28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 15 Eylül 1973 elevizyon, yerli filmlerin seyredilme oranmı arttırdı. Bir sinemaya gldip de yerli fiün seyretmeyen çok kişi, bu filmlerı televtzyonda seyrediyor. Asiında, Türk sinemasında sosyal temler ilginç bir konu. Çevrilen filmlerde de mi öyle, yoksa televizyonda gösterilen fümlerde mi öyle rasthyor, bilmiyorum, evlenme temi ilgi çekici şekilde bu filmlerde işleniyor. Çoğunlukla da, aralannda sosj'al ve ekonomik feüyük farklar bulunan erkekkadm konusu işlenmiş. Tabii, amaç seyirci avı olduğundan giilünçlüğe varan olay karmaşıklığı ve duygululuk filraleri ciddi yaprtlar olmaktan çıkanyor, ama, konu bu değil. Önemli olan, evlilik konusunun toplumda gördüğü ilginin farkma vanlması, para ugruna yapılan evüliklerin toplumunvuzda ne kadar doğal oluşumun ortaya konması. Çoğunlukla, güzel bir kızın zengin bir adam taraf ından beğenilmes:yle başlayan olay. güzel fakat fakir kızm istemediği halde bu adamla evlenmesiyle gelişir. Seyircinin istediği sonu verebilmek için de. gerçekleşmesi mümkün olmayan ne varsa. bir çocuğun gerçekdışı dünyasıyla filmi seyreden kişilere mümkün kılınır. însanlan istemedikleri evliliklere para ugrura, nüfuz uğruna sürüklemek, böylece bir toplumun kızlaruıa pazara sürülmüş meta gibi davranmak, bir toplumun erkeklerine de bir kızı satınalma duygusunu işlemek. çarpıtümış sosyal yapırun belirtilerinin en önemlisidir. Köylerde bu alıs veriş açıktır. Baba, kızını en çok başlığı verene «verir». Buradaki «verir» sözcügünün doğrusu «satar» dır. Kentlerde bu satış işleml böylesine açık olmaz. Kent alısverişi keodi kuralları içinde yapılır. Kızın güzelliği ve baa maharetleri (yab&ncı dil. piyano çalma jîibi) ustaca bir pazarlama ile sunulur, erkek de sosyal yerini, kazancını ve gelecekteki yukselme»ini alışverişin alış tarafmda olmanın rahathğıyla öne sürer. Bu işlemin tersi de mümkündür. Erkek, bazı meriyetlerini belirterek, ya da sadece evlilik tşlemini gerçekleştirerek kendini servet sahibi ailelere satar. I Olaylar ^e görüşler Evlenmeler Bosanmalar Dr. Erdal ATABEK araştırmak çok cesur bir sosyal araştırmacının işidir. Çünkü, çıkan sonuçlarm toplum yapısmı sarsmasından korkulur. Oysa, en büyük sarsıntı çürük temellerden doğar. ğe veremsmenin acısını bilmediklerini SEnmam. Temelinde ekonomik nadenler yatan, biraz da kendini haklı görmek ıçın aldatarsk başvurriuklan bu yol. ancak ekonomüt tedbirlerle önienebilir. Ekonomik Yapı.. Bozukluğun nedeni ekonomiktir. Ekonomik güçsüzlük, emek dışı kazançlara süriiklenen toplumun ekonomik değer yargüarı. insanlarc bir meta olmaya zorluyor. Emeğini satmamn ve karşılığında yaşamanın bir adım ötesi. kendini satmaktır. Kimısi gençliğini. güzellieinı köylerde olduğu gibi, fcile başına fiyatı da biçilerek pazara sürer. Kimisi de, daha ınce biî biçimde yüzsysel kültiir araçlarmı (yabanc diı bilgisi, piyano çalma gibi) pazarlamada kullanır. Evliliklerin insancıl ilişkisini kuracak olan ilk öge, insanların ekonomik özgürlüğe sahip olmasıdır. Onun içindir ki. çalışan erkek ve çalışan kadın arasınoaki evlüiğe giden anlaşmalar sağlıklı bir yol olmaktadır. Yurdumuzda, evlilik yolları incslenmeye de?er. Kent kızlarında görücü yoluyle evlenme, bazı kesimlerde tamamen kalkmış, bazı kesimlerde ise azalmıştır. Görücü yoluyle evlilik onur kırıcı bir durumdur. Gorücülere kahve getirirken, eleştiren bakışlann üstünde dolaşbğınt bilmek, beğenilip beğenilmByeceğini düşünerek sonucu beklemek, bir genç kızı yaralar. Birçok kızın görücüye çıkmak istememesi bundandır. Genç Inz çalışma hayatına girdıkçe bu yolun etkis» azalmaktadır. Köyler için durum, elbette, değişiktir. Köylerin ekonomik yapılan değişmedikçe sosyal yapmın değişmesi mümkün değildir. Televizyonda başlık sorunu çok güzel işleniyor. Programı hazırlayanlan kutlarım. Ama, belkl onların da bildiği bir gerçek var. Kızını, bir para kaynağı olarak kullanan köylü baba, bunu çaresizJikten yapmaktadır. Belki, toplumsal değer yargıları, bu olgunun çirklnliğini duymasını engelliyor, ama, onlarm da bir kızı istediği erke. Kültiir Yapısı.. Kültür, ekonomik ait yapıdan oluşur. Dikkat edilirse, kültürlü sanılan çe^Telerde bile bir genç kızm «düşünce'.eri» degil, «yabancı dil bildigi» belutilerek övülür. Oysa. bir insarun yabancı dil bilmesi bir araçtır, amaç değil. Önemli olan, o insamn, bildiŞi yabancı dilden nasıl vararlandığı, hangl düşünce açamasma vardığıdır, Toplumun kültürel değer yargısı, bu aşamaya varmadığı için VEbancı dil bilme, genel olarak gösterişli davranışlara yol açar. Fransızcayı bilenin Fransiz kültürune, Alrr.ancayı bilenin Alman kültürune ulapması, toplumumuzda çok seyrek görülen bir olaydır. Tabii, amacm Fransız ve Alman kültürleri değil, bu yoîla vanlması gereken öısarJık kültürti olduğunu belirtmels tazla olur. Bu yolun doğal sonucu da Türk topiumunun kültürune erişmektir. Türk toplumuna katkıda bulur.mak azminin doğması, Türk insanının kültürel amaCKİır. Yabancı okullarda eğitilen çok kişinin, bir Insanlık kültürune varamadan çizginin geri nok tal?nnda, hayrnnlık tuzaklannda. kaybolması. toplumumuz için bir talihsizlikrir, ama taşılmaz. Insan kültürü olmayan, insana saygı duymayan, karşısındaki insantJa cinsiyetinden önce insar.ı aramaya ve bulmaya alı$ık olmayan kişilerden sağlıklı bir evlenme karan beklenemez. Insanı aramayı bilmeyen kişl, kaçmılmaz biçimde, içgüdüleriyle karara yör.elir. Içgüdüler ve buna eklenen basit değer yargılan, göze seslenen vücut yapısı ve cinsel itiliralerdir. Onun içindir ki, evlenmeler ya toplumun kabul ettiğl cinsel llişki uğruna, ya da bazı fiziksel özellikler için yapılır. Temelinde ekonomik llişkiler yat mayan evliliklerin de çürük başlangıçlan bunlar olur. Bu evliliklerin devamı da tehlikededir. tçgüdüsel beğenilerin düşmanı olan tekdüzelık zaraanın kaçınılmaz sonucudur. İlk ayların heyecanları, ahşkanhkların törpüsüyle azalır ve kaybolur. Bur.ların yerini, sıkıcı bir beraber yasama alır. Arkadaşlıkla devam etmeyen evliliklerde erkek bizim için erkekçe. kadın da bizim için kadınca bir avrılıkla ya5!amını sürdürür. Erkek, bizim için erkekçe olan yasamını kahvede, meyhanede. arkadaşlarıyla, içkiyie sürdürürken, kadın da bizim için kadınca olan yaşamını evinde. arkada?larıyla kültürel düzeyine uygun şekilde sCrdürür. Dedikodular, kadn günlerinin ilkel konuşmalan. kâcıt ovunları kadın yaşamına boşuna girmemiştir. Birçok evlilikler böyle sürebilir. sürmektedir de. Aslmda, bu evliükler kâğıt üzerinde kalmıçtır. Ama, çocukların başrolü oynadıSı bir sorumluluk zincirinin iki tarafça da kabul eriilmosiyle sonuna kadar bu evlilik sürebilir. Ararla kaybolan bir şeyi unutmayahm, mutluluk. Bu inçanlar, insamn rfuyması eereken en büvük mutluluğu, evlilik mutluluğunu kaybetmişlerdir. Ama, bu gelişimin doğal sonucudur bu. Kaıagöz ile Ptıragöz S Sonuç.. Evlenme ve boşanmalar insan ya?ammın en önemli olaylandır. İki insan arasinda. sadece in«ancıl dejer yargı'arına dayanarak varılması gpreken evlilik karan bozuk toplumsal vapımı?ria yanlış temellpre davanmaktadiT. Ekonomik alt yapınm gerçeklerı. tnplum?al deEer vargılarını, kültürel doger yargılarını bozmaktariır. Bunun sonucu olarak da, evlilik olavı erkekle ka* n srasınria bir tür ah» veris olmaktadır. Saglam bir evlilik kurabilmek için. 5nce erkekler de kadınlar da ekonomik özgürlüğe sahip olmalıdır. Sonra, toplumun, çarpık şartlandırma'arından kurtulmus olmaları gerekmektedir. Erkek de. kadın da karşısmdaki in.^anda önce insanı sonra da kendiieri icin önemli bir arkadaşı görebilmelidirler. Erkekler bir «ceylan» değil, bir «insar.» aramayı, kızlar da bir «para ve şöhret sdayı» değil, yaşam boyu arksdaşlık edebilecekleri bir ceş> t aramayı öğrenmelidirler. Ana ve babaların evlilik konusundaki görevleri çocuklarına eş bulmak değil, onları kişilik sahibi bir insan yapmaktır. Kiüilik sahibi insan, kendi eşini kendisi seçer. Hata edip etmemesi, kendisinin bileceği, sorumluluğunu kendisinin taçıyacağı bir şeyrfir. Istatistikler elimdeydl, ama. yazıya başlayıp sürdürdükçe, önemlerini kaybettiler. Evlenenin, boşananm sayısı ne ifade eder. önemli olan, yaşayan evliliği kurup sürdilrebilmektir. Yasamayan bir evliliği zorla sürüklemek yerine, insan kişiliğine dayanan evlilikleri de bosanmalan da saygıya değer bulmayı öğrenmeliyiz. Ne şekilde süslenirse süslensin, nasıl gizlenirse eizlensin, bu tür evlüiklerin tümünün çıkış noktası bildiğtmijs ticart s&tısl&rdır. Bunlann çoğu böyle de devam eder. Pek azı, kendini bu çemberden kurtararak biraz insancıl dayanaklara kavuşur. Bu evliliklerin arkası da biltnen, ama söylenmeyen şekilde gelişir. îki taraf ta mutsuzdur. Diğerinin kendini anlayamadıgını düşünür. Aile hayatı böylesine bir çürük zemin UstUne kurulduğundan, daha da çürüyerek devam eder. Erkek de, kadın da kendini anladıgını sandıklan kişilere açıktırlar. Ailenin tek devam nedenl, çoeuklar olur. Bazen de kadının ekonomik güçsüzlüğü bu bagm nedeni oîur. Böyle evliliklerin toplumdaki ailelerin kaçta kaçını teşkil ettiğinl NİYE Mi YENİLİYORUZ? OKTAY AKBAL Evet Hayır Orman Yangınları ve Düşündürdükleri POLİTİKACILAR ORMAN SUÇLARINI G AF YERİNE, BU SUÇLARIN TEMEeçtiğimiz haftalarda memleketimizin Güney vo Güneydoğu Anadolu ile Ege kesimindeki orman yangınları yine büyük zararlar yapmışür. Marmaris, Datça, Fetniye ve Milas" taki orman yangınları halk ordu birlikleri, hatta vabana turistlerin cansiperane gayretleri ile söndürülürken bu defa Serik ve Silifke ile Ege'nin birçok yerlerinde ormanların yanmaya baş ladığını, basın ve radvo haberlerinden üzuntü ve endise ile ögrenmiş bulunuyoruz. B u kadar oluyor! Ne yapalım bu kadar oluyor işte! Sonunculuga düşmedjğimize }ükretmek gerek! Hiç değilse sordan ikinci, üçüncü sırayı kimseye kaptırmıyoruz. Bu da bir şeydir. Serbest güreşte, grekoromende hep yerüldik, bir üçüncülük bile alamadık. Dünya ulusları çalışmış, yıllannı boşa geçirmemiş, biıse yerimizde bile sayamamışız, gerilere doğru koşmuşuz. Herkss ileri gidip biz geri koşarsak sonuç daha nasıl olsun? LİNE İNİP GERÇEK NEDENLERİ ARAMALI, BUNLARA ÇÖZÜM BULMALIDIRLAR. Prof. Dr. Selman USLU t. Ü. Orman Fak. öğretim Oyesi Bir yetkiii, Tahran döniişü «Yine bu iyi bir sonuçtur» gibilerden bir sbz söylemışti. Şunu anladım bu sözden, bu koşullarla, bu olanaklarla daha iyisini mi bekliyordunuz? Bir süre önce TV karşısmda, mikroton önünde açık açık söyledi güreşçilerimiz, karnımız aç, sıkıntı çekiyonız, yoksulluk içindeyir, diye. Eski bir spor yetkilisi, hem de basınımııın en yaşlı bir yaıan bu sözS söyleyenlere fena halde kızdı; ne demek hiç Türk gureşçisi karnım aç der mi, böyle bir şeyi söylemek bir sporcuya yakışır mı? İşte bizim anlayışımız! Hem adamın karm doymayacak, doğra dürüst geçinemeyecek, çoluk çocuğunu yoksulluktan kurtaramayacak, hem de dünyanın en güçlü güreşçilerini tu^a getirecek! Toplum yaşantımızm, sosyal güçlüklerin durmadan tuşa getirdigı bir ğüreşçi gider de nasıl başka güreşçiyi yener? Geçen gün bir gazetede okudum; bir yazar kızmış, köpürmüş. Başka bir gazetede, güreşçilerimizin sırtlan mindere yapışmış halini gösteren renkli resimler basümış. Vay vay, niye imiş bu sevinç, isin içinde ne varmış, nerdeyse adam komünıstlik propagandası, vaten hainliği bu diyecek! Ona inananlar da çıkar ha! •Karnım aç, bu yüzden güreşemiyorum, bu yüzden yeniliyorum» demek büyük suç. Pehlivanlanmızm yenilmesini yazmak, resimlerini basmak milliyetçi olmamak, yurtsever olmamak! Gerçekte yenmemiz gereken «kafa», bu kafadır. Sporda olsun, toplum yaşamının her alanında olsun durmaksızın bi. zi yenik düşüren bu çeşit anlayışsız kişilerdir. Bunların yaygınlaştırdığı garip duygulardır. Aslan güreşçi gider yener dünyayı, çekti mi el enseyi Bulgar, Japon, Rus yerle oır olur, attı mı tırpanı biçer geçer!.. Ah nerde eski güreşçiler, ah nerde falanca filânca!.. Yendik mi yaşa aslanlar. yenildik mi ah ah!.. Bir zanıanlar hakemlerde bulurlardı suçu, komümst hakemler işbirliği yaptılar, ya da rakiplerimiz hakemleri tavladılar falan denilirdi. Şimdi bu da yok, açık açık yeniliyoruz, sesimizi bıla çıkaremıyoruz artık!.. Bir toplum tek bir alanda ileri gitmez. basanlı olmaz Bir bütündür toplum. H?r alanda bozgundan bozguna, başansızlıktan basansızlığa koş. En güçsüz, en beceriksiz, en dümenci, en uçkâğıtçı adamlan bul, en önemli yerlere bunları getir, oturt, yönetimi bırak. Eonra da iyi iş beKle! Olumsuz ayrım süriip gidiyor ülkemizde. En iyiler, en yararlılar öne çıkamaz; en kötüler, en yararsızlar baş tacı olur. Niye, çünkü böyleleri birbirlerini rutar, kendi gibi olanları alır yamna, baş yere oturtur da ondan!.. Yalnız spor işlerinde degil, her isimizde görülen bu. Hep hatırlıyorlar, ah neydi 1948 olimpiyadı, hatta 1952... Atik'ler, Doğu'lar, Bilge'ler vb... Evet usta güreşçuerdi bunlar. Başarıdan basarıya koştular o yıllarda. Ama u günlerın koşulları böyle miydi, dünya güreşi bugünkü düzeyinde mivdi? Bir savaştan çıkmıştı Avrupa, birçok ulus olımpiyatlara katılmamıştı, biz fırtma gibi estiysek, altm tnaüalyalan topladıysak, biraz da bundan değil mi? Hem o günlerde şr.ireşçilerimize daha iyi olanaklar, daha üstün geçim düzeyi sağlanıyordu, daha çok çalışüıyordu. Dünya uıusıarı yalnız güreşte değil, her alanda geçtiler bizi. Bakın, Bulgaristan bıze istediğimiz kadar elektrik satacak. Bizde ise biraz yağmur yağdı mı karanlık çöküyor tepemize! Ne olsun istersiniz bu durumda? Toplumun bütün işleri bozuk olacak, yanlış, ters, biçimsiz olacak, bir güreşte mi üstünlüğü elde tutacağız? Bu bozuk düzen sürdükçe yenilgiler birbirlni izler. Göze görünen, görünmeyen, açıkta olan, sakh kalan... Iri sözlerle, parlak söylevlerle, gösterişli davranışlarla, onu bunu susturmakla. korkutmakla, sindirmekle. üstüne yürümekie olmuyor.. Olmuyor, olmuyor! Olacagı da yok! Gerek yerli ve gerekse yabancı ilim adamlannın Uadelerine göre dünyanın hiçbir yerinde Türkiye'deki kadar orman yangımna rastlanmamaktadır. Orman Genel Müdurlüğünün istatistiklerine göre 19501972 yıllan arasında 1.098.658 hektarlık bir sahayı kül eden 15540 adet orman yangını olmuş ve bu yüzden 9.902.361 m3 kullanılacak odun, 370.965.204 kental >akacak odun hiçbir fayda saglayamadan bulunduğu yerde yamp gitmiştir. Bunun dogurdağu maddi za rar 250 milyon TLjnn üstündedir. Orman yangınlarmm yapmış olduğu zarara ait aşağıda verilen örnek çok düşündürücüdür; 19401961 yılları arasında toplam 981.950 hektar genisliğinde orman yanmıştır, buna göre her yıl ortalama yanan orman alanı 44634 hektara varmaktadır. Diğer taraftan 19461959 yıllannda ağaçlandınlan alanların genişliği 74.254 hektardır. Buradan da görüleceği Uzere bir yıl içinde yanan orman alanı büyük fedakârlıklaıa katlanarak 14 yılda yapılan ağaçlama alanına yakın bir sahayı tahrip etrnistir. lesmiş ağaçlardan başka, toprağı örten bitkilerin; ölü örtü ve humus tabakasının yanmış oldu.ftu ve derinlere kadar birikmiş bir kül tabakasırun yer aldığı görülür. Böyle bir ortamda tohumların çimlenmesi güçleşeceği gibi yağışlar ormandaki kül tabakasını da tamamen kaygan bir hale getirir. Bilhassa meyini yerlerde toprak zerrelerini yapıştırıcı özelliği ile koruyan humusun azalması ve tahribi ile toprak irtibatsız bir tabaka haline gelir. önce hissedilmeyecek şekilde, sonralan şıddetini gittikçe arttırarak arazinin yapısını değiştirecek t3rzda hareket eder, dere ve nehirlere oradan da bir daha dönraemek üzere denizlers taşınıp g;ider. Toprağın bu şekilde taşınması olayına ilim dılinde «Erozyon» denir ki, Türkiye için bu hayati bir önem İfade eder. Orman örtüsunün otlatma, tarla açma ve yansınlaria yok edilmesi halinde toprak çıplakIaşacagından yukarda açtklanan kötüleşme sebebi ile belırlı bir süre içinde erozyonla taşınıp gider. Nitekim, Amerika'da Kali. forniya yakınında 4000 m2 büyüklükte ve 1o 35 meyüli bir yerde bulunan orman yakılarak araştırmaya tabı tutulmuş, neticede bu sahadan dokuz yıl içinde 113 ton toprağın erozyonla taşındığı tespit edilıniştir. Memleketimizde yapılan araştırmalara göre, Anadolu'nun hemen hemen tüm toprakları eroz yon tehdidi altmda bulunmaktadır. Türkiye'de bu şekilde her yıl 1 milyar ton toprak, berabe rinde 30 milyon tona yakın fosfot, •potasjum, azot, •kalsiyum ve mağnezyum gibi besin maddesini denizlere taşımaktadır. Bu toprak taşınmasında. düzensiz arazi kullanma. tarla açma va otlatmanın rolü olduğu gibi orman yangınlarmm da büyük katkısını gözden uzak tutmamak g? rekir. Bu açıklamalann ışığı altında orman yangınlannın a^aç, ağaççık, otsu bitki ve ölü örtü tabakasııu tahrip ederek toprak yüzünü çıplaklastırdıği. yirzeyi kaIın bir kül tabakası ile örttüğünden bunun tohumların çimlenmesini (rüçlestirdiği. bu ortamda yağışların seniş ölçüde sel ve toprak erozyonuna sebebiyet ver diği görülmektedir. ra teminl amacı ile ormanlan yakmaktadırlar. tlfüıç olan taraf, orman ranpınlarırun af kanunlarının çıkışından önce veya hemen sonraki yıllarda çoğaldığıdır. tstatistiklere bakıldıgında 19511952 yılları arasındaki orman yangıru sayısında bir artms olduğu görülür. Bunu 1950 yılındaki seçimlerle birlikte çıkarılan 567] sayılı af kanunu ile izah etmek mümkündür. Diğer taraftan 1954. 1956, 1958 yıllanndaki orman y»n gını sayısı yükselmeye devam et miştir. Bu da 1954 ve 1957 yülanndaki scçimler ve özellikle orman suçlarının affı için çıkartıUn 6385, 6381 ve 7132 sayılı kanunlarl» yakinen ilgili bulunmak tadır. ili'de Cumhurbaskanı Allende'ye sîlâhh kuvvetler bir ültimatom verdi ve darbe eyleml böylece başladı. Kara Hava Deniz Kuvvetleri Kumandanları bırleşmişler. polis sefi de bu bırliğe katılmıştı. Verilen ültimatomun gerekçesi ıse şöyleydi: Ülkeyi Marksist boyunduruğundan Unrtarmak için... Şili gerrekten Marksist boyunduruğu altır.da mıydı? Aüende ıktidara geldirinden berı neler yapmıştı? Acaba Şili silâhlı kuvvetlerinin liderleri çok vatansever kişilerdi de. milli duysıılarla mı eyleme eecmislerdi? Allende. Moskovaya mı teslim etmişti Şili'nin altın anahtarlanıu? Soruya cevap vermek için Allende'nin iktidara geçtiğinden beri yapnklarıra özetlemek gerekir. Sili Devlet Başkanı üç yıl içinde bakır madenleriyle büyük saııavi kuruluslarını ve bankalan millileştirmis, seksen dönnmden bfivük 3400 çiftliei parasını verereh kamulastırmıs ve topraksız kövlüve dafıtmıştır. Ford. Betbletm Steel, Kennecott ve Anaconda gibi knmpanyalann millileştirilmesivle vabancı sermayenin ülkedeki eeemenligi kısıtlanmıstır. Demek ki Allende'nin yaptığı; yabancı ştrketlerl millileştirmek ve topraksız köylüyü mülk sqhihi yapmaktır. Etkinliğin iki yönü vard.r: Milliyetçilik. halkçılık. Milli Kurtulus Savaşından sonra Türkiye Cumhuriyeti kurulunca Atatürk de yabancı kumpanyalan millileştirmis, ülkedeki yabancı imtıyaz ve nüfuzun» son vermişti. Toprak reformu için gerekli direktifleri verip vönü çizmiş, ama hayatında bunu gerçek'eştirememişti. Şiii'deki kumandanlar ültimatomu milliyetçilik ve halkçıhk hareketine karsı vermişlerriir, ama kamuoyunda suyu bulandırmak tçin kaba bir valan söylenmekte: Marksizm ile demokrasi uyuşmaz. Marksizmin boyundurugTindan Şili'ji kurtarmak için ordu müdahale etti.. denmektedir. Yam Şili'nin dogal kaynaklannı tekrar yabancı kumpanyalara verirleTse, toprak sahibi oırnu? köylünün elinden toprakları alıp büyük agalars teslim ederlerse. kumandanlar milli bir is vaprnış ve ülkeyi Marksist boyunduruktan kurtarmış mı olacaklar? Şiii'deki darbeyi bir yana bırakalım. Irsn'da Musaddık, petrol ksynaklanm millîleştirme* isteyince ordu. CIA ile birleşip vurdu darbeyi... Musaddık, Marksist miydi? Yunanistan'da ortanm solcusu Papandreu seçimlerle iktidara gelirken Yunan ordusu vurdu darbeyi... Papandreu, Marksist miydi? Guatemala'da Arbenz CIA'nın hazırladığı askerî darbeyle öevrildi. Arbem, Marksist miydi? Bolivya'da General Tores, gene ordu ayaklanrnasıyle devrildi General Tores. Marksist miydi? Ve Brezilya'da halk yaranna bir şeyler yapmay» çalışan Goulart.. O ds mı Marksistti? örnekler çoğaltılabilir. Her kim ortanın solunda, antiemperyalist, halkçı, ulusçu bir yol tutmuşsa, iç ve dıs tutucu kuvvetler vurmuştur darbeyi... Darbe sanatı da kaba ve basittir. Herhangi bir Ulkede sağdan sola dek kuvvetler vardır. Ulusçu ve halkçı bir siyssi muhalefet iktidara yöneldiği zaman. ya iktidara geçmeden. ya tktidara geçtikten sonra gayrimilli ordular tarafından icabına bakilır. Sonra da darb«nin üstüne bir vsîta ssılır: Ülkeyi Marksist bovundtıruktan. koroüniımden, iç •avastan kurtarmak, demokrasiyi sağlamak için ordo bmrekete geçmiştir. Karagöz'ün bile en asagı yirmi oyunu vardır. Oys» paragöz ordulann oyunu bir tane. Afişten inmiyor. Dünyanm gözleri önünde en kaba biçimlerıyle ortaya konuyor. Savaşmak yeteneğinden ve mılll savunma olanağından uzak paragöz subayîann bütün Güney Amerika'da vabancı kumpanyaların muhafız bekçiliğini yaptıklarını neredeyse sokaktaki çocuklar öğrenecek... Güney Amerika'da ordular llericihalkçı akunlan «mekle görevlidirler. Ama elbette bu da değişmez bir vasa değil... Peru gibi bazı ömekler ibrenin her zaman ymbancı kumpanyalar tarafına yatmıyacagım da (tösteriıror. tjto o yanmı belirtmek bir ayrı konu. Şimdiük Sili ordusunun gayrimilli bir iş için kışladan çıktığını belirtrnekle yetinelira. Şili kumandanları. ITT (ülusiararası Telefon, Telgnıf) kumpanyasımn yanında yer a!d?iar tsin özeti bu •rte Politikacılar, ormanlan ateşle yerek memlekete yeri doldurulamıyacak ölçüde zararlar veren suçluları affetmek yolu ile onlara prim vermekten vaıgeçmelidirler. Bunun yerine oylannn her zaman muhtaç oldukları seç menlerinin işledikleri bu şekil suçlann temeline inip esas sebebi araştırmalı ve bunlara gerçek bir çözüm yolu bulmahdırlar. MALİYE BAKANLIĞI Darphane ve Damga Matbaası Müdürlüğüne Sınavla VEFAT Anklı ve Trak ailelerinin pek sevgili ve aziz evlâtlan Sebepler Türkiye'deki orman yangınları nın sebepleri arasında insanların kasten çıkardığı yangın oranı 1b 23 olarak gözükmekte ise de sebebi bilinmeyen yangınların oran: olan °n 30'u da buna eklemek mümkündür. Bu suretle memleketimizdeki orman yangınlannın °'o 58'nın kasten vapıldığı eerçeği ortaya çıkmaktadır. Bilr.assa ekonomik bakımdan tarım ve hayvancılığm ağır bastığı fakat mevcut topraklann ihüyaca cevap veremediği Güney ve Bau Anadolu için kasten çıkarılan yangmlar çoğunluktadir. Bu mın tıkalarda yaşayan vatandaşlar bir taraftan tarla kazanmak, diğer traftan hayvan otlatmak için ma GİRAY ALİ ARIKLI ile MEMUR ALINACAKTIR Kuruluşumuzda bos bulunan yan ödemeli k»drolara atanmak üzere askerliğinı vapmı» 30 yaşmı geçmemis ort« okul v» lise mezunu erkek memurUr alınacaktır. Sınav 4 Eklm 1973 Perşembe günü saat 13J0 dadır. Müracaat süresi 2 Ekim 1973 Salı günü saat 16.30'a kadardır. Sınavı kazananlann memuriyete alınıp alınmamalan hususunda Idaremizin takdir hakkı vardır. Müdürlüğümüz Denetçillğine (Beşiktaş • Yıldız) müracaat edilmesi rica olunur. NOT: Smavı kazananlar mülakata tabl rutulacaklardır. (Basm: 22874) 7270 A R I K L I Yangın Sonuçları Ormanlar. yangınlarla tahrip edllmeleri halinde fonksıyonlaıını zamanla yitirir, toprağı örten humus tabak^sı tasındığından süngerimsi yapı bozulur. iiizeye düşen vagışian gereken süratle alamaz, yani eraemez ve yamaçlardan aşağıya doğru gittikçe artan yüzeysel akış, sel ve su basmalarına sebep olur. Yaniü bir ormana girildiginde kömür elim bir kaza neticesinde Allahın rahmetine kavuşmuşlardır. Muazzez naaşlan 15 Eylül 1973 Cumartesi günü ögle namazını mütaakip Şişli Camii Şerifinden kaldınlarak Zincirlikuyudaki makberelerine tevdi olunacaktır. Cenabı Hak ebedî mekânlannı nur eylesin. Cumhuriyet: 7282 GAYRİ MENKUL SATIŞ İLÂNI D.B. DENİZ NAKLİYATI T. A. $. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Usküdar Sulh Hukuk Hakimliğinden 973/25 Murat Alpaslan. Niyazi Alpaslan, Mehmet Yunus Uluyol, Nesibe Çezikmen vesairenin hissedar olduklan Üsküdar Çengelköy Mahallesinde kaldırım yollu sokağmda 918 ada, 11 parsel, 12360 m2 miktarındaki gayrimenkulün hissedarlar arasında taksimi mümkün olmadığından suyuun izalesine karar verilmiş ve iş bu kararın kesinleşmesi üzerine açık artırmaya çıkarılmıştır. Muhammen kıymeti: B. kişi tarafından verüen rapora göre gayrimenkulün halihazır rayice göre 494.400.00 liraya mütahammil olduğu bildirilmiştir.. Halihazır durnmu: Yine b. kişi tarafından verilen rapora göre gayrimenkul arsa halinde olduğu bildirilmiştir. Imar durumu: Celp edilen imar durumuna göre de aynk nizam ve 6.50 metre yükseklikte inşaata müsait olduğu bildirilmiştir Birinci açık artırması: 16.10.973 salı günü saat 14'den 14.30'a kadar icra edilecek o gün muhammen kıymetinin 0/i75'ini bulduğu takdirde katî ihalesi icra edilecek, aksi halde en çok artıranın taahhüdü bâki kalıp on gün müddetle uzatılarak ikinci açık artırması: 26.10.1973 cuma günü saat 14'den 14.30'a kadar yapılacağı ve o gün en fazla artırana katî ihalesi icra edilecektir. İş bu gayrimenkul üzerindeki ipotekli alacaklarma diğer alâkadarlarm faiz masraf ve hususi ile alacaklarma ait belgeleri 15 gün zarfmda bildirmeleri, aksi halde haklan tapu sicilleri ile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaştırılmasından hâriç bırakılacaklarıdır. Birikmiş vergiler hissedarlara tapu harci ihale pulu tellaliye resmi ve tâviz bedeli müşteriyp aittir. Satış, pesin para ile İcra ve Iflas Kanunu ve tapu kaydı gereğince yapılır. Mehil isteyene 20 gün mehil verilebilir. şartname ilan tarihinden itibaren mahkeme divanhanesine asılmıştır. Şartname örneğinden almak isteyenlerin 250 kuruş damga pulu ile Î00 kuruş posta pulu gönderdiklerinde kendilerine bir örneği gönderilecektir. Fazla bilgi almak isteyenlerin 973/25 satıs numarası ile müracaatlan ve taleolerin yazılı gün ve saatte °'o 10 pey akçeleri ile birlikte Üsküdar Sulh Hukuk Mahkemesi kaleminde hazır bulunmalan ilân olunur. CBasın: 6205) 7271 Memıır ve Mııhabere ELEMAN ALIN4CARTIR 1) Genel Müdürlüğümüz, Araştırma Geliştirms Şubesi Müdürlüğü Eğitım Sen'iSi Şcfliğinde münhal bulunan, Eğitim Plan İaması Başmemurluğu iç:n aşaŞıda sırslalanan niteliklere sahip Glanlar arasmdnr1 seçma smavı ile eleman alınacaktır. >1 Baş vuracaklardan aranılan nitelikler: a) Yüksek Öğretmen Okulu veya Eğitiır Enstitüsü mezunu clmak. b) Askerlik hizmetini yapmaş ve asgarl ^ yıl ögretmenlik veya eğitim vöneticihğı tecrübesine sahip olmak. c) Herhangi bir kuruluşa karşı mecburı hizmetle yükümlü olmamak. d) Hizmetiçi eğitim faaliyetlerini yürüte. bilecek ölçüde lngüizce bılgısine sahin olmak. e) 35 yaşmdan büyük olmamak. •) îsteklilerin en geç 20. Eylül iy73 tarihine i kadar Genel Müdürlüğümüz Personel M U dürlüğü'ne bir dilekçe ve özşrecmişleri ü» birlikte başvurmalan gereklıdir 4) Başvuracaklara sınav tanh ve zaati yazıu olarak a>Tica bildirilecektir D. B. DKNİZ NAKLİÜAT T A.Ş GENEL MflOÜRLCGÜ Fmdıkü ISTAINBUL Stajyeri Alınacaktır 1 Bölgemiz merkezlerinde açık bundan sonra açılacak kadrolara tayin edilmek üzere yeterl kadar memur ve muhabere staiven alınacaktır. Bu iş için 5 Ekim 1973 Cuma günü saat 14.30 da Istanbul'da Sirked Büvük Postahane binasındakt kantin salonTinda sınav vapılacaktır. 2 Stnava malan memiş. yapmıs ?1receklerin en az ortaokul mezunu ol18 vaşını tamamlamış 35 vaşıru (jecerkek tsteklilerin askerlik hizmetini bulunmalan sarttır AÇIK TEŞEKKUR Kjytnetli annemiz, Emine TAŞOĞLU'nun vefatı dolayısıyle 47 20 06 numaraya telefonumuz üzerine, en acılı anımızda derhal yardımımıza koşarak cenazeye ait bütün muameleleri ve evrakları tamamlayan. kabristanda yer ayırtan ve dinl merasimi yerine getiren, 3 Halen baska kurum ve müesseselerde çalısanlarla evveloe çalışmış bulunanlar sınava giromeıler. 4 Atamada lisan bilenler terclh edillr 5 Tamamlayıcı bllgi almak tsteyenierin PTT Bölge Başmüdürlüğü Personeı Servıslne veya BaşmüdürlüŞümüze baglı PTI Merkez Müdürlüklerine mliraraatları duvurulur JSLÂM CENAZE İŞLERİ îşletmesine, bu işletmenin Başimamı ve Hafızlanna. işlet menin bütün personeline. cenazeye lştlrak eden ve acımızı paylaşan bütün dost ve arkadaşlara teşekkürü borç blliriz. TASOĞLU AtLESl Cicek Reklâm: 1347;7264 PTT İSTANBUL BÖLGE BAŞMÜDÜRLÜĞt) (Basuv 22832) 7267 (Basm:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle