18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 17 EMno 1974 ttr» Dil Kurumu'nun ödülünü kazanan sayın Cevdet Kudre*. in Kanuö?. ünü almıştun vftnıma. yazlığj. giderksn. Bihnısel biı incei;:.e njteliğıncie aynntıiı bıt sunuştan sonra. oyunun derleyip vermekte sayın Cevclet Kud**"• Söyle çiziyor Karagöz'ün .uşüigirü: «Karagtz, okumamış bir haik adamıdır. Haik diliyle konuşur; öğrenim eörmüş kışıler:n (Hac.vat, Çeleb:, Tırya:vi v.b.ı yabancı sozcük ve d:' kurallanyle yüklü sözlenni anlamaz anls;> abıldiklerıni de anîamaz görünür; bu yabancı sözleri Türkçe sözcüklere benzeterek onIaıa ters» anlami&r verır; boylece toplum içinde :ki ayrı zümrenın dillermin ".arpışnıasınaan türlü gtilünçlükler dogar... Özü sözij b:r duşür.dügünü söylemekten çekinmeyen Datavatsız bir kiîi olduğu için ikide bir zor durumlara Î Olaylar KARAGÖZ, NEKEDESİN Seha L. MERAY anlatım kahplannı »ıplanrr.alsr d» var. Batı dillerinden alıntılar yapma solsylıgı, ys da bügıçlik taslama tutkusu da goze çarpıyor. Kımılerı dil aşuresi. lanıyor: «Bol milctarda ssrısa anedilmlştir» dlyor. Ijverenler Sendıkalanndan biri «alelade geneı kurul» toplantısma «davet» ediyor «üyelerini». Nelerin «müzakere» edileceğini belirtiyor: «Gelir ve sarfiyat» ile ügili «bütçe esaslannı tesbit etrr.elc!> de var görüşülecek konular arasmda. Başka bir duyuruda. bir ortaklık, eleman anyor: «Asgarî üç sene iş tecrübesi», «azami 40 yaş» ko$ulu var. «Lisan (sanırım Türkçeyi «lisan» saymıyorlarl) tercih sebebi» imiş. Bir ortaklık da «önemli acıklarna» yapıyor: Dağıtılan «broşürlerde» yanlış anlamalara meydan verebilecek «bazı ibarelerin kullanıldığı tarafımızdr.n müşahede edilmiştir» diyor. Bir işletme «istihdam edilrre!' üzere» sekreter arıyor; «tercüme» yapabilme s! de gerekirmiş başvuranSarın. Bir bankamız «etı ket» alacakmış; «teminatlar nakden veya teminat mektubu» olarak verilebilirmis: «çartname vp nümunpler» görülebılirmiş; isteklilerin. bıı işleri yapt.klannı «tevsik eden» birtakım «belgeler» sunmasmı da öngöriiyor. Bir bayka ortaklık, «Urauml Heyet karan ve izahnameye uygun olarak», «tahviln «ihraç» etrniş; «cem'an» ne kadar çıkardığını bBdiriyor; «itfa» edilmemişlerin hangi günden «itibaren» «itfa» edilebilecefinı belirtiyor: Bövlece «tatıvilatın tamamı itfa edilmiç» olacak: «kuponlar mukabili'i verilecek faizleri gösteriyor «tahvilât» sahıbı ıcmezkur şahıslara..» Istanbul Belediye Ba$kanlıjhndan «duyuru» v;r okuyalım: Kadıkoy «kazası batı kısmmda rr üteferrik ve kollektor kanal işı» scz konusu «Ke y.f bedelia gösterilmi?: bunun bir 'kısmı» su tarıhte. «muteb&ki k;smı» da şu tarhte ödenecekmiş. 'Danilaceze Müdürlügü» ae su deposu veça maşırhane «inşaatı vesair onanm işleri yaptıracaK mıs Haseki Hastanesine lüzumlu cerrahi alet» ek «:ltmp» suretiyle şartnameler veçhile» ahnacakmış. Belediye «yapı araçları bildirisi» de istiyor, «taahhütname». «beyanname» de. Gerekli ba;ka «vesaik» de eklenecekmis. Biriliınizin «organize Sanayi Bölgesı Müdürlü fü> yol. su. «drenaj, kanalizasyon» duyurusu yay.nlamı?; «Ikmal inşaau> için; •yeterlik belgesi» ds arıyor ana. «teklıf», «müracaat», «postada vaki r.fcikmeler», «şartname», «ihale» sözcükleri de kul lamhyor: «Keyfiyet ilân olunur. deyip, bitiyor. Biliyorum: Böyle bırçok örnek de sız verebilir siniz. Batı toplumlanjle ilişkilerimiz gellştikçe. Batı dılierinden alınmış sözcükler de gözü kapalı kullanılmakta. Fransızca vanında Ingüizce de, her gjn artan ölçüde, dilimizi yaralıyor. Oysa, Fransız Hükümeti, Frar.sızca înffilizce kırma dil (franglais^ doncmini devlet eliyle sona erdirdi 18 ocak 1973te: Görsel içitsel alanla, yapı işleriyle. çekır deksel güçle, petrolle, kamu işleriyle, kentçüikle Ya Hacivat? O da şöyle: «Hacivat, Karag*z'ıin ttra tersi bir tiptir. üğrenım Rörmüştür. medrese dıliyle konuşmaktadır; her çeşıt bMm (raatemstik, iktisat. istatısHk, ahlsk. graîîier v.b.) ve sanattan ı edebiyzt, musiki v.b.) ezbuçuk anlar; görgü kurallanna uygun davrarur; heı zaman kişısel çıkarlarını gozömirıde biılundurur; bunun sonucu olarak da. kurulu düzeni olduğu gibi kabul edip eieştırme ve direnme yoüanna sapmaz; nabza göre serbet verir...» Karagözle Hacivat srüç anlaşırlar bu yüzuen. Hacivat «tavsıye» der, Karagoz «fıskiye» anlar. Hacivat «musakkafat» sözcüfünü kullanır: Karagoz «musakka» söz konusu sanır Hacivat «bibehre mis:n?« diye sorar Karagöze; c da «Evet. kehleyîm, tatareık değilim» diye alay eder. Hacivafın dilındekı «iratlar». Karagöziln kulagma «iri atlar» jrelir. Hac.vat Ka•Tiıgözün aylığını medıese diliyle ögrenmek ister, «Ne kadar şehriye (aylık) aldın?» der; Karagoz, herkesin bildigi yemeklik «îehriye» anlamma yorar, «Yirrni okka» dive yamtlar. «Kerrat. bilip bilmediğini sorar Hacivat; Karagös «Kır atı da bilirim, beyaz atı da» karşıhğını verir. «Kara cüır.leyi laritmetikte dört işlemi) bilir rr.isin?» sorusuna, Karagöz. «Kara Cemıle değil mi? Bizim mahallede kurşun döker» der. Hacivafın •llmi riyaziye* söziinü, «Hamal Niyazi» ile karıştınr Karagoz. «Müsellesat» da «Deli Esat» clur Karagöz için. Daha niceleri var. Her nyıında benzer anJaşmazlıklar çıkar halk adamı Karagöz'le, «ıncelik, bilgıçlık düşkünü» Hacivat arasında. Olumlu Örnekler Dilimizdeki gelişmeyi. Tiirkçenin varıtıgı aşamayı azımsamayan duyurular, çıkarlarına aykırı da görmüyorlar özleşmij Türkçe kullanmayı. Bir giylmevl, cwten«kli kiçiler İçin ilginç bir i?te çalışma olanağl» duvuruyor; ctn«an!arla ilişkiden zevk duyan, her gün yeni kişilerle karsîlaşmayı «even» kisiler anyor: Her yönüyle doyurucu bir jste çalışma olanaâı sunuyor>. Bir baska duynruda, «kıvsnçla kı:llanacağın!Z dolma kalem» övülüyor. Bir «holding», hİ5=e senetlerinin bir bölümünü satışa «sunuyor>; «Kârdan pay almak ynnürvien olduju kadar, ynnpîim acısıpfîan da kııru'''i ortaklara hiçbır ayrıcaiık tanınmayacaktır» diyor. Bir •reklâm aıansi». «müşterı temsilcisi» anyor. «Bulmayı umdjğumuz kîşi 30 yaşlannd'adır. Evli olsun isteriz. Ana diU Türkçenin yarında. Ingilizceyi dp çok iyi bilir. Hukıık, iktisat. felsefe. psikoloji. siyasal bilimler ya da gazeıecilik dallanndan birinde vükjek öğrenim gı>rmü?tür... Sorunları bilir. Uyumlu bir tot>lıımsal hayatı vardır». Söyle deniyor duyuruda: «Dengelı bir kışidir Çalışkardır Akşam.arı, arriında rtatınık hır ma«i». hiriktnis i?>r bırakmayı sevmez. «Ertelemek» füli. sevdiği bir fiil ri°silriir. (,'°k okur: okuriı/Kİarınd.'in yararlsnmavı. kendini «ürekli olarak ypnilemeyı bilir. Alçak gonüllülüğü, kendine duydugu güvend?r» dr>car. Ti'm bu niteliklere ?ahip ki'ileri bıılmanın ne rienli giiç olduîunu biliyoruz». îsteklilfrrien •özgeçmİMnizi bütün ayrıntılanyla belirteceitiniz bir mektup'ıa» yollamalarını b*kliyor duyuruyu veren. Ba;ka örnekler de var, bu olumlu yolda. Peki, hep«i böyle mi? ılgili birçok İnçilizce sözlerin Fransızcalannı yaymlamış Hükümet. Alk^lıyor Le Monde, bu olum lıı tutumu. (Bknz. Türk Dili, 1 Mayıs 1973. s. 137141'. Bizdeysc. pottakal özü, artık «poşet> içinde sa tışa çıkarılmış. .Dekorasjon peluşu», velur kadıfe> de var çarşılarda. «Geniş spektrumlu antibiotik, ampisilin müstahzarn artık 'enjegtab! flakon> i(,mr.e satıhyoraıuş. Bir 'Ortakiık». cradyo aksamı» sstıyor; ayııca «potansyometre». «kondansatörler» d? var. Bir başkası, «regülatör diye transformatör aimayın» uyaıısında bulunuyoc. •Bobln sargıları Ijklanmış mı?> bakrnaJc gerek. Bu sözcükler yanır.da. baskaları gibi <filtre» demiyor, çekinmeden • 3ÜZÜCÜ diyor. Bir dujTiruya göre. sıcak, bunaltıcı havalardan >klima cihazı» kurtanrmış; «nem fazlasını giderır. filtre» edermit. • lrnalat ve Organizasyon> üstünlüğüyle övünen bir ortaklık, «Türk mah>, «seyyar hava kompresör leri», "sanayi tipi sabit kompresörler», «atölye tipı kompresörler» satıyor. Özelliği, «piston deplasmanlı» olmalannda. «Öncü ve ıleri ne rarsa» getırmls bir buzColabı ortaklığı «Poliüretan tecrır mi?». «Monobıuk gövde mı.V hepsinde de öncü olmuş. buzdolaplannın «vekpare emaye ıg gövdeleri». «rol!bond evaporatörleri» de var. Bir oaşka ouzdolabı yapımoısı, •polilüks cagın sevmcmi» vermtkten mutluiuk duvuvor: buzdolapları «munoblok polilüks» çamaşır makineleri <hidıc brasöriü»: bunlar da «yekpare emaye». Bir cökümcü «ısıya rr.ukavim» çei'Jc dökümler yanıyor; çeş.tlı nitelikleri arasmda «Dresızj'Onı» da fcayıhyor. «Lüx (bu vazım <imlâ> ile) muslu*ii» «repülâtör» «dedentör» dt satıyor «aksesu\hi ımalatı» vapan bir işletme. «Tısoru alabılırmişsinız çarşıdan. Bir Ünıversitemız, «Ko mırukasyon (bu yazırrsla); «ieodezi». «Dizayn» <Ünit Operasyonu» dallan için asistan alacakmış. tlginç bir duyuru da şu: <GörüImemiş rekressyon tesisleri» lcuruluyormus bir yerlerde. «Parseiler> satılyor. «Konuklar» ıçın «misafirrane». «msrketler». «telesıyei» «dancırıgnall>. «ıestaurant» olacak bu «rekreasyon» yerinde. ıtisıklet. atla gezmti «parKunanv «kulvarlı» Tüzme havuzlan» «tam ekipmanlı» golf alanları. «skı» yapmak içın «kayaK pisti». ckreş». hepsı var. «Sömineli, verandah rüstik romauesk p:toresn bir sale» sunuîuyor. bu dilden 1 Rn'ayanlara. (Duyuruya «çagnşnrma» «ömek» g <uzman». «yerleşme aianı». •yüzölçümu». «Re § nellikle», «özellikle». «kesinlikle». «aşama» gibi = sözcükler de «sızrnış»). VEFAT Şehit Binbaşı Şevki, merhurae Emine Kurtböke'nin oşlu İclal Kurtbökenin aziz eşi, Tunç Meriç Meral Kurtböke'nin şevkatli babalan, Saime ve tda Kurtböke'nin kayınbabaları Istanbul Emniyetınden emekli, ailemizin büyügü Abdulvahit Kurtböke vefat etmiş ve 15. ekim. 1974 salı günü Ulu T»nrıdan rahmet dilckleriyle Kuzguncuk Nakkas Baba kabristanında toprağa verilmiştir. Hastalığının devamınca ve son saatine kadar tedavisinde ihtimamını esirgemeyen meslek ve insanlık yetenekleri üstün, Haydarpaî» Askeri Hastanesi Kalp ve îçhastalıkları Mütehassısı Doktor Binbaşı sayın Doğan Toraman'a yakın ilgilerini esirgemeyen sayın Istanbul Emniyet Müdürü Artf Yüksel'e. cenazesine iştirak eden Emniyet raensupları ile şayın Cumhuriyet Gazetesi mensuplarına, uzaklardan gelerek mezarma kadar teşyi ve başsağlığı dileğinde b'.ılunan yakınlarımıza. tanıdıklanmıza polis pmeklileri men>uplaıına Kurtböke Akcan Soral Türkay Zeki Büke Kip Avcı Çokaçar LeoporiErzurumlu Kemal Tulun aileleri adma minnet v« gükranlarımızı tunarım. Kardefi EMEKLİ GENTîTlAl, Hakkı KUBTBÖKE Cumhuriyet 825S 1 | TEŞEKKÜR Rahatsızlığımın teşhis ve tedavisi İçin yatmts oldugtım SPK İstanbul Hastahanesinde ilgisini esirgemeyen Sayın Başhekim Dr. SAtM AKSAN ile büyük vardımlarını gordügümüz az;z dostlarımız Cildiye Mütehassısı Sayın Ya Bugün? Karpeöz oyunlarmı çağd'aflaştlran, canlandıran, dilınl anndıran, ya da ba oyunlardan esinlenerek yenı yapıtlar yaratanlar çıkmazja, ycni «Karagözcüler» yetişmezs» özeliikle dev]et elint uzatmazsa bu komıya unutulacak, clecek Karagöz oyunlarımız. Oysa, her gun gazetelerde, »advolarda, televizyonda, Karagöz'le Hacivafı anım'îatan pek çok örnek yok mu? Politikacılarımızın koruşmalannı bir yana hırakıroıum: dpvlet birimlerinin ysrısmalarınri'i, duyurularda, noteı'.erin «mukavelename», «ta8hhütname>, ttasdıkname» gibi belgelerinrip, llâç kutularından çıkan sözde aç:klama,arda Hacivat'ı ımrpncîirecek, Karagoz'ün tepesini altıracak dile de değinmek istemivorum. Gazetelercieki duyurulan, «ilânlan» bilmpm okur musunuz? Ben, arasıra, göz atatım bunlara: dil aç:sından ilgilenirim. Arınmış. özleşmiş, günüır.üz Türkçesini kullarvıynr birçoğu. Dilimizin ne ölçüde geliştiSinf bu riuyurularda ria gcrüyoruz. Bnyle de oha, eskl sozciıklpre, e?ki Türkçeye Saygı Borcu Dr. TARIK Z. KIRBAKAN, Geçmişin Kalıntısı Kimilerinin umurunda değil, dilimizin bsnll»ine kavusması. Her yaş'an gençlerimizin konujtııgtı. yazdığı. anlaştığı Türkçe bir rüıli) girmiyor kafalanna. Böylelen. belleklerinde yer e*miş eski sözriikleri, kalıplan ktı'Ianmakta bir sakınca görmüyorlar. Ya da. «Bakm neler dökrüriıyaruz!» Uıtumuyla, bilerek kullanıyorlar o bs'pazar lık sözleri. Bir yüksek okulumıız «imtıhan» ile asistan alacagını, «taliplere» duyuruyor. Milli EJitlm Ba kanlığı Devlet Kitaplan MUdürlüğü, «Tebliğ>r» Dergisi'nde belirtilen kitaplar «meyanında» yeni baskılan yapılanlan bildiriyor. «İsimleri» İle «ad ları» başka başka imiş gibi, iki sözcüğti de ku, f§ Dahiliys Mütehassısı Sayın Çagdısı talmak mı Hacivat gıbi. bllgiçllk tutkusu mu. «nabza göre serbet vermek» mi, yoksa «her zaman kisisel çıkarlan gozönunde bulundurmak» mi Türkçemize bu ssyjrısızlığın Ortopedi ve Travmatoloji Mutehassm Sayın nedenir Belki de. halktan ayrı ^ayncalıklı ki | biler^ olraa bzentisi. Daha ne yapsın Türk üii Kurumu'.' l'ürkç» Sözlükün eenişletümis altıncı oasınu her yerailece minnet ve şükranlarımızı arz ederız. de satılıyor: Ataçişleri Terimleri Soılüeü Me = tai Bilim Işlem Terimleri Söziüğü ierbilim ş Terimleri SSılflJü. ATitınlatmı Verimleri Söz | SITKI YENER lürti. Resmi Vazısmslar Sozlüfü ¥asa Dili Sözlüğü. Ceza Varenlama Vöntemı Vasası Te | rimleri Sözlütü tngilizce l'ürkçe Snziük, ^Hnıın!ii!iıi!!HiHiııııınııınııiınııi!itnn!nıi!!!iMi!nıı:ıınnınıııi)i!!iıııııiıiıiıııııııınıııııi)i!iııııııi!inı^ Fransızca Türkçe Sözlük de Kurum'un yaCumhuriyet 8237 vmlarından. Dillmi» sevgı. saysı nepjrmzin "aorcu. Günümüzde pekçok alanda yasayan Hadvat Arkadaşımız Maden Yüksek Mühendisi lkn gördükçe. duydukça. okudukça. «KulakJariiJ finlasm, Karagöz:» dememek elde mi? ( j Dr. MASUME ÇÖL Dr. A Z l Z Ç Ö L ' e SABAHATTİN ÇAKIR'I TJH.M.O.B. MADEN MÜHENDlSf.Ept ODAS1 BAYRAM DÜŞÜNCELERİ Oktay AKBAL Evet Hayır Dllediğl fatcülte veya yiittsek okula gtremeyen bektemeU ve Use son snuföğrentiierme bir sosyal olay sonucu kaybetmis bulunuyoruz. Aılesine, tüm meslektaşlarına ve arkadaşlarına başsağlığı dilerız. iye ç.kıp r.ok£lr sokak dolasmak isterim bayram sabahlar:? Çocukiı.Ktan kalmış bir istek bu. Bir bayram mutluluğur.u g r ı ı t k , tatmak o sevınc... Kısa sürer bayram rr.utluluXia.ri, sevinçleri. Hem de çok kısa! Bir iki güniükUir. Hatta bir iki *.&rt.ık! İnsan görür zenginle yoksuJun yaşam mutluluğundan efi: pay alamadıklarını, hıç bir Mman da a!amayacakl&nTiı, screr gider içindeki o coşku... îste anasınm babasınırı elinderj tutmus, bayram konukluğuna friden bir çocuk. Ayakkabısı veru, sımsiyah. ama ayağındaki pantolon iyice eskı. Ctülcınıiş, silinmiş, temizlenmiş, ama eskiliğı yok olmamış. Daha artar daha da gö*e batar, eskinin yenıye benbenzetümişii.. N Bir acı çcker, aaha doğrusu bir hüzün İnsanıar arasındaki eşitsizlik s<ürgit olacak mı? Kapitalist olsun, sosyahst ya da komuni&ı olsun hiçbir toplumda insanlar tam anlamıyle eşit değil. M"jt uluk payları eşit degil. Çünkü eşitlik yok dogada... Doğarhn kendisi yan tutuyor, biriru uzun, birinı kısa yapı yor, bin: r ; güzel öbürünü çirkin, birini doğuştan rahatsız, otüriır.ü dogiijtan huzursuz... Doğanın eşit kılamadığını toplum nasıl t>vt yapsın? Zeki ile aptal eşit olabilir mi? Güzelle çirkin!.. Ama başka bir eşitlik kurulabilîr. Korkusuz yaçanabiîme, karrT: doyurma. giyinme kuçanma, öğrenim görme, vaşlı'.ıkta \oksulluğa düşmeme eşitliği. Çağdaş toplumlar, ister kapi'alis1:, ıster sosyalist o'.sun hepsi bu türden bir eşitliği kend:lerine vergi yollardan kurmaya. gerçekleştirmeye çal:şıyorlar. Bu rJzden de iki aşırı uç bir noktada birleşiyor, «insancı olma» vfbasmda... Herkes bilıyor ki eşitsizlik büyür•e daha daha rtvürse herşey yıkılır birden. . Bayramlar bir iki günlüğüne eşit kılar insanlan. Nedenini kendiieri de bilmez içlerine dolan sevincin... İlk çocukluk günlerine dönmedir, yaşamadır belki bunu duyuran. En güzei çagımız çocukiuğumuz mudur? Uzaktan öyle gibidir. Yaşınız elliye kırka varınca nice yoksunluklar, acılar içinde geçmiş de olsa iîkokul yıllannızı bir sis perdesi ardmdan görür, özlem çekersımz o güıilere... En acı anılar bile tatlılık kazarur. Bir bayramdı, teyzemle Kadırga'ya mdık, atlı karıncaya bindirdi beni, scnra da bir ata. nasıl korktum, nasıl bilemezsin. sonra babam bir lıra verdi, harca harca bitmez, bozdur bozdur rükenmez, çikoîatalar, çocuk dergıleri, fenerier, uçurtmalar, kapk salıncaklan; Sonra bır kukla tıyatrosu. bir cambazhanede tel üstünda yürüyen kız... Bitmek tükenmek bilmez çocukluk bayraırdannın izlenimleri. Birbiri ardınca çıkarlar belleğin en gizli yerlerinden. Abrlar götürijrler bizi o yıtik cennete. Yaşlandıkça öyle olur, en eski anılar canlanır dunnadan. Dün, önceki gün neydi, ne olmuştu, unuttunuz da, otuz yıl, kırk yıl öncenin olayları dipdiri! Nasıl oiur bu? Bilimciler açıklamasını yaparlar eloet. Beynin kıvrımarının en iyı yerlerme mi yerleşmiş çocukluk anıları? Kim ÇOTeblldi beynin gızlerini? Bakın, insan beyr.inde kullaDilmamış sayısız kıvrım, köşe bucak varmış. Gerçek insan daha yaratılmadı, b:z o insanın öncüleriyiz, dîyen şairler haksız değil. İnsanoğlu tüm yeteneklerinden yararlansa, aklınm butıin olanaklarını kullansa belki o hiçbir yerde, hiçbir zaman gerçekleştirilmeyen eşitlik de olacak, kurulacak bir gün. Tekdüze bir uygarİık olur o eşitliğin egemen olduğu dünya. Herkes tok, herkes güzel, herkes zeki, herkes huzurlu, herkes iyi! Sıkıcıd.r, belki çirkindir. Kime göre? Bugünün insanı olan bize, beyninın büyuk bölümü paslanrr.ış ışe yaramaz duran, kullanılmayan çağımızın insanma göre!.. Gerçek eşitlik kurulunca, herkes iyi, güzel clur.ca, herkes birbirine benzeyince belki dünya daha güzel, daha «baska» olacak güzelliğin anlamı da başkalaşacak zaten o zaman!.. Bir bayram sabahına hiç de yakışmayan garip düşünceler! Pastırma yazı alabildiğine sürüp gidiyor. Şeker Bayrammda şeker gibi bir ekim yasıyoruz. Tam, sokak sokak, kıyı kıyı, alan alan dolaçılacak «ünlerdeyiz. Insanlann İçine kanşmak, tanımak onları, sevmeye, anlamaya, bilmeye çahsmak... Hangi ışte hangi uğraşta olursak olalım yararlı olmak çevremize, bir katkıda bulunmak. önce budur mutlu kılan kiş'yi... Bir bayram sevinci ancak böyle duyulur, derim ben. Kopuk kopuk, birbirinden uzak, birbirine düşman kişilerden kurulu toplumlar ne bayram bilirler, ne mutluiuk!.. Insanlann yüzür»e dostça bakalım, bir çocuğun bayram sevincine katılalım, kendi geçmisimizdeki sevınç özlemlerini hatırlayalım. Bu dünyayl yaşanacak bir yer yapmak İçin bir katkıda bulunahm, bulunmaya çalışalım.. öyleyse nice güzel, mutlu, eşit bayram tevinçlerine, gerçek bayramlara... YİLISÜRELI Ş ÜNİVERSİTEYE GİRİS İİ m**i ' tıOt Cumrruriyet 8259 dekase Vdt*. ALTINYALDIZ.VARAKGOFRE ETİKETLER BASKILI SATEN ETİKET PORSELEN.CAM VE BİLÛMUM SANAVİ ÇIKARTMALAR, ETİKETLER FEN ?4 L K I M 1974 14 KASIM19/4 14 KASIM 1974 5 ARALIK 1974 Cumhuriyet 8396 • Test teknlğine uygun ve test uygulamalı öğretim • Klasik ve modern sınıflar • Ücretsiz tüm Gökşen yayınlan •Ücretsiz fensosyalvetenek matbu testıeri • 8 yıllık tecrübe • Sabah«öğle»akşam sınıfları LİSE 1.2,3 FEN DERSLERİ ÖĞRETİM DEVRELERİ HJseson sınıf öğrencilerine Beklemelilere 20 EKİM 1974 17 MAYIS 1975 16KASIM197417 MAYIS 1975 JARALIK 197^.17 MAYIS 1975 MAARIF DUVAR SAATLİ TAKVİMİ Aziz ve mıuıtemn okuyucularmın 1TEMMUZ 1975 . 1 HAZIRAIM 1975 .1TEMMUZ1975 1 TEMMUZ1975/ Şeker Bayramını td>rik edeKsaadetlerduer. İSTANBUL MAARİF KİTAPHANESİ Cağaloğlu yokuşu No. 38 İST. (llftneılık: 8745) 823« broşür isteyiniz BEYAZITISTANBUL T L 27 5132 E. Cumhurlyet 8250 0T0 EMİN Koll. Şirketi Sirkeci Darüssade sokak 5/B İstanbul Tel: 278806 Sayın dost ve müşterilerinin mübarek ŞEKER BAYRAMINI kutlar, saadetler diler. !li:::ı'i!lli™ HEDEF: DEV BÎR DENİZ GÜCÜ TÜRK DONANMA yAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ULAŞABİLİRÎZ. (Cumhuriyet 8252)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle