Katalog

26 1973 ADDUL CANBAZ 1 .. HAVKTETT.M \ / \ MÜHTE&M YİM. LÎUKTEM İMSANPlfcU İÎHIDÎ i>t A6 PuZEtftfEĞE ÇAİI llifcVı MİZ, RBN Si ı İSA'NIN GÜNCESİ MELİH CEVDET ANDAY 70 Baetnajhm • " Bak, dedl !H Işî birbirlne karışfnyor«ın Evet, dediğın doğru, o kıtabı sana ben verdım, uzerinde tartıştık da Fakat burada çalışan işçıye, «Senın »dın Solnes mı'» dıje soran sensin. Bunu o gun karım da duydu. Inkâr edemezsın. önce şunu bil kı, ben «Yapı Ustası Solnes» i okumadım. Hatırlarsan, tar*ııırken hep senın dusuncelerınl, senın soyledıklerlni ele alıjor, onlardan blrtakım sorular çıkarıyordum. Nejse, burast onemli değıl. Ama crtada bir ıhbar var, bıı ıhbarın uzerme duşen Hgılıler, gerekli incelemelen yapıyorlar ve ışı koğuşturma duzeyıne değın getınyorlar. Burada artık her «ey durur. Gerçekler ortaya çıkıncava kadar akrabalık, arkadaşlık araya kan=amaz, Anlatabılıyor muyum? Senin temiz oltfuguna inanıvorum, bunun ıçın yemln c'e edebılinm. Ama bırakalım, koğuşturma butun rahatlığı, butun hızı lle yurusun. Sonunda sarmas dolaş olup opuşecekler gene bızleriz. Bundan kuşkun olmasın. Sabret! Benım ağzımı açıp bır soz söylememe fırsat vermeden şoyle »urdurdu sozlerini: Ne 0? Korkuya, telâşa mı kaptırdın kendinJ? Ben seni boyle mi vetıstırdım' Duşuncelenne, ınançlarına sonuna kadar bağlı kalmam oğretmedım mı sana1" Bu uğurda gerekirse olumu goze almanı soyleraedım mı? Tek başına kalsan cfa dırenmeni oğutlemedim mı' Bak, daha llk denemeda su koyuverıyorsun. Yakışır mı sana? Arna, dedlm, ortada blr eylem yok. Benim burada çalıjan bır işçiyi gorunce, Yapı IççUi Solnes'i hatjrlamam bır suç olamaz. Gerçi saçma blr çağrışım, ama çağrışımların butun yasalarım bılmivoruz bence. Şımdi bundan dolayı bır ıhbarda bulunulduğunu anlıyorum. Ancak sen durumun lçvuzunu bildlğıne gore, gerekh açıklamada bulunabilırdin. Bunu bekleıdlm senden Baeanağım durdurdu beni, ellerini kaldırarak Ne blliyorsun gerekli açıklamalarda bulunmadığımı"" Ya da bulunmayacağımı'' dedl. Şunu unutma ki, ben bu davada Janık değ;hn, tanığım ve bir'tanık" olarak elbetta butun bıldlklerimi sojleyeceğım. Ama, dedîm, demin ben »orguya çekiiırken kanşmadın, lustun.. Bacanağım • O kadar uzun etme, dedi. Gerçl »enl tamyorum, arkpdaşımsın, jakınımsın. Ama senın butun yasamından da sorumlu olamam. Ben nerden bılırım, senin buradan çılrtıktan sonra nere\e gittığıni, kimlerle konuştuğunu? öyle değil mı' Adamlar bunca ciddıye aldıklarına jöre, belkl rfe l*in fçtnde, ne büeylra, olumsuı durumlar vardır birtakım Ben kançmam ona. Dun>a çok karışık son yıllarda, sana anlatmıştım bunu Sonra unutma ki, ben de çoluk çocuk lahıbıyım Sankl çok Bnemllymls glbl: Senın çocuğun yok, dedin» Hep boyle gerekslz aynntılara takılır tklım. BacanaSım: NerJen belll olmayacağı? dedl. Bu sırada baldızım kahkahalarla güldü. Bacanağım duymaz'ıktan geldi onun gultnesini. Bana: Çocuğura olmasa da, dedl, sorumlu buJundugum bır ıılem var ya. Sen gldecekıin, oteki ıle, berıki ıle gereksiz birtakım lhşkilere gıreceksın, sonra burun savunulmaîinı bana bırakacaksın tnaf et r Bu kadan fazla. Canım sıkjlmıştı. Ben kimlerle ilişkl kurmusum' dlya «ordum. Bacanağım: Orası daha bell! deSil, öTedi Koğusturına «onunda anlaşılacak. Öyle değıl mı şekerım? övlevse ben gldeylm, dedlm. Bacanağım: Gıt va, dedi. lyı duşun, kimlerle neler konuştuğunu hatırla. Belkı de bir lftiraya uğramışındır. Her şev olur. Savas, kendini teraıze çıkarmağa çalış1 Artık konuşulacak bır sey kalmımi|tı »r«ırızda. Eteklerini durup tfururken açıp kapajan baldızımın ellni sıktım. Gozum bir tn bacaklarının arasına takıldı. Içte bu bacaklan birbınne surtu\or \e kımbılır bundan nasıl duygulanıjor, dıye dusundum. Daha bır süre anılanmı sırası lle anlatacağım; gerçekte bu bir günce degıldi, ama başıma gelenler voğunla«ıp ağırlaştıkça, ya bende zaman kavramı artık kalmadığından, ya da olaylar zaman akımmı joksatacak cfenll bırbıri içine girdığmden olacak, vaşantımın parçalandığım nnlavarak, ben de parça parça,düşunmeğe başladım. ö^le ki, perşembe günunden sonrası ıçtn «nsıma duzenim tümden bozuldu dıyeblllrım. SadecB e^küerı duşunduğumde «once» ve «sonra» kavramlanna kavuşuyor, geri vanı ıçın<;e zaman bılincımt yıtirivorum. Dıyelim, o gece evimrfe neler olduğunu, karımla neler konuştuğumu bır bır ansnorum da, benı mpzarlığa goturdukleri günun bangi gun olduğunu bıl^mivorum Ne oUa, bepımiz biraz ha^van layılırıı. Hangi hayvanda tanh bilinci vardır? (Deranu r»r) "GEL 6 HABERI NERDEN VEREK?,, Fikret OTYAM tirmesini bılhassa rica ederhn » CHP TTrfa Mille'vekıii Necatl Aksoy, kürsudeki bardaktan bır yudum su içip konuşmasına devam etti, neler yapılması gerektiğıni, alınması gereken tedbırleri sıraladi ve sonra sozlerme şojla de"am etti: 'Ferhat dağları delecek Urfa' su gelecek.. «CUMHURİYET'İN 50. YILI HAZIRLIKLARI VE İSTANBUL FESTİVALİNDEN HABERLER... Deviet Tfyatrosu «anatçılartndan Arten Gökçer De Devlet Tiyatrolan Genel Mudiiru \e sanatçılarından Ciinevt Gokçer'lerin 3,5 jasındaki kıiçük kızlan Aslı da ablası Deniz (fibi Istanbul Festivalinde sahneye çıkacak. Öte \andan bir Tabudi silesinin haymtuu yansıtan «Damdaki Kemancı» (Sutçu Tevve) Festivaiin önemli o\unlan arasında bulımmaktadır. Rrsimde, Deviet Tıvmtrosu Genel Muduru Gokçer, Sutçu Teyıe rolunde jorulnıektedir.» (Gazeteler) HARRAN KÖYLERÎNDE SUSKUNLUK «Açım, 14 nüfusla..» «Sayın arkadaşlarım, Sıze 30 Nısan 1973 gunll Akçakale ilçemızde sayın oakanlann da katıldığı bir topiantıda geçen hazın bır tabloyu arzcdayım: Akçakaleli bır vatandaş «Açım. 14 nüfusum var. Bu akşam evnn de yıyecek ekmeğım yok» dı>erek hepimızı ağlattı. Sajm tae kanların da gozlen doldu Bölgemızde tarım işı ıle uğraşan bınlerce lnsan hakikaten açtır, perışandır. Halkın refah ve saadetıni sağlamakla yukümlü olan devletten Urfa halkını her j'il öu â2et va felaketlere uğratmamak ıçın palyatıf tedbırler yerıne kokltl ledbırler almasını dılenm. Urfa'mızın kaderı ıcabı bır çok yıllar uğradığı kuraklık âfctınden bır an once kurtanlması içın arzedeceğim hususlann ca kısa zamanda ele alınarak gerç£İ£ leştınlmesı zaruridır. Aşağı Fırat havzası projesi 30 yılda ancak tahakkuk eacüılır. Bu bolge halkını 30 yıl kadenyla başbaşa bırakmanın anlamı yoktur 2 5 mılyon dönümluk Harran ovasının altında dünyanuı en zengın yeraltı suyunun mevcut cldugu, bu ovanm muhteül bfiigelermde açılan kuyularla mejdana çıkmıştır. Urfa'mıza kadar gel miş olan hıdroelektrik enerjismden yararlanarak Harran ovasına uzanacak enerji hattı ile 2 5 rrJlyon donüm Harran ovasını eicktro pompajla sulamak mUmKündıir. Bır kredi fonu lle dcrhâl faalıyete geçılebilinir Bu olduju takdırde bugün donümde 32 li'a olan gelır, yapılan teknık uıcelemelere göre O00 lıraya yuksslecektır. Bunun mali portcsi de tahmm edıldığı kadar btryük değildır. * Ne ls var tngıbz,n t'rfa'da? Varmış kı 7 Mart 1919 yıllnd» Urfa yı ışgal ettıler! 7 ay 25 gun sonra da Fransı* lara bıraktılar. Fransız işgalt ds T ay 25 srun surdu' Fransizlann ve onların sılâhlandırdıklan Ermenılerın zulmune da>anan»yan UrfaUlar, 9 Şubat 1920 de ı<;gal kuvvetlerıne karşı aıaklandılar. 'Franscflar ışjal et'ıklerı dığer Tıtrk sehlrlennde olduğu gibı Urfa'da da Ermeni azınlıgına da>anarak Türklenn onurlannı kıncı davramşta bulunuyorlardı . Geçmışe bağlıydı Fransızlar, çok baglı Sekız yuz \ıl once Haçll Se ferleri sırasmda bır sure kalmışlar Urfa'da, tarıhl hak sahıb.yız dıvorlardı, derler derler1. UrfalıJarın canJan burnuna gelnııştf. 29 Aralık 1919'da Urfa Jandarma Komutanlığına atanan Yuzbaşı Ali Saıp (Ursavaş) Mustafa Kemal den aldiğı bujruk üzerme Fransızlan bolgeden deblemek içın orgut kurmaya başladı. Urfa savaşmak ıstıvordu, duşman boj unduruğunu hazmedemıvordu zaten, bır kjvılcım beklıyordu. Şehırde altı yuz tufek ıle bır buçıık muyon kadar merrni bulunuyordu . Dajadılar emn Fransız Komutanına, 24 saat sure sana, ja gıdersın ya savaşacağız. Tınmadı Komutan Ve 8 9 ŞuDat gecesı harekete geçıldı.. Ulusal kuvvetler 9 Şubat gunu Urfa'nın yansini gen aldılar, Urfalılar uiusa! kuvvetlerın ıaşesmı yukum lendıler, bu yolla da katkıda bulunaular kurtuluşa Aşıret kuvvetlerı bır jandan, Anteplıler ote yandan yollan kesmıştı, gelecek dış yardıma karşı.. Kanlı savasJar oluvordu şer >er.. 8 Nısan da pes ettı Fransız Komutaru.. Konukseverdı Urfalılar.. Artık konuk ı;lenıı yapma\a başladılar Fransızlara, gıdın dediler, malınızia, \ukunuzle gıüın, tez gıdın \alni ışte sıze altmış deve, ışte s:ze jırmı kat:r.. Jandarma Teğmenı Izzet Efeidı 20 jandarma ıle eslık edecektı, 10 N:san 1920 gecesı Fransız Bırlığı Suruç ıstıkametme hareket etti, bır gun sonra 11 Nısan Urfa duşman çızmesınden tamamen kurtulmustu.. H Mustafa oğlu ömer, Hıl«eyın Ha'av oğlu Isa, Alı Guro oğlu Hasan, Gurgurlerın oflu Mustafa, Evyup Sınaa, Hacı Bozan Alı, Bodır oğıu Eyjiıp, Nacar Ali oğlu Kassap Vah\a, Dellal Pangınotçu Hoca, Keıımm yeğenl Mamo, Rastgeldı Hacı Ahmet, Poturgelı Sule>Tnan, Fettah oğlu Omer, Musa o|lu İsa, Isa oglu Mehnet, Şejh Halıl, Sebücl oğlu Mustafa, Hasan oğlu Mehmet Ali, O^man oğlu Muslım, Ismaiı oglu Omer, Mustafa Kemal, Şırpak Hahl oglu Tevfjk, M. Alt oğlu Ahmet, Şekerc oğlu M F> mın, Erdışlı Abdulharaıt, Mehmet oğlu Nafi, Fa'ıh oğlu Reşıt, Nakışçı Mustafa, Alı Can, Ahmedı Mamo, Sergevrf Halıl, Temo Mustafaoğlu Mustafa, Sıverekll eskıcı Zekema, Abut oğlu Ahmet, ömer Gevro oglu Hasan, Alı Hedı, Ramazan oğlu Mebmet, Ebulmaho oğlu Mehmet, Tumbul oğlu Bakır, Anteplı Bakır, Bede\ınm yeğenı Ahmet, Mamık, Çığ kofte Ahmet Osman, Eskjcı Dervış Kardeşı Mehmet, Osonun ka>deşı Abdullah, Hullonun kardesi Hamıt, Arap Reşıt'ın adamı Ha laf, Ahmedi MıIU, Halil oflu Be kır, Mehmet Ali îzollu, îmam Hürdo Düğerii, Husnü oğlu Ramazan Duğerli, Rendan oğlu Alo Duğerli, Osman oğlu Bozan Düterli, Eyyup oflu Halil Düferli, Mustafîi Fazlı'run adamı Mehmet oglu Şıh Mehmet, Urfa'nın kurtuluşunu goremedıler.. Şehıt olmuşlardı, anılarma blr taş dikildi Urfa'da.. Kabırleri nur dola Mıllet Meclısi günvjıü yaşuordu. Haftalar önceydı.. Urfa kuraklıktan yanı\ ordu o sıralar, kara aiıcı kiısîar donüjordu Urfa üzerınde. ıtSayın Bajkan, saym arkatia^larım, «Urfa'nın geçırmekt* olduğu kuraklık afetı dolayısıyle benden önce bu konuda konuşan değerli ar<ada<ilanmın temas etmedık)erı bazı konularda dıle getırmek uzere soz almıs bulunuyorum. Sa^n arkadaşlarım, Urla raız, 18 154 kılometre karehk sahada 1970 nufus sayımına gore 542 bin nüfuslu 2 258 yerleşım unıtesinden müteşekkil bır ılımızdır Ilımiz topraklarının c o60'mı teşkıl eden 11 ırülyon 10 bın dekarlık kultur arazisi vardır. 1972 jılında 6 mıljx>n dekarlık ekılmış sahasından alinan çsşıtlı urunler 700 bin tonun üzernded.r Bu ürünlerın degeri 1 mılyar lırayı geçmektedir. 1972 Mİında durum bu iken 1973 jılında malesef bır kilo dahı buğday aluıamayacaktır. Bu durum karşısında kuraklık afetı felâketme uğramış ürfa'rmzın dertîerıne çare bulmak gavet tabııdır ki, Hükumetın başlıca görevlerindendır. Hükümettea, bu forevi zamanında va yeteri kadar yapmasmı istemek de en tabıı haklnmızdir. Urfa'mızda 1 dönüme 1316 kilogram buğday atılır. 5^ mılyon dekarlık nadas yapılmış kultur arazisi içm asgari 80 bin ton tohumluk, sehırler dışında köylerde oturan 332,607 nufua ıçın ş*hıs başma 100'er kılogramdan 33 bin ton ekmeklık ve Urfa ılınde resmî ıstatıstıklere gore mevcut bulunan 1.161.973 küçuk baş, 242103 adet de büyuk bas hayvan içın asgari 150 bin ton yemlık ve 5 5 mılvon donum ekım sahası ıçın yeten kadar gubreye ihtıjacımız vardır.. temıni ve kanuna uygun şekılde borçlannın ertelenmesı içın gerekli kararm vardı. Bu ıtıbarla kuraklıktan endışe duyan arkadaşlarıma şunu ifade etmek isterım, Deviet butun imkânları lle bu muzdanp vatandaşlanmınn yarunda olacaktır Hıç bır suretle kıtlık vesaıre gıbi haberler asılsızdır. Elımızdeta lmkânlarla bu felâketi, bu kuraklığı zararsız hale getırmeje muktedır olduğumuzu arzedenm .) Saym Bakanın bu bevanı bizi tatmın etmekle beraber, bu beyamndaki bır hususu Sayın Baktıa hatırlatmak isterim: «Kanuna uygun şekılde borçlann ertelennıes ıçın gerekli karasa vardı k» ciyorlar.. Gündem dışı... MALKOÇOĞLU yazan ve çlzen:Ayhan BAŞOĞLU BEYAZ İLÂHE Gerek AJtçakale'de, gerekso Ceylanptnar'da yaptığımız goruşmede Sayın Tanm Bakanına, yap tıkJan vaıtlerın bır çoğunun kanun meselesi olduğunu, bu hususta Hukumet tarafından onceUrfa ilimızln geçirdıği kurak Iık ve ıvedılık talebiyle bır kanun teklıfi Meclıs'e sevkedılmelık afeti dolayısıyle savn Tanm Bakanının Mıllet Meclısı'nın 107* dıgi takdırde, zaman içerısınde ncı bırleşımınde japtığı konus bu yardımın yapılmasının mümmadan bir pasajı huzurlannızda kun olamayacağını hatırlatmam (borçlann ertelenmesi tekrarlamavı luzumlu gorüvo üzerine kanuni takıptekıler dahıl olmak rum . Saym Bakan dı>or kı, (Bu kuraklık bolge^ınde yaptığımız Uzere bütün çıftçıye tohumluk, venlmesi tetkık seyahatmden sonra duru yemekllk ve yemlık mu Bakanlar Kurulu'na gotur içın Hukümet tarafından bir kaduk, Bakanlar Kuruluna arzet nun tasarısı venleceğini, hatta tım. Bakanlar Kurulu bu vatan gerekırsa kanun kuvvetinde bir daşlarınuzın ızdıraplarmın dındı kararname ile bu işi yapacağım) vaadetmiîtir. nlmesi için kasaba ve koylenn yiyecekıerinin temıni, tohumlukBu vaadı nruvacehesınde yulannın temıni, hayvan yemlerinin kardaki beyBnıns bır açıkJık ge Valiyi dinliyorum gözlerim açık.. Parîamento'da değil, kuraklık fifetıne uğrayan Urfa'dayım şitndl... (Devamı 7. Sayfada) DİŞİ BOND POOTE SAMKİ l"C MIŞ BHÇ . B R IfuL ^ OAua TİFFANY JONES GARTH I