Katalog

CUMHURÎYET 28 Aralrk 1974 oplumlar bir takım amaçîara ulaijmaya çabaiarlar. Kendüerini bıı amaçlara götüreceğine inandıkları sraçlaıa kuşkusuz başvururlar. 14 Ekim reçimleri de, bir amaca yönelişin aracı yapmıştır CHP'ni. Bilinen çevreler, toplumumuzu ne denli •sınıfjLi. bir birey'.er vığını olarak göstermeye Çabalasalar da, demokrasi yolunda CHP'ne sanîan en etkin güç, emekçi sınıflar olmuştur. Onun için bugün. 22. CHP kunıltayımn somut verilerinin ışıgmda. parti içindeki rürlü kişilerin ve grupiarın dü fünce ve davranışlarının ortaya koyduğu çizgiyi ele almak isîiyoruz. Belki de bunun esas sonucu etkilemeyeceği öne sürülebilir. ama. bizi asü ilgilendiren sorun. sonucun nereye varacağıdır. I Olaylar ve görüşler CHP ve SOL BİRLICÎ,, Vedii BiLGET EMEKLİ AMİRAL mesi, eski CHP'nin bütünüyie değişmesiyle sonuç lanır. Bu değışme de k"ndi kendine olmaz, Demokratik sol ilkelen benimsemis kişilerin işe karışmaları gerekir. Bu görevleridir. Aksi düşünülürse. ilerlemek olanaksızdır. Ve o zaman da, bugüne değin sabırla desteklediğimiz CHP'ne, özellikle eleıtirilerimize hedef almayıp kösteklememeye çahştığırmz demokratik solculara. sert bir dille soruveririr: Halkçı olan sizler, hal> kavrarmndan ne anUyorsunuz? diye. 41 da olduğu görüşünü benlmsemiştl. Yoksa asın popülizmin üstüne bir de parlamentarızm tutkularını ekecek dünkü vavan sağ:ı'arın. Dugün «solcu. kesilnıelerinin sonucurıda birtakım çıkarların iktidar aracı olmavı veğlernemişti. Belki de sert ve katı bir biçımde ortaya döktüğümüz bu gerçeklerin ışığında 22 Kurultay sonucunun hiç de ıç açıcı olnıayan vannlara eerek CHP'yi gerekse de emekçi halkımızı tedirgin eder biçimde vöneldigini eöıüyoruz. CHP'nin demokratik soıu ınsnarak ükelemış öncülerinin. bir an önce Kendilennden ve «halk» tan çok geride sayan gUçıerdeu IEODUP kendilerinı aşan özgürlükçü Kesıtleri de eıeştirmeye kapılmadan, tarihsel ?örevlennt dört elle sarılrnaları şarttır Aksı olursa sola karsı olduğunu baykırıp. CHP've karşı açıkçaaı emekçi halka karşı koymaya çalışan uniurlaı bu boşluktan yararlamp. antidemokratik amaçlarının belirlı baskı araçlarmı getırme ortarmnj oluşturacaklardır Ekonomik, sosyal nolitik kültüreı. kısacası türn çaiısma dianlannda. emek çi halkımızın söz ve karar sanibi olmasını enpellemek ısteyenler, bu «ezrtedıs görünümsel demokrasimizin tanıdığı tek unsur olnn oy verme özgürlügünti de voketmek isteyecekJrdir Yineleyelim: Kskı ile yenirun mücadelesinde her süreçte yeni kazamr ve hep kazanacaktır demek veterli degildir. Sag partilerı bırakalıra bir yana, sola dönük ve ilericl eeçtoen demokratik solculann bile, geleceğin gelişim Jtosulları önünde, kendi dışlanndaki altematilleri kbrükledikleri de apayrı bir görünümü simgelemektedir. İçinde yaşadığımız düzen ve çajın eerefi, •osyal yapı degişikliği volundalü her adımın, seçimler sözkonusu olunca, bir «sol bırligi» cephestyle desteklenmesini şart kosmaktadır Demokratik solun aşirı sag yanügüarına düşen CHP nin. erken seçimlerde, tüm Jerıci unsurların önüne hangı akianmış yüzle çıkacagı ve 14 Ekim de olduğu gibi bir sol birliği ısteyecegi bir çok çevrelerin gündeminedki tartışma Konusiıdur. Yukanda degindiğimlz bir kaç noktanın ileriye uzantıları; yarınımızın saderini çizerken, CHP'nin de. demokratik sol bir parti mi, voksa statik sol bir parti mi olacağınm saptanmasını kolaylastıracaktır. İlâç ve Eczane " lâç fiyatlannı artıran, buna karşıhK eczHCilann kfinnı yüzde ö oranında düşüren Bakanlık kanrı ü/erıoe eczacıların direnişı sürmektedlr. Okun'muz Kczacı Oktay Demirkan'm bu konuda yazdığı mektuptao sorulu cevaph bir bölümünü yayınlıyoruz: «Soru (S) Kczaneden aJdığım Uâcın ecıatıyf. kalaa bürüt kârı ne kadar dır? Cevap (C) Satıs flyatı üzerinden % 2U. S Eczanenin tsJetme masradan satı» içinde oe kadar tutmaktadır? C Ortalama % 13. S Kalan ' . 7 eczacıya nu kalmaktadırY C Hayır; Kczacı bu mıktarın yaklaşık olarak *h1 slnı ayrıca gelir vergtsi olarak ödemektedir S «i 5 gibi cüzi bir kazanç temin edilebUmesne rajh men her gün yeni eczancler açılmaktadır. Bu ters değtl mi? C Türkiye'de eczacı sayısı son 10 sene ^a.iınaa ösel Eczacılık ükullarından da verilen mezunlar yüsntnaec süratle çoğalmış ve mezun olan eczacı başka ış sahas. oımariıfı için ve 9 o 5'in çok üzerinde kazanacağı ümidi ile VP bir noktada da mecburen eczane açmıştır. N'eticede evdeö oazarın çarşıya uymadığı ortaya çıkmışsa da açılmış oir eczanenin kapanması mümkün oimadığından (zira bu; veni mesun eczacıya en az 6070 bin liralık blr zarara sebep olmakt&dı*) yeni açılan ecıane ya satılmattadır (ki bu nusus sayıyı azaltmamaktadır) ya da birtakım ecza dışı mal satışına kaymak suretiyle kendini idame ettirmek durumuna düşmektedir. (Istanbul'daki eczaneleıio son senelerde vltrinlerinda ilâçtan başka her şey görmek mUmkündür.) S Ecracının serbest eczane dısındaJd sahalartU çalışma olanagı yok mudur? C Türkiye'de eczacılık öğrenimi müfredatında Sınal Kimya dersleri ve Fabrika Stajı oimadığından tanıdığı daha doğrusu torpili olmayan eczacınm ilâç fabrikaıannda calısma imkânı olamamaktadır. S.S.K. hastanelennin sadroları tamameıı dolmuştur. Devlet Hastanelerı kadrulan ise dojmak uzeredir. Toplu sermaye teşkili ile imalât sanayiine yönelmek başlangıçta 5060 bin liralık bir sermaye ile ise başlayan eczacı için olanak dışıdır. Zira; çok sayıda eczacı* nin uzun vadeli bir yatınma girmesini ve en az on sene gîbi bir süre kazanç beklemeksizin çalışmasını rerektirir S Kczacı kânnda yapılan • < 5'lik bir indirim serbcst eczane kesimini ne derece etldleyecefctir? C »o 3 kârla çauşao bir müessese haline getirecektir / ki yakın bir gelecekte artan işletme giderleri yüzünaen eczaneler kendi kendilerini tasfiye etmek zorjnda kalacaklardır. S Bütün eczaneler kapanacak mıdtr? C Büyük sermaye sahiplerinin çocuklarına kâr eayesi gözetmeksızin açtıkları eczaneler dısında hemen nemen çoğu kapanmak zorunda kalacaklardır. S Türklve'de kaç eczane varthr? C Yaklaşık olarak 4000. S Bn ecunelerin toplam yıllık satıslan nedtr? C l S milyar lira olup eczane başına vıllık ortalama 400.000 lira düsmektedir. S Bir eczacının aylık ortalama uxancı oe kadardır? C Senelik bürüt kâr 80.000 lira; işletme masraılan 52.000 lira; gelir vergisi 6.000 lira; net kâr 22.000 lira ve aylık ortalama kazanç 1.800 lira. S Fiyat artışları dolayısj De eczanenin senetılt aatısuda bir artıs olacak. Bu, ' . 519ı farkı telâfi edemeı mi? C Hayır, zira yukarda verdlğimiz rakamıar 1973 v>ı sonu itiban iledir. 1974 yılında olan bilumum rira ücret ve fiyat artışları bu farkı daha şimdiden kapatmı» vaayettedir. S Eczaneleri kapaoma tenlikesi Ue karsı lursiva eeUrecek olan bn karar vatandaşa ne kazandıracaktır7 C 10ü liralık bir reçetede 340 kurus, oü Oralık Dır reçetede 170 kurus.. İ Umutların Gerçekleşmesi redir, Türkiye'ye sınıf anlayışını gettrmekten çekiDemokratik sol'u ilkeleraiş bir parti, daha ileri nip özde çıkarcılara açık kapı bırakan anlayışm, düzeyde bir toplum kurma yoluna sapmış demekoportünist uygulamaları da. CHP'nin tavanından sö tir. Ancak, bu yoîda öne çıkan engclleri açmak külmelidir. Öyl«= sanıyonız ki bu tutum partiye ya için iyi niyet göstermek yctersizdir. CHP'nin bir rar sağlayacağı denli. yılların yoksulluk ve acüafcanadı ne denli iyimser oiursa olsun, gene! merkezei'erin bürokrasis? çözümlenmemistir. Bu bü rıyla jorgun düşmüş emekçi halkımızın da, sosyal demokrasi aşamasinua. CHP'ne bağladığı umutlarokratlarm güdümündeki bir sol anlayı?, sosyal nn gerçekleşmesi olanağuu yaratacaktır. pratiğin dinamik gelişimi içinde ileriye uzanmarun yollanm tıksmıştır. Ülkemizdeki güdük amaçlı biçimsei demokrasi nin. gerçek demokrasiye dönüştürülmesi gSrevi, Eö'yleee tekelci kesime yeşil ışık yakılmıştır. Bu sapms. eraekçi kilielerine bürünüyle yabancıCHP'ne her süreçte canlıiık kazandırmalıdır. Delaşmayı dofcu'acak ve sosya] demokrasi geçişini mokrasi yasalarmın çok dışında kalan çikarcı çevbenimseyenlere ağır bir darbe vurrrmş olacaktır. relerin bugünkü uygulamaları, dilediklerl anda her Ülkemizde uygulanan garip demokrasiyi bile lüks kurum ve eyleml yasa dı?ı Uân edebilme olasıhğına görenlerin anlayışını yıkacak olan CHP'nin tarisahiptir. Nice yıllardır sürüp giden bu yöntem yet hî görevi, daha baş'.arr.adan sona erecektir. Sayın miyonnuş gibi, bu kez de acılarla dolu bir mekaEcevit, Atatürk ve Devrimcilik yapıtında, «Gerçek nik disiplin döneminden sonra güvence gösterüen devrim alt yapı devrimidir» diyordu. Bugün CHP' CHP'nin, ilkelerinden soyutlanması insanı büyuk nin alt yapısını olujturan örgütjeri, parti yapısı içeölçüde tcdirgin ediyor. riginde kendilerini devindirmiîlerdir. Partiyi. emek çi sınıflann uınudunu bağladığı demokrasi aşamaKurulacak sosyaliit partilere, sosyal demokrasına sokmaya çaiışmaktadırlar. Bu çabalar bir an siye dönuşüm evresine giriîin beklenümesıni öğüt önce değerlendiriimelidir. leyen çevreleri, bir kuşkudur aldı. 22. kurultay oldu bitticüerin şovenist tutumlarıyla kapanırken, ya Yoksa. çikarcı çevreler. parti içindeki bürokrat rının özgürlük ve demokrasi ortamına. CHP safla larırt. aracı ve tefeeilerin yaktıkla'rı yeşil ısık önünrmda bürünleserek gönül verenler, partide hâla dsn geçerek. CHP'yi geçmiste olduğu gibi bugün cgemen olan kör güçlerin ayıklanamamasına da tür de. kendi çıkarlarının aracı oiarak görebilir ve bülü anıarruar arar olduiır. Ortada açık seçik bir tünüyle saptırabilırler. Yaıım yüzyılı aşkın bir sü gerçek yatıyor: CHP'de sosyal deraokrasinin gelij Sol Birliği ama... Emekçi sınıflarımız, CHP'den mucizeler beklemiyordu. Çıkmazlardaki Utopvalaıa saplanmamıştı. Ülkemizin her türlli emperyaliane karşı sa>vunulacak bu ortamınds., topıuniunnuzurj daha ileri bir düzeye kavuçnırulmasını amaçlamıçtı. Koçullan ve Uretün süçlenrıirı sosyal durumlannı değiştlrmenln, Dir tarin süreçler dizdsinden geçecetini bilivordu. Bunun için demokrasiden baska her şeye benzeyen rejimimizin gerçek demokrasiye dönüjtü'illmesi eöreTinl wmi$tl CHP'ne. Ecevıtii CHP'nin, bu tarlhseı görevtn tam bılinctnde ve bu yolda llerlemfcnir. tutarhlıgın GEÇMİŞE, "MAZİ,, DERLER OKTAY AKBAL Evet Hayır ÖGRETMENÎ DİNLER MİSİNIZ? V gretmenlik, Userinde çok 01I I durulan bir meslek masa bile, ögretmen, kişiligi Uıerinde en çok söz edilen insandır. Gün gelmiş kıyıîmış, gün gelmiş horlanmış. lcıyılma ve horlanma olanagı bulunamadıgı süreç içinde en azm dan damgalanmıştır Kurşunlandığı dövüldügü, dağ« kaldırüdıgı da ender görillen olaylardan değüdir. fcl e güzel yaptı geçenlerde tlhan Selçuk... 12 Mart 1971'den bir •I kaç ay önce yayımladıgı bir yazısını yeniden okurlarına sun" du. Her şcy açık açık ortaya konmuî. Bütün cinayetler o işleyeni bir türlü açıklanmayan cinayetler Türk toplumunu bir yere itmek. bir şeye süriiklemek içindi. Şaşırtıcı bir benzerlik var üç dört yıl öncekı olaylarla bugünküler arasında. Ben de o ııraiarda yazdığırm bir yazıyı bugün yeni bir yazı diye de sunanm, çoğunuz da anlayamazsmız ne zaman yazıldığını! Tarih bir >inelemedir derler esküer. Değildir elbet. yineleme değildir. Tarih bir süreçtir, bir zaman parçası içindeki değiIimicrin rümünün öykülenmesidir. Kimi zaman olaylar pek benzer birbirine, kimi zaman da hiç benzemez, Türkiye'de bir takım çe\Teler. bir taJnm insanlar tarihin yineleyeceğini sanıyorlar. Daha açığı buna inanıyorîar. kendilerini önce, sonra da baskalaıını... Oysa zaman, geçmiş gitmiş, almış götürmü} bütün eskı sözleri, işleri. davranıjları. Önce başlatacaksın saldırıları. Yumrukla, sopayla.» «Milliyetçiyiz» diye bağırarak... Dorken işı büyüteceksin, bıçak. tabanca geçecek ön plana Birtakım yoksul, kimsesız *ekâs> gelısmemiı insanları toplayacaksuı b:r araya, ellerine para vereceksin, sırtlarını oksayacaksın, 'Korkma, ardında biz vanz» sözleriyle... «Bunlar vatan hainidir, ulus düşmanıdır, solcudur, komünisttir, ortadan kaldırılmalan gereklidir» diyerek. Bu sözleri bir takım iri, bir takım boş ünlü, bir takım irikıyım politikacılara orda burda söyleterek... Beyinler iyice yıkanacak, temizlenec k ? t e k yö"11' çevrilecek bakışUr. yumruklar, silâhlar Kardes k»fö!eşl ezeöek.'yok~'e3ecek, vurafcak...' Kimin yararma yapıyorum bu 15leri, ben de karşımdaki ,genç gibi yoksul, ezilmif biriyim diye düsüncelcre dalmak olanağmı bulamadan.» Sonra, üniversite salonlarmda, kapılarında, yollarda pusular kurulacak. Bir kişiye beş kişi saldınılacak Vur ba vur. vur ha vur!... Taylan Özgür olaymda, Aytaç olayında, daha nice olayda olduğu gibi .. Ama katüler salüanacak türıü m«*keler, örtüler altında. Bakacak ki gençler tek tek ö'üp <r!tmek, yok olmak var. o zaman birleşecekler, sıiaha karsı "sılâh gerek, diyecekler; yumruğa karşı yumruk, örgüte *ar$ı örgüt. . Bınler, on binler halınde gösterüer yapacakiar genciliğe, cinayete, çağ dışı atomlara karşı. O zaman yöneticiler ortaya atılacak, yasalar dikılecek önlerine, silâhlı güçleı. zırhlı araçlar... Yürüyüsleri önlenecek, köprüler açılacak, cinayetlere karşı kalkan yumruklarm sahipleri tutuklanacak, göz altınfc abnac*k solcu dîye, komünıst, anarşist, vatan haini, bllmem n» diye... Cinayetleri işleyen, işleten, kışkırtan. coşturan çirkin politikacılar ise bu kez devrimci gençliğe ates püskürecekler radyoda, meydanda, orda burda Kamuoyu şaşırtılacak. aıdatılacak, sislere büründürülecek cinayetler. Hatta «solcular b»rbiriııl vurur, sonra sağcılara atar iftırayı» diye demeçler verdirecekler hiç sıkılmadan. Derken derken, fasizme açılacak yol, mevdan. Çıkacak, saklandığı köşeden, gelecek demlr çizmeleriyle. eze eze... Hep aynı oyundur oynanan... YUlar Snce yaptık. başardıt. bir daha yapar, yine ••^arırırz umutlarıyle ...Oysa uırih yinelenmez, ba$ka biçım akr bu kez aynı olaylar. Hep katilıer üstün çıkacak değil ya, hep cinayetler örtbas edilecak değil ya!... Halk, sahıp çıkar gecçligine. Halk, arar cinayetıen şleyenleri. Halk, oylarıyle işbaşına getirir çagın gerekleıinı bu yurda, getirmek, kazandırtnak isteyenleri .. Bugün Türk ulusu ou aşamadadır. Bir kaç bin zorbarun, bir kaç yüz çirkin polıtikacının. bir avuç parababasınm oynadıklan oyun gerçekleri saklayamdyacaktır. Adana'daki, Istanbui'daki son cinayetler toplu saldınlan yapanlann, adam öldüren klmselerln kimllklerinl saklanmaz biçimde ortaya çıkarmıştır. Devrünlere, çağdbs kafaya, gerçek milliyetçilige Oaglı halk yıgınlan herşeyi görüyor anlıyor. İlk seçimde de bütün bu uygarhk dışı, jiâanlık dışı, gerçek milliyetçilige yüzde yüz aykırı işlen, davranışlan yapanları, koruyanları, kışkırtanları politika aışına ıtmeyu hazırlanjyor... Caüdas Yayınlarının 7. Kitabı çıktı NADİR NADI ISokakta ffurüllü var 15 Llra öğretmen, günümüzde mahalle bakkahna, gezicl sütçüye, hat ta kendi çocuklanna madde nedenlerinden ötürü boynu bükük duruma itilmişör. Bir yerde, onurundan ödün vermeye zorlan mıstır. Yöneticilerimiz bu gerçe ği kabullensinler, yeter Bir ayrı dert de ders ücretı ko nusu. Olmamış olsa çok daha İyi idi. llkokulda çalışan arkadaşlar onu da alamıyorlar ya, sanki Osman Cevat HIZAL ortaokullarda çahşanlar alıyorNedeni var lar mı? Bu ödentinin ne zaman ve rilecegi, ne tutarda verileceği olögretmen tabandarj gelen indum olaa belli değildir. 197175 sandır. Buyük bir çogunluğu ders yılına ait bir tek kunıs ders köylüdür. Tümü İse yoksul aile ücreti alan ögretmen benim çavardır. örneğin. benim dofdudır. Oysa, Anadolu «öfretmen» çocugudur Aynca, yaptığı iş hştığım ilde yok; bilmem başka diye can atmaktadır. En önem £um bucak. Trabzon'un Beşıkdügeregi olarak düşünmesı gereken, li dersler Anadolu'da boş geç zü bucagıdır. (Mkemızaekı *ül illerde var mı? okuması gereken insandır. Taban tür düzeyi en vüksek kemlerden mektedir. Ömeğin, bugün tzmir Kesınlıkle bilinmelidir ki, yasa daki insanm aydın ve düsünen biridir. İki tane Ögretmen Okukentlndeki hlçbir orta dereceli ların gösterdiği saat tutarların kişi olması fstarüko)nun bakış okulda Edebiyat, Türkçe, Malu, bir Lisesi, bir Onaokulu. ya dan daha çok çahşılarak alınan açısı bakımından çok sakıncalı kında ögretime açılacak bir de bu para, hem yetersizdir, hem tematik. Sosyal Bilgiler Biyolobir olgudur. Görüntü bu olunca Sanat Enstitüsü vardır. Böylesiji, Fen Bilgisi öğretmeni yasaca mutlak gelir değildir En çok üd da, ögretmenı etkin olmaktan ne okul zenginliğine sahip (bu okutması zorunlu olduğu sayıyıl içinde ücretli ders bulabilme alıkoymak için herşeyi yapmak, Görüldüğü glbl cNurlu Ufuklar»a dofru kompradcr kapibucagın bütün köylen de dahil, da ders bulamamaktadır. Duolanagı da ortadan kalkacaktır. bazı çevreler için bir dogal gö rum böyle olunca da, edebiyat toplam nüfusu on bin'den azdır) talizminin gelişmeslyle ilâç kesimi tam bir çısmaza eırmış, Bu para, öğretmene aylığı ile örev olmaktadır. Bu görev eksik bu arada eczacı lar da büyük sıkıntılara düsmUşlerdlr Bczaöğretmeni, İş Bilgisi, Matematik bir il bile ülkemizde görülemez. denen ek ödenti (tazminat) olasiz yapılmaktadır. cılık okullarından eczanelere, eczanelerden depoıara depoBu bucakta gazete de okunur elöğretmeni de Beden Eğitimı rak verilmelidir. Meslekten gellardan ımalâtçılara dek tıznnan zıncirın her bir halkası çübet; fakat Cumhurlyet gazetesi dersi okutmakta ve elbet etkin miş parlamenterlerimiz bizi bu Dün ve Bufün rumUştur; ve baştan sona köklü bir çözüm düsUpülrrjeıidir. bulabilme olasılığı ya hiç yojcolamamaktadır. konuda, ne oranda savunutfâr, , ' Bu çÖzUmün flk tedbrrf Türkiye'de artık gareksii hnle tur, ya da çok zordur. çok bümek isterdik.. yazfısı dün ne Eskiden M. Eğitim Bakanlığı geimîş bulunan'yabarier ilâç kjımpanyalanm tnillUeştirmefc9 jjğretmenin ldiyse, günümüzde de odur. Ton Katsayi konusu ve ders' (klasikt eserleri basıyor, okultir. Bunlar ülke piyasasını ellerinde tuttukları sürece olumtu Sonuç * guç Baba'nın giriştmleri devlara dağıtıyordu. Bu eserler sübir şey yapılamıyacaktır; ama bunlar millîlestırüaiğı zaman ücretleri Eğer ulusun geleceglnln, biras reç içinde eskidiler. kayboldular. rin Cumhurbaskanı elıyle yozTürkiye hiç bir şey yitirmıyecek, kazanacaktır. çalındılar. venileri de artık gellastınldıktan bu yana, süreli ola 4.000 eczacı bu amaçta birleşebüiyorlar mı* Bir ayrı gerçek de, diğer ka da olsa öğretmene bağlı olduğu mlyor. rak kötüye dogru gidis daha da mu kesimi görevlileri gibi, öğret gerçeği kabulleniliyorsa, onun dertlerine eğilinmesi zorunluğu anlam kazanmıştır. Yenlleri gelmiyor ama, son bes raenlerin de korkunç bir madde vardır. altı yıldan beri tek yanlı ve hiç yokluğu içinde bulunmalandır. 1948lerde ekilen kötü tohum1 Gerçek anlamda ulusal bir sanat değeri taşıtnayan eser lann ürünleri tarlayı öylesine 1975 için göstergesi karşılığı olan lerle okul ötaplıklan doldu taş katsayı (dokuz) olarak saptan eğitime dönülmelidir. kaplamıştır a soküp atmak tı Dinci ve ırkçı dergllerden tu2 öğretmen yetiştiren okul iyiden iyiye zorlasmıstır. Bu baş mıştır. Zorlaşan, vaşam koşultunuz da, öğreneilerin hiçbir şey langıçtan sonrakı devrelerde, öğ ları karşısındaki dokuz, çok za lara ögretmen atanırken, siyasal anlıyamıyacağı karmaşık Islâmiretmen yetiştiren okullara tuvallı bir sayıdır. Olanakların an eğilimi değü, yaraşırlılığı gö» felsefe eserlerine kadar bütün tucu ögTetmenler yerleştirilmış, cak bu sayıya elverdiği savı ise. önüne alınınalıdır. 3 öğretmen yetiştiren okul bu ötretmenler ögrencıleri etki yayınlar dizi dizi... çok tartışılabilir bir konudur. lardaki ırkçı idareci ve öğretlemiş ve kamplara bolmuşlerdir. Sendikalı işçi alır (ki alsın ve öğrencüere sanat egitiml verEğitim . ögretim (Talim Terbi de almahdır), sıfatlanna bir de menler ayıklanmalı, yerlerine mek, «şu eser değerlidir» diyeye) kurulu belirli kişilerden obilmek ve okul kitaplıgını kay (teknik) sözcüğü eklenenler, yan AtatürkçU öğretmenler atanmaU luşturulrauştur. Okul müdürluk nak olarak gOsterebUmek olana ödemeler ve çeşitli adlarla faz dır. 4 öğretmen atanmalannda len siyasal partilerin arzulanna ladan para alırlar. Bir kesim gı bUsbUtun ortadan kalkmıştır. göre ayarlannustır. KUçük kentlerde kitapçı da oi görevlilerin de yolluğu, kasa ö Anadolu hizmeti. çalışmasındakl madığına göre, buralardaki sıdentileri, lojmanları vardır. A emek çokluğu dikkate alınmaDÖRT Sadece, okul müdürleri degil, Udır. KURUCU tta M. Eğitim müdürlükleri ve Mil kıntı daha da acı verici görürı ma. düz görevliye «Dokuz yeter» tüdedir. Ya da kitapçmm beğe denllirse sözcüğun tam anlamıy5 Bakanlık, okul kitaplıkla lî Eğitim Merkez urgütU ds IABARIİLB YÜRÜTTÜÛÜ nisine Röre okumak zorunlugu la (ayıp) tır. rına sanat ve bilim değeri tasıbirer siyasal makam olmuştur. yan eserleri parasız olarak gönBirçoklanmızın bildik'.erinin akdermelidir. önemsiz ve tek yan sine, durum bugün de böyledir. b, konusu öğrenciyl aşan kitap Merkez örgütü, kendilerinden lar kitaplıklardan kaldınlmalısaydığı öeretmenleri özlük hakdır. lan yönünden kayırmaktadır. 6 öğretmenin özlük haklaHAZIRLAMAFENKURSLARI örnegin, aynı yıl okulu bitirnna saygılı olunmalıdır. Yan ve « l ı ı ı l u ınTSMiı •trr*mw. I L f mıç üti öğretmenin aylıklan ara dikey ilerlemeler zaman astmı sında bir, iki, üç, bazen de dört na uğratılmadan ilgiliye üetilkademe fark vardır. Bakanlığa melidir. Dilekçeler yanıtsız kaldurumu bildirirseniz, ya hiç ya(Cumburiyet: 10304) mamahdır. nıt alamazsınız; ya da yaptıkla7 öğretmenin sosyal gün işlemin doğru olduğu yolunda venliğl sağlanmahdır. Bunun ikl blr yaayı, en erken iki ay çin, öncelikle politikacılar okusonra size verlrler. Anneler, babalar, lun ve öğretmenin üstünden elKademe ya da derece 1lerleBeyin Feld (Cerebral Palsy) rehabilitasyonu. Ocretslz tedavi lerlni çekmelidirler. mesı yapan blr ögretmen, bu far edilmektedir. 8 Ders ücretleri kaldmlma kı altı aydan önce altrsa şanslı, yerine ek öderti düzeni uyTÜRF SPASTtK ÇOCUKLAR DERNEfit üdır... gulanmalıdır. Ek ödenti ilkokul '^^^%^»^' Kadıköy, HaUtağa Cad^ No: 30. Telefoo: 37 55 99 öğTetmenlerini de kapsamına al Ögretmen atanmalan (Basın: 25396) 10299 malıdır. Beş • on yıl öccesine dek, öğretmenler taşra kentlerinde en az iki yıl çalışiyorlardı. Süre dol durma, sağlık, eş, çocuk okutma gibi nedenlerle sıraya gtri yorlar ve istedıkıerı kenüere gel me olanagı buluyorlardı. Şimdilerde bu görüntü de ortadan kalktı. öyle ki, okulu yeni biti ren (stajyer) bir ögretmen büyük kentlerin en gözde okulları na hemencecik gelivertyor. Aaadoluda çaüşmak, Yurdu tanımak, meslekte olgunlaşmak gibi hiçbir koşula bağiı tutulmuyorlar. Istanbul, Ankara, Izmir gibi kentlerin ortaokul, lise ve dil eğitımı yapan kolejlerınde bu tür atanmayU gelmiş yığınla ögretmen vardır. ÖĞRETMENİN YAZGISI DÜN NE İDÎY" SE, GÜNÜMÜZDE DE ODUR TONGUÇ BABA'NIN GtRÎŞtMLERÎ YOZLAŞTIRILDIKTAN BU YANA KÖTÜYE GÎDÎŞ DAHA DA ANLAM KAZANMIŞTIR. DORTLER pelefon Rehberindeki REKLAM Müşterilerinize daima Ü sizi hatırlatır » i ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ÜNİVERSİTE TÎİBKDIŞ TİCARET BANKASI YILBAŞI çekilişinîn zengin ikramiyeli Bir yanda, zorunlu nedenlerle bUyük kentlere gelebilmek için can atan, sıra bekleyen çüeli ögretmen, diğer yanda üzerinde titrenllen, kayıranı bol ögretmen... Bu oluşta, dokunulmazlıgı bulunan okul müdürlerinin istediği öğretmenı seçme yetki sıne sahip olmaları da rol oynuyor kuşkusuz. Böylesi atanmalaı bUvük kentlerdeki okullarda sıkışıklık yaratmada, ögretmenlere okutacak ları sayıda ders bırakmamakta İsteme adresi: ÇfiCDAS YATINLfiRl Cagaloğlo Halkevi Sokak No 39 41 TEL: 22 42 90 •••••»••••»•••••»•••• D O K I OR TAR1K Z. KIRBAKAN Uen. saç ve 2ührevi Huulıklan Mütehaasıaı IsttkiâJ Caa farmakkapj No: M Tel: 44 U n 31ARAUK salı dır son para yatırma tarihi ••••••••••••••••••••< (Eadar Reklâm: 1103. 10302 • i