Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yeni yılın ilk haftasından seçmeler TRTnln bütün fmkânlan yann geceki özel program ıçın se ferber edildlğinden bu gecs TV de kayda değer birşey jok. Sinema ya da tiyatro nasretinizi gözünüz arkada kalmadan giderebilirslniz. TV'niu yenl yayın döneml, 1 ocak 1975 çarşamba günü l«slıyor. Açılışı da Selçuk Ural yapıyor. «Nasıl başiarsa öyle gider» dedikleri doğru ise. TV' miz yeni yılda alaturkalıkfuı lcur tulacak demektir. Perşembe günü Tiirk müziği toplu progmmı, ardından gene ayni giin Suna Kan ve Gülay Uğurata'nın konserleri var. Schumann'dan Ikı sonat seslendırecekJer. Cunıa günü îclâl Akicapian türküier söyleyecek. Cumartesi gücü ilaf ta Sonu'nda Zaliha ve lsmct Ne dim'i izleyip, gece Italyanlann meşhur Canzonissimolan ıls oaşbaşa olacağız. Pazar TeleSpor'da Ahmet Özhan, Ayten Aipman ve bir de, televizyoncular fazla kilolu olmadığına Ana txie bilirlerse Zeki Müren yer ala cak. Programda adı var fakat Müren henüz «Evet» aenxdi. Tom Jones şovda ilk Hez bu hai ta gene TeleSpor'da. Haftanm agırlığı tıyatto ve oyun bölümünde. Perşeır.be gecesi Dünkü Çocuk CBorn Yesterday)'i izleyecegız. Gaıson Kanin'in oyununda başrollen Ars»n Goze, Baykal Saran, Can GUrzap oynuyor. ZevMe tzleyecekslnız. Cumartesi gecesi yerlı bir dizı başlıyor. Bu kez gerçek bir dizı. Zira her oyun kendi içuıde bir bütün. Gahit Atay'nı Oultepe Oyunlarını, TV için Tuncer Tezel çekti. Amele Hıdır adlı ilkınde Ayşegül ve Avnı Yaıçın, Turgut ve Mete Sezer ile Zihni KUçüroen rol aldılar. Pazar ge cesi Gürol Gökçe"ııin ybnettiği Ahu Dudu sona eriyor. TV belgesel fümlerin büyük 1 gi topladığmın farkına varmıs 1 görünüyor. Bu halta bol mik;ar da var. Çarşamba gecesi Kuman danlar dizisinde ilk tanıtılan kişi Rommel. Gerçek tilmierle yaşamı, hayat ve askerlik felsefe si anlatıiıyor. Cuma günü, Sıera Yerlilerinin yaşamlannı ve sanatlarını izleme imkânı bulacağız. Aynj gece 20. Yüzyu Dosyası var, ama film henüz betlı olmadı. Cumartesi günü Cousteau'nun Mevsimlerinden «Yaz»ı bulacağız. Aşk Hikâyesi kaldırıldı, Hayata Dönüş bitiyor Kısa sürede gençlerin en sevdiği program haline pelen A X Hi= kâyesi büyüklerm ıtirazı ile Gscenin TV'sine alınlıkıazı sonra hıg bir açıklama yapılmadan sessizce yayından kaidırıldı. 12 bflilmden oluşan Aşk Hikâyesi'nin satın alınıp da vayıulanmayacak son beş tanesi hakkkmda alman kararın gerekçesini bır TRT yetkilisi Cumhurıyet muhabirine şöyle açıkladı: «Yaymljırı sakıncaU görüldü..» TV'nin sevilen dızilerinden biri olan Hayata Dönüş. bir tesadüf baş oyuncusunun ölümünden çok kısa bir süıe sonra bitiyor. Önceki hafta kanserden ölen Paul Richards'ı, Dr. Thümpson ro» lünde bu gece son kez izleyeceğiz. TV'de sinema 2 ayrı dil mi? ATİLLA DORSAY Sinema lle TV birçok «çıdan ortak bir dili konuşan lki olaydır. Sinemanın bir yandan çağımızın en güçlü bir sanat dalı öte yandan karmaşık bir endüstrt ürünü, bir meta olmasına karşın, TVnin daha çok, güçlü ve yaygın bir haberleşme veya iletişim (communication) aracı olduğu kanısı, genel bir planda kuşkusuz doğrudur. Ancak, genis seyircı yığınlannda, TV lle sinemaya aynı gözle bakmak eğilimi henüz ağır basmaktadır. Dolayısiyle, sinema için çev. rilmiş bir filmle, TV için bazırlanmı? bir ftlm arasında var olan ve varolması gerekli nlteük farkları da, ülkemizde ger>iş ölçüde ne seyirci, ne de ı*man kişiler arasında yaygın biçimde söz konusu edilmiştir. Ne var ki TV bir yenilik olmaktan çıkıp, giinlük yaşamımıra iyice yerleştiği ve seyirci neyi nasıl seyrettlğinin bilineine vardlgı ölçüde, bu ayırımın belirginleşeeeği de kesindir. TV ile sinema filmi arasında, oneelikle teknlk bazı ayınmlar olduğu kuşkusuzdur. örneğin, TV'de ekranın smırlı boyutları, sinemada daha çok kullanılan bazı planların, uzak ve giderek ortaplanların daha az, yakın planların ise daha çok kullanılması sonucunu verecektir. Siyah beyaz filmlerde renk aynllklarınln, nüansların farkedilmesi olanaksızlaşacak. ton ayınmlan daha sertleşecektlr. Hepsinden önemlisi, sinemanın günümüzde ulastığı teknik o!anakların sinema diline bulunduğu katkı, bir TV filmlnde önemini yitirecektir. DiyeUm ki uzun bir at yansı veya çok figüranlı, gösterişli bir sahnenin olusturduğu «sinemasal canlılık», csinema olayı», TV'de meydana gelmeyecek. gelse bile hlçbir zaman aynı etklyi yapamıyacaktır. Yalrnz sinemanın gücüne, sinema dilinin gelismesine dayanan birçok çekim, TV'de varolamıyacaktır. Buna karşıhk bu zorunlu teknik kısıtlanmışlık, bir TV filmine oz olarak da, ve bu kez TV'nin lehine olmak üzere bazı ayınmlarla yansıyabilir. Teknik kısıtlılık, TV filmlerini öze daha bir dönmeye yöneltebilir. Özellikle yakın planların kullanılması zorunluluğu, insan yüzlerine daha çok eğllmeyi, insanı daha iyi vermeyi, diğer bir deylmle, gelişen tekniğin bir ölçüde sinemadan kovdtıgu ruhbilimsel (psikolojik) incelemeyi geri getlrmeyi baçarabilir. «tnsan» olayı, üişkilerin, ruh hallerinin duygu inceliklerinin çesitlemeleri, TV'de daha lyl ifade olanakları ve daha sabırlı ve dikkatli bir seyirci bulabilir. Töm bu olanakları değerlendirmek, günümüz TV sanatçısının yeteneklerine ve yaptığı işl kavray;ş biçitnine bağlıdır. 1974'de TRT'dekı yenılıkler Mahmut T. ÖNGÖREN erkesin gözü önünde olan ve üstelik herke» tsrafmdan koîayc» eleştirilmekten kurtulamayan TRT'nın özelükie son bır yü içinde yenılik sayılabilecek bazı adımlar attığı da kabul edilmelidir. 1974 yıknın sonunda TRT'deki bu çabaları, olumsuz örneklere pek değinmeden, sıralamakta yarar var. Böylece. binbir zorluk içinde çalışan TRT meslek personelının uğraşılarının bir yerde boşa gitmediğini belirtmek mümkün olacaktır. Her şeyden önce şunu söyiemek gerekir ki 14 ekim 1973 seçimlerinin sonuçları TRT'ye daha rahat ve daha özgürce çal^ma havası getirmistir. 12 mart 1971 14 ekim 1973 arasındaki dönemde radyo ve TV yayımlarına çıkarılamayan kişileri ve konuları 1974 yılında radyolarda dinlemeye, televizyonda da görmeye başladık. Fakat yine de aşırı ihtiyat, çekingenlik ve denge kurma çabalan elden bırakılmadı. Bu arada da artık dönemlerini doldurmuş. işlevlerini yitirmiş kijilerle televizyonda konusmalar yapıldığını da gördük. Bu garip denge kurma çabalarına karsın. TRT içinde geçen yıllar bayli sıkı bir şekilde yürütülen program denetimi de gevşedi. Çünkü 1974 yılında gerek radyo, gerekse TV' yayımları belirli hesaplara dayanümadan uzatıldığı için her programı titizlikle denetlemeye olanak kalmadı. 1974 yılmda TRT'de görülen en belirli yenilıklerden biri de bazı per«onel arasında yapılan atama değişiklikleridir. Böylece kuruluş yılından itibaren TRT'de rastladığımız klikler. bu kliklere dayalı diğer küçük klikler kısmen dağüdı ve bu dağılmanın en büyük etkisi de TRT haberlerinde görüldü. TRT'nin haşlangıcmdan beri radyo, sonra da TV haberlerinde ince hesaba dayalı bir anlayış bulunmaktaydı. Bu hesap sonucunda oluşan anlayışla TRT'nin bazan bir partiye, bazan öbüriine, hattâ partilerin dışındaki güçlere de yatırımlar vaptığına haber bühenlerinde, haber programlarmda ve haberlerle ilgili açık oturumlarda tanıklık etmiştik. Aynı ince hesabın kahntılanna 19T4 içinde yayınüanan TV haberlerinde de rastladığımızı saklayamayız. Ne var ki artık azalrmş olan bu gibi davranışların 1975'de ortadan kalkacağına inanıyoruz. Yalnız çunu da belirtmeden geçmeyelhn, haber konusunda TRT 1974 içinde önemii sayılabilecek bir aşama kayöedemedi ve bir önceki yönetimden teslim aldığı kusurları ve yanlıjlıklan olduğu gibi sürdürdü. 1974 yılmda TRT"deki en önemli değisiklik radyo programlarında görülmü^tür. TRT'nin kurulduğu ilk günden bugüne dek radyoculuk alanına getirdiği en büyük yenilik 1974'de kaydedilmiştir diyebiiiriz. Gerçi TRT'nin kuruluşundan sonra radyolarımızın yayım süreleri, gtiçleri, vericileri ve program sayıları artmıştır. Fakat daha önceki dö nemlerde radyo programlanmn biçimi, içeriği, sunuluşu ve çeşitleri üzerinde» hiç durulmarnıstı. Üstelik 1968'in ba;larında TRT Televizyonu yayıma başladıktan sonra, radyo programlarında yapılması gere ken değişildikler ve televizyonun rekabetinden ötürü atılması gereken adımlar üzerinde de hiç düşünülmemişti. 1974 yılında ise Türkiye Radyoları'nm sabah. öğle ve gece programları ile canlandığını, genişleyen TV yayım bölgesine kar;ın, dinleyicinin ilgisini çekmeye başladığını görüyoruz. Bu programlar dinleyicılerin çevreleriyle daba cok hgilenjnelerıni sağlama yolunda atılan ilk adımlardır Aynca vıne ilk kez hareket halindeki insanlara da radyolarımızın eiışmeye çalıstığını 1974'ae görüyoruz. Bunlara ek olarak TRT önümüzde*! yılın en H finemli sayılabilecek blr adimını da yin« 19'<4'de bazırladı. Bj hazırlık, 1 ocak 1975 tarihinden itibaren aynı anda. biri saaece nıüzik olmayan, iki ayn programla TRT'nin dınle>ic nin karsısına çıkışıjla ilgilıdir. TRT Televizyonunda 1974'de kaydedilen umsmelere gelince, herhalde bunların arasında TV yayımlaruıın uzatıımasıci, prcjfram sayısının çpgaltılmasını, haitada yedj gün ve ayrıca cuTiartesı ve pazar günleri öğleden sonra yapılan yayımian sayacaa dcgııiz. Gerçi bütün bunlar veni TRT yönetimi tarafından ıif74 vılında elde edilen yenilikler arasında bulunuyor. Fakat çogu zorlanıa ve göstermelik olan bu yeniliklerin ince ve hesaplı bir gaü^maya dnyanmadığı, yayımcıuga özgü bir plâr.lama sonucunda olusmadıgı da bir gerçektir. Üstelik bu yenililcler TRT içinde vsni yCnetim tar.şıklıklarına, kadroıann daha çok ve gereksiz vere sışirilmesıne ve çözümü giderek zorlaşan parasal sıkışıklığa da yol açmış oulunuyor. Ama amacımız burada da çok olumlu çal>;majarıc beliıtıTiek olduğundan TRT Televizyonunda gerçekten bırer çeli me clarak kabul ettiğimiz iki nokta üzerinde özellikle duım>k ıstenz. 1974 plında TRT Televizyonunda görülen en oelırlı pelişmelerden biri ilk. kez yapımına başlanan yerli dizilerdır. Pe» çok slestirmenin yerinde bir davranışla belirttigi gibi nu dızilerin vapımında görülen eksikler hiç de doğa! olmayan oir sayıya erisıyor. Fakat bu aksaklıklar 1975 içinde azaltıldığ, takoirae. TRT Televizyonu gerek kendı yazarlanmıza ve ınsanırr..za uzun bıı süreden beri ilk kez önem vermış sayılacak, gerekse yab*Jicı ai2ilerin televizyonumuz üzerinde 1971'den sonra kurulmasına göz vumulan etkisi bu şekilde hafifleyecektir. Avrıca bugü.;.KÜ yvrlı oi^ler, tüm eksiklere karşın, yeni TV vönetmenlerinm veusmesinde de önemli bir rol oynamaktadır. Bu da küçü'nseneceit blr amm olamaz. Fakat acaba TRT Televizyonu verlı dızilerin y»pın:)nda atmakta olduğu yanlış adımları 1975 İçinde düzeıtebllecek mdır; düzeltmezse, yerli diziler TRT için büyük birer sorun olabilirler. TRT Televizyonundaki ikincı büyük gelışme ise vabancı daılerle ilgıli. Eeçıminde çok büyük yanlışlıklar yapılan yabancı dirılerin arasında ilk kez dünya Klâsiklerinden örneKlere ver verıldigini de özellikle 1974*00 sonlannda gördük. Böylece artn TRJ"'nin yalnız Türk seyircisine ters düşen yabancı dizi filmıer pesinde KOŞmayacagı sanısı güç kazanmış bulunuyor. özetlemek gereklrse, 1974 içinde TRT'de kökiü ve sağlara bir temele dayanan gehşmelerin görüldüğünü söylemeK zorour. Kakat eski yıllara kıyasla halkı hoşnut etmek için belirlî bir cabanın ortaya kondugunu, göstermelik de olsa bar. artımiarın alıldıfını yadsıyamayız. Bu arada pek çok kimse için büyük oır venılik olarak kabul edilecegini sandıtımız renkli TV konusıma da TRT'ıin 1974 ae el attığını unutmayalım. Geri bıraktınlmış ülkner için bir baska göstermelik konu olan renkli TV çalışmaları Ue ilgjli durumu ve diğer ülkelerdeki koşullan gelecek naftaaan itibaren sergııemeye başlayacagız. Her şeye karşın. 1974 yılında dinıeyicilenrcizin ve seyircilerimizin daha iyi radyo ve TV yayjn!arını izlemeleri için içtenlikle çalışanlara teşekkür eder ve veni v.lda hcpsine saglam yayımctlık temellerine dayalı üstün başarılar dileriz. TRT II ve TRT III çarşambaya başlıyor Türkiye nüfusunun yüzde 80'i tarafından lzlenebilecek, büyük ölçüde egıtim ve kültüre yönelik TRT II yayınlan 1 ocak çarşamba günü başlayacak. Bu yaymları ızlemek ısteyenler, çaışaınba sabahı saat Ü8.00'den itibaren uzun dalga 1648 metre (bugüae kadarkl Ankara radyosu) ya da orta dalga 428 metre, (bugüne kadarki Istanbul il radyosu) nu çevırecekler. TRT II sründe i saatı bulan haber ve 6 saatlik söz programları yanında, 9 saat de çeşıtll caiizıİE yayım yapacak. Ankara ve civanrida oturanlar. TRT I vavınlannı 1 ocak'tan itibaren bugün ıl radyosu ile ortak yayın vapan, uzun dalga 1,500 metreden izleyebılecekler. Çarşamba sabahı, FM yayını yapmak Ozere plânianan TRT IH yayınlan da başlıyor. FM, müziği en kaliteli, en net şekilde nakletmek üzere geliştirilmiş en yeni sistem. Teknik özeıiigaer. 5rHzünden hava sartlarından etkilenmıyor ve parazıt almıyor Günde IS saat sadece müzık yayım yapacak TRT III Dugünc ttadarkı u radyolarından farklı olarak klâsik ve çağdaş Türk Sanat Mözipi crogramlan da yayınlayacak. K yayınlarını sadece ıstenbuı ve AnM kara'da oturanlar ve raayolarmda özel FM oandı olanlaı Vf ve 88.2 mega herz üzerinden izleyebilecekler. FM bandJ olmayanlar ve îzmir'de yaşayanlar orta dalçs 202J2 m. (Antara), 311.5 m. (Istanbul) ve 290.4 m. (İzmir) üzerinden TRT IIi vaymiarjnı alabileoekler. Yakın bir gelecekte lzmir'de FM yayın vapan oır verici ırurulacak. TRT III yayınlan sabah 07.00'de başlayıp, Ol.uu'e kadaı devam edecek. Ocak ayında başlayacak diziler Ocak ayı İçinde TV yenl dtzilere başlıyor. Temel Reıs, maceralan Türk gazetelerinde de çlz0 roman olarak yayınlanan denızcinın gene çizgı film olarak cekılmış rtikâyelerinden oluşuyor. Amerikan yapıtı dizi TeleSpoı içinde yer alacak. ispanak yediği z&man su\"vetlemp demır giDi nımnjmara sahip olan Temel Reis, küçükler kadar büyüklere de Kendısiro sevdirecek. TeleSpor'un sevimli maskotu Pembe Panter de lemel ile rekabet edebilmek için konuşmağa başlıyor. Konusan Pembe Panter ülmlerinm seslendirilmesi t»mi'"'l<>rıri' Söz Savunma'mn, Arsen LUpen lle değişerek İS eünde b'r vayına girecek. bubat sonunda Arsen LUpen oitince de baitaııls olacak. Geçen ay içinde konulu film halinde bir loacerasmı ulediğımiz Avukat Petroçelli'nin (Barry Newman) oujcuk'm ttstünıüğünü ispatlamak ıçın gayretleri 5O'şer datakaiık filınler bailnde ÇPkildi. Söz Savunma'mn TRT'nin çekim carüu bakmıından en yeni dizisı. Pek çok Avrupa televizyonu lle aynı anda vayına eiriyor. Leonardo da Vinci, belgesel drama tiründe blr yapıt. Fransıs ve İtalyanlar ortak hazırladılar. Da Vlnd'yı, Türk sevırdierlnin özellikle 7 Altın Adam adlı polisiye filmlerle yatondan tanıdıkJarı Philippe Le Roy canlandınyor. Çekimm dikkatp aeger ctael.iğl. tam Leonardo çağının dekor ve kostümleri lle anlatılan hiirâyeye zaman zaman 20. Yüzyıl insanı olan bir sunucunun nanşm*sı. Bu sunucu geçmişle bugün arasında bağlantı kuruyor. Leonardo da Vincl 2 yılda, yüzlerce sanatçının katılması, binlerce oeıaenın aeılenınesl lle hazırlacdı. Dış sahneleri, ttalya'daki Rönesans çağıiıin bueune kalnuş yepıtlarmda çekildi. Siyah Lâle, Alexandre Dumas'ın Hollandahlann özgürlüğe ve lâleye duyduklan aşkı tema edinen romanından vapıiaı. bıı yandan 14'üncü Lui'nin Fransa'sına karşı ayakta KalmagJ sav.san. bir yandan da geleneksel Lâle Bayramında Sivah ı.âıe vetıştirerek. özel ödülü alnıağa çalışanların nefes kesen hikâyesi ORTF vaoımı GUliver'in Seyahatleri, Jonathan Swift'in ünlü romanuıdan çizgi film olarak hazırlandı. Kumandanlar, Ikinci Dünya Savaşı'nın UrJu komutanlanm tanıtıyor. Yaşam Kavgası. tabiattaki canlı vanıklann vasarılrirını sürdürmek ıçin başlangıçtan bugüne. birbirleri ve duğa ile scvaşlarını derliyor. Ocak ayında ızleyeceğımız filmler TV'nin ocak ayı lçln seçtiğl filmlerde ban değısiklikle» oldu. Ses bandlarının gelmeyisi yüzUnden batı önemli filmler gelecek aya kaldı. Bu ay içinde izleyeceğimiz filmler ve bu konuda, İngiliz ve Amerikan eleştirmenlerinin görüşleri âzetle şöyle: ÇÖPÇATAN (The Matchmaker 1958) Joseph Anthony'nin filmi, Thornton Wüder'ın oyumından uyarlandı. Gene bu oyundan uyarlanan müzikal HeUo ^><ılly daha çok biliniyor. Hello Dolly'de Barbra Streisand'ın oynadığı rol. Çöpçatan'da Shirley Bootn'da. (.) zamanıar nonuz pek tanınmamış bir sanatçı olan Shirıey Mac ıaıııe'nin jörc: derecede bir rolü var. Baş erkek oyuncu Antnony Perkins. Amerikalılar film için «îyi» diyorlar. Ingiuz eıeştirmenlerinin tavsiyesi ise «Yapacak başka isinız yoksa» şekli&de BENtM ÜÇ MELEGİM (We're no angels 19») Gene tıyatrodan bir uyarlama. Hapıshane kaçafı Uç gangster, Humprey Bogart, Peter L'stinov, Aldo üav sakin rahat bir hayat süren Basıl Rathbone'un evine sığınıyor ve istemeden onun hayatına karışıyorlar. Tiyatroda ınen ne.'is bix komedi iken, sinemada biraz hareketsiz bulunöu. Amerikalılar «Mükemmelden yanm gömlek asağıda> baldular. tnplızler ise, gene «Yapacak başka isiniz yoksa» dedtler. Filml. Kaptan Blood'dan hatırladıgımız Michael Curto yönettı KAYBOLMUŞ ÇOCLK (Uttle Boy Lost 1853) Savaş Muhabıri Bing Crosby, Fransa'ya Ikıncı Pünya Savaşında doğan hiç görmediği oğlunu aıamaga geJyor. Bastan sona gözyaşı bezlerıne hitap eden duygusal uır tilm. Amerücalılar •Mükemmele yakın» derken, filmi aptalca bulari İngiliz eleştirmenlerinin tavsiyesi «Vaktinizi ziyan etmeyin» demek oldu. Yönetmen: George SEATON. TUZAK (The Trap 1957) Daha çok komedi filmlerl ile tanınan Norman Hanama"nın bir gangster polis denemesi. Richard Wıd<nark polıs. Azıh gangster Lee J. Cobb"un peşine takıhyor. Aşk HiKâyesinı ıte Tina Louise oluşruruyor. Amerikalüara göre vasat bir ülm. İngılizler, yapacak başka şey yoksa. seyre deRer tuluyor. KORKU MERDİVENİ (Tbe Spiral Staircase 1*46) Yümın en güzel filmiydi. Sağır ve dilsız nlzmetçı Dorothy Mc Guirre, ruh hastası bir kat'lle ıstız bir evde basbsşa kalıyor. Robert Siedmak'ın yönetimı o devırde «Mefes kesici» olarak vasıflandırılmıştı. Sinemanın oüylik oyuncularından Ethel Barrymore ve Ceorgo Brent de var. Amerikalılar hemen hemen mükemmel dedller. lngilizler «Bu filmi ırörmege çalışm» diye yazdılar. KANLNSUZ SOKAK (The Lawl«ss Street 1953) Bir zamanların ünlü kovboyu Rundolpb Scott'un boı döğüşlü bir filmi. Angela Lansbury de Dar sahıbesı. AmenKahlar için «İji» film. tngüizlere göre vakti zıyac etmege değmez. YENİLEN KORKC (Fear Strikes Out 1957) fcte ayın en önemli filmi. Robert Mulligan, oğlunuc şöhretlı bir sporou olması için çırpınan babayı anlatırken bir yandan nesiiler arasındaki ezelî mücödeleje dc ışıK rutuyor. Babayı Karl Malden oynadı. Bu filmdeki roıü ^e şönretın airvesine ulaşan Anthony Perkins. pek çok ele^tinnene eöre yılın en başarılı oyuncusu idi. Fümin konusu aerçek blr nıkâyeden alınmış, iki muhteşem oyuncusu ile i(eroek giti oı~ muştu. Amerikalılar tam not verip, «Mükcm.ııel» dedıler İngilizler görmefe çalışmaaızı uıvsiye ediyorlaı. SAFARI (Safari 1956) Mau Mauları kazılderili, Kenya Poıisini de Amerikan Süvarileri yaparsanız, tam bir Western olur. Biraz ua Atrikanın vahşi hayvanlarını heyecan unsuru olarak iSin ıcme katmak gerek tabii. Terence Young'un filmi. özfürlük savası yapan Afrika yerlilerini yanlış tanıttıfı için artık çag dışı. Kahraman beyaz avcı Victore Mature'nun serii' enlerı ve janet Leigh ile aşkını Amerikalılar vasat ile iyı aası b'jldular. tngilizler ise kesin tavırlı: «Vaktinizi ziyan etmevin.» Ocak ayında iki de yerli film var: SON KUŞLAR (1966) Erdogan Tokath'nın yönettigl aşk öyküsii, Ay»«> Şa.=a'nm değişik senaryosu ile dikkati çekmıştı. Bas oyuncusu belma Guneri bu filmle Antalya Film Senliğinde !tın ponakal almıştı. Ediz Hun, Tijen Par, Ayfer Feray, Kenan Pars. Senih Orkan ve Aliye Rona da oynamıştı. BİTMEYEN IOL (1965> Duygu Sagıroğlu'nun çalışması, sansünie en çok bekleyen film olmus, iki yıl sonra Danıştav Kararı iıe Dıvasaya çıkabümisti. Türk sinemasında gerçakçilik Hkımının b'.r örnegi olarak gösterilmişti. Görüş açası ve mesajı ougür. ıçın artık eski bulunuyor, ama Türk sinemasııua en güzel «rneklerinden bıri olduğu için programa aiındı Kövden sahre eelen delikanlının mücadelesini Fikret Hakün canlandırıvor. Selma Güneri, Erol Taş, Tuncel Kurtiz, Senih Orkan. Ajter Feray, Aliye Rona rol aldılar. Ocak ayımn, program <Jışı sürpriz bir fılmı de Al?s Harikalar Diyannda. Lewis rarrol'un bu ür.lü çocuk Kıâsiği. bu kez büyükler ıç:n uyarlandı ve müzikal televızyon fünr olarak çekildı. Bu hafta, çarşamba günü ızleyeceğiz. Televizyon Eğitim Şubesi Müdürü Ertan Somunkıran 1937'de LUlebtırgazda dogdu. 1957'de Hd kuk Fakultesine girdi.. Ancak burs temin edemediği için devam edemedi. Bir fabrikada çalısmağa başladı. Bu arada İktisat Fakultesine yazıldı. Bir burs buldu ğu için okuma imkâm buldu. 1964 de fakülteyi bitirdi. Bir yU Balı kesir'de Ateş gezetesinde yazı iş leri müdürlüğü yaptı. Yazılar yaz dı. Karikatür çizdi. 1966'da askerliğini bitirince Devlet İstatıs tik Enstittisüne girdi. 1967'de me mur olarak TRT'ye geçü. 1970'de programcı sınavını kazandı. 1972 de Hukuk Pakültesini de bitirdi. 1973'de Eğitim Şubesi MUdürlüğüne getirüdl. Somunkıran Cum huriyet'in sorulanna cevap verdi: SORt) TV'de çalısma günle ri saat 17.00de Eğltim adlı bir program var Bu, şuoenizin görevi konusunda bir anlaom karışıklığtna yol nçiior herhalde. TV'de eğitim «.özünii nasıl anlıyorsunuz? SOMUNKIRAN Bahis konusu Eğitim Programı, Milll Eğitim Bakanlığınca den» orogTEmları çerçevesinde hazırlanıyor. Biz de netleyici ve koordinatör olarak katılıyoruz, o kadar. TV'de eğitüni biri dar, öteki geniş iki anlamda ele alabiliriz Geniş anlam da TV'de yayınlanan bütün prog ramlann efitici etkisi olduğunu söyiemek yanlış olmaz. Haber, kültür, müzikeğlence, oyun ve tiyatro, çocuk, film bölümlerinın yayınlannın egitimine hizmet et medikleri söylenebilir mi? Kaldı ki, TRT kuruluş yönetmeliği de eğitimi geniş anlamda alıyor. Bu sebeple, özellikle çocuk, kültür ve eğitim şubelerinin görevleri birbirine benziyo'. Oysa gelişmış ülkelerin eğitim şubelerinde konular diferlerinden dikkatle aynlmış ve çok önemli bir yer ka zanmıştır. Dar anlamda eğitim, örgün ve yaygın eğitim amaçlarma yönelir. Örgün eğitim okullarda uygulanan ders programla nna dayalı yaymları içerir. Yay gın eğitim genel olarak her çağdaki seyirciye yönelik, her konu da eğitici nitelik taşıyan progrsm lardır. Bugün saat 17lerde yayvn lanan «Eğitim» örgün eğitim de nemesi kabul edilebilir. Bu tür eğitimin devletin genel eğitim politikası ile sıkı ilişkisı nedeniy İe, TRT ve M. E. Bakanlığı işbir hği yasa gereğidir. Oysa TRT ve bakanlığın eğitün yayınlan aç:sından karşılıklı durumu yasal olarak ortaya konmamıştır. Bugiin TRT yasal yayın tekeline sa hiptir. Genel eğitim politikasını saptamak ve jürütmek de bakan lığm görevidir. Bu iki örgüt ara smdaki işbirliğinin şefcli, açık ve seçik ortaya konmamıştır. SORU TV'de eğitim deyince karşuııza çıkan ilk sorunlar neler oluyor? SOMUNKIRAN îlkine yııkarda temas ettim zaten. TRT'nin, Milli Eğitim Baltanlıgı'nm ve özel eğitim turuluşlannın te levizyonla eğitim konusunda rollen, etkinliklen çözümienmesı gereken ilk sorun Tabii dahası da vsr. Önemlilerıni sayayım. TV'de eğitim konusunda gereklı bilimsel araştırmalar henüz vapılmamıçtır. TV ile egitımın gerektirdiği alt yapı fyayın alanla nnın eğitim bakımından geri Kal mıs bölgelere yayılması, bu böl Somunkıran <<TV ile eğitim, şubemizin çok üstünde, devlet politikası olarak saptanmalıdır» Ertan Somunkıran liyordu. Milli Eğitim Bakanhğının ilgili kuruluşlan da fazla ola naklı değildi. Sonunda iki kurum yetkilileri, bir noktadan başlamak gerektiğine karar verdiler. Önce TRT stüdyolarında, bakan lığın seçtiği öğretmenlerle ünıversiteye giriş sınavlanna nazırla mayı amaçlayan programlar düzenlendi. Daha sonra orta öğretim bütünleme sınavlanna ilişkin programlar yapıjdı. Bunlar örgün eğitim için olanak sağlanması ge reğini ortaya koydu. Birkaç ay içinde TRT ve M.E3. işbirliğı ile bakanlığa bağh FılmRadyo ve TV Eğitim Merkezinde bir TV stüdyosu kuruldu. Bugün ız lenen programlar burada hazırlanıyor. Böylece örgün eğitim çok kısıtlı olsa da başlamış oldu. Yaygın eğitim ise, tamamen bizim şubemize kalıyor. Bugün SORU Pelri, nasıl olması ge şubeye bağlı 13 programcı ile, yö rfktiji konusanda bir açıklama netimce, şubemiz ıçin saptanan yok nra? amaçlara çok ölçüde yaklaştığıSOMtTNKIRAN Saydığım ni mızı sanıyorum. Beş ayn köy teliklere uygun bir organizasyo programı *üründe ayda ortalama nun nasıl olması gerektiği konu 9 köy programı yayınladık. Bu sunda bugün için sonuçlanmış programlarda öncelikle köy, kent bir çalışma yok. Benün kişisel yaklaşımını sağlayıcı amaçlara görüşlerim şöyle: Eğitim şubesi, yer verildi. Bu arada köy yaşan özellikle ve öncelikle örgün eği tısı bir ölçüde kentte yaşayanlatim yayınlan bakımından, okul, ra tanıtıldı. Kenti, köylüye tanıt öğretmen, ders, araç ve gereçleri mak için özel bir gayrete gerek nin bulunmadığı ya da yetersiz yok, zira köy programlan dışm olduğu kesimlere TV yayınlan da herşey kent yaşamımn bir bö yoluyla ulaşan ve okuma çağın lümüdür. Burada hemen şunu dakilere olanak ve onlara eğitim söyiemek bır görev. Diğer progalanında bir girişim eşitliği sağ ram türlen hatta tüm vayınlarlayan çalışmaları amaçlayan bir la ilgili bir araştırma olmadığı bölüm olarak düşünülmelidir. gibi, köy yayınlan ile ilgili bir Yaygın eğitim açısından ise. hal araştırma da vok. Bu konuda, kımızın dil, kültür ve düşünce basın organlan. çevremlzin sözle bırliğini güçlendiren, halkımızı ri ve gelen mektuplara dayanadünyadaki gelişmelerden haberlı rak tahminler vaDiyoruz Köy dı fcılan, yurt kalkır.masında yararh şında. kadın, sağltk. çocuk sorun bilşilerı ıçeren kısaca. uygarlığa lan gibi temel toplumsal konula etkin katkısı olan bir bölüm ol rı gene) bakış açısından ele alan malıdır. Bütün bu saydıklanm, programlara yer verildi. ancak devlet politikası olarak ele almdığında gerçekleşebilir. SORU Hızırladığınız pro*Önce televizyonla eğitıme karar ramlar için bir otokritik vapabi vermek şarttır. O zaman, aslında lir misiniz? sadece radyo vayınlan düşünüSOMUhKlRAN Yapılanları lerek hazırlanan TRT yasasım. TV'nin ortava çıkardıği sorunla eleştirmek mümkün. Ama özlera göre yenilemek ilk tş olacak nen ve gerekenin yapılmayışı ko nusuna geçilirse. vıllardır tartışı tır. la tartışıla bıltnmeyen ven kalS()r'J ltna bujrün rapılan mayan bir soruna gelinir Yapım personelinm azlıgı. teknik olanak bazı şeyler var? SOMUNKIRAN Baslangıçta, sızlıklar ve hepsinin üs'ünde mad ört;ün eğitim konusunda en kü di güçsürlük soııucu somut olaçük ölçüde 1W başlamak ıçin ce rak etkiliyor tabii. Bunlar veril saret verecek tek nlanalc voktıı. diği gün herşey sthirlı deSnekle Şubemız ancak gtinlük yaygın dokunulmus gib1 düzelmevecek eğitim programlarını yetiştirebi tabii. Konu seçimlnde olduğu ka gelere öncelikle elektrik enerjisi iletilmesi, ucuz alıcı sağlanması, çevredeki aydınlardan yaymlan açıklayacak gönüllüler seçümesi, yardımcı basılı yayın araçlannın dağıtılması, alıcı alamayacak mer kezlerde devletçe eğitim merkezlerinin açılması gibi) kurulamamıştır. Yaygın ve düzenli bir TV eğitim yayınının sağlanması için yapun ve yayın olanaklannın art tmlması, özellikle ayrı bir eğitim yayınlan kanalının devreye sokulması gereklidir. TV eğitim yayınlannın uzun süreli gelisme olasılıklarına göre düzenleme ça bşmalan saptanmalıdır. Bunlann çözümü1 ise kurumun bugünkü olanaklannın dışına taşıyor. Hele eğitim şubesinin bugünkü olanaklan ile konuyu ele alması olsa olsa bir fantezi olur. dar, çalışmayı düzenleyen kural lar bakımından da gerekli tecrü beleri henüz kazanmadık. Kuruluş tamamlanmıs değil. Araştırmalar yapılmamış. Bunlar dikka te ahnırsa, yayınlarımız hakkın da iyunser oluşumu kabul etmek gerek. Bu durumda bir yabancı televizyoncu işe girişmek bile is temez. SORU Pekl, progrnmlanoiza halkm tepklsi, dolayısı ile, et kisi ne oluyor? SOMUNKIRAN Bizim prog ramlara halktan önemli bir tep ki almadığımızı ya da alışılmadı ğı için bu tepkilerin bize ulaşma dığını söyleyebilirim. Bize yazılan mektuplar daha çok belirli bir istefc oluyor. Bizde de, henüz halkm tepkisini araştırma konusunda birşey yapılmadı. Araştırma ünitemiz Ktırulus halmde. Simdilik bu soruva eerçeis cevabı vennek olanak dışı. SORU Ocak'ta başUyacak ye ni yayın dönemi Ue ilicfti çalısma lannızı da özetler misiniz? SOMUNKIRAN Bu konuda planlama çalışmalan sürüyor. Oldukça çok sayıda yeni program önerisı verdik. Türkiye prog ram konusu bakımından bir hazine. Üstelik TV çok yeni olduğu için hiçbiri islenmemiş. Konu bulmak için yaratıcı olmağa dahl gerek yok. Etrafma bilinçü bakan yüzlerce buluyor. Burada bl zim yapmamız gereken, öncelik lerin saptanması. Burada yanlış lık yapmamak gerek. Özellikle eğitim alanmda en gerekli olanı, en öne a!mak gerek. Yeni dönem de köv programlan önemini Koruyor. Ancak köyti her yönü Ue tanıtmava vönelik programlarda folklorik değerleri araştırma ça lısmalan daha kapsamlı. öyküle ri ile halk türküleri. halk bilmecelen, fıkralar. atasözlert, maniler. halk şiirlert. tekerlemeler, halk oyunları, töreler beV\ başlı folklor konularımız. Kooperatifçilik, tanm ve hayvancılık konu larmda veni çalışmalar var. Ocak ta köy ve kadın programlanna ek olarak veni bir proeram dizlsi yer alıvor tsteyen seyircimizin katılabilecegi, önemli bir gün cel somnun tarrısılmasına olanak saglavan, kalabalık bir açık oturum düşündük. Böylece halkımızm oüsünf^ıen d > ekraadan = yansıma olanağı bulacak. TV Tiyatro Şubesinin yönetiminde yayına eırecek verü diziler de var. ocak ayında. Unutulmayanlar, Türk sahnesinin ve oerdesiıiın ousür; aranıızda olmayan klsilerini hatırlatacak. Mizahımız I^ÜIK m'zanmdan örnekler getiriyor. Gultepe Oyunlan, Canit Atay*ın aynı attlı dizisinden hazırlandı. TGS cevap hakkı istiyor TRT'nin Basın Sonınlan konusunda yaptı»ı cıocrramda ssdece gazete patronlarm» söz nakkı vermesı, e^etecılöı aıa>ırda lepki yarattı. Cumhurıyet muhabiri ile konusan Türkıyfc Ua^fcıler Sendikası Ankara Şubesi yöneticileri «O progranjda C»u ışçılerine söi hakkı vermeyen TRT'nin daha sonra bir prc«ramo> ds o zlerle olacağı ümidini taşıyorduk. Ama bugüne kadar tek ses çıKmadı Resmen Daşvurup cevap hakkı isteveceğiz. dedı.er Bır vöneuc: «Fıkır işçüerine atılan çamurlar cevapsız kalamaz> dıye TV'DE MÜZİK Selmi ANDAK BEETHOVEN YORUMCUSU GEZA ANDA TRT «TV» yayınlarının Klâsik Batı Müziği programları ıçındc, muzıkseverlerce herhalde ügıyle izlenen ve çok olumlu ıleğet y;ır gılanna ulaşan konserleı, iki hal tadan ben seri halmde yayınlanan «Itaiyadan Müzik» ooıuuıuııde Marıo Rossi'nm yöneuıgi Italyan Radyo • Televizyun Senfoni Orkestrası eşliğındfe ünıü pı yanist Geza Anda'nın yarumiayış lan sayılır. Geza Anda, mıizik dünyasmda, uzun sanat geçmışı içinde geniş bır repertuan iJe güçlü ve parlak yorumcuınrdan biridir. Özellikle Beetboven'in yapıtıaruu yorumiamada, Ge?a Anda'nın derinliğine anıayışı, sağlaro ölçü ve ritrn nıtelıklen. bu ünlü piyanistı bir oıorite kılmaktadır. Nitekım. geçtiğımiz 27 aralık cuma akşamı, ou piya nistin Marıo Rossi gibi dlkkatiı ve anlayışh bır şef yöne'tmınde yorumladığı Beethoven'm «ı. No. lu Do majör Op. 15 Piyano Kon çertosu» 1974 yıiını kapayan en ilginç konserlerden blrl oldu. 1»75 yılınm «çokseslı Klâsik müzık» alanında TV prograııun da ilk yer alan Konseri 2 ocak perşembe günü saat 21.45'te«Bir Konser» adlı yaymda bestecı Robert Schumann'ın oır yapıtma aynlmış. Romantik müziğin en denn, en duygulu ve psi kolojik açıdan en karmaşık bestecılermden bin sayılan ünlü yaratıcı Robert Alexander Schu mann (1810 • 1856)'m keman ve piyano içm yazdığı «La tnınör Op. 105, 1. Sonat» ını, Ulkemizin uluslararası değer kazanmıj vırtüozlanndan viyolonıst Suna Kan ile piyanist Gülây Dğurata yorum layacaklar. Alman bestecısi Robert Schumann'ın özellıkle keman piyano sonatlan arasında çok sevilen ve tamnmıs vırtüozlarca daima repertuarlara alınan DU Sonat. özellikle melodik yapısı kadar biçimsel incelikleriyle de keman • piyano Uteratürünün sağlam bir yapıtıdır.