22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 24 Aralık 1874 eredeyse alışacağız artık «Hüjsümetsiz» vasamaga Bir nukumeı vok değil; ama. «var» denilebilir mi? Parlamentofia guvensislik oyu almış bir hükümet işbaşında! GüvensiEİik oyu verenler arasında, nükümetın kuruluş yöntemıni, biçırrunı «Anayasaya aykın olmasa da, demokrasiye uygun bulmadıklannı. söyleyenler oldu. Kımi parti önderlerine göre, «Htikümet, Parlamentoya dayalı» değilmiş. Peki, bıraksalar ya aralanndan bın kursun hükümeti; bırakamıyorlarsa, oırleşıp kurabilseler ya hem Anayasaya, hem demokrasıya uygun hem de Parlamentoya dayalı bir nükümet! Bu da olamıyor bir ULlü. Kım, eimle, kimaiz birleşecek, kimln başkanhgında? Her biri kendinden lyisinl görmezken başkalanndan kötüsünü de göremiyor. K Olaylar ye gögîişler "OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN,, Seha L. MERAY politlkayı baglı! tfünya ortammda varhğımız »öı konusu olan. Bu yuzden, ulusun kaderinde söz sahibı olmayı kimselere bırakmak istemeyenleri iyi tanımak için, ne dediklerinı izlemek sıkıntısın» katlanmak neredeyse «ulusal görev. oluyor. Nasıl aldırmıyorlar. bu karmaşık uluslararası politika ortammda, ulusal sorunlanmıza? Nasıl boş veriyorlar gerçek dertlerimize? Bütün kaygıları parti çıkarlannda, seçime ihşkin korkulu hetaplarda nasıl tukenıyor? Nasıl yapmacık sorunlar yaratıp, onlarla savaş Donkişotluğuna kalkışıyorlar? O ajdah, o »nlaşılması güç, o dolambaçlı dille konuşmayı konuşup da bir seycikler söylememeyi marifet sayıyorlarI Görmemiz, bilmemiz, tartmamıı gerek bütün bunları. Şeyh Sâdi'nfn sözlerini unutamayız: «Her kab, içinde ne varsa. dısma onu sız«hnr.» Halkımınn, Açık Veysel gibl. .Blr degil, bes değil, dert kucak kucak» feryad.na gerçekten aldıran kaç parti önderi var? Kiml partilerimizln derdi bir tek: Seçim olursa olmazsa daha iyi ya ne yapanz? Bu arada, enflasyon, issizlik, isçilerimizin yurda dönüş olasılı£ı?.. Hangi gözler görecek, hangl kulaklar isitecek, dertler başkalannın olunca? La Rochefoucauld sanki böylelerinl görerek söylemiş: «Heptmizde baskalannın dertlerine kıtlanacak güç vardır.» Bir de maazallah seçim olursa, simtflden, halktan yana görür>ür genel lâflar da etmeli. haklarını sağlamak değil ml? Bunu gerçekles» tirecek değişiklıkler yapılmazsa yasalarımi7Oa, «hiçbir seçime gıdilmez!» diye buyurabılen parti onderlert de var Hadı, «yetkil^ kurullar toplansın, bugün değil, yarın değil, dbür gün de değıl, daha da öbıir g u n ! Hadi, «vetkili» kurullarrian «tam yetkiler» almsln birkaç gıin sonral Hadı, «gene oturup, konuşalım» önerileı.! Sonra, hadı, gene «yetkili» kurullardan yetki alma arası! «Önce bir yazışalım, sonra da görüşelim» buluşu! Sonra, gene Peki Kıbrıs sonmumuz? Peki, Ege'deki kıta sahanlığı Uonusu? Peki dünyadaki ekonomik bunalımın ülktmize yansımalan? Peki, halkımızın ceklik'.eri? Dııyar mı kimi parti önderlerı Sâdi'nin söz'erinı: «Efendl davul sesiyle uyanıyor; bekçinın gecesi n t n l geçti, ne bilecek?. Değerli ozan Cavidan T'Jmeıkan, DU durumlara uygun duşeceğmı saraıunı ki düşünmüş olsun yazarken: «Baslamik guzel, evet, Bitmek, »âkenmek acu Öyle ki unutturur . «• .. En tat'ı başlaogıcı.» • En tattı bbş'.angıçları. çoktan nnutmus kiml parti önderler. bilmekteler >bitmek, tükenmek acı. olduğunu. O z m m dediği gibi, «î|, bir gün daha va5ayabilmektı?...> Sayın Tümerkan, hepimizle bir likte, partüere de seslenmiş, oluyor: «Dısınla değil Içipje i v i m Olduğun g:bi gel ^ • Oldugun gibi görün.» •• " » '» > Kimilerinin korkusu da, bu i s t e : Olduğu giM görur.nıek! Ne der sonra halk seçimlerde? Bu yuzden tı>k vapabildikleri. irı iri lâflar etmek: •Sola, komünizme karsi olan, milliyetçi. memla ketçi, »h:âki değerlere bağlı, gelenekçi...» partiIer bir arava gelsin istenmekte. Bunlara bir de «fukaralıkla, pehalılıkla sava;> eklendi mi, ifte «program!> Hakldar da bir bakıma: Kolay mı olduklan gibi görünmek? Nasıl söyleyebilirler gerçeği: «Biz, bu düzen süregitsin derdindeylz. Toprak düzeni de böyle kalmalı. ticaret düzeni de, sanayi dü Kala kala «erken seçim> çözüm volu kalıyor ortada. Öyle ama, bir telâş kımı parti önderlerinde: «Nereden çıkartıyonar bu seçim lâflannı? Seçim degil, geçim gerek blze . » Oysa, «seçirasiz geçim» saglanamayacağı her geçen gün. biraz daha anlaşılıyor. Bir bakıma, haksız da ••yılmazlar seçimden çekmenler: Seçime gitmek »arsa. seçimden gelememek de vaj! zenl, montajcılık da. Hem nesi var bu düzenln? Bakf,i. bizler neler kazanabiliyoruz! Öğretim düzenine de doKunmamalı: Kanamadık bir türlü özel yüksek okullar ticaretine! Parası olan okuı. paraıı olmayan bir is bulsun kendisine; ya da Almanya, Hollanda. Isviçre kapılarını denesin. Savunduğumuz, «Bırakın yapsm, bırakın geçsin» düîeni. Filân yerde birkaç yüz kişiye bir doktor, bir eczsne düşer de, falan yerde yuzbinleriri dokloru, ff.zane5i mi yok? Kim dedi o inaanlara dok tcrsuz, eczaneFİ7 yerlerde otursunlar dlye? Dolaşma özgüriüğü var ülkemizde. Bizim düzenimiz de, doktor da eczane de kâr getiren yerde olacak elbet! Ya öğretmensiz, kitapsız okullar. okul suz köyler mi diyorsunu»? Bu köylerden çıkıp. milvonluk ij »damı olmuşlanmız yok mu ar*> mızda? Rem, Köy Enstltüleri kapanmışsa, tmam flatip okulları. Kuran kursları bonma açılmadı ya! Kaderine razı olmalı herkes!• İyi ama, nasıl aöyleyebtlirler bütün bunlan halkımıza hele seçimler yaklaşırken? Gerçegı söyleyenlere de kızarlar, kara çalarlar. katlanamazlar, onlann anladıgı biçimde «özgürlükçü demokrasi» içinde. Kurban Bayramı talanmız demifler kl: Eskiye rağbet olsa, blt pazarma nur yağardı. Ne var ki eskiye rağbet hiç eksilmez. Eski tablolar, eakl mobilyalar, eski kumaşlar, eski ijlemeler vb. zaman geçtikçe değerlenirler. Yalnı* bunlar değü. eski bayramlar bile bit pazannda yüksek fîyatla sablan hurdalar gibi piyasaya »ürülürler. Eski fıkra yazarlan, eski bayramlan allayıp pullayarak: Nerde o eski bayramlar I. dlye anlaüp dururtar. Geçmisin palavralan üstüne iskambllden satolar kurmak, yalnız eskimiş yazarlarm değil, elini eteğini yaşamdan çeken, ya da sekmeye hazırlanan çoğu kisinin sığınmak istediği bir yöntemdir. Çocuklufun ve ilk |ençliğin büyütednde abartüaa olaylar, aradan yıllar geçtikçe rerüdi, çekici, tatlı gelir insana. Eski bayramlarm büyüleyici güzelliği gerçek nüdir? Yoksa bir düs mü? Geçmiş bayramlarda çocuk kişiliğine sevinçten kanatlar takan kırmızı balonu yeniden al elice bakairm; neg«ni bulacak mısın? Arife gecesi koyun koyuna yattığm yeni kunduralannı yatağmda «imdi kucaklasan yüreğin aynı coskuyla çarpar mı? Atlı karıncadan bol ne var runaparklardaî Git atla birine, ve dön dilediğin kadar!.. Basın da döner ml klvancının sarhoşluğundan? Geçmisin karanlık kuyusuna (arkrblan bo# kovalarda tbl hayat bulacaklannı sananlar, hep aldanırlar. Çünkfl yaıam yürür, gerlye dönmeden, ardına bakmadan... Boştur eski bayramlarm tutkularına kapümak. îhtiyarlamış ahsap konaklarm ovulmuş tahtalanna, parlatılmış kapı tokmaklarma, islemeli tavanlarına ve eskinin göçmü? gölgelerıne bağlamp kalanlar, yaşamı yanlıs yerinden tutmaya çabalıyorlar. Osmanlı feodalitesiııin yapay görkeminde, o dönemin bayramlan belki ilginç, ama zavalli törenlerdi. Artık yınelenebillr mi o tSrenler? Komprador kapitalizminin ürettiği bayramlar. elbett* dunkOnden ayn biçimde oluşacakür. Çocukların oyuncakları, tahtadan değil plastikten artık... Tahladan oyuncaklarla büyükler rüyalarmda oynayabilirler zamanımızda... Ve |imdi bayram denince, is hayaünm çarklarmda sıkışanlann çevr» değiftinnek için eradıkları 6rs»t anlaaılıyor. Seyabat acentelerinin progrsmlan ve önerileridir artık bayramlarm gündemi.» Nereye gitmek istersiniz Kurban Bayramında? Bahama Adalarına mı? Mlami kıyılarına mı? Los Angeles yörelerine mi? Roma, Paris, ya da Londra'ya mı? Olmazsa. daha çekici, daha çarpıcı, daha moda yerlerimiz de var. Moskova'ya ne dersiniz? Ya da Kenya'da bir Safari? Yanafma sermayecüiğimizin urünlerini derleyen yeni zen(in smıfunız, yurt dışına kapağı aunak için dinsel bavramları öcel bir fırsat gibi yaşamaya dönüktür; büyük kentlerinkocaman v« pis caddelerini koyun surülerine bırakarak. Ve Istanbul'un trafik keşmekesin» tuz biber katan kınalı kurbanlar, geçmi*in geleneklerini günümüzün göreneklerine eklerler. Otobüsler, otomobiller, troleybüîler. meydanlardan geçen zavalli (ürülere yol vermek için dururlar. Güzel gözlü yaraUklar, geçtikleri sokaklardan, gittikleri yerlerden, ya*adıklan toplumdan habersiz v« bilinçsiz, yürüyüp yiterler. Komprador sermayecüiği, Kurban Bayramlarmı köye, ka•»baya, kenar mahalleye, gecekonduya bırakrmştır. Bazan bir koea apartımanm dar avlusunda da kesilir kurban... Ama bu gittücçe azalan, seyrekleşen bir görüntüdür. Yasam deği«mistlr. değitiyor, değiseeektir. tlkel toplumlarm bayramlanyla gellsmişlerin bayramlan krutlaması arasmda bir ayınm olusması doğaldır. Geçmisin gölgell çağlannda, insanlar, bazan inançlarmı bellrginleştirmek için, bazan tannlarm lanetinden konınmak İçin keserlerdi kurbanlarmı... Kurban, insan da olurdu. hayvan da... Hazreti tbrahim, az kalsın oğlu ısmail'i kurban edecekti, gokten bir koyun inmese«. O günlerden bu yana insanlar hem kurban kesmeye, hem kurban vermeye ahîiktırlar. Simdi de büyük kentlerin duvar dlplertnde, flniversitelerin bahçelerinde. gökdelenlerin esifinde kurban etmiyor muyu» çocuklanmızı? Son iki kurbanımıtın bıri Adanalı İ9Çİ, öteki öjrenci bir genç. Tann taksiratmun affetsia. A Bir şakıma ki! Parti onderlerinin konuşmalarını kaç gündür, kaç hafta, kaç aydır, radyolarda, televizyondjı dinliyor, gazetelerde okuyoruz. Belli olan »u: Sayın önderler, konuşmaktan, hPm kendilerlnl hem de başkalannı dinleme olanağını pek bulamıyorlar. Çankaya toplantısını bir «sagırlar soyleşisl» olmaktan kurtarmakta, neredeyse insanüstü de* nilebilecek blr çaba gösteren sayın CumhurbaşkarmrtiBin karşısında neler söylediklerini okuyup, •Biraa ayıp etmedik mi?» kaygısı bir an ol•un geçmedi mi içlerınden? Herkesi. tyüp sabnru aşan bir hoşgörü inceligiyle, dınlemeye katlanan Cumhurbaşkanınıız dışmda, kimse kim. seyi dinlemiyor. Herkes, «konuşan bitirsin de, konuşma sırası bana gelsin» oekleyişinde. Sıra gelinc* de, neler söylemiyorlar, kendilennl semxem sularıyla yıkayıp, başkalarını nasıl suçluyorlar! Konuyu ekseninden kayaırnıa oyunu san. kl katıldıkları toplantı. Hükümet bunalımına çöeüm bulma toplantısı değil, büyünıüş de küçülmüş çocukların birbirlerini öjjretmenlerine fitnelemeleri! Büiyomm, kolay değil söyleyecegiml yapmak; ama zorunlu: Sabırla, bıkmaaan, yılmadan, özenle okumalıyız Çankaya tutan&klarım. Parti önderlerinin, sözcülerinin öteki konuşmalannı, gönderiştikleri yazılan da, aynı sabırla, kızmadan, kahkahaları basrnadan, Ibretle izıemeliyiz. Kuskusuz, politika politikacılar ne yaparlarsa yapsınlar çok önemli, «yüce» bir uğraşı toplum içlnde: Hepimizin bugünleri, yarınlan «Pes» dememek... Politikada «yjldızlaşmak», öyle seytanm aklına gelmez kumailıklarla, onubuna düşürmekle, bir takım yüce kavramlan yozlastırmakla, en kutsal duygulan sömtirmekle, karşısındakini ucuz suçlamalarla, vurt çocuklanm birbirine kırdırmakla olmuyor bir türlü. Kitaplar dolusu bilgi edinmiş olmak da yetmeyebiliyor. «Herkesi ara sıra, kimilerini her zaman aldatmak olan«|ı var ama, herkesi her zaman aldatma olanaJj vok» demisier. Politikada «yüdızlasmata, kjşisel çıkarlar trdmda kosmadsn, ça^das ölçütler ujannca, büyük çogunlukJann mutlulugundan yana oldutumı kanıtlamakla oluyor. Bunun için de, çok şeye «dayanabilmek» g»rek. Kolaycılıga kaçmamak zorunlu. Yüzyıllarca önce bir SıUtania Veörl, arkadas gibi tartısırlarrnıs ara sıra. Bir gün Veslr, Sultan'a sormus: «Aslmda senden akıUı, senden bilglliyim. Nedtr aramırtla bu farkı yapen? Parmagını oynatsan. kellemi uçuruverirler hemen'n GUlmüs Sultan: «Bir parmak farkı olsa gerek aramızda. Bak, denevelim: Sen parmagmı benim agzuna. ben de parmagımı senin ağzına sokalım, bsslayalım ısırmağa. Dayanan. pes etmeyen. Sultan olsun!» Baslamıslar bu oyuna. B)r ara, dayanamamıs Vezir, «Pes!» demis. Basmı sallamıs Sultan: «DemeseytJin, demek tteere idim!» Nasreddln Hoca Syküsünün tersine, yüdı»lar, baskalannm kırptıklan eskl aylardan dogmuyorlar. Yı!di2 olmak başka, sönmüş fetegen olmak başka sey. Kırpılan aylar. tarpılmıslıklanyla kaİTyor. o kadar. «Bitmek, tükenmek aci» <Kim korkar seçimden; »eçiml ilk bic lstedik» diyebiliyorlar ara sıra: Karanlıkta ıslık çalar gibi. Seçime gitmeyi benimser görün«eler de, yeni engeller çıkartmak zor mu: Tarihl ne olacftk? Mevslm olarak, ay olarak, gün olarak? Ne biçim bir seçim yöntemi uygulanacak? Seçimlere gitmeden önce, Anayasada degişiklik bile ferek. kiraüerine göre! Bu sırada Türkive* nin en önemli lorunu, eski DPHnerin siya«al KİM KURBAN EDİLECEK ? OKTAY AKBAL Evct Hayır 1975 BUTÇESIII eçen yazımızdaki, degerlemeierin mürekkebi kuruma dan Saym Devlet Istatistik EnStitÜSÜ H»ylranınin bir İ8tan bul gazetesmde ilgınç bır yazısı çıkta. (1) Bu yazıda bizim geçen hafta belirttiğımıı noktalara önemll açıklıklar geürilmektedir. Sayın Başkan 1974 yıiında tarım kesıminde plan hedeflerınin aşi lıp, • 6,9 gerçek gelır artışı sag • Unmasına k&rsılık, endüstri ke sıminde ve özellıkle özel endüst n kesıminde hem geçen yılın ve hem da pland» göstenlen kalkm ma hıznun gerisınde kelındıgı belirtilıyor. MUlî gehr olarak da sabit fiyatlarla • 7,5 ve can f:» yatlarla '/o 39,6'lık bir gelir artışı bulundtıgu belirtiliyor. 1 k tahminler de artış sabit fiyatlar la • 8,8 olarak belirtUnuşti. Yı » ' lm ikincı yansmda H 7,5 oranuı n» gelınraeaı, bu yarıda işlerın tahmin edllenin gerisiBde ve el venşsiı sekilde gelıçngı yargısı ru dogurmaktadır. 1975 yılı eibette bu elvenşsiz yarınm etkıleri içuıde başlayacagına göre. kara bahtlı 1975 bütçesınin durumunun daha da zorlasacağı düşünülebilır. 6 lr bayram daha geldi. Adı UstUnde Kurban Bayranu. Bırsz huzunlu, epey kanlı bir bayram... Bir koçu îcesdrip. etıra yoksullara dağıtarak bir bunalımdan kurtulmak, Dlr ferablık duymak, öbür dünyada yenmızı yapmak isteğı... Bir inançtır bu. BUtun inançlar gibi hem dogru, hem yaniıj bir tutku bir özlem... İnanmak .. İnsanoğiu onsuz olamaz. Bu gilç, bir avuntu, bir yaşama isteği veren bir sey bu. Inazut<ak bir »eye. bir üstün guçe, bir ülküye, bir hayale baglarucait... Kasaplar geçecek sokaktan; koçlar geçecek; b«ıhçelerden acı melemeler duyulacak, sonra dolaştırılacak et parçaları. Kapınıı vunılacak, çopçıi, bekçı, gazetecı. evinize her gün ge'en gelmeyen, sizi tanıyan tanımayan ınsanlar bayramınızı kutlayacjJclar üç bes l:ŞrftT»<wk&rKomşu çocukları da gelıp eliruzi öpecek. «eker, mentiil. ençok da para almak için.. GiyineceKsiniz. aı'e içinde bır bayramJaşma, socra buyüklerinızı gfirmeye gltme. Otobüsler, vapurlar, dolmuşlar dolusu insunla b\rlikte... B BU BÜTÇE NE BÎR tSTİKRAR BÜTÇESİDIR, NE DE BİR KALKINMA BÜTÇE* St OLABÎLÎR. ÇÜNKÜ NE KAYNAKLARI SAĞLAMDIR, NE DE AKÇALI OLANAKLARA SAHÎPTtR. geçen yıla göre Onemll bir artış yoktur. Aslında iktisadi devlet teşekküllerıne yapüan fon trans forlerindeki axtış da, geçen yü başka bir kayr.aktan sağlanan olanağin Anayasa Mahkemesı karanyla kullamlamaması sonucu varilan bir telâfi yoludur. Renksiz Bütçe Arslan Başer çekleşir ya da kesinleşirse, carl ödeneklerdekı 9,7 milyar lıralık artış hem bu larklan ve hem de hizmetlerin ve kadrolann artışından ileri gelen farklan karsı layamıyacak ve ek ödenek isten mesi zorunluluğu ortaya çıkacak tır. Gerçı lyulro ekonomileri ile (Bizim butçe teknigimizde zorun ludur, istenmese de gerçekleşir), bu 'toenekler tamamen harcan maz, ama olacak şey bütçenin geleneksel ekonomi payının bu yıl sınırlı kalması olur Geçen yıl 2,5 milyar lira cıvarında olan savunma özel yatınmlannın 500 milyon lira artınlarak 3 milyann üstüne çıkaniması da anlaşılir bir seydir. Ama dış askeri yatınmdaki olağanüstü olurnsuz durumlar burada da blzi hoş ol mayan sUrprizlerle karsı karşıya bırakabilir. BUtçeler hakkmda verilmiş de meçleri ve yazılmış yazılan din leyip okuyanlar, kulaklara yadır gama etkisi yapan bir terimle karsı karşıya gelirler: Transfer harcamalan. Transfer her gazete okuyanın bildigi gibi, bir şey ya da bir kişinm farklı özelliktekı yer ve kadrolara geçmesidir. BUt çede transfer harcamasırun anla mı, genel bütçeden başka tüzel Basma neler gelecegini bilen kurbanüklar gioı değil mlyiı hepimiz! Ne gelecek başımıza? Aylardır kurulamayan bir hükümet sonınu. Milliyetçi Cephe'de dort sağcı partımr. bırleşme C8.ba.Ian. önce iktidar olmak için, sonra da ortak lısteyle seçime gitmek için... DP'den de onon beş kışi alabilseler 228Yı geçecekler! O zaman «sol»la, soiculaıla ugraşacakıar! Bu dört partinın, iktidara gelmek derıcen anladıkları, sol''a uğntşnrıak... Başka bir dertleri yok, sol, ille de sol!.. TV'de sepedıyo.'im bu dort Iıderi: Dördü de ayn birer tıp. Yanyana gelaiklerinde bır yakısmaılık, bır uyuşmaılık hemen goze batıyor. Erbakttn ayn bır kış«, Feyzioğlu busbütün ayn1 Hcle Domirerie ıtlrkeş, zıt kardeşler gibi! Dort zıt kardeş! özel hesapların birbırlne do«ru ittiği dört adam. Hepsi «milliyetçi», hepsi «sola karşı!^ Kuracakları hükümet nasıl bir şey mi olacak? Bir çorba, bir salata. hem de en tatsıondan... Becerirlerse hükümet kurmayı, bır ıki ay ıçınde gbnirstınüz nasıl b:r başıbozuk alayı olduklarını, nasıl bozguna uğrayacaklanm .. Her gün vuruşmalar oluyor. Bir genç Adana'da komaya girdi. Başka bir genç Yıldız Akadernısı onünde bıçakianarak öldüruldü. Milliyetçi Cephe'nın ferdengeçüleridir bu isı yapanlar. Kendılenne «milliyetçi ve mukaddesatçı» adını verenlerdıı Açı* açık adam dovüyorlar, ölduruyorlar bask.nlar yapıyurlu; yasa uygulayıcılan, genel müdürler, bakanlar seyirci ıialıyor bütün bu yapılanlara! «Milliyetçi gençlık^mis. «sola karş' gençnk»mış! Öyleyse ne yapsalar başunızın üstünde yen var, ne etseler eyval'.ah! Ama çagdaş uygarlıgın, Cumhurıyet ılkelermın Kcmalıst devrimın, sosyal demokrasinın geregine uymak ısteyenler. çağdışı yoll?ra yöntemiere kendılerinı kaptırmayanlar bu tedhış orgıitlennin naskılarına daha ne kadar dayar.rlar? Bir an gelır «arf.k jeter» demezler mi? Onlar da taban"aya. bıçaga, sopaya sar>lmazlaı uıi kendılerizu korumait için? Onlar da karsı gtiçler, örgiıtler kurmazlar mı? O zaman sorumlular, yöneticıler, bugun suskun gorünen müdürler, bakanlar «so.cular örgut kurdu, solcular ariara dövdü, solcular cınayet işlıyor» dlye bagınnaya başlamayacaklar mı? Sıkı tedbirler ıstemivecekter mı', bu Anajasa ıle olmuyor haydi yeni degışıklikler vapılsıc demeiecekler mi?.. Bir Bayram sabahmda hiç de iç açıcı olmayan düsünceler .. Düşunce değıl, gerçekier. Içmde yaşadıgımız olayiar... Türkiye'de sola açık, çüğdaş uygarhğm gerekıerine uyan bir örgut var. halkın büyük çoğunluğunun sevdığı, destekJediği ChP, Ecevıt'm hden olcugu, Kemal Ataturk devnmının tekçısı sürdürücüsu CHP .. Onun karşısında ise irili uiaklı «sağcı» p«xtıler Xıraı ırkçı turancı. ldmı şeriatçı, kimı ozel seKtorcü kımı yalmzca çıkarcı, kımı para bab&ldrırun enırınde oırtakıro «sola karşı politikacılar Bır seç.m yapılsa, Tüık ulusu böylelenne haddını bıldırecek. Ru yıizden ne seçime yanaşıyor.ar ne ae iktıdan halkın partısı olan CHP'ye verıyorlar. Aylardır ulua b;r bunaiım boşluğunda yaşıyor. öîe yandan eli sopah. mçaklı, sılahlı brgutler meydaniarn, sokaklara, okullara, ümversiteleı* egemen olma>3 başlıyor, korku salarak. yıldırarak, bastırarak .. Kurban Bayramı... Ttirkiye'de devrim, demokrasi, mmrnırlyet ilkeleri; şeriatçı, ırkçı, turancı çıkarcı. paracı, Busbeyll'nın deyımiyle «kendicı» kişiler tarafmdan kurban edılmek ısteniyor. Yatıracaklar yere, gözlermi bağlayacaklar bıçafcı dayayacaklar ensesine. Ama boşunadır çabaian, bu oyun sökmez, ulus «kurbanlık koyun. değil artık, Milliyetçi Cephe Dağnsmalan, otuz kırk tedhişçınin orda burda çıkardıgı kanlı jlaylar. kuru gürültüdür, çirkin bır oyunâur Halk gerçeğı göniyor. kim kendinden yana, kim değU. heps3ni biliyor. Cephe'ciier de bunun farkındalar, öyle olmasa seç.me tek uste halinde gınnek besaplanna girişırler mı, işi şıdciete, yasa dışı yoliara »okmaya kalkışırlar mıydı? Korkuyorîar, halkın kendilerine vuracagı tokattan .. Ama korktukları başlanna geıecek. Ataıarımıs a» demişler, «korkunun ecele fayclası yoktur..» Gerçekten mutlu bByramlarda buluşmak üzere... 1975 yılı bütçesınde geçen yıla göre, 9.689 milyon lira ya da °. 25 32 oranuıda bir artış getirilıruştiı. Bu artış bir yandan memur maaşlanra getirilec yeni katsayının (9) eskisiyle farkını karşılayacak öte yandan da özel likle başta savunma olmak uze re diger carı hizmet kalerolerın deki artısa olanak sağlayacaktıı. Bildigimiz kadarı ile Amerikan askeri yardnnlannuı bütçeye ge tirdiği kaynak 2^3 milyar lira arasmdadır. Katsayı artışınm sa dece genel bütçeye yanstması bır o kadarı bulabılir. Amerikan as keri yardınunm kesümesi ger nübarek kurban bayramınızi ^ ^ kutlar »eşenikler ı dileriz Telefon Rehberindeki Reklâm Size Yeni Müşteriler Kazandırır. (Basın: 23396) 10279 ALTIIM SERi PiLLERi KiVi OMtleraek, 1975 yılı bütçesi KAFAOÛLU özelhkle harcamalar yönünden klâsik, sıradan bır bütçedir. Kenksiz bu bütçedir. Teknik ola cak gücü bulunsa bıle desteti ol mayan bir iktıdarın başka çaşi klşilere ya da dairelere yapılmiş dıni yapamadığı için seçtiği zo aktomıalardır. Iktisadi Devlet te nmlu blr yolu yansıtan bir btlt şekktl^rugf^Beledijfalere, il özel çedır. Bu bütçe ne bir ıstıkrar idareleroı*r uluslararası kuruluş bütçesidir ne de' bir kallcuıma lara, BMmtar anlaşmalar ya da bütçesi olabiHr. Çflııkü ne kay ekonomik gereklerde yapüan ak nakları saglamoır n ne de yatı tarmalar bu büyük bölüme girdı rım harcamalarını gerçekleştire gi gıbı, sosyal maksatlarla kurul cek kadar olsun, akçalı olanak muş sigorta kurumlanna (öme lara sahip değiidir. Şöyle ki: ğin emekli san.) kanun geregi ya 1974 devlet gelirlerinin 72 milyar pılan aktarmalar, bazı demeklere olacağı düşünulebilir. Gelen ra yapüan yardımlar da bu kısma kamlar daha fazlasına olanak girerler. Hatta kamu yatınmları vermiyor, bır tahmin (öngöril) için yapılmiş kamulaştırmaların olarak .. 1975 bütçesi harcamala bedelien de bu giderler arasında n ise 107 milyarlık bütçeden, 10 yer alırlar. Bunlar özel kişilere milyar lirahk bir tasamıf yapü yapılacak ödemeler olmakla be sa bile 97 mılyar lira cıvaruıda raber, bir taşmır ya da tasınmaz kalabilir harcama olarak. O da mallann mülkiyetini kamu kes: Kıbrıs'ta yeni bır asken haremine geçirdiğir.den karnusal yö kât olmaz ve Amerikan yardımı nü elbette vardır. Dış ve iç dev tatlıya bağianabilirse. Demek olet borçlan odemeleri de buraya luyor ki. en iyi olasılıkla 72 mil girer. yarlık 1974 vergi gehnne karşı lık, 97 milyar lira toplamak ge Bu gibl harcamalar geçen yıl rekiyor. Bu gelir nasıl toplana34 milyar iken bu yıl 31 milyan geçmekte, yarü % 29,31 oranında cak? Bu sorunun karşüıtı için bir artış göstermektedir. 7 mil bütçe gelirlerini teker tcker ele almakta yarar vardır: yarlık artışla en bUyük pay biz ce emekli sandığına maaşlar art a) Gelir •* servet Tergilerin tıgı için yapılacak fazla transfer de durum: 1975te memur maaş ler Te bir de iktisadi devlet te lannda ve buna paralel olarak şekkUllerlne yapılacak yeni fon diğer ücret ödemelerindekl, aktarmalarıdır. ÇUnkü devlet brüt artışlar elbette, gelir verborçlan ıle kamulaştırmalarda gisinde de bir artış yapacaktır. Ancak D.t.E. Başkanının yufcan da sözü edilen yazismda da beUrtüdiğl gibi, özel kesim 1974ta ryi bir y ı l geçirmemiştir. Stokçulann gayrimeşru kazançlanndan vergi alma olanagı kapalı olduğuna göre, beyannarne ile 1974 yılındaki kazançlara gö re alınan gelir ve kurumlar ver gisınde bUyük bir artış beklene mez. b) Gider vergilerinta pek büyük bir kısmını ödeyen tekstil dalında durgunluk ve hatta gerileme vardır. Bu dalda hazine yığın halinde iflâslan önlemek için önemli erteleme istemleri ile karşılasacak ve bunlan ister istemez yerine getirecektir. Tekel maddelerinden ve şekerâen alınan istihlak vergilennde de dunun son derece ciddidir. Bu alanda da önemli bir gelir artı şı beklenmemelidir. c) ÜçUncü büyük gellr kate mi olan ithalat vergıleriade du rum 1974teki gibi 1975'te de par lak gıdebiür. Yanı ithalat nasal bu yıl 3,3 milyar dolar tahmm ediliyorsa, gelecek yıl da 5 mil yar dolara yaklaşabilir. Ama herhalde dövis rezervlerlmizi epeyce tehlikeye sokacak, bir ba şıboş gidişe set çekilmesi yohı na gidilecektir. Aksi halde 4,5 milyar dolarlık ithalat en ısm dan 2,5 milyar dolarlık bir dış ticaret açığı ve yine en azından yanm milyar dolarlık bir rezerv azalışı demektir. Bu tempoda bir ithalatm milli ekonomice sindirilmesi aynca bazı vergi dış ticaretten alınan. indirimi, ithal mallan maliyetlerinde düşürme yapmaya baghdir. Başka deytmle ithalat 4,5 milyara çıka rak »o 40 blr artış gösterse de / bunun aynı oranda devlet bütçe gelirlerine yansıması olanagı yok tur. Şu durumda 1974'ten 1975'e 25 milyarlık bır gelir artışıma ver gı kanunlan değiştinlmedigi takdirde olanagı görurrnüyor Hükümetin bu yolda bır çabasi olmayacatı açıkça belirtlldiftine göre gelir artışı realize edılemez. (1) Milliyet 17 Aralık 1974 Y. dekase lıt JUKOMANI SJUMni n.JlL $TI dCl£ tfttH Vt OmftnLABI Ifutl Tfduu uuuUrı VtUr. ALTINYALDI2.VARAKG0FRE BASKIÜ SATEN ETİKET PORSELEN.CAM VE BILÛMUM SANAYİ ÇfKARTMALAR. ETİKETLER ETİKETLER 9 I n 3 ÖZIL DERSANESİ DÖBT KUHUCU ÖÖPBTMENİN • A * ARIİLB YÜnÜTTÜÛÜ HAZIRLAMAFEN UNİVERSİTE KURSLARI attulMi HTIM .inuuı 11222150 (: SAATLİ MAARİF TAKVİMİ Aziz ve muhterem okuyuculanmn KURBAN BAYRAMLARINI ve YENİ YILLARINI tebrik eder, saadetler, bajarılar diler. İSTANBUL MAARİF KİTAPHANESİ Cağaloğlu yokuşu No. 38 ? İST. Telefon: 22 00 49 (îlâncıük ...) 10292 p.yy.AR (Üâncüık: 8751/10284) f
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle