13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 15 Ağustos 1973 PU*ü*4MA<İnNU, B ı ' L ' ^ i PEK MUHTmN H AfcİM BEYFEHPÎ a İN A*T MA , UZAKTAN YANNPAN TANIMAM, İ l »FTİHA SEK KATtAİ^iV ULAiM Bü M i fcüflÜJ M>AMiM *,üD«fc Kı î İ £DİLMF/İP TEKMDMU Alaca Karanlıkta.. AYSEL ALPSAL29 Gündüze teîefon etmek lsteraiyordu. Ama bütün karsı koymasına rağmen jnne telefon edecegini de biliyordu. O günkü tartısmalann dan sonra on gün geçmişti. Yalnızca bir kez aramı$tı Gündüz. Telefona dofru uzanan elinin özgürlüğü vardı. Çiğdem'den habersiz ve Çiğdeme karşı hareket ediyordu. Eline kınyor ama durdurarruyordu. Onun uçarcasına numaralan çevirdığinı zil sesini duyunca da telefonun kulaklığmı yerinden kaldırdığını izledi. Gündüz Beyi rica ediyonım, dedl, suçlu suçlu. Gündüz üç gtindür gelmiyor. Bir arkmdası telefon etti. Hastaymıs. Acaba hastahğı neymis? dedl Çiğdera telâs ve korkuyla. Yüreği sıfcısrnıştı. Bilmiyorum hanımefendi. Teşekkür ederim. El kımıltısız, korku içinde telefonun Ustünde kaldı. Yavaşça bu küçük isyancıyı geri çekti. Üzgündü. Sessiz ve yavaş dolaşıyordu. Merhaba Çiğdem. Yalruz mısın? Bafinı kaldırdı. Nuraldı. Sevinçle ayağa kalktı. Kızın boynuna sanldı. Hemen iç bağlantılı telefonla kahve ocagından kahve getirmelerini istedi. Nural Gündüz'U tanıyordu. Eğer hastalığı önemliyse muhakfcak duyardı. Tettkteydi. Kızın ağzından döküleceklerl topUmak için bekliyordu. Nural sigara yakıp ayak ayak Ustüne attı. îyi ki yalnızsm. . Asağıda bunalmıştım. Güzin bir köşeye çekilml? kitap okuyor. Öbür leri de yetnefe çıktılar. tçimi afakanlar bastı. Kâlkıp sana geldim. lyi yaptın. Ben de yalnızlıtrtan bunalıyordum. Ne yapıyorsun? Geceleri geziyor musumız? Kimleri görüyorsun? Gezdigimiz yok. Erol'un babalan yin« Ustünde. Kavga edip duruyoruz. Bu gece de yine iyi girdik birbirimize. Erol iyi çocuktur canım. Hep suçu ona bulma. Dogru. Bu kez suç onun değil. Haklı yanı var. Bak anlatayım. Gündüzü tanıyorsun değü mi? Tabil. Sen de hsr zaman bunu soruyor sun diyen Çiğdem heyecanla dogruldu. Boğazı kurumuş, yuregi de hafiften atmaya başlamıjü. Bu gece çat kapı bizim Cengiz'le Gündüz geldiler. Nerdeyse yatacaktık. Ikisi de sarho». Gündüzün derdi büyukmü? meger. Hanl Beyoglunda karşılaşmıştık ya. Yanında bir kız vardı. Nesrin'rniş adı. îşte ona aşıktnı«. Iki yıldır.. Kızın başkasıyle e^'lenecegini ögrenlnce istetmek İçin annesinl göndermiş. Vermemisler. Kızm da aklı başına gelmlş an Iaşılan. îstemem, demiş. Öbür oğlanla söz kesılraiş. Bizim Gündüz de kara yasa girmiş. Iki gündür Cengiz'le içe içe dolaşıyorlarmış. Bizde de içtiler. Gündüz aglamaya başlamasm mı? Kızalım mı? Üzülelim mi? Bilemedim. Senin anlayacağın bu gece sabahladık. Nural konuşmasınm akışına kendinl kaptırmış, arüatıp duruyordu. Çiğdem'in karşı. sında gittikçe sarardıgını görmüyordu. Kız birden eli ağzında dı^arı fırlayınca, şaşırdı. Arkasından koştu. Çiğdem lavaboya güç yetişmişti. Ağzından sapsarı bir su geler.e dek kustu. Boğazına kramp girmiçti. Midesi büzülmüştü sanki. Gözlerinden yaslar akıyordu. Elini yüzünü bol suyla yıkadı. Yajlan durduramtyordu. Nural'a belli etmemek için arahksız yüzüne su çarpıyordu. Dünden beri midem bulanıyordu. Üşüttüm galiba. Dernin yedigim soslsli sandviç de dokundu anlajılan. Çıkannca ferahladım. Istersen izin alıp seni eve götüreyim. Yoo! diye bağırdı Çiğdem. Teşekkür ederim, diye 5avaşça ekledi. Nuralcıgım sağol ama biraz işim var. Onu bitirmeden çikamam. Zaten ç:kardıktan sonra ferahladım. •Allahaşkm» çek git buradan Nural! N'olur jit artık! Yalnız kalmak irtiyorum. Boğulacaİım!» Neyse mide bulantım geçtl. Yıne deminki gibi olmuştum. Demin ser. konuşurken nasıl fenalaştım bilemezsin. Söylediklerinden bir tek kelimesini anlayamadım! Karşımda, ağzın kıpırdanıyordu yalnızca.. Neyse iyileştim. Üjütmem hep böyle olur. £es:nin neşeli çıkmasma çalışıyordu. Çiğdem düşunmekten kor&uyordu. Bu nedenle aralıksız konuşuyor, aklına geleni söylüyor, bir konudan öbürüne atlıyordu. Bu sözler bir yelpazeydi. Sallandıkça kafasının içindeki diişünceleri kovalıyordu. Bu konuşmalar korlaşmış yüreğine düşen buz tanecikleriydi, Yüreğini igtalr ••Ynr beze sarmıtfı. zi sürekli ıslak tufnttST^İD de konuşup yordu. Sonunda konuşmaları artık izleyemedigini anladı. Sözlerin ardından boşuna p.ühyordu. O yakalamadan sözcükler uçup gidiyordu. Yü reği uzamış, uzamış... Uzamıştı! Artık uzayamaz, biraz daha çekilirse ordan ikiye bölünüverirdi. Ayağa kalktı. Çocuklar ber.:ra mide yine kaynamaya basladı. İzin isteyeceğim. Ancak eve giderim. Ijimi tamamlayım dedim ama olmadı. (Devaraı var) ANADOLU KALELERÎ Yazan: Cemil SÖNMEZ Diyarbakır ne Baybnrt Kalelerinin 6000 yıllıl. geçmişi var Dünyada çok büyük, günümüze dek sağlam kalabilen çok az ka le. suılar vardır. İ$te Diyarbakır Kalesiyle surları bunlardan biri. Çin Settinden sonra dünyanın en uzun surları Diyarbakır'da. Bir baştan bir başa Diyarbakır yöresi, tarihsel yapılarla bezenmiş. Diyarbakır kalesi ve surları yapmacıksız, doğal bir müze. Kale surlan üzerindeki yaki tarihsel taşlarda gelip geçmis uluslardan haber verirler. Burdaki tarihsel talşarda gelip geçmıs ulusların yazgısı okunur. Çağ çağ. Uygarlıklann izleri geçtarihal yageçmişin elle tutulur, gözle gorülür belgesi. Diyaıbakır'ın geçmisi, M.ö. 4000 yıllarına dek uzanır. Kimler gelmiş, kimler geçmij bu yöreden de.. Sayfalarla değil, ciltlerle konuşur geçmiş burda. Kentin eski adı: «Amit» Çağlar boyu bu adla anılmış kent. Yöreye de «Diyarbekir» denilmiştir . Yörede bol bakır madeni bulunmasından Atatürk buraya bakır ülkesi anlamına gelen «DİYARBAKIR» adım koymuş. O yıldır bu yıldır yöre Diyarbakır olarak anılagelmekted:r. Dicle akaısuyu bu yöreyi de bereketlendirir. Geçtiği yerlerde güller, çimenler biter, buğday biter. Diyarbakır'ın ünlü karpuzu biter. Burda iki karpuz bir koltuğa değil. bir tek karpuz, iki kol tuâa sığmaz. Diyarbalcır çağlar boyunca yol kavşağı, uygarlığın beşiği olmuş. Hem Dicle'den hem de karadan geçcn yollar Diyarbakır'dan geç mek zorunda olduğundan eski çağ lardan beri kentin korunması gerekmiştir. Bu amaçla Bizans împaratoru Kostantinos 349 yılında kentin çevresini surlarla çevirmiş. Kale kuzeyde Dicle'den sonra yal çın, sarp kayalıklara yaslanmıj, güney ve batıdan Karacadağ üzerinde düzlüğe dek uzanır. Bazalt kayalıklar üzerine kurulan bu gör kemli kale yapılış biçimi, ustalığıyla konutçuluğun anıtı. Diyarbakır Kalesi de Dış Kale, İç Kale olmak üzere iki bölümdür. Uzun yıllar türlü uluslara başkcnt olmuş Diyarbakır. Kale her çağda genişletilmış, zengin, süslü yapılarla bezenmistir. Kale, kuzeyden güneye binüçyüz, doğudan batıya yediyüz metre, uzunluğundadır. Kale surlannm uzun luğu beş kilometreyi bulur. Duvarlar üç buçuk metre genişliğinde olup, üzerinde üç Ue beş met re arasında değişen genişlikte yol vardır. İç Kalede tıpkı öbür kalelerde olduğu gibi yiyecek, su savaş araçları için yerler, türlü amaçlarla kullanılan odalar bulu nur. Diyarbakır Kalesi Osmanlılar döneminde de önemli değişiklikler geçirmiş, genişletilmiştir. Kale'nin Dicle'ye bakan yönünün dışındaki yönleri onbeş metreye dek varan genişlikte derin hendeklerle çevriliydi. Bunlar öbür kalelerdeki gibi savunma hendekleriydi. Hemen hemen her çağda ardı arkası kesilmeden ekler yapılmış kaleye. Kalenin üzerindeki yazıtlar gerçek bir mü ze niteliğinde. Bu yüzden öteden beri gezginlerin, araştırıcıların dikkatini çekmiş. Diyarbakır kalesi, özel ir.celeme konusu olmuş. îç Kale Kanuni Sultan Süleyman çağında ikinci bir surla çevrilmiş. Kalenin iki kapısı da kente açıhrdı. Kenti tümüyle çevreleyen kalın, geniş surların üzerinde yetmiş sekiz burç var. Kalenin en büyük burçları: Yedi Kardeş, SenBen, Keçi Burçlarıdır. Ayrı öykülerl var burçların. örneğin Yedi Kardeş burcunun öyküsü.. Yurt savunmasmda gozünü kırpmadan ölüme atılanların öyküsü bu. Derler ki: Düşman ordusunun Diyarbakır sı.rlarını kuşattığı günlerde kanlı savaslar olmuş. Kale düsmüs. Düşman kente girmi?. Girmiş ama yedi kardeşin savunduğu kalenin içine girememişler. Yedi Kardeşler Burcu ele geçirilememiş. Burç. ağzır.a dek cephaneyle dopctolu. Yedi kardeş dırenmiş de direnmiş burçta. Bu kez düşman, yedi kardeşlerle barış yoluyla anlaşmayı düşünmüşler. Haber salmışlar Yedi Kardeş Burcundakı yedi kardeşe. Elçi, burca yakUstığında seslenmiş: «Yedi kardeş yiğitleri, kralımız sizinle barış yapmak ister. Koşullarrmzı konuşalım. Nedir diyecekleriniz?» Burçtan gür bir te» yayılmış Yavuz Sultan Selim'in buyruğu üzerine alınan Bayburt kalesi cisi Batı yönünde «Nöbethane» kapısı. Tüm kalelerde olduğu gibl Bay burt Kalesinde dinsel yapüar, su, yiyecek, savaş araçlanmn bulunduğu özel yerler vardır. Ünlü Dede Korkut öykülerinBayburt Kalesi de de Bayburt Kalesinden sös Karadeniz bölgesinde bir şirin edilir. kasaba, zengin yurt Bayburt. Bayburt Kalesinin OsmanlılaYüzyıllar önce ünlü gezgin Evra geçiş olayı da oldukça ilginç. liya Çelebi, Bayburt'u tanımlarAtalanmızın kahrarnanlığını anken öyle cTemiş. «Bay: zengin, latır kişioğluna. Derler ki: burt: yurt demek olduğuna göYavuz Sultan Selim, Şah îsma» re Bayburt: Zengin yurt anlail üzerine yürüdüğü zaman Bay. mını taşır». Akkoyunluların bu 10541055 yıllannda Bayburt burt Kalesinin alınmasını iyi bil* yörede yaptık'.arı gezide Gü Kalesini artık son sahipleri Türk dıği, güvendiği adamlarından Bımüşrıane ovasında bulup iş'.et lerin elinde görüyoruz. 1071 Ma yıklı Mehmet Agaya bırakmış. tikleri gümüşün zenginliği bir lazgirt Savaşından 120Ö yılına dek Yavuz; BıyıUı Mehmet Agaya: yana; doğadan yana, geçmişten Bayburt Saltuk oğullarm Denış«Var git Bayburt Kalesini al» yana da zengin yurt Bayburt. mentlilerin Mengüç oğullannın demiş. Ne varkl Bayburt Kalesi Ortasından geçen Çoruh Irmağı egemenliğinde kalmış. Daha son öyle kolay ele geçecek kalelercaha da zenginleştirir bu yöre ra 1200 yılında Konya Selçukiu den değil. Sağlam. güçlü. Bu kex yi. Bayburt. yüzyıllardan bu va Sultanı Rüknettin Süleyman ka jardım istemiş Bıyıklı Mehmet na yol ugrağı olmuş gelip geçen leyi ele geçirip kardeşi Muğusit ağa Yavuz'dan. 23 Ağustos 141* lerin. Öteden beri onemlı yoi tin Tuğrul beyin yönetimine ver günU Çaldıran zaferinden sonra lann üzerinde, yol kavşağında. di. Muğusittin Tuğrul bey, o yıl Tebriz kentine giden Yavuz SuJTürklerin Anad'olu'da ilk ele gelarda Erzurum'da Vali olarak bu tan Selim'i öfkelendirmiş bu haçirip yerleştikleri yer Bayburt. lunuyordu. Trabzon'daki Rurn ber. Nasıl olur da kale alınmaz, Trabzon • Iran yolu uzun yıllar Pontus Kralhğınm Doğuya yapa yardım istenir diye. Yavuz, Yakup Bayburt'tan geçmiş. Markopolo cağı akuıları önlemek amaciyle beyle yardım yerine şu haberi Moğolistan'a giderken yine bu 1204 yılında kaleyi onardı, pe göndermiş: radan geçmiş. Ço§u kaleler gi kiştirdi. Yeniden kale yaptı. Bu«Bayburt kuşatmasına katıbi Bayburt Kalesinin de kimler na değin yazıtlar hâlâ durur ka lan kullanm. Şunu iyi bilesinia tarafından, ne zaman yapıldıgı lede. Bayburt Kalesi bu yönden ki, bız gelmeden kale almmazsa kesinlikle bilinmiyor. M.Ö. 4000 Selçukiu yapı özelllğini taşır. başlarınız alınacaktır. Tümünüzyıllarında en parlak çağını sür Bayburt Kalesinin çevresinde sa den yüreklilik, çaba isterim». düren Bayburt, 395 yılından son. vurana hendekleri yok. Ancak ÇoYakup bey, Çal Hasan Bey, da> ra Bizanslılarm eline geçti. Bu ruh ırmağına giden gizli sulukiar arada kent bayındır hale getıri bulunur. Kalenin iki kapısı var. ha iki arkadaşı padişahın bu buyruğunu Bıyıklı Mehmet ağaya lirken kale de onanlmıştır. Bu Bunlardan ilki Doğuya açılan üç çağlarda Bayburt, kalesiyle, as kattan yapılan «Demirkapı» ikin(Devamı 7. Sayfada) Kara taş üstüne akıyor kanım. Duşmanlar ağlasın, dostlar sevinsin Yedi kardeş deyu halimiz bilsin.» keri yör.üyle önemli bir bölgeydi. Kentin kuzeyinde yüksek bir tepe üzerine kurulan, kente egemen kalenin çevresi iki kat surlarla çevrili. Surların uzunluğu iki bin metreyi aşkın. Yükseklıği ise 30 metre. Altı köşe üzerinde yapılan surların her köşesinrfe yüksek yarım çember biçimînde burçlar, kaleyi daha da pekiştirmiş. Dış surların ikinci sura uzaklığı 200 metre. D:ş surlardaki burçların yapımında mor, mavl çiniler kullanılmış. MALKOÇOGLU yazan veçizen.Ayhan BAŞOGLU BEYAZ ILÂHE ,K *mş«fcyfcç Jl ler.' «Âncak İPTC şartırnız, burcu kralınıza veririz. Kendi gelip burca girsinler, biz de çıkıp gidelim..> Elçi bu haberi Krala iletmiş. Kral, komutanlarıyla birlikte yedi kardeşierin burcur.a gelmiş, içerl girmiş. Girdiğinde de bir ses yeri göğü çınlatmış. Parça parça olmuş burç, burcun içindekiler. Şaşkına dönmüş düş man. Dağılmışlar çil yavrusu gibi. Bu kez Diyarbakır, gerçek sahibi TLrklerin eline geçmiş. Burca c a Yedi Kardeşler denT miş. •< • * Bir de destan düzmüşler »rdından: cYedi kardeş der ki, gelsin düşmanım Alsın anahtarı koysun bu canım DİŞİ BOND KUBTULMÛt 6&QtP H!B. OOAO& BUl TİFFANY JONES GARTH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle