Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHTTRÎYET 26 Ocak 1974 lr rastlantı. Cumhuriyetin 10. ve 50. yıîdönumierini yaşamış bulunanlanmızın gözunden kaçmasa gerek: Her iki yıldönümünde başarmakla övündüğümüzü duyurduğumuz işler arasmda, başta, ulaşım alanma girenlerin yer almasıdır. Rahmetli ozanlarımız Faruk Nafiz Çamİ!bel ile Behçet Kemal Caglar, 1933'te Onuncu Yıl Marşı'nın bir dizesinde «Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan» diyerek kıvanmıslardı. Anıa, ondan üç yıl önce, kurulup yaşamı bir yılı rToldurmadan kendi kendini kapatan Serbest Fırka'nm ileri gelenleri, suçlamayı uvgun gördükleri demiryolu yapma siyasetini, bunun giderlerinin bir tek kusağa yüklendiğl iddiasım ortaya atarak, kıyasıya tartaklaraı»lardı. B Olaylar ve görüşler POLİTİK YATIRIM Haldun DERİN (Ba?bak*nhk Yükseic Denetleme Kurulu Esld Üyasi) açıkladı. Ancak, Bakan*ın sözleri lçinde, öylesinin niçin yeğ tutulduğunun herhangi bir gerekçesi yoktu. Anlaşılan, yaygın deyişle «politilc tercih» o biçim belirmişti. Bunun karşısında da, demek ki, akan sular dururdu. Oysa, Boğaziçi Köprüsü türünden yapıtlar Tanrının günü gerçekleştirilmesine girişilecek nesneler değildi. Düşünce olarak, bir köprü yapılmasının tümden karşısına çıkanlar çoktu ve bunlar yetkili sayılabileeek uzmanhkta kimselerdi. Her zaman tartışılmağa açık büyük itiraz, çabalann köprü yerirva daha isabetli başka yatırımlara belki, enerji, sanayi ya da egitim olanaklarını arttırıcı alanlara yöneltilmemesine karşı idi. Ağır basan bir husus, yapılmasının üstünden biraz zaman jeçmekle tek köprünün yetersiz kalacagı, Karadeniz dogrultusunda yayılıp gelişmeye itilecek Istanbul ker.tini yeru çıkmazlardan kurtarmak için bir dizi yeni köprülerin pesi peşine habire yapılmasının kaçınılmaz olacagı idi. (Bu olaya, erbabı, tköprüler tuzağı» adını verirlermiş.) Bir nokta da, diziye girecek ilerideki köpriilerin. belli firmaların tekelinde bulunan teknik kaynaklara, gelecekte, çok daha büyük malt fed*> kârlıklara katlanarak bağımlı kalmamız v» avuç açmamız sonucunu doguracağı idi. rak, fitgide, fanki üvey cvllt durumuna gelmişti. Kendi dı?ındaki ulaştırma araçlariyle, hele karayolu tafitlariyle yarışmaria hiç de e?it denilemiyecek olanaklar içinds varlıgını korumak içln çırpınıvordu. Nakliye vers'si ödüyor, yolun bakımı giderlerine katlanıyor, devietin vcrdiği çabadsn yükümlülükltri tajıyordu. Kara taşıtlarında bunlar yoktu. lkinci Cihan Savaşı'nda ortaya çıkan engellerle Ege Denizi, dolayısiyle büyük ölçüd» Marmara, uzunca bir süre dünya ticaretinin dışında kalır gibi olmuştu. Akdeniz yolu 1941 ile 1944 arası kapalı oîd'ugundan. lzmir Limanına yaklaşık 4 yıl tek yabancı gemi uğramamıştı. Böylece çok artan önemi dolayısiyle lskenderun Limanının günün gereksinmelerini karş;layacak boyutta yeni baştan yapılmasına girişilirken, bir yandan da Güncy'e İnen karayollarının o zamana değin Türkiye'rie alışılmsmış »ağlamlıkta ve iyilikte, hızla yapılmasırıa başlanmıjtı. 194T'de i«e. Ame*ikah müttefikierimizin ijbirligiyle çaficıl (n.odern) anlayifta knrayolu yapma ç:J\nna Rİrüdi, 1949'da biten Ankara • Konya arası. yeni karayolu ile, 3 s«•tte ajılabilecek duruma getir'lmijti. (Bugün hâla Konya'ya Ankara'dan trenle yolculuja kalkılırsa. Eski^ehir'den aktarma yapılarak, Afyon üzerinden. 12 taat 50 dakikada gidilebilmektrdir.) Ancak, bir yandan, Ikinci Cihan Savaşı hoyunca aşırı biçimde kullanılması zorunluhıİunda kahndlğı İçin ton derec» yıpr»nmı? bulunan demiryolu altyapısı tle çeken ve çekilen araçlarm gerejince yenilenmcindeki güçlüklerin tezlikle giderilemeyişi: öte yandan. lcarayollarımızm epeyce gelişmesi, demiryollarını, yukanda değinilen eşitsiz kofuilar içine türükledi. Ho$. demiryolu dı?mdaki motörlü kara taşıtlan ila hava taşıtlan ulaşımında bütün dünyada görülen atılımlar, her yerde demiryollannı zaranna çalışan bir ulaşım sistemi durumuna indirmeye yatkındı. Nice zamandır eşirlige ter« düşen koşuilarm sürüp gittiği Devlet Demiryolları da, 1959'dan beri zaranna ışlemektedir. 1969'dan bu yana da işletme 600 milyon liranın üstünde açık veriyor ve bu açık her yıl 700 milyon ile 1 milyar lira arasında değişiyor. I.'te, şimdi, Boğaziçi Köprü?ü'nön öbür tajitlara sagladığı hız ve kolaylık ile, bu e?itlizliklere bir yenisi daha eklenmiş oluyor. Hele kütle ve uzun mesafe taşımalan bakımından demiryollannı, uzmanlar, vazgeçilmez değerde ve üstünlükte sayd:klan için, devletler, onların yaşaması için desteklerini eksik etmiyorlar. Bununla ka'.mıyarak, yeni ve büyük demiryolu yatırımlarına girmektedirler. Bizim gibi ülkelerde rfemiryollarının bir üstünlügü de, öteki ulaşım sistemlerine kıyasla döviz maliyetinin daha düşük oluşudur. 1995 izim Ücüncü Beş YıUık Planlama kitab». George Oruell'in «19K4» adiı romanını aşmış. 1995'e dek u?anmıştır. (ierçekte planlarla romanlar arasında ilişkiye dikkat gerekir. Şöyle ki, her romanın bir planı. her planın da bir romanı vardır. Bizim 1995 lik planın da ilginç bir romanı yazılabilir. B Ellinci yıldönümünde de, epey yüzümüze, gözümüze bulaştırdıgımız bir törenle de olsa, Bogaziçi Köprümüzü, dosta düşmana nispet vererek, hizmete açtık. Açmasına açtık ya, gönül isterdi ki. göğsümüzü kabartan bu yapıtlar birbirini bütünleyerek, toplumumuza optimal yaran sağlasın. Ba«ka tfeyişle, trerderimizin. Bojgaziçi Köprüsü'nden, ikî kıfa arasında kesintiye uğramadan gidip selmesini dllerdik. Bu dilek. iş işten gçtikten sonra ileri süriilüp. bizim kişisrl görüsümüz olamk asılı kalmıs değildir. Uyarı anlamındaki dileğimiz. daha köprü tasarlanma evresindeyken, telkinimiz üzerine, o zaman üyesi buhındugumuz Basbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nca, Devlet Demiryollannın 1966, 1967 ve 1968 yılı lşlemlerine ilişkin olarak yazılan denetim raporlarınd'a (tarih sırasiyle sayfa 85, 105 ve 138) Üç kez Türklye Büyük Millet Meclisi'nin değerlendirmesine ardı ardına sunulmuştur. Daha sonra, Uluslararası Demiryolu Örgütü (OCTI) de 1988 mayısmda Prag'da yaptığı toplantıda, Boğaziçt Köprüsü'nden trenlerin geçmesini resmen önermijtir. Portekiz'de her türlü karayohı taşıtiarınm yanı sıra trenlere de geçit veren Salazar Köprüsü örnek gösterilerek; lngiltere ile Fransa arasında kurulacak Manş Tüneli he*aba katılarak; VanKotur hattının bitmesiyle Londranın derniryolu ile Tahran'a baglanacağı gözönünde tutularak ileri sürülen bu görüş bir kaÇ bakımcfan yabana atılacalc loydan değildi. Görüs yabana atılacak soydan olmadıSı lçindir ki, anılan raporların TBMM Kamu tktiiadî Teşebbüsleri Karma Komisyonu'nda görüsüldüğü oturuma gelmek zorunlulugunu duyan vaktin Ulaştırma Bakanı Sayın Dr. Sadettin Bilgiç, söz alarak. hükümetçe köprünürv şimdi (1973) gerçeklestirilmiş olduğu kimlik ve nitelikleriyle kurulmasının karara baglandığım Uzağı Görmek Manş tüneli projesinin Fransa İle îngiltere aras:nda Imza töreninin yapıl.>ı bir ay oluyor. Bizim VanKotur hattı üzcrinden korr.çu îran'ın başkenti Tahran'a katarlnr haftaria üç S"f>r yapmaktadırlar. Uluslararası Demiryolu Öraütü (OCTI) bu verilerin de ışıgı sltında, Iskoçya ile Istanbul arasında saatte 3K km. (1 hızla işleyecek katarlar düzenlemeye 1980 yılında başlıyacağınt kamuoyuna duyurmanın hazırlığı içinjedir. Ama, 300 km. hızla Avrupa'yı çeçecek trenler, Avrupa'nın Bogaziçi kıyuında mıhlanıp kalacaklardır. ö n c e uzagı gnrebilen. sonra da o gördüsünün gerejini günlük minihesaplarla Uk bakışta sonsuz propaganda degeri tasıdığı tanılan eksik projelerin albenisine kapılmadan yerine tetirebilen üst hasamaktaki ybneticilere nasıl susarr.ı^lıgımız var. Yazımızın bailıjını, onun içln, «Politik Yatınm» olarak seçtik. Trenlert mize de geçit veren bir başka nitelikte köprü ya da bir tiinel, Istanbul'umuza niçin lâyik E'> rülmemistlr? Yatırım politik olduğu Içindir ki. o nerien blr türlü açıklanamamıçtır. Ama, 1973 14 Ekim »eçimlerinin Istanbul kenti tonuçlarindan ortaya çıktıgı üzere, köprünün ana amaeı olan politik maksada yar olmadıjtı somut biçimd» kanıtltnmıştır. Bogazici Köpriiıü. toplumumuzun artık politik yatırımlara oy vermedigini. bundan sonrî da vermiyecek olgunluğa eriştiğini ıspatlıyabilirse, belki en büyük hizmetini görmüş olacaktır. Umudumuzu yitirmiyelim. Ne var ki, o romanı romanctlar düşünsün. Blz bir karış boyunda bir yazıyia konuyvı noktalayacaÇız. Üçüncü Be? Yıllık Planlama kıtabı kolay hazırlanmadı. Anh • şanlı politikacılar, özel sektörcüler. uzraanlar arasında süregelen büyük çabalardan «onra ortaya çıktı. Kitabin başında o riönemdeki Başbakan Ferit Melen'in sunuş yazısı da var. Türkiye'nin yaşamını 1995'e dek kapsamak ve saptamak üstüne planlamanın iddiası şudur: Geçmişteki 15 yıllık planlama stratejisi 1962'de saptanmıştır. Oysa dOnvanın kosulları ve Türkive'ye özjrü durumlar defismiştir. Biz l«6î'de saptanan 15 yıllık strateüyi bırakmals zorundayız. Ama l»S5'e dek sörecek veni bir stratrüyi hn kitapla benimscmis bulunnyoruz. Eh, bunca on»mli kisin.in, Hevlctin başındaki politikacılann, iç ve dıs kosulları hesaplayan akıllı fikirli büyiiklerimizin, uzmanlarımızın. bunlardan meydana f;e!en kurulların birşeyleri hesaplayarak böyle konuşmasj terekmez mi! • • Tren de Geçmeliydi Bu ve buna beruer küçümsenmiyecek k»r?ı görüjler, köprüyü yaptırmakta dlrenenlerc» nasıl olsa umurvanmıyaeagına gSre, yapılacak K'.rişımin hiç değilse, Boğaz suları ü'tünden, trenler d'ahil, her türlü aracın geçmesine elvermesi, bizce Türkiye'nin ekonomik gelecegi bakımından daha tutarh olurdu. Ulaşım sistemi içinde demiryollarımız, zarr.anla, başka ülkelerdeki gidijs de koşut ola YAZMAK, YAZAMAMAK, OKTAY AKBAL Evet Hayır «Halka Açılma»nm Gerektirdikleri Unkü ytzımııın (A) böltlmündo gorülen ve ortakl»r» "o 123 brUt kar dmjıtıraını Mjlayacak olan asgarı yıllık k»zanç'ın elde edilmis olması halınde da ortakl&ra •• 12^ / brüt k i r ı n dagıulab;lec«gi garantı degildir. Şöyle ki: a) Şirket id«re meclisinin, TK. 4S8'e daytnarak yillık karlan bilânçoya geçirmeme v» jfiıli y«dek akçe ayırma hakkı vardır. Holding idaresi, bir reya daha çok yıllann önemli kârlarını bu şekilde gizli yedek akçeye ayırarak ortaklanria. tÂip ^ i r dajıtmamak imkânına saniptiT.' *wı imkân ve hakkın kullanılması halinde, şirket sözleşmesine ko nacak ("'» 12,5 asgari kâr payı ayrılmsdan olağanüstü yedek ak çe ayrılamaz) kuralının ortafelara hiç bir faydası kalmayacaktır. b) Öte yandan, idare meclısi ve özellikle holding'in egemen olduğu ortaklar kurulu, TK. 458'e dayalı (mUstenit) gizli yedek akçe ayırma yoluna gitmeksizm de, ortaklara dağıtılması öngörülen asgari °» 12,5 brüt kârı azaltabilir hatta sıüra indırebilır. Bunun ıçm TK. 330 342 dairesinde yönetim kurulunun şirket rnUstahdemlerine, TK. 466 469 dairesinde genel kurulun, yönetira kuruluna, murakıplara ve müstahdeme ikramiye, prim, ek ücret. konut paralan vermeyi kararlaştjrnaası lâzım ve kâfidir. Bu nedenlerle "o 12,5 brüt kâr ayırmadan. olağtnilstü yedek akçe ayrılamiyacağı şeklindekı taahhüt ve halk sermayesi için hiç bir garanti teşkil etmez. Hiç kuşkustız gerekir ama geçmişteki bazı deneyleri de diişünmek serekir. İlk plancılar Osman Nuri Tonın başkanlıgında Atilla Karaosmanoğlu ve arkadaşlarıydı. Bu kurul nerfense bazı çevrelerln hoşuna Rİtmedi. O zaman dediler ki: Banlar solcndnr, sosyallstUr. ve hatta komünlstHr!» Hcpsinin eline pasaportlarını verlp uzaklaştırdılar. Sonradan planla pilavı bir lyice karıştıran kisilerın elinde kaldı planlama iflerl.. Aradan 10 yıl geçti 1971 yılında 12 Mart Muhtırasından sonra Atilla Karaosmanoglu tekrar bu işlerin başına getirildi. Gene tam bir şeyler yapmaya hazırlanırken, bazı çevreler gene konusmaya ba;lad:lar: Bunlar solcudur, sosyalisttir, hatta komünisttir. Ve gene pasaportu verildi eline Atilla Karaosmanoğ. lu ve arkadaşlarının. Bunların ardmra harıl harıl Cçüncü Bes Tfıllık Plan.' hazırlandı Erbap kisiler. plana çıkar çevrelerinin ejilimlerine göre de bir biçiın verdiler. Söylenenlere bakılırsa 1995'e dek, Türkiye bufiünkü ttalya'nın düzeyine yükselecek, bir sanayi toplumu olacak, nurlu ufuklara ulaşacaktı. Solcular. sosyalistler, komünistler planlamadan uzaklaştırıldığına göre bir rahat nefes alan tutucu çevreler, Georse Orwcll1n muhayyilesine tas çıkartan bir pervasızlıkla ülkemizin 1995'e riek yaşayışını ipotek altına almanın hazzı içinde 3'üncü Beş Yıllık Planlama kitabını kamuoyuna sundular. Aradan bir yıl va geçti. va geçmedı. 1995'e dek hayaller gümbür gümbür yıkıldı. • W f « • tşte bu noktada iki konuyu bîrblrinden iyice ayırmak fierekir. Yıktlan, Türkiye'nin geleceji degil, statükocuların hesaplarıdır. Bu hesaplar degişen dünyanın rieğişen koşullanna göre deçil; degişmeyecek, ya da çıkar çevrelerinin ıstemlerıne göre değişecek bir dünyanın hesaplarına göre yapılmıştır. Tutucu çevreler isterler kl, dünya eeemen sınıtların istemlerine gör# gelişsin. Törkiye'de sermıtye sınıfları ülkenin ekonomltini özel çıkarlar doğrultuıunda istedikieri gibi ayarlasm Maziurn Clkeler hiç uvarımasın. Batının büyük kapitalist ülkeleriyle yoksul Üçüncü Dünya ülkeleri arasındaki fliskiler hiç degismesin. Bu deİişmezlik içinde 199î'e dek türen bir planiamada Türkiye kapitalist kalkınma yolundan yürüsün. Türkiye'nin içindeki egemen sınıfların dışardaki egemen !;ır,ıflarla işbiriijinde gelişecek sartlı kalkınma hesapları hiç b o zulmasın. D «fter not dolu. Yolda jiderken, otururken, okurken, hattâ yazarken aklıma gelmiş. bir tarafa çiziktirivermi?im. Bunlar yazılacak konular... Öyledir. süreklt yazan kisinin bütün duyultrı sürekli çahıır. Daha doğrusu h«p uyanıktır o, hep tetiktedir, hep yazmaya, hep günün sorunları üzerind* çözümlemelert girmeye hazırdır. D BELİRTİLEN KOŞULLARLA HALKIN PARASINI DERLEMENİN, HALKA BİR YARARI YOKTUR. ANCAK BELİRTTİĞİMİZ TAAHHÜTLER YERİNE GETİRİLİRSE YARAR SAĞLANIR yeni hisselere hııngi tarihten itiba ren kir verilebileceği bu kâr'a ko nan sınırlar gibi zaruri bildirilerin yapılması da lâz.ımdır. Her ne ka dar, yukarıdaki hususların iştirak taahhütnamelerine dercile ye tinmek mümkünse de, böyle bir tutumun halka açılma ve halkle ortak olma iddialanna aykın dtife ceğı açıktır. 2) Kurulacak şirketin yönetim ve denetimini prensip itibarıyîe «iindt tutmayı şart koşan hol<ünsl«, ydnetecekleri bu şirketlerin en az H 10 net kâr dajıtaca< indar yillık kazar.ç sajlarnaünı, aksl halde ortaklara yılda bu kadar lcftr dağıtmayı Uçüneil şahsm fiUini müteabbit*;;P*CatJ¥le, (kefil «f%tiy!e dggiirgârarîri •UneUdirler. 3) Halka açık şirketlerin ana sözleşmelerine konacak bir hiikümle, TK. 466 ve 472 de sözü geçen ortaklar için °.b 5 birinoi temettü (kâr payı) en az "b 10 net olarak aajptanmah ve birinct kanuni yedek dışında kalan her türlü gizli, olağanüstü ve isteksel yedek akçelerden önce gelmeh. ve bilânçonun onaylandıfı yıl lginde ortaklara dagıtmalıdır. 4) Halka açık şirketlerin elde ettikleri jrıllık kazançlardan sözü edilen sermajeye oranla °b 10 net birinci kâr hissesi çıktıktan sonra kalanın da en az yüzde kırkının ikinçi kâr payı olarak ortaklara «Jağıtılması şirket sözleşmesinde taahhüt edilmelidir; ıbu tip ana sözleşmeler uygulamada var). 5) Holdingler yönetimini ele ala cakları halka açık şirketlerin ser mayesini. sadece, bir banka gibi finansman ijlerinde kullanmama,yı, bu paravı, ta^uıabilir • taşmarna» menkul gayrimenkul ve ku rııfuşlara yatırmayı ve dolayısiyle enflasyonist tesirlerden koruma j'i da taahhüt etmelidirler. 6) Holdingler, yönetim v e denetim d« çojunluğu saklı tuımakla beraber, mutlaka halk sermaycsine de imtiyazlı olarak temsil edilme hakkı tanımalıdırlar; 7> Halka açık şirketlerin başarıya ulaştırılması için, haklı olarak yönetim ve denetimde üstünlük Isteyen holdinglerin. kendi temsilcileri yöneticilerin hata sından doğacak şirket zararlannı yüklenmeleri ve 1986 tarihli Fran sız Kanununun 91. maddesinde yer alan bu prensibin şirket ana mukavelelerinde açıklanması da lâzımdır. 8) Ticaret Bakanlığı, TK. 274"e dayanarak, gerek üniversitelerin, gerekse Odalar Birliği gibi mesleki kuruluşlarm yardım ve müşavirliği ile halka açık anonim şir ketler için tip mukaveleler tanzim etmeli ve bu mukavelede, bakiye sermaye boreunu ödeyemiyen ortağın ödenmis sermayesine şirket çe el konamıyacağı, ortağın sade ce ödemediği hisselerden mahnım edileceği yer almalı ve böylece bi linçsiz küçük sermaye sahibi için büyük tehlike teşkil eden TK. 407 ve 408 müeyyideleri önlenmeli ve 24 temmuz 1966 tarihli Kanunun 264. maddesine müsteniden, halen Fransa'da yapıldıjı gibi kurucu hisseleri ve benzeri imtiyazlar ya saklanmalı. her yıl düzpnlenecek bilânçolann en az hangi bilgileri taşıyacağı tespit edilmeli ve ana sözleşmelerin bu gibi önemli hıı suslarının, TK. 385 manasmda (mflktesep hak> teşkil ettiği. ya ni, kurulustan fonra. bütün ortak ların rızası olmadıkça herhan?i bir ekseriyet ksrariyle değiştirile miyeceği de açıklanmalıdır. Bu koşullarla kurulacak halka açık anonim şirketlerin en büyük kâr payı yine de holdinglere ait olacak ve ancak halk sermayesi de batmayacak. ysrar sörecektir. Birçoklarmı tanıdığımız holding sahiplerinin ivi niyetli olduk larına ve ancak hslka sıındukla rı ortaklık tipinin tehlikelerinden yeferi kadar bilgileri olmarlıŞıns ve hatalı tekliflerin buradan doğ (îuğuna inamyorıız. SON Yine de gün olur eline kalem almak istemez insan. Kalem dediysem söz gelişi, çoktandır ne kurşun, ne mürekkep, ne de tükenmcz kalemle yazı yazıldığı yok. Pabucu dama atıldı tüm kalemlerin. Varsa yoksa yazı makinesi'. Geçtin mi basına sanırsın ki yazm yazıldı bitti bile. Oyna kimi zaman ak kâğıtla yüzyüze durursun bir dakika, bes dakika, aklık sana bulaşır. tçinde bir boşluk yaratır. O not aldığın konular, sorunlar, günccl dertler, aıkıntrjay itiİiı" itBif bir yana, nişrj|e<j{5ejk!ğıf dışıToJur. 'Börnito?" tur her yan. Yazacak hir jey buİamazsın. Çoktur"Itöhu, amadeğer mi dersın, ne olacak, ne çıkacak yazacağım da? Değmez Neyse, bu ruh hali sık sık ele geçirmez yazarı. Yoksa işi bitiktir. Bıraksın bu işi gitsin bakkal dükkânı açsın, gilsin milletvekili seçilsin, ne yaparsa yapsın, kalkışmasm okur önüne çıkmaya. Uzun sürmez, ama yeter, kaç dakika, kaç saat sürcrse sürsün. Ser. o güne dek istersen bta, on bin yaw yaamıs ol, sayısız kitaplar, cilt cilt yapıtlar. Senin için «ne kolay yazar. kalabahk. gürültü patırtı, üzüntü vız gelir ona» derlermiş yakınların. S*n misin o? Tanıyaraazsm kendiniYazar olunmaz, yazar doğulur derler. Derler ya, yaz»r olmakla iş bitmiyor, yazar kalmak için büyük çaba harcamak geıekli. Sürekli yazacaksm, dergide, kitapta, gazelede yaşadıkça. son soluğur.a dck.. Ataç bile Ola ki yazacağım son çizeklerdir bunlar» demijti son yazısmda. Bilmi? sanki o satırların son y»zı*i olacağ;nı. Y?zacaksın. yazacaksın, başkalan için, kendin için yazacaksın. Düşünmek çin, düşündürmek için... Büyük ressam Delacroix «Yazar olmanm en büyük zaferi düsüp.ecek yetenekte olan kişileri düşündürmesidir> demiş. Yazar kendisiyle birlikte okurlarını da çesjtli konularda düşündürür. Her yazı bir düsünce toplulugudur. Günün konulan üzerind» durmak, onları incelsmek, derlnine inmek, yorumunu yapmak, anlammı duymak... Yasamda düsünecek yetenekte olup da düşünme nedir bilmpyenler çoğunluktadır. Nereden başlanır, nasıl başlanır düşünmeye? Bir egitım işidir düşünce, düşünme. Ktoplar öğreiir bize bunu. Yazılar, gazeteler, kısacas: yazar dediğimiz insan... Yazar da insandır. O da bıkar, o da usanır. Özellikle gündelik gazete yazarı. Bir kalem, bir yaıı makinesi, bir de siz. Her yazı bir mektuptur; en uzak yerdeki bir dosta yazılmış. Geçenlerde bir okurumla konuşuyordum «En çok sizden mektup alırdım o kasa. bada» dedi. Bümeden. dıisünmeden nice kişiye umut, güç verirsiniz, nicesinin hayallerini tutusturur, yaşama sevincini güçlendirirsıniz Bilinmez. kimi zaman da tam tersi olur belki! Sizin bir acınız bir üzgünlüğiinüz etkiler okurunuzu. Bezdirir. dünyasına küstürür? Evet, sorumluluğu o!an, bir iştir vS2rnak. Kimsede yoktur böyle bir sorum yükü. Devietin en önemli koltuğunda oturanlarda bile... Bakıyorum neler var neler, yazmaya değfr... Genel af, yeni hükümet, Ecevit'in tasıdığı sorumluluk, Irafik. Belediye, sonra yeni okuduğum okumakta oldugum kitaplar, sonra sonra yK;antılsrın içinde yüzeye çıkan anlamlı anlar. anılar, gözlemler... Bir deitere yazmışım fıkrn konucuklarını, öykücükleri, denemecikleri. Hiç değilse başlaııgıç cümlelerini... Her z?man etkili, her zaman güncel bir takım özdeyişleri... Bunlar bir yazarm çalısmasinın perde arkasındaki şeyler. Yok yok bugün yazı yürümüyor. Zorlamaya da gelmez. Hep önemli konulardan söz açacak değiliz ya! Bir günlüğüne de böyle olsun. Bir yazar dostunuzun yazma sıkıntısını, isteksizliğini de yajayın onunla birlikte üç bes. dakikalığına Prof, Dr. Hayri DOMANİÇ Itt. =•?'tadırlar. Koldmgleritr bu Snerileri Tıear»t Kanununun buyurucu hükümlerine aykırıdır. Zira, bir anonim sirkette ortak holding'in hem yönetim kurulunu, hem de denetleme kurulunu elind» tutması TK. 347 ve 349 gerejlnce ya»aktır. Ancak, holdingler yönetim ve denetimi açıkça muhafaza ettiklerine göre muvazMİı hisse devirleriyle kanuni yasakları savabileceklerdir Bu durumda ise, halk sertnayesinin yönetim ve denetimde birer temsilci bulundurması ve şirkette olanı biteni ortsklar kuruluna bildirmesi bile füphelidir. B Anonim şirketlerde ortaklarm. bu arada sermaye sahibi halkm. şirketi kötü yönettikleri, kâr etmedikleri, taahhütlerini tut madıklan, şirket malını ve dolayısiyle ortaklan zarara soktukları gibi çegitli nedenlerle yönetiei ve denetçileri (bu arada hol dingleril dava etmeleri nazari ve kanuni olarak mümkün ise de, ortakların kendi murafları ile dava ettikleri yönetmen ve denet çilerin mahkum olacaVları tazminatlar, davayı yürüten ortaklara değil, Ticaret Kanununun 309, 340 ve 359. maddeleri gsreğince ;irket hükmü sahsına verilir. Dolayısiyle ortakların, muhtemeten kötü yönetim ve denetim göslerecek holdingleri dava etmeleri de sermaye sahiplerine hiç bir ya rar sağlamayacak ve holdingler bıîdiklcri gibi oynayacaklardır. C Anonim jirketlere girmo taahhüdünde bulunmanın ba'ka bir tehlikesi de, sermaye taahhüdünün büyük bir kısmını, ömefin yüzde doksanını ödemif bulunan bir ortağın kalan yüzde on serma ye boreunu ödeyememesi halinde. TK. 407 ve 408'# dayanarak airke te yatınlan yüzde doksan sermayentn ortakbgcgeür haydftdtlerek borçlu ortağın eli bo» ıtrkeucn çıkarılabilmesi ve ayrıca bu orta ğın zarar ziyana mahkum edilebil Burada sajtnakla hittremiyecefimiz tehlikejerin sayılanlarına dayanarak işi öjetleyelim. ÜlkMltiıin ünlü holdtngleji halka yaptıklan çtfrılarla iktisadi ve tfcarl anlamda halka açılniamajtta. sadece halk sermayesina kapılarını Eçmakta, şirketin yöne timi. denetimi kir dafıtımı yönlerinden halk sermayesiyle kurulan şirketi halka kjipatmakta ve halkı kapıda bırakmaktadır. Bu koşulltr içinde holdingierin halka kir vermesi. hatta tıisseleıi yok pahasına satmaya halkı zorlamatt sadece ve yalnız holdingleri n insafma kalmaktadır. ÜnlvertitMi öğr. Üyesi ..Olur mu...bu.l ... ..*.• 1962de saptar.an strateji 10 yıl'. sürmüştürt "ݧ72'd*e saptanan strateji l yıl bile sürmedi. 1995'te dünyayı, Suudi Arabistanı'ndan Fran?a">;ına dek bugünku tuluculuğu içinde cüşünnıek ve sonra bu düşünceye göre planlama stratejisi saptamak akıl kârı mıdır? Hangi çıkar çevresi hang: halkın | e l e c e i i n « tpotek koyabılmiş ki, bizimküer koyabilsin. Okuyucu Mcktupları Af, kan davası değiU hıızıtr getirmelidir 26.9.1973 güntl 28 yasında ve üç çocuk bahasi eitın k»rd«şim öldürtildü. öldürülen Alı Vükseltn öldUren arsuia eı ufalc bir çatısması yoktu. Sadece uzak bir aıcrabavıa öirtüıen tarai arasında küçük bir ailevı gr;imsi2lik vardı. Yüksel aılesi »çlerıncten oinnin yüzde vüz suçsuz clarak 81 dürülmesi karşısınaa Kan davası glbi Ukel bir zıtinlysta saplanmayı öeiıl <te kanuna sarılmayı tercih ettıler ^'akat genel aüın bu kaulıen de kapsaması Vüksel allesir.t Kanun tarafından vuruimus tkincı bir haksız darbe olacaistır şüphesiz TUrKtye'de ou durumda olan aileler D«K çoKtur. Affm öu ailelen eanesı. oelkl o ailelerin Oan oırovlerini suçluyu kanuna teslım etme verine kendi eliyle cezaıarıdırma gi bı korkunç neticeleri olan kan davası uvtme eiSilimına sötürecek. böylece blr kişl «ffedılsın denilirken vıllarca Dek çok kışinin öldürülmesuıe sebeD o!u. nacaktır. Genel atfı çıkaracaK olan sayın ılgililer: Size nem Türkiye'ntn bir va tandaşı, nem de kanun taralın dan hakkının kohuımasını ısteyen bir ailenın reraj olarak arzedivorum. Genel airm üstelik Curnhuriy«tiD bo yıidönümünde tıaksızıann bavram edeceği. naJcsızlıga ujravanların ıse vas tutaeasi adaleu<ızlils getiren bir al otmaması vatandaşın deviete oİKn euvenın sar sılmamas) ve zorla «an davasına sürüklenmemesı ıcm haksızca ışlenen cınavet suçlan al kapsamına snrrnesın? îlgililere eazeteniz voluyla duyurulmasını ve oovıe bir nai sızlıgın vapılmaması ıcın aazetenizin ayrıca güç sarfetmesinı önemİA arzederim. BtLÂL VJîKSKL Nijjde ili. ı'lukışla ilçesi' nin Alilıoc» köyümicn. tş adres!: Sücüllii Ortıokulo Sos. Bil ttgrütmcnl Sağlanması ^'^ Gerekli Haklar " Kâr Sorunu 4 Öte yandan, yukanda sayılan ve en fazla olaru yılda yüzde on net kftn ifade eden, sözde çekicı gosterilen taahhütler yerine jetirıise bile, bu kâr, üç yıldan berı devam etmekte olan hayat pahalıltgı ve dolayısiyle para degerintn düşmesi karşısında, şirkete jatmlan serma yenın maliyetini bile koruyama yacak bir kâr payıdır. Ticaret Bakanlığının açıklamasına göre 1973 yılınm ilk on ayındaki fiyat artışlan »• 21,5'tur. Yıl sonu iti bariyle "i 25'i bulması icabeder. Böyle bir ortamda holdınglerin. sadece bir reklâm olarak ileri sürdüklerı 1» 10 net kâr'ın as1 nda V» 15 net zararı ıfade ettıği meydandadır. Son yıllann taiıvil yağması da küçük sermaye sahiplerinin aley hine, borç para alan büyilk ?irketlerin lehine olmustur. Merkez Bankası 2.6.1970 tarihli bir tamimi ile tahvil senetlerine verilecek azamî faizı °.b 15 nisbetiyle dondurmak ve bes yıldan az vsde tammamak suretiyle bu tahvil yağmasında büyük şırket lere yardımcı olmuştur ve halen de devam etmektedir. Halen holdınglerin teklıf ettıklerı halka açılma girişımlen tahvil yağmasını da aratabilecek nıtelıktedir. Son zamanlarda, yoktan sebeplerle teknik personelının her biri bir yere sürülen Ticaret Bakanlığının kanunlara her yönden aykın bu çıkışlara kar$ı tedbir alması l&zim ve mümkündür. 5 Sayılamıyacak kadar çok tehlikeyi de beraberinde getiren holding önerileri hakkmda birkaç tehlikeya daha değinip dileklere geçelim. A Halka başvuran holdingler, istisnasız yönetim v« denetimin kendilerinde olacağını açıklamak DİŞ7ABİBİ Holdinglerle ortalüasa kurulacak anonim »irketîere sermar» koyaeak halkın sovulmaması 'çin. holdingleri n ve halka açık anonim şirketlerin en azından ^u taahhütlerde bulunmaaı gsrekir: 1' Evrelâ, hepsi de serrnaye »rt tırma yolu İle halka müracaat eden bu holdinglerin. halk sermayesini davet ederken Ticaret Kanununun asgari emirlerin* riayet etmeleri lâzımdır. Ticaret Kanununun 304 ve 393 msddelerine göre, mevcut hisseleıin halka devredilmesi veya arttırılacak sermayenin halka teklifı için, şirketin kurucularının kimlifi. kurulu? tarihi ve yeri, sermayesiııin nevi ve miktarı. ku ruculara ve idareeilere tanınroış hak ve imtiyazlar, son beş yıl içinde dağıtılan kar ve nisbetleri, ISTANBUL TRAFİK MÜDÜRÜNE BİR KAÇ SORU? 1 Blr trafik Kazası olduğunda öncelikle gezicı tralik ekibinin meseleye el Royması, basıt Krokı nazırlayıp (ve üstta varsa) fotoğraiçımn tıadiseyi tesbit eden fotograr çekimindsn sonra meselenm adlıyenin yardımcısı olan zabıtaya intikali gerekirken. Istanbulda, taraJiar ilkönce SaraSola ceibedümekte, alkol mvıayenGsı yapıldıktan sonra Uaoelet alıntnakta ve bu formaliteden sonra j;ezicı ekibe nabcr venirnekıedır. Tamamen vatandaşı yoran mantık dışı DU tatbikatın sebebi nedir? Düzeltilmesı içln ne gıti tedbtrler düşünüyorsünuz? 2 Ister Beyoglunun ortasında, ısterse Sanyerde olsun bir trafik Razastnda. alkol muayenesı içln vatandaş hangi sebepler tahtında, Yeditaıle «Sutp Pırgiç» Ermenı hastanesine kadar gitme zorunluğunda bırakılmaktadır? Bu hastaneye 30 lira teberrü ettırmenin kanuni dayanağı nedır? Hadısenın vuku bulduğu yere en yakın tam :eşekküllü rnılli ü\ı nastaneye bu işieri neden yapürrnazsınız? 3 Devietin tstedigl blr ıjıuayene için vatandaş kışın en soguk günlertnde yanında bekçi kolunda mühür Istanbulun bir ucu olan Yedikule hastanesine sevbedilirken cebinde parası olup olmayacagı düsünülmeden bu tatblkata daha ne kadar devam edilecektir. Bu düzenin deRişmest içln blr çabanız olacak mıdır? Artı sakü VEFAT Hazreti Mevlâna Ahfadından yelı, Galatasarayh ve Mülki Ordu Belediye Başkanlığmdan * 1 1885.S94.2U Th. keşif bedelll Belediyemiz otell kaba 2 kısım tnşaatı 2490 »ayılı kanunun 31'incı maddesi gereginc» kapalı zarf usultl ile eksiltmeye çıkanlmıştır 2 Muvakkat teminatı 70.350,00 TL. olup, lhalesi 12/2/1974 Salı £t'inü saat 15üO'de Heledıye bmasında toplanacak Encümen huzurunda yapılacaktır. 3 Eksiltmeye glrebilmek için: a) Kanunt ikametgihı nlmast, b) 1974 yılı Ticaret Odası beljesi lbrazı, c) 1.500 000 TL.Iık bir işi blr kalemde yaptırdıgma veya denetletfiglne dair onaylı belge ila 2.0UOCOO TL.hk (B) grubu Müteahhitlik karnesl, ibraz edllecektır. 4 Kesil bedelinln % 81 miktarında mali yeterllk belaesı. 5 Bu içe ait feeşıf ve sartnameler her gün mesal «aatlerlnde Fen tslen MüdürlüSünrte sflrülebtlir. 6 Tıılipîerln 11/2/1ST74 günij jaat l?.00"ye kartar Ten tşlerı MüdiirlüSünden ıhaleye Istirak belgesı alacaktır. 7 lhaleye lştlrak edeceklerin 2490 <sayılı kanuna gör* hazırlayacakları rsrflnn ıhale «antinden blr taat evvclıne kadar lhale Knmisyonu Başkanına makbuz mukabılinde vereceklerdir. 8 Telgıafla vapılacak müraraatlar ile poslarfa vakı gecıkmeler kabul edilmez. 'Basın • 10342) M9) İ. YÜMNÜ İZBUDAK Avrupa Konseyinde vazifeli iken vefat etmiştir. Cenazesi 26 ocak 1974 (bugün) ikindi namazını müteakip Şişli Camiinden kaldırılarak Feriküy Mezarlıjında toprağa verilecektir. Mevlâ rahmet eyleye, A 1 L E S 1 NOT: Çelenk cönderilmemesi rica olunur. Cumhuriyet 7ul Kum depolarına tebligat yapıldı Gazetenizin 27.11.19*3 tarihU nüshasında yayımlanan cÇifteka yalar korusu perişan hslde.» başlıklı yazı ilgililer tarafınclan incelenmiştir. «Harem Çiftekayalar senıtinde bulunan kum deposu sahiplerine mesai saatleri haririnde faaliyet göstermemeleri, ha'kı rahatsız edecek her türlO hareketten kaçınmaları. aksi hs'.He kanuni işlemin yapılacağı imza karsılıgı tebliğ editmiçtir.» Bilgilerinizi ve gazetenizde yo vımlanmasına müsaadelerinizi ri ca ederim. Istanbul Beled:ycsi İLERİCİ DEMOKRAT Makine Mühendisierine Çoğrı Odamızı: Makina mühendislerinin hak ve msnfaatlerini gerçektea savunan, Makina mühendislerini gerçek anlamda temsi] eden Ülkemız halkmın demokrasi, bağımuzlık ve »osyal Uerleme mücadelesine katkıda bulunan bir örgüt haline getirmek için 4 Orhan TÜZÜN t t GÖREV BAŞINA 4 4 4 Saat ) i.30 19 30 Sama ya Cad. No. 400 TELt 21 15 ö Cumhurivet 7l:2İ Makina Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi Genel Kunılu 27 Ocak 1974 Pazar. saat 9.30 Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salanu. • • • Cumhuriyet 703