15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Hava yolu işletmeciliği bunalım içinde Büyük uçak şirketleri batmamak için çaba harcıyorlar PAN DEV AMERÎCAN, AÎR FRANCE ŞÎRKETLERÎN YILLIK LÎRA, GİBÎ ZARARGUnUmüzde en ileri konfor ve eğlence araçlanyla donatılan dev yolcu uçakian bile yolcuyla dolu uçmuyor. • özellikle daha verımü olan 1000 kilometreden uzun uçuşlar yapmak. • Her seferde belU bır yolcu sayısının bulunmasını garanti etraek. • Uçak koltuklan arzını, taleple bağdaştırmak. Bu ilkelerin bir çok şirket tarafmdan yerine getirilmiş olması artık fi>at düşürmek ve uçu? sajnsını arttırmak yoluyla rekabete girişmek yerine muhayyele çalıştırmamn gereğînin kavrandıgını ortaya koymuştur. Fakat bunlarla birliku. Mitün uçak şirketlerine karşı, altın içinde yüzen Arap emirlerirun şirket lerinin eski yöntemleri uygulamakta devam ettikleri dikkati çekmektedir. Ve bu şirketler arasında kıyasıya rekabet sürerken aralannda anlaşma ibrimaileri go riinmemektedir. Btına rağmen yine de anlaşma ve birleşmenin krin atlatmanın tek çaresı olduğu genel olarak kabul Bdilmiş bulunmaktadır. Ote yandan bunalımm şiddetli ulusal ekonomi suurlarını koruma fikirlerini hortlatmıştır. Nitekim Amerikan hükümeti «Amerik»n uçaklanyia uçun» sloganını ortaya atmıştır. Ford bu ilkeyle özel şirketleri ve kamu kuruluşlannı Pan Am vej» TWA artık eskisi gibi he&rjt m** ^ ^ ^ ^ 3 2 ^ *. LARI MÎLYARLARCA Alr Fr«nce'm Genel MüdürU Gilbert Perol, şirketin hesaplannı açıklamış bulunuyor. Vardığı sonuç pek iç açıcı değil: Air France 1974 yılında 500 milyon frank (yaklaşık olarak 1,5 milyar TL) açik verecektir; bunun yanısıra 1975 yüı için tahminler de iyimser olmaya el vermiyor. Buna karşılık küçük bir sirket sayılan MEA (Ortadoğu Hava Yollan)'nın baskan yartfımcısı Whebe ise, 1974 yılında 150 milyon frank (yaklaşık olarak 480 mılyon TL) kâr öngörmektedir. Ancak birçok havayolu sirketinin müdürü Whebe'nin değil, Perolün görüsünü paylaşıyorlar. Yetkililer uçak şirketlerinin büyük bir bunalım içinde olduğunu belirtiyorlar. Bunun ild nedeni var: # Yakıt fiyatlarının artması: 1974 yılında kerozenin (uçak yakıtı) fiyatı 1973'teklnln dört mislidir. Ayrıca yakıt masrafları dün sirketlerin harcamala • nnın yüzde 8 10'u karşılığın dayken bugün bu oran yüzde 25'e çıkmıştır. • Hava trafigindeki artısın azalması: 10 yıldan berl hava trafiği her yıl yüzde 14,5 orarvında artmaktaydı. Oysa bu srtjş 1973te yüzde 11, 1974te ıse yüzde 5'i aşmamıstır. Ortadakı gerçek sudur: Artan harcamalar ve azalan gelirlerle uçak şirketleri batmaktadır. Hatta bu kez bütün şirketler arka arkaya yeni uçaklar alıp uçuş jayüarını delice arttırdıkları zamandan daha tehlikeli bir sürece girmişlerdir. Bugüne kadar dünya havacılıgının sembolü olan ve Charles Undberg'in 1925'ten 1939'a kadar baskanlığını yaptığı, Pan American Hava Yollan şirketi, bir zamanlar bütün dünyada bayrağını dalgalandırmayı öngörüyor. bunu gerçekleştirmek için 34.570 mernur tstihdam edip 1973 yılında 300 milyon km yolculuk bir kapasiteye ulaşıyortfu; bu bir zirveydi, fakat olayın bir başka yanında, bir başka zirve daha vardı: 1974'te 300 milyon frank açık (yaklaşık olarak 1 milyar TL). Bu arada Boeing firması, sürekli artan trafiğin yükünü kal dırmak için tek çözümün büyük uçaklar olduğunu belirtmiş ve Jumbo Jetleri piyasaya sürmüştür. Pan Am da ilk ağızda kendisine güvenerek 25 tane Jumbo Jet'i gözü kapalı ısmarlamış ve toplam 2 milyar 460 milyon franklık (yaklaşık olarak 7.5 milyar TL) bir sözlesme yapmıştır. Bunun ardından bütün şirketler 1972 yılında Atlarıtik üzerinde uçacak 10 milyon yolcuyu paylaşmak için rekabete girmişlerdir. Giderek rekabet sonunda koltuk ve yolcu sayısını aşmış ve çeşitli Avrupa kentlerinden yeni dünyaya tfoğru bir sürii uçak, mallyeti karşılayacak sayının yansı kadar yolcuyla gidip gelmeye başlamıştır. Bunun üzerine kızışan rekabet fiyatlann klrılmasına yol açmıştır: Paris New York arası gidis • gelis 2702 franktan, önce 1500'e, sonra 1200'e, en sonunda da 800 franka sefer yapan Charter şirketleriyle yanşabilmek için 1100 franka düşmuştür. BütÜD bu alârm slnyallerine rağmen Pan Am dansa devam etmiştir. 1969'dan 1973'e kadar iş hacminin yüzde 37 artmasına rağmen 174 milyon dolar kaybetmiş ve. 1974'te taşıdığı 5 mil yon yolcunun her birinin kendisine 5 dolar zarara malolduğunu farketmiştir. Fakat her şeye rağmen şirket tehlikenin farkijıa ancak yakıt fiyatlan arttığı zaman varmıştır. Şirketin müdürü, bunun üzerine Gerald Ford'dan bir yıl süreyle kendilerine her ay 48 milyon j frank (150 milyon TL.) sübvansiyon verilmesini istemiştir. Ford' un red cevabı üzerine PanAm | diğer dev Amerikan şirketi TWA' j ya yanaşmıştır. j Bir kaç görüşmenin ardından ı 16 ekim'de bir anlaşma yapıldığı j ve iki şirketin pazan paylaştıkları açıklanmıştır. Artık TWA, Almanya ve Pasilik üzerine Pan • Am da Paris'le Portekiz, Cezayir ve Ispanya'daki havaaJanlarının bir çoğu üzerine uçuşlannı iptal.edeceklerdir. Bu açıklsma Ui zerine Amerikan bankerleri nihayet uçak şirketlerine yardıma karar veriyorlar. Ve bunun ardından Avrupa'run en küçük uçak şirketleri bile Amerifcalı «devnleri takiit etmeye başhyacaklardır. Alitalia 17 hattı kapatmak istiyor. British Caledonian Amerika'ya ' , yaptığı uçuşları iptal edıyor. Air France British Airways ve Lufthansa karşılıklı uçuş iptalleri için pazarhğa girişiyorlar. Fakat bütün bunlar yapılırken dilckati çeken istihdam kapasitesinin degiştirilmediği ve teçhiatın mo1 dernleştirilmesinin durdurulmadığıdır. Bu şartlar altında bütün diğer şirketler de ayni umudu besleyerek ayni yönteme yanaşmaktadırlar. Bu hava yoluyla ulaşımm sonu mudur? Kesinükle hayır. Uçak artık bir ahşkanlık baline gelmiştir. Seyahatlerin hızhlığı iktisadî rekabetin sllâhlarından biri baline gelmiştir. Ortada göriinen yal nızca artık bulutlann üzerinde olunca her şeyi yapma serbestligının kazanılmadıguıın anlaşıldıgıdır. Uçak şirketleri yaşamak için üç şartı yerine gctirmek rorunda olduklannm farkona varmış bulunmaktadırlar. ile uçmaya zorlamak istemektedır; ayrıca Amerika'nın bütün dünyadaki uçak yolculannın yüzde 60'ını sağladığı biliııroektedir. Bununla birlikte çeşitli Amerikan kuruluşlan Avrupaü şirketlere Amerıka Avrupa arasmda yaptıkian seferleri azaltmalan için baskı yapmaktadırlar. Bu çabaya ilk tepki Hollanda nükümetinden gelmiştir. Böylece aslında sorunun şirketlerın kendi aralannda anlaşmaya ıarmala rıyla çözümlenmeyeceği bunun arkasından büyük planda, ulu^al rekabetlerin yeni çıkmazlar doğurabileceği ortaya çıkmaktadır. (D1Ş HABERLER SERVtSt) Keban'ın proje ve kontrol hizmetleri, Gökçekaya'nın baraj yapımı ve türbin jeneratör montajı ayni şirketlerce yürütüldü. Seyitömeri de kredi veren ülkelerin şirketleri yaptı "Enerji bunalımının 11 milyarlık gerçek nedeni, 3 santralın birden santrallerin " arızalanması enerji darlığı yetersiz yanında ekonomimizde yabancı giderilmesi güç kayıplara firmalara neden oldu yaptırılmasıdır,, Aykut SAĞANAK Türkiye'deki son elektrik bunalımı bazı vetkiliıerc üç santralda ortaya çıKan beklenmiyen ânzaların sonucu olarak oitelenırken. Konuym tlgilı uzman, lar ise, bunaııma öu santralların bilgi ve denevıeri vetersiz yabancı şirketlere yaptınlraış oımasının vol actt&mı onfi sürmektedır. Son bir ay ıçınae oırbiri arcmdan ânzaıanaraü Türkive'de büyük bır elektrik ounalırnına yol açan Keban «jökçekava ve SejTtömer Santrnlları büyük öir bölümü vabanci şirketlere ödenmiş olan 1 milvar liraya mal 1 olmuştur. Türfciye'de Dir çok önemli yatmmda eöHildUJSü eibi bu Uç büyük elektrik santralım vapan yabancı şirKetıerın ortak niteliği daha önce ou Dovutta biı ışe gîrişmemis olmaıandır. Daha 1954 nllarındB Türkiye'de elekırik «înenisı zereksinmesinin nasıl Karşılanacagı ara? tırmasını vapan Am«rikan Kbas co şirketi. daha sunra Keban Droıesinl ortaya atmıy ve bu pro je için gerekli kredinm bır bölümünü veren L)ürv!< Bannasının ıstegi dogmltusunda Oaraım Kontrol ve müsavırlık oızmetlenni de üzerine ilmıstır uvs» bır vatınmın oroteıerıru vapan şirketin müşavtrlik ve sontroliuk ışlerin: de vüKlenrnesının ne aenlı sakıncaıı olduğu aahs o yıllarda Uüilılerce oelirtilmışti. Üstelik Amerikan £basco sırketi daha önce bu büyüKİüKte bır nid rcelektrık santralı da vaprnamts tır kuruluştur Bövlece konuyla iigilı bilgı ve denevler oüımvan bir yabancı şirketin denetlmıne bırakılan Keban oroiesı. daha baslangıçta oır ook nataıar.n yapılmasına vul açnus ı milvar lira olarak nesaDiaııan maiıvet giderek artmıs. sonunda « milvar lirayı oulmustur Bunun dı$ında daha ilk <ninlerdp Daşla\an su sızdırmasınuı nasıl çözüm leyecegı sonınu di ougün bııe bütünüyle v;özümıenememıstir Son ?ünlerde santralde ele's trik enerjısı üref.mınırı durmasıa» vol açan nedenıerin ıse montaı ârızası olduğu Konusunda« görüşler kesınlik Kazanmajctadır. Yılda 4^ milyar kıiowat/saat'lik elektrik enerüsi Uretecek olan bu dev santralın oöviesıne sorumsuaca vapılmıs olrnasmın, Tuıkıye'nin bugün olduğu eibı ılerde de düşecefi enerii bunalımıanna yol acması doSa oıacaktır. Iklim kuşaklarının yer değiştirmesi kıtlığı etkili/or ı Evrenimizin üzerinde yaşayan insan sayısı, bu yıl dört rnilyan aştı. Üretıien tahıl, artık bu kadar çok insanı beslemeye yetmiyor. 32 ülked? ysşayan 700 milyon insan, önümüzdeki aylarda açlık n«denivie ö'.ümle yüz yüze gslmis durumda. Bu soruna çözüm bulmak iç:n geçtiğimiz ay Roma'da toplanan Dünya Gıda Konferansından da bir sımuç ahnamadı. Cunkü bunalımm çıkış noktası, şimdiğe değin iddıa edildigi ve kanıtlanmaya çalışıldığı gibi doğa felâketleri defil. EvTensel iklim kuşaklarının yer degiştirerek güneye doğrtı kayması, doğa felaketleri.iin varu sıra, kıtlığı etikleyen diğer olguları da beraberinde getiriyor. Kuzeydengüneye iklim kuşaklarmı inceleyecek olursak, daha açık olarak görülür: durum • KVTU7 ŞERtDt: Kıızey Kutbunun Uzerindekl soğuk hava yüklü rüzgâr seridi, giderek güneye doğru kaymakta, bu kutuptaki «karlı sapka» son yıllarda hızla genişlernektedir • AVRÜPA: tklim kuşaklannm yer degiştirmest, Avrupa'da çok yağışlı geçen yaz aylarıyla kendini hissettiriyor. Bu kuşaklann güneye kaymasının sonucu olarak, Akdeniz'de bile geçtiğimiz yaz ayında olduğu gibi turist mevsimi çok yağışlı geçiyor. • SAHRA ŞERtDt: Avrapa'ja içine alan yağmur $eridinin gü neye kaymasıyla. Sahra kusa»ı da güneye dogru kavmıs oldu tngi lir meteorolog Winstanley'in yaptığı tahminlere göre, gelecek onyıllarda Büyük Sahra 18u kilometre güneye kavmıs olacak • MERKEZİ AFRtKA: Bu bölge de giderek ıssızlaşmaktadır. Kranın büyük bir kısrm, altı yıldan bu yana niç yağış almamıştır Böı^edeki altı milyon insan, Jıs ülkelerden gelen vardımlarla vasam lannı sürdürmektedirler. • HİVDtSTAN: Bu ülke. güneyden gelen muson rüzgârlannT sonucu yağmur almaktadır. Ancak bu yagmur vüklü ritegârlar, i< t,on yıllarda Ulkenin kuzeyine ulaşamamaktadır. Sonuç: Kuraklıi. Köy düzeyinde bîlimsel çalışma sayesinde üretimsüreklinüfusartışınınönündegidiyor Dünyamızda açlık her yıl dolaylı ya da dolaysız 30 milyon insanın ölümüne yol açmatrtadır. Etyopya ve Bangladeş'te açlıktan ölen insanlara ait haberlere basında sık sık rastlamak mümkündür. Açlık günümüzde 3. dünya insanının yazgısı olmuştur. Ama bunun bir istisnası vardır, o da Çin Halk Cumhuriyeti'dir. «The Sunday Times» gazetesinin muhabirlerinden Neville Maxwell, Çin'e yaptığı bir aylık geziden sonra, kaleme aldığı yazıda bn ülkenin tanm alanmda kaydettiği basarUan anlatıyor. Yazırun uzun bir öıetini okurlanmıxa sunuyoruı: «Çin'de kırsal alanları gezen bir turistin gördüğü faaliyet ve gelişımden etkilenmemesi imkân sız. Güz ürününü kaldıran köylüler, derhal tanmsal ürünü daha da arttıracak yapım faaliyetlerine başlıyorlar. Bu faaliyetler, yeni baraj, yeni su kanallan, toprak kaymasını önleyecek yeni setler gibi girişimleri kapsıyor. Bu gibi işlerde yüzbüılerce insan çahşıyor. Böylece makina eksikliği insan gücü ile dolduruluyor. Sürekli olarak yeni topraklar tanma açüıyor. Seyitomer'de öz kaynaülara aaya.p elektrik enerjisi üretıım ormrramuıın ilk örnegı olan Seyitömer Termik Santralı ıse. Droıeye ttredı veren fransa ve İtaıya'ms ıstekleri doğrultusunda fransz Steın In dustrie ve ttalyan GİE şırketleııne yaptırılmıstır. l.a milyar arava mal olan Sevttömer Santra hnın ı. ve 2. Ünıtelen de Keban'da olduğu rtbı Kcnuyla tlgill iieri bilgi ve deneylen olmayan bu şirketler taralından bir yu gecikmeyle tamamianaiKi aalde, bugüne kadar söz Konusu santra lın ârızaları pdeıiıememtstir. Kömur tasırna bancıinırj Kopmasmdan, kazan Dorulannm oatlamasına kadar uzavan DU ânzalar çizgisinin dışmda Seyitömer sant ralı. projesinde önssörülerj 300 Mesawat güce oıç oıı laman ulaşamamış, Kazanın veteru ısıvı saglayabilmesı için süıetdı olarak kömür verıne f'uetUu yakılması gerekmıştır Seyitömer* de görevli Türkıye Klektrik Kurumu rnühendis ve tekmsvenlert santralın eeıecegı Kocıısunda kuşkulu olduklannı sağlamamak tadırlar. Ayni teknokratlar Kran sız Stein Industrie yetkililerinın santral kazanını bır türlü tam verimde çalıstıramadıklarını buna karşılık gereklı ısının t ay> ük bir dönemde 40 bin ton FueiOil yakılarak elde edildiginl belirtmişlerdir Son bir ay içinde ânzalanarak elektrik üretimi durau santr«lj« dan üçüncüsü olan lidkçpkava nıa jeneratörlerinden birisinın seçen yıl gümrükte unutuiarak paslandığı da kamuoyuna yansımıstu 1 yıldan fazJa gecikmeyle devreye giren Gökçekaya Hidroelektrik Santralı italya'dan kredi almarak, bir ttalyan sirketine yapurümıstır. Santral yapımını üstlenen Italstrada Torino Şirketi, bir sant ralin hem baraj yapımını, hem da türbin ve jeneratör montajını ger çekleştiren dünyanın ender şirket lerinden birisidir. Birbirinden çok farklı ve genellikle hep ayrı ayn Sirketler tarafından yapılan bu iş leri Italstarada Torino Şirketi nin ne denli başarıyia tamamladığı da son gürüerde ortaya çtkan ârızalarla kendisini göstermistir. Açlık tehlikesi dünyayı tehdit ederken Çin'de tarımsal üretim giderek artıyor ÇÎN KÖTLÜSÜNÜN UTANIŞrNDA ZOR VE BASKI YÖNTEMLERÎNÎM UYGULANMAMASI VE KÖYLÜNÜN KOOPERATÎFLEŞMEYÎ KENDÎLİÖÎNDEN BENtMSEMESt BAŞARIDA ETKİLÎ OLDU rajlarda balık Uretimi de lıyor. Böylece balık yavaş yavaş Çin köylüsünün muntazam gıdası arasına giriyor. Hükümet de, gönderdiği teknısyenlerle köylülere balık Uretimi konusunda yardımcı oluyor. Tüm bu çabalar sonucu Çin'de bugün tarımsal üretim, nüfus artışının önünde gidiyor. îstatistiklere göre, Çinli yöneticiler son 12 yıl içlncfe sürekli olarak tarımsal üretimi arttırmayı başarmışlardır. Sadece 1972 yüında 1971'deki rekor düzeyden (250 milyon ton) % 4 daha düsuk üretim yapılmıstır. Fakat 1973'te bu fark fazlası ile kapatılmıştır. Bu yıl ise yapılan hesaplara göre, tanmsal üretim alanında yeni bir rekor kınlması beklenmektedir. Böylece bir zamanların «açlık ülkesi» bugün tarımsal üretim fazlası olan bir tnemlekete dönüşmüştür. Geçmişteki açlıklar, Çin'de hâlâ acı bir biçimde hatırlanmakta genç kuşak bir zamanlar açhktan ot, ağaç kökü ve yaprak yiyenlerin öykü Sovy»H«r Birliğl J*tStr*am. atmoı tarin yüksek tabokolarında dünya muın fevresin d« iki akım halinde İMtı don doğuya sürekli olo rak •*en rüzaard Büy 0 k $a hr o Verimlilik artıyor Çinlilerin tanm alanmdaki başarılannın bir önemli nedeni de, toprağın verimliliğıni artürabümeleri. Ulusal Tanm Enstitülerinden en ufak köylere kadar, tanmsal deneme komiteleri kurulmuş. Bu komitelerin kadrolanndaki teknisyenlerin üçte birinin tarlalarda köylülerle birlikte bulunması şart. Komitelerde tarımsal verimi arttırmak için sürekli denemeler yapüıyor. Sürekli yeni tohumlar, yeni gübreler, ekimde yeni metotlar deneniyor. Köylerde köylülerle birlikte çalışan teknik komiteler üç kişiden oluşuyor. Bunlardan biri köy başkanı, diğeri, tarım işlerinde tecrübesi olan ve köylülerin aralarıridan seçtikleri bir köylü ve üçüncüsü de hükümet tarafından görevlendirilen teknisyen. Teknisyenler tanm eğitimi yapmış ve en son yöntemleri çalışmış genç kız ve erkeklerden oluşuyorlar. Bu örgütlenme sayesinde ülkeâe toprağın verimi sürekli arttınlıyor. Ömeğin Kuzey Çin'de buğday üretimi son 0 yıllarda o20 ilâ 30 oranında artmiştır. Bu arada ülkenin her bölgesinde hızla kurulan küçük fabrika ve imalathanelerde tanm araçları yapılıp hizmete EOkuluyor. Böylece merkeze bağlı olmadan her bölge kendi çabası ile kalkmıp tanmmı makinalaştınyor. EVRENSEL İKLİM KfŞAKLARtNlN SÜREKLt OLARAK GÜNETT; KAYMASI KURAKLIG1 ARTTRIYOR.. sünü sürekli dinlemektedir. Bu tür olgular 1949'dan önce Çind« olağan sayüırdı. Çin halkı günümüzde gıda problemi diye bir problem olduğuna inanmıyor. Onlara göre problem politiktir. Yani bir toplumun ekonomisi ve sosyal yapısını örgütleme biçimine bağ lıdır. Ve ÇinTUer bu savlarının kanıtı olarak 1949 yılından bu yana kaydettikleri şasırtacı gelişmeyi gösteriyorlar. Çinli yetkililer tanmsal alanda ilk tedbir olarak herkese esit toprak dagıtnuşlardır. Ama MaoÇeTung ve arkadaşlan kısa süre sonra bu tedbirin aslında geriye doğru atılmış bir adıra olduğunu görmüşlerdir. Çin mucizesi ise, tanm kooperatiflerinin kurulması ile başlamıştır. Böylece Stalin'ia büyük bir bozguna uğramıs olduğu alanda Mao, parlak bir zafer kazanmıştır. Çünkü Mao, hiçbir zaman zor ve baskı yöntemlerine başvurmamı?, Çin köy lüsünü anlamıs ve onun sağ duyusuna güvenmiştir. Mao, köylünün gerçek çıkannın nerede olduğunu anlamasına yardım etmiş, onu ürkütmemiştir. Sonuç olarak Çin köylüsü koo peratif slstem) kendi isteğiyle benlmsemiştir. Mao. 1950'de Sovyetlerin yolunda gıtmeye başlamıştı. Ama kısa süre sonra, bu yolun Çin İçin yanlıs bir yol olduğunu anlamiş ve tarımı ekonomik kalkınmanın temeli olarak kabul etmiştir. Tanmı geliştinnek için hafil sanayi gerekli olduğundan kırsal bölgelerde hafif sanayiin ya yılmasına büyük önem verilmiştir. Yabancılar Yapımına baslandığı günden bu yana Türkıye'nin başına dert olan bu 11 milyar lirahk üç santralm gecikmeler ve maliyet artışları dışında yol açtıkları enerji yoklu ğu üe ülke ekonomisinde oluştur dukları kayıplar ise on milyarlar la ölçülebilmektcdir. Türkiye Elektrik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ahmet Varol da bu konuda. «Türkiye'de bü yük elektrik santrallan bu tesi» ler için kredi veren ülkelerin ve dünya bankasının baskılanyb bu konuda hiç bir bilgi ve deneylen olmayan yabancı şirketlere yaptı nldığı sürece enerii sorunumuz çözümlenemez.» demistir. cTürkiye'de santral vapan yabancı sirketlerin, yeteneksiz ve isten hiç anlamayan elemanlar çalıştırdıklarını da. belirten Ahmet VaroL «Keban'da Türk Yüksek Mühendisleri ayda 23 bin lira ücretle çalışırken. yabancı şirketlerin teknisyenleri 5090 bin lira ücret almaktadır. Ayrıca, bu kadar yük sek ücret alan bu teknisyenlerin yaptığı yanhşlıklan da, Türk mühendisleri düzeltmeye çalışmakta dırlar» demektedir. Hindistanla kıyaslama Aslında bugün Çin'de kırsal bölgelerde uygulanan program ile Hindîstan'ın 1950lerde uyguladığı cToplumu Geliştirme Programı» arasında büyük fark yoktur. Ne var ki, bu program Çin'de parlak sonuçlar elde ettiği halde, Hindıstan'da büyük bir fiyasko ile neticelenmiştir. Çüa kü Hindıstan'da kredı ve teknik yardımlardan sadece toprak ağalan ile zengln köylüler yararlanmış, bu tedbirler taban daki asıl üreticiye ulaşamamıştır. Böylece milyarlarca lira israf olmuş, Hint köylüsü İçinde bulunduğu koyu cehaletten kurtulamamış, tekniğini ve yön temlerini gelıştirememiştir. Çinliler ise ilk önce piramltteki hiyerarşiyı yıkmışlar ve bu yıkıntının yerine yeni bir sistem kurmuşlardır. Bu başanya ulaşmak İçin belkl başka bir yol da varrfır. Ama bu yol henüz bulunamamıstır. Balık üretiliyor Yeni metotlar sadece teknik komitelerin yardımı ile denenmiyor. Köylü'er, boş zamanlarında Kendi aralannda örgütlenerek, yeni metot ve teknikleri araştınyorlar. Komünlerde kurulan küçük imalathanelerde, yapılan tanm makinalarının sürekJi geliştirilmesine çalışılıyor. Bu arada yapılan suni göl ve ba ÇİN'DE TARIMSAL BAŞARIDA EN BÜYÜK PAYBİLİNÇLENMİS KÖYLÜYE DÜŞÜYOB
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle