24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IRAK'IN BARZANÎ SORUNU HENÜZ SONA ERMİŞ DEĞİL! Bagdafa giderken öaelllkle m» rafc ettigimis birşey vardı. Yolculuktan ikl gün önoe blr Amerikan haber ajansı, Molla Barzanl kuvvet lerinin petrol kenti Kerkük'e İkl kllometre yaklaştığını haber vermişti! Oysa hemen aynı günlerde Irak Hükümeti, bizimle birlikte dünyanın birçok ülkesinden ytiz kadar basm, radyo ve televlzyon mensubuna davetiyle çıkartmıştı. Ziyaret programma göre, yüı kadar yabancı gazeteci, Amerikan ajar.sımn haberinden dört gün sonra. önce Kerkük'e gelip bir gece kalacak, ertesi sabah da helikopterlerle Erbil'e geçecelclerdi. Erbil, «Irak özerk KUrdlstan Bölgesi» yönetlm merkezi ilân edilmişti. Ve yabancı gazeteciler, Irak'lı Kürtlerin çoğunluğu olusturduklan ve Molla Barzanl'nin bir zamanlar egemen olduğu bu kentte, «Otonomi Bölgesi Yasama Meclisinnin açılış töreninde hazır bulunacaklardı. A.'ans haberi doğru ldiyse, Irak'takl Arap Baas Sosyalist Partisi iktidan, yabancı gazeteci ordusunu böylesine nazik bir d& nemde nasıl davet edebiliyordu? Böyle bir riski nasıl göze alabiliyordu? Istanbul'dan Bağdat'a uçarken bunun merakı içindeydik . T U R K I Y E halkı, «tarihsel olay.a hayli kayıtsızdı ve bu da Molla Barzani'nin bölgedeki etkisinin bir işare tiydi... Bu duruma gerekçe olarak da kendisiyle iki saat kadar sohbet ettişîimiz ve Irak'taki tüm siyasal örgütleri çatısı altında toplayan «Ulusal Cephe.nin Genel Sekreteri N'aim Haddad. şunu öne sür dü: Bir büyiik kitle gösterisi düzenlemek bizim için işten bile değildi. Ancak. güvenlik nedenleriyle bu yols baş\iırmad:k. Çünkü bir provakasyon olabilir. bir Barzani taraftan araya sızarak ömeğin bir bomba atabilirdi. Durumu kontrol altında tutabilmek îçin gösteri düzenlemedik... nin kullanılmasıyla da yürütme kuruiu düşmüş sayılıyordu. 11 mart 1974 günü Irak Devrimci Ko muta Konseyince çıkartılan «Kürdisu.ı Bölgesi için Özer«dik Yasası>nın 13üncü maddesi böyle tuyuruyordu... Özerk bölgede Kürtçe, Arapça nin yani sıra resmi dil olarak kul lanılacaktı. Okullarda Kürtçe ve Arapça zorunlu dil olacaktı. Kürt çe yaymlar serbest bırakılacaktı.. İ R A N Nasıl bir özerklik? Yasada yer alan kurallar bfl1 tününe göz atıldığında, Bağdat tak; merkezi hükümetin geniş yetkilere çahip oltfuğunu, özerk liğin ise hayli «gevşek» bir nit« lik taşıdığı ortaya çıkmaktaydı. Bu noktaya, 11 mart 1970'te yaymlanan ve Kürtlerle on yılI:k mücadeleye bir süre için son veren bildirtyle belirli aşamalardan sonra gelinmişti. «11 Mart Manifestosu» diye anılan bu bildiriyle, Kuzey Irak'taki Kürtlere özerklik tanınacaSı, Kürdistan Demokrat Partisinden beş üyenin Irak Hükümetinde yer alacağı ve deviet başkanı yardımc!sın.ın Kürt olacağı açıklanmıstı. Yine lS7n in 16 temmuz günü Irak devletinin en yüksek siyasal organı olan Devrimci Komuta Konseyı tarafından Irak Cumhuriyetinın Geçici Anayasası ilân edilmişti. Anayasanın be şinci maddesinde de şu hüküm yer almıştı: «Irak halkı baslıca ikl milllyetten oluşmaktadır: Arap ve Kürt milliyetleri Bu Anayasa, Irak'ın birlisi çerçevesincfe Kürt halkmın ulusal haklan ile tüm azınlıklann meşru haklarını tanır.» Seçimle değil. atamayla Erbü'de *ek katlı ve açık sarıya boyanmış hir lise binasında topla nan Irak Özerk Kürdistan Bölgesi Yas^ma Meclisinin 80 üyesi vardı. Üyeler seçimle desril. fakat ata may.ı ge!.nı5ierdi Iraktaki siyasal örjîütleri çatısı a!tmda toplayan, ancak Baas Parfsinin haklm olduğu •Ulıısal Cephe>. Meclisin 80 üyesir.i atamıştı. «Xwien genel seçimlerle değil 0 de, atamayla . diye sorduğumuzda Ue Irak Dışisleri Bakanlısmda bir ye'.kili, bugün için bu bölgede seçim yapıbnasının pck müm kün oinıadıâmı belirtiverdi.. Ozerk Kür* Bölgesinde genel seçimlrrin üç yıl sonra yapılacagını da Ulusal Cephe Genel Sekreteri Naim Haddad bize söyledi. s A u D1 A R A B İ S T A N «ABD emperyalizmi ve siyonizm» Bağdat'm yenl hava Iimanına ayak basmamızla birlikte kulağımıza en çok çalmmaya başlayan sözcütder. «Amerikan emperyalizmi», «siyonizm», «Israil» ve «îran» nldu denilebilir. Bu Ulkelere, daha doğrusu ülkelerin reJimlerine duyulan nefret her vesiley^e dile getirilmeye başlandı. ömeğ'.n pasaportumuzdaki Irak'a giriş vizesinde bile şu cümle yer ahyordu: «Bu pasaport sahibinln p*sa> portunda Israil vizesi vsrsa, Irak'a giriş vitesl geçerli değildir.» Açıkçası. îsr&H'e ayak basmıs olan Irak'a giremez deniliyordu.. Bağdat'ta ağırlandığımız «Ko rtuk Sarayınnda Irak'takl ilk yorguniuk kahvelerimizl yudumlarken de bizi karşılayan Irak Gazeteciîer Sendikası Genel Sekreteri sözü hemencecik Iran'a getiriverdi: Taliran'daJd gerici Şah reJimi d?vrirr.ci iktidarımızı kendisi için tehlike olarak görüyor. Emperyalizmle kolkola. Molla Barzani'yi halkımıza karşı kıskırtmak ve destekJemekle meşgul ş:mdi de.. » G^rçekten îran'daki Şah rejlminin Molla Barzani'ye arka çıktığı arnk bilinen bir «sır»dır. Irakta beş gün süreyle birlikte gezdiğimiz Batı gazetelerin tecrübeli Ortadoğu muhabirlerl arasında da bu gerçeği yadsıyana hiç rastlamadık desek yerldir. Bağdat'a giderken bizlm merak ettfğimiz blr sey vardı. Yolculuktan iki gün önce bir Amerikan haber ajansı, Molls Barzani kuvvetlerinin petrol kerıti Kerkük'e iki kilometre yaklaştığını haber vermişti. Oysa aynı günlerde Irak hükümetinin davetlisi olarak dünyanın dört bir yanmdan 100 kadar gazeteci önce Kerkük'e gelip bır gece kalacaklar, sonra da bir zamanlar Barzani'nin egemen oldugu Erbil kentinde tözerk Kürt Bölgesi Yasam» Meclisi.nin açıhs tnreninde hazır bulunacaklardı. Eğer sjans haberi doğru idiyse, Irak hükümeti böylesine nazik bır dönemde bu d»veti nasıl yapabülyorduT ÜBEYDULLAİI BARZANl Molla Barzani'nin sekiz oglundan en büyügü idi. Babası için, «özünü bir kere yabancılara sattı» diyordu. Zincirleme kent sigarası lçen übeydullah Barzani'ye göre, «Babasının emperyalizmle ili^ki kurması 1964lere uzanıyordu». Iran'la ilgili olarak da şunları söylüyordu: «îran. babama hem silâh hem erzak veriyor. Hem de slğınma hakkı tanıynr. Amerika'nın nza.sı olmaksızın t r a i böyle bir seye tek ba«ma kalkışamaz.» Barzani'nin m bı'iyiik oSlu Übeydullah, Irak hükümetinde deviet bakanıydı. Sosyalizm için, «lyi bir seydir, inaıunz. Bölgemizde lopraksu kimse kalmadı» diyordu. «özerk KUrdîstan Yasama Mecüsmnin Erbü'de açılışı, Irak basınmda «tarihsel olay» diye niteleniyordu. Kürt olan Irak Deviet Başkanı Yardımcısı Taha Muhiddin Maaruf, bize, «Kürtler tarihte ilk kez yasal olarak özerklik kazandılar» diyordu. Oysa açılış gününde Erbil'de fazla bir heyecan göze çarpmıyordu. Yollarda yalnızca çocıık izciler ve ilkokul ögrencüeri göriilüyordu. Baa Batıh gazeteciler bu durumu başka türlü yorumlarken. Irak Milli Cephe Genel Sekreteri Naım Haddad, «gösteri düzenlpyebilirdik, ama bir Barani taraftan araya sızarak bir bomba fırlatabilirdi. Güvenlik nerienleriyle bu yola gitmedik» diyordu. Renkli bir görünüm Yasama Meclisinin toplandığı li se salonunun renkli ve alışılmıştan farklı bir görünümü vardı ger çekten: Tavandan sarkan altı tane dev Tantilatörün dağıtamadığı boğucu sıcajcta. ellerinde tepsiler Pepsi Cola ile meyve suyu sunan beyaz gömlekli garsonlar... Başlarında kırmizı beyaz. siyah beyaz çu buklu puşularıyla Kürt üyeler.. Töreni renkli olarak filme alan Italyan ve Fransız televizyon ekip lerinin her zamanki gibi fazlaca harçketli ve gürülrülü çahşmalan... Üyelerin aralarına tek tük de olsa sızarak. andiçme töreni sürerken mülâkatlar yapmaya çabalayan yabancı basın menyuplaBir de bu son ssydıklanmızdan biriydik. İlk önce basmda puçuyla töreni izleyen Meclis üyelerinden birine yaklasıp yanına çömeldik. Türkçe »orduk cevap Almanca geldi. Adı. Kadir Reşit Rahman'dı. Siile\Tna niye kentindendi ve Irak Komünist Partisi üyesiydi. Örerkîik için çok mücadele ettik. diye söze «rirdi. tran'la çalısıynr Molla Barzani. Ama biz hiikümetimizle çahsıvoruz... Süleymaniye'de issiz çok, onlara iş sahası açmak gerek... Onun yanında ise ulusal giysileri içinde genç bir hanım oruruyordu. Tiirk oldutumuzu öğrenin ce ilgilmdi. İlkokul öğretmeniydi. Irsk Kornünist Partisi üyesiydl. Bir sonımuı örerine kendi Türk çes'yle aynen «aı cevabı verdi: Otonomiyi iyi bularık. Molla Banrani gözlerini emperyalizme bağlami". Iranla birükte o. Barzanî ne yaptı? Bu geçici Anayasanın öncördüğü bicimde de 11 mart 1974 CÜnü. «Kürdistan Bölgesi İçin Özerklik Yasası», Irak Devrimci Knmuta Konseyince yayınlan mıştı. İşte aynı günlerde Molla Barzani've bağlı Kürt gerillalan (pesmergalar). Kuzey Irak'ta hükümet kuvvetlerine saldırarak çatışmayı başlatmışlardı. Barzani. özerkliğe iliskin hükümlerin vetersiz olduğunu öne sürmüs ve Irak'ın can daman olan petrol kenti Kerkük üzerinrie de hak talep etmişti Ona Böre, Kerkük'te de nüfusun çoğunltıeunu Kürtler oluşturmaktavdı. bu nedenle de bu kent de ö^erk bölgeye dahıl edilmeliydi Aynı «ıralarda Barzani, îsra1 ve ABD lle öncestne oranla 1 rfaha çok flört etmeye başiamıştı. örneğin Barzani'nin Batı basınında, «Kürt davasını destekleyiniz. Kerkük'ü de içine alan bir Kürt devletinin kurulmasına yardımcı olunuz, pet rollerin ışletmesini Amerikan şirketlerine bırakınız» seklindeki demeçleri daha sık görülmeye başlanmıştı. Ne var kî Banant kuvvetleri bu kez, Irak ordusu karşısında tutunamadı ve tran sınırına bltîşlk dar böleeye çekilmek zorunda bırakıldı. 5 ekim 1974 günü de dünyanın dört bir yanından gelen yüz kadar gazetecinin hazır bulunduklan bir törenle açılan «Irak özerk Kürdistan Bölgesi Yasama Meclisi» Erbil'de çalış malanna başladı. Irak'tan izlenımler n... Hasan CEMAL ;in aydınlattığı çıplak arazide, hay li sık arahklarla kazılmıs, siperlcr ve avcı çukurları izlenebiliyordu. Aynea, (özle seçilebUen bomba çukurları da bu bölgenin şiddetli çarpı;malara sahne olduğuna i;a ret ediyordu. Ve helikopterlerin yuvarlak kü çük pencerelerinden fotoğraf ma kinalanmıza davrandığımız zaman da «yasak» deniliyordu. Ve Barzanî'nin oğlu Molla Barzani'nin 8 oglundan en bUyüğU olan 41 yaşındaki Übeyd.ıllah Molla Mustafa Barz*ni de aynı kaıudaydı. Erbil'deki subay kultibünde yan İngilizce yarı Türkçe bir saatlik sohbetimiz sırasında Übeydullah Barzani, babası için, «özünü yabancılara sattı bir kere» diyordu. Oğul Barzanl, Amerika, İsrail ve İran'ın babasına destek olduklarını söylüyor ve ekliyordu: İran, babama hem silâh hem erzak veriyor. Hem de sığınma hakkı tanıyor. Amerika'nın rızası olmaksızın tran böyle birşeye tek başına kalkışamaz. Zincirleme kent sigarası içiyordu Übeydullah Barzani. Irak'ta dinsel eğitim gördükten sonra Bağdat ve Cezayir'de bir süre İngilizce ve Fransızca öğrenmişti. Çatpat da olsa konuştugu Türkçeyi nasıl öğrendigini ise bize şöyle anlattı: Küçüklükten kulak dolgunlugu var. Konuşulduğunu çok du yardım. Sonra biraz da kitaptan öfrendim. Tam olarak öğrenmeyi arzuiarım. Belindeki büyücek tabancasını saklama gereğini duymayan Übeydullah Barzani, bir kent sigarası da bize ıkram edip gazlı çakmağı ıle yaktıktan sonra şöyle sürdürdü konuşmasmı: Babamı en son 1971 yılı baş lannda gördüm. Hacı Ümran'da benl hapsettirmişti. Kısa bir sü re sonra da hapishaneden kaçma yı başardım. Babamın emperyalızmle ilişkj kurması 1254'lere uzanır. O yıllarda Amerika, tran ve İsrail yardım için ona söz verdiler. Silâh yardımı yapacaklannı söylediler. cakJardı tümüyle. Yollan tamamen kesilmişti. Sınır bölgesine sıkışıp kalmışlardi. Ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Irak Kürtlerinden olan Deviet Başkanı Yardımc^ı Taha Muhiddin Maarul da, Übeydullah Barzani üe aynı kanıdaydı. Erbil'deki subay kulübündeki ziyafette ayaküstü sohbet etmek fırsatını buJdugumuz Başkan Yardımcısı, şöyle konuştu: Iran sınırındakj bazı küçük bolgeler dışmda duruma tamamen hâklmiz. Çok kısa sürede özerk yönetimi tümüyle işler hale sokacağız. özerkliğin ötesine de kesinlikle gitmeyeceğız... Başkan Yardımcısı Maaruf, Irak Deviet Başkanı Hasan ElBekr adma Yasama Meclisini açmak için Erbil'e gelmişti. İlk kez Irak'lı Kürtlerin temsilcisi olarak Başkan Yardımcılığına getirilmiş olan Sayın Maanıf'a, görevlerinin neler olduğunu sorunca da gülerek, Dünyanın neresinde Başkan Yardımcılan neyle ufraşıyorlarsa. ben de onu yapıyorum, dedl. Ayrıca çok mutiuydu: «KUrtler tarihte ilk kez ya&al olarak özerklik kazandılar, bunun için çok mücadele ettik» diyordu. Sosyalizm nedir? Übeydullah Barzani aynı samanda Irak Hükümetinde Devlet Bakam olarak çalışıyordu. Hedefinin ülkede sosyalizmi gerçekleştirmek olduğunu söyleyen bir iktidann üyesi olduğu için, sosyalizmden ne anladığmı da bu arada kendisine sormadan edemedik. Çok kısa cevapladı bu sorumuzu: Sosyalizm iyi bir şeydir. înanınz sosyalizme. Kendl bölgemizde topraksız kimse kalmadı. Topraklann hepsini dagıttık. Babasının artık hiçbir etkislnin. gücünün kalmadıgı iddiastndaydı. Irak Ue Îran arasındakl sınır bölgesinde sıkıstınlmıştı babası. Babam ölüm korkusundan blr Irak'ta bir Iran'da. Sürekll yer değistiriyor, dedi. Baas iktidanyla Molla Barzani arasında yeniden bir uzlaşma umudunıın olııp olmadığı yolundaki sorumuzu ise aynen söyle yanıtladı: ÖzünU bir kere sattı yaban cı'.ara babam. Bir daha imkânı yok razı olsun böyle birşeye. Babasının peşmergalan CKUrt gerillalan) aileleriyle birlikte 10 bin kişi kadar kalmışlardi. Kıs gelmeden de «temizlenmiş» ola Iraktald resm! çevrelerin egemen kılmak istedikleri kanı ise, Baas Partisi iktidarının Kürt sorununu «demokratik ve barışçı» yoldan tümüyle çözmüş oldugu yolundaydı. Nitekim Baas iktidan, yüz kadar yabancı gaseteciyi bir zamanlar Molla Barzani'nin egemen olduğu ve peşmergalanyla hükümet kuvvetleri arasınria şiddetli çarpışmalara sahne olan Erbil'e davet etmekle bir anlamda gövde gösterisi yapıyor ve «işte sorun çözümlendi» demek istiyordu. Bir Non'eçli gazetecinin deyimiyle «güven gösterisi» yapıyordu dış dünyaya... Ve bazı Batılı gazeteciler Acaba, Irak'ta resmi çevrelerin öne sürdükleri gibi nKürt sorur.u» tümüyle çözümlenmiş ve iş yalmzca Îran sınır bölgesinde ufak tefek «temizleme operasyonlanıtna mı kalmıştı? Yoksa, özellikle bazı Batı'ı gazetecilerin dedikleri gibi özerk Yasama Meclisinin açılışı. sadece yüzeysel bir gösteri miydi? Molla Barzani, Kuzey Irak'ta eski güç ve nüfuzunu sürdüniyor muydu? Iraklı Kürtler, «Irak ordusunun gölgcsinde özerklik istemiyor muydu9» Batı gazetelerinin yıllanmıs Ortadogu muhabirlerinden bazılan. biraz da garipsenecek tarzda bu havayı yabancı gazeteciler arasında yayabilmek için özel bir çaba gösteriyorlardı sanki. ömegin, bunlardan biri Barzani'nin ogluyla konuştuğumuzdan habersis olarak, «Übeydullah Bar zani'nin yabancı basmla konusması, demeç vermesi yasaklanmış» diyebiliyordu bize... Bir digerine göre, bölgede durum çok nazikti. Kuzey bölgesinden Bağdat'a gelen yolların tümü çok tehlikeliydi. Bunu kulağına bir Irakiı Bakan fısıldamıştı... Ağızlarda buna benzer daha birçok söylenti dolaşıyordu. Sanki bu gazeteciler aslı astan olmadığını bizzat yerinde gördüğümüz «Barzani kuv\etlerinin Kerkük'e iki kilometre yaklaştığına» datr haberin sahipleriydiler... Sosyalist Ulkelerden geziye katılan gazetecilere bunlan aktardıgımız zaman da bu izlenimlerin tam tersi yanıtlar alıyorduk... Andiçme özerk Kürdistan Bölgesi Yasama Meclisinde And içme, Kürtçe değil. Arapça olarak yapıldı. Andın metni ise «ynen şöyleydi: «Irak Cumhuriyeti İle onun top rak bütünlüğünü korumak için çalışacağıma, cumhuriyet rejimini koruyacağıma, onun ilkelerine, «nayassya ve yasalara içtenlikle bağlı kalacağıma şerefim ve na; öcünde ant içeMısır'dan özel olarak çağrılmı? olan bayanların îngilizce ve Fran sızca'ya anında çevirdikleri And içme töreniyle birlikte Yasama Meclisi çalışmalan başlıyordu. Dört çekimser oyla tek liste halinde sunulan özerk bölge «Yüriit me Kuruîu> da onaylanıyordu. özerk Kürdistan Bölgesi Yürüt me Kurulunun Başkanı, Meclis üyeleri arasrndan Irak Deviet Başkanınca seçiliyordu. Seçilen ki ji, yürütme kurulu üyelerini seçerek Meclisin onayına sunuyordu. Ancak, Irak Deviet Ba'kanının, özerk Bölge Yürütme Kurulu Ba? kanını her zaman için görevden azletm* yetkisi var. Azil yetkisi Kayıtsızhk mı? Helikopterlerin indiği &bil'deki toprak pistin çevresinde v« kentin merkezine giden yolda 0lağanüstü güvenlik tedbirleri alınmıştı. Yol boyunca onar onbeşer metre arayla otomatik tüfekli askerler dizilmişti. Askerî araç lar ise sürekli devriye geziyorlar dı. Askerî gamizon olduklarını tah min ettiğimiz bazı binalann dnünde ise kum tcrbalarujdan barikatlar kurulmuştu... Kentin merkezine yaklaşıldığında ise yolun iki kenarına dizil mis çocuk izciler ve ilkokul öğrencileri göriilüyordu. Ama yalnızca ilkokul çocuklan ve küçük işçiler!.. Nüfusunun yüzde 95'ini Kürtl» rin oluşturduğu Erbil halkından pek kimsecik gözükmüyordu yolun iki yanında. Oysa, Irak basını Yasama Mee lisinin açılışını «tarihsel> olay ola rak nitelemiş ve Erbil de özerk yönetimin merkezi seçümişti. îngiliz Daily Telegraph gazetasinin muhabiri Ian Colvin, anlamlı anlamlı «şehir adeta boşalmif gibiydi» diyordu. Ona gör« kent Partiyi kaybetti mi? Barzan.1 artık partiyl bütünüyle kaybetmij miydi? Edındiğimiz lzlenim, kendisınln düs ledıği biçimde partiyl kazanmasının artık olanak dıçı olduğuydu Bir kere, Irak'taki rejlmin niteliğıne baglı olarak onunla zaman zaman teknik ittifaklar yapmıs olan Irak Komünist Par tisi, artık Baas rejiminin yanında yer almıştır. Başkanı bulunduğu Kürdistan Demokratik Partısinin sol kanadı ODU terketmiştir. Irak ordusu, Sovyet askeri ve teknik yardımjyle Bar zani'nin peşmergalanna büyük bır üstünluk kurmuştur. Kuzey Irak'ta yaşayan Kürtler, yıllarca süren mücadelelerrfen bık mış ve Baas iktıdarımn llerıci atılımlarına daha bır umutla bakmaya başlamışlardır. ö t e yandan, varlıklan ancak zaman zaman kabullenilen Kuzey Irak' tald Kürt aşiretlerlnin büyütc bir kısmı da Barzan.i'Tİ bırakmışlardır. Bu aşiretlerin reisleri Baas iktidanyla işbirlıği içindedirler artık ama, üyeleri üzerindeki nüfuzlannı, ekonomik anlamda pek olmasa bile sürdürdüklerini yadsımak her halde gerçekçi bir göruş olmaz. Bu yüzden de bölgede bugünkü ekonomik yapının geriliği gözönünde tutuldtığunda, bir Alman gazetecinin deyimiyle «gerici» telkinlerln ve provakasyonlann aşiretler arasında raman zaman etkili olması, yankı bulması hâlâ mümkCndür. Bu arada, petrol lenglnliğinden ötürü Batı kapitallzml açısından yaşamsal öneme «ahip Basra Körfezl ve çevresindekl petrol şeyhliklerl üzerinde Baas rejiminin muhterr.el radikal etkilerinden öteden berl kavplanan ABD, Israfl ve tran gibi güçlerin de Barzanl'yl öyle rahatlıkla feda etmeyeceklerl olgusıı da belirtüeblllr. Askerî trafik Aslmda turistik yaru hayli ağır basan bir programla sıkı sıkıya çerçevelenmis beş günlük bir gezide kesin bir yargıya varmak ola naksızdı kıışkusuz. Ancak sozünü ettiğimiz Batılı gazetecilerin iddia ettikleri ölçüde olmasa bile, ilerici Baas rejiminin bu konuda hâlâ bir takım güçlüklerle kar?' karjı ya hulunduğu açıktı. Bağdat'tan sonra Kerkük ve çev resinde askeri trsfiğin giderek yoğıınlaştıgı derhal göze çarpıyordu. Ekim ayının beşinci günü sabahın yodisinde askeri helikopterlerle hayli alçaktan, daha kuzeye, Erbil'e doğru uçarken de, aşağıda askeri konvoyların sürek li hareket halinde olduklannı gör mek mümkündü. Kahverenginin tüm toniannm hakim olduğu ve yakıcı bir güne Tarihsel olay mı? Erbil'deki Kürt Yasama MecliBinin açılışını haber veren 6 ekim tarihli gazeteler de olayı «tarih«el» olarak niteliyorlardı. Millî Egitim Bakam Ustündağ, "mektupla öğrenim I anlatırken bunun "geçici bir çözüm,, olduğunu söyledi ŞÜKRAN KETENCt 60 btn 500 öğrenciye yüksek ögrenim olanağını sağiıyacak mektupla ögrenimin ön kayıtlan devam ediyor. Milli Egitim Bakanı Mustafa Ustündağ, ilk günü îstanbulda 15 bin ve Ankara'da 13 bin civanr.da öğrencinin ön kayıt yaptırdığını belirterek, ilginin. kendi tahminlerini de aştığını bildiriyor. Bu arada bu yıl ilk kez denenecek olan mektupla ögrenimle ilgili, özellikle üniversite çevrelerinden, işlerliligi ve gayn ciddilıği konusunda, çeşitli eleştiriler geliyor. öğrencller ise boşa geçecek bir yıl yerine, dışarıda çalışma olasılığını da veren sistemden oldukça hoşnutlar. Ancak tüm açıklamalara rağmen. sistemin işleyiş biçimi ve geleceği konusunda çeşıtlı sorular taşıyorlar... çan çeşitli sorulan cevaplan&rmalarını diledik. Mustafa Ustündağ, mektupl» öğrenim sisteminin, bu yıl için ana amacının, liselerden gelen yıllann birikımine cevap vermek olduğunu belirterek, «Kayıtlara, gösterilen tahminlerimizi de aşan ilgi, ne ölçüde önemli bir gereksinmeye karşüık verdiğimizi açıkça göstermektedir. Önümüzde ki yıllarda, liselerden eski yıllardan gelmiş, böylesine yüklil bir bırikim olnııyacağmdan, mektupla öğrenimde, meslek okulu mezunlarına, yetişkinlere, yani mektupia ögrenimin gerçek amacına, yöneiik bir uygulamaya geçebüecegiz» dedl. Bakan. bu yıl, blr meslek sahlbi olmıyan klâsik lise çıkışlıların tümüne yer sağlıyabümek için, rneslek okulu çıkışlılann giriş şansının zorunlu olarak kısıtlandığına işaret ederek, «Örneğin ilkokul öğretmenlertne yüksek öğrenim olanağı veriiirken yaş sımrlamasının kaldınlması gerekir. Biz bunu ancak önümüzdeki yıl yapabileceğız. Önümüzdeki yıl bütün meslek okulu çıkışlı arkadaşlann şansları çok fazla olacaktır. Yine bize kadar gelen yakmmalarda, bazı meslek dallan için yüksek öğrenim olanagi acılmadığına işaret edilmektedir. Biz bu yıl öğretmemni, dersanesini ve lâboratuvar ya da diSer mraç gereçlerinl sağlıyabildiğimlı teknik dallar için yüksek öğrenim olanağı tanıyabildik. öğrenciler ancak basvurma kılavurunda işaretlenen kayıtlar çerçevesinde, işaretlenen böiümler için başvurabileceklerdir» şekiinde ko nuştu. Geçici çözüm :*ektupla öğrenim MUlî Egitim Bakaniıfının orta ögretimde oldukça uzun bir süreden beri var olan öğretmen açıguıı giderecek. 40 bin olarak saptanan ögretmen açıgı giderüdikten sonra ne olacaktır? Mektupla öğrenime aynı ölçülerde öğrenci alınmasına devam mı edilecektir? Bakan Mustafa Ustündağ, mektupla öğretinun liselerden gelen birikim için geçici b:r çözüm olduğuna değinerek sorunun geleceği ile ilgili düşüncelerini şöyle anlatıyor: «Gelecek 5nl geçmiş yıllardan gelmiş önemli birikim olrrayacağı için, sadece liselerden yeni gelen öğrencılerin yerleştirümesi sorjnumuz vardır. L"n:versiteler ve yüksek okullarda yaratılan kapasite artımı ile, geçen yıla oranla bu yıl çok daha fazla öğrenci alınabilmiştir. Gelecek yıl için bu olanağın daha da gelişeceğine inanıyonım. Batı standartlanna ulaşamlmemiz için. yüksek öğrenim kapasıtemızi hızla arttır mak zorundayız. Bu arada orta öğretimln kademelendirilmesi ve mesleğe yöneltme, önümüzdeki yıllarda yüksek öğrenim önündeki birikimi azaltacaknr. Sonuç olarak mektupla öğretimin önümüzdeki yıllarda da devam edecs ğini, fakat bugünkü sayıda öğrenci alınmayacagı gibi, for.ksiyonlarımn da bugünkünden farklı olacağını söyleyebilirim.» Nasıl işleyecek? Türkiye'de bu yıl ilk kez denenmekte olan mektupla öğretim sisteminin, normal posta işlemlerinin afcsadığı bır düzende, 60 bin üzerinde öğrenci ile mektuplaşma ile nasıl yürürüleceği ve hele devam olan fakülte ve yüksek okullarda başan oranı çok düşükken. bu tür bir öğrenimle nasıl başan elde edileceği, kafalarda en çok yer alan sorular arasında... Bakan Mustafa Ustündağ ise sonuçtan umutiu »e kendince nedenlerini şöyle özetliyor: «Posta sisteminden dogabilecek aksaklıkları asgariye indirebilmek için keııdimizce bir çözüın yolu bulduk. öğrencilere ders notlarını posta ile göndermiyeceğiz. Öğrenci bizim seçtiğimiz, fMiIli Egitim Müdür'.ükleri, Eğitim Enstittileri) tliründen merkezlerden kendisine en yakm olanını seçecek ve biz« bıldırecek. Birikime yönelik Paris'teki UNESCO toplantısına gitmek üzere, Yeşilköy Hava Limanında iki saat kadar bekleyen. Millî Egitim Bakam Mustafa Üstündag'dan bu boş zamanın dan yararlanarak, kafalarda dola Biz ders notlannı araçlarla bu merkezlere göndereceğiz. Onlar da şebekelerini göstermek re mühürletmek kaydı ile bu notlan teslim alacaklar. Bu hem garantül hem de ekonomik bir yol. Aslmda bizim bu yıl uyguladığımız mektupla öğrenim sistemini batıdjkileri ıle aynı görmemek gerekiyor. örneğin onlannkinden çok farklı olarak, bizde öğrenciler yazm fiilen okullarda ders görecek, 15boratuvar çalışması yapacaklar, Bizdeki mektupla öğrenim, yazın kullanılmayan öğretmen ve bina, lâboraruvar kapasitemizin deŞerlendirilmesi oluyor. ögrencınm başanlı olmasma gelince, haksız bır eleme sonunda bir yıl boşuna beklemeye mahkum olmuş bir öğrenci, sahip olduğu Du yeni olanağı hevesle değerlendirerektir. Suna inanıyorum ki, feendısine mektupla gelen dersleri zamanında hazırlamak zonında olan öğrenci. aylarca dersanesine uğramıyan bir fakülte öğrencisinden çok daha ilsili olacaktır. BTIna bir de çalısma olanağı bulıınduğu için, ekonomik sorununu çözümlpmiş olmasmın avantaiını eklersek başarısız olması icin hiçbir neden kalmamaktadır. Ö«renci ders yılının sonunda bağlı oldu»j okulda smava girecek ve bu sınavda başanlı olamazsa. yaz aylan bojrunca okııllarda d«vam edecek, pratik çalısmalara katılamıyacağını bilecektir. Pratik çalısmaların süresi İse, fakültelerin öğrenim süresi ve tatiller de düşünülüp bir kıyasîama yapılırsa hiç de sanıldığı gibi kısa defildir.» sa r» başanlı iseler, normal Bğrenime geçebileceklerdir.» Yüksek okullar kalkacak Bakan daha sonra, devletleştirilmiş özel yüksek okullar sorununa definmiş, bu okullann çok yönlü olan sorunlan ile ügiü görilşlerinl şöyle özetledi: «Devletleştirilen özel r^i«ek okullar, gerçekten de geçici adı altında, yüksek öğrenimdeki büyük açık karşısında sürekll bir görünüm kazanmışlardır. Aslında kanunlannm bir gereği olarak kaldınlmış olması gereken bu okullar. statülerinin ve sorum lulannın açık olmaması nedeni İle ortada kalmışlardır. Milli eğitimde çok yönlü sorunlarla birden karşı karşıya kaldığımız 1 çin. bu sorunu ilk etapta ele alamamıştık. Ancak bundan sonraki çözümlemeyi progrsmladığimız sorunlann başmda geliyor. Amacımız konten.ianlannı bir ölçüde sınırlayarak ve gerekü olanaklan sağlıvarak. devletlf^Mrilrmş yüksek okullann tümünü. halen bağlı olduklan akademıler ve ünı versifeler bünvesinde eritmektir. Bir diger anlatım ile. akademüer ve üniversiteleri. bu okullan da içlerine katarak. niiyü>meyi düsünüvonjz. Yıllardır ortada kal mış sonınıın en iyi çözilm yolu bu olacaktır düşüncesindeviz.» Ön lisans okullan Milli Egitim Bakanı çok çeşitli dallarda öğrencinin alındığı mektupia öğrenimde ilerki yıllar için amacın ister genç, isterse yetişkin olsun kişileri. hayata ve mesleğe yöneltmek olduğuna işaret ederek bu yıl İçin düşünülenin, tüm dallara alman öğrencllerin o dallardakl gereksinmeyl karşılamak üzere öğretmen olarak yetiştirilmeleri olduğunu belirtti ve ön lisans okullanna şöyle değindi: «Milli egitim politikamıza ana ilke olarak yerlestirmeve çalıştığımız yatay ve dikey geçişler, ön lisans okullannda da gerçekleştirilmiştir. Ön lisans okuhınu bl tiren öğrenciler isterlerse ve başanlı iseler, bitirdikleri dalın paralelindeki vüksek okullann U rüncü sınıflanna, avnen o okullann ilk iki smtfını oktımuç öğrenciler eibt devam edebfle^eklerdir. Aynca mektupla öfrrenimin ilk sınıfında başanlı olan ögrenciler, Ust sınınarda yer var Ne yapmah? O halde, eski güç ve nöfuzunu büvük ölçüde yitirdiği gn laşılan Molla Barzani'nin. Irak' taki resm! çevrelerce ABD, lsrail ve tranin Ortadotu'dald çı karlan dogrultusunda olarak nitelenen ve halen de gürdüŞü bilinen girişimlerinj tümüyle etkisiz kılmak için ne düşünülmektedirT Bu konuva da IraktaM tüm sivasal öreiitleri çatısı altında toplavan «tlerici Milli ve Millivetci Cephe» Genel Sekreterl ve Baas Partisi Komite üyesi Naim Haddad değindi. ¥ A R I N : NAİM HADDAD'LA BİR KONUŞ.\1A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle