19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTTRTVKT 7 Temmuz 1973 6 ençlik sorunu çağıraızda önem kazanmaya başlatnış önemli konulardan birisidir. Hangi ekonomik ve siyasal listem ile yönetilirse yönetilsin toplumlar genç kuşaklann geleceğine ayrı bir önem ve özen vermek çaba•ındadırlar. Okuma çagmdaki gençlere ulusal niteliği belirgin bir eğitim düzeninde okumak olanağı hazırlamak, bu konuda tiıra gençlere bir esitlik ilkesi içinde okumak isteyen herkese okuma Olanağı tanımak temel amaçlardan birisi olmuştur. Okul çagmdaki gençlerin boş ramanlanm değerlendirmek aynca çesitll nedenlerle okul dışında kalmış gençlere mesleki yetenek kazandıracak yollara basvurmak ulutal bir gençlik politikasının temel ögeleri durumuna gelmiştir. Bugünün gençliği dünün gençliğinden çok daha değişik niteliklerin sahibi olmuştur. Haberlesme araçlarındaki büyük gelişmeler gençlerin düne kıyaslanamayacak kadar erken yaşlarda yurt ve dünya sorunlan ile karşı karsıya gelmesini saglamakta ve gençler yöneticilerden, çevresinden düne göre çok daha deJisik ve yeni teyler istemektedir. Olaylar ve görüşlcr Türki)enin Gençlik Politikası Engin ÜNSAL Türkiye Millî Gençlik Te». GBI. Başkaru öğrenei turlzml yapabilmek lçln acentalık nfatınm verilemeyeceğini bildirmiştir. Oysa ki, meveut yaularda örneğin Oernekler yasasında, Tiearet yasasında bu konuda yasaklayıcı bir madde yoktur, aksine Tiearet yasası kesin olarak derneklerin ticarî işletmeler kurabileceEini söylemektedir. Yasalar bu kadar açık iken hükümet neden Avrupa Konseyi içinde yeri olan TMGTnın dı$ dünya İle olan üişkisinl kesmek ister ve Avrupa Konseyi'nin çok yakında yapılacak olan toplantısında bunun hesabımn sorulabileceğinl düsünemez? Bu natıl çeHslcidir kl, bir yandan Batılıyız, uyganz diyoruz ote yandan Batılı ülkelerin gençlik örgütlerine tanıdıkları olanakların hiç birisini kendl gençlik örgütümüze tanımak istemiyoruz. Sili'de Neler Oluyor? ili 1818'de İspanyol egemenliğmden kurtularak siyasl bağımsızlığına kavuşmuş bir ülkedir. Ne var ki dünyanın en zengin bakır madenlerine sahip Şili, Amerika'nın ekonomik egemenliği altmdaydı. 1970'te iktidara geçen Halk Birliği Hükümeti, işbirlikçi sınıflara ve Amerikan tekellerine karşı ekonomik bağımsızlığın savaşmı sürdünnektedir. Şili'de Cumhurbaşkanını doğrudan doğruya halk «eçer, ve Baskanlık sistemi geçerlidir. 1970'de oylarm vüzde 36'sını toplayan sosyalist Allende, Başkanhk seçimlerinl kazanarak iktidara geçti, ve Halk Birligi HükümeHnl kurdu. O günden bu >ana çoğımluğu ttıtucu ve sola düşman bir parlamento çoğıınluguna karşı, parlamento dısı güçlerle ittjfa> ederek ilctidannı \nirütmektedlr. 197O'te Şili'nin yeraltı servetleri Amerikan tekellerinln elindeydi. 10 milyon nüfuslu ülkede 6 milyon yoksul müli geîirin yüzde 17'sini pavlaş.yordu. İhracatın yüzde 80'ini olu?!uran bakır madeni, bir Amerikan kumpanyasımn kor.trolundaydı. Şili vatandaşı. dıs borçlanma dünya tablosunda ikinci sırayl tutuyordu. Her yıl ortalama 150 milyon dolar borç ve kredî alarak ayakta durabiliyordu Şili... Çalışan nüfusun yüzde 8'i işsizdi. Halk'Birliği Hükümeti kurulup Allende'nin liderliğinde işe başladıktan sonra içerdeki işbirlikçi sınıflar ve uluülararası Amerikan tekelleri yıkıcı eylemlere giriştiler. Başta ITT rOluslararası Telgraf ve Telefon Şirketi) olmak üzere altı büyük Amerikan Kumpanyası Şili'de bir ekonomik kriz yaratmak için harekete geçtiler. ITT'nin G. Müdürü, CIA (Amerikan Merkezi tstihbarat örgütü> niin eski başksnlarmdandı. Bu başkan da CIA ile temasa geçerek bir takım uygulamalara gidibnesini istedi. Dünya Banfcnsı, Amerikaiı Ülkelerarası Kalknnma Bankası gibi bfiyük kuruluşiar. Şili'ye kredileri kıstılar, ve 1972 yılında büsbütün kestiler. Dünya piyasasında bakır fiyatlan düşürüldü. Şili'nin gelirleri aza!dı. Içerde tutucu sınıflar karışıkhk çıkarmaya yöneldiler. Allende'nin iktldara geçipinde, Genelkurmay Baskanı Schneider ö'.dürüldü. Şili'nin ihrac ettigi bakırlann gelirlerine el koymak için Amerikan kumpanyalan Fransa'da dava açtılar. Allende dört bir yandan kuşatıhyordu. Ama bakır madenlerini, bankalan. büyük sanayiyi milllleştirmişti. Toprak reformunu yürürlüfe koymuştu. Demir, kömür, tuz, elektrik, çelik kesimleri miill denetime alındı. Tüm maaş ve ücretlere yüzde 20 zam yapıldı. Yoksul koylü ve işçi kesimlerinin gelirleri arttı. duromJan iyileştl. Ancak bu kesimlerde alım gücünün yükselmesi ile tüketim maddelerinin müşterisi de arttı. Artan talep karçısında (kısa sürede üretim artınlmadığı için) fiyatlar alabildiğine yükseld:; karaborsa aldı yürüdü. Bu durunı orta suuflann yoğun protestosuna ve rmJıalefetine yol açtı. Şili bir kaynayan kazan haline geldi. Cumhurbaşkanı 6 yıl için seçilir ^ilide... Allende 1976'ya dek tktidarda kalacektı. Ancak 1973 yılı Mart »>ınüa MPCİisin tümünü ve Senatorıun yarısını değiştırerı genel sev.mJer yapıldı. Tutucu muhalefet bu seçimlerle larlamentoda üçte iki çoğunluk kazanma^ istiyordu. Allende ancaK ou vcldan düşürülecekti. Mart 1973 seçimlerinde tutucular amaçlanna erisemediler. Bunun Uzerine yasal jroldan Aüende'yi devirmek olanağı kayboldu. Bu sefer karşıdevrimel çevreler yasa dısı yolları zorlamaya vöneldiler. Uıkene bir savas havası estiriliyor ve Ordu tahrik eailijordu. Ovsa Şili'de Allende, iktidarından önce dolaylı ve ikudira geçtikten •onra dolaysız asker desteğini sağlamıştı. Kabinesinde tclsleri, Ulaştırma ve Baymdırlık, Madenleı jibl stratei'.k Bakanlıklar generallere verilmişti. Durum soı cephede ele»tirilere yol açtığından, 1973 Mart «eçlmlerl basansından •onra Allende kabineyi sivtlleştirdl. Bununla beraber Amerikan tekelleriyle işbirlikçi sıruflar, orta suuflann bir kesiminden gelen munalefeü de pesıerine takarak karışıklık yaratmaya deram ettiler. Bir sağcı askerî darbe ortamı hazırlandı. Geçen nafta Baskanlık Sarayına zırhlı birliklerıe hücum eden Albaj Soupers'in kar?ısma Allende Hükümetinde îçişlen Paksnlığım Nlsan ayına dek yürüten Kara Kuvvetlen Kumanuan) General Prats çıktı. Asıier yenilgiye uğradılar. Allende mücadeıeden güçlü çıktı. Ama parlamento gene karşıçındaydı. riürumetin latediğl sıkıyönetim yetldleri verilmodL Şili'de sosyalist partl burıdan kırk yıl öoce 1933te ku^"ruliEUştur 1932'de* Hav* Generall ürove, blr darbeyıe iki hafta süren bir sosyalist iktidar kurmtştu. Karsı devrimle düsürüldü. Bu yenügl Şili'deki dağınılc soı gyclert bir partinin çatısmda topladı. Sosyalist Partisl 19i8'de Radikal HUkümete de katılmıştır. Şimdi Halk Birliğının güçlü ortağıdır. Yapüacak isleri iomut durum lar» Rfre saptamakU ve ekonomik basanyı, ancak siyasal oasandan sonra mümkün görmektedir. Şimdilik siyasî alanaa tarsı eüçlerin etkilerl biraz daha azalmıs ve 197ffya dek Allende'nio yolu açılmis görünüyor. S Şikâyet nularda örnek olarak verebileeeğimiz ve ülke çapında uygulaır.ası yapılabilen bir tek örnekten söz edemeyiz. Bu, Türk toplumurun geleceğini gençlere emanet eden büyük devrimci Ataturk'ün temellerinl attığı ulusal gençlik politikası için cidden çok acı bir sondur. ki Türkiye MilH Gençlik Teskilâtı'nın çabalannı sıbra indirgemek istemektedir. Avrupa Konfeyi'ne üye olan ülkeler içinde ulusal olma nireliğini tasıyan gençhk kuruluşuna yardım yapmayan tek ülke Türkiye'dir. Yin« Türkiye, Avrupa Konseyi fiyeleri içinde (rençlerinin seslerinl duyuramamaları için özel kanun çıkaran, onların politikaya karışznasını yasaklayan ve cençlerinin uluslararası toplantılara katılmasında çok önemli güçlükler çıkaran tek ülkedir. Türk hükümeti simdi bu konuda kendisinl Avrupa Konseyi toplantılarmda getçekten zor duruma düşürebilecek ve yasalara açıkça aykın yeni bir davranışın içine girmistir. Konu uluslararası örgütlerin üyeii olan TMGT'nln gençlik turizmi yapmasını engellemektir. Yeni çıkan bir yasaya göre turizm çalısmaları ancak Tiearet yasasına uygun acenta olmak yolu ile mümkündür. TMGT bu amaçla gerekli yasal işlemlerl yapmış ve bu konuda lznin verilmesi lçln Turizm re Tamtma Bakanhğma basvurmuştur. Adı geçen Bakanhk gönderdigi bir yazıda açıkça îçisleri Bakanhğının taütalaası Uzerint TMGT'na genç Türk gençliği ve onıın temsilcM olmak durumur,daki Türkiye Millî Gençlik Teşldlitı demckrasiye ve onun erdemine yurekten inanmı? tır. Yaıalann sınırları içinde kaiarak, temel hak ve özgürliiklere saygıll olarak gençl'ğin Küçlrnmesini, aynı inancı taşıyan dünya gençlik örgütleri ile isbirliği yaparak gençlik 10runlarmın çözümlenmesine katkıda bulunmayı istemektedir. Ama bütün bunlan yapmasına Avrupa Insan Haklan Konvansiyonu'na imza koymu$ Türk hükümeti engel olmak istemektedir. 19 Mayıs 1973 tarihinde Türk «ençligine yayımlamıs olduğu mesajda Ataturk'ün ulusal gençlik politikasının amaçlannı çok lyi bir biçimde ortaya koyduguna lnandığımız Sayın Cumhurbaskanımız Fahrj Korutürk'ün oluşturmak lstediği gençlik politikası anlayışına açık olarak ters düşmektedir hükümetin gençlik politikası. ülkemizin ulusal olma niteliğini taşıyan tek gençlik örgütüne yaşamak hakkı ve a*:? dünyanın temsilcileri ile ortaklaşa gençlik sorunlanna çözüm bulma hakkı tanımak istemeyen bu hükümeti Sayın Cumhurbaşkanına şikiyet ediyor v» konuya eğilmesini istiyoruz. Konuya bu açıdan baktığımtz zaman Türkiye'nin ulusal bir gençlik politikasından yoksun olduğu sonucuna rahathkla varabiliriz. llkokul çagmdaki çocuklanmızdan başlayarak yüksek ögTenim yapmak İsteyen gençlerimize kadar hükümetler her seyden önce yetişmekte olan neslin eğitim ihtiyacına cevap verme olanağım yitirmistir. Okumak isteyenler okul bulamamakta, okul bulanlar kitap bulamamakta, kitap bulanlar para bulamamakta, ayni konu her okulda ayn bir kitaptan okutulmakta ve eğitim düzenimiz güçlü, bilgili, lnançh bir nesil yeüştirmek yerine varlıklı zümrenin çıkanna hlzmet edeeek bir biçimde celişme göstermektedir. Okuma çağıntfakilere okuma olanağı veremeyen hüktmetlerin okuyanların bo; zamanltn ve okul dısı gençlerin yeteneklerinin gehstirilmesi konusunda olumlu bir sey yapacağt elbetta beklenemeı. Bugün ülkemizde bu ko Yanlış Tutum Burada uzülerek kaydetmek lorunda oltfuğumuz bir gözlem de gençlerin yetismesi ve oluşmasına ciddi katkıları olmayan hükümetlerin bu konuda bir seyler yapmak isteyen çabalara ve örgütlere de engel olmak istemesidir. Son bir k»ç yıldır hükümetlerimiz anlaşılmaz bir tutum ve yabancı ülkelere karşı yüz kızartıcı bir davranıs ile ülkemizde okul içi ve okul dışı gençliği örgütleyebilmis, ulusal olma niteliğini Bakanlar Kurulu karan !!• kazanmı? ve bu niteliğl İle giderek Avrupa Konseyi'nin gençlik konularmdaki danısma organı olan Avrupa Gençlik Konseyi (CENYC) ve Dünya Gençlik Teşkilâtı (WAY) üyesl olmuş ve bu yollardan yurt dısında Türk gençliğini temsil edebileeek tek örgüt durumunda SEÇİMLERE DOĞRÜ... OKTAY AKBAL Evet Hayır Sosyal Demokrasi'de Anlayışsızhğımız larih boyu, güçlülerin rüçsüzleri ezdigi, inkin kabil I olmayan bir gerçektir. Fiziki kuvvet önceleri tek esnu sılâhıydı. Fakat yavas yavas cografik sartlann etkenliğinden ileri gelen mubadele çesitleri arttıkç» ve egemen güçlerin lradesi birlesmeye başladıkça lsin rengi de değişti. Toplumun çoğunluğunu teşkil eden tayıflar, öbür kutup için bir zenginlik aracı haiine geldl. Site devletlerinden tutunuz da sırası ile daha bask» geniş kapsamlılara kadar hepsinde bunun revaç bulduğunu görüyoruz. Büyük balık küçüğünü yemekte hiç tereddüt göstermemiştir. Esyanın, olay ve ilişkilerin fikirlere hayat vermesi de fizikçe güçHUüğe yeni yeni üstünlüle araçlan kazandırmaktadır. Bireysel ya, da sınıfsal esemenlikler büyük lnsan topluluklarını ezlp öğütürler. Burada katı bir bencilliğin gaddarlıgı, seytanhğın mel'aneti ve sırf iktidar olabilmenin vurdum duymazlığı vardır. Özgürlük yalnız kendilerinin imtiyazı, hayatın her türlü nimeti onlara bir Tann vergisidir. Soyluluklannın süriip gitmesi için dinsel duyguları sömürmek. v:cdanî inançlan basla altma almak mübehtır. Iradelerine en ufak bir gölge düşürenin kellesl uçurulur. Hizmette kusur edenlerin, aczinl dile getirenlerin geleceği iki dudak arasıadan çıkacak ke> limeye bağhdır. Bir cellâtlar ordusu.. Zindan korkusu. Beride yığın yığın açlık. Sefalet, cehalet ve kölelik. Fakat, İçin İçin kaynasmalar da yok değil. Her yeni olay «Hak» kın varlıgı şuurunu biras daha derlnleştiriyor. Gerçek lnsanı meydana çıkaracak ilâhi adaletin tecellisi yakınlaşıyor. Nihayet Fransız îhtilâli geüp çatmıştar. Bastil kapüartn» asılan «însan Haklan Beyannamesi» yalnız eşitlik ilkesi getirmek' le kalmamış; insan ile özşürlüğün avnlmaz bir bütün oldugunu cihana duyurmuştur. Egemen lik milletlerin malıdır artık. MUli irade ve hukuk düzeni. Sınıfsız ve Imtiya2sız bir kütle olarak kaynasan ve bireylerin değer lendirilmesi ile köklü anlamma kavusan toplumlar insanlara eğildiği değer oranında yüeeleşecektir. Bu noktada insanın kendini buluşu vardır. Fikir, his ve vio dan üçlüsünün benzerleriyle isbirliği yaparak taclaştığını görüyoruz. Tacm en seçkin süsü özgürlük, en değerli mücevheri hak ve vecibelerdir. Işığında mutluluk yıkanır. Refah manzaranın dekorudur. T aç partl var seçimlere katılan? AP, CHP, CGP, DP, MP, MHP, TBP, MSP. Tam sekiz parti var seçimlerde karşımıza çıkacak. Bir »ıralasak sağdan sola doğru. En ba;a kimi koymalı, yani sağm en aşırı ucuna? CHP İle TBP'yi aymrsamz bir yana, geriye kalanlar asırı sağın en ajın ucunu kapmak için yanşırlar belkl de. Sağ nedir, neyi temsil eder? Giderek tağ ve tol kavramlan da değisti, yalnız dünvada degil, bizde dt. Büyük kapitalden yana olmak aşırı sağcılıktır. din devleti kurmak istemek de, Irkçı Turancı bir anlayışa sahip olmak da... Üç görüş, üç ayn ç;kar, üç ayrı «felsefe». Üçü de sagda!.. öyleyse sağı da bölmeli; sağın altı. sağ;n üstü, sağın tam »ağı! Büyük kapitalden vana olan partilerimiz kim size före? Basta AP, sonra DP, CGP. Kutsal duyguları sömürerek ey toplayacak parti de MSP. Irkçılık • Turancıhk çizgisini «avunanda MHP. Sağın çeçltli köşelerini kapmıs bes parti size! En büyuk savas bunların arasınö*a olacak. Kim kimi etecek, kim kimi yiyecek, mukaddesatçılar mı Irkçılan, Irkçılar mı para babâlanm, para babalarından yana olanlar mı hem mukaddesatçıları. hem de Irkçı Turanctlan? Göreceğiz... Bölükbası'nın MP'si şimdi General Tural'ın yönetiminde değişik bir yol tutturmuşa benzer. Sayın Tural, önemli sorunlann bilincine vannıs bir parti başkanı gibi konuşuyor. Olumlu sözler ediyor. Bu haliyle MP'yi tam sağcı bir parti laymak füçtür. Olsa olsa ortanm sagına yakın bir siyasal örRü't. Ama seçmenleri var mı, olacak mı? Burası belli değıl. Yeni kişiliğiyle kendini kabul ettirmesi de zamana baglı, oyca sunun surasında ne kaldı seçime? TBP, kuniluşundan bu yana sa|lam bir çizgide ilerleyen bir parfi. Getçi geçen seçimde çıkardığı dokuz miUetvekillnden TBP'de iki uç kısi kaldı. Bu kez adaylareıı daha saflam, dalıa güvenılir kışilerden seçscege benzer. TBP hem btr seçmen yığinına sahıptır, hem de CHP'den rfaha solda programıyla aydınları da kendlne çekmektedir. 1973 »eçimlerinde TBP'nin umulmadık blr basarı kazanması hiç de şaşırtıcı olmaz, ama seçmenin kar»ııına güven uyandıran adlarla çıkabilirse... AP'yi ıığın neresine koymalı? Kapitale dayanıyor, «ma yalnız o mu? CGP de, DP de büyük tüccarlara, sanayicilere, ozel girişim dediğimiz çevrelere güven vermek; onların desteğini kazanmak yansında. Demirel'i, Feyzioğlu'su, Bozbeylı »i her şeyin başmda paraya sahip olan güçlü çevreleri arkalanna almak istiyorlar, alıyorlar da... DP'nin mukaddesatçıhk propagandasında yer yer MSP ile çatısması beklenir. CGP r.in de CHP'ye gelen birtakım oylarda ?u ya da bu »avlarla hak iddia et'mesi... DP de. Bayartn ve eski Demokratlarm desteğine sahip olmanın, Menderes adınm yaratacağını umduğu bir etkiye tahip. Geljeleiim AP üe CHP'nin durumu ne K SOSYAi: DEMOKRASİ ÜLKÜSÜNE BAĞLILIK VE UYGULAMA YOLUNDA, TÜRKİŞ KONGRESİNDEN, DAHA SAĞLIKLI KARARLAR UMUYORDUK. Mehmet AYTAÇ TBrHye Çeker Fabnkalan YSnettm Knndn pıcı fikirlere yer veribnez. Adeta bir sendika arlstokrasisi kurulmujtur. Partiler üstü kalma ilke «i yüründen iktidarlarıo dümen •uyundan gitmek modası doğmu?; böylelikle isçi aleyhine bir çok hareketlerin tevessülüne ftrsat verildiği gibî, hem bazı «eçkin sendikacüarın şöhretlerine gölge düsürülmüş: bem de çüphe etmek durumu belirmiştir. Sonuç Bütün bunları biz Türk isçi hareketinin varmak istedigi hedefin saptanamamif olmasın», fel sefe temeline oturtulamamazına bağlıyoruz. Bilinçlenıne yerine, menfaat gruplannın müeadelesi e(emendir ortam a. Sonuçta iıe, iç dayanısma ve ileri, ablımeı gendikacıhk anlayısı yerine föz. ler, kamlacak poitlara çevrünıistir. Böylelikle hem ttyılı bir anlam fasıyan hareketin önemsenmesi baltalanmıs; hem de duygularma kapılanlar arasında toı* yal demokrat ülkücülerinin kisilikleri zedelenmistir. Demirel'in AP'si seçmen oyunun y*izd« cılisml, hatt» kırkını zor elde edeceje bensor O DP'ler, MSP'ler tabandan epey oy çırpıçtıracaklar. 12 Mart Muhtırası karşısında bir anda ıktidarı bırakm&sı da Demırel iktidan Içm altndpn kaltalmaaı sor b:r hesaptır. Ulus iktidan vermiş, ama beceriksız. liklerle o iktidan elinds tutamamiî bir oarti! Adalet Partisi bu ezilmişUğin altmdan nasıl kalkar? Bas rakloi CHP'ye »aldırınalda, 12 Mart'a gelişin bütün suçunu onun üstüne yıkmay» çalı?makla... Demirel'e bir kez daba Tek oasına ulusu yönetme oıanağımn tanınacağını sanınak, seçmen yıgınlarını her türlü sagduyudan yoksun saymalc oıur CHP bu seçimierâ en büyüi umtı^udur. Daha dogrusn güvenüir bir Uder olan Ecevit'in başkanlırmdaö CHP'dir güven uyanduan. Yoksa ortanın solu bir saC'lam kadro hareketin» dönüsmemiştir. Ecevit'in çevresınde olr beyin talomı kurulamamıştır. Baa bilim adamlannın DU seçimlerde adav olacafı ve seçileeeği umulur. CHP seçimlerde aaay listelerini nasıl haarhyacalc. nasıl bir aday kadrosuyla ulusan önüne çıkacak? Bu henüs bilinmiyor, yannki Iktidarın. hiç değilse lktidar ortakhğının, o da olmazsa sağlam bilircsei. gerçekçi bir muhalefetm yapılabihnesl için CHP gelecek Mecliste güçlü bir kadrovla temsil edilmelidir. Bunun oıanaklan var mıdır bilraem. CHP, politika esnafının egemenıilc mırmasım nasıl onleyecektir? Parası olan, önseçimlt'rde yer kapmasını beceren kisilerin liste baslanna kurulmalarının önüne nasıl geçilecek, gerçek emekçiler, aydınlar, bilim adan.lan, •ajlam politikacılar nasıl seçilecek? Bütün iş bunda... 14 Efcim 1973 »eçimlerinde Türk seçmeninden oy alacak ptrtiler bunlar iste. Çoğunluğu sağ kefede toplanmıs. bir . ikisi sol kefeye yanm yamalak ilişmiş sekiz üarti, sekız 11der. her partiden en anndan dörder Vüz adaydan üç binden fazüı milletvefcli adayı, daha önceden sayıs onb'ni geoecek •day adaylan kalabalığı. Seçimlere gidiyoruz Ana>asa degiştirilmis, reform diye diye özlenenin, istenenin tam ters: bir takım yasalar çıkartılmıs, Güvenlik Mahkemelerl kurulmuş... tste bfiyle bir ortamda, böyle bir düzendp seçimlert hızla yak lasıyoru». Ne demeli, yarın ola hayır ola! Oİ4C3İC'' Demokrasi ve Örgütlenme Böylesi uzun ve zorlu dofum sancıları sonucu dünyaya gelen bebeğe Demokrasi adı verildi. Bilimse! tanımlann ötesinde Demokrasi: İnsanın kendini tanıma ve tanıtma çabası ile kisileşmenin iksiridir. Şans ve imkân esitliğinin fikirlerden uygulamaya dönüşmesi, mill! egemenliğin idamesine tam bir katkı ve içten mutluluk yolunda serbest irade bildirimidir. Insandan kopan, aynasmda insanhğı yansıtan ve vi Sosyal Demokrasi VEFAT Merhum ALÎ MURAT KTANER ve SALİME ETANER'in oğullan, BEDRÎYE ETANER'NJn esi, PROFESÖR DR« REŞAT ETANKR ve EMİNE BTANER'm babaJan, ŞÎMA ETANER'in büyük babaa, ŞÜKRAN OKAN'ın kardeşi, SEDAT OKAN'ın kayınbiraderi, DR. SUAT ETANER. DR. ULVİYE ETANER, MEHMET OKAN ve MURAT ETANER'in dayüan, SENtYE SANTUR, ABDİ SANTUR ve SUZAN SANTUR'un dünürler!, EMÎNE MADENCİ, KADRİYE DERÎN, SAMİME ALANERİ v» HÜLYA ARSEVEB'in onisteler) H. ŞADJLN ETANER Berk 5.7.1973 günü Hakkın ranrnpfue günü öğle namaaını müteakıp detoedüecektir. >svu$muştur. Cenazest, 7 Temmuz 1^73 Cumartesi Camiınden aünarak, Sabrayı Cedit t<onstanına A I LK 8 1 Ajsns: 67 9447 Oysa son Türk . 1» Konfrerinden daha mglıklı kararlar umuyorduk. Sosyal demokrat harekeSosyal demokrasi: Kö>* bu.tinin yaiıuz bir grup iddiası ol^î^ j ıTTT canuaamı ^t tf Ti hibinin yanmda olmak; dar ge memleketi ilgilendirdiği kanıkriyle imkân ve fırsat varatmak: sındaydık. Bütün halinde konuyoksula iş hazırlamak; berkesi ya efilinerek ertaklata noktaltr sosyal güvenlik haJclanna sahip bulunacağı ve tam bir tesanfltle kılmalc ve kamu bizmetlerlni çağımızm bu «osyal eaprisine uyhalkın avağına kadar götürebil gun davranılabileceği iaanema mek hüneridir bel bağlamıstık. Cünkü, baska türlü b!r izaln yok bunun, sosyal demokrasi haKarıs kanş yurdumuzu bil reketi sunun veya bunun dflfflmekteyiz. Anadolu'da hâlft ma nüsü olmaktan öteye, TürkiT* Cumhuriyetinin bir an flnce ea|ğara hayatı yasayanlann varliğı inkâr kabul eder mi? Okulsuz daş uygarlık düzeyindeki yeriköylerimia ve en tabi! kamusal ni almasınm parolasıdır. hizmetlerl götüremediklerimlzin sayısı azımsanamaz. Yoksulluğun doğuracağı küskünlük veya uygarsal ihtiyaçlan susturmak için din sömürüsü yapılmakta ve vicdanlarla alay ediimektedir. Tefecl saltanatı sürüp giderken, köylünün tek geçim kaynağuıın ürünü yok bahasına alınmaktaÜnivenite öğrencisiyim, süse bir köyün ortak tasasından dır. Gurbetçilik almıs yürümüs. söz açmak istiyorum! Bürükçekmece Mimar Sinan köyü sahlt Dış memleketlere i«çi lhracımılerinde birkaç yıl önce bir çimento fabrikası kurulmustur. Kuzın ezikliğinl duymamak mümrulus hayli zor olmus, ilgililer çevrenin sağlık durumunu etkileyebileceğl düsüncesiyle fabrikanm Çatalca yakınlanna kurulmaYalnız çok zaman böyle bir kün tnü? Ama reformlann hepsl sı için izin vermislerdir. Fakat denize yakınhğı nedeni lle fabrikurala uyulmadığı ve »ermayenra uyutulmaktadır. Tanm isçisinin kanın ilgilileri yaphklan ugraşlar sonunda fabrikayı kaçak ola•şırı çıkareı hedefier pesinde ko« yaşantısı gönülleri tasaya boğar. rak buraya kurup isletmeye açmışîardır. tuğu gerçektir. Hatta yeni kal Orman köylerinin portrealni çi»Fabrik» köy v» övannı, ba rmın daha, da kötü duruma kınan ülkelerde mekanizmanm meye lüzum yok. emek aleyhine büyük gelişmeler calanndan çıkan Çimento tozu gelecegini, sağlık yonUnden Vakıa gerek ILO'nun v» gerekgösterdiği rakamlarla sabittir. tk ü# perisan etmis, ekla «Ivna bazı sakıncalar doğuracağuu tidar kudretini psrronun varlı te dıs antlasmalann etkisiyle yan köylüyü magdur durum* hatırlatıryn, ğında bulduğundan siyasl otori işçi bir takım haklarm sahip kısokmustur. Fabrikanm 3 baVunü ERCAN teler demokrasinin zedelenmesi lınmıştır. Yalnu yeterli mi mcası varken uzun süre aadece caba? pahasma da olsa güç kaynakbinnde filtre kuUanılmıştır. larmı kurutmak istemiyeceklerSendikalann tasamtflan bmnKöylünün Ankara'ya yoUadığı dir. Sonunda dışı, kuvvetini mil kalarda lermare çevrelerlntn heyet bir sonuca ulasamamış, II iradeden alm!» gibi görünen, emrindedlr. Sanki tek etkenmis anlaşmazlık, Çatalca mahkefakat içi yine ez«nlerle ezilenle gibi fiyat pahahlıgı gerekçesiyle melerinde dava konusu olmusri içeren şekilci bir fistem orta toplu sözleşmelerde lsçiler sintur. ya çıkacaktır. dirilmek Istenir. Enflasyonist Fabrika llgiUlerl sündl bas> baskılardan söz edllir. tktidarlaka bir fabrika kunnanın gaynn aldığı ekonomik tedbirlerln reti içinde bulunmaktadır. flyetersizliği dikkate alınmaz. İsgilileri, uyanr, »cil tedbir alınIşte, demokrasinm isterlerin çi Yardımlaşma Kunımu Tasamadığı takdirde fabrika civaden doğan bu zibi sosyal bu nsı yıllardan berl Meclislerde ralım belirtilerinin ününe eeç yem olarak bırakılır. Türkiye mek, sermayeyl bir kamu aracı kalkmmasına 56 milyar Mark haline getirip "emeğe ınsanl bir katkıda bulunacak A'.man Bannitelik «zandrrmak ve özgür kalannda yatan işçl dövizlerinln lükle ihtimara ortamında kisi transferl Için bir tedbir düşüV leşen bireylere gerçek mutluiuk nülmez. tktisadl Devlet TeşekS «ylıklannı Beledlye'den alkapılannı açarak en yüksek top küllerinin reorganizasyonu bilmak mecburiyeünde olan dul lum düzeyine çıkmayı hedef a dim bilell öylesinedir. Ne tatKöprü Yalova arasmda ula ve yetlmlerin acaba yasamaya lan milll ıradenın tamlasma minkâr bir ücret politikası, ne «ım sağlamakta olan ekspres haklan yok mu? «stemine «Sosvaı Demokrasi» de işçi eğitimi vardır. ProdüktigemJler, Denizciuk Bankası seBu lnsanlar maaslanm smmadiyonır. hir hatlan içinde en yoğun tavite sözde kalmakt*, bunda da Sosyal demokrasi: Yüzyıllar isçi katkı ve denetimlne fırsat sıma işlemini yaparlar. Bursa mnda alamaalarsa bakkal, kaboyu ihmale ugrayan eraegin verilmemektedir. Işçilere yaratıIstanbul arasmdakl yolcu baj •ap, raanav v.b. borçlannı nagerçek değerine sahip kılınışı ve cı bir unsur gözü 11P değil, bir lanösmın önemli bir istasyonu sıl öıerler. ev tdralannı ne ile toplum nezdintfe insanlık dejter araç olarak bakılır. Vergi politiolan Yalova, son ysllann kala vertrler diye kimse dUsünmez leriyle ilışld kurma çabasıdır. kası zenginden yanadır. Orta t«balık turizm merkezlerinden bi mi? Aynı ölçüdekı ilgi ve katkılarla ri durumundadır. Günde karşı Zaten 3 ayda blr ajınan maas hizmet iktidandır. «Hepimız bt baka erimeye terk edilmiştir. lıklı olarak yapılan üç sefer lar blr de 20 gün, bfr ay, bazen rimiz. birimız öepımis için» fel Beride sendikalar sırf bir zanı Büyükada ve Heybeliada'mn 3 ay verilme7.se bu lnsanlar ne sefesinin özetidir. özpür içeriğin koparma kurumu durumuna dü. ulaşımını kapsarmna alarak ile geçinlrler? Hem de bu haden dolayı isbırliti. tamlaçm» sürülmüstür. Arastırmalardan uyazkış ayakta kalan çok s»yı yat pahalilıgmda. ve mayalanmayi kapsar. Refor raktır. Sözde bir efitim düreni da yolcu ile gider gelir. mlst karaktsr doga: icabıdır. vardır. Yaym organlannda yaArtan emekll aylıklannm biAncak bunca yoğun yolcu tasıyan bu lüks gemiler, çozümU rfkmiş zamlannm pek çok kim güç bir anlayışla mavunalara M ikinci kısmını dahi aldığı fambenzetilir. Yüzlerce sebze ve halde, bizler daha ilk meyve sandığı, tavuk kafesle lan bile alamadık. Belediye' TÜRK DONANMA VAKFINA ri, ev esyası, çuvallar alt sa den sorulduğunda panüarm AnYAPILACAK HER TÜRLÜ BAĞIŞ ŞANLI hanlıklan doldurur. Gemllere kars'ya gönderildlğl fhenı de DONANMAMIZI GÜCLENDİRECEKTİR. biniş ve okışlar tek kelime İle çoktan) söyleniyor. Ankara da rezilliktlr. Colukcocuk yük bo nn bizlert düîUnmea. saltnra arasında yolculuğa ba?Bu hakstzlık ve tnsafsızlık 1ar v© bitirirler. Oysa Yalova • dahs ne kadar sOrecek? 0mart7 Hallo arasmda bol motor ser kl Ankara'dakl büvüklerimlz ar visi ve Yalova'da milyonlara t3k bu Is) ele alarak kokünden malohmış bir Uman vardır. hallederler de. biz ravallılar da Acaba ilgililer bu uygunsuz hiç degllse h«kkım» olan bu parayı nmantnda alabilecegi durumu görmUyorlar mı?. mizt blllrts Cevat EUÎİN (tsirn rf adres «aklıl Kaltal Snkah TAMU'A ne lnsana dönük bir kaynak bu. Smıf. ırk ve cinıiytt farkı (öretmeksizin huanoğlunun iktidarını resmeden, yaratma kudretini belirleyen harekit bil&nçofu. Ama gelgelelim, beride halft çıkarlarını koruma uğruna hiçbir oyundan çekinmeyen kapitalizmin hegemonyan •olumaktadır. Elinde ise aernaye gibi müthif bir silâh! Materyaliıt bir çağda demokrasiyi bile dize getirecek amansız bir guç. Ne kadar demokratik bir ortam yaratılsa da devletler böyle »insi bir guçle basa çıkamaz. Hele alt yapının biltnçlenTnemiy olması ve iradesini; mantığm emrettiği yolda kuÜaöamaması gibi^^ngelîerin varlığı problemi karsıtarâTîn"lehine biraz daha çıkmaza sokacak; hatta, devlet denilen vektorel gücün termaye haline gelmesi ihtbnali belirecektir. Itte bütün bunlan onlemek re baskı gücüne dönüserek toplumsal direnme yaratabilmek için mesleksel ve grupsal Srgütlenmeler vücut bulmuş ve «endikacılık hareketi deraokrasinin bütünleyicisi sayılmıstır. Özellikle liberalizm! benimsemiş ve endüstriyel alanda geüşme kaydeden ülkelerde emek sermaye dengesinin tanıimi baslı başına bir torundur. Çünkü, bu iki zıt kuhıp aslmda birbirini tamamlamakta; ilki ekonomik iktidan temsil ederken, öbürü sosyal refah ve gelisime işaret sayılmaktadır. Bu sebeple emek ve sermayenin devamlı şekilde karşısmdakine saygılı olması, onu kabullenip kisiliğine değer vermesi mutlu bir toplumun isaretidir. Mahreclne göra ferarat, fedakârhktır. Sevgi v* aaygıdır Açık sözlü ve r«mıs telü olmak ve demokrasinin öbür ögelerine tam bir ıçtenlikıe eı vennektir. Sosyal demotrası: Hak bilincinin en mükemmel sekH ve sosyal adaletin bayraklasmssıdır. Kaderi ve kivancı bölüsmek, tasalara ortaklasa çare aramaktır. Köylü kentli, aydın . cahil, zemrn fakir •ümUyle bir bütün olarak kaynaşmak; hareket alanlanns hızlandırmaktır. JEkonomik kalkmn.anın nedeni, eğitimin temell ve devrimlerih biHncidir. Gerçeklerimiz OKUYUCU MEKTUPLARI Fabrika; köye zararlı oluyor SSK ve işçi çıkanna aykırı tutum Bir lıçi kuruluşu olan Sosyal Sigortalar Kurunra, maa$ yamıt OcTeüerin lbrazında işçilerin aleyhine bir tutum içtndsdir. Mahkem* tera yahut da her hangl blr makam Sosyal Sigortalar'dan bir isçinm maas yahut üeretinl aorduğu saman. slgorta o makama lşçinin üç ay içinde aldığı lkramiye, fazla mesal, tatfl yövmlyesl glbl devamlı gellr olmayan kazançlannı da llâve etmek surettyle tek kalern halinde bfldlrmekt«v dir. Orneğln bir İşçl, ayda brüt 1500 Mra maasftlıyorsaüç ayük bir süre içinde blr maas tkramiys, bir mlktar fazla mesal. bir kaç taöl yövmlyeai ve prim almıssa, lsçlnte Uç «ylı» eaas geltri 4500 Ura olarak bildirileceği yerde 1 bln ürs övannda geart olduğu açıKlanıp, mahkeme yahut İera yanıltılmakta bir tsç) allesi de mağdur ediimektedir. Hırsn bazı avukatlar, karsısmdaid bir İşçi alleslnto sefalete dflsecegml dikkate almadan koiay dava kazanabllmeK Içtn ısçinin gslirl bususunda isverenu» beyanına, yahut vergi dalrelerinln açüciarcasına kasıeu ümat etmez eörünmekte, davayı kazanabUmek tçtn maas »e Ocretlenn Sosyai SigorUlar'dan sorulmasmı talep etmefcte, ısverenl adeta bir sah tekftr yerine koymaktadır. Sosjai Slgortalar Kurumu* nun, berhangı oiı makamdan Alınan taJep halinde ya hiç açık lamada rıııiıınmsjması, fahut da tîçtnin devamtı gellrl olan gerçek maasını veya ücrettol büdirmesi »cap etmelrt«»dlr Aka tafcmroe «osyaı Slgorta lar Kurumu fceodlnln Blr parçası oten blr sürü işçl aüertni vanhs beysn.an yUzünden setan edecflktlr. Yolcu gemisi mi yoksa mavuna mı? yasamaya haJekı yok mu?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle