, »ırtı kamburca, kalm bıyıklı, asık yüzlü biri. Yüzü kocaman. Uzanıp, koridor boyunca sıralı duran bütün pencereleri bir bir açıyor. Koyu sabah mavileri bütün camlardan içerf doluşuyor. Nevresimin «ltına giriyorsun. Ayaklann yanıyor, çıkarıp tfışarı uzatmak hoşuna gidiyor. Çok uzaklarda, koyu sabah mavilerinin içinde rabanıl bir kuş gurultularla ötüyor. Yeni bir gün baslıyor. Tutuklu bir gün. ON İKl Dudafın yarılmış gibi Burnun kanıyor oîabılir. Daha guzel Hiç olmazsa onlardan biri değilsin. Sana varnşan, dudagının pstlamis olması, burnundan kan bosamyor olması. Vuran olmaktan daha guzel bunlar, çok daha güzel. Bir Iıkemley* oturtmuslar seni. Gözlerin bıglı. ölmezsen, öldürmezseler, sakat bile bırak«alar, buradan çıkarsan, gün gelir de bir gün buradan çıicarsan, toprağın üzerinde, gür.eşin altında, lnsanların arasında bir alçak gibi yüzun eğik dolaşmamak isteğind'esin. Kesin, kesin bir istek bu. Ba«ılmış, ezilmiş de olsan bir papatya gibi yaşamak kararındasın, y»ralı bir papatya. (Devaını rar) DÜNYAMIZIN TÜKENEN KAYNAKLARI Vehbi BELGİL însanoğlu güneş sobası ile mangalından yararlanacak Buhranın Geleceği ugunkü enerji buhranı geçicıdır. Arap îsraıl anlaşmazlığı çözüme bağlaninca, pahalı da olsa, petrol aJumı devam edecektir. Burada Önemli olan sorun, petrolün daha ne kadar süre çıkmakta devam edeceğıdir. Bugün petrol üret«n ülkelerde bir gün olup petrol bitmeyecek rnidir? ömeğin, Bahreyn'de 1932'de bulunan petrol, 1970' de ilk olarak bıtme belirtılerl gostermıştır. Biz hemen hatırlatmak isteriz ki, dünya petrol rezervlennin yakmda bitecegini söyleyenler bir noktada yanılmaktadırlar. Zira, bugünkü durumun değışmez olduğunu kabul ediyorlar. Bugün 63 ülkede çıkan petrolün 64. bir ülkede veya bu 63 ülkenın birınde bir yerde daha çıkmayacağını varsajıyorlar. B Hemen haber verelim ki, insanoglu bu konu üzerinde de kafa patlatmış, bazı sonuçlar elde etmiştir. Bu sonuçlann dışında, hiç akla gelmedik yepyenı bir buluş da her şeyi degiştırebilir. Geçen yüzyılın ortalarına gelinceye kadar insanlar, geceleri mumla ve yağ kandilleriyle aydınlanıyorlardı. O zamanın düşunürleri, nüfusun hızla artışını dıkkate alarak, bir gün gelecek herkese yetecek kadar yağ ve mum bulunamayacağını, bunun sonunun felâket olacağını belki hesaplıyorlardı. Ama, birden, petrol lâmbası gibi akla gelmedik bir buluş ortaya çıktı. Bunu, Edisonun elektrik ampulıi izledi. Bu buluş daha da şaşırtıcı idı. Zıra, yeni lâmbanın, yanmak için havaya da ihtiyacı yoktu. Yıne eski düşünürler, taşıt aracı olarak karalardan posta ara balarının kullanılmasından ılham alarak, bir an gelecek, mevcut at'arın ve arabaların dev hıziyle artan yolculan taşımaya yetmeyeceğini düşünüyorlardi. Onar, yirmişer kişi taşımakla iş ml çıkardı? Ama, tren çıktı, bir seferde binlerce yolcuju taşımaya başladı. Arkasmdan patlarlı motorlar, ve onlarla birlikte otomobiller, uçaklar çıktı. Denizler için transatlantikler yapıldı. Bu gün de, enerji bakımından bu şekılde hiç akla gelmedik bir buluş bir anda her şeyi değiştırebilir. Bu yüzden kötümserliğe mahâl yoktur. Bu noktayı bu şekilde belirttikten sonra, yeni enerji kaynakları konusunda msanların bu güne kadar neler düşünmüş ve denemiş olduklannı kısaca gözden geçirelim: Güneş Enerjisinden Yararlanma Güneş enerjisinden yararlanma sozü, insanm aklına ilk anda, sanki bu enerjiden hiç yararlanılmıyormuş gibi bir düşünceyi getiriyor. Halbuki durum böyle değil. Bu gün dünya üzerindeki yaşantımızı güneşe borçluyuz. Ormanlarımızı geliştiren, sebzelerimizi yetiştiren, çıçeklerimize renk ve canlılık veren güneştir. Ihraç meyvelerimiz olan fındık, incir, üzüm, tütün güneşte kurutulur. Denizlerden tuz, güneş ısısı ile denız suyunu kurutarak elde edilir. Barajlanmızdaki suları. guneş sayesinde su devri daimine borçluyuz. Rüzgâr gücü güneşin eseridir. Ancak, bizim burada bahsini etmek iMediğimiz günej enerjisin den yararlanma çekli, bunların hiç birisi değildir, bunlann dıjında yepyenı şekillerdır. Bu konuda ilk akla gelen, çukur aynalarla toplanıp bir noktada yoğunlaştırüan güneş ışınlarının büyük ısısmdan yararlanmak tadır. Bu ışınlar atmosferde dağınık halde bulundukları zaman fazla bir sıcaklık vermezler. Ama, bir perıavsızdan geçirilerek hüzme haline gctiriürlerse büyük bir enerji verirler. Pertavsızla sigara, kâğıt yakıldığını hepimiz görmü »üzdür. Nitekim, Fransanm, Pirene dağlanndaki Odeillo şehrinde böyle bir güneş fırını kurulmuştur. Milyonlarca minik aynanın dama taşları gibi dizilmeleriyle yapüan çok büvük bir çukur ayna. günün her ânmda güneşe dönük durmakta, güneş yer değiştirdikçe o da değiştirmektedir. 1.000 kilovat enerji üreten bu güneş fırınını Profesör Felix Trombe vapmıştır. Profesör, tkinci Dünya Sava«ından sonra Fransız uçaksavar birliklerinden hurdaya çıkarılmış olan ışıldakJarın aynalariyle yapmıstır fıruıı. Profesör Trombe, Şilide de böyle bir fırın yapmıştır. Bu fırınla deniz suyunu dondurmak suretiy le içilecek IU elde edilmektedir. Su, fırının bulunduğu bölgede sebz» yetiştirmede büyük çapta kullanılmaktadır. Dzay araçlan uzayda güneşle daimi olarak karşı karşıya bulundukları ıçın, enerjilerıni, güneş akümülatörleri ile güneştea aJmaktadırlar. Amerıkanın Arizona Üniversl tesınden Aden Meinel ve Marjorie Meinel adlarında kan koca iki profesör de güneş çıftlikleri dıye bir fikir ortaya atmışlardır. 7080 kilometrekarelik düz bir alanda boru şebekesi kurulacak, borulara, güneş ısısına hassas kim yasal maddeler konacak, bunların içeceği ısılarla buhar enerjisi ür» tılecektir. Dam Güneş Sobalan Amerikanın Delaware Üniversi tesinde yapılarak (Solar One) adı verilen evler köşk biçimindedır, çatılan cam pencerelerle kaplıdır. Pencerelerin aJtına ve güneşe dönük ev cephelerine borular konmuştur Bunlarla toplanan sı caklıkla hcra elektrik. hem daimi sıcak su elde edilmektedir. Japon yada, îsrailde bunlardan genis çapta yararlanılmaktadır. Güneş Mangallan Daha çok turistlerin, piknikçile rin işme yarayan bu mangallar Simdi kullandığımız küçük aygas tüpleri gıbidir. Bunlar, çukur ay na sistemi ile guneşten aldıklan enerjiyi bir tencerenin altına yan sıtırlar. Bunlar da Hındistan Ue îsrailde çok kullanılmaktadır. Güneşin bol olduğu zamanlarda üretilen elektrikle akümülatörler dolduruldukları için. günegsiz za manlarda bu akümülatorlerdea enerji alınmaktadır. Kötümser Olmamak Halbukı mevcut petrol kuyulanna durmadan yenıleri eklenmektedır. Denızlerde, göllerde petrol bulunmuştur. Bunlar haİen işletilmektedir. Petrol arama tekniğı daha kolaylaştırilıp daha ucuzlatıldığı takdirde en umulmadık yerlerde dahj petrol bulunabileceği şüphesizdir. Kaldı ki, bugün petrolün nasıl teşekkül ettiği henüz kesin olarak bilınmemektedır. Eğer petrolleri raiz jeolojik devırler hayvanlanmn çürüyen cesetlerinden defil de başka şeylerden oluşuyorsa o şartları suni olarak yaratmak veya o şartlann dünya üzerinde bulunduğu başka yerleri kolaylıkla bulmak kabil olabilir. Dünyanın 4de üçunü denizler, dörtte birini karalar kaplamaktadır. Denizlerin altındaki muazzam karaların içinde petrol bulunmadığinı kım iddia edebilir? Y A R I N: Arzın Merkezindeki Sıcakhk DİSİ BOND DEMEK BU UAZl SA 5ÛB.Ü BüOALA BÜ H ME/EKJ Bl'LlM OB/VtANLA MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOGLU Sahrayı Denis Yapacaklardı En umulmadık yerlerde, en umulmadık zamanlarda petrol çıktığını söyledık. örnek verelim: İkinci Dünya Savajında Kuzey Afrikaya gelmiş olan Almanlar Akdenizle Büyuk Sahrayı bırleştırerek bu çölü muazzam bir deniz halıne getireceklerdi. Boylelikle Akdenizden Gine Körfezıne gemi ıle kestırmeden gitmek v abil olacaktı. Bu konudaki plan ları 1943 yılmda Signal Mecmuasmda yayınladılar Almanlar, o zaman, Büyük Sahranın altmda petrol bulunabileceğini akıllannın ucu ile bile düşünmüyorlardı. Yeni kömür, yenı uranyum yatakları içüı de aynj şeyler söylenebılir. örneğın, Anadolumuzun jeolojik bünyesi henüz keeın şeküde büınmemektedir. Top raklanmızın altında ne hazineler yattığını kimse bilmıyor. Nitekim. geçenlerde tesadüfen uranyum madenine rastlandı bir yerBatman ve civannda petrol, bir faraziye Uzerine aranmış ve bulunmuştur. Bu faraziye şu ıdi: Her yanı petrol ülkeleriyle çevrili olan Türkiye'de petrol ne den olmasın? Romanyada petrol vardır. Cezayirde petrol vardjr. Libyada pet fol vardır. Musulda petrol vardır. Irak'da, Arabistan'da petrol vardır. îranda petrol vardır, Kafkasyada petrol vardır. Bütün bu zengin petrol kaynaklannın ortasındaki Türkiyede neden olmasın? Faraziye doğru çıktı. Petrol bulundu. Az. Fakat, rezerv durumu hakkında biz kendimü bir şey bilmiyoruz. TİFFANY JONES GARTH fTVTTTVT» Ancak Ancak. şunu ds belirtmek gerekir ki, dünyanın ve bir memleketin yakıt ihtiyacı, ihtimallerle karşılanamaz. Bundan, yeni enerji kaynaklan bularak Insanlıgın yararına sunmak rorunu ortaya çıkmaktadır. Trikotaj ve Kroşe Ipliği Satılacaktır 1 Müessesemizde mevcut % 100 Avustralya Merinos Harroanlı, muhtelif renk ve ince numaralarda çile va bobin halinde 2200 kilo triko ipliği Ue. 2 Yün + Naylon + Tiftik harmanlı kukalar halinde *• muhtelif renklerde 2500 kilo el örgü ipliği 21 mart 1974 perşembe günü saat 16. ya kadar kapalı zarfla teklif alınarak satılacaktır. 3 Şartnamesı Müessesemiz Tîcaret Müdürlüğünden, l»tanbul'aa Sümerbank Alun ve Satım Müessesesi Tedarik Dağıtm Müdürlüğünden temin edilebilir. İL N TÜRKİYE DEMİR VE ÇELİK İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜCÜ KARABÜK 10 Kalem Telli ve duble cam satın aiınacaktır. Sartnamesi, Lamartin Caddesi N o : 5 kat 4 Taksim'deld Mümessillifimizden almabilir. Kapah teklifler engeç, 12.3.1974 günil çalışma sati sonuna kadar kabul edilir. îsletmelerimiz S490 sayılı kanuna tabi degildir. (Basın: 11901 1733); T AK VI M 4 Mart Sefer 9 Rumt 1389 Sub&t 19 Hlcrl 1394 Güne» 6 2S 12 27 Ögle 12.26 6.24 İklndl 1S.3« 9.34 AkMBD 18.03 12.00 19 33 1.30 Yat« 4 53 10.52 İmsak Sümerbank Merinos Yünlü Sanayü Müessesesi BURSA sassess (Basın: B 164 • 11805/1723)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle