Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 26 Ağustos 1975 S avaşla ilgili «hamasi» dtenilen kahramanlık yazıları kaleme alırken veya bu konuda konuşurken, çoğu yazar veya konuşmac!, •özlerini, ne yazık ki. «vatan, millet, bayrak, kahraman evlâtlanmız» gibi sözcüklerle doldurup «Ezelden gelen ve ebede gidecek olan ?snh bir milletin evlâtlarıyız» veya «Bu vatan Türk' ün kanı ile sulanmış mukaddes bir vatandır» sözleriyle bitirirler. Doğru ama, herhangi bir fıkirden, toplumsal özden yoksun bu tur konuşma ve yazılar, «Vatan Millet Sakarya» edebiyatından öteye geçmez ve etkin olmaz, olamaı. Gerçekten kahraman ve savaşkan bir ulus olduğumuz halde, d"aha, «hamasi» sözcüğünün tam Turkçesi bile yok dilimizde! Olaylar ve görüşler 26 Ağustos'un Başlattığı... Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU Türk'ün, en sağlam, en aşılmaz sanılan düşman siperlerine, 26 Ağustos 1922 sabahı, dalgalar halinde. saldırmasıyle başlar. Şehit düşen Mehmetçiğir elindekı bayrsğı yere düşürmeden hemen bir baska Mehmetçiğin kaptıgı, ahnması gereken bir tepeyi belirli saatte alamadığı için onurlu ve görev duygulu bir komutar.ın kendi tabancasıyle canına kıydığı 26 Ağustos 1922 günü, 30 Ağu°toeun; 30 Ağustos, 9 Eylül'ün; 9 Eylül de Lozanın ve bugünkü özgür ve bağımsız Türkiye'nin, insan kanıyle sulanmış basamaklarıdır. 26 Agustos 1922'de Afyon'daki d'üşman siperlerir.e, önündekinin ve yanındakinin şehit düstuğunü göre göre ve az sonra kendisinin de düşeceğini bile bile, onların cesetleri üzerinden, düşmanın kat kat pekiştirilmis telörgülerine niçin saldınyordu, Türk er ve subayları? Niçin canına kıyıyordu, tepeyi vaktinde alamayan komutan? EUi yıllık bir barış dönerainden sonra, buftfn bunlann nedenini hiç diişündünüı mü, düsftnüvor musunoı? Bunun r.edeni, özgür ve bağımsız yaşama iradesiydi. Bunun nedeni; tutsak olmak, tutsak yaşamak lstemeyen Türk ulusunun, köylüsür.den kentlisine, . Başkomutanından erine değ:n, tasıdığı kutsal heyecandl. Zaten böyle bir irade ve heyeean olmaymca, buyrukla, zorlama ile hiç bir savaş kazanılmaz. F r Türk Düşmanının Sözleri Geçende de yazmıştım: Savaşkan ve kahrajr.an bir ulus olduğumuzu yalnz dostlar değil, en büyük dürmanlanmız bile söylüyor. ÖrneJin, Birinci Dünya Savaşında ve daha sonrasında lngfltere'de Başvekilük yapmış, Liberal Parti Başkanı ve 1919'da Yunanlıları üzerimize rald:rtan amanFiz Türk düşmanı Llovd George, Yunan yenilgisi «onucunda, Izmir'in kurtulusundan ve Mudanya Silâh Bırakışması Sözleşme=inin imzasmdan scnra Manchester'de, Reform Club'de, bu sözleşmenin nedenini açıklayan bir konu?ma yapmıştı. O zaman: «Türk R İ bi birinci sınıf savaseı bir yaratığa karşı blöf yapmayı tecrübe rtmek iyi dfğildir. Bn oyun sncak korkaklara karşı nygrulanabilir. Türkler işin ciddiyetini hemen anlarlar» dıyordu, bu emperyalist politika yaratığı. Türk iandarmaları 18 ekim 1922'de Istanbuî'a girdlkten birkaç gün sonra, bu Türk düşmanı politikacı, kabinesiyle birlikte çeküdi gifti ve bu, yalnız kendi siyasal yaşamır.ın değıl, baskanı buiunduğu Ingiliz Liberal Partisi'nin de «onu cldu. Iktisadi etkenlerin de eklenmeslyle, bir daha belini doğrultamayan bu parti, Muhafazakâr ve Işçi Partileri arasında eriyerek, küçücük bir parti durumur.a geldi. Ancak? Ancak, sacTece «lrade. heyecan Te ülkü» ile de hiç bir «avaş kazanılamaz: Hesap kitap lâz:m. Araç lâzım. Plan ve program lâzım. Kurnazlık ve hiyle lâzım. Ve bütün bunları yapacak. tedarik edecek, her aracı, her ledbiri yerinde ve zamanında kullanıp uygulayacak bir beyin lâzım. Işte 26 Ağustos 1922'de bütün bunlann hepsi vardı bizde: Plan; çok Snceden, ince ince düsünülüp bütün aynntılarıyle hazırlanmıştı. Knmaılık ve hlyle; Mustafa Kemal Pasa' nın o gürtlerde türlü çevrelera çay davetleri yaptığı haberleriyle başlamış, orduların, gece yürüyüşleriyle ve düşmana sezdirilmeden a?ıl taarruz merkezine yıtülması ve savaşın ilk günlerinde, «aldınnm ağırlık noktası konusunda, düşmanın şaşırtılması üe gerçekleştirUmiştıArapça «Elharbü hud'atün» (Savaj, hiyledir) tümcesiyie deyimlenen ve Truva Atı çafından, hatta daha önceki çağlardan beri geçerii olan bu kuraldan, 36 Ağustos taarruzunda tam olarak yararlanılmırtı. Ssvaş araçlan; Doğu Cephesinden, kağnı, at, eşek kafilelerlyle Batı Cephesine yığılmıştı. O zamanki Ort» Anadolu'nun ıssız toprak yollannda, yandaki dağiarın boz yamaçlarını geceli gundüzlu biteviye inleten cephane yüklü kağnı gıcırtıları hâla bugün bile kulağımızda çınlar blrlm. Gençler cephede olduğu için, bunları sürenler, kadın, jhtiyar ve çocuklardı. Meşakkat ve yoksunluk içindeydiler. Fakat cephedeki Mehmetlerine, evlâtlarına veya babalarına silâh yetiştirdikleri için, mutluydular. «Gâvuru at»caktık mem'ıeketimizden». Hesap kitap işi de tamamdı. Alınan tedbirlert Bııyük Ataturk ne güzel anlatır, Büyük Nutkund1». Bunları burada tekrarlamanın rer*1 gi yok Sayır. Ismet Inönü de, 26 Ağustoı taarruzundan bir yı' sonra. Lozan Banş Anılasmaıımn on*ylanr\ası için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde. 23 Ağustos 1923'te yaptığı k..;nuşrcada, bu «!!»sEpİ!hk« konusunu şöyle dile getirmişti: «Efer l'lusal Kurtulnş Savaşı'nın, dış görünüm bakınundan, araçsız, sonncu belirsiz evreleri icinde bn savaşı cür'ctkâr bir harektt olarak förenler olnrsa, bnndan büyük bir görnş yanılîisı olamaz. l'lnsal Savaşın hiç bir rvresinde hesapsız bir karar ve hesapsız bir cür'et yoktnr. (...) Verilen kararlar hep birer muhakeme sonucndur » Beyin: Bu açıklama, 26 Ağustos 1922 taarruzunda, her aracı, her tedbiri yerinde ve zamanında kullanacak ve uygulayaca>c bir cbeyin» in de mevcut olduğunu açıkça gösteriyor. O beyin, Baskomutan Mustafa Kemal Paşa ve O'nun komutanlarıydı. Bunlann hepsi de Birir.ci Dünya Savaşı'nın deneyinden geçmiş, bilgili, yürekli ve içleri vatan sevgisivle dopdolu yavuz kişilerdi. Tarih ve Biyoloji W Yeni Bir Çağ Dıj görünüşü ile bir yokluk ve yoksunlukl»r ortammda başlatıl.p sürdürülen; 26 Ağustos 1922'de düsman siperlerini riarmadagınık eden ve Atatürk'ün «HitaınahA mijk» sözü Ue sonuca bağtırar. Türk Ulusal Kurtuîuş Savaşı tlr, yaînız Kugünkü Türkiye Curr.huriyeti'nin yolu değîl, cîünva tarihinin yeni bir çağı açıldı: Dünyanın bütün mazlnm halklarının emperyalist somürüden knrtslup batımnılıta kavuşma cağidır bn. Bir «fln bn ça|, bütfln kafnllanyle, tamamlanacak elbet! Tutsak Olmamak İradesi Tutsak h.aiklara bafcimsızlıklannt kazandıran çok önemli dünya olaylarının başlangıcı, ADAM BAŞINA 240 KİLO BOMBA! OKTAY AKBAL ii Evet Hayır 7 Günün ardından AVRUPA VE MXON'UN KARARI «Avrupa Yılı» Geçen Octtk aymda Baskanlığının ikınci dönemine baslarken Nıxon, 1972'de Çin'e re Sovyetlere yaptıjh gezilerden söz ederek, 1973'ün de «Avrupa yıh» olacagını «öylemlşti. Bu yıl için de, Edward Heatt, Brandt v« Andreotti ile Amerikada, Pompidou ile de tzlanda'da görüstü. Prof. Dr. Ahmet Nisanda da Kissinger «Yeni NA TO» programıjla, Nixonın Avrupm k ortaklardan neler istiyecejinl açıja vurdu. «Yeni NATO» savunma sorunu ile ticaret ve para sorunlan arasmda baglantı ku Çin Hindi nryor ve Japonya'yı da içine alı New Orleans'da söyledifti nuyordu. Program, Avrupa'da, hele Fran^a'da iyi karşılanmamıs ve tukta, Nixon, Kamboç'un 1969 da Haziranda toplanan NATO Ba gizli bombalanmasına kendisinin kanlar Konseyinde elestirilerek, emir verdiğini itiraf etmistir. NATO Daiml Konseyince lnce Kongreden ve halktan gizlenen, lenmesine karar verilmist!. NA olay bir süreden beri arajtırma TO Genel Sekreteri Joseph Luns' konusu iken Nixon susuyordu. un ba«kanlıgında yapılan toplan Sen«;örler, »sıtıi ıtposlbrur tahtılarda bu konuda ba/ı banrlık rip edilmiş 'plduju .bu olayda lar yapılmıstır ve NATO gider kongrenin dolandınlmış oldugu lerinin yeniden ayarlanmasını ön kanısındadırlar. Dısis'.erl Bakanı gören bir deklarasyonun yapıl Rogers de, topladıgı basm konfeması söz konusudur. Nixon. an ransında bu davranıstan kendisisızın Ekim ayı sonunda Avrupa' nin haber i olmadığını söylemiv ya gitmeye karar vermi$tir ve ti. Nixon'm bu yüzden kendisıni o zamana kadar bu deklarasyon Bakanhktan uzaklastırdıgi sanılımetninin hanrlanmasmı istiyor. yor. Bombardımanlara son verilFakat bu kes Avrupa'ya gele mesine ragmen Kamboç'ta hükücek Nixon, eski N:xon degildir. met kuvvetleri Kızıl Khemer (komünist) gerillalanna karşı mukavemet ediyorlar. Bu arada, eski Dehşet Dengesi Hava Kuvvetleri Komutanı Gnl. Avrupalılar, henüz kendi ara THAOMA'nm lıderliginde Taylarında anlasamadıklarından Nix land'dan gelen bazı sagcı askerler, Laos'ta Suvanna Fuma iktıon'ın gezisini soğuk karşılamışdarını düşürmeye teşebbüs etlardır. Fakat hazırlık için Ro mişler darbe basarısı? olmuş ve gers"in yerine Dısişleri Bakanlı hava gcnerali öldürülmüş. yakağına tayin edilen Kissinger. ge lanan da kurşuna dizilmiştlr. Tsy lecek av Avrupa'ya gidecek'ir. landda üslenen sağcıiar. Suvanna Ortakpanr Dısişlerl Bakanlan da Fuma'nın, Patet Laos 'komünistı 1011 Eylül'de Brüksel'de topla ile anlaşmaya varmasmı engelenacaklardır. Ortakpazar ve NATO mek için harekete geçmislerdi. ortaklaşa iki örgut olmuşlardır. Bunlar koyu sağcı Tayland hükümeti tarafmdan korunmEktaclırOrtakpa7ann 9 üyesi arasından lar. sadece biri İzlanda NATO'nun üyesl değildir. NATO üyeîeri arasında da Amerika, Kanada, TilrLatin Amerika kiye, Yunanistan. Norveç ve t»landa dısında öbürleri Ortakpazar Bolivya'da iki yıl kadar önce üyeleridir. Bu arada Sovyetlerin darbe ile sol egilimii Torres restratejik si'.âhlarda teknik ilerlemeler yapa rak birden fazla hedefe yöneltilen çok başbklı nü'ıc leer füzelere sahip olmalan, A merika'da kavgı uyandırmıstır. Bu «elisme. geçen yılın Mayıs ayında Moskova'da Niıon ile Bre) nev arasında imzalanan SALT anlaşmasıvla kurulan dengeyi bozuyor ve sayıda dejilse de (Sayılar anlasma ile 22(58 Ruslara ve 1710 da Amerikalılara ait olmsk üzere tespit edilmiştir) teknik niteükte füze yapımı yarışına yol açıyor. Bu da, siyasl yumuşamanın. dehçet dengesine dayandığı perçefini bir kez daha belirtmektedir. Dehset dengesi bozulunca ilişkiler katüaşıyor. A merika Birlesılc Devletleri dünyanın en militarizm tam raftarı ülkesidir. Gazeteler, televizyonlar, ünıversit«ler. •• hattd kiliseler bile kendilerini askerliğe adamışiardır. Bunun aleyhina yükselecelc sesler derhal susturulur. Dikkat ettinizse gazeteler savas aleyhtarı sözcülere derhal sözd» banş«everler damgasmı vurmaktadır. Karikaturler onlan birer dell olaraJc göstermektedir. Televizyon yorumcularmca da sokaklardan sürülüp atılacak birer serseri ve kargaşalık çıkancıdırlar. Halkımız savaşmadıgımır takdirde ülkemizin yaşama umudunu yitireceğine inanmaktadır. Ekonomik nedenlerden ötürü değil ruhsal nedenlerden ötürü böyle düşunmektedirler.» James Michener «Sürüklenenler» romanında bir Amerikan profesörünü böyle konuşturuyor. Romanın kahramanlanndan Joe, Vietnam savasına katılmak istemiyor. Oysa üniversitede başansızdır, askere çagnlmıştır. Savaştan kaçmanm yollan vardır, öraegin bir k:zı hâmile bırakıp evlenmek. çoğu böyle ya» par, kurtulur askerlik görevinden... Joe askerlikten dejil, y»nlış, haksız bir savaş olduğuna :r.andığı Vietnam savaşından kaçmaktadır. Amerikan ulusunda bir militarist ruh yerleçmistir. Özellikle îkinci Dünya Savaşından lonra, Kaba, vahsl, *«m«gız bir anlayış... «Joe ya^ıdığı toplumun neresine bakarsa baksın Amerika1nın şiddet hareketlerine olan düşkünlüğünün yepyeni delillerini görüyordu. Kente indiginde duvarlarda «Karate ÖJren! Düşmanını mahvet!» gibi ilânlarla karşılaşıyordu. Kabaca çizilmiş bir resim birdenbire üzerme atılan bir «enctnin boynunu büken >«Jrtn*uz bir delikanlıyı göstafiyortiu. Birkag yıl önce duvarlarda daha basit ilânlar görülürdü: Judo öğren! Kendini koru! Oysa Bu gibi ilânlar pek az müşteri çekmişti. Çünkü nefsini korumak içindi bu. Karate insana baskalannı öldürmeyi öğretiyordu. Bu olanak öylesine büyüleyiciydi ki, istekli say:sı üç dört ka: çoğalmıştır. Televizyonda beyıbol maçiarına düşkün seyirciyi profesyonel futbole çeken sey oyuncuların birbirini planlı oir sekilde sakatlamasıydı. Filmlerde düzinelerle 61ü dikkati çekiyordu. Hepsinden önemlisi Vtetnamdı » Yirmi yaşındaki Joe savaşmamak için, suçsuz insanlan öldürmemek için, vah?etin, zulmün, acırnasızhğın bir aracı olmamak için askere çagrı kartını şubeyo geri yollar. Şu sözleri de ekleyerek: «Temelinden bozuk olan bir sistemle. tarih y»nünden çok hatalı bir savaşta dürüst olarak hiçbir ilgim olamayacağına karar \erdim.» Çare yurdundan aynlmaktır, genç Amerikalı da onu yapar, binbir güçlükle Avrupa'ya gelir sığtnîr. Bir haber okudum bugünlerde: ABD on bir yüd» Çin Hindine 6 milyon ton boraba »tmış. Niye atmış? Nasıl sorarsınız koskoca ABD'den bunun hesabını! Aünıt ijte! On bir yüd» altı milyon ton!... Eski Fransız Çin Hindinde bilirsiniz üç ulke vardır, Vietnam. Kamboçya, Laos. Vietnam iki ayrı devîet clduğuna göre dört ülke demek daha doğru. İ«te Amerika silâhlı kuv\etleri bu toprakları on bir yüd* boyle*in« acınusızca, böylesine insafsızca bombalamış..Hesabım o kadar güçlü değildir, ama dayananıadıın kabataslak bir hesap yaptıra, şastım kaldım çıkan tonuçlara. Isterseniz alın kalemi siı de bir hesaplayın. Güney ve Kuzey Vietnam, Laos ve Kamboçya'nın yüzölçümü yaklaşık olarak 700 bin kilometrekare, nühıa da 25 milyon İcadar. Amerikan kara, deniz, hava güçleri on bir yılda bu yirmi beş railyon insanın tepesine, bu 700 bin kilometrekarelik topraklara tam altı milyon ton bomba yağdırmıj. Yağmur gibi!.. 700 metrekareye 6 bin ton, yani T metrekareye 60ı) ton, 0 sonuç olarak da 7 metrekarelik toprağa 60 ton!.. Her yirmi beş kişiye de altı ton bomba düşüyor. Adam başına 240 kilo!.. On bir yıl içinde Amerikalılar Çin Hindinin bu üç ülkesinde >aîayan her kişinin tepesine 240 kilo bomba atmış... Böyle bir çey daha önce ne görülmüştür ne de duyulmuştur. Ijte kaba. taslak bir hesap korkunç bir gerçeği ortaya çıkanyor. Milyonlarca insan on bir yıldır tam bir cehennem yaşamı sürmüştür. Bir de bu bombalarm daha çok Kuzey Vietnam'a aüldığım düşünün!... Bu benzersiz zulmün hesabı Amerikan yöneücilerinin üzerindedir. Tarih önünde, gelecek kujsklar önünde, uygarlık önünde... Michener'in kahramanı Joe, Çok hatalı bir savaşla hiç bir ilgım olamaz» diyor açıkça. ABD'nin her yurttaşı bu korkunç sorumluluğu da bölüşmelidir. Nasıl Çin Hindinde yaşa yanlar bombalan bölüşmüşse. Amerikalı da sorumluluğu bö. lüşecek. bundan kaçmak yok!... Bir iç hesaplaşmava gitmeli, bir yürek karasını temizlemeye girişmeli Amerikah insan. Nasıl yapacak, bilmero bunu, ama gelmiş geçmiş hiç bir savaşçı devlet, hiçbir ulus böylesine bir sorumlulukla karşı karşıya kalmamıştır. Michener'in «Sürüklenenler» romanınm kahramanlarmdan Joe gibileri bu yürek karasından kendikrini kurtarmaya çalışıyorlar, esrara, içkiye, çılgınca bir yaîsntıya vererek kendilerini... Ama bu korkunç gerçek Puntus Pilatus gibi «el yıkamakla» falan da temizlenemez! BU KEZ AVRUPA'YA GELECEK NİXON, ESKİ NİXON DEĞİLDİR DEHŞET DENGESİ BOZULUNCA İLİŞKİLER KATILAŞIYOR PAPADOPULOS'A BASKI NEREDEN GELDİ? Şükrü ESMER VVatergate Nixon'ın skandal ile ilgisini aydmiatacak olan Beyaz Saray ses bantlan dâvası geçen Çarşamba griinü Federal Mahkemede görülmüş, Savcı Archibsid Cox, bantlarm verilmesini isterken Nixon'ın avukatlan «Başkanlık dokunulma^lığını» ileri sürerek reddetmişlerdir. Hâkim. bir haftaya kadar karar verecegin; bildirmiştir. Bövlece olay belki de yıllarca sürecek adlî yola girmiş oluyor. Senato Komisyonu, Eylülde araşürmalanna tekrar başlayacak ise de. bir sonuca varmayacak olan bu soreularm sürilp gitmesinden halk bıkmıştır. Nixon da şimdi sahneye atılmıştır. New Orleans'da «Eski Muharipler» toplantısında konuştuğu gibi, San Clemente'de de bir basm konferansı düzenlemis ve bir hafta önceki söylediklerini tekrar etmistir Söyledikleri inandırıcı olmaktan uzak. Şimdi fpiro AEnew'nün bası daha büyük dert ininde ?öriinüvor. Suçlamalar cok dahn ağırdır ve dâva açılmadsn eazetelerce adeta hüküm yemiş eösterilmesine öfkelenmis. htlkümet içinde diîsmanlan olduftunu söylemiştir Sniro'ntın bir komçlo kontısrj oldu&u seriliyorsa da, işin içyüza bilinmiyor. İ Deniz Kuvvetleri Komutanlıgı: • SEYtK. HtDROGRAFt VE OŞtNOGRAFl DAtRESİ BAŞKANLlGlNDAN BtLDtRlLMlŞTtR • DENİZCİLERE VE HAVACSLARA 108 SAYILI BİLDİRİ fi ile 16 Eylül 1973 tarihleri arasmda, saat 08.00'den 17.00'ye karfar aşağıdaki noktaların birlestiği saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 500 metreye kadar olan yüksekliği, can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidır EGE DENİZt SAROS KÖRFEZİ • • • • • • • jimini devirerek iktidara gelen Gnl. Banıer yönetimini devirmek için eski Saglık Bakanı Barbery tarafmdan tertip edilen darbe suya düsmUs. Arjantin'de de Peron ile eşi tsabel Peron, bas. kanlık ve yardımcılık adaylıgını kabul ederek seçim karnpanyasıDüşman Kardeşler na bA5İam şlardır. İsabel'in aHer üç ttlkede de yüzlerce lndaylığı kabul etmiyecegi ve Pesatım (Sümüne. binlerce binarun ron'un, Rsdikal Partisi dderl BalbllU ne koaljsyon hafinde 03 ;.yikılmasına T» milvonların : aç İcalmasına varan sel (elâketi, eylül seçimlne girecegi sanılmışHindistan. Pakistan ve Banglatı. Birlik kurmaya geldiğıni deş'in kaderblrliği içinde üç söylediğinden, böyle bir davranıs yakışık alırdı. Fakat Isa kardes ülke olduklanm belirtti gi halde aralarmda normal ilişbel adayhgi kabul ettiginden, kiler bile kuramamsşlardır. Hin Peron seçimde, Balbini'yi kardistan ile Pakistan sava? halinsısında bulacaktır. Solcular Pededirler. Pakistan. Banglades diron'a sırt çevirmektedirler. ye bir devletin var oldu*unu biÖte yandan Şili'de Allende de, İe kabul edemiyor. 1971 Aralık sa grevcilerin yarattığı anarsi ile u | vasmdan kalan sorunlann çöraşmaktadır. Artık Marksizmi zümlenmesi için, geçen ay îsdeğil. asayişi kurmak söz kolâmabad'da Hindistan ve Pakisnusudur. Seçimi kazandığı haıtar temsileilert toplanmışlar, fade neden Marksizmı kuramadıgı kat anlasamadıklarından görüssorulduiunda. Allende'nin 1970'te melere ara verilmisti. Geçen haf seçimi çogunlukla ("»36 idi) kat> Yeni Delhi'de vine toplandızanmadığı. 1972 seçimlerinde de lar. AJTII meseleler: 1 Pakisoylann ancak «o43'ünü aldıgı tan esirlerinin (90 bin) geri veunutulmamalıdır. Mecliste azınrilmesi; 2 Bangladeş'in Palıkta olan bir iktidar Marksizmı kistan tarafmdan tamnması; 3 kuramaz. hatt* ülkeyı kolay yö. Pakistan'daki BengalHler ile Ban netemez. gladeş'teki Pakistanhlann (Biharileri mübadelesi. Bunlar üzerinde belki anla«l!ır, fakat BanYunanistan'da gladeş, 195 Pakistanlı esirin saYunanistanda. Cumhurbaşkavaş SUÇIUMI olarak yargılanmasını olarak and içip göreve başlarnı istemistir. Anlaşmaya engel ken, Papadopuiosun sıkıyönetlolan budur. Bu arada Paklstan'mi kaldırması ve siyasl hükümda Belucler de baskaldınyor. lüler için genel al ılân etmesı rejimin kurulmasına varan refeYeni Marko Poto randumdar. da daha çok ügi top. Bulşaristan'dan geziden dönen Dışişleri Bakanı Bayülken, r aj ağuun tozu ile uzun bir geziye çıkrmş: Cezayir. Tanus, Endonezya, Malaysia ve Hindistan'a gittikten sonra, önceki gün dönmüştür.. Bağımsızhklarma yeni kavusan bu Ulkeler Ataturk hak kında hayranlık duygusu besledikJeri halde, NATO ittifakı için de veeibelerimizi yanlıs anladığı mızdan. kendilerinden uzakta kal dık. Fransa'ya karşı açtıgı kurtu lus savaşında Cezayir yerine Fransa'yı destekledik. Tunus"un kurtulus savasına kayıtsız kaldık. Bayülkenden önce Endonezya'da Bandung Bloksuzlar Konferansına gid«n bir Türk Dış işleri Bakanı. bloksuzlugu yermis. bloklasmayı övmüstli. Malay zia'run var olduğundan bile habersiz davrandık, Pakistanla dostlugunıus yüzünden HindisHacettepe Cniversitesi Radycteknolojl Koleji'nin bitanla da yakm dostluk kuramadık. Bu yüzden de Kahtre ve rinci sınıfına 1973 1974 ders^ yılı için yatılı ve bursl ı sonra Luseka Bloksuzlar Konkız öğrenci ahnacaktır. feranslannda. Kıbns konusunGiris smavı 24 Eylül 1973 Pazartesi Jtünü laat 9.00'da da aleyhimize kararlar alındı. Kolej'de yapılacaktır. Sınavı kazananlaria 25 Eylül 1973 Bloksuzîar Konferansı gelecek Sah günü saat 9.00'da mülâkat yapılacaktır. ay Cezaylr'de toplanacağından Barülken. dünkü savsaklamadan GÎRÎS ŞARTLARI: doğan durumu düzeltmek düşün 1 Ortaokulu veya Kız Sanat Enstitülerlnin ort» cesiyle dlr ki. bu geziyi vapmıs kısmını bitirınış oîmak, tır. Katı NATO politikasmdan aynlan Türkiye. esnek bir dış 2 Eelgeli durumda olmamak ve öğrenimine iki yıl politika voluna girmiştir. ara vermemis olmak. lamıs, olay dışanda iyi karsılanrruştır. 1967 nisan darbesinl yaptıktan sonra iktidarı ele alan Papadopulos, Yunanistan'ın demagog politikacılar yönetiminde hastalandığını ve bu hastalıktan sonra bir toparlanma dör.emine geçilmesı gerektiğini söylemiş, fakat bu döneraın ne kadar süreceğıni belirtmekten birkaç ay öncesine kadar Kaçm. mıştır. Anlaşılan Papaacpulos'u bu davnmışa iten içeriden gelen baskıdan ziyade, dısardan gelen baskıdır. Amerika'da eleştıriliyordu Av rupa Konseyi'nden uzaklaştınldı, Ortakpazarla arası açıldı. Şimdı tekrar uluslararası topluma, geri döneceğini ummaktadır. Altı yıldır yaptıkları unutulmamış ise de, son davranışı bu yıl üzerinde atılmış bir adımdır. .*tk«iuB Churchill 187*'te *gdu, 1965te ölriü. 91 yıllık ihnCT, i» lnjana caıip nKr. Yeni yayımlanan «Insanlar ve Bitkiler» ıdl: kilapta okudum, yetmış yaşlanncayten Crıurchil], M»urice Messegue'yi çağırmış. Mess*gue, otlardan yaptığı kocakarı ilâçları ve özel banyolarla Fran:a'da bir ara ün kazanmış bir adam. Eski Ingiliz Başbakanı. Fransıza telefon ed«*rek demiş ki: « Sizi eormek istiyorum. Ama tedavi için değil, ben hiç hasta olmam. Sizinle şnndan bnndan konnsmak istiyornm, oztllikle yaşlılıkta neler yapıp yapmamalı, bunlan konusalım, diyorum. Sanırıra yaslılığı düşünmenin ısmanı geldi.» Vaşhlığı her insan cTüşünecek; ister Başbakan olsun, ister işçi; ister Cumhurbaşkanı olsun, ister köylü... Bebeklik, çocükluk. gençlik, orta yaçlllık, ihtiyarlık kesimlerinden geçerek yaşanır, ür.lü olsan da olmasan da... Ne var ki. ünlüler Öazı şeylere dikkat etmek zorundalar. Churchill bu dikkati şöylece özetüyor: « Aslan yaslansa da nvrnklarının önünde ceylinı parçalamalıdır ki. dislerini vitirdiğini anlamasınlar. Halk gösterisi sever. Elimin altında her zaman bir bardak viski, dndaklarımda bir pnro bulundurnrnm. Ama bardak hep doln kalır ve puro da sönüktfir. Havaalanlarında beni bekleyen fotojrafçılara bir «iizel numaram vardır. Tanımda üçte ikisi vanmış koca bir Havana purosn bulnndurnrum, açak tam alan» ioerken cebimden çıkanrım. Oyu yolculuk boyunca seker emerim.» Churchill'ln hayat hikâyesi renkli ve yoğun... Hayat hikâyesi değil, tarih denir buna. 1895'ten başlayan bir tarih ... Küba, Hindistan. Mısır, Güney Afnka'da askerlik ve gazetecilik... Yarım yüiyıldan daha çok süren blr politika hayatı... Birinci Dunya Savaşında Bahriye Nazırlıg:, Îkinci Dünya Savaşında Basbakanlık. . Stalin ve Roosevelt'le dünyanın bölü?mesir.de pazarlık... Bir devin biyografisidir ChurchiU'ın yasamı. tngillı emperyaüzminin dünya politikasına ksttığı en büyük aslardan biri ve en s»va?çı tiplerdendir Churchill. Sağlam bir yapısı, bükülznez iradesi vardı bu inatçı Ingilizin... Ama o « a bir lnsandı. J Öteki insanlar gibi bebekken altmı kîrletirdi. Bebekllğin tüm bilinçsizliği içinde büyüdü. yaşlandıktan sonra da ihtiyarlığın koşullarına teslim olmaya başladı. Her insanuı, hepimizin başına gelen ve gelecek olan şeylercür bunlar... însan kocadıkca bedensel işlevlerini denetleyemez olur, melekelerini yitirmeye başlar. ChurchiU de aynı yasalara bağlıydı. Uçakta seker emip. uçaktan çıkarken yanmış puroyu ağzma almakla işi bir süre idare etti. Halk gördügü yerde kendisini çılgınca alkışlıyor. o da anlamsız bir gülücülükle saf elinin iki parmagını açıp «safer» isareti yapıyordu. Ne var ki parlamentoda görevini yürütmesi için saatler »üren enerjiye gerek vardı. Churchill'in sağhklı düsünme yetenekleri layıflamıştı. Eline yazılı olarak aldıgı Bövlevlerini parlamento kürsüsünde «onuna getirebilmek Jçin büyük çaba harcıyordu. tnsanlar bu duruma geldiler mi. ne denli büyük Olurlarsa olsunlar çocuklasırlar, etki altına alınmalan kolaylasır: İngiliz : Churchill bir tarihtir.. diyordu. Ama Churchill artık biyolo.ii olmuştu. Bunun üzerine gereken tedblrler aündı, Churchill sorumiuiuktan uzaklaştınldı. Bu uzaklastırma ksndısme duyulan saygıdan ötürüydü. Muhafazakâr Parti scçmen karsısında ünlü devlet adamını «çostcrmrlik» gibi kullanrnsk ıstemlyordu. Churchill'ın de hırsı. sağdujusunu asacak kadar benliğinl sarmamıştı. Bir yastan sonra insanın hırslarından armması çevresindeki saygıyı ve sevgivi vojun'astırır. Ama kocadıkca hırslanan ünlUlerin hüzün verici yollara saptıklan da görülmüştür. Her yasın kendine göre zevki ve olanaklan ^rdır Hiç kimse de bir yasta kazık kakamaz. îhtiyarlamak. insanın erdemlerini geliştirmeli, hoşgörüsünü art'jrmalı ki, saygıya layık olsun. Polıtikada yaşlandıkça hırsı hasfahğa dönüşenlere Churchill'in bir sözıinü hatırlatmakta varar var: « Vaslamp sağlıği bozuİJn insan kendisivle savaşmak torunda kalır ve baştcalırıyle savaşacak rücö vitirir.» Okuyucu Mcktupları Millet EğriyiDoğruyu bilir!..Cumhuriyetin 50. yıldönümünde çıkanlması dUsüntllen «G» nel af»fın sürüklendiji «ertlven, TUrk politika hayatıniB nazin bir avnası oldu. Melen Hükümeti ile iktidan ele geçirmis olan küçük azınlık, halk arasında sempatl top layabtlmek için yoğun bir Feyzioğlu bu milleti anlajnj «af» propagandasma <riri;tiler. O zamanın Adalet Bakanı o sız yerine koyuyor. Bu sözler deld celiskıyi. tutarsızlıj] ben lan sahsm basm toplantılanbir köylü çocuğu iken ar.lam, radyo ve televizyondaki ayabiliyorum da aeaba Feyçık otuTumlsnnı henüz unut meydanm madık. Bfr eenel affa bu ka zioğlu lEilletimizl getiren fertierj bilinçten. adar tstekll çıkanlar. AP'nin kıldan. saSduyudan yoksua iktldar ortagı olabilmek İçin mu sanıvor... büyük bir umursamazhkla çlrkin bir d8nüş vaptılar ve Reform kanunlannı. orman genel affın aleyhinde bulunaffını çıkaranlar. çıkarabilmaya başladılar. mekle övünenler, isteselerdi velev ki kendi tsteklerl v» Turhan Feyzioğlu, meydannünde olsun bir «enel af larda. radyolarda eenel affa kamınu çikaramazlar mıvdı?» CHP'nin enpel oldugunu söylüyor, havkınvor haykırablKendller. ooşa Konuşrnayv liyor... Bir konuşmasında: nız. Bizleri ahmak verine koy «Muhalefet. Mecüsi çahştırmayınız. Biz. icader kurbanmak istemedi. Ama biz büyük bir vatanseverlikle Mec lan ve aileîerimiz. döndürmell isfediginiz çırkin oyunlan lis'e devam ettik. Reform kaçok iyi bllivoruz. Blzlerden nunlannı. orman affmı çıoy alma varısma da sirismekarttık...» diyor Başlra bir viniz. Bizîer olz Kader kurkonusmBsmda da «Ne vapalırn. CHP komünistlerin af banlan: deiHl sizlere oy »ermek, sizlere Kar$ı duvdufufmı isteyen bir penel af tekmuz acılı hıncımızı çocuklan lifi getirdi. Biz bunu kabu! mıza m1ra« olarn* bırskacagız. edemeîdik. R«ddettik. CHP bu davranışı ile genel affı Nazif 4KEL engelledi...» diyebiliyor Kaman Ceaaevinde HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ RADYOTEKNOLOJİ KOLEJÎ MÜDÜRLÜĞÜNDEN MAHKÛMUN SON UMUDU Gemi aldı hızını bakmaz arduıa En ilkel İnsan özlem duyar serefle vurduna ÎSne vemlş arsian sribi. buduna Balta vurmaym bahtsız!arın son umuduna Bu gemi son umuttur henüz velken vurmadı Bu affın verilecegini sagır sultan mı duymacü Bu gemi yanm asın sereflen getirtyor Bahtsız insanlar son unradunu vitiriyor. Bir şafak vaktiyle baslamıştı bu mutlu eun Mavi gözlerin SA.MSUN tavılannı aradıgı o eün Milletine merhamet duvarak vola çektldi ou eeml O zaman umutlarla rüklüydü bu geminin yelkeni. Yine bir gemi kalkıyor ayru kıyıdan Binlerce çemi akıp gidiyor onun ardından Mavj gözlü adamın merhameti vok olmus bu 3emlniD yelkeninden Hangi jtaflet siliyor atıfeU Atamın kalbtnden. cynun cizdiSl voldan flerllyor bu aemiler toertde atıfet beklivor binlprce carpsizleı Mavi eRzlti adamındır tnı jemiler bu bavram Bizlerin (O"nıa5 bıravtıgi) son umudumuı oudur Haberiniz olsun beyler.Vacîp KTIIÇ Edirne Tanm Açık Ozapvinrte Hiibnmlfi 3 Sağlık durumu hizmete elverişll olmak, 4 Boyu bir metre ellibeş »antiroden kısa olmamak ve ağırhğı elli kilodan aşafı olmamak, 5 Kolejin 6Şrenime başladıgı tarihte 20 yasmdan büyük olmamak, 6 Evlenmemls olmak ve nisanlı durumda bulunmamak, 7 Yarışma gina^nı kazanmış olmak. NOT: Bu Szelliklere sahlp bulunanlann aday kaydı yaptırabilmelert için Kolej MürfürlüSüne en son 20 Eylül 1973 Perşembe günü akşamına kadar müracaat dilekçes] ve bir adet fotoğral göndermeleri yeterlidir. (Basın: 20647/6742) Jtmmm •••••••«•>< Dİ8 T&BtBt Orhan TÜZÜN Saat 13.30 19.20 Samarva Cad N o : «00 «•*•*••••»»•< • 1 lnci nokta: Knlemi 40 derece 31 dakika kuzey Boylamı 26 derece 34 dakika doğu t nti nohta: Enlemi 40 derece 36 dakika kuzey Boylamı 26 derece 36 dakika dogu 3 üncfi nokta: Enlemi 40 derece 33 cfakika kuzey Boylamı 26 derece 45 dakika dogu 4 ancü nokta: Enİemi 40 derece 31 dakika kuzey Boylamı 26 derece 43 dakika doğu. DENÎZCİLtRE VE HAVACILARA ONEMLE DUYURULUR. •"•;' •••"*•/ i '. rEL: 21 15 83 DOKTOR Tank Z. Kırbakan Deri, Saç ve Zübrevî Haatalıklar Mütehassısı îstiklâl Cad. Parmakkapl No. 66 TEL: 44 1073 (Baım: 21647/6743) • »•••••••••••••••••••• ••••••••••••••••••••v