16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET I I Mart 1974 Kapıları Çalan Açlık Açhk, bu küçük dünyamızm kapılarıru çalmaktadır. Daha doğrusu açlık, kapılenmızı çoktan çalmıştır. Çalman bu kapilar çoktan açılrruştır Bu kapılardan saldırar. açlık, Japonya' dan, Filipmlerden, Güneydoğu Asya'va. Taylant'a, Bengladeş'e Hindistan'a Seylan'a, Pa•fcıstan'a kanatlarıru gerdikten sonra doğu Afrika'ya yayılmıştır, Ama oraaa oa durmamıştır. Habeşıstan'da, hatta İmparateıur. da tahtını sarsarak, yıldınm hızı ile. Afrika ıçlenne calmıştır. Şimdi Habeşıstan'dan Afrika'mn batısmda Mlantik kıyılanna kadar Çad Nijerya, Yukarı Voita, Mali, Senegal ve Mcritanya'yî sarmıştır Açljğın felaketlerini, hayvanlar içırı otsuzluk ve hem hayvanlar, hem insanlar ıçin de susuz'uk istilalan tainamlamaKtadır Pmarlar kaybolmaktadır. Nehirler kurımakta, çöller alabıldiğine genişlemektedir. Aç. susur hayvan süruleri erimektedır. Ve insanlar akın akm. ne olacaklannı, nerelere gideceklennı biltıeden yollara dökülmekte, yeni yurtlara degıl, ölüme dogru koşmaktadırlar. Açlığın kapladığı Ulkelenn hemen hepsinde; isyanlar, yagmalar. üzerlerine yürüyen askerler'ın kurşunlarına göğüslerini açarak, onlardan ölüm dilemeler, intiharlar, salgın nalini almaktadır. Hindistan'da mağazaları depolan va*malayanlardan, Nijerya veya Çad'da. karınca yuvalannı açarak, kanncalann birıktirdiklen yiyecekJeri kapışanlara kadar, çeşıtli saldırılar bırbirini kovalamaktadır. Ve bu alanlarda bütün ülkeler, bugday, pinnç ve öbür besin maddeleri ıhracatını tamamen durdurmuşlardır. Hatta işin nereye gittiçinı sezen Ortakpazar ülkelen de. bu konuda kararlıdır tthalâta geli"ce? Meselâ Japonya'mn Breziua'dan, bır bölgerun bütün soya fasulyesı isteğinin reddedıl. mesı gibi olaylar, bu alanda <U yaKır.da bır tak:m kapılann sıkıntıdaki ülkelere kananabileceğ: yolunda, endişeli işaretler vermektedir. Vehbi Eelgil'in, bu gazetede yayımlanan yazı dizısmin az önce çıkan 6. yazısı, bu konüda nice ürpertici gerçekleri açıklamaktadır. Bu arada, enerji kaynaklarının erimekte, yahut kurumakta oldugunu da ayrıca belirtmeliyiz. Kaldı ki, tükettiğimiz, ısraf ettiğimiz yeraltı kaynaklan ve madenler de, bjr daha varatılacak, bir daha yerine gelecek değildir. Tabiat bu hazıneler! bize, yalnız bir kez için vermiştir. He. sapsız israflanmız, bugünkü hızı ıle devam edecekse, yarın torunlarımız belki de, yalnız gı TOPRAGA DÖNÜŞ Şevket Süreyya AYDEMİR da ve yiyecek içecek kıthğı değil, gaüba maden ve enerji kaynaklan tükenişi ile de, kimbilır nasıl bir akıbete maruz kalacaklardır. Hem de buglınün en zengin ülkeleri ile beraber. Çünkü, dünyanın neresinde olursa olsun bu ;srat ve tüketımin asıl suçlulan, bugünün en ileri ülkelerıdir. Kaldı ki insanlık, varmın bu perde kapanışı ıle karşılaştığı zaman, dünyanın bugün 3,5 milyar kadar olan nüfusu, korkunç bir sıçrama, yahut patlama ile, örneğın 30 yıl sonra, ikı misline, yani 7,5 milvara varmış olacaktır... Ve gelecek yüzyılda 24 milyar?.. na, hattâ daha fazlaya çıkarılması. 'bugünku şehirlerin verlerinde, Ulu Şehirler, Metrepoller yaratılması ıçin, raporlar hazırlamaktadırlar. Ama bu uzmanlar, Ankarada degil de. örneğin Orta Anadoluda. Kuzeydoğu, hele Güneydogu Anadolu'da, gerçeklerin. sartlann h~vası ıçınce çalısır) raporlarını hazırlasaydılar, sanıvorum ki bu gerçeklerle yoğurulmaktan. kendılerı kazançlı çıkacaklar ve şehırlerı. ışsizler jrdulirı ıle doldurmayacaklardı.. Çünkü ilk önce şunun farkma varıhrdı kı. Türkıye önce 'oorsklıınnı kavbeden b.r ülkedır. Meselâ, bataklıklan kurutulup tarıma acılan ovaları hesaba katms^sa!' vaktr, zamanlann ekilebilır sahalan ıle meralar, sulak dağ yamaçlan, vakın zamanın orman alanlan şimdi, sağnak veya rüzgâr erozyonlarının, onbinlerce hek tarlık topraklan silip süpürdüğü sahalar haline pelmişlerdir. KaTnaklar bunun ıçin kurumakta, akar sular ölmekte ve dolayısiyle de köyler b o salmaktadır. Bu gidişatın kaçınıhnaz sonucu olarak da Türkiye, daha simdıden, buğday bağımsızlıgını kaybetmiştir. Evet biz, bugiinkü açlığa kucak açmış diinyada, kendi ekmefini kendi topraklanndan çıkaramayan, yabancılara ekmek ıcın el açan bir ülke haline şelmiş bulunuyoruz. Hem yalnız bu*day içm mi? Hayır! Pirinç için de, yağ için de ve yann belki de et için de... lçln, artık kaçınılmaz görünen açlığa kurban olmamak için! Evet, açlığa kurban olmamak ve aç lıktan ölmemek için!.. Zaten, hele Doğu ve Gıl neydoğu Anadoluda, ot ve yem açlığı, daha şir diden kurbanlannı almaktadır. Ama bu toprağa dönüş, bir büyük is'tir. Büyük adamlann, büyük iradelerin ve bir Millî Seferberlığın işi! Kısacası. millî bir disiplin işi? Çünkü, toprağa dönüş. Anadolu'yu veniden fethetmek ve Anadoluya yeniden yerlesmek demektir. Bu seferberükte. toprak adamının, uyuyan güçlerıni harekete getirmek var. Bu sefnbf'ihkte topraK adamından, bakanlıkların bürolannda uyuşan. oysakı. herbiri bir potansıyelı temsil eden bınlerce Tarırn ve her türlü meslek mühendıslerine kadar, herkese iş var. Bürokrasi değıl, kafalar ve heyecan çahşacak Bu dava bir hayat ve «var olma» davasıdır? Sokak polıtıkacılığı. kulis poütıkacılığı ıle çözumlenmez. Şımdı Türkiye artık, var olmak veya olmamak davası karşısındadır. Ya var olacağız ya da yarın. belki varından da vaıan bır hamledı: Pasifikten, Hint denizınden, Atlas Okyanusuna kadar. dünyanın dörtte birinı kaplayan açlık, bızım de kapılarımızı çalacak, ülkemize yerleşecektır. Ve son topraklarımızda bız son Türkler, ekmeğimız için el açacak bir kapı da bulamadan, hazin bir hazırlıksızlığın elinde kurban olup gideceğız... Söyle bır akıbetle erımemek içm, yalnız hükümetin vakit kayıplarından kurtularak harekete geçmesi yetmez Bütün vatandaşlann bu seferberlikte, kafa veya kollan ile bu var olmak veya yok olmak savaşına katılmaları şarttır. Bız, böyle bır seferberhğin, ruh, eylem ve inşa makanizmesmi «Toprak Uyanırsa?» adli «•erimizda canlandırmaya çahştık. «Toprak Cyanırsa?» da toprak, hem de artık erımek, dağılmak üzere olan bır kıraç Orta Anadolu köyunde ve hiç bir sosyal sarsıntıya ve rejim kavgalarına başvurulmadan uyandı. Ama. bu eserde ileri sürulen ilkeler, yalnız o eserde canlandırılan «Ekmeksiz Köy» için değil bütün Türk köyleri ve Türkiye toprakları için geçerliaır... Iş, yalnız kararda, iradede ve müli bir dısiplinin, hayata müdahalesındedir. Biz, bu son topraklarımız üstündekı son Türklenn ruhunda, bu uyanış ve topraga dönüş potansıyehnın, mevcut oldufuna inanıyoruz. Bu potansiyel uyanmak ıçin, mılli bir seferberliğın işaıetîni bekliyor... Haf tanııı IYI INSANLAR SADUN TANJU rnfesbr rioktor Loiçi di Bellayı tanıriığmızl sanmıyorum. Bır çocukluk arkadaşım. ttalya'dan doner donmez telcfona sarıiıp «Tahu ne insanlar var şu diinyada» diye anlatmasaydı benım <Je habenm olmayacaktı bu ilim adamından. Modena Üniversitesi Fizyoloji Enstitusunde kan hastahkları ve kan kanseri üzen'nde onemlı çalısmalar yapıyormus profe«or Luigi dı Bella. Ha«talığın tedavisinde iyi sonuçlar veren bir ilâcı yakında pıyasaya çıkıyormus «Parade 2000» adli bir ltalyan dergısınde kapak konu«u olarak profesor Luigi'den bahsedildiğinı görunce bizim Necdet sorup sorusturraağa başlamış. Bu arada tutmus bır mektup da vazmış kendi^ine. bir hastam var, kan ha=talı^ından vatıyor. sizin bilım«el cahşmalarını?ı öğrendim, acaba bana na<nl vardım edebilirsiniz demış. Ccvap cplmis Luigı di Bella'dan: «Ben bnradan pek bir yere kıpırdn amıyorum. hastanızla ilgili ne kadar rapor, film. tahlil çibi belçe varsa eönderin, bir bakavım^» Necdet rie du"ünmuş ta^ınmıs, demış ki. en iyisı hastayı da alıp İtalva'va ?itmck bövle uzaktan olmavacak, hem geçen ?aman da önemli, böyle cevap veren adam, hızi kabul de eder. Ve oracîan donüşCnde heyecanla aradı beni. P Türkiye've Gelince Türkiye'nin. bugün 3n 5 4f m'lyon arpsında olan nüfusu da bu yüzyılın sonunda, 65 • 70 milyon arasına varacaktır. Ama yiyecek, ama su? Bu konularda durumumuz şudur: Türkiye daha şımdiden susuzluk içindedir. Köyler susuzluktan boşalmakta, şehirler, susuzluğun bunalımını yaşamaktadır. Tarihin ulu Dicle nehrinin kuruyuşunu, Nehirlerin Çay, Çay'lann cılız dereler haline geldifıni, kaynakların kuruduğunu görüyoruz. Yaşadığımız günlerin hazin bir cilvesi olarak birtakım ıllerfn. itfaive arazdzleri ıle sular taşımav çalışıldığınm şahidiyiz. Bu arazözlerle taşınan su; içmek için mi, yıkanmak için mi, hayvan sürülerini beslemek için mi yetecektir? Gerçi genç plâncüarımız, son yıllann bütün geçici, yahut güçsuz hükümetlerine, köylerin boşaltılması. tanmla uğraşan ve bır zaman bütün nüfusun " o70'I olan köyler halkının, nufusun »o3O'u oramna indinlmesi, bugünkü susuz, enerjlsiz, şaşkın, hattâ çok dâvalarda endişeli olan büyük şehirlerimızın nüfuslarının, 5 milyona, 7.5 milyo Kötüler ve İyiler.. Efendim, insan, « vasadıgımız dünyada, kötüler kam dar ivilerin de bulundugunu aklından çıkarmamalı. İnsanlık öldü, kötülük her seyin üstüne çıktı, para herkesin dıni ımanı oldu. yardımlasma fikri kayboldu çıbı kara çalmalarla su güzelira dunvayı yaşanmaz gibi postermeğe çalışanlara bakmayın siz. Giinün birinde, çok sevdiğıniz bir yakımnızla, ilk defa »ıttiginiz bir şehirde ilk rfefa karşılastığınız bir adama «Bize care bul. bizi bu dertten kurtar» der^iniz ve insan oldugunuza «ükreder'îiniz Hani, Andrp A\lalraux'nun tspanva iç savasım anlatan ünlü eseri l'Mt'T'da. pilot Scali. kör o!an arkadası Jaime'in babası ihfivar Alvear'ı ziyarete gider de, Alvear ona şunlan söyler: «Benimsevece^iniz tek umnt ne olmalı bence. biliyor mnsunnz. yıllar yılı elimizden geldijinre öfretmete çalıştıfımız şey var ya, onun knronması. yani insanlık..* însanhğı koruvan, yücelten. hem de bunu gösterişîiz, abartmasız yapan ne çok insan vardır yakınımızda, uzakta.. Millî Bir Seferberlik O halde toprafı terkediş degil, topraktan kaçış değıl, bız, bır toprağa sahip oluş, toprağa dönuş ve vatan topraklanna yerleşiş seferberliğıne muhtacız. Belki bugün de, ama yarın torunlanmız BOŞANMA HÜTLANIR MI? OKTAY AKBAL Evet Hayır YÜZ KIZARTICI SUÇ elen haberlere göre «yüz kızartıcı» suçları ai kapsamı dışında bırakmak eğılımı var dır. Gorüşmelerin sürdüğü şu gün lerde bu konuyu aydınlatmaya çalışalım: Eski deyımle «terzıl edici» ya da «muhilli haysiyet ve nâmus», yeni deyimle «ytizkızartıcı» suçlar nelerdir? Suçlar arasında böyle bir ayınm, insan vekan kavramı ile, modern ceza hukuku anlayışı ile bağdaşır mı? Bu sorular yeni anayasa hukuku ve ceza hukuku açısmdan çok önemli bir kaç problemi karşımıza çıkarır. Bir Modern Derviş Profesor Luigi di Bella'yı Modena Ünlversltesfnln pek gösterişlı bekleme salonunda ilk gördüğü anı şöyle anlatıyor Necdet: «Içeri hırpan) bir adam eirdî. Bövlesine dökülen bir kıyafet anlatılamaz. Ayajındakj pahuç görülecek seydi. GömleSi burus buruslu. Kollannı lâstikle vtıkarı cekmisti. Getirdi»im raporları, filmleri bir süre inceledi. Masıl eörecefim hastanızı dedi. fsterseniz burava. ya da muayenehanenize şetireyim dedim. Tok yok. ben hep bnrada çalışırım dedi ve nerede kaldıÇımızı sordu. Oteli söjledim. Ben akşama uğrarım dedi.» OtPJc.ve sormuş Necdet. Profesor Luigi akşam Dura\a h«;fita\ı «iirmeğe gelecek, ben yabancıyım. bo çibı üallerde ne liııtf ödemek gerekir bilmivorum demış. O'elc de şu kadar venrsıniz, hatta kendısıne de sorabılirMniz cevabınl vermş. «Akşam oldu. diyor Npcdet, profesörü :»eklıvoruz, rJPncenran önünden bir otomobil seli ıkıyor U.ken baktım. arabalann arasından eski piiskii bır bıs.klpt süsiilüp otelin kapısından içeri çirdi. Iîizim Droresöıdii relcn. Çar.tasını hısikletin didonıına a«nııştı. ZavaUı canta kım bilir kar yıldır hizmet eörüvordu doktora. B,^uıda bir fötr şapka vardı ki, Allah Allah!» 6 HPli Ulaştırma Bakanı Ferda Güley'den beklemezdim bunu. Halıfeliğin kaldırılmasının elîinci yılında çıkaıılacak pulların son dakikaka baskıdan vazgeçilmesinin savunulacak yanı yoktur. Özrü kabahatinden büyük dedikleri budur. böylece bir konuşmadır işte. Pul için hazırlatılan eskizler ilkelmiş, sanat değerinden yoksunmuç! Niye yarıjma açmamışlar peki? Ellinci yıl önemli bir tarihtir. Bir dönemeç noktasıdır 3 mart 1924. Türk ulusu için geroksiz bir yük olan, ona hiç bir yarar sağlamaınış bulunan, hatta yüz binlerce Memetçiğinin kanını dökmesine yol açan çürümüş bir kurum ortadan kaldırılmış o gün. Mustafa Kemal, dünya müslümanlannın başkanı sayılan bir kişıyi, o kişinin başında olduğu sözden uluslararası bir örgutü yıkıp çökertmış, ortadan kaldırmış. Elli yıl geçmiş üstünden. Bır pul bastırılac=ık, hazırhklar ilerliyor, derken CHP MSP ortaklığının Ulaştırma Bakanı CHP'li Güley'in emriyle vazgeçiliyor bu işten... C AF KANUNU İLE BİRLÎKTE HAZIRLANACAK, YA DA EKLENECEK BİR MADDE .İLE «YÜZ KIZARTICI SUÇ» ANLAYIŞINDAKİ YANLIŞLIK VE HAK.SIZLIK DÜZELTİLEBÎLİR. Prof. Dr. Turhan Tufan YÜCE Atatürk Üniversitesi Ögretim Üyesi Gün gibi ortadadır gerçek. MSP'liler Halifeliğe karşı sevgi duyguları beslerler. İçlerinden çoğu bu kurumun veniden diriltijmesini de ister belki. Yasalar var, bir şey söylemiyorlar. O kad»r özlcdikleri o sonsuz düşünce özgürlüğü bir sağlansın, kimin içinde ne var ne yok. görecegiz. Jiaüfelii'rten yani'OİmakkHalifef. lıği savunmak yolunda kimler ne yapacak, ne dıyecek, anlayacagız. Şimdi bir takım yasalar var. herkesin özlemi içinde kalıyor. Ancak boyle engelİPmeler çıkartıyorlar. sıyasal baskılarla bir CHPli Bakanı bile etkilennde birakıp halifelığin kaldırılışınm ellinci yılının anms pııllarının baskısını durdurtabiliyorlar. En acı?ı da vıllarm devrimcisi CHP'li bir Bakanı bu yanlış işi savunmak durumunda bırakıyorlar. B^kın ne demiş Senato'da: «Hilâfetin kaldırılması. elli yıl gpride kalmış bir devnmdir. tnsan evliliğinin ellinci yılını kutlar. a.na boşanmasının ellinci yılını kutlar mı? Ulaştırma Bakanı olarak bu puların kaldırılmasını uygun gördüm ve kaldırttım.» Neresinden almah konuyu? önce bir devrimin elli yıl geride kalmıs olması ne demek? Eskimiş mi. modası geçmiş mi, yoksa bayatlamış mı demek Hter? Oysa mutlu bir olayın önemi, değeri zamanın geçmesiyle daha iyi ortaya çıkmaz mı? Olaylar vardır bes yüz yıl sonra bile önemle. saygıyle. sevgiyle anılır, yazıhr, sövlenir, kutlanır. Elli yıl geride kalmış olmak eskimekse. yani anılmayı gereksiz kılan bir durumsa. niye Cumhuriyet'in ellinci yılını kutladık büyük törenlerle? Niye Istanbul'un elimize geçmefini her yıl anıyoruz? Buna benzer d?ha nice mutlu olayların yı!dö"'irrlprinde bavram edivoruz 30 Asu^toK. Lozan. 23 Nisan, 19 Mayıs vb. vb... Zamanın derinliğinde kalmış anlamlı günler değerlerini yitirmiş olmaz, tam tersine daha da güç kazanır. însan evliliğinin e'lıncî yılını kutlar, ama boşanmasının ellincı yılını kutlar mı?« Siz bir anlam görüyor musunuz bu sözde? Hem ne ilgi var Halifelığin kaldırılmasıyle evlenme. boşanma gibi bireysel olaylar arasında? Evlilik vardır, ellinci yıla ulaşması gerçekten kutlanmaya değer; her giinü, her yıh tam bir anlaşma, huzur, mutlulukla geçmiştir. Evlilik vardır, o da ellinci yılındadn, ama binbir acıyla, ıstırapla doludur her iki eş için, kavga dövüş gehnişlerdir yolun sonuna... Boşanma vardır, bir kurtuluş1ur. bir bayramdır: kimi kez her iki eş açısmdan da... Boşanma vardır, kotü olmuştur eşlerden biri için ya da her ikısi için.Atatürk'ün, Halifeliği kurum olarak, gelenek olarak, kutsal bir değer olarak yurdumuzdan atması, kaldırması bir boşanma mıdır? Bay Güley'in sözlerine göre, öyle!... Türk ulusu Halifesınden bosanmış elli yıl önce. bu da kutlanmaya değer bir olay değilmiş!. Belki de üzülecek bir iş! Bunu mu demek ister yıllar:n CHP'lisi Bay Güley? Bir ortaklık kabinesinde Bakan olmak, oreki ortağın havasma suyuna eöre konuşmak. davranmak zorunluğunu böylesine trerekli mi kılıyor? Daha başka bir açıklama yapamaz mıydı? Pulların kötülügu, yok elli yıl önceki boşanma kutlanmaz, bilmem ne, gibi sözlerle koskoca gerçek ortadan kaldınlamaz. O da şudur MSP kanadı Halifeliğin kaldırılmasını doğru bulmamaktadır, belki ilk fırsatta yeniden kurulmasını istejecekler bile vardır içlerinde. Ortağı olduklan bir hükümeti bu konuda çekingen davranmaya, ellinci yüı tam bir sessizlikle geçiştirmeye itelemişlerdir. Yalnız pulla mı anılır bir büyük olayın ellincî yılı?.. Tek bir konuşma yapüdı mı radyolarda, TV'de? Hükümetin bir sorumlusu çıkıp da bu mutlu oiaydan söz etti mi övgüyle? Hayır!. Öyleyse saklanmaz bir gerçek var orta yerde... Bütün bu evlenme, boşanma sözleri kimseyi kandırmaz. Bakanlık koltuğuna geldiğinden beri Bay Güley'in işi bir türlü rast gitmedi, şanssızlıklar birbirini kovaladı, uçaklar düştü, şu oldu bu oldu. Sanırun Bakanlık günlerinin en unutulmaz olayı, en acı, devrimci bir parttnin Bakanı olarak en bağışlanmaz işi Senato'da Halifelik konugunda yapüğı açıklamadır. Zaman akıp gider, düşen uçaklarm •cısı da geçer, başka şeyler de unutulur, ama elli yıl önce Türk ulusu Halifeyi atmakla bir boşanma yapmıştır sözleri belleklerde durur. zın 14. maddesindeki insan haysiyeti ile bağdaşmayan ceza konulamayacağı yolundaki yasak burada hatırlanmalıdır. Yüz kıKavramm tarihi oluşumunu a zartıcı suçun cezası da terzil edi raştınnak burada gereksizdir. cilik niteliğini taşır. Terzil edici Fakat terimin. «muhilli haysiyet ceza ise insan haysiyeti ile bağve nâmus» şekli ile Osmanlı hu daşmaz. Modern toplumda ceza kukundan Cumhuriyet kanunla rezil edici değil, yalnız islâh edin n * • geçtiği söylenebfiir. > Cefe, oyatiıö^ diötltlci ehttaltdır. •ci, çekten, 16 Cemâzeyelâhir 1332 (1914) irade tarihli «çarşı ve Ortaçağ yöntemi mahallât bekçileri hakkmda kanunu muvakkat»ın 2. maddesıne Anayasamız ve adı geçen öbür göre bekçi olabılmek için «bir kanunlarımız birtakım suçları guna cinayet ve muhilli nâmus yüz kızartıcı saymakla kalmıyor, ve iffet» cunha ile hükümlü bu hükümlüyü, bunlann sonuçlarmı lunmamak gerekli idi. ömrü boyunca bir damga gibi ta 1926 yılında çıkarılan 788 sa •fimak zorunda bırakıyor. yılı «Memurin Kanunu»nun 4/c. Gerçekten, yüz kızartıcı GUÇmaddesine gore memur olabillardan birini işleyen, cezası afme şartlan arasında «muhilli la düşmüş olsa bile, milletvekihaysiyet ve nâmus» bir cürümle li, belediye meclisi başkam, bemahkum bulunmamak vardı. lediye meclisi üyesi seçilemez. Nâmus ve haysiyeti ihlâl eden Diyelım ki 12 13 yaşında bir suçlar nelerdir? Kanun bunlan sepet elma çalmış bir çocuğun saymıyor. TBMM'nin 12/5/1937 yarım yüzyıl sonra belediye tarihli ve 991 sayıü yorum karameclis üyesi, belediye başkanı nnda bunlann, kanunu uygulaya da milletvekili seçilememeyan merciin takdir ve içtihadına bırakıldığı behrtilmiştir. Takdir sini haklı gösterecek bir izah ve içtihada bırakma, bir kavrama bulunabilir mi? İşte ömür botehlikeli olabilecek bir genişleyunca sürecek damgalanma bume imkânı tanımak demektir. dur. Memur olabilme ehliyrti 1961 Anayasasmın, «milletvekili de bu damgalanmadan esaslı za seçilme yeterliği» başlıklı değişık rar gdrur. Kılhakika, yasaklan68. maddesine göre «..Zimmet mış (memnu) hakların geri veihtilâs, irtıkâp, rüşvet, hırsızlık, rilmesi hükümleri sayesinde dolandırıcılık, sahtecilik, inancı yüz kızartıcı suçla hükümlenkötüye kullanma, dolanlı iflâs gi miş vatandaşın memur olabilbi yüz kızartıcı suçlardan biriyle mesi mümkünrfür. Fakat ya bu hüküm giymiş olanlar, affa uğvatandaşın cezası affa uğramısramış olsalar da milletvekili sesa? Genel af hükümlülüğü büçilemezler.» tün sonuçları ile kaldınr. Bu O halde Anayasamız, yukarıda itibarla geri verilecek bir hak adları geçen suçları «yüz kızar yoktur ki yasaklanmış haklann tıcı» suç saymış ve ayrıca, gibi» geri verilmesi yoluna gidilebilsözünden anlaşılıyor ki bunlara sin. O halde affa uğramış mebenzer başka suçlarm da «yüz mur için bu yol da kapalıdır. kızartıcı» sayılabileceklerini önCezasını çekmiş memur demek görmüjtür. > ki daha iyi durumdadır. Hazin 1580 sayılı Belediye Kanunu, bir çelişki'. 1963te değiştirilen 24. maddesinde ayni hükme yer vermiştir: Bilindiği gibi, ortaçağ AvruBelediye Meclisi üyesi ya da baş pasında hCkümlüler, öbür vakanı seçilebilmek için yüz kızartandaşlardan kolayca ayrllabıltıcı bir suçla hükümlenmemiş sinler dije işaretlenirdi. Suçluolmak. Hükümlenmiş olanlar af nun görunür bir yerine kaybolfedilmiş bulunsalar bile seçile mayacak bir damga basılır, hat mezler. ta kolu kesilir ya da gözü çıka657 sayılı Devlet Memurlan Kanununun memur olabilme sart larını sayan 48. maddesinde aynı engelleyici hüküm vardır. «Yüz kızartıcı suç» nedir? nlırdt. Şimdi bizim kanunlanmızın yaptığı da daha insaflı ve sınırlı ölçüde olmakla birlikte bundan başka bir şey mıdir? Bizce bu konudfa en kolay ç5züm, adli sicildeki hükümlülük kaydının silinmesi İle gerçeileştirilebilir. 647 sayılı Cezaların tnfazı Hakkında Kanunun 7/B maddesi, hüküm tarihinden itibaren S yıl içinde suç ışlemeyen eski hükümlünün adii sicildeki hükümlülük kaydının silinmesini öngörmüştür. Fakat ne yazık ki yüz kızartıcı suçlarla ağır hapis ya da 5 yıldan çok hapsi gerektiren suçlar bu ınsancıl işlemin dışında tutulmuştur. Bu suçlardan hüküm giyen lerin adlt sicil varakalannın sicilden çıkarılması, 80 yaşını geçmelerine ya da ölmelerine bağlıdır (Adli Sicil K. m. 18). Doğru çözüm yolu, hükümlülük kaydının silinmesi işlemini «yüz kızartıcı» denilen suçlarda da uygulamaktır. Fakat, hükıitn tarihinden itibaren geç,tnest gereken süre, bu «vçlarda ti»ha uzunca tutulabilir.: O halde 647 sayılı K.nun 7/B maddesinde, küçük bir değişiklikle, zimmet, ihtilâs, hırsızlık v.b. gibi suçlarda hükümlülük kaydının, örneğin 10 yılda silineceğinin açıklanması probleml çözebilir. Af Kanunu ile birlikte hazırlanacak bir değişiklik ya da Af Kanununa eklenecek bir madde, bu çözüm tarzını gerçekleştirir, sanıyoruz. ^ Çözüm Yolu Yukandakı açıklamalar doğru ise bizce yapılacak şey önce, «yüz kızartıcı» deyimini Rârtühlardan çıkarmak, sonra, şu ya da bu açıdan hükümlülükten sonra da tehlike doğurabilecek birtakım suçlann, haklardan yoksun bırakıcı sonuçlarını, belli bir süre ile veya başka bir ölçü ile sınırlamaktır. Islah imkânı, zararlı olmayacakları ışlerde çalıştırılmak imkânı aranmak yerine eski hükümlüleri, aforoz edercesine dev let kapısından uzaklaştırmak haksız bir davranıştır. FULBRIGHT BURSLARI TÜRKİYE AMERİKA BİRIEJJK OEVLETIERİ KÜUUREL MUBADELE KOMİSYONUNCA, 197576 OERS YILINDA. AMERİKADA YUKSEK tlSANS (GRADOATE) VE DOKTORA (POSTGRAOUATE) ÇALIŞMALARI YAPMAK ISTEYEN OGRENCİLERE HER SAHADA BIR MİKTAR OGRENIM BURSU SACLANACAKTIR MURACAAT ŞARTLARI: a. TURK VATANOA5I OLMAKTV b 34 YAŞINOAN BÜYUK OLMAMAK c. İYİ İNGİLİZCE BİLMEK d. UNIVERSITEDEN VEYA DOKT SENEIİK BIR YUKSEK OKULDAN ME2UN OLMAK (1974 YAZ DONEMINDE MEZUN OLACAKLAR BURS IÇİN MURACAAT EDEBILIRLEB) YUKSEK TAHSİL SÜRESINCE ALINAN NOTLAR|'« ORTALAMASl EN AZ "İYİ" OLMAK. OOIOUUULMUŞ MURACAAT FORMIARININ EN GEÇ 12 NISAN 1974 AKŞAMINA KADAR FULBRIGHT KOMİSYONUNOA BULUNMASI GEREKMEKTEDİR. MURACAAT FORMLARI VE DAHA FAZIA BILGİ AŞAGIDAKİ ADRESTEN TEMİN EDİLEBİUB: FULBRİGHT EĞİTİM KOMİSYONU CEU«ALE SOKAK 3 8. KIZILAY, ANKARA L'tUun bu ayrıntılara arkadaşımın oa Denım de «acm verişımiz. iyi ve gerçek ııısanın mutlaka pas«Jkl.ıık taiorIık, f.cıvrşlik' görünümü altında saklar.aığını ılen sürmek savından gelmiyor Ama ben inanıyorum kı, tüketim eııdüstnsinın kapanına «ıkıştığımız ölçüde. insanlığımız bir vığın tuketım eşyasının altında görünmez hale gelivor. i'roi Luigı' nın kendini bir ilmi araştırmaya adamışhgı ö"'esuıe biıJuk bır saygıya değer ki. bu savgıdan bile kaçmai; ıstıvor gibi geldi bana MeUh Cevdet. son ırı^abı Yeni rnnnlar 1 da, yaratıcıhk anmda bilim adamının da sanatcının da ka. natlandı^ını. yeni evrenlerin düşleri ardına ko.u;.iujhıru soyler. Insanları daha mutlu kılmak doSayı .anımakıa kalmayıp onu defiştirmek için işe kovulmak D;I çesı' oevBambsrliktir. Sabahattin Eyübo^lu'nun öldaktpr sonra masasında bulunan notlann birtnde şu vardı «Bugünkü dünya devletlerinden hıc nırııın hasmrta. doça karşısında köçüldükçe büvüyen sanatçılara benzer bir devlet adamı çörülmez.» Ben, sanatçılar söücüğü yanında ınsanl)»i r.urandırmaya ydneltilmış bütün bilimsel çabalarj aa riı> unııvorum. Becerdikleri küçük işlerle tüketim enrtüstrisinin cennttinde burnu havada gezenlerle. biîvük ısler basarn lüsimen kafalarını doğa önünde vere eçenler zıtlığınrta nmiesnr Luigi sembolünü iyice belirteyim dıje kullannorum bütün aynntıian... En İyi Ücret Hikâye şöyle bıtiyor Muayene ve ılâçlar ıcin bıı Ucret kabul etmıyor profesor Luıgı dı Bella Üâcımı ük Kullananlardan biri olmanız bana veter. sonuc iv7 olursa ıste benim için en iyi ücret dıyor. Talip Apaydın'ın Ortakçının Oğlu romanınoa >efer Hasanoglan Köy Ensritüsünden babasuun ortaKç. oitrak çalıştığı Hasırlı çiftligine ?ıderken Küçük üiı .sttisvonda ıner, kendisini almaga geleceklerı bekler. <ınısenu> ieıeceği yoktur. Istasyon memuru. çocugun ga.ipıığını ve s,askınlıgını görür. Gel yavrum benim odamda beHe a>vfc ,çen buyur eder. Anlayışlı sözlerle avutur ^üçıendirır çotugu Sefer, çiftlige dogru yola çıkarken küçük kafasmda bır sevincı büyütür: «Ne iyi insanlar var.» İyi insanlar vardır. Görevımız lyı ınsanlan uoğaıtmaktır. (HAS: 826/1989) sosyal yayınlar Sunar: t 4 4 4 4 4 4 4 4 $ Anayasaya Aykın İlkel Bir Ayırım Taksirle işlenenlerin dışında, suçların hemen hepsinde bir kötülük, bir utandırıcılık, bir yüz kızartıcılık vardır. Bir tavuk ça lan yoksulun suçu yüz kızartıcı dır da adam öldürenin suçu yüz kızartıcı değil midir? Darlık içinde bulunan küçük memurun 300 . 500 liralık zimmeti «yüz kı zartıcı» sayılır da karısının burnu nu kesen kocanın suçu yüz kızar tıcı sayılmaz mı? Modera infaz düşüncesinin ama cı, suçlulan cezalandırma yolu ile düzeltmek, topluma iyi bir in san olarak kazandırmak, kdtülük leri unutmak, unutturmaktır. Suç ların bir ktsmının terzil edici» ya da «yüz kızartıcı» olarak nitelenmesi, aslında suçluların nitelenmesidir. Suç terzil edici olunca suçlu rezil olmuş sayılmaz mı? Devletin, bir takım hükümlüleri, kanunlarında açık açık «re zil olmuş» ya da «haysiyet ve namusu bozulmuş» saymaya. bunu açıklamaya hakkı var mıdır" Devlet tehlikeli olabilecek eskı hükümlüiere karşı toolumu koruma tedbirleri alabilir. Fakai bunun dışında birtakım suçlulara «rezil olmus» demenin anlamı ve gereği yoktur. Anayasamı Georges Politser T KR A E İ DĞ M A L K A R A subemiz SOSYALİST FELSEFENİN TEMEL PRENSIPLERI (İkinci baskı) Yeni çıktı. 15 lira SOSYAL YAYINLAR: P.K. 716 İstanbul ::; :,o,;.:.:::,Ozel celd'lişiyle emrinfzde ve hizmetinizde Basınköy îlkokulu KORUMA DERNEGİNİN EVINIZIN BANKASI • HERKESİN BANKASI OĞLUMUZ Yıliık Geleneksel Yemeği 12. Mart. 1974 Salı günü Taksim Belediye Gazinosunda, saal üUİUdan sabaha kadar çeşitli sürprizler, bol fBlence, zengin program (i ENGİN SİLlER'i geçirdîği ani hastahk sonucundaki ameliyatta kurtaramıyarak kaybettik Annesi Babası îüksel SlLtER tzzettin SİLİER Cenazesi 11 Mart Pazartesi fbugün) öğlen namazından sonra Şişli Camiinden kaldırılacaktır. (Basın: 12018/1984) (Cumhuriyet • 1997) (Cumhuriyet • 1993)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle