16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 17 Mart 1974 922 yazmda Trabzon Llsesi'n! bitirlnce Fran sız Paquet kumpanyasının Phrygie adlı vapuru ile bir kaç aylığına Istanbul'a dayımın fyanına gelmiştim. Istanbul henüz işgal altınday dı. O zamanki üzüntülü izlenimlerimi «Bir Lise Öğrencisinin Mülî Mücadele Anıları» kitabında anlatmıştım. O tarihte Istanbul'un hcmen bütün Türk halkınca tamnıp bilinen iki ünlü kişisi vardı: Hamal Zaro A 6a ve Pazar Ola Hasan Bey, Ikisini de bir çok kez yakından gördüm. Başında taşıdığı basık bir külahın üzerine yazma bir sarık saran ve doğulu kıyafet modeline uysun çuhadan yapılmış bir giysi giyer» Zaro AJa'nın ünü. yaşının 150'yi aşkın çimasın dan ileri geliyordu. Gazeteler zaman zaman Za ro Ağa ile röportaj yaparak ona uzun yaşamının sırrını sorarlar, o da bol bol yoğurt yediâini. her zaman hareket halinde olduğunu söyl°rf?i Hatta bütün disleri döküldükten sonra yeniö"n süt dişi çıkarmış olduSu da yazılmiştı. Yıllar sonra 159 yaşında öldüğü vakit, dunyanın bu en yaşlı adamının kaybolması, ülkenin içinde ye dışında yankı uyandırmışh. 1 PAZAR OLA HASAN BEY! Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU n!d*n uhual bllinçten uzak blr ümmet topluluğu ve eskisi gibi bir yarı sömürge halkı dıırumuna indirilecekti. Gerçi halkımız böylece dünyasından bir şeyler kaybedecekti ama, öte dünya cennetindeki yerini şimdiden perçinleyecekti! Zaten bu dünya «yalan dünya» değil miydi? Asıl sahici dünya olan öte rfünya için çalışmak gerekirdi. Bunun da ilk aşaması, gâvurların günü olan pazar tatilini, islâmların günü olaıı cuma'ya çevirmekle arkada bırakılabilirdi! Nasıl çağırmazsın cPazar Ola Hasan Bey»in ruhunu imdada! Işte bugün pazar. Biz pazar tatilini, gâvurluk olsun diye mi kabul etmiştik? Ne münasebet! Ekonomik bakimdan ilişkili olduğumuz uygar dünyaya göre iki gün geriden gitmeyelim diye kabul ettik bunu. 2 Ocak 1924 tarih ve 394 savıh yasanın birinei maddesinin ikinci cümlesine göre hafta tatili cuma idi (1). Pazar tatili, «Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun» başlıgım taşıyan ve Türkiye Büyük Mület Meclisince 27 Mayıs 1935 tarihinde kabul edilen 2739 sayılı yasanın üçüncü maddesinin «Hafta tatili pazar günüdür» biçimindeki birinei fıkrasiyle kabul edildl ve 1 haziran 1935'te Resmî Gazetede yayınlanarak ertesi günü yürürlüğe girdi. Mec liste bunun ve öbür tatillerin gerekçeieri üzerinde uzun uzadıya görüsmeler yapılmış ve bu yasa öyle çıkmıştı. Merak edenler. TBMM 4. dönem Tutanak Dergilerinîn üçüncü cildinin 115, 238, 301, 302/304'üncü sayfalannı okusunlar. Tam 41 yıl önce gözetilen ekonomik gereksinmelerde bir değişiklik mi olmuştur ki. şimdi Pazar tatilinin Cuma'ya dönüstüriilmeM öneriliyordu. Gerçi öneri, Içtüzüğün kovduğu sürede komisyondan geçmedi ama yine Içtüzük uyann ca tfoğrudan doğruya Meclis Genel Kuruluna geldi ve orada reddedildi. öneren bilmiyor muydu bunun reddedileceğini? Elbette biliyordu. Ne var ki öbür sağcı partileri ve özellikle iktidar ortağı MSP'yi açmaza sokup kimi bağ naz seçmenler karşısında yıpratmak, kuacası seçmene selâm çakmak için yapılmıştı, bu öneri. Bir kısım halkın ruhunda uyandıracagı kanşıklık ve ülkeye yapacağı manevi zarar hiç düşünülmeden. Bile bile başvurulan böyle ginşlmlere «küçük politika» derler. İşte ve ülkemiz, 1946da çok partili yaşama geçtiğimieden b?rî. ne çektiyse bu küçük politika hesapı<ırından çekti v* hâlâ da çekmektedir. Evet. şimdi de af konusunda küçük politika çarkı işliyor. İktidar partileri ve hükümet ve vicdan sahibi bütün vatandaşlar. Cumhuriyetimizin 50. yıl affı niteliği taşıyan bu meselede al kapsamının geni? tutulmasmı istiyorlar Ne var ki, geniş kapsamh bir af çıkarsa halkın gözünde iktidar partilerinin itiban vükselecek Muhalefet partileri ne yapmalı? Bunu önlemek için ülkede yeniden suçlamalarda bulunmalı Bozuk düzene göz yumup, içerideki genç aydınlan suçlamalı. Bir eski CumhurbaşKamnîr» daha eski Cumlıurbaşkanlanndan birine söyledıgi gibi, Türk gençleri arasında «Mılhvrttci» ve «Solcu» diye ayırım gözetmeli ve hepsı ae bu vatanın evlâdı olan gençlerimizin düsman kamplara aynlması teşvik edilmese bile do*a: s^r'Jnrnelı ve solcuların ezilmesine, ezdirilmesitıe ve bövleca düşmanhklann büyümesine kayıtsız kalınmalı. İktidar partileri yıpratılmalı. kanşıklık çıkmalı ve eski düzen hortlatılmalı. Gazete manşetlerine bakınız: Sagcı partiler kendi i?tedikleri gibi bir af getirilmezse, af yasasmı Senatoda engelleyeceklermiş hem bunu bir kısım genç vatan evlâdını suçlayarak vapa. caklar. Cumhuriyetin 51. >aluvla. Bu politikacıların çolugu çocuğu olmadı mı hıc acaba? Olnıadıysa, bir vakitler kendileri eenc olmadılar mı? İçeriden çıkarılmasını istemediklerinin hep sine de vatan haini mi rienılecek? Ya o çocukların arasına kışkırtıcı ajan sokanlar, tahriklerde bulunanlar, bir bölük gcnci başKa bir bölük gence güvenlik kuvvetlerinin gözieri önünde lordırmak isteyenler vatansever mi sayılacak? Pazar ola, efendim. pazar ola! Ülkede iç barışı sağlamak ve eözlerimizi dış tehlikelere çevirebilmek için vazçeçelim artık bu küçük politika oyunlarmdan ve dört başı mamur bir af çıkaralım. Buna lâyık olmayanlar yeniden girer içeri. Şimdi de Af Pazar Ola Hasan Bey, zayıf bir vücut, çelimsiz bacaklar ve sıska bir boyun üzerinde, armut biçimindeki kocaman kafası ile ve herke=i «Merhaha» yerine «Pazar ola!» diyerek selâmlamasıyle iin yapmıştı. Başına uygun fes bulamadığından. çoğu zaman başı açık gezerdi sokaklarda. O kocaman kafaya göre küçük kalan gözlerinde, tertemiz fakat anlamsız gü1 lücüğü eksik olmazd !. Deli değildi, ama saflıktan da öte bir akıl zayıfıydı. Kimseye zirarı dokunmazdı. Yalnız ara sıra arkasına takılarak: «Hasan Bev, pazar ola» diye tempo tutan küçük mahalle çocuklarını kovajadıgı olurdu. Istanbul'un yiyecek satan bütün esnafından yardım görür ve snylpndi5ine göre bu yardımlarla geçinirdi. Herkesi «Pazar ola» rtiyp splâmladığı için adı «Pazar O!a Ha*an Bey» kalmış. Uzun yaşamadı ve onun ölümü de £azetelere geçti. rl elrecek bir §uç ijlemelerinl 8nlemek için gerekli bütün tedbirlerin şu elıina yılda olsun devletçe almmasıdır. Eğer bu yapılmazsa ve genel aftan yararlanan kişiler kamu sektöründe iş bulamaz ve özel sektörde de banndınlmazsa, affın yararı onlar için ve dolayısıyle toplum için sıfıra inebilir. O zaman bu girişimin adi «Af» değil «Dostlar alışvcrişte fcörsün» olur. Öteki konu, yargılanmalan henüz süren klşilerden beraat edecek olanlann durumudur, Kendi suçsuzluklarına ve mahke>nede akîanacaklanna yüzde ytiz güvenen kimselere: «Haydi biz sizi kanunla af ettik» demek. oniann kişiliH haklarına tecavüz olmaz mı? 9 Mart 1974 gtinlü Cumhuriyet'te değerli hukukçu Y)c. Ahmet Kerse «Affı Reddetme Hakkı» başlddı güze: ve özlü jazısıyle bu noktayı gözönüne serdi ve daha önceKi yıllarda çıkarılan af vasalarmda bu sorunun dikkate alındığını ve isteyenlere aftan yararlanmama hakkının tanındığını enine bovuna yazdı. Bir suçtan yargılanmakta olan kişinin mahkemede aklanması başka şey, bu af yasasiyle dosyasının kapatılması yiı.e baska bir durumdur o kişi için. Bunu unutmamalı ve eski af yasalarının benzer kurallan şımdı çıkacak yasada da gözönünde bulundun'lmalı. Bu sorunun bir de fikir suçundan yargılanmakta olup kitaplan toplattırılmış bulunan yazarlar için büyük önemi var. Şövle ki: Eğer böyle yazarlardan biri mahkemeden aklanma kararı alırsa. toplanan kitabı da, dnğal olarak, kendisine Reri verilir. Sok eger yargılanma bitmeden çıkacak af rasası ile dosva kapatılırsa, kitabı ceri verilmeyebilir ve vazaı. çektiği çile ve uçradıçı mane\i zarann yanında. bövlece bir de afır maddi zarara uğratUır ki bu da bir tiir ceza olur onun için. Ovsa af ve atıfetin amacl bu dcpildir ve olmamalıdır. Bu nederıle. çıkanlacak af yasasında bu noktanın önemle Rözonü. ne alınarak adaletli bir sonuca baçlanması şarttır. Afyon Afyonu Söker ba altındaki gopanın başı göründü: Haşhaş eldmine yönelirseniz, tepkileri sert olur; askerî yardımlar kesilir. ömer Seyfettin'in ünlü hlkâyesindeki gibi: Kes yahu!. diyeceği geliyor lnsanın... Aşkerl yardım denen de ne vardım!.. Nerede miartl doİTiuş araç gereç varsa sür gitsin... Ikmal sornnu Dir ayn âleın... Yardım paravanasa ardında Türkiye'yi baglamak; bağladiktar. sonra da toplumun bumundan fitil fitiı eetirmek, ve ne zaman ülke bir ileri atılıma yönelse karşısm» dikilmek midir yardım? A 1^64 yılında Kıbns'taki Türklerin tozu dumanı atılırken Ank3ra, anlaşmaların verdiği yetkiyle Ada'ya bir çıkarma yapnıayı düşündü. Hazırhk safhasmda Washington'd2n mühürlU mektup geliverdi Ismet Paşa'ya... Hem de ne mektuptu o: Ekselâns, 1947 askeri yardım anlasmasını açrp bakınız, saze verdiğimiz silâhlan bizim ruhsat vermediğimia yerdc kullanamazsınız; bu gerçeği bilinizl 1 M Anlasmasmda gerçekten böyle bir hükUm vardı; <V ve JohtiSon anlaşmanın o maddesine dayanarak mektubu dayamıştı îsmet Paşa'ya... Şimdi de aba altmdan gösterilen sopaya bakın: Haşhaş ekersen, askeri yardımı keserim! Amerikalılar bu tehdidi savururlarken öte yanda bir de cad? kazanı kaynıyor; umacı üretimine hız veriliyor. Irak'taki Kürt başkaldırması Amerika Iran ortaklığmdaa kaynaklarup ilerici Bağdat rejimine yönelmekte ve Türkiy e . Irak arasındakl petrol ilişkilerine zarar verecek niteliklferi taşımakta... Yunanlılarla Ege denizinde petrol arama yü^r.den çıkan tartışma büyüme istidadı Röstermekte... Fısıltı gazetesine bakarsanız, Istanbul'dakl büyük işadamlan da birleşip: Karaoğlan efsanesini altı aydft çökertellm; ondan sonrasi can saglığı... diyorlarmış. Fısıltı yaman birşeydir. Yüksek s»sle şarkı söylemek bazan korkuyu dagıtmak içindir, alçak sesle konuşmak da bazan yüksek sesle konuşamıyanlann yetersizliklerini Ridernıek için başvurduklan yoldur. Bu tür fısıltıların Ankara'dan vurda yaymak lstedi?i. nedlrv Her iktidar ortaklıgı koltuğa oturdugu flk günlerde duraksama geçirebilir. Demokrat Parti iktidara geçtieinde Cumhuriyetin kuruluşundan beri politika içinde yuğrulmu? Celâl Bayar şaşkınhğından Cumhurbaşkanlığı arabasını bir yana bırakmıs ciple dolaşıyordu. Menderes koltukta altı ay bocaladı. Süleyman Bey iktidara geçtiginde fısıltı gazetesi o denli yoğunlaşfı M sabâh, akşam ordunun birşeyler yapmaya yönelecegi hikâyelert anlatıldı. Demlrel'in ilk kürsü konuşmalan acemiliğin teklemeleriyle doludur. Şimdiki iktidar ortaklığı da bir rodaj dönemi geçirecek. Ama bu dönemi aşmak için zaman gerek. T5cevit o zamanı kazanacaktır. Büyük yanlışlar yapmazsa, bu iktidann kısa sürede yıkılması olanagı voktur. Çünkü halkımızm vardıgı bilinç düzeyi, eskisine oranla çok yüksekte... Bugün Amerikalı baskıcıların Türkiye'ye gelmeleri de halkın bilincine bir bakıma olumlu katkıda bulunacaktır. Amerikan yardımmın temeldeki felsefesini yurttaşa duyurmak için daha lyi fırsat yaratılamaz. Dmacı Üretimine hız vermek ve cadı kazanını kanstırmak yerine kamuoyuna herşeyi açık seçik anlatmak gerek. Sermayenin iç ve dıs temsilcileri umutlan umutsuzluğa dönüştürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Şili'de yaptıklan da btıydu. Allende bakır lşletmelertnl milllleştirince askert yardımı kesip bakınn dünya piyasasmdaki fiyatını düşüren Amerikan sermayesinin oynadığı kaba oyun dunyanın gözleri önündedir. Yirminci Yüzyılda oyun böylesine kaba oynanıyor. Yalnız Amerika'da mı beş yüz bin afyonkeş var? Dünya. nın mazlum ülkelerinde milyonlarca mazlum uyuşturueu masallarla uyutulmuş. Ama artık onlar da uyanıyor. Bugün Türkiye'de bazı insanlar: Haşhaş ekersen, askeri yardımı keserim... diyen Amerikalınm sözleriyl» ııyanacaktır. Çivi nasü çiviyl sökerse, afyon da afyonu söker. Süregelen Üzüntü Her rastladığımda Zaro Ağa'nın 150 yıllık sağlam vücut yapısını hayranhkla seyTettiğira ve «Pazar Ola Hasan Bey»i selâmladığım günlerin üzerinden yarım yüzyılı aşkm bir zaman geçti. O tarihten beri kücük politika oyunlarının «türlü çeşitli»sine ve oyunculannın aKibetlerine uzaktan. yakından tanık oldum. Ve çok defa «Pazar ola» dedim kendi kendime. Çünkü bunlardan hiç ibret alan olmuvor, üıkeye. halka yazık oluyordu. Bizim UzüntUmtiz, «Pazar ola» diye diye sürüp g'decek galiba, her Pazar oir hafta daha kısalan ömrümüzün sonuna değln! (1) Gariptir ki krsin zafer 30 stnstos 1932'de kazanıldışı halde resmi Zafer Bayramı dört yıl sonra, 1 nisan 19İ6 tarih ve 795 sayılı yasa ile ve Cumhuriyet 29 ekim 1923'te ilân olundafu halde resmen Cumhnriyet Bayramı birbuçnk yıl sonra, 19 Nisan 1925 tarih ve 628 sayılı yasa ile kabul edilmiş, y»nl hep «tstim arkadan gelmiş>tir. Nereden Nereye? O tarihten beri. garipsedigim, yadırgadıgım bir olayla karsılaşınca. nedense, hpp «Pazar ola!» demek gelir içimden. Kimi zaman dudaklarımdan yüksek sesle döküldügü de olur bu sözcüklerin. 12 mart 1971'den sonra gazetelerl okurken bu «döküli.ş»ler sıklaştıydı. Sonra bir süre unuttum. Birkaç hafta önce bir milletvekiünin, Hafta Tatili Yasası'mn degiştirilmesine ve «Pazar» yerine, eskisi gibi, «Cuma» gününün tatil yapılmasına ilişkirv önerisini gazetelerde okudugum zaman, elimde olmıyarak yine «Pazar ola» dediğimi farkettim. Demek Atatürk devriminin getirdigi küçüklü büyüklü reformlar ve sosyal değişiklikler yavaş yavaş ortarfan kaldı rılacak ve tam anlamıyle bir restorasyon dönemine girilecekti böylelikle. Cuma tatîlinden sonra sıra fese, eski Arap yazısma, eski şeriat hukukuna ve daha sonra şeyhülislamlığa ve halifeliğe kadar gelinecek, böylece Türk toplumu ye Önemli Konular Burada önemli iki konu var: Birı ister adi, lster siyasi suçlardan hüküm giyrrus olsun, affa uğrayıp özgürlüklerine kavuşanlaruı veniden içe GEÇMİŞTEN KALANLAR OKTAY AKBAL Evet Hayır 7 Günün ardmdan HÎND DENlZlNDE YENl ÜSLER •Ay\'a çiçek açmış yaz mı gelecek» Alır götürür bu jarkı çocukluğumun Şehzadebaşı'sma. Eski adıyle Direklerarası... Ben orda doğdum, orda yetiştim. Direk mirek yoktu o yıllarda. Gösterirlerdi eskiden direklerin buhınduğu yerleri... 1930'lardı ilkokul çağlarım. Sabah akşam Şehzadebaşı'ndan Kumkapı'ya gider gelirdim, çoğu kez yalnız başıma... Tiyatrolar, sinemalar, kıraathaneler, bilardo şalonları, pastahaneler. ikinci bir Beyoğlu caddesiydr, Şehzadebaşl. Ço'k mutluydum, böyle' bir yere iki sokak ö'teSe yaşadığim için... Karşıki ahşap konağm tahtabo?unda bir genç kız sesi zamana meydan okumuştur bir ikindi saatinde: «Gönül bu sevdadan vaz mı geçecek»... Bahçeye bakan odada dalar çiderdim çocukluk düşlerine. Nisandır, marttır, ilkyaz kapıdadır, dallarm ucundadır. Yağmur düşerdi camlara, güneş açardı. Vakit geçerdi hep. Bilmezdim değeıini hattâ daha hızlı daha hızh geçmesini özlerdim. Sanki zamanın ilerisinde bir bekleyenim vardı. Ah bir on beş yaşma, bir yirmisine gelsem! Daha ötesi, olsa olsa otuz, haydi otuz beş. Kırktan ilerisi karanhktı, ölümdü. Babam, annem kırklardaydı, yaşlı kişilerdi. ölüme yakm! Gelecek bizimdi. Sokaklarda, cami avlusunda topa tekme sallayanlarm, Hilal sinemasında Richard Dix"in, Tim Mc Coy'un filmlerini seyredenlerindi yarm... Bilmezdim, anlayamazdım nice nice şeyleri. Çok sonralan Aragon'un bir dizesini okurken yaşayacaktım o yitik anların ne değerli şeyler olduğunu: «Günün gelmesini beklerken Bir şeyleri kaçırıp kurtarmak gerek.» O kaçırılacak şeyler, içinde olduğu muz zaman parçasının ölümsüz anlarıydı, izlenimleriydi, havasıydı. kokusuydu. rengiydi, herşeyiydi. ele geçer geçmez dağılan yok olan yanıydı, o anın şiiriydi... «Bir şeyleri kaçınp kurtarmak gerek» Öyle çok engel var ki değerli anları zamanm ezici, eritici baskısından kaçıp kurtarmayı önleyen, durduran... Bir yandan o şarkı, «Ayva çiçek açmış yaz mı gelecek»; bir yandan karşı ağaçların başkaldırısı zamana, mevsime; bir yandan dirilen en eski anı parçacıkları; bir yandan da dün akşamdan beri yeni baştan okuduğum bir kitap: Burhan Arpad'm «Direklerarası»sı... İşte zamanm elinden, geçmisin tozundan kaçıp kurfarılmış şeyler, en değerli anılar, en kalıcı izlenimler, gözlemler... «Sonra güldü: «Hep koket rolleri verirlerdi. Günün birinde böyle rolleri o>namayacağım» diye dayatınca, İbnirrefak Ahmet Nuri bey «Saracığım bu roller güzel kadmlara nail olur. diye beni yatıştırmıştı: gözlüğünü masaya bıraktı. Kahve fincanlarını topladı: İşte böyle, ne hâtıra kaldı, ne de tek resim o günlerden. Bir zamanlar kapımı asındıran pazeteciler hepsini götürdüler», «Hâtıraları da mı?« «Yok sadece, resimleri» «Ya hâtıralar?» • Onları da hayat götüriiyor.» Yaşam götürür herşeyi. Bir hırsız gibi, bir kaçakçı gibi o yaşam denizinin dalgalanndan birçeyleri kaçırıp kurtarmak gerekiyor. Bir yangmdan mal kaçırırcasına... Kalan böyle kalıyor, başka yolu yok. Arpsd'ın «Direklerarası» adlı kitabı da geçen zamandan kopanlmış bir deeerli ara, izlenim bütünü Arpad «Direklerarası»nı şöyle tanıtıyor önsözde: «Şehirlerin, semtlerin ve sokakların da hikâyesi vardır. Bir olaylar zincirini, belirli bir dönemi, hattâ bütün bir çağı anlatırlar. Istanbul'un birçok köşeleri ve semtleri böyledir Ben bunlardan Direklerarası'nı seçtim. Geçen yüzyıl sonlarında parılttsı azalan. yirminci yüzyıl baslarında kararan, 1030'larda büsbütün sönen Direklerarası Beyazıt Vezneciler Şehzadebası Saraçhane tramvay yolu ortadan kalkalı bir semt olarak da silindi.» Yıllar önce yayımlanan iki kitaptaki öykü, anı, röportaj kansımı bu ilginç öyküleri bu kez yeni bir kitapta toplamis Arpad. iki bölüme ayırm'.ş: Kulis ve Son Perde. Kulis bölümünde Direklerarasının nice ünlü ünsüz oyuncusu, şarkıcısı yaşatılıyor: Behzat, Totrv Karaca. Galio. Muammer. Rasim bey: Oksen Sahinyan; S^ra Mannik, Vasfi Rıza. Bedia. Cemal Sahir vb. tkinci bölüm Son Perde'de Naşit'in yaşam öyküsü var. Birbirinden ilginç, birbirinden deŞerli yaşam övküleri. tiyatro tarihimiz açısından eşsiz belgeler... Hensinden üstün niteliği de Arpad'm bu yazılarda öykücii olarak tam bir b3?arı göstermesi Direklerarası... Aragon'un bir dizesi daha aklıma geliyor birden: «Biz az şeyle yetineceeiz» Yok olmuş bir ülke burası. Var mıydı, vaşandı mıydı, yoksa bir masal, bir düş mü hepsi? «Hilal, Millî, Ferah sinemalarmda filme ara verilmişti. Afişlerin ve fotolann üstleri karabezlerle kapatılmıstı. Sinema makinistleri, bilet kontrolcuları, seyirciler, büfeci çocuklar kapı önlerinde sessiz ve üzüntülü bakışıyorlardı. Komik Nasit bey. Halk sanatkân Naşit Özcan şu ölümlü dünyadan göç ediyordu.» Direklerarası Naşit'ten sonra öldü büsbütün. Sonra yollar açıldı, yamlar yıkıldı tanmmaz bir yer oldu burası. Gitti Naşit'in, bunca eski pnınm ardmdan Direklerarası. Şehzadebaşı, bizlerin ardmdan. 1930'ların çocuklarının ardmdan gitti. ortadan kalktı, masallara karıştı. İşte «kaçırıp kurtarabildiklerimiz», başta Arpad'm yazıları, öyküler, şiirler, şarkılar; son anılar. ,K Golan Tepelerinde issinger'in arabuluculugu ile 18 ocakta Mısır ile İsrail arasında varılan anlaşma pürüzsüz uygulanmış ve iki taraf kuvvetleri birbirir.den ayrılarak .aralanna BM gücü girmiş bu '" cephede savaş sona ermiştir. Benzer bir anlaşmayi Suriye Ue ; İsrail arasında da gerçekleştirmek için Kisstnger iki hafta önee Ortadoğuya gelmiş ise de, arabuluculugu sonuçsuz kalmış, fakat Suriyeden İsrail tutsaklannın adlannı aldığından görüşmelere kapıyı açmıştı. Bir kaç hafta içinde Washington'da yapılması tasarlanan bu görüşmelerin ertelendiğini Amerika Dışişleri Bakanlığı bildirmiştir. Bu arada Golan tepelerinde savaş tekrar başlamiş değilse de, silâhlı çatışmalar oluyor. Bayan Golda Meir'in İsrail hükümetini kurmasiyle Suriye ile girişilecek görüşmelerde bir engel de ortadan kalkmış demektir. Yeni hükümet de eskisi gibi tşçi Partisi, TJlusal Din Partisi ve bağımsız Liberallerin üçlü koalisyonuna dayanıyor. Golda Meir 46 muhalif ve 9 çekimsere karşı 62 oyla güven sağlamıştır. İSRAÎL SURİYE GÖRÜŞMELERÎ İÇÎN BÎR ENGEL ORTADAN KALKTI PETROL SAVAŞI YENİ BÎR SAFHADA ORTAKPAZAR İÇİN ABD FRANSA TARTIŞMASI İNGİLTERE'DE AZIN1IK HÜKÜMETİ GÖREV BAŞINDA ETYOPYÂ'DA KARIŞIKLIK DEVAM EDERSE FIRTINA YAYILABİLİR. Prof. Dr. Ahmet Şükrü ESMER mış ve davranışım eleştirmiştir. Jobert de eleştirilere ağır cevap verince, karşıhklı suçlamalar, iki Bakan arasında kişisel bir kavga halini almıştır. Kissinger, Amerika'nın «geleneksel hasımlarının». dostları ve müttefiklerinden daha az bası nı ağnttığını söylerken, Jobert de Amerika'nın Avrupa'da müt tefik mi, yoksa uşak mı aradığl nı »oruyor. Pradeş'de kuvvet kaybetmiş, Orissa eyaletinde ancak Komünıst partisinin desteğı ile iktidarda tutunabilecektır. Son iki yıl içinde Bayan Gandi'nin itibardan çok düstüg1 görulmektedir. lar veya uygunsuz davranışlar» (Misdemeanours) yüzünden azledilebilir. Suç, Ceza Kanununda tanımlanmış ise de «uyguntuz davranışlar»ın anlamı üze rind'e şimdiye kadar durulmamıştır. Fakat Nixon için daha tehlikeli olan kendi partisioin ara seçimlerini kaybetmesidîr. Cumhuriyet Partisi adaylan «ırasiyle Michigan, Pennsylvania ve Ohio'da kaybetmişlerdır. lktidarda kalması Demokratık Partinin yararına olduğu görülünce partisi, Nixon'u görevinden uzaklaşmaya zorlayabilir. Afrika'da Fırtına FULBRIGHT 1BURSLARI Amerika Sovyetler «Geleneksel hasımlar» mütta fiklerrfen daha az başımızı ağrı tıyor derken, Kissinger bugünkü davranışlannır» nedenlerini de açığa vuruyor. Bir yandan Ortakpazarla çatışan Kissinger, öte yandan Sovyetlerle ilişkileri ni düzeltmek çabasındadır. Yahudilerin göç etmelerini engellediği için Sovyetlere ticarette «en ziyade müsaadeye mazhar» ülke hakkının tanınmamasının iç işlerine müdahale olacağı yolunda Senatoyu uyarmıs ve Ticaret Kanununa böyle bir kayıt eklenirse kanunun veto edileceğini söy lemiştir. Sovyet Dıs Ticaret Ba kanı Patoiiçev de kayıtlı kanunun iki ülke arasında ticaretin genişlemesini engelliyeceğini ve Sovyetlerin Amerika'ya tabil gaz veremiyeceklerini bildirmiş tir. Fakat Kissinger, Sovyetler le ilişkileri geliştirmeye çaba hsr carken, Savunma Bakanı Schlesinger de Sovyetlerin sürekli olarak silâhlana*ıklannı ve Amerika için tehlike olan bu silâhlanmaya karşı tedbir alınması gerektiğini açıklamıştır. Dostluk gelişirken Amerika ile Sovyetler arasındaki «jilâh yanşı da hızlanmaktadlr. Petrol Savaşı Arap îsrail barışı uğrundaki çabalan karşılığmda Amerika kendisi hakkında uygulanan ambargonu. kaldınlmasını istemişti. Araplar ambargonun İsrail 1967 savaşmda işgal ettiği toprak lardan çekilinceye kadar sürecefine karar verdilerse de İsrail ile kuvvetlerin birbirinden aynlması anlaşmasina vardıktan sonra Mısır, Amerikan politikasınm Arapla ra eğildiği gerekçesiyle ambargonun kaldınlmasını ileri sürmüş, Suudî Arabistan da buna razı olmuş, fakat Cezayir, Libya ve Suriye karşı çıkmışlardır. Mısır ve Suudi Arabistan'ın vaatlerinj yerine getireceklerine inanarak Nixon ile Kissinger de, Amerikan halkına ambargonun kalkmak üzere olduğunu haber vermişler di. Ambargo sorunu 13 mart çarşamba günü Trablus'ta görüşülecek iken, kararı etkilemek düşüncesiyle Sedat, toplantının 10 mart pazar günü Kahire'de yapılmasına çalıştı, fakat Cezayir ve Libya gitmediklerinden yi ne çarşambaya kaldı. Çarşamba günü Petrol Bakanlan Trablus* tf toplanarak 5 saat görüşmüşlerdir. Görüşmelerden sonra Ame rika, ambargonun kaldırılmasına karar verildigini açıklamıştır. Ayru yönde bir açıklama ertesi gün El Ahram'da yeralmıştır. Kesin açıklamanin ise bugün Viyanada toplanacak OPEC Konfe ransmda yapılması beklenmektedir. KÜITUREL MÜBAOELE KOMİSYONUNCA. 197576 Afrika'nın en önemli ülkeleDERS YILINDA, AMERİKA DA YÜKSEK LISANS nnden olan Etyopya'da (Habe(GRADUATE) VE DOKTORA (POSTGRADUATE) şıstan) ücret meseıesi yüzünden ÇALIŞMALARI YAPMAK ISTEYEN ÖĞRENCİLERE askerler arasında çıkan bir aHER SAHADA 8İR MİKTAR ÖGRENIM BURSU yaklanma yayılmış bir Kurtuluş SAĞIANACAKTIR Savaşı niteliğini ctlmıştır. Yaşlı . MÜRACAAT ŞARHARI: Imparator Haile Selasiye (82) Ingiltere'de *. TURK VATANDAŞI OLMAK her notada askerlerin işçilerin b 34 YAŞINOAN BÜYÜK OLMAMAK Ingiltere'de 28 şubat seçimle öğrencilerin isteklerini yermiş, c. İYİ INGİLİZCE BİLMEK rinde en çok sandalye (3U1) ka hükümeti değiştirmiş. feodal red UNİVERSITEDEN VEYA DÖRT SENELİK zanmakla birlikte çogunlugu jim yerine anayasal bir meşruti BİR YÜKSEK OKULDAN MEZUN OLMAK (318) sağlayamayan Wilson tşçi hükümdarlık getirmeyi vaadeti(1974 YAZ rJÛNEMİNDE MEZUN OLAPartisinin azınlık hükümetini miştir. Afrika ülkelerinin heCAKLAR BURS İÇİN MÜRACAAT EDEkurmuş ve önemli Bakanlıklara men tümü askeri diktatörlüklerBlLIRLER) Denis Healey (Maliye) ve Ja le yönetilmektedir. Sanıldığına e YUKSEK TAHSH SÜRESİNCE ALINAN NOT. mes Caliaghan 'Dışışleri) gibi göre Etyopya da oraya gidiyor; IARIN ORTALAMASI EN AZ "İYİ" OLMAK. daha çok ılımlı partılileri ge zıra ayaklanma bastırıldıktan OOIDURULMUŞ MÜRACAAT FORMLARININ tırmiştir. Sendikalarla uğraşEN GEÇ 12 NİSAN 1974 AKSAMINA KADAR mak için de solculardan Mic sonra hava kuvvetlerinin yeniFUIBRİGHT KOMİSYONUNDA BULUNMASI GEhael Foot'u Çalışma Bakanlığı den baş kaldırdıkları bildiriliREKMEKTEDİR. na atamıştır. Ücretlerine zam yor. Etyopya'dan kutn.su Somalivardır. yapıldığmdan, Heatb hükümeti nin toprak istekleri MÜRACAAT FORMLARI VE DAHA FAZIA nin düşürülmesinde başlıca ro Müslüman olan Eritre de EtBİLCİ AŞAĞIDAKİ ADRESTEN TEMİN EDlUail/B: yopya'dan ayrılmak ister ve lü oynayan 27ı) buı kadar maFUIBRİGHT EGİTİM KOMİSYONU den işçisi görevlerine dönmüş bu istek Arap ülkelen, hele Lib CELİKKALE SOKAK 3.8. KIZILAY, ANKARA ler ve haftada üç eün olan ça ya lideri Kaddafi tarafından des iışma da 5 güne uzatılmıştır. teklenmektedir. Etyopya'daki ka VVilson hükümeti. parlamento rışıklık devam ederse fırtına yanun önüne de aslında hükümet (HAS: B28/2153) tarafından yazılan ve bir prog. ram niteliğini taşıyan Kraliçenin nutku ile çıkmıştır Kraliçenin nutku da gösteriyor ki. azınlık hükümeti oldugundan Wilson, kamulaştımıa gibi tartışmalı konuları ele almayacak. îngiltere'nin Ortakpazar üyeliğınin çözden geçirilmesinde de temkinle hareket edecektir. Lontîra Büyük Elçiliğindeki işine dönerken Paris'te uçak kazasında genç yasında hayata Görünürde Wilson azınlık hükümetinin kuruluşunu venı seçimgözlerini yuman bahtsız yavrumuz ler için bir basamak saymakta ' dir. TÜRKIYt . AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERI TEŞEKKÜR Watergate Yirml ay çalıştıktan sonra Fe deral Büyük Jürinin suçladığı Beyaz Sarayın 7 yüksek eski per soneli, Yargıç Sirica'nın önüne çıkarak suçsuz olduklannı söylemişler ve dava ertelenmiştir. Bu arada Watergate olayı dışıntfa, Nixon'm vergi hesapları da, kasıtlı vergi kaçırma olaylarını soruşturmakla görevli ver gi dairesi tarafından incelenmiş ve vergi ödemelerinde usulsüzlük olduğu görülmüştür. Bu nedenle Nixon vergi kaçakçılığı ile suçlanabilir Öte yandan azil (impeachment) 'çln Temsilciler Meclisinin Adalet Komişyonu işlemi yürütürken anayasada yer alan azil nedenieri üzerinde durmaktadır. Anayasaya göre Başkan «ağır suçESAT K. ERTUR*un BEKLENEN BÜYÜK ROMANI İlgün Çağatay (ERDlN)'m ölümü münasebetiyle bizzat gelerek acımızı paylaşan, telefonla, telgrafla ve mektupla başsağlığı düeyen dostlarınyza teşekkürlerimizi sunarız. Babası: Izmir Senatnrü Nazif Çağatay Annesi: Kâmoran Çağatay Ağabeyi: Ergnn Çağatay Yengesi: Kari Çagatay Hint Denizinde Rüzgâr Hindistan'ın Sovyetlere limanlaruıın birinde üs veya «Kolaylıklar» vermiş olması gerekçesiyle, Amerika'nın Hint denizinde Ingiltere'ye ait Diego Garcia adasında üs kurmay. karar vermesi. Sovyetler'de ve Hindistan' da tepkı varatmıştır Hindisıan, topraklarmda üs verdığini valanlıyor ve Amerika'nın Hint denizinde banşı tehlikeve düşüreceğini ileri sürijyor. Avustralya ve Endonezya da karşı çıktıkları halde Amerika üssü hazırlamakta devarrj ediyor ve Diego Garcia'ya Dir Amerikan uçak gemisinin vardıSı da bildirilmistir Fakat Hint denizinde bu üs yüzünden rüzgâr esi. yorsa, Hindistan'm k«ndislnde de fırtına esmeye başlamıştır Gujaret eyaletinde baik ayaklanmış askerler ayaklanmayı bastırırken bir çok jısan öldürmüşler. eyaletin vörıetimı merkeze baglanmıştır. Vapılan eyalet seçimlerinde Bavan Gandi'nin Kongre oartisı devamlı olarak kaybediyor Bayan Gartdi'nin kendi eyaletı olan Uttar «•naaHBtHiı (Cumhurivet 2156) Amerika Ortakpazar B. Amerika'ya göre enerji bu nalımı Arsplann ambargosundan daha derin nedenlere dayanmaktadır ve çözülmesi için tüketicüer birlik ve dayanışma halinde hareket etmelidirler. Bu düsünce iledir ki Nixon, geçen ay, Washington'da 9 Ortakpazar üyesi ile Kanada, Nor veç ve Japonya'nm da katılmalariyle Enerji Konferansını topladı ve bir komitenin kurulmasına karar verilmiş ise de Fransa karara katıimadı, ondan sonra da 91ar Brüksel'de toplanarak. Araplarla Hogrudan işbirliğine girismeye karar verince, Kissinger öfkelendi ve Ortakpazarla Amerika'nın arası açıldı. K'ssinger bu gelişmelerden Fransiz Dışişleri Baka nı Miche) Jobert'i sorumlu tay TEŞEKKÜR İNAN AİLESİ: Seveili çocukları BÜRÇİN İNAN ve ENGİN tNAN'ı elim uçak kazasinda kaybettt Tanrınm emri, kaderin takdiri ile uğradigımız bu çok acı kayıpta: bizleri teselli ederek güçlü kılmağa çalışan, tüm akraba • kardeş ve meslekriaşlarımızın asil mensuplarına. dersanemizin değerli velileri ve sevgili öğrencilerimize, şükran duygulanmı? sonsuz olacaktır Basın yayın, telgraf . telefon, bizzat ziyaretlere, bu şükranımızı sayın gazeteniz ara cılığı ile arzediyoruz. Saygılarımızla. (FİKRİVK HAKKI ESİN) İ M N ' l ı t (Cumhuriset 2155) •••••••••••••••••••••• ••••••••••••••••••••• | • 2 2 • Prof. Dr. NİJAT BİLGE Avrupa ve Amerika'dakl ilmî tetkiklerinden eîönmüs ve hastalarını kabule başlamıştır. Osmanbey. Halâskârgazi Cad. 279 47 47 93 YARA •••••••••••••••I ••••••••••••••••a (Cumhuriyet 2159) 300 sayfa 20. Lira Oağıtım: ODAK Konur S No: 4/5 ANKARA fCumhurıyet: .'1^4»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle