15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 24 Mart 1974 am dort ay önce 25 kasım 1973'te bu sütunlarda çıkan «Sanat Yüzeyınde Bır Soyleşı» basüklı yazaya şoyle gırmıstım «ArapUn aldığımız dın kurallannın, juzel sanatlann en önenıli dallaruta sırt çevıren çorakbgı ıçınde tam bır sanat ortamı jaratılamamış bızde tlham perisf kadm. uzun vüznllar boyunca, toplum dışı bırakUrnıs fikir ve sanat jrelişememtş Anadolu insanı arasında. (..) Çunku tarih çağlarmı ve ftısan uvtarlifim belgeleven Miut, ozellıkle resım ve hejkel jasaklanmış..» T Güzelliği Düşünme Sanatı Hıfzı Veldet VELİDEDEOCLU bana jezdiren flntversite talebesinden birı vanıma jaklaşıp bu tablodan dolavı uzulduğumu, halbnki buna hakkim olmadıçuu Turkler 1919 1972 arası nasıl Istıklâl Savasi vaparak vatanlanm istılâ eden duşmanı nemleketten çıkarmışlarsa, Macarfann da 150 sene Turk hâkımıvetı altında kaldıktan «ionr? istiklâl mucadelesı yaparak Turklerı vatanlarından çıKardığını, bunu tabıi çormeklf£imi söylemişti Ben buna cevap olarak «Ben bu hâdıseve Ozulmüvorum Tanhte milletler genışler. raferler kazaturlar. haşka milletleri hâkimıvetleri altına alırlar sonra maglu» olup ceri rekilırler, butun bunlar dunva tarıhının tabıi le önııne geçilmeven hâdiseleridır. Benım asıl üzuldıiçüm nokta Islâm dinının kovduçu emirlerin vanlıs tefsır edılerek resım ve hevkel vapılmasının uzun asırlar bovunca vasak edıltnış ol'nasıdır Eçer bu vasak konul<namıs olsavdı. Türklerin de bu tablo eıbı nıce zafer tabloları ve Turk kahraınanlannın nice heykellen muzelerımizı ve mevdanlanmızı susJevecekti. Ben buna iwulu>orum» cevabını vermlştım. (Tuıkıye'de Uç Devır cılt 1, s 122 123) Evet buna bugun de aynı acı, ıççekısle uzulujorum yıllann akısı içmde evrensel ün yapmış he\keltrasların sayısı, ıkı elın parmak savısı kadar az dır Bununla bırlikte heykelcıük sanatı bızde de gıttıkçe gelışıvor Buna kar^ılık •Guzellıgı du=unme «anatı» bir turlu eelısemıvor nedense"1 Hatta guzel ve temız \ uzlu kısılığı ve «ojlu bır adı olan ve koalısvon bınasının mımarlığmı vapan kım» genç kafalarda bile1 Evet «Guzellıgı dusunme« bır sanattır Halta «dusunce» bır sansttır ve okuja okuya elde edılır 1M da 66 va" 6 Mnda olen Alman fılozofu Hermann de Ke serlıng, «Yaşam Sanatı Üzerıne» adlı kıtabına «La phllosopheı est un art» (Fel=efe oır «anattır) «O7u\le ba=lar Doğru felsefe bır «anattır ama, edeblvat resım, hevkel. mımarlık gıbı suzel «anatlard'an değıl Burada <Saridt» so7CuSu dalıa çok yetertek ıncelık, beceriklılık anlamına kullanılmış Şu halde guZPİlığı dusunme sanatı «Guzellığln gonulde tatlandırılması» va d^ «guzelllğın tadına varma veteneğı» olarak tanımlanabılır. Bu tat, da mak zevkı degıl kaba du\gular maddı haz ve • e \ et tadı blç degıl Gerçek canat e«erı olan =h çmlak bır kadın heykelını « e reden =\ kışının, mermerı canlandıran sanatçının ruhunu o hevkelın vucut ve yuz ıfadelerınde gormekten duycfuğu sonsuz sanat heyecanıdır bu îşte batı insanı uzun yuzyıllardan ben ehır mevdanlarında, muzelerde hatta kılıselerdekı re^ım ve hev keller karşısında bu eoşku\ u tada tada bujuor, veti'ivor Bu nedenle onun ıçın Mıkel Angelo'nun Roma nın «Sen Pıeı» kılısesındekı Şefkat (Pıeta) \a da «San Pıetro deı Vıncolı» kılısesındekı Musa Pe>gambcr he\ kelını se\ retmekle orıjınall Floransa Guzel Sanatlar Akademisl salonunda ve bu\uk bır kopvaM avnı kentın vuk«ek bır mevdanında duran çırılçıplak erkek «Davld hejkelını, va dei butun Avrupa kentlerının park ve muzelerı nı susleyen çıplak Venus hejkellerınl seyretmek arasında bır ajırım olmuyor Çunku Batı in sanı «Guzelliğı duşunme» ortamı fçinde vetışijor ve bunu ogrenıvor «Elıne kadın elı degmce abdestı bozulmavan> Turk avdınlan da bu nu ogrenmış durumda, şehvetle zarafetl, mustehcen ıle estetığı ayırt edebllıyor artık. Guzellığl duşunme sanatının sırrma erebıl menın volu ruh alı^kanlığıdır Bu ruh alıskan lısına goturen jol ıse «gorgu»dur goz ah'kanlı ğıdır E=tetık nerede bıter ve mustehcen nerede ba=lar' Goz alıskanlığı olmayanlar ıçın elbette pek kolav degıl bunu avırt etmek Îbrahım Paşa nm Sultanahmet mevdanına kovdurrfuğu hej' iellere tahammul edemeven zıhnı>etın, bunca çabalara karşın, 400 jıl sonra venıden kendıni go termesı, uygarlık tarıhimız içın ne acı bır tecellidır! Inek ile Oküz nek guzel gozlu bır hayvandır Insanoğlu ınekten vararlanır Henı de nasıl1 i,tınden densınden ıut'in tırnagına, sutuııe dek sasar somurur Üstelık zavaui hayvanı kuçumser azımsar, horlar ve ofkelendıfı zam&n Inek oglu mek dıye kulreder. Son zamanlarda meğın s^yası somürü araeı yanıldığına da tan s oiuvoruz Ankara Beledıve Başkanı Vpaat Dalokay başkentın sut ıhtıyacını dıle getırırkcn, «B ze on Dın ınek lazım» demış \av sen mısın dıyen' tneK nıkavesını dıle dolajan bazı gazeteler veryansın edıvorlar Tarihsel Kanıtfar Yukankı yargı, ne yazık kl, yüzde juz doğru Tarıhımızde bır tek buyuk padısah çıkmış, Italyadan ressam çagırtarak kendı resmını japtırmış ve sarayını »ynca deferlı tablolarla sus lemıs Ama onun oflu II Beyazıt tahta çıkınca c guzelım sanat yapıtlarını uzaklaştırmış saraydan Bır tek bflytft vezir çıkmıs, bugunku Sultanahmet Mevdanım ınsan hevkellenyle donatmış Ama yobazlar, onun oldurulmesını sağladıktan sonra, bu heykellerı darmadağın etmışler Aradan jaklaşık olarak 300 yıl geçtıkten sonra bır padışah II Mahmut, kendı resmmi bazı devlet daırelenns astırmıs Onun da atmın gen ıne sanlan yobaz bır şevh «Gavur Padışah» dıve bagırmış ve bu yenılıkçı hukumdann adı «Gavur Padışah» kalmış. Çok uznn vıllar onee ylne burada yazmıştım Eğer Fatıh Sultan Mehmet ın ve Damat îbrahım Paşa nm açtığı guzel sanat çığın gunu muze dek surseydı, mımarlık, hattat'ık susleme, kakmacıhk mınyatur alanlarında olmez sanat vapıtları mevdana koyan Turkler resım ve heykel alanlarmda ne şaheserler yaratmazdı kı Otuz beş vıl once şubat 1939 da ya7mıs ol duğum bır Avrupa gezısı notlarında harfı harfı ne çu satırlar ver almıstrr «Bndapeşte'd» Abdıırrahman Abdi Paşa'nm •fehır kenarındakı bir tepede bulunan mezarına "îdtrpk çeJenk koyduk \c saygi duruşıında bulunduk 1933 nlmda Cahitte (Rahmetlı Profesor Husevın Cahıt Oğuzopul) bırlikte Budapeşte've geldığimız zaman burad. yine saygj duruşunda buiunmuştuk Tarftten bflıyordum Id son Budin Valısi Abduvahman Abdi Paşa kalevi teslım etmemiş, ustun duşman kuvvetlcrinın hucomn karçısında muhsfız ordusu eriyip yalnız ksldıjb halde. 70 vaşında olmasına rağmen tesIhn olnuyarak ellndeki kılıcı ıle son dakikava kadar tck başına mücadele edip harp mrvdanınds sehlt dusmfistu Bndapeşte'dekı resim galerisinde Abdurrahman Abdi Paşa'nın sahâdetını göst«ren bir tablo var 1932'de bu galeriyı ziyaret pttlfimde, bu tablo karşısında üzulup, asabı bır fç çekışle derin nefes aldıfım zaman, galerbi I Görgü ve Görenek Sovutla «omutu nıçın hep karı«tınrız bılmem' «Guzel I«tanbul»u Cumhunvetın 50 vılı'vda sımgelevecek olan bir kadın hevkelı neden «Turk anası> oluvormus' Ankara'da Ulu« mevdanındaki Ataturk hejkellnın vanında mermi taşıvan kadın hevkelı ıçln «Turk anası» denılse bıı na bır dıvecek olmaz Ama Istanbul gıbı şırın b'r beldenın bır mevdanına konulan çıplak kadın hevkelını somut bır sanat eserı değıl de, «ovut bır «Turk anası» ve bır «Utanç hevkelı» olarak n'telemenın hancı «anat anla>ısına gırdığınl bei anlavamadım doğrusu ve gercekten çok uzuldum kendı hesabıma değıl uİKe he«abına Orantı uvum kontra1! açısından «anat r j hu taşı>an resim ve hejkeller vanında kaba zev klere hitap eden resım ve hev keller masum ve temız aıle kızlan vanında bo\alı sokak kız ları gıbı hemen «ırıtırlar zaten Bızım Guzel Sanatlar Akademısmde Ressam Leopold Lev , Hevkeltras R Bellıng Mımar B Taut gıbi otorıterler ve hempn butun bj\uk Turk ressamlarl hocalık vaptılar ve ncc ıle kaba\ı kaDa zev kle estetıği avırt edıp vapıtlarıvle halkımıza bu yonde onderlik vapabılecek vetenekte «2natçı kuşaklan vetistırdıler Sadece guzellıği dusunebilen cfeğıl, guzellığl yaratabilen sanatçılardır bunlar Eserlen halkımızın goreneğıne uymuvormus' Hangı gorenek' Turk'un Orta As\a goreneğı mı' Havır Arabın bağnaz dın geleneğı Çunku gerçek muslumanlıkta resım ve heykel yasak olmavıp bunlara tapmak jasaktır Mekke deKİ putlar bunun ıç'n kırılmıstır. Tesettur (ortunme) ıse canlılar ıçın o da sınırh olarak soz konusudur Can«ız hevkeller ıçın değil Guzel sanatlann karşısına bagnaz dın geleneğmi çıkaran zıhnıvet egemen olursa, jenıden çol bağ nazhğına mı voneleceğız? Kaddafi'nın Fızan Çollerıne doğru Gazeteler hıç kuşkusuz tutumlannaa Ö7gürdurler Mademkı vok partıh demokraSı dıjoruz, kışıoglu ozgunueunu dıledıgı >olda kullanmalı Llbette tcevit'ın hukumetme kaışı olanlar yıpıatma savasına gırecekier »eş tlı ^vatur pıvasdv a surule^sk Buna karsı koaıısyon ortaK an da konuşmalarına d'kkat etsınler1 Çunku ^epennde pamuk bulunmıyanlar lafazanlık ustune bır muhaıefftm tezgahtarlıgına oze ııyorlar Laf savasmda uretılen to dunıanın ardında muhalefetın sovledıgı bır gerçek voktm Bu olanagı onlara veren de yeru > onetıcılerden bazılarmın ıyı rııjetlı bazı sozleıdır SczgeİKi Savm Erbakan « Yuz tank wız bın traktor yuz bın motor ydpacağız'» dıve konuşmas bu Konuşma bır bakıma guzeldiı ^iex sanayı toplumu olacaksak motorumuzu «endımi/ yapacağız Motor da bır tane on tane bın tane vapılmaz Brını vapan bınını bın™ vapan on bınını ellı bıruıı vuz Dınınl vapar ütomontaj sanayıı bırkaç vü ıçınae pıvasaya yuz bın aıaba kamyon mınıbüs surdu. Hanı bu konu>a ılışen yazar ve gaze"'ec!' « Kendı uçağını kendın yap'» dıyenle alav eden var Gelisen ve Gelisemeyen.... Resım ve hejke! ınsanoğlunun doğasında var olan sanat dehasının somut belgelendır Tarıh oncesı insanı bıle konut olarak kullandıgı mağa ralann duvarlarına ınce sanat değen taşıjan resımler yapmıştı Yazının başında sozunü ettı ğım makalede bu nokta belırtıldıgı IÇJI burada j ınelemıyeceğım Bızde devlet elıyle ılk guzel sanatlar oğretlmı 1882 a" muze muduru Osman Hamdı Bev m çabası ıle başlatıldı ve bugunku Etevlet Guzel Sanatlar Akaaemısı nm temelı olan «Sanajıı Nefıse Mektebı» o tarıhte kuruldu Ondan son^a gu^el sanatlann resım dah da gelışıp serpıldı, Bat' dunjasuıda bıle ün yapan buyuk Turk res samaları yetıştı Resımde boyle ama hejkelde ayru hıza ulaşmak kolay değıl Batı'da bıle, yüz mı 7 ZAMAN BOŞA AKMIŞ! OKTAY AKBAL Evet Hayır BİR KURAM VE TÜRKÎYE Unya Bankası nm Ttırk ekonomısı uzerınde hazırlamış olduğu ve «Turkıye'nln Eko nomık kalkınması adını taşıvan en son raporunu Ecevıt Hukurnetıne vermış oldugtınu ogrenmış bulunuvoruz Anılan raporda, çesıtlı tavsıyeler arasında Turkıye' nın dış tıcaret politıkası ve kaynaklarm sektorlerarası kullanımına ılışkm olanlar ana çızgılerıyle şoyle # Turkıye dış hcaretınde «kar şılaştırmah ustunluklere» sahıp o.dugu malların ıhracatına agırlık vermelıdır <«4MU^ S& G e " * 1 1 ^ 1 6 butün ggüsmekte olan ulkalerde o l d d p N p i , Tü ekonomısinde de karşılaştırmalı üstunluge sahıp olan sektor «Tannı selçtorü» oldufuna gore, kajnakların ulke ıçı kullanımın da tarım sektorune daha fazla onem v erılmelıdır. Bu tavsıyelerın açık anlamı ?u dur Turkıve kalkınma planla rmda da ıfadesinı bulan bır endustıı ülkesı olma çabalarına son vermelı gehşmış ekonomılere ta rımsal ürunler ve hammaddeler sağlavan bir ulke olma durumu nu korumalıdır D ası ilerlemn olanlar bıle zor hatırlavacaklardır Kırklardan bu yana çok zaman geçtı Nerdev se otuz beş • ı Bır bardak suda fııtına rrıvdı, >oksa çağdışı bır vl kafanm, bır anlavi'in ortadan kaldırılması çabası mı>dı'> Gunlerce basın vazdı durdu, mahkeme kondoıları dolup do lup tastı tartışmalar bırbırinı izledı Tjstelık «Cumhurıvet» de karısmıştı bu gerılıkle ılerılığın çatısması olavına Her za mankı gıbı ilennın, aydınlığm, uygarlıgm, kultuıun, sanatın vanında Y DÜNYA BANKASI'NIN RAPORUNDA BİZE TAVSİYE ETTÎĞİ «TARIM SEKTORÜNE YONELME» NÎN DAYANDIĞI «KARŞILAŞTIRMALI USTUNLUKLER KURAMI« DIR. OYSA BU KURAMIN UYGULANMASI, BİZİM EKONOMÎK GERÇEKLERIMİZE AYKIRIDIR. ff Pıerre Loujsın «Afrodıt» adlı bır romanı vardır Orta lajda eorulmu>or şımdllerde Begeniler de değlsnor zamanla 1896 da va>ınlanmıs bu roman, 1930'larda çev rılmlştı dllımıze Mustehcen savılarak adalet katına goturulcfu Bav Louvs Turk ol«avdı o da bovlavacaktı Yenı Po«tahane ustundekı Adlıve>ı' Hem Turk degildı hem de 1925'te olmuş tu 1 Yavıncola çevirlcı vargıç or»une çağrıldı sanırım Gazeteler ıkl\e av nlmiîlardı, yazarlar durmaksızın fıkırler ılen suruvorlardı Sanat vapıtında «mustehcen»llk olmajacacağını savunanların başında da bu gazete gelijordu. Gunlerce surdu bu konu Avukatlar karsılıklı incelemeler vaptırdılar, savunanlar, çatanlar oldu Sımdı unutmuşum bunları, hayal meyal hatırlıvorum. Hatta raahkemeve de gıtmıştım, ama ıçerı girememıştlm kalabalıktan Açmalı o funıerm «Cumhurıvet» koleksıyonunu okumalı Neler demisler şaşıp şasıp kalmalı! Bır romanı «mustehcen» sayan anlavıştan kurtulduk dıve sevınmelı' Sevınmelı mı dersınız' Cumhunyefın ellıncı yılmdavız Ataturk un .Turk mılletının tarıhi bır vasfı da guzel sanatlaıı sevmek ve onda vukselmektır., «Mılli kulturunıuzu muasır medenıvet sevıyesının ustune çıkacağız» demesmden bu jana kırk vıl geçmıs Sanat edebıyat vapıtlarını .mustehcendır» dıyerek kovuşturmava geçmıvorduk çoktan beu Turk toplumu çağdaş uvgarlıgın çızgısmdevdı Sanatta. kulturde bır oncu azınlık vardır hep Her toplumda bojledır bu O oncu azınlık buyuk yığını surukler ardı sııa Oncelerı zorluklarla, çctın beğenı savaşlarıjle, ama bır gun gelır buyuk yığmlarda o begemye ulasır Anlar kı, çırkın avıp açıksaçık saydığı bır hevkel bır resım bır şıır, bır roman sanat vapıtıdır sanat yapıtında ıse hıç bır çırkınlık kotu nıyet gızh hesap o topluma zarar veren bır nıtelık bır ozellık voktur Turk toplumu. cumhurıyetın ellıncı jılında boyle bır aşamava ulaşmıştır sanıjorduk . ' lşte ust uste g»len olaylar Cumah nın «Nalmlar.j •mustehcen» gorulerek TV de oynatılmadı Gurdal Duyar'm «Guzel Istanbul adlı hevkelı «mustehcen gorulerek Kaıako> alanındaı kaldırıldı, bu jetmıyormuş gıbı soruşturma konusu bıle oldu Nereje gıdıvoıuz ba>lar' Nere>e Bu soruyu sormanm zamanı gelmıstır Cumhurıjetın ellıncı >ılında eşlerını nerdevse çaışafa sokacak kışıler toplum vaşamımıza egemen olmava kalkışıyorlar Çagdıgı kafalara gore mı bıçım, anlam alacak 1974 ur Turkıyesı'' Çagdaş dunvaya açılmak, uygar bır toplum olmak, sanatta kulturde kendımızı dış dunvaja kabul ettırmek çabamı* durdurulacak mı' Nemıze gerek' opera, bale, nemıze gerek hejkel, resım, nemıze gerek sınema nemıze gerek şıır, roman nemıze gerek bılımsel arastırma, nemıze gerek çağdaş uygarlığır verılerıne ujmak 0 Suudî Arabıstan da var mı ojle şejler Dev let Konservatuarı, Guzel Sanatlar Akademısı gıbı okullan da elır değmışken kapatıver gıtsın1. Komık oluyor bazı davranışlar Önce ganp sonra avıp daha sonra da komık' «Güzel Istanbul» heykelın'n bılırKısılers «mustehcen mı degıl mı» dıye ınceletıımesı sonuç olumsuzsa adalet onune çıkarılmaii ıstegı gunun gerçef'dır B ıtun bunlar bır takım esta kuskulan dınltmıştır Turluye Cumhunyetı nın jonu, genye mı döndurülmek ısteruvoı Cağdas uygarlığa sırt n ı aoneceğız'' Türk ulusu bır ak m çağdısı pa^h u\Tisuk kafalara gore mı yon rutacak' Butun bu «mustehcenhk» savlar'nın daha başka olaylarm ardında yafan nedır' «Afrodıt. davasında, «Cumhurıyetın savunduğu goruş yam sanat yapıtında «mustehc«nlık« olmayacagı gbrçegı agır tasmıs kar?ı goru'te olanlar /enık duşmuşlerdı Kırk \ıl once' Kırk yıl once Turkıye Cumhurıyeü ılenve gagaaş ujgarlıga, geıçes bılıme ve sanata açık bır ulkeymış demek' Kurun yetışmış ku^aklar kadrolar o günkıindsn dana çoktur a&ha ınançla, daha guçle ujgarlık savasmın erlendır Ovîevken evet oyleyken nedır bu bılgısız gorgusuz beşenı^ız \anlış ters ışler turumlar'' Saır, yazar, kultur adamı bır Başbakanın ıktldar gunlerınde hem de 1 .. Dr. Tamer İŞGÜDEN Ist ÎTÎA Iktısat Kürsusu Asıstanı Kuram'ın Açıklaması Bu tavsıyelenn dajandınldı rıldığı «Karşılaştırmalı ustünluk ler kuramı (teorısı)» uzerınde kısaca bılgi sahibı olmak ku ramın hangı ortamda gelıştırılmış olduğunu oğrenmek \e ıktısadî kalkınma ıle olan ılışkılennı saptamak soz konusu tavsıjelerın değerlendırılmesıne açıklık getırecektir Karşılaştırmalı ustunlukler ku ramı, ılk kez tutarlı bır bıçimde 181a'ler Ingıltere sınde D Rıcardo tarafından açıklanmıştır 19 vuzyılda, bıhnd gı gıbı Ingıltere endustn kapıtahzmı asamasına gecmıstı ve ıhracat olanaklarm'n gemşlemesı ulkenın zengınlesmesı ıçın bır ıtıcı guc sajılı>ordu Iş te tam bu tarihsel çızgıde ulus lararası serbest tıcaretın tıcarete katılan her ulke ıçın yararlı olacagını ortaya kovan bır dış tı caret kuıamına ıhtıyaç vardı Ve bu ıhtıvacı D Rıcardo'nun «Kar şılaştırmah ustunlukler kuramı» tam anlamıvle karsıladı O kadar ıvı karsıladı kı gunumuzde dahı dış tıcaret kuramı Rırardo'dan ba^lıvarak oğretılmektedır Nıtekım, o devrede Ingılızler, Osmanlı Imparatorlugu nun vonetıcılennı de, serbest tıcaretın yararlarına ınandırmış olacaklar kı, Ingılız Dışışlen Bakanı olan Palmerston un «Şaheser» dedığı 1838 antlaşmasıvle Osmanlı împaratorlugu İngıltere nın bır açık pazarı halıne geldı «Anlaşilan sudur kı 16 Agustos 1838 ta r'hlı Tıcaret 4ntlaşması nın bu derece memleket ıktısadıvatı ıçın korkunç sonuçlar verecek bır ant'aşma olacağını ne Sultan Mahmut ne de Mustafa Reşıt Paşa düşünememışlerdı» (1) Karşılaştırmalı ustunlukler kuramı kısaca şoyle anlatılabılır Eğer herhangı ıkı Ulkede Uretılen ıkı malm gorelı mahyetlerı farklı ıse bu ıkı ulke arasında çelışecek olan tıcaret behrlı var";aMmlar altırda her ıkı ulke ıçın de yararlı olur örneğın A ulkesınde 1 otomobıluı malıvetının 3 bınm tütün, B ulkesınde ıse yıne 1 otomobılın mahyetınm 2 bırım tutün olduğunu duşunelım Bu durumda B ulkesı otomobıl uretımınde, A ulkes, ıse tutun uretımınde karşılaştırmalı ustun luğe sahıptırler Çunku B ulkesı, 1 otomobıl e'de etmek ıçın 2 bırım tutün malıvet'ne katlanmak zorundavken A ulkesı 1 otomobıl elde etmek ıçın 3 bınm tutun malıyetıne katlanmak zorunda kalmaktadır Bu ık ulke aralarmda karşılaştırmalı us'unluğe sahıp olduklan malı ıhraç ve Karsılastirrralı üstunluge sahıp olmadıkları malı ıthal etmek volujle dıs tıcaret ılışkılerıne gırerleıse bu tıcarettfn her ıkısı de vararlı çı^acaktır Gercekten, B ulkesı A \a 1 otomobılı orneğın 2 5 bınm tutun fıvatı u?ennden ıhraç ederse tıcırett«n kârlı çıkmaktadır Çunku ulke ıçınde 1 otomobılî 2 hltün m?lıvetıvle saglıvabılmek'pdır Ote jandan A ülkesı de bu tıcaretten kârlı çıkmaktadır Çünku 1 bınm otonobıl almakta ve karsıhsmdT 2 5 bırım tutün vemektpdır Ulkp ıçınde ıse 1 otomobı'ı ancak 3 b rım fıı^ıin malıyetıjle sağhvaoılmekted r Anlaşılacagı gıbi, Rıcardonun kuramı, varsayımlan çerçevesınde son derece tutarlıdır Çagdaş dış tıcaret kuramı da, daha gelışmış analız araçlan ve daha gerçekçt varsayımlar kullanarak karşılaştırmalı ustunluklere dayalı serbest dış tıcaretın, «en buyuk sayılar ıçın en buyuk mut luluk» (2) getıreceğuiı ortaya kovmakta ve gelışme sürecınde bulunan ulkelere serbest dış tı caret pohtıkasını onermektedır. îşte ozellıkle 19 vuzvılda Endustnleşen ve urünlenne pazarlar arayan Ingıltere nın o dönemdekı ortammda gelisen karşılastırmalı ustunlukler kuramıyle, Dunva Bankası nin bızım hukumete vermış olduğu en son raporu neden'Vİe yıne karşı karşıya gelmış bulunujoruz ülkeler sahıp değıldırler örneğın, bu ulkelerde Kuram m varsaydığı ne tam rekabet koşul ları vardır, ne ekonomı tam ıstıhdam duzeyindedır, ne de parasal malıyetler. gerçek sosyal mahyetlen yansıtırlar Ayrica, karşılaştırmalı ustunlukler kuramı şımdıkı malıyetlere göre ihtısaslasmayı ve dış tıcaret ılışkılerıne gırmeyı onermekte, zaman ıçinde mahyetlerde meydana gelebıJecek olan düşmelerı dıkkate almamaktadır Bütun bu konuların ıncelenmesı, bu yazmın çerçevesıni çok fazla aşacağı ıçm burada bır örnek olarak yalnız «genç endüstrıler» tezı temel çızgılenyle anlatılmaya çalışılacaktır Genç endustnler tezi, serbest tıcarete karşı gelıştınlmış olan ve geçerlılığıni bugüne dek koruyan en eskı koruma tezlennden bırısıdır Karşılaştırmalı üstünlükler kuramından hemen sonra, 1840 larda, Alman ıktısatçısı F Lıst tarafından gelıştırılmıştır. 1840'lar Almanya'sı, endüstri kapıtalızmı aşamasma daha once gırmış, kuruluşlarını daha once tamamlamış bulunan îngıltere nm karşısında rekabet edemez duruma duşmuştu O donemın Almanyasi, yenı kurulmakta olan genç endustrılerm başlangıçta katlanmak zorunda olduklan vuksek malıyetler nedenıyle ıç ve dış pazarlarda Ingılız ürunlerı karşısında korunmak ıhtıyacındaydı Iste Almanva'nın bu gerçeJınden harehet eden F Lıst ın kuramının temelı sudur: Yenı kurulmakta olan bır endustrı, ancak belırlı bır sure dış rekabetten korunduktan sonra, kuruluslarını daha onceden tas mamlamış ve olçeklerını genı letmıs olan endustrılerle rekabet edebılır Yam başlangıçta karşılaştırmalı u'tunluge sahıp olmasa dahı, gelısme potansıyell olan bır endustrı, j enl olmanın bazı zorunlu mahvetlerınl belırlı bır sure ıçınde ındırebılır ve uluslararasl pıvasalarda karşılaştırmalı ustünluk kaza nabılır. Uçak yapmak, tank ve traktor yapmaktan çok ama çok zordur Inek motor tank bıra hevkel ustune e^rgır gıdıjor basınımızda Ama hıçbır temel sonın ustune halktan \ana bır muhalefetın kırıntısını çoremıvomz B ılent £cevıt «Muhslefet muhalefet bile olamıvacak» demıstı Turkıve gıbı voksul bır ulkede Ecevft Hukumetine muhalefet sağdan dejıl, soldan vapılırsa namusludur Ama bu muhalefet de palavrajla jurumez Temel sorunların ozune ınerek alternatıf gostererek alman kararları eleştırerek yapılan muhalefetın bır değeri vardır Bunun dışındakı laf gargarasının bir değeri joktur. 1971 vazında Birıncı Erım Kabınesmın ll'ler kanadı azıh sermaje çevrelerının isıne gelmıvordu ll'ler başıboznk sermave rfuzenine >em bır çekıduxen vermek îsteyince kıyamet koptu. Televızvon ve rad>o da lHere karşıydı O gunlerde vapılan zamları ve hayat pahalılığını bahane ederek Atıllâ Karaosmanoğlu nu açık oturumlara, tartı^malara çağırdılar Tıpış tıpı? tartı^malara katıldl Başbakan Yardımcısı ve alınan tedbırlenn gereklıhğını anlatmaya çabaladı Ama kurdun nıyetl kuzuyu yemekti. Nltekim ha>at pahalılığı bahanesıyle kısa surede alaşağı ettıler 11 lerı Ardından sermaye çev relerlne slrın kabineler kuruldu. Bu kabıneler de zam ustune zam vaptılar, ama hem basın hem TRT suspus oturup enflasyonun buyuk sermave jararına hızl»ndınlmasını seyrettıler. Bugun Ecevıt koalisvonu afyon sorunuyla, kart burokratlarla, unıversıtelerdeki klşkırtıcılarla, bozuk ekonomlk duzenle ve enflasvonla boğuşmak; Hukılmet olmaktan iktıd'ar olmaya ybnelmek zorundadır Af yasasını çıkarmak, ozgurlugü kısıtlavan vasal engellerı kırmsk yolundadır. Demokrasiyi genısletmek ve yoğunlaştırmak sozıindedır. Yuksek Sgretım kurumlarındakı tum oğrenci gençliği bunu bılerek her tur kıskırtmaya karşı uvanık bulunmalı, en ufak bır çatışmava olanak bırakmamalıdır. Sajın Vedat Dalokay ivi bır şehırcıdir, Ankara'nın sorunlarını bılır, bunun ıçın Ankara'ya on bın ınek lâzım, demif. Ben de dıyorum kir On bın inek lâzım ama, bir öküz bile fazla .; Bunun ıçın ılerıci kesımın ozenle davranması gerekir. 1 a a CİNSEL YAŞAM RENKLÎ OFSLT 4. BASIM Bu tür bır kıtap dunyada ılk kez vannlandı. Cmsel yEsamın tüm yönlen gerçek* renkli fotograflarla sunuldu. Büyuk boy 170 resım 1 hamur I5'J savfs 40 1L. Dagıtım. BATEŞ: ödemeli PK 60 Beyoglu İST. (Cucmınyet 2331) S Az Gelişmişler'e Zararlı Ovsa, son yıllarda karşılaştırma'ı ustunluklere dayalı serbest tıcaretın, az gelışmış ulkelenn gelışme sorunlanna katkıda bulunamıvacağını ortava koyan çalışmalar vapan ıktısatçıların savısı az degıldır Örneğın R Prebısch şoyle vazmaktadır «Latın Amenka nın gerçeklen on dokuzuncu yüzyılda buvuk onem kazanan kuramsai bır kavram olarak da gunumuze dek kalan eskı, uluslararası ışbolümunun temasmı temelı nden çurutuyor» (3) önre, karsılastırmalı üstünlukler kurammın onpördügtı yararların gerçekleşmesı ıçın gereklı olan bazı koşu 1lara az gelışmış Duyuru oeorges Polıtzer'ın Felsefenın Baslangıç İlkelerı adlı kı1 tabını Dogan yayınlan ıçm çe ırmış bulunuyorum Ancak, Savgı yayınlannın adımı da kullanmak suretıyle, bu esen pı yasaya surduğunü ogrenmış bulunduğumdan, Saygı yayınlan ıle hıç bır anlaşma yapmadığımı, adımın kullanılmasına hıç bır şekılde ızın vermedığımı ve bu yayınevı aleyhıne her turlu kanun yoluna başvuracağımı duyururum. CEM EROĞCL Cumhuriyet • 2343 SONUÇ Gercekten bugun, az geliçmış ulkeler, tarihsel gelişım çizgısınde endustrıleşme asamasıni daha geç gırmış olduklan ıçın tarım sektorunde karşılaştırmalı ustunluklere sahıp gorunmek tedlrler Bu ekonomılere gelış me olanakları olan endustrı kol larında dış rekabetten korunma yoluyla olgunlaşma fırsatı verılırse, kurulmakta olan «genç endustrıler» Almanvada oldugu g'bı zaman ıçınde malıjetlerınl dıışurebllır ve dış pıyasalarda rekabet edebılır Goruluvor kı, şımdılık malıvetlete dayalı karşılaştırmalı ustunlukler kuramı, malıyetlerde zaman ıçınde meydana çıkabılecek olan değışmelerı dıkkate almamakta, belırlı bır zaman kesıtındekı durumu çozumlemesıne temel almaktadır. Sonuç olarak Turkıye'nin geHşme sorunlanna bakış açımızı bıce bılmemiz gerekir Kuramlar sonunda içinde gelışmış oldukları ortamın koşullan ve amaçlarıyle buyuk olçude çevrılıdır Degısık ortamların sorunlarıvle uyumlu bir bıçimde gelışmış olan kuramlar bızım gıbı gelışmekte olan bır ulkenın sorunlanna çozum getıremez. 1) Ord Prof Resat Kavnar, AtatürkçOlfiRtin fckonomik ve Sosval îdnu Seminerı, s. 16, 2) Kkz Gultpn Kazean Iktıssdı Duşııııre veta Pnlıtik tktisa dın hvrımı s 114. l%y .i) It Prchlsch I âtin AmrrıUa nın Iktısadı Kalkınması ve Bellı Başlı Sorunları. Ânkara Elektrik Havagazı ve Otobüs İşletmesi Müessesesi Umum Müdürlüğünden Ankara İktîsadî ve Ticari İlimler Akademisî Başkanlığından Akademimize Aşağıda Belirtilen İlim Kollarından I' (' l1 l 1 Şoför Alınacaktır Mueese^ernı? OtobCe fsletmpsı Murturhıfunrte ısçi «ta tusuncfe asaeıâs eo«tenlen vevmıve ve sosval yardımlar verılmek ^uretı^le çsiıştırılmsk u?ere sofor alınacaktır Asaâıda belırtılen SeTtlara hal/ tallplerın Iş ve Isçı Bulma Kurıımu Ankara Sube«ı \ludurlu5unden alacaklan ış ıstemp kartı ıle birlıkte lmtıhanları vapılmak u?ere Muesse«emız Otobus îşletme»! Mudurluğune muracaatları ılan olunur 1 T C vatandası olmak 2 A«kerlıeınl vapmış olmak i ü k u r vazar olmak 4 45 va«ından buvuk olmamsk 5 t.n az b senelık aöır vavıta ehlfvefine haİ7 olrr>ak b Bovu 1fi1;derı a«aSı olmamak \ M l t l F( Ui Yh\ MİYE VE M1SYAL t * R » I M I AR 1 53 fL, vevmlve ve ehMvet tarıhmden Mües'» «emıze eirlş tanhine kadar geçen her ıkj yıl ıçln 1 12} Kr kademe zammı 2 Yılda 5ü vevmıve tutarında ilâve tedıje 3 YıJda 2 msn« tutarında pnm 4 (Junne / TL »kmek vemek bedel) 5 Otnhuslerde «atılan behcr bllet ıçın 1 Krş bıiet pnmı 6 % 75 ?amlı fazla me«ai r 7 fc.pkink ve hsıvaffa/m'ian 'n 11 tPn7ilât 8 Seher çocuk ıçın 35 TL çocuk tammı. (Basm 12162 >İZo Oğretim Görevlisi Ve Asistan Alınacaktır I1 I1 ı I1 1 a) Sınava gırmek ısteyen Asistan aday.annın; 13 ın<=an 1974 cumartesi1 saat 13 00 e kadar A«actemı Gene! Sekreterlıgıne Asıstanlıçım ıstedıklerı ılım '^olunu ve sınava g reneklen yabancı dılı gostenr bır dıleKçeye sklı kısa ozgeçmışlerıni v e l resımle muracaat etmeıen gerekmelc tedır b) Yabancı dıl sınavı 15 nısan 197* pazartes gü nu saat 10 00'da Akademıde japılacaktır 2 öğretım görevlilığı muracaatlan da 13 nıssn 1974 cumartesi glmü saat 13 00 e kadar kabu) edıirceKUr 3 Muracaat koşulu ve dığer hususlar hakısınaa Akademı Genel Sekreterlığınden bilgı alınabılır. Kursunun t e dersln adı Munbal kadrolar AStSTANLIK Medenı Hukuk Kursüsü 1 Borçlar Hukuku Kürsusü 1 (Almanca bılen tercıh sebebıdır) Sosyal Polnika ve îş Hukuku 1 Kursüsü (Sosyolojı dalında) Sosyal Bilımlerde Metod Dersi l rtORETİM G O K E V L İ U G Î N E : A ) Istatistık ve Tatbıki Matematik Kur. Malı Matematik uersi içın 1 îstatistık Dersi ıçın 1 Sosyal Hesaplar Dersi ıçın Jfc B ) Muhasebe Kursüsü 2 TEŞEKKÜR Bızlen denn keder ıçınae bırakarak 16 3 1974 gunu ara mızdan ebedıven a\nlan bırı cık varlıgım deeerlı ınsan çok sevgılı e^ım, eşs z buyuğumuz çok sevgılı babamız, Miistafi Denız Bınbaşısı Yürksek "Makına Muhendısı "tannfann arababrı yeryüzüne döndü» 3 baskı pıyasaya verıldı Gene! Dağmnr: M Yayınları Tıcarethane Çıkmazı Bozkurt Han 25/1 Suitanafımef/lst 2321) laklit deoif, cevap Abdulkadir Osman SİREL cenaze merasımıne iştırak e d»n Kuzey Denız Saha Ku mandanlığına Dr Munır Ya lın a <;ınıf arkadaşlarına çe lenk eondermek suretı ıle a cunıza katılan telgraf, tele fon ve mektuola tazıvetlenn bıldıren butun akraba do^r ve tanıdıklarım'^a teşeKkurle rımızı bıldırınz AILESI Cumhurıvet 2342 e > Malıye ve Venrt Hukuku Kursıisü 1 (Basın 126S1 2337)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle