18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 8 Kasım 1974 eçetı gün arkadaslarla sanaün, şürin toplumumuz içindeki talihsiz yerini konusuyorduk; aramızda yonutçu. öykücü. yazar. ozan vardı, pek iyimser sözler söylenmedi de onun için .Talihsizsözcüğünü kullandım, giderek sanatın, şiirin günü geçmiş olduğu kanısına varanlar bile oldu. Şunda bulustuk ki. meraklüarı olsa da, lütaplar satılsa da, bir sanat. bir şiir olayı yaratmıyor toplumurauz, onu yeni şeyler. diyelim pop müziği, belki de çok eski bir jey, politika daha çok Ugilendiriyor. Ama ne var, sanatçılar, yazarlaı. ozanlar da ortaya kendi sorunlan ile çıkıp ilgi toplamağa boş ver miş gibidirler. Niçin? Kimse kulak asmaz diye mi? Ben o gün saka yollu, belki de yeni bir ortaçağa girdiğimizi, ilerde yeni bir Rönesans olacağını ve sanatın, şürin yeniden değerlendirileceğini söyletiim. Derken •Şairlerin Seçtikleri. geldi, ikinci baskısı. Üç yıl olmus ozan Ümit Yasar Oğuzcan'ın derlediği Iş Bankası yayınları arasında çıkan birinci baskısı yapılalı. Baktım da o eski baskıya, altı bin basılmı? o zaman. Üç yılda altı binin tüken mesi. üstelik yeni baskı gereğinin duyulması, hiç de yeni bir ortaçağa girdiğimizi jöstermiyor. Büyütmüş kitabını Oğuzcan, ilk baskıdaki kırk ozanı, elüye çıkarmış. Ben de ilk is olarak o ilk baskıda bulunmayan ozanlann siirlerine bir göz attım. Sabahattin Kudret Aksal'ın da öğü dü ile sözgelişi Hamit Macit Selekler'in şiirlerini yeniden okudum. Düskünlüğüm yoktu o ozana, ama buradaki siirleri ilgimi uyandırdı. Buraya onun «Kal> adlı siirini alacağım. Baska «itrler de alacağim o antolojiden. Hükümet kuruluncaya değin bir iki jiir okuyalım. KAL Gün soldu. vakit geç. gitme bırak, kalt Omuzlarında sal, ba.«ında örtü Odaya hülyalı bir akşam üstü Gölgeler içinde renk ve dudak kal! 6 Ay kesik yol urgan urgan bu gece Bin yılllk yağmur toptan yağmış gibi Tevrattan bir yaprak kopmuş ölüme bulaşmış akşam yemeklerl Hükümet Kuruluncaya Değin Melih Cevdet ANDAY Madem günlerimiz sevgilim kıaa, Madem dudakların yandığı lahza îçin içimizdc bir özleyiş var Kal, çizsin hülyamız mat ufkumuza Gümüşlü sabahlar. altın akşamlar, Soluk bir gül ıtn gibiyken bahar. rı eksikslz bildiğlmizi sanmamahyız, okumalıyız yeniden, eski okuduklanmm bir daha okumalıyız. şür bir sayfanın ıçinden fışkırıverir bakarsınız. Kişinin eski yargılarını arada bir sınaması gerekir, eskiden okuyup unuttuğunuz bir şiir, bır ozan, yıUar sonra yeni bir kimlikle karşınıza çıkabilir Şiirin ölümsüzlüğü burada gizlidir Shakespearein unuttılmaı bir dizesini anayım, bağışiayın, merak ecfenler olur diye Ingilizcesini de vazıyorum: We are such stuff as dreanu are made on Demek istiyor ki, «Biz düşlerin yapıldığl hamurdanız»; madem öyleyiz, düşler gibi biz de değişe değişe. bir gördüğümüzü bir daha, ama bu kez başka biçimde görerek oluşur gideriz. Oğuzcan, antolojisinde yenilerin yerini arttırmakla lyi etmiş; bir bakıma ötekiler, başlarda duranlar, bir antolojinin tazeliğini yapmakta nerfeolsa etkin sayılamazlar, bence onlardan seçmeye (cidilirken en tanınmıs stirlere elden uzak durmak iyi olur. Ama bu antolojideki şiirleri, ozanlar kendileri seçtiklerine göre, bu eleştiri havada kalıyor. 1933 doğumlu Sezai Karakoç altı siir kitabı yayımlamış bueüne değin Antolojideki •ödünç Gecn şiirinin ilk parçannı atıvonım: Bu gece eşsiz blr duvar devrilmiş Şurda burda rüîgâr yamyamları türemiş Gümüşlü horoz gürültüleri ışitilmiş Ay yeşil bir yaprak gibi inmiş yere Ben bu gece çok çıraklık ettim Yarüan yağmura asılanan ateşe tnsanlan birden gökyüzüne ayarladım Gecede bir göz oldum bir sabah doğurgam. Yakmda yitirdiğimiz Celâl Sılay'a yer ayırmı; «Şairlerin Seçtiklerunin ikinci baskısında ümit Yaşar Oğuzcan ve kendi seçmiş ondan. ölümü dolayısiyle çıkan yazılann nerdeyse rümünde, Celâl Sılay'ın son yıllarda unutulmuş. umıtturulmak istenmis iyi bir ozan olduğu yazılmıştL Son yıllarm antolojilerinde yoktu. Bu bakımdan ümit Yasar Oğuzcan'ın antolojisinde ona aynlan »*• falann ayrı bir ilgi ile okunacağını sanıyorum P n rahmetli ozan. bir kadının ufak tefek şey lere ilgisini ne incelikle, ne içten bir sevi ile anlatıyor şu şiirinde: İLGİ İLE YAR1S Bir gün de giderayak Unut bende bir şeyini Orda mendil Surda küpe Burda tarak Nasıl da toplarsın bir bir * £ [ Ne de bilirsin işini Bu ne Ugj Bu ne baflılık Bu ne dikkat Orda mendil Şurda küpe Burda tarak . % Neden? H «Kal» ve «Gelme» «Kendi Seçtikleri ile> bölümünde Necip Fazıl Kısakürek. «Beklenen» adlı güzel şiirinde, temayı bakın nasıl başka bir açıdan işliyor! Kısskiirek'in bu jiirini ilk görüyormuş gibi okuyusuma jajtım, oysa en ünlü şiirlerinden biridir. Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar, Ne de şeytan bir günahı, Seni beklediğim kadar. Geçti, istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni, Bırak vehmimde gölgeni, Gelme, artık neye yarar? Yeni bir şiir, yeni bir ozan bulmak .. Antolo.ıilerdeki tanıdık adları görüp de o ozanla er şey»n bir sebebi vardır. Günlük yaşayışunızda her S«yin nedenini ararız: Üstünüze afiyet biraz üsütmüsüm? Neden? Terliyken iki pencere arasında oturmusum, iş işten geçtikten sonra farkettim. En basit olaylarda kullandı|ımız «neden» sorusunu, ne tuhaftır dünyayı ve ülkemiri etkfleyen olaylarda kullanmaktan kaçınırız. Belki büyük olayların nedenlerini arayıp bulmak, küçük olayların nedenlerini arayıp bulmaktan zor olduğu için... Belki büyük olayların nedenlerini aramak. öteden beri biıim toplumda suç sayüdığı için... G«rcek şudur ki. hayatunızı kökünden sarsan olusumlarm bik nedenleri konuçulamaz: Bu yıl pamuk üreticisi perişan. Neden? Yağ darhğı var, Neden? Pamukları tarladan teplayan ernekçilerin eanına okunur, pamukları işliyen fabrikalardaki işçiler sarı sendikaların pençesinde kıvranır, pamukları ihraç eden sermayeciler siyasi iktidarla her zaman sıkı fıkı ilişkiler içindedir. Dokuma fabrikatörleri hükümet kurar, hükümet bozarlar. Ama işin bu yanma ilisen karışan. ortaya koyan. nedenlerini açıklayan yoktur. Ya| darhğının nedenlerini de doğru dürust ortaya koyan yoktur. Ülkemizdeki yağ üretiminin tngiliz Hollanda şirketi elinde bulunduğunu bilen kaç kişidir vatandaşlar arasuıda? Ayçiçeği. tütün. buğday, arpa, pamuk. fındık. üzüm, çay ve daha ne kadar tarım ürünü varsa, tümünde üreticiyi deli danalar gibi yülar boyu koftunınız. Toprağı olan vatandaf, her yı] remil atan Bu yıl ne ekeyim? Eğer hükümet geçmiş yılda tütüne iyi fiyat biçmişse, tütüne döner ekici: buğdaya iyi fıyat biçilmişse buğdaya, ayçiceğine iyi fiyat biçilmişse ayçiçeğine... Ama piyasa kurtları, spekülatörleri, faizcileri, tefecileri, en büyüğünden en küçügüne dek pusuda beklerler. Kuçük üretid bu yıl rötüne iyi fiyat verildi diye tütün ek*T, iki yıl sonra tütfln flyatları düsünce perisan olur. Bu kez pamuk fiyatlan yükselmiştir «pamuğa döneyim» diye düsünür; pamuğa döner; bir yü sonra yer kazıgı: Aman beyler, yapmayın, etmeyin, daha geçen yü pamuk iyi fiyatla »atılmıstı, ne oldu? Çok bilmişlerde cevap hazırdın Bu sene dünya piyaıalarında pamuk fiyatlan düsük. Üretici bu kez: Ayçiçeti ekeyim.. diye tasarlar. Ve çok geçmeden alır boyunun ölçüsünü... Böylece «tavşana kaç, tazıya tut» politikası bir ömür boyu süregelir. Çunkü Devletin doğru dtirüst bir ekim planlaması yaparak küçük üreticiyi kooperatiflerle örgütlemesi. bankalarla koruması engellenmiştir. Başıbozuk bir piyasanın dalgslanmalarında tarım emekçisiyle küçük üretid ezilir; büyük toprak sahibi, fhracatçı, aracı tefeci, fabrikatör gün geçtikçe palazlanır. Bu mekanizma gerçek bir sömürü çarkmı çevirir. Bu mekanizma değişmeden rençberin ve küçük üreticinin iflah olmasına olanak var mıdır? Şimdi piyasada yağ yok. Yağ darlığından yakınmalar basında ve basın dlfinda yogunlaşıyor. Yalnız yağ mı?. Piyasada çeşitli maddelerin darlığından yokluğundan sikiyetler artıyor. Ama az gelişmis kapitalizmin sömürüye dayanan mekanizmasını halk yığınlarma genis çapta duyuracak bir etkinlik da yok. Günlük yaşayışımızda bile sık kullandığımız • neden?» sorusu öfke kaynasması arasında kayboluyor. Oysa her olayda bu soruyu yüksek sesle sormalıyız: Neden?. 1950'lerde 5 milyon sermaye ile ise baalayıp 500 milyona bana mıaın demiyen yabancı yağ sirketi neden hiç" zarar etmez de, küçük üreticiyle dar gelirli halkın anası durmadan ağlar? Bu mekanizma hiç mi tersin* dönmiyecek? Tannnın elindeki nalmcı keseri mi var? Bilelim ki bu if Tanrı işi değil, kul isidir. Gidersen sana da kırılacak, kal! Gönlüm ki böyle her gidene küsıü Ve deme: «Ben burdan bir aksamüstü Giderken ardımda hıçkırarak, kal!. MÖSYÖ I OP'LARI TANIYALIM OKTAY AKBAL Evet Hayır Alman Ekonornisi ve Türk Işçileri lmanya'da bu yılın Ağustos ayında, geçen yıla oranla 405 bin kisı daha İşsiz kalmıstır Yaz aylarında issizliğin daha da artmasının bir nedeni, çalısma saatlerini azalttıkla rı halde ürettiği malları satmakta zorluk çeken isletmelerin, bu ııkıntıyı isgörenlerden bazılannı işden çıkarmakla kar sılamak istemeleridir. Eylül ayı sonunda toplam olarak 775 bin kisi is aramaktaydı ve bunun faal nüfusa oranı % 3.4'tür. Bu rakam, Almanya'nın 1966/67 bunahmınrfa karşılaşmıs olduğu issiz sayısından daha fazladır. Görülüyor ki. bugün Alman emek piyasasının konjonktür oynamalanna tepkisi 1967'ye oranla daha fazladır ve bunun nedeni de, inşaat sektörü gibi öteki bazı emekyoğun sektörler de de (tekstil, giyim ve ticaret) işgörenlerın işten çıkarılmasırfır. Hammadde fıyatlarında ve üeret »eviyesindeki artıslar nedeniyle bu isletmeler işgücü sayısmı azaltmak ve böylece per sonel giderlerinde mümkün oldugu kadar tasarruf yapmak egilimindedirler. A er tecimde adaylığını koyardr Paris'in ünlü öğrend semtt Quartıer Latin'in ku«aklar boyunca sevtlen bir kijisiydi o. Profesör olduğu söylenirdı. kendi de öyle derdi, Profesör 7erdinand Lop' Belki lise ögretmeniydi bir zamanlar. Kah••I velerde, genç öğrencilerin arasında yaşardı. Arasıra demeçler verir, röportajlara. yazılara konu olurdu. En büyük şenlik seçimlerrfeydi. Her milietvekili seçiminde Mösyö Lop ögrencilerin adayıydı. Seçim söylevleri verir. kahve kahve dolaşirdı. Bir festival havası içinde onu alkışlarlar. omuzlarına alırlardı her ulustan öjrenciler. Mösyö Lop milietvekili adaylıgıyla kalmadı, Cumhurbaskanı adayı da oldu. Ünü öylesine geniflemi^ti ki birkaç yıl once Mösvö Lop'u. Gerçeküstücülüğün tınınmış res$amı Dali ile karşılıklı oturtup konusturdular. İki İİ£İnç kisinin konuşmalan da kendileri kadar İlgi Cekiciydi... Bir masal kijisiydi Ferdinand Lop. Kaç yasındayrfı? Bel• ki yetmişin üstünde. Gazetelerde okudum öldüğünü. Nasıl yaşadı, nasıl öldü? Gerçek kişiliğiyle kimdi, neyin nesiydiî Belki yaşamı üzerine yazılar yayınlanır, okur anlarıı. Belki de yaşam öyküsünü romanlastıran biri çıkar. Le Monde'un köşe yazarı Robert Escarpit. Mösyö Lop'un ölümü üzerine bir yazı yazdı, söyle diyor: «Ferdinand Lop'un ölümü siyaset alan.nda pek yankı uyandırmarfı. Yazık! Üç cumhuriyetin bu soytarısı kendisine pek çuk benzeycn karikatürlerin gerçeğini kişiliğinde taşımaktaydı. Yarım yüzyıldan beri nice ünlü ve ciddi politika adamı saygıdeger garünüşlerinin altında birer Lop lıatta Lop'tsn da aşağı birer kişi olmuşlardı. Ferdinand Lop başkalarınm hskettigi «ülüslpri kendi üzerin« çekmek!e bır ce^arrt ve başan gösteriyordu. Kişilikîerl gizll kalan bu politikacılar Mösyö Lop'a teşekkür borçlu rfegil miydiler? Ama nankörlük de bir politika erdemldir. Yazık oldu Yorick'e...» Fransa'da elli yıl süreyle politika yaşamının sevimli bir kişisiydi Mösyö Lop. Bir politika soytansı! Burda «soytaruyı kötü anlamda degil. sözcüğün gerçek anlamında kullanıyorum. Se\imli bir kişi olarak... Oysa, nice ünlU polMkacı. hatta devlet sorumluluğu yüklenmiş nice kişi var gerçek birer soytan cl»n! Üstelik hiç de sevimli, cana yakın da değiller bunlar. Bir toplumun günden güne batağa süriiklenmesinde etken olur . yoksulluğu artınrlar, o ülkenin başını türlü dertlere sokaı. , »onra da bir kurtancı, bir önder, bir rehber, bir «Vatan kurtaran aslan» kesüirler!... Politikayı bir çeşit eğlence, bir nükte, bir güldürü haline jetinrjşti Mösyö Lop. Kendi de biliyordu bir politika soytansı olduğunu. Ama nice gerçek soytanlar yanında o onların bir karikarürüydü ancak. O ciddi, büyük. önemli kişilenn bir fcarikatürü... Kendi de biliyordu asıi soytanlann onlar oldugunu. Mösyö Lop her seçimde aday olup söylevler verirken büyük blr ciddilik takmırdı. Şakası yoktu yani, öyle mi görtinürdü, yoksa sahden mi inamrdı sonunda seçimi kazanacagına, orasını bilmem. BiKİe Mösyö Lop gibi kimseler pek çok. Bir tek Lop yok. Nice nice Lop'lar var! Ama bunlar onun kadar sevimli degiller. Koca göbeklerine. iri kafalarına, şatafatlı adlanna, mesleklertne. yurtseverce söylevlerine ragmen gülünçlüklerini, daha doğrusu soytarılıklannı gizleyemiyorlar. Mösyö Lop işin aiayındaydı, hele onu destekleyenler oy verenler, propagandasını yapanlar işin büsbütün aiaymda idiler. Ama bizim Lop'lann taraitarları yığınlarla, hem de en büyük bir ciddilik, bir saygı içindeler bu gibilere karşı... Nerde alaya almak. bir eğlence konusu yapmak, Lop'lan ahp işbaşına getirmek, en büyük sorumlulukları kendilerine sunmak. yaptığımız bu! Frans&'da bir Mösyö Lop nazar boncuğu olmuş elli yıl süreyle. BiKİekiler en büyük sorumlulukları yüklenmişler, komik bir kişi olduklannı ne kendileri anlamışîar, ne de onları destekleyenler. tutanlar! Bir düsünün, son on beşyirmi yıldır politika yaşamımıza egemen olmus bir takım ünlü politikacılan. O saygı değer görünmek isteklerine rağmen ne farklan var Mösyö Lop'tan... Galiba Mösyö Lop bunlann yanında daha değerli, daha «ciddi), daha saygı değer. Çünkü o «neyse o»! Bizimkiier lse olmadıkları, kazanmadıklan, taşımadıkları bir deferin karikattirü halindeler... Doğru yazmış Escarpit «Nice ünlü politikacı o saygıdeğer kişiliklerinin göriinüşleri altında birer Lop hatta Lop'tan da aşagı birer kişi» idiler. Fransa'da da, Amerika'da da dünyamn her yerinde de böyle. Oralarda kendilerini yutturan Lopiarm "bir süre sonra foyalan meydana çıkartılır hiç değilse, işte Mussolini, iste Hitler vb. Ama bizdekiler, yaşadıklan, sürece, .hatta öldükten sonra bile gerçek kişiliklerini saklarlar türlü maskeler altında... Giderek tarihe de geçerler önemli birer adam diye!... H I Almanya'da fiyatlar blrçok sa hada önemli derecede artmıstır (özellikle mobilya. ev e s i » ' lan ve otnmobilde). EndüstriflH mallar 1974 ağustosunda geçen yıla oranla % 16.2 pahalılanmış tır. Bunun en büyük nedeni ise 1974 ilkbahanna kadar devam eden petrol bunalımı. ücret artısları ve fabrikalarda aylak ka pasite varlığıdır. Tanmsal mallarda ise 1974 Ağustosunda geçen yıla oranla % 7^ bir ucuzlama söz konusudur. Havvansal ve bitkisel üretimdeki elverişlilik bu ucuzlamanın başlıca nedeni olmustur. Tanmsal mallar dakl bu ucuzlama. 1974 de geçinme indeksinde önemli artı?lar olmasını önlemistir Nitekim 1974 OcakAğustos arasında sadece % 4,7'llk bir artı*. vardır. Genel konjonktür durumu Endüstridekl toplam üretim, 1974 Hazlranında 1973'e oranla % 7,1 artmıstır. Fakat bununla beraber otomobil, makine yapı mı ve toprakmaden sektörlerin de üretim azalışı, bunun yanısıra kimya ve gemi yapımı sektörlerinde üretim artışı vardır. Emekyoğun sektörlerin başında gelen inşaat d'ahnda üretim aza lısı, 1974'ün MayısTemmuz döneminde geçen yıla oranla ?<> 8^'tir. Maliyetlerdeki artış ve ıirmalann hizmet götürmedeki rekabetleri sonucunda istek azaldığı için, inşaat endüstrisinde bir yandan teknik modernle«meye gıdilmis, öte yandan da i.şçi çıkarmaya yönelik personei tasarrufuna basvurularak rasyonelleştırme olanakları aranmaya baslanmıştır. (1) 1974 Temmuzunda endüstride kullanılan kapasite, tam kapasi tenin ancak % 82'si olup, bu rakam 1973'ün aynı döneminde r o 87 idı. Sadece bunun etkisi işletmelerde maliyetleri yüksel tici yönde olmustur. Bu, işverenlerin işgörenleri az verimli oldukları alanlarda işten çıkarmalarınl doğurdu. Ekonomidckı durgunluk ve issizlik probleminde artan cırldiyet, son zamana kadar ücret KARA KUVVETLERİ PERSONEL BAŞKANLIĞINDAN Kara Kuvveüeri Komutanhğına bağlı Ankara ve lstanbul haricindeki hastanelerin kadro ihtiyacını karşılamak üzcre muhtelif branşlardan sivil UZMAN TABİB ALINACAKTIR AKANAN ŞARTLAR: 1 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48'inci maddesindeki Genel ve özel şartları tasımak. 2 Askerlik hiımetini yspmış olmak. 3 35 yaşından büyük olmamak. 4 Memur adaylarının atanma iflemi yapüıncay» kadar yaptığı masraflar kendisine ait olacaktır. 5 Isteklilerin 16 aralık 1974 pazartesi günü mesai saati bitimine kadar Kara Kuvvetleri Personei Bafkanlığı Tayin Dairesi Sivil Memurları Şubesi Müdürlügüne müracaaü rica olunur. (Sayı: 1166 Basın: 24807) 8739 (îlancılık: 9082) 8750 Almanya'da ekonomik durum, geçtiğimiz aylarda 1974 ilkbaha rına oranla faıla değişiklik sunDr. Şeref TÜREN muyor. Fiyat ve maliyet artışları devam ederken, ekonomide ki toplam üretim duraklamış Işletme Fakültesi Finans Kürsüffl ve istihdam seviyesi gerilemeye devam etmiştir. Bu etkenlerin artışlannı olumsuz yönde etkıle ve bir yandan da toplu sözleısonucunda, 1973'te % 5.3 olan yememiştir. Toplu söaleşmeler melerin do|urduju ücret artış GSMH (Gayrl Safi Milli Ha«ısonucunda ücret ve maaşlar lanyla karsılasmışlardır. Böyla) artışı 1974'ün ilk yarısında önemli derecede artmıstır. ör lece geçtiğlmiz birkaç ay içinde ancak % l olabilmlstir. Gelecek neğin bunlarda 1974 Temmuzun ürettikleri mallann Myatlannı te Almanya'da politikacılar şu da »eçen yılki duruma oranla önemli ölçüd» arttırdıkları haliki seçenek arasında bir yeğle% 12'iik bir artış gerçekleştiril de. İsletmeler azalmif kar marj me yapmak zorunda kalacakmiştir. Ekonomide toplam olalarıyla yetinmek ya da zarar lardırr Ya malıyetlerinrfıhafaz rak brüt gelirler 1974'ün ikinci bölgeslne girmek zorunda kalla artması kabullenilecek ve so çeyreğinde % 4,5 artış gösterdılar. nucunda İstihdam dflzeyinin da miş olduğu halde, vergi ve sosha da azalmasına göz yutnulaTaklasık olarak 1 milyon kiyal sigorta keseneklerindeki yük caktır: ya da maliyetlerin artıjiyle Türk ışçilen, Almanya'da sellşler, net artışı sadece % 1 d şını durduracak veni tedbirler bulunan yabann isçiler içinde varında bırakmıştır. almak ve yeni vatmmlar gerbaşta gelmekte ve bunlann büçeklestirme suretiyîe istihdam yük bir kısmı sanayi'de çalısTüketim. tasamıf ve düzeyi yükseltilecektlr. Gelecek maktadır. Bugün ekonomik dur yatırımlar yılın başında kamu sektöründe gunluğun ağır bastığl ve peryapılacak ücret artışı müzakeBu arada özel tüketim harcasonei tasarrufuna gidildigt lşreleri, ö*el sektörün ficret artımaları da 1974'ün ikinci çeyrekolları Ue. özellikle yabancı 1şşı İStemlerine bir örnek olacağinde % 3.5 branında artış gös çilerin ve Türklerin. yoğun olağından. daha şimdiden dikkattermiştir. Fakat fiyat artışlarırak bulunduğu otomotiv ve inleri üzerinde toplamıştır Bu nın etkisi giderilirse, gerçek tü«aat sektörleridir. Bu nedenle hususta verilecek karar, yukarı ketimin artmadığı, aksine geçen yakın bır gelecekte Türk tşçile tfaki iki seçenekten blrine »ğıryıla oranla biraz daha azaldığı rintn Almanya'da işsiz kalmalan lık vermede tlk yaklaşım mahttesbit edilebüir. Tüketiciler dabeklenebilir Bu lstenmez duyetindedlr ve dolayısıyla topha çok, ucuz mevsim sonu sanım gerçekleşmese bile. lşçilelam ekonomiye etkisi büyük ola tıslanna rağbet RÖstererek teks rimiıin elde ettiklerı gelirlerde til, ayakkabı, giyim ve ev eşyaönemli riilşü«.lerin olacağı mu csktır sı gibi malları satin alraıslardır. hakkaktır. Çünkü Alman hükü Olleğimiz. 1974'ün ilk yarısınNomınal fiyatlarla özel tüketim meti, enflasyon nedeniyle hal da 100 bin kisilik bir düsüs eös harcamalanndaki yukanda sökın satınalma gücünde meydana teren yabacı uyruklu isçl mevzü edilen artışın en önemli negelecek düşüşü, vergl v« çocuk cudunda daha fazla azalmanın deni, petrol krizi neticesinde parası reformuyla karsılamak olmaması. dnlaymyia Türk işçi artan yakıt fiyatlarıdır. Aynca amacındadır. Fakat Türk işçilelerinin «syısında ve elde ettikotomobil sahipleri, benzin fiyari Ocak 1975'te yürürlüğe girelerı çıkarlarda eksilme doîura tı artışı nedeniyle karşılaştıkla cek bu reformdan tki yönüyle bilecek pnlitikalann agirlık karı ilâve harcamalar yüzünden yoksun kalacaktır: Şöyle kt, is zanmamasıdır gelirlerinin öenmli bir kısmım çilerimiz Türkiye'de bulunan ço bu amaçla harcayarak öbür tücuklan nedeniyle çocuk parası (1) Tacıda verilen rakamlar ketim harcamlarına gidecek pa alamıyacaklan gibi. şimdiye de Monatsberichte der Deatseyı azaltmışlardır. Bu arada işğin gelirlerde uygulanan çocuk ben Bnndesbank ve bnna sizliğin ve kısa süreli çalısmaindirimi bu reformla kaldırılaait <Utİ!sti!tche Beihefte'den nın da satınalma gücünü etkilecağı için ödevecpkleri verai tudprlenmistir. diği ve dolayısiyle harcamalan kıstığı söylenebilir. Özel tasarruflann düzeyi ise bir artış göstermiştir: 1974'ün ikinci çey reğindeki mevcut, 1973 yılının aynı dönemine oranla % 18 daha fazlatfır. Bu artışta halkın li kit kaynaklara sahip otma arzusu belli başh etkendir ve tasarruf edilen fonlar vadesiz mev duat olarak bankalarda tutulKadıköy. Şaşkınbakkal. Agâh Efendi Sokak 8 kapı sayılı maktadır Halkın bankalardan ve tapuda 83 pafta, 1093 ada. 33 parselde kayıtiı 3063 metrekaaldıfı tüketim kredilerinin de re yüzölçümlü anagayrimenkulde 2/4 arsa payh 2 no' lu bah(özellikle otomobil «ahibı olmak çeli köçkyalı nitelikli bağımsız bölüm. 14.11.1974 perşembe için) büyük ölçüde azalması, pünü saat 15.00~de Şişli Haiâskârgszi Caddesi No: 291, kat toplam tasarrufu arttıncı bir 6'da pazarlıkla satılacaktır. etken olmustur Bağımsız bölüm iki katlı (dupleks) olup yakla?ık 300 metrekare vüzölçümlüdür. Birinci katta îalon salomanje, küçük Ekonomide yatırım egilimi salon. çalısma odası. mutfak. WC, ikinci katta, dört normal, ise, son aylarda önemli ölçüde bır küçük yatak odaları ve banyo bulunmaktadır. Binada kaazalmıştır Her ne kadar maden iorifer ve teleion vardır. cilik, elektrik gibi sektörlerde Anagayrimenkulün Marmara Denizine 26 metre rıhtımı yeni yatırımlar planlanmakta olup 15 metre uzunluğunda özel iskelesi. kayıkhanesi, garajı ve gidîrek bu hususta girtşimhahçesinde bağımsız bölüme ait mürtemilât ve ser vardır. lere başlanmaktaysa da, başka Bahçe bakımhdır. sektörlerde isletmeler belırsiz Pazarlığa katdscakJann teminat olarak 250.000. lira nakonjonktür nedeniyle yeni yatı kid veya bloke çek tevdi etmeleri gereklidir. rımlar hususunda isteksizdirler. Satış peşin bedelledir. örneğin, inşaat sektöründe 1974 Satışla görevii komiıyon satış kararı verip vermemekte te yatırımlar 19"3'e oranla • 20 % kesin olarak serbesttir. azalacaktır. Yatırım malları en Ek bilgi için: 48 48 10 düstrisinde 1974 MayısTemmuz SY/s. döneminde. ŞubatNifan dönemi ne oranla kıymet nlarak % 5. miktar olarak "d bır azalma ol muştur. Bu arada 11 Eylülde hü kümet. yatınmlan canlandırVEFAT ve TESEKKÜR mak amaciyle issızligin nlsbe1 kasun 1974 tarihinde Hakktn rahmetine kavuçan, ten fazla olduğu bölgelerde top insan büyük vartığımız lam 0.9 milyar DM'ı bulan yaEMEKLÎ TOP. KUR. ALB. tırıma nlanak sağlayan Brel bir proeramı uveuİ8maya karar ver mistir Isletmelenn venl vatınmlara ölümü ve cenaze töreni nedeniyle acımıza ortak olan Garnikarsı çekimser davranmasının zon Komutanlığına, vefakâr silâh arkadaşlarma, tüm dost vt nedeni, satn tahminlerinin k5yakınlarımıza en içten teaekkürlerimizi sunarız. tümser olması ve malivetlertEŞt VE ÇOCUKLABJ nin "t* 30 artması «onuctında kâr larının azalmasıdır. 1974'te İsletmeler hir vanrt»p ıPoyrazlar: 3183» 8742 ALMANYA'DA EKONOMÎK DURGUNLUĞUN AĞIR BASTIÖI VE PERSONEL TASARRUFUNA GİDÎLEN tŞKOLLARINDA TÜRK tŞÇÎLER ÇOĞUNLUKTADIR. BU NEDENLE YAKIN GELECEKTE İŞStZLÎKTEN, KORKULABÎIİR. tan da artacaktır. Bu İki yonlü gelir kaybı ve artan hayat pahahlığı Türk lşçllerinin gelirle. rinde önemli azalışlara yol aça cak, bunlann yurda transfer et tiklerı dövia miktarlannı da olumsuı yönde etkileyecektir. Sonuç Okuyucu mektupları Ulaştırma Bakanı Ferda Güley'e açık mektup Sirkeci ve Halkalı araaındakt bütün istasyonların dösemeleri delik ve deşik haidedir. Her gün, lhtiyar, çocuk ve kadınlar düsuyor, yaralanıyor. Bu hal 2 3 yıldan beri devam ediyor. Idarenin elemanı yok denemez. Çimento ve kum yoksa. sa* tın alacak para da yoksa «Emredin, derhal Banliyö Tren ve latasyonlarını Onarma ve Güzeîleştirme Derneği» kurup para ve malzeme temin edelim. Gar müdürü, asfalt işi olduğu için ıhaleyi kabul eden fırma çıkmadığını söylüyor. Yeniden yapmak da itâti değil. yapıldıktan »onra. her a çılan deliğı derhal kapamak lâzım. Deliklerin çoğalmasını beklemek ve sonra 1 1 vere* cek adam bulamamak Bu olmaz. Oevamlı bir ekiple delik ve deşikler tamlr edilemez mi? Aynca, peronlardakl limbalar kandil gibi. Bir de sağına soiuna kocaman reklâm barıkatlan asmışlar; bir taraf devamlı karanlık. Ayın güneş görmeyen yüzü gibi. Bu reklimlan düzene sokan adam yok muT Acaba evlerinde bu sektlde bir dururo olsa, rahat sız olmazlar mı? Bir de trenlenn içinde, arka ve ön tarafta olmak üzere 8 reklâm yerl var. Bunlar ya boş durur veya çlrkln ve klrll haidedir Turızm Bakanll»ının çıkartfıgı çüzel Türkivemlrt tanıtan tablolar konamaı mı? öte yandan tstaayonlar pls. Pisliğı yapan bia volculanz. Temizlemeye adam yetiiemıyor Ama devletin bir »azifesi de egıtmektir Oevamlı tkazlarla. taklplerle balkımıza biraa (temiz yolculuk yapması) ögretilemez mi? Bu yazımı uziilerek. kalemıme mümkün mertebe öaklm olmaya çalısarak yazıyorum. Kımseyi kltnseye fikâyet etmlyorum Baktrköy lstatyonunun delik deşiklen hiç yok denecek kadar aa. ÇUnkü tamlr ettiren bir »ef var. Tren taatlerinl kocamas trtr kara tahtaya taz dınp aatıran blr adam var. Sefl tanımam Ancak işleıivle mukayes» «uretlyle tanıyorum Boyle bir tata at bir tahsisat verin. görün neler olablllr Blr de Sbfir tstasyonlsra bakın. Tartfeler kftğit olduğu, üzerine bir parça naylon veya cam konmadıgı İçin. pis ellerdeo okunmaz hale veya yırtılmı» rturuma ?elml»tlr. öte yanda bakımlı gar odaları v« şef odaları. Cumhuriyetin kurulduğu günler yokluk ve ımkânsızlık lar günlen lcfl. Anam Rusya'> dan gelen tüfekli makara ila dikiş dikerdi. Batum'daD veya Romanya'dan benzln teneke 11» gelir, kaptikaçtılara benzin bakkallarda teneke fl« satılırdı U günlerde, yok d«meden yokluğu ortadan kaldıran, vazifesim şevkle yapan babalanmız ve atalanmıt var dı. Aeaba bu tip ySnetldnin sonu mu geldl? Mamutlar pıbi mOıeye ml kalktı? Hepimit havat pahahlıStnaan eziliyorus. Her sey atej pahan. Paravı en basit thtiyaç maddelerimtze dahl vetiştiremiyonız Ama unutmavalım kî, ax ıft» olsa lşimızden kazandıgı» mız para tle çoluk çocugumuıu çeçindiriyoruz GSrevimirt lfads bunu mareret olarak göf termekte bir derece hakJı değiltz. tlginize jimdiden tesekkflr» lerlml saygilarla sunanm. M. ONUB SATII.IK ŞAHANEYAU GALIP GENCER'in Beledivenin açıklaması Gazetenizuı 12.7.1974 uribU nüshasında yayımlanan «Büyük adada sokağa yapıian tecavüz» başlıklı vazı llgılıler tarajındaa inoelenmistır: «Büyülcada 26 palU MO ada, 47 sayılı parselin yanmdan g » çen Dofan bey sokağı kadastral durumunu muhafaza etmelc te ve bu sokak Uzerindeki arsa ve blnaiBnn vola tecavü» ien bulunmamaktadır. Aynca Hanta MUdUrliitUnun tesbit ettiği reviîyona göre de kadastral yoı Renlşliğı 3.25 m. olarak belirmektedir.» Bilgilerinize ve Kazetenlzde yayımlanmasına mUsaadelertnizi ric* ederim. Saygilanmla. Rauf OKAT BasmTavın ve fıın/ıi Miidfirl MİLLÎPlYANGü YAR1N ÇEKILIYOR YARINYINE ONBINLER. YÜZBINLER VE MİLYON DAGITILIYOR. ŞANSINIZ AÇIK OLSUN. Basın 34380/8737
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle