Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Adalet Agaoğlu YÜKSEK GERİIİM tnsanın ınsanla: doğa, makine ve kendısiyie çatışraası: bv çatışmadan doğan dinamiğın çarprcı öyküleri... 15.: TL.' REMZI KİTÂBEV1 umhuriyet 51. yıl, sayı: 18095 : YUNUS NADİ 15 Aralık 1974 Pazar HALiD ZiYA UŞAKLIGiL l\ DAÎR (Hıkâyeler) J *^* Sadeleşt :ren' Nevzat 'İIZ^X^AN Diğer eserleri Aşkı Memnu Sir ötünün Deften Bır YazSö rarihi Ferdı ve Şürefc&Ö Kınk Hayatlar 1 3 Kırkytf Mai ve Sıvah Nemlde . Saray ve ötesı tA tNKILÂP ve ARA KtTABEVLERİ ""V CHP'nin 22. olağan kurultayı dün Ankarada başladı Fiyat Kontrol CHP llderl, partide görüş ayrılığı olduğuna inanmadığını belirterek «eğer varsa tartışılma ve mümkünse giderilme yeri burasıdır» dedl. «Halk iktidarı, halkın ekonomik gücünün artmasiyle ve varlıklı zümrelerin ekonomik gücünden daha üstün hale gelmesiyle sağlanabilir» îktidar uygulamasına da değinen CHP lideri, uygulanan politika sonucu ABD ve Sovyetlerle dostluğun sağlam temellere oturtulduğunu söyledi. Ecevit, Milliyetçi Cephe ve tedhiş girişimlerini eleştirdi ANKARA, (OnmhnriTH Bftroon) CHP'mn 22. olagan Kurultayı, dün Ankarada, Atatürk Spor Salonunda çalışmalanna başlami}trr. Gtenel Başkan Komitesi yağa 175 kuruş zam kararı aldı, Cillov 3 lirada direniyor îki öneriden birinin tercihi için stoklarm saptanması kararlaştırüdı. ANKARA, (ANKA) Oncekl gun Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Zeyyat Baykara'nın baskaniığmda toplanan Bakanlıklararası Ekonomik Kurul'da ham nebatl yağın kılosuna 175 kuruş iam yapılmasıyla tlgill Fiyat Kontrol Komitesinin karanyla, zammın 3 llrava çıkanlması konusundakl Ticaret Ba kanı Haluk Cillov'un önerlsinin tartısıldığı RarenUmistir. Bakanlıklararası Ekonomik Kurul'da, bu ıkı önerı arasınaa bır tercih yapılmadan önce mev cut nebati yaS stoklannın saptanması Ozerinde blr teknik çalısma yapılma;ı kararlaştırılmıştır Ancak Bakanhklararası Ekonomik Kurulda Ticaret Bakanı Cillov'un <3 llralık zam» önenslnin de«teklenmpsl egılimlnın kuvvetli olriugu Düdırilmektedlr. Bulutlu Hava ldukça karanlık gftnleT j yaşıyoruz. 14 ekim se' çimlerlyle ülkemlz nfuklarında açan umut gflneşini ruha kasvet verici bnlutl»r kaplanuştır. Arkada bıraktıfctmız blr yüın hemen yansını hükümetsiz geçinniştzdir. Bugün de hâlâ daha bir hükümet kurabilme çabalan Içinde çtrpımyoruz. Nasıl olsun bu bükümet? «Milliyetçi» partilerimlıin oluşturacaği sürçkli ve yapıcı «lcraat» hükümeti mi, yoksa partisiz bir parlamento üyesinin başkanlığında geçici bir secim hükümeti mi? Cumhuriyet tarihinde bir benzeri gösterUemeyecek olan bu durnm, şn ya da bu partiden çok türa ulusu hırpalamakta, devletimizi dışarda ve Içerde jünden püne güçten düîürmektedir. llk hamlede askerte kazandığımız Kıbrts zaferi diplomasl alamnda gölgelenmek, hatta yenilgiye dönüşmek tehlikesiyle ksrşı karsıyadır. Gectiğimlz temmuı ayına değin dikta rejimi altında inleyen komşumuz Yunanistan. o giinden bugüne toparlanmıs, siyasal özRÜrliiçüne kavuşmnş, seçim yapmış, halk oyıroa dayalı güçlü bir hükümet kurmuş, Krallığı istemedJğini referandumla belirterek Cumhuriyette karar kıldığım ilân etmiş, karşumza dikilmiştir. 15 temmuzda cüppesini toplayarak cuntacılann elinden canını zor kurtaran Baspapaz Makarios bupün bir kabraman, bir kurtarıcı edasiyle yeniden Ada'ya dönmüştür. Biz istediğimiz kadar papazın Dcvlet Başkanlıeını tanımayalun, adaın orada, işinin başındadır. Başta ABD olmak üzere çoğu devletier otıu bu sıfatiyle tanımaktadırlar. Mısır Cumhurbaşkanı Sedat hile onun Kıbns'a dönüşflnü ilk kutlayanlardan biri olmuştur. Bizim sağ cephe partilerimiz burada seçim hükümeti mi olsun, geçim hü'cümeti mi olsun diye aralarında tartışa dursunlar, TürkiveVi her zaman kendi çıkarlan açısmdan değerlendiren güçler boş durmamaktadırlar. Hakkımızı korumak, ulusal onurumuzun saygınlıçını sürdünnek, dünyaya sesimizi duyurmak içta gücünü kamuoyundan alan, Parlamentoya davalı bir hükümetln bir an önce kurulması gereğine kuşku yoktur. tste aylardan beri bekliyoruz. nerede bu bnkiimet? Dış durumumuzun yanı sıra lç durumumuzuu da yürek feranlatıcı olmaktan çok uzak bulunduğunu aynca söjlemeye bilemeylz jerek var mı mıdır? Haiktan vüzde 67 oranmda oy toplad'.klan savı ile Tannrun günü böbürlenen saym sağ cephe liderleri bugüne değin aralarında sağ salim bir ortaklık knramamışlardır. Bundan sonra knrsalar bile ülkenin gittikçe çıkmaza giren binbir sorunundan hangisine çözüm getirebileceklerdir? Sabah aksam CHP'yi suçlamakla, 12 mart öncesinde olduğu gibi gençleri birbirine kırdırmakla mı ülkemizi feraha kavnşturacaktır sayın baylar? Bu koşullar altında toplanan CHP 22. Kurultayuım varacağı sonuçlar kadar yurt soruıılan karşısında benımseyeceği tutum da kamuo>unu yakından llgUendirmektedir bugün. Çünkü yıldan yıla halkın sevgisini kazanan bu partl. >aşadığimız ortamda geleceğe umutla bakmamızı sağlayan hemen de tek siyasal knnıluştur. Güçlü bir lideri, aydın bir kadrosu. ülkiicülerin ağır bastıği bir örçütü vardır CHP'nin. Senben çatışmalanndan u zak kalmasını biiir, ideolojik ay rıntılar arasında boğulmaktan yaknsını kurtararak halkın halk için egemenliği ilkesini riimdik ayakta tutmasını başarabillrse CHP, 14 ekimde parlayan umut ışıklannm içimizi yeniden aydınlatmasma vardımcı olabilir. tleriye, çajdas UTgarlığa d5nük dünva görüşü lle bu partl sağduyudan ayrüroadığı sürece halkın rittikçc artan desteğtrd her zaman yanında bulacaktır. vit, Kurult«yda yaptıgj lconuşm*da, iç ve dıs siyasal gelıştnelere ilişkia gorüşlerinl açıkJarken, CHP'nin «Demokratilc sol» tutumu Uzennde özenle durmus, «Bizlm demokratik »ol anlayısımıa ekonomik güçle siyasal gucün aynlmazlıgı noktasından hareket eder. Bızım demokratik sol anlayi şımız gerçekçı oldugu için ve Türk toplumunun gerçeklerinden BtUent oroştugu için kmlkmmanm kOyrB den basiamasını ister. Batı toplumlarında oluşmuş sol doktrinlen tek (bılımsel) gerçek olarak gorenler. o doktrinleri Türk toplumuna uygulamaya kalkıştıklan vakit, köyluyü ne yapacaklannı bl lemezler. Sonunda kendıleri İçin çıkar yolu, köylü gerçegine gözlenni kapatmakta bulurlar. Bu kendileri için çıkar yol olsa da, Turk toplumu ve TUrkiye'de so hm g«çerHlik kaaanm&sı lçtn e> kar yol degildir» demişür. Ecevit, sag partilerin cephe btrligi çabalannı ele;tirirlcen, blr grup aagcı gençhk topluluklarv nın tedhi; emellenne dikkati çekrr.is, sag partılerin bu topluluklan kullanma yanşına girdiklerıni soylemiş ve şunlan eklemiştir: «Bu deraokrasimız adına utanılacak bır durumdur Bun dan sonra çıkacak her gençük o Isymda en MlyUk sorumluruk, böylesine sonımsuzca davranan partilerin olacaktır.» Açılış AtatUrk Spor Salonunu, dün sabahın erken saatlermden Daşla yarak. olaganüstU kalabalıkta bir halk toplulugu adeta istila etmege başlamıstı. Ecevit'in son yurt gezilerini yan Rtan dev fotoğraflarla süslenmil. fpor «alonund». kunıltay'iB çalif raalarına başlaması beklenirken, hoparlörlerden halk ezgileri yannyordu. Salonun içinde. tribünlerin, baskanlık dıvanının yerala cağı kürsünün solunda yer alan bir bölümü delegelere aynlmıjtı. Diğer tribünler ise yurttaşlarla hınca hınç doluydu. Başkanhk di \'anı kfirsüsünün sağ tarafındaki tnbünlerde. ayrı bır bolümde ue, (Devamı Ss. 7. Sfi S da) îki fiyat önerisi Izlenimler: Ecevit'in en çok degındıgı konular dış politika ve "haikla bütünleşme,, oldu Ümit GÜRTÜNA Turhan ILGAZ ANKARA Ecevit konuşuyor. Belki de Türklye Cumhurlyetinde ilk kez bir partl kongresmde genel başkan uzun uzun dış politikadsn sözediyor. özellikle 12 Mart Muhtırasından sonra, dünyadaJd gelişmelerden soyutlanuş, gözlerini içeriye çevırerek, dünyada olan • bitene sırt çevirmiş Türklyemlz'de bir lider konuşmasına dıs olaylarla baslıyor. Alkış tarif etmek ne mümktln. Derken CHP Genel Baskanı haşhaş eklml yasağını anlatmaya başlıyor. Lider'in sol tarsfındaki tribünlerden «Kahrolsun Amerika» diye dinleyiciler tempo tutuyorlar. Duruyor Ecevit, başını, okuduğu yazılı konuşma metninden kaldrnyor ve öğüt veren bir tonda «CHP"nın kongresinde klmse diğer bir dpvlet için kahrolsun diye bBgıramaz» dıyor. Ortalığı bir sessizllk kaplıyor. Devam ediyor Ecevit: «ABD"ye hiçbir zaman boyun egmedik» ve müthiş bir alkış kopuyor yenıden. öylesıne «üsturuplu» hazırlamış ki Ecevit konuşmasını, «Kahrolsun» sözü hiçbir zaman geçmıyor. Ama konuşmanın ilgilı bölümleri tamanüandığı zaman «Kahrediyor» Amerika'yı da Sovyetler Bırliğini de. Kıbns sorununu ele alıyor Ece vit. ABD'ye «Münasip» bır şekilde değindikten sonra Sovvetler Bırliğinin tutumunu yeriyor. DUn yada Kıbnsla ilgüi Sovyet öneri sine tek «Hayın» diyen ülkenin Türkiye olduğunu sdylediği zaman, az önce ABD aleyhine tezahürat yapan büyük kitle bu kez de Sovyetler Birliği'ne denüen «Hayır»ı ayakta alkışlıyor. CHP'nin varıyoğu alındığı günlerde Çankaya Gençlik Kolu'na kaydolmuştu 15 aralık 1953 sabahı TJlus kadrosundan Yeni Ulus kadrosuna geçenler, Denızctler Caddesınm Ust başındakı Yeni Matbaa binasının kendılerme ayrılan bolümua de buiuştular ve dort saytalık yeni muhalefet gazetesini çıkar maya başladılar. Binadaki Yeni ülus bölümü, lçine ancak ikişer masa sı|ıbılecek ikı küçük odayla, bu odalar arasmdaki daha büyük bir orta odadan lbaretti. BölUme firmek İçin önce orta odaya girlllr, lkl küçük odaya oradan açılan kapılarla geçilirdl. Kortdoru olmayan ıkı oda bır holluk bır eve gırer gibi.. Tavan yüksekhgı, uzun boy lu bır insr.nın boyundan sadece bırkaç karış fazlaydı. Zaten önceleri o Uç oda, hepsı blrlikte kâğrt deposu olarak kullanılıyormus.. Yeni Ulus İçin boşaltıp o hale getirmisler . Küçük odsJardan btnu daha, büyük olanındaki lki küçük tahta masayı Uç klşi payla?ıyordu: Nıhad Erim. Gene] Yavın ^ U U T d • rü Münır Berık Bırıncı Yazuşlen Mudürü Cemal Sağlam Daha küçügündeki ıkı küçüic masada ıse, ikincı Yazıişleri Mudürü Nıhad Subaşı ve ülus'tan Yeni Ulusa geçışle bırlıkte Yazıişleri kadrosuna terfi eden Bulent Ecevit çalışacaktı. Orta odadaki bUjrük masanın etratında da geri kalaniar: Yazarlar, muhabirler, müsahhihler, telefonJa haber alanlar .. Subayı • Ecevit ekibi, nazarl olarak gececı ldı. Orta odadakıler, gundüzlerı onların odasmdan da favdalanablleceklerdl. Yalnız gazetenın llk çıkışı sırasında gece lle gunduz blrblrıne kanşmıştı Herkes hera eececı, hem gündutcu olarak çalışıvor, o yuzden masa değil oturacak tandaly* bulmak mesel» oluyordu. Şımdi koleksıyondan bakıyo(Devamı Sa. 7, Sü. 3 de) Ecevit'in hayatını Ecevit aniatıyor RöportaJ: ALTAN ÖYMEN Kıbrıs'ta ikili görüşmelerin devamı için uzlaşma saglandı Kosta DAPONTE BRÜKSEL «Kıbns'ta aylardanberı çark durmuş, dönmüyor du. Bniksel'de bu çarb döndürmeye çahştılar. Şımdi donmeye başlayacak. Yalnız bu işe gırişenler, ayaklannı çarka kapUrmamak için ıhtiyatlı davranıyorUr.» Bu hafta NATO toplantıları vesilesiyle bir araya gelen Türk,' Amerikan, Yunan ve tngilız dıplomatlanmn Kıbnsia tlgilı çabalarını ozetleyen bır TUrk dip lomatı. «Barışçı çözumler dıplomasiyi gereklı küıyom diye ekliyordu. Müzakere yolunu seçtlgın zaman da, «Mutlu, umutlu ve iyimser görünmek» kaçınılmaz bır şey. Yoksa, görüşmeler yurümez, durur. Esenbel ile Bıtsıos'un 1959'daki Zürih anlasmalan sırasında başlayan dostluklan ise buna yardımcı olabilir. Türk ve Yunan Dışışlerı Bakanlanyla özel görüşmelerml yap tığı Hilton OteU ve NATO bınası arasmda mekik dokuyan Dr. Kissinger, kendi kamuoyunu etkilemek ıçın de fırsatı kaçırmak istemedı. Kıbns konusunda bazı çevrelenn kendisine yönelttiğı eleştirilen frenlemek amacıyla gösterişli inişlerçıkışlar ve girişler yaptı. NATO Bakanlar Konseyi toplantılannda enil&syon, enerjî, işsizlik ve AUantik Savunması ile ilgüi büyük sorunlar ön plânda bulunurken, Kissinger, vaktini Kıbns görüşmeleri için Türk ve Yunan meslektaslanyla paylastığııu özellikie gösterdi. NATO'ya gelince, Atlanük Ittifakı Birleşmiş Mılletler olma dıgı için Kıbns sorununa kanşamaz, müzakere konusu vapamaz. Ancak. «îki Uye Ulke arasmdaü bir sorun> olarak ele alabüiı Brüksel'de NATCnun Kıbns sorununa kanşmadıgını gostermek için azamı titlzlik gosterildi. Türkiye bir yandan Kıbns'ta bugüne değin edındığı tecrübeler, Adadaki durum, bir yandan (Devamı Sa. 7. Sü. S da) GÖRÜŞMELER ÖNŞARTSIZ BAŞLIYACAK, ANCAK TÜRKİYE COĞRAFÎ FEDERASYON GÖRÜŞÜNDEN ÖDÜN VERMİYECEK Dzun blr süredır neUali yag fiyatlarına zam vapılıp yapılmamasını göruşen Plyal Kuntrol Komitesinin persembe günkü toplantısında ham va£ fıvatlarına Kllodn 1 A Kuru? ram va7 pılması kararlastırılmıstır Ticaret Bakanlıgınm Istegl üzerine altnan bu karar cuma akşamı toplanan Bakanlıklararası Kkonumlk Kurula (etınlmlştır Ancak bu toplantıda Tlcaret Bakanı Haluk Cillov'un. Fiyat Kontrol Komıtesı'nln u v gun buldugu mlktarla vetınmeverek klloda 3 lıralık zam vapılmasında ısrar ettlğı ogrenllmıştır. Nebati yag tiyatlan, yürürlüktekı bır karamameye gore, arttırüması Fiyat Kontrol Komitesi' nln kararına baglı olan mal fıyat lan arasmda yer almaktadır. Fıyat Kontrol Komitesi, Malıye Ba kanlıgı Müsteşannın başkanlığmda, Ticaret, Sanayı ve Teknoloji Bakanlıgı müsteşarlanyla Merkez Bankası Başkanı ve tktısadi Plan lama Dairesı başkanlarından oluş maktadır Komilenın zam karan alan son toplantısına, bazı üyeler katümamıştır. Nebatl yağ fijatlan. ham yag bazı Uzennden saptanmaktadır. Nebatl yag Ureten firmalar, zam önerilerinl llk kez Ecevit hükümetinin son günlennde ortaya at mışlardır. Ecevit hükümeti zamanında yag fabrikalan sahıpleriyle Maliye Bakanlığında yapılan toplantıda, yağ yapımcılan 1 lira lık zam istemiş, fakat bu isteklerl kabul edilmemiştır. Yağ stokçulan öncetd gün toplanan Bakanlıklararası Ekonomik Kurul'da nebati yaga yapüacak zamla birllkte mevcut stoklarm tespiti usulleri de tartışılmı<;tır Zam yapıl(Devamı Sa. 7. Sö. 3 dc) .ÂDEM YAVUZ» GEMiSi DENiZE iNDiRiLDi. Türk Silâhh Kuvvetlerince Kıbrıs'ta gmşılen harekât sırasmda görevı basında Kahpece şehit edilen gazetecı Adem Yavuz'un ismi verllen ve Denızcı lik Bankası Istanbul Şehir Hat lan ıçın ınşa edüen «M/F Adern Yavuz» gemisı. dün Haliç tersanesınde yapılan törenle denıze indırilmıştir. Törende şehit gazeteci Adem Yavuz'un annesi Elife Yavuz, kardeşlen ve mes lektaşlan ile Gazeteciler Cemlye tı yöneticıleri hazır bulunmuştur Saat 11'de oaşlayan törende bır konuşma yapan Haliç Tersa ı.esı Müdürii Alı Dursun Kançeker. «Adem Vavuz» yolcu gemısı hakkında Konutlara bllgı vernuş, gemınin tam boyunun 58.20, genişliginın 10.6ü, derinUği nm ise 3 60 metre olduğunu soy (Devamı Sa. 7, Sü. 4 dc) Arkadaşuıuz Kemal Özer, Necatı Cumalı'yla konuşuyor... İlginç konuklar Cumalı yeni romanmı anlattı: tki ilgınç konuk da katılıyor kurultaya. Hem de CHPTi delege ler arasmda izliyorlar görüşmele rı. Bunlardan bıri îngiliz İşçi Partisi'nden bir milletvekili, diteri, Türkiyc'nin yakından tanıdığı Hollanda Sosyalıst Partisi (Devanu Sa. 7, Sü. 5 de) Aşk da gezer, bir yolculukta bit vitrin önünde sokuluverir insana,, «Aşk da Gezer» Necati Cumalı'nın son romanj bu adı taşıyor. Bu adın anlammı şöyle açıklıyor yazar: «Evet, aşk da gezer. İnsanın en üzgun, en yugın, en umutsuz oldugu günlennae bır uçak, bır otobüs yolculuğunda, ya da bır vitnne bakarken gelıp yanma sokuluverir aşk. Deraek istiyorum kı insanın aşlanı nerde yitirdiğı ve nerde buiacagı önceden bılınmez.» Daha onceki üç romanında, btr Ege kasabası çevresınde tütün yetiştiricilennin sorunlanru konu alan Cumalı, «Aşk da Gezer» de ıyl bildiğı başka bır çevreyi karşırnıza çıkanyor. Serüvenlerini ızleyeceğimız çevre ou te» tiyatro çevresıdir. Seyırcılerle ayatro dünyası arasındakı perdeyl kaldırmak, bu dünyanın insanlannı, aralanndakı tlişkllenyıe bırlikte serRilemek istiyor. Necaa Curoalı, çuk yoniü ve Kemal ÖZER calışkan bir yazar. 1940'tan günümüze kadar edebiyatın bütun tür lennde, şiirden tıyatroya, ienemeden hıkâye ve romana tauar eser vernuş. Ama her şeyden ön OLAYLARIN ARI)INDAKİ İRÇEK CHP Kadm Kolları Kurultaymda bir konuşma yapan Bülent Ece vit, ana ve babalann çocuklannın can güvenliğini en çok CHP h.ikümeti dbncminde duyduklannı <6ylemiştir. «Çünkü bu siire içinde, tarafsız ve gençliğin kanını döktürmemeye azmetmiş biı hükümet vardı. diyen Eccvit'e göre, an cak ba hükümet cöktükten sonra kanh olaylar ve huzursuztak ba«lamıştır. Kesnel baku acmyla, Saym Ece leri izlenirnini verecek kanıtlar çoktnr. Bu merkez şimdi elverisli bir zamanın geldigi kanısındadır. Gerçekten cocuklarını yüksek öğretim kurumlarına vollayan ana ve babalann son günlerdeki kaygilan büsbütün yoğunlaşmıştır. Güvenlik kuwetleri görevlile rince üniversite ve yüksek okul Yakup Kadri Karaosmanoğlu Univeısitede Can Güvenliği bugün kapılsnnda denetün yapılmakta, toprağa vit'e hak vermek gerekiyor. Bu gün ortalıfı boş bulan ve yurdun oğrenciler Mkı bir kontroldan geher yanında olay çıkaran komaıı çirilmektedir. Buna karşıiık adına verilecek doların bir merkezden yönetildik komando denilen ve küçük faşist partisuice ybnetilen gruplar, ta i banca ve bıcaklarla silâhlanmıs olarak, dışardan fakültelere baskuılar düzcnlemektedirler. Üniver siteli genc bir ikilero karşuındadır. Eğcr komando gruplarına direnirse ertesi gün tutucu bajın • • • (Devanu Sa. 7. sü I de) ce kendlnl şalr olarak duyuyor. Bu kadar çeşitli türde eser vermesinın nedenını sordugumuzda verdığı karşıiık şu: «Şiirin, rornanın, tlyatroriuri öğelert ayn ayn. Roman ve küçük hıkâyenın yapısı genel olarak düşünceye dayanır. Şiırse bir (Devamı Sa. 7, Sü. 1 ıie) AŞK DA GEZER TİYATEO VE FİLM SANATÇILARININ BÎR AYXIK TüRNE ÎAŞAMLAR1N1 KUNU ALAN BÜYÜK ŞEHİRLEBİMtZtN SANATLA ÎLİŞKİLj HAVAS1N1 YANSITAN ROMAN NADİR NADİ Ankara'da önceki gün ölen ve bugün Beşiktaş'ta toprağa verilecek olan Türk edebıyatının ünİU yazarlanndan gazeteci Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun cenazesi, dün Istanbul'a getirilmiştir. Karaosmanoğlu için Ankara'da dün TBMM ve Anadolu Ajansı önünde ild tören yapılmıştır. Törende konuşan Kültür Bakanı (Deramı Sa. 7, öü. 4 de) Bugün dördüncü sayfamızda okuyacaksınız.