16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTJRÎYET 24 Mart 1974 ASD0LGİNBA2 TURHAN SELÇUK J<ALWWMiyOIUiZ;MA HAYPı ARKAPA5LA/H V V ^J \ YARALISIN ERDAL ÖZ 37 Cebinden küçük naylon blr torba çıkanyor, açıyor. Başparmagıyla ışaret parmağını uzatıp birleştiriyor, ikisinin arasına çukura yerlestirdıği incecik kağıda torbadan çıkardığı çöplu tütünü yayıyor, iki elinın parmaklan arasında yu varlayıveriyor, dilıne sürüp ıslatıyor, yapıştınyor kâğıdı; bir ucu genişçe bir sigara. Kağıdın uçiarını içine doğnı topluyor, uzatıyor. «Buyur.» «Sagol.» Aldığın kaba sigara nemli daha. Kendine de sanyor. Yere bıraktığı yanar Sigarası bitmek Uzere, alıp sigararu yakıyorsun. «Ne kadar gün yersln?» «Bilmem.» «O dediğin şeyi pek anlamadım ama, ne yap üysan iyi şeyler yapmışsındır.» Eğilip sigaradan yakıyor sigarasını. «Sizler okuduğunuz için suç işlersinlz. bizler okumadıgımız için. Sizin bilginiz bizde, bizim görgümüz sizde olsaydı, gör bak neler olurdu o zaman. Ne siz böyle içeri düşerdiniz, ne biz. Bir araya gelemedık. Bizi kolay kolay bir araya geürmezler. Enayi mi onlar. Ama gelebılseydik bunlarm hiç biri olmazdı. Eh işte ancak böyle mahpusane köşelerinde buluşabılıyoruz. Eh, ne yapahm, bu da bir başlangıçtır.» Şaşkınlıkla bakıyorsun bu yaşlı bilgeye. BaSinda hemen hiç saç kalmamış. Kulaklarının içını saran kıllar bile ağarmış. «Ama bir gün o da olur be kardeş,» diyor. «Niye olmasın. Böyle başlar bu işler. Yavaş ya V8Ş.» HALlFESİZ 50 YIL BİLÂL N. ŞİMŞİR Birden sokuluyor, kolunu tutuyor. «Ne zaman çıkarsın buradan?» «Vallahi ne bileyim ben. Şimdi bıraksalar jjmdi çıkanm.» Sigarayı emer gibi içlyor. Önümuzde genel af var.» diyor. «N'e kaldı ki şurada. Çıkanm ben. Sen de çıkarsın. Hep çıkarız. Allah buyuktur. Çıkınca senı nasıl ba labilırim?» Sanki kırk yıllık dostsunuz. Merakla bakıyorsun bu yaşını ba«ını almis kocaman çocuğa, ne diyeceğıni merakla bekliyorsun. «Oturduğun yeri bir kâğıda yazar veıir misin bana?» «Veririm, niye vermeyjm.» «Yakın bir yerde mi otunıyorsun, «ra> gam kolayca bulur muyum seni?» Birgun çıkarsa gerçekten gelip bulacak leni. «Oldu bu is,« diyor. «Sevdjm seni delikanll. Çıkar çıkmaz doğruca lana gelirim. Ama bana bir şey bulacaksm.» «Iş mi?» «Jşi batsın.» «Ne ya?« «Başka bir şey. Kolay bir »ey.» «Neymiş o?» • Bulacaksm ama, söz tnü?» «Ama yani ne oldugunu bılmeden. Bult mayacağım bir şeyse?» «Bulursun sen. Siyasısin. Bulursun.» «Allah Allah.» Kuçkulanmış gibl yeniden soruyor. «Siyasisin, değil mi? tşletmiyorsun?» «Siyasiyim dedim ya.» «Çok iyi çok iyi,» diyor. Başını güvenle sallıyor. Yüzü daha aydınlık, daha dinç şımdi. «Gürveş burası, ne diye oturuyoruz güneçin altında sanki, gel şu gölgeye geçelim.» Kalkiyor, ardına bakmadan yürüyor. Yürümüyor, sürüklüyor kendini. öne eğik gövde si, iki yana açılmış ince kemikli bacaklarıyla, ayağındaki arkaları basık ayakkabılarını süruyerek duvar dibine gidip rfaracık golgeye çomeliyor. Nedense bunun tesbıhi yok. Yanına varıp yine ayaklannı uzatarak otuıuyorsun betonun ustune. «Nerelisın sen?» tste yıne aynı soru. «Içinden mi?» «îçinden.» «Ben Sıvashyıra. Yıldızeli'nden. Içinden sayılırım. Bizım koy Yıldızeli'ne yarıra saat surer.» Eskiden Yenihan'mış. sonradan degijtirmişler adını, Yıldızeli yapmıslar. Adam dokuz yıldır içeride. Sektz mahpusane ge7miş. Dediğine bakılırsa, rfoğruysa, bu adam olsa olsa otuz yaşında, bilemedin otuz iki. Ellısinde gösteriyor. «Yaşh gösteriyorsun » «Dokuz yıl. Kolay mi? Çürüdüm.» Gerçekten çürümüş. «Bana Mavzer Nuri derler. Adıra öyl« kaldı.» Sigarası bitmeden sigara sarıyor, yeniliyor. Sonra hikâyesini «nlatıyor: O yıl iyi ekin olmus. «Ergin yağmurlar yagdı.» diyor. «Ne bereketli yıldı. Allah verince verîyor.» Aralıklı aralıklı yağmurlar yığmıç boyuna. İyi ekin kaldırmıslar. tyi de para geçmij eline Nuri'nin. Evlenmij. Gönlu çoktan akmı? mış kıza. (Dersmı vmr) Fleet Street'te yaygara HALİFELtĞÎN kaldınldığı du yulur duyulmaz, Londra'nın Babıâli caddesi demek olan Fleet Street'te bir yaygara koptu. En büyük gürUltü çıkaran Ingiliz ga zetesi Daily Telegraph oldu. Tiir kiye'nin Londra Mümessili Yusuf Kemal Beyin deyimiyle bu ga zete «Minelkadim Türk aleyhtan»ydı. Gerçekten Mr. Lloyd George'un Liberal organlanndan olan bu gazete, bütün Kurtuluş Savaşı boyunca sistematik olarak TUrk düçmanJığı yapmlştı. Halıfeük konusunu yeniden Türkiye ye saldırmak için bir fırsat saydı. Hind Müslümanlanrun ise Halifelığın Hindistan'da kurulmasını arzulayacakiannı yazıyordu. mekte olan kampanyanın bir da» yanaktan yoksun kalacağını yazıyorlar ve Hilâfet Komitesinin »jı rı uçlarının simdi ne yapacaklart nı soruyorlardı. Daily News g> zetesi, Hindistan'daki a;ırı Halif* cilerin bir «Dünya İslâm Konferansı» toplanmasını. Halifelik ko nusunda karar vermesini istedikl* rini haber veriyordu. Daily News DAİLY NEHS gazetesi, Turkiye'nln karannın İngiltere bakımından «pek büyük önem taşıdı ğını», bunun Hindistan'da çok ge niş yankı yapacagını ve çeşitli etkileri gBrüleceğini yazdı... Hükümete yakınlığı bilinen Times gazetesi, ilk gün fazJa bir şey yazmadı, haberi rermekle yetindi. Ertesi gün, yanı 5 Mart gunü ise bu büyük gazete, «Osmanlı Halifesı Geçmışın Trajed yalan • Huzursuz bir Makam» başlıklı uzun bır başyazı yayınladı. Bilgiççe bır yazıydı bu. Sanki Brittannica ansiklopedisi açılmış, Halifeliğin tâ başından beri uzun bır tarihçesi yapılmıştı. Sekiztoci yüzyıldan beri Halifelik kaç kez el değiştirmemişti kı? 749'da Şam Emevilerinden, 1031'de Cordova Emevilerinden, 1171'de Mısırlı Fatimilerden, 1258'de Bağdad Abbasilerinden ve 1538'de de Kahire Abbasilerınden aiınmıştı. O günden beri Halifelik Osmanülardaydı. Bu bakımdan şimdı Har lıfeliğin «ilgasmdan» büe söz etmek belki yersizdi. Sıyasi ve m*li nedenlerle hep el değıştire gelmemiş miydi bu makam? Tarihte devrilen, öldürülen, boğdurulan, gözleri oydurulan Halıfelerin sayısı az mıydı? Abdülmecid Efendi, devrilen Halifelerin yirmi dbrdüncüsüydü. Gerçek sünniler, Arapça bile bılmeyen bu Halifenin atılmasından sevinç duyabilir ler ve şunlarla avunabilirlerdl: Isterlerse Pas Sultanı Maula Yusuf'a, Zeidî tarikatinin lideri Yemen îmamı Yahya'ya, hatta Kureyş kökeninden ve Peygamber kanından gelen kimseye (Kral Hüseyin kastediliyor) sığınabilirlerdi. Hindistan'ın Hilâfet Komitesi İse, lstanbul'daki Halifeyi öne sürerek Ingıltere'ye karşı savaşıyor. Şimdi bu komite, «tngiltere'yi dövmek için başka bir degnek bulmak» durumunda ka lıyordu .. Bu gibi konulara deginen Tüne*, Halifeliğin kaldırılmasının Batı ülkelerinden ziyade Sünni Müslümanlan için önem THE OTTOMAN CALIPH. TRAGEDIES OF THE PAST. Haüfeligin kaldırılması ılzerlne The Times gazetesinin 5 Mart 1924 gunü yayınladığı başyazımn bir bölumü Kampanya ÎNGİLİZ basınında Türkiye'ya karşı girişilen Halifelik kampan yası bir ay kadar sürecek, ondan. sonra yavaslayacaktı. Londra Mü messilliği, 5 mayıs 1924 günü, tngiliz gazetelerindeki kampanyanın yavaşladığını bildirdi. Ondan »on ra tek tiik haberler çıktığı yin« görülecek, ama bunlar doğrudaa doğruya Türkiye'ye karjı yazılar niteliğinde olmayacaktı. Hariciye Vekili lsmet Paşa, 20 mart günü Türkiye'nin dıs t«?m silciliklerine gönderdiği bir genel gede, Halifeliğin kaldırılmasının yankılarını değerlendirdi. Bu arada tngiliz basınına da degindi ve: «tngiliz matbuatı neşriyaö umu miyetle aleyhimizde şiddetle tah rikâmizdir. Bunun mahıyeü mub tacı izahtır» dedi. Paşa, Fleet Street'in kışkırtıcı saldırganhğının nedenlerini »çık lamıyordu. Ama Daily Telegraph* ın ve bir dereceye kadar da ötekl tngiliz gazetelerinin, elindeki oyııncak balonu patlatılmış bir ç« cuk gibi yaygarayı bastıklanna bakarak şunlar söylenebilirdi: tngiliz gazeteleri, bir yandan Türkl ye'ye karşı silâh olarak, öte yandan da sömürgelerindeki mflyonlarca Müslümam uyuşturmak için bir koz olarak kullandıklan Hali feliğin artık tarihe kanşmasını ko laylıkla hazmedememijlerdi. Ellerindeki entrika aracı birden bîre düşüvermişti Artık Panislamizm politikası güdüyor diye Türkiye'ye saldıramıvacaklardı. SömürgelerdekJ büyük kitleler ümmetçilikten milliyetçiliğe dön dükleri gün ise Haşmetli Britan ya Imparatorluğu için tehlike çan lan çalmağa başlayacaktı. Musta f» Kemal. kitleleri uyandırıyor ve somürge imparatoıluklan için ka ra günler yaklaçıyorHu. Temelde ki kaygu bu olsa gerekti. AN FNEASY OFFICE. Daily Telegraph DAİLY Telegraph, 4 mart 1924 günü, Hahfelığin kaldınldıgını haber verdikten sonra Türkiye' ye karşı sert bir raakale yayınladı. Sanki Mustafa Kemal Halifeliğı değil de Canterbury Baş piskoposluğunu kaldırmıştı. Gazete adamakıllı sinirlenmışti. Özetle şunları yazıyordu: Türkler Halifelığı kaldırmakla batılaşacaklarım, uygarlaşacaklanru sanıyorlarsa yanılıyorlardı. Uygarlaşmak şöyle dursun gıttikçe uygarlıktan uzaklaşıyor lardı. Nıtekim Başkentlerini uygarlıkların yol kavşagı olan Istanbul'dan alıp uygarlıktan uzak Ankaraya kaydirmışlardı. Türkiye'deki yabancılara ve bunların ekonomık çıkarlarına karsi da Türkler ortaçağ kafasıyla, fa natikçe davranıyorlardı. 6 milyon nüfuslu olan Türkiye, Halıfelik sayesınde Büyük Devletler arasında sayılıyordu. Bundan sonra bu devlet artık «üçüncü smıf bır Tatar Devletçiği» derekesine düşecekti. Mustafa Kemal «minyatür bir Louıs Napoleon» olarak kalacaktı. Kemalistler Anadolu halkına «Ben bir Müslümanım» yerine «Ben bir Türk'üm» dedirtmeğe çalişıyorlardı. Ama dedırtebılecekler mıy dı? Anadolu kitleleri acaba Tür kiye'nin Islâm dünyasındaki eskı yerinin bir başka ülke tarafından alınmasına razı olacaklsr mıydı? Aslında İslâmiyeti de Hristiyanlığı da «Uluslararası yıkıcı güçler» yıkıyordu. Bolşevikler de Ortodokslugu yıkmışlardı. Ayrıca Türkiyedeki Muse vilik de yıkılıyordu. Bir bakıma Kemalistler «Panislamizmi öldür mek»le iyi etmişlerdi. Çünkü bu akım, Batılı Devletlerin MUslüman kolonüerinın ıç bansını bo zan. tehlikeh bir akımdı. Yıkıcıydı. Halıfeliğm kaldırılması Hind Müslümanlan için bır utanç olmuştu. Çünkü Türkiye Hind Müslümanlarının desteği ıle Sevr antlaşmasmı değiştnebilmişti. Şimdi belki bir Arap, Mısı r veya Fas Halifesi seçilebilırdi... Haber Hindistan'da bır bomba gıbi patlamıştı. Bir Türk kızılay heyeti Hindistan'da yardım toplamak üzere bulunuyordu. Şimdi ne yapacaktı?... Tho defiaıon nl thr Crıvıtl \atjon*l \sw£r,iji» nf An^ora to pnt an cnd t> ıh" ('(Uıph»u> whjrh hj8 >X»TI lıeruılıt(U7 ıq the.Hviu.so t<\., oıh.uit IT vnn,' D«arly fuur centur;»»; ı. a ır»:!«>r ın tho \V'e*ı. ırr,[xırf«nt. lıa.s taşıdıgını söylüyordu. Türkiye'y* karşı saldırgan görünmüyordu. Yalnız, daha dun Ingilızlerin, Halifeliği sıyasi bır silâh olarak kullandığını unutmuş görünerek, bu makamın «kutsal» ve «dokunulmaz» olduğuna inanıldığını da söz arasında sıkıştırmaktan geri kalmıyordu. başlı ve sözde tarafsız görünmeğe çalışarak, bu saldırganlıklan oldugu g^ıbl süturüarına aktarjyordu. • Kadimden beri Türk aleyhtarı» Daily Telegraph, 5 mart günü de Türkiye'ye saldırmak için bazı fco nular yakalamıj olmanın keyfi içindeydi: Hilâfeti kaldıran kanun « m günlük mühlet» tanımı? < olmasına rağmen, Abdülmecid Efendi apar • topar ıınırdısı edılmişti. Kanunun asıl amacı ise, Mustafa Kemal Paşa'nm Istsnbul üzerinden Trakya'ya yapmayı dü şündüğii geziyle ilgiliymiş. Halife nin oturduğu Istanbul'dan geçme mek için Mustafa Kemal bu makamı kaldırtmış ve Halifeyi kov durtmuş imiş! Fanatik Türk düş manlığj yapmağa çahşırken gaze te düpedüz sacmalamağa başlamı; tı. Ne soylediğini bilmeden yazıp çiziştiriyor, verip veriştiriyordu. tngiliz gazeteleri Hindistan'dan da bol haberler veriyorlar, bu yol la da Türkiye'nin kararmı yerme ğe çalışıyorlardı. Gazeteler aynca, Haüfelifcn kaldtnlmasıyla Hindis tan'da tngiltere'ye karşı jürütül. Times TİMES gazetesi, kendi ağzından değil. ama başkasınm ağzından Türkij'e'ye saldırıyordu. Hind Hilâfet Komitesinin en aşırı liderlerinden olan Amir Ali'yi konuşturuyordu. Amir Ali, Halifeliğin kaldmlmasınm «tslâmiyet için bir felâket olacağmı», hattâ «uygarlık için de bir felâket olacağmı» ileri sürüyordu. Güya Halifelik 250 milyon Müslümam birbirine bağlayıp perçinlemişti, evrensel kültürün, uygarlığın ilerlemesini sağlamıştı. Şimdi bu bir liğin, uygarhğın yerine karışıklık ve ihtilâl gelecekti. Ayrıca Ankara Parlamentosunun ondört yüz yıllık bir makamı kaldırmağa yetkisi var mıydı? Amir Ali bunu da soruyordu. Times de, ağır MALKOCOĞLU yazan veçizen.Ayhan BAŞOĞLU Y A R I N : tngiliz Dışişlerinin tutumu DİŞİ BOND 8BN SEN SJG. ÇI&UIC Jf,İTVM TI(İIN\ ZAAMN BİB. S TfĞİHt GÖCDÜM' BÇYUBCS. l y Daily Mail DAİLY Mail gazetesi, Halifelı ğin kaldJrılmasını «Tarihm en büyük olaylarından bıri» diye ad landjrıyor, bunun »onuçlarım kimsenın şımdiden kestlremeye ceğini söylüyordu. Ama, Daily Telegraph kadar saldırgan bır dıl kullanmıyordu. Gazete ayrıca Hicaz Kralı Hüseyin'ın Haltfehğe ntabii aday» olduğuııu, TİFFANY JONES Bm POUS TİFPANY ve JOUM tlk sertnın 2 Kııabı MELİH CEVDET GARTH Yeni Tanrılar riyaü 15 TU Her kltapçıda bulunur. İsteme adresı: ÇAfiDA» YAY1NLAR1 Cağaloğlu. Halkrri Sok 3941 eeçioi (SBCMB VE&MBYfU Ythi ONLARl ANDAY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle