19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
enel anlamda sendlkalizm: Mensuplannın ortak çıkarlannı korumak ve güç birliği ile rnuh telif sosyal, hatta ekonomik baskılara karşı koyup daha yüksek bİT hayat düzeyine erişmeyi hedef alan mesleksel blr örgütlenme bilincidir. Tariften de anîaşılacağı gibi sosyal akışın hız ve şiddet derecesini, temsil ettigi meslek örgütünün bundaki yer ve önemini, bütünle uyusumunu, homoienleşme tedbirlerini ve varılan her aşamada yeni hızlanma etkenlert (arallleri) yaratmak için Devletsosyal adalet, toplumbirey, sermayeemek, örgütçevre, ekonomialtyapı iliskilerini analiz ederek neticede bulunan elemanlarla akışa hız kazandırma hünerine «Sendikacıük» diyoruz. Dikkat edilirse böylesi bir kişilenmede ne dar bir çerçeve, ne de sabit bir kaiıplasma sös konusudur. Aksine sürekli bir şekilde kendini yenileme ve genişleme hali mevcuttur. Her yeni lifuk bir yenisinin özlemini getirecektir. Genişleme oranında bollaşan materyalleri değerlendirme şartı vardır. Değerlendirme bir düşünce işidir. Insanlaşma ve hemcinslerini de ayni anlayışla kucaklama hevesidir. Yelkeni özçürlük şişirir. İrade dümen görevini göriir. Fırsat ve İTnkânların yaratılmasına, hizmete amade kılınmasına zemin hazırlar. Böylelikle hedefini bulan her ok sosyal akışın bütünleşmesi ve ekonomik tarnlaşmanın ihtisamma bürünür. Daha başka blr deyimle sendikacıhk, sosyal alandaki statik ve dinamik kuvvetler dengesi ve kuvvetleri bir diğerine kaynaştırma sanatıdır. Kişiliğinin özü harekettir. Hareketi tek bir ruh ve amaç haline dönüstürmek için sosyal adalet İle sosyal rmıhteva, meşalesidir. Kader, kıvanç ve tasada birlik temel ilkesine oturtulmuşti'r. Ttelsefesinin mihrakı lnsan, ideallnin beslendiği kaynak ılım ılun sevgidir. Eşitlik ışıgı, bzgürlük beşiğidir. Kudretini gerçeklerden ve sonu gelmeyen akıştan alır. Bu karakter ve hasletlerinden dolayı sendikacıhk hem demokrasinin vaz geçilmez bir unsuru, hem de refah yolunun en mükemmel kılavuzudur. G Olaylar ve görüşler GERÇEK SENDİKACILIK Mehmet AYTAÇ T. Seker Fabrikalan Yönetim Kurulu Işçi Temsilc'si munda bulunan bif sendikacının da her şeyden evvel bu doğal neticelerin gereklerini ruhunda duyması, ayrıca münasebetler camiasını gerçek değerde analiz ederek eksiklerini tamamlaması ön şarttır. Olaylan oportünist bir açıdan deferlendirme, derde deva getirmez. Aksine iç gerilme ve çatlarnalan arttınr. Halbuki hareketli bir alan, ister istemez fikirlere de akıcıhk kazandırır. Olanaklan görme ve fırsatlan yaratma yeteneklerinl Beliştirir. Bunun için sabit kalıplaşmalardan ve monotonlaşmalardan kaçmmalıdır. Hele yeni kalkman ülkeler için sendikacılık çok daha derin anlamlar arz etmektedir. Ortada uçlann savaşı vardır. Geleneklerle idealizm, tutuculuk ile reformist karakterden blri öbürünü süratli olarak yok etmeye çalışır. Bu arada aomürü düzeninden çıkarlan olan ve yığmla fakirin sofrasındakileri kendilerine aktararak göz yaşları üzerinde saltanat sürenlerin çabalan unutulmamalıdır. özellikle bunlann siyast iktidarlara sızışı ve devletin ilke ile amaçlannı kendi çıkarlan için seferber kılışı başka bir probleradir. Ağası köylüyü istlsmar eder. Hocası. hacısı dini blr silâh gibi kullanarak genis halk tabakalannın uyarılmamasmda egemenliğinin idamesine inanmıştır. Sennaye zümresi kasalanna aktanlan aşırı kftrlarm vebalini toplu sözleşmelerin sırtma, fiyat artışıran çok a'.tında kalan üç beş kuruşluk emek bahasına yükler. Politikacı'ann çogunluğu kuru vaadlerle savuşturduklan seçim dışı zamanlarım memleket hizmeti yerine özel lşlerine tahsis ederler. Tam bir gönül rahatlıgı ve inançla iddia edebiliriz ki: Andıgımız bütün bu hususlara blr çözüm yolu bulunabilse TUrkiye'nin kalkınmasj bir o kadar çabuklasır ve kolaylaşırdı. Işte bu yüzden ülkücü ve samiml bir sendikacj her seyden önce bunlan çözümlemek ve isçi toplumunun ortak çıkarlan için kötü taraflanmıza bir çare getirmek durumundadır. Sendikaların, özellikle Türkİş'in «partiler üstii kalmak» siyasetine böyle bir açıdan bakılınca gülünç bir tezat ortaya çıkıyor. Hastası için gereken tedbirleri almayan bir doktorun hazikliğinden dem vurulamaz. Günümüzün geçerlilik kazanan deyim ve terimleri ile açıklamaya kalkışırsak felsefesi, anlayışı, insan sevgisi ve birey mutluluğu yönünden sendikacının «ortanın solunda» oldugıınu kolaylıkl? söyleyebiliriz. Aksi iddialar sendikal tanımların noksanlığma ya da kısır döngünün varlığına kanıttır. Durum böyleyken partiler nezdinde i?çi çıkarlannı arttırma durumu mevcutken, hâlâ modası geçmiş bir siyasette ısrar etmek ve oportünist bir mihraka bağlanmak günün sosyal ve fırsatçı anlayısı ile bağdaşır mı acaba? Biz Inamyoruz ki: Gerçek sendikacılık lırsatlan yaratma ve faydalanma sanatıdır. Sorunlar ^ Sendika ve Politika Hürriyetler nizamınm temeli «hak» ka saypdır. Bu, kişiliğin manevl yönünü oluşturur. Böy!e bir besinle beslenen birey kişi olarak kökleştiği ortamda öbür hemcinsleri ile kenetlenir. Bu, iktidar içgüdüsunün meyvesi ve doğal sistemlesmenin ürünüdür. Burada söylesi bir panoramaya şahit oluyoruz. «Enerjik hareket. Devamlı, yenileşme. Sistemleşerek fırsatlan ihata.» O halde: Orgütsel hakların savcısı duru Sorunlanmızı kısaca sayabfliriz: • Hükümetlerce güdUlen politika ne sendikalan, ne de isçiyi memnun edici niteliktedir. Halbuki sanayileşme hamlesine kalkısan ülkelerin sosyal espriyi kavramış bulunması ve tutumlarmı günün şartlar.na göre ayarlaması gerekir. • Piyatların anormal denecek şekilde hızla yükseldigi bilinmektedir. Böyle bir ortamda dar gelirlilerin ateşten bir çember içine düstükleri muhakkaktır. Bunun için ücret tabanının tayin ve asgarl ücret tespitinde resml geçim indekslerindeki göstergeler baz alınmalıdır. • işçUerin, dolayıslyle tüm vatandaslanıv geçim endişesini azaltmak yolunda genel bir sosyal güvenlik ortammın yaratılması, sağhk alanında da tam bir sosyalizasyona gidümesınde zaruret vardır. • ÎYAK Tasarısı bir an önce kanunlaştırılmalı ve tartışmaları süren büyük mazağaların sermaye ve işletmesine işçiler ortak edilmelidir. • Dışardaki işçi dövizlerini de bünyesinde toplamaya müsait bir tşBank'm kurulması ivedi ihtiyaçlar arasındadır. Böylelikle işçilerin ve sendikaların her türlü tasarruflan yatınmlara aktanlarak ücreti etkileyen yan gelirler tcmin cihetine gidilmelidir. • Yükiimlülükleri payla?mak, sorumlulugu bölüşmek için 440 say.h yasadaki ijçinln yönetime katılma payı arttınlmalı ve piramitsel biçimde üstten tabana peniş'.etüerek karşılıklı denetime fırsat hazırlanmalıdır. • Hareket. zaman ve malzeme tasarnıflannm maddi karşıhkları ile fazla kârm belirli bir kısmı sosyal amaçlara hasredilerek hem toplu sözleşmelerdeki aşın talepler fren!enmeli; hem de faaliyetler teşvik görmelidir. • Sosyal yapıt konıısunun tek elden yürütülmeçinde ve ivedilik kazandınlmasmda büyük faydalar ummaktayız. • Memurluk aslında bir Devlet yetkisinin kullamiması anlamına geldiğinden tktisadi Devlet Teşekküllerindeki böylesi görevliler yardımcı birer üretim unsuru sayılmah ve katkıları orapındT deger almalıdırlar. • Ülkemizdeki kosullar önünde eğitimini tamamlama olanaklanndan mahnur kalanlar için fırsatlar hazırlanmah ve yeni statülere yeni ücret baremleri uygulanmalıdır. • Sendika. federasyon ve konfederasyonlarca işçi tatil ve dinlenme sitelerinin düşünülmesi taınanı gelmiştir. Hatta buraya gidecekler için yarın endişesinden uzak bulunma zorunluhıfu düîünülerek fon temini imkânlan aranmalıdır. • İşçiler arasında devamlı bir dayanışma sağlamada yarar büyüktür. Kimsesdzlerln ve bakıma muhtaçlann yardımına koşmak bir vefa borcudur. • Partiler işçilere ayırdıklan kontenjanı arttırma zorundadır. Milletveldli seçilenlerin de temelden davaya egilmeleri ve hizmet felsefesi içinde hareketleri kaçınılmaz bir zorunluluktur. • tşsizlik Sigortası ve Tarım tş Tasarısı bir an önce kanunlaştınlmalıdır. Orman köyleri dikkate alınmaLdır. Sendika ve işçi sorunlan bir memleketin hayat damarlan durumundadır. Hele gelişen uygarlığın endüstri ve dolayısiyle emek anlamı tasıdıgı düşünü'ürse. işçi davasunn memleket çapında bir anlam taşıdığını sezmek zor olmayacaktır. Emekçi Kadir Bilir ürkİş'in 9'uncu Genel Kurul Çalışma raporu elime yeni geçti. 77S sayfalık bir kocaman kitap bu. Daha tamamını okumadan şöyle bir karıştırıyordum ki 300'üncü saj'fada «Gerçek anlamda sendikacdık» başlığı gözüme çarptı. Okunıaya başladım: «1960'taıı sonra başlayao dönemde, Anayasa çalışmaian, yeni ve çağın koşullarına uygun devlet anlayışınm yerleşmeye başlaması, sendikacıliKimıza hareket getirmiştir. Ba çalışrnalar sırasında Türktş'in sesini ksmuoynna duyurması, onu günden güne füclendirmeye başlamış ve nihayet tendikacıhğımızda bir dönem noktası sayılabilecek olan toplu sozleşme ve grev yasalan çıkararak uygulanma.ya koonlmostur. Denilebilir ki Türkiye'de gerçek anlamda sendlkacılık 1966'tan sonra ve özellikle 1963 yıllarında başlamıştır^ Söylemeye gerek var mıdır bilmeyiz, eğer gerçek sendikacılık 1960'tan sonra başlamışsa, bu olanağı 27 Mayıs devrüni faglamıştır. Ama Türktş raporu işin bu yanını es geçmektedir. Herkes bilmektedir ki, 1946 muhalefeti grev hakkı vadederek 19S0'de iktidara geçmiş. sonradan sözünü tutmamıştır. Tam on yıl. grev ve toplu sozleşme haklarının üstüne kalın bir sünger çeknıiştir DP siyasî iktidarı... Bu dönemde Türkiye'nin gerçek sendikacılıkla uzaktan yakından bir üiskisi yoktur. Mayıs'ın 27'nci günü DP. iktidarı devrilince 1$ değijmiştir. Bu değişikîiği anlamak içîn 1961 Anayasasma bir göz atmak yeterlidir. Millî Birlik iktidarının düzenlediği Anayasa'nm 46'ncı maddesinde şunlar yazılıdır: •Sendika kurma hakkı: Çalışanlar ve işverenler, önceden izin almaksızın, sendikalar ve sendika birliklerl knrraa, bunlara serbestçe üye olma ve üyeliklen aynlma hakkma tahiptirler. İşçi niteliği taşımayan kamu hizmeti görevlilerinin bn aJandaki haklan kanunla düzenlenir. Sendika ve sendika birliklerinin tüzüklerl, yönetim ve işleyişleri demokıatik esaslara aykın olamaz.» Madde 47 şunlan yazar: •İşçiler, işverenlerle olan mönasebetlerinde, Iktisadl ve sosyal durumlannı korumak veya düzeltmek amacıyla toplu sozleşme ve grev haklarına sahiptirler. Grev hakkının kullanılması ve istisnalan ve is^erenlerin haklan kanunla düzenlenir.» 1961 Anayasası. emekçilere, sendika, toplu sozleşme ve grev haklarım saelamıştır. Bunu i|çi hareketi getirmedi, 27 Mayıs devrimi getirdi. O güne dek sendikacılar Menderes Bayar iktidarının sendikal haklara aykın politikasınm peşinden yürüyorlardı. 1961 AnayEsasmm sağladığı işçi haklannı uygulamaya geçiren kanunlar ise 1963'te înönü koalisyonunda Çalışma Bakanı Bülent Ecevit tarafından hazırlanmış.br. Ecevit bu yasalan benimsetmek ve onaylatmak için çok çaba harcadı. 27 Mayıs devrimine karşı olan çevreler. işçi haklan yürürlüğe girmesin diye her türlü zorluğu çıkardılar. tşin garip ve acıkh yanı şudur: Ülkemizde işçi kesiminin oyları şimdiye kadar sermaye partilerıni desteklemiştir. Adalet Partili politikacüar, işçi hak. larmı Anayasaya geçiren Millî Birlikçilere hücum ederek Bİkışlanabilmiştir Demirelciler. MHlî Birlikçileri Parlamentodan tasfiye etmek iştemişlerdir. Ecevit ağız dolusu iftiraya uğramıştır işçileri tuttuğu için.. Bütün bunlara karşı Türklş sendikacıları ne j^pmışlardır? Koskoca Konfederasyon hiç olmazsa gerçeğin hatın için Millî Birlikçilerin ve Bülent Ecevit'in işçi haklan tarihindeki yerlerini ve bu yoldaki katkılannı emekçi kesimine duyuramaz mıydı? Şimdi 1961 Anayasasından on iki ve 1963 işçi kanunlarmdan on yıl sonra Türkîş raporunda gerçek sendikacıhğın 1960'tan sonra başladığı itiraf ediliyor. Peki, kim başlattı? Galiba partiler üstü politikanm bir lcabı da bu! Türkiye'de işçi haklarının temellerini atan insanlarm adını bir kalemde silivermek... 27 llayısın adını ağza almamak... îşçi davasına büyük katkılan bulunan insanları yasamamıs saymakOysa emekçi, hakbiür ve haksever kişidir. Davasına hizmet edenleri hiçe saymak var mı emekçi ahlâkında? T BATU ÎÇtN... OKTAY AKBAL Evet Havır BAC KUR VE AKSAKLIKLAR nisan 1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı BAĞ KUR Kanununun geçici 2. maddesi gereğince, 45 yaşını geçmiş erkek sigortahlarla, 40 yaşını geçmiş kadm sigortalılar en az beş tam yıl BağKur'a prim ödemek şartiyle ve kanunun yürürlü ğe girdiği tarihten önce en az on yıldan beri herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adma ve hesabma çalıştık larını belgeleyenler 15 yıl çalışmış gibi emekli hakkım kazanırlar. I ImeV çıkıp gitmek degil midir bu yeryüzünden? Bir gedye, bir dönülmez yolculuğa... Kolay benzetmeler bunlar! Hiç bir şeye benzemez ölüm. Avuntudur hepsi. boş sözdür. Geride kalanların kendilerini aldatmalandır. Ölmek, ölmektir yalnız. Bu denli yalın. Doğmak, gelmekse bu dünyaya, yeryüzü insanı olmaksa, ölmek de gitmek, sonsuzluğa, yokluğa... Yaşamayı övmeli. yaşamaya baglanmalı bunun İçin. Tek bir an bile bir sonsuzluktur. Ne denli dolu, anlamlı olursa, öylesine. Oysa binbir dert. üzüntü, gereksiz çekişmeyle geçer ir.sanoğlunun jaşantısı. Bir bölüşmenin ortaklanyız durmaksızın itişip kakışan. Nedir bölüştilen bölUşülmeyen, yasam mı? Değil, yasam payımız ne kadar, bilen yok. Öyleyse niye anlamamak, duymamak yaşamı, bilmemek tanımamak kendini, başkalarını? .. • ••• ,ı' ' . • • ' uçurum içiiruz bizim, kişi «şabilir mi içini?» Böyle tanımlamış Baîu insanın iç evrenini. Bir uçurum. Nasıl aşacak kişi kendi uçurumunu? Ne var insanoğluna bu geçici yaçam süresince güç verecek, tutunabileceği dal olacak: kendi uçurumuna düşmemesi için. Hatta o uçurumun tistünden onu geçiren köprü olacak «şey» nedir ne? Batu son şiirlerinden birinde şöyle dijordu: «Bilmedikleri bir türkü var insanların Sevgijı İşte en yaUn gerçegimiz, sevgisiziz. Kendimize, birbirinure... Kendimizi de sevmivoruz gerçekte, kendi bencilliğimizi besliyoruz, büyütüyoruz, genişletiyoruz, o kadar. En gUzel duygulardan, en güzel tatlardan, en güzel anların derinliğine lnmekten, şöyle rahatça bir soluk alma huzurundan yoksun kıbyoruz kendimizi, itişme, kakışma, çekişme çabalanyle. Selahattin Batu da öldii gitti işte. Bir yıldır evine kapanmıştı. Geçen ynz gidip görmüştüm. Londra'da bir ameliyat jreçirmişti. Eksilmişti, yanrn olmuştu, ama ytireğini, şair yüreğini capcanlı turuyordu, okuyor, yazıyor. duştinüyor, yurt ve dünya sorunlanna eğiliyor. sanat dergilerini izliyor, anılannı işliyordu. Kısacası yaşıyordu. Bir daha gidemedim, nedeni var mı, bir büyük karışıklık içinde değil miyiz hepimiz, ne olduğumuzu ne japtığımızı anlayamadan zamanı deviriyoruz üstümüze... Biliyordum Batu'yu yakın günlerde yitirecegimizi. Bu yüzden kınıyonım kendimi. Oysa bütün kış oralardaydım, o caddelerden geçip döndüm. Her geçişimde sapmalıydım denize inen sokağa. Bir şair, bir duygu adamı vardı orda dostların yolunu gözleyen... Yapamadım, bugün yarın diyerek. îhmallerimiz, büyür büyür tokat gibi iner üstümüze bir gün. tndi işte.. Profesördü. veteriner doktordu, politika adamıydı, milletvekiliydi, çeviriciydi, denemeciydi, şairdi, oyun yazanydı. Altmış sekiz yıl sürdü yaşam şerüveni. 1950'den beri tamyordum, saygı sevgi duyduğum kişilerdendi. Şiir kitaplan kaldı ardında, kitaplaşamamış şiirleri... Oyunları, baü ülkelerinde oynanmış oyunları, o unutulmaz «Güzel Helena»... Sonra gezi yazılan, denememeler. Hepsi bir duygu, bir kültür adamınm yaşantısından doğan yazılar. Boş şeyler yazmazdı Batu. Bazan duygu dozunu azıcık kaçınr, kendini aşm duyarlıklara kaptırırdı. Sonra toparlardı, bir kültür, bir biüm adamı olduğunu hatırlamışcasma. Yazılarında duygu, kültür, bilim kafası karıjır birbirine. Bir de bu üçlü dengeyi kurdu tnu tadına dorum olmaz yazısının. Son kitabı «tspanya Büyüsü» oldu. tspanya'ya, sonra îngiltere'ye yaptığı gezinin güncesi. An'ın içinde yaşarken geçmiş an'lan da yaşayan bir kişi var bu gezi notlannda. Gördüğü şeylerin ardında olanı da görmek, duymak isteyen. «Herşey tamam olunca güzel diyorum ama tamamlanmamış zaman da güzel. Yanm kalmanın güzelliği diyorum. Hızh yaşanan ne varsa çirkin» diyor. Bu hızh yaşamalar çağında anın tadını çıkarmak, bir bakışı uzatmanın keyfi, durmak gözlemlerin, izlenimlerin üzerinde, hemen geçraemek. hemen kapatmamak kitabı, hemen çevirmemek yaprağı... Bir tabloya bakarken inmek derinine. Yaşamm olaylarının anlamını iyice duymak, tatmak. Yaşamak, düşünmektir Batu'ya göre... «Yaşamak düşünmek değil midir? Düşünmek yasalara baş kaldırmak değil midir? Sürüden aynlmak degil midir?... Düşünenler insanın korkmuşu. insanın bir yerlere kaçışı düşünmek. Ve insanın insandan kaçışı.» Tekil düşüncelere, duygulamalara yer kalmıyor gittikçe. Şairler bile bu düzene uyuyorlar. «Kendis kalmadan şiir yazmak, sanat yapıtı yaratmak o kişiyi daha ünlü, daha başanlı kılıyor, öyle saydınyor! Batu böyle bir dünyanın kişisi degildi, olamazdı. «İspanya Bü:,üsü»nde Selahattin Batu yaşıyor, «Güzel Helena» daki insanlık sevgisinde nasıl yaşayacaksa... «Bir uçurum içimiz bizim». Ölmek, doldurmak mı uçurumu? Belki de... ÎLERİ YAŞTAKÎ SİGORTALILARIN ON YILLIK HİZMETLERİ VE ESKİ EMEKLİLERİN BAĞKUR'LA İLİŞKİLERİ KONUSU HALLEDİLMELİ. Şükrü Kavp AKTARI MaU Müşavir Belgeleme Ancak aradan bir seneden fazİS zaman geçmiş olnıasma rağmen BağKur Genel Müdürlüğü bahis "köhusu hizmetlerin ne şekilde belgelendirileceğini henüz tesbit edip formülleri ilgili teşekküllere göndermemiştir. 30 eylül 1973 tarihine kadar belgelenmesi gereken bu eski hizmet ler için BağKur Genel Müdürlüğü bu defa Renel seri No. 3 «îleri yaştaki Sigortalılar için on yıl lık kendi adma ve hesabma çalış ma sürelerinin belgelenmesi esasları» başlığını taşıyan şenelge ile şu esaslan tesbit etmiştir: (T) Sigortalılar kendi nam ve hesabma çalışılan süreyi dilerlerse meslek kııruluşlarından, dilerlerse vergi dairelerinden belgelen direbilirler. Kendi nam ve hesabına çalışılan sürenin tümü bir yerden belgelenemiyorsa bir kısmı meslek kuruluşlanndan, bir kısmı da vergi dairelerinden tev sik edilebilecektir. <f\ Meslek kuruluslan veya vergi dairelerince düzenlenen bu belgeîer en geç 30. eylül 1973 cünü aksamına kadar Kurumda bulunacak sekilde BağKtır Genel Müdürlüğü Ankara adresine taahhütlü olarak gönderilecek veya elden verilecektir. Aksi halde 1479 sayılı kanunun geçici 2. mad desine göre belıre geçersiz sayılacaktır. rT) 1.4.1972 tarihinde kadm lse 40. erkek ise 45 yaşını aşmış olan sigortahlann yaşlarını doldurup doldıırmadıklarınm tesbiti bakıtnmdan kayıtlı olduklan nüfus idaresinden alacaklan nüfus kayıt örneklerini de Kuruma gönder meleri gerekmektedir. Yine BağKur Genel Müdürlüğünün mükellefleri yanıltan ve zor durumda bırakan ikinci husus ise eski emekliler hakkındaki kararsız ve çaşırtıcı durumudur. Şöyle kfc • , . Eski Emekliler 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkâr lar ve Diger Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigorta BAĞKTIR Kanununun 24. maddesindefci «Sos yal Sigortalar Kanunu kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı ol maksızın kendi adma ve hesabına çalışan esnaf, sanatkârlar ve öbür bağımsız çalışanlar haknıada maKUHik, vaşlılık ve ölüm i'ri lerinde bu kanunda yazılı şartlar la, Sosyal Sigorta yardımlan sat larur. Kanunun uygulanması bakunmdan kendi adma ve hesabı na çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanun la kurulu meslek kuruluşlanna yazılı olan gerçek kişilerden kol lektif şirket ortaklanm, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortaklarını, limited şirketlerin ortaklarını, sermayesi paylara bölünmüş şiıket lerin komandite ortaklarını kapsar» sarih hükmü kanunun kap samını açıkça izah ettigi gibi ay nı madde son fıkrasında da ancak: «a) Herhangi bir meslek kunıluşuna yazılması zorunlu olmayanlar, b) Kanunla kurulu emekli san dıklarına kesenek ödemekte o1 an lar, c) Tanm işi yapanlar, (Tanm sanatlanna ait isleri yapanlar ha rtç). AC1 KAYBIMIZ Kozan'm Hacılar köyünden Ümmetlerin nesesi Zeyneti ve Tanm Bakanhğı Müşaviri Mehmet Yücel'in sevgili torunlan, Dr. Asistan Yük. Kimya Mühendisi Aygen ile tnş. Yük. Mühendisi îbrahim'in biricik yavrulan, ç) Yabancı uyrukluter, . hakkında bu kanun hükumreri uygulanmaz» sarih hükmü de kimlerin BağKur'a giremiyeceklerini açıkça göstermektedir. Kanunun başka herhangi bir a.addesinde de evvelce emekli olmus ve gerek T.C. Emekli Sandı gı ve gerekse Sosyal Sigortalar Kurumundan emekli aylıgı almakla beraber kanunda tasrih edilen şart ve müddet kadar yine kanunda belirtilen işlerde çalışan, meslekî teşekküle kayıtlı olan, muntazaman gelir vergisi beyannamesini ve vergisini veren vatandaşın Bag Kur'dan isti fade etmemesine kanuni hıçbir sakınca yoktur. Aksine hakkıdır ve zorunludur. Genç ve daha çalışabilecek yaş ta malülen veya sair sebeplerle emekli aylıgı hakkı olan ve serbest çalışma olanağma sahip olup uzun süre çahşabilen, vergisini ödeyen bir vatandaşia emeksiz olup aynı durumda çalışan bir başka vatandaş arasında hiçbir kanuni fark yoktur. Olmaması da gerekir. Gerçl bazı basm organlannda BağKur yönetim kurulunun böyle bir karar verdiği haberleri çıkmış, Ugililerl şaşırtmış. hatta bazı hak sahipleri de hiç bir kanuni mesnedi olmayan bu haberler karşısında beyanname verme hakkım dahi kaybetmişlerdir. Bu arada BağKur Genel Müdürlüğü 15.1.1972 tarin ve SD/TES 1648 sayılı BağKur'a kimlerin girebileceği açıklamasuı da «T.C. Emekli Sandığından, Sosyal Sigortalar Kurumundan, 506 sayılı sigortalar kanununun geçici 20. maddesinde belirtilen emekli sandıklanndan yaslılık, rnalüllük aylıgı alan ve 1. maddenin a, b, c fıkrasındaki şartlara sahip olan kimseler de sigortalı olacaktır» demesine rağmen bu defa bu şekilde emekli olanların primlerini iade edebilmek için bazı belgeler istediği görülmektedir. Okuyucu Mektuplari Basında tüyler ürpertici resimler BELİZ YÜCEL Büyük dedesinin mezanna kır çiçeğ! götürmeye giderken 25.5.1973 günü Ankara Adana arasında Çiftehan'da 9. köprüde eüm bir trafik kazasında Hakkın rahmetine kavustu. Bu acmıız nedeniyle Ugilerini esirgemeyen dost, akraba ve Hacılar köylüsüne şükranlarımızı sunarız. AİLESt Cumhuriyet 4124 '•••*••••••»••>••» GALATASARAY LİSESİ 1948 MEZUNLAR1NA.:. Her şey tamam... Cumartesi akşamı saat 19'dan itibaren mektepte buluşuyoruz. Yemekhane, yatakhane hazır... Hocalarımız da geliyor. Fazla sululuk olacagmdan korkanlar endişelenmesin: Ferruhzat bey müsaade etmeyecek. (Cumhuriyet 4143) fT) Geçmiş 10 yıllık hizmetlerini Kıırumca hazırianan fnrmlardsn ayrı belgelerle tesoit ettiren sieor tahlann bu beleeleri. örneğine uvpnn olarak düzenlenmi; ve tas dik edilmiş olmak şartiyle geçer {•••••••••«••••••••»naı li sayılacaktır. (?) Münhasıran kendi nam ve hesabma çalışılan hizmetlerin, 1479 sayılı kanunun 24. maddesinde belirtildiği üzere herhangi bir işverene iş akdi ile bağlı olmaksızın, kanunla kurulu bir meslpk kunılusuna kayıtlı olarak kendi ad ve hesabına çalısan gerçek kişi lerie tuzel kişilerden kollektif şirketlerin ortakları. adi komandit sirketlerin komanriite ve ko. manditer ortakları. sermayesi pay lara bölünmüş komandit çirketlerin ise koTnandite t>rtaWannın hiz metleri olması ve ayrıca, hu hizmetlerin T.C. Emekli SandıŞı, Sosval Sigortalar Kurumu ve kanunla kurulu 5bür emekli sandıl? larma tâbi hizmetlerle tanm işi hizmetlerinden de olmaması g«rekmektedir.» Genelgenin yukarki esaslann» Röre belgelenecek eski hizmetlerin hak olarak saydırılabilmesi için 4. maddede bahis Vonusu formülün derhal açıklanması ve ilgili teşekküllere gönderilmesl gerekir. On yıllıV hizmet 1.4.1972 tarihinden önceki hizmetler için belge leneceğine göre her mükellefm ayn ayn vergi dairelerî veya oda larca kayttlannm çıkarılması pek kolay olmayacağına göre BaSKur'un formülleri geç tesbit etmesinin ceza ve sikıntısmı mükel lefler, vertri daireleri v» ialar Galatasaraylılar Derneğinden \ Geleneksel Pilavımız 3 Haziran 1973 Pazar günü saat 9'dan 5 itibaren Okulumuzda yapılacaktır. • Hepinizi bekliyoruz. * (Cumhuriyet 4144) Adalete Uymalı Kanunun yukarda belirtilen sarih hükümleri karşısında itanunun verdiği bir hakkı BağKur Genel Müdürlüğü ve yönetirn ku mlunun değil kanun yapıcı yUce Meclisten başka hiçbir merciin yok saymağa, aksi tatbikatla bulunmağa yetki ve hakkı yokrur kanısmdavız. Iki emekli aylıgı alabilmenm hizmet fiilen görülmek, verginin muntazaman ödenmek şartı ile hiçbir haksıa tarafı da yoktur. Ancak kanun değişikliği yapılmak suretiyle hizmetler birleştirümek suretiyle tek aylık bağlan ması daha uygun ve kolay olabilir. Yoksa, «Sen genç yasta emekli oldun otur az para İle geçin, çalışma, çalışırsan çalışanın haklanndan faydalanma; ölü mü bekle» deneraez çalışan, çaiışa bilen vatandaşa.. Her çalışanm kanuni hakkının tam bir eşitlikle verilmemesi ve farklı tatbikat yapılması adalet prensibi ve yasalara uygun düşmez. Yenl bir kııruluş, olan BağKur* un bu gibi aksaklıklan bir an ön ce düzeltmesini, mükel lefe hakkını tam tammasını ve kendine ısındırmasını temennl ederls. PTT htanbul Bölge Basmiidü rlii ğünden Trabzon Belediye Baskanlığından 1 tskenderpaşa Mahalesinde Belediyemize ait Sümer Sfneması, tanzim edilen keşfi mucibi fenni ve idari şartnameleri frereğince 172.844.40 lira muhammen bedelle ve kapah zarf usulü ile ısıtma ve havaîandırma tesisatı vapnn'acaktır. 2 Geçici teminatı 9.892.25 liradır. 3 Eksiltme 22.6.1973 Cuma giinü saat 15.00'de Belediyft Encümeninde vapılacağmdan talipülerin usulüne urgun hazırlayacaklan kapalı zarflannı ihale saarinden 1 saat öncesine kadar Belediye Başkanlığına vermeler sarttır. 4 Bu eksiltmeye ait sartname hergün mesai saatleri dahilinde Belediye Yazı lşleri Müdürlügünde görülebileceği gibi lsteyenlerin adreslerine de gönderilebilir. 5 Fostada vaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır. Keyfiyet ilân olunur. (Basm: 16521 4134) Memur ve Muhabere Stajyeıi Almacaktır 1 Böl»emiî merkezlerinin röbetli «ervislerinde açık 40 ve bundan sonra açüacak kadrolara tayin edilmek üzere yeteri kadar memur ve muhabere stajyerl almacaktır. Bu iş için 15 Haziran 1973 Cuma günü »aat 14.30'da lstanbul Sirkeci Büyük Postane binasındaki Kantin Salonunda sınav yapılacaktır. 2 Sınava eireceklerin «n sz ortaokul mezunu olmalan, 18 yaşını tamamJamış, 35 yaşını geçmemiş, erkek tsteklilerin askerlik hızmetini yapmn bulunmaları şarttır. 3 Halen başka kurum ve muesseselerde çalışanlarl» evvelce çalışmış bulunanlar sınava glremezler. 4 Atanmada lisan bilenler tercih edilir. 5 Tamamlayıcı bilgl almak lsteyenlerln PTT Bölge Basmüdürlügü Personel Servisine veya Başmüdürlüğümüre baglı PTT Merkez Müdürlüklerine müracaatlan duyurulur. (Hasm: l«02a> 4120 Son zamanlarda çok okunan bazı gazete ve dergilertmizd« cinayet ve kaza haberleriyle ilgili olarak yakından çekllmiş, son derece tüyler ürpertici, korkunç fotoğraflar yayımlantnaktadır. Büyükleri bile rahatsız eden bu tür resimlerin çocuk^^ ların ve yenl yetişen gençlerin ruhunda yıkıcı bir etki yaratacağı açıktır. Bu konu sansürü ilgilendirmez mtT Bu meselenln kamuoyuna duyurulması için sayın gazeGazetenizin 19.3.1973 tarihl tenizin aracılığını bir okuyunüshasının 2*nci sahife 4*üncı cunuz olarak rica eder. saygısütununda «Demiryollan Nedeı larımı sunanm. Zarar Ediyor» başlıjh «Itınd; Rikkat BOZKAYA . yımlanan yazı tetkik ettiril Eyüppaşa Sok No. 15/1 miştir Feneryolu Demiryollan şebekesinde An. kara, Haydarpeşa ve Sirkeci baı liyö bölgeleri '.lariç diğer kısın larda tek hai işletmeciliği uygı Köy İşleri lanmaktadır Tek hat üzerindı işletüen trenler birbirleri ile aı cak istasyonlarda buluşmakta v < Bakanlığının geçit vermektedirler Bu nedeı le trenlerden birisinin tehıri d Dikkatine! ğer trenlere de siraye; etmel tedir. Tehirler daha ziyade tei Bızler köyltl vatandaşlar olahat işletmeciliği. tabii âfetle rak cierdımizı duyurmak tstenedeniyle yol kapanmalan gib dık. belki dinleyenler olur dıye. Her zaman bızlerden oy ıs sebeplerden meydana gelmekt< dir. teyenlerden bu sefer de bizler «oy» demeyı düşündük. bakdAnkara. H. Paşa. Sirkeci. Iz lım oyurnuza kulak veren çımit. Eskişehir Sivas. Malatys kar mı? Adana gibi büyük çarlarda tu valetler müstecirleı taraiındaı Payla, Yaylacık, Aran, Gürişletilmekte ve temizliği de mü ağaç, Yeşilalan, Pınardere grup köylermi kapsayan, Mardın • tecirler tarafından yapılmakta dir. Kontrolu da Demıryollar Diyarbalar ve Mardin • Savur teftis elemanlan tarafından ya karayollarmı birleştiren köy yolumuza karlann temizlenme pılmakta koku ve oisliğine «sİ! müsamahs edilmemektedir B' sinden bu yana greyder bile uğramamıştır. Bahar mevsımın gibi gar ruvaletleri daim» te deki vağmuTİar nedeniyle yol mi? t'tulmaktadır tahrip olmuş ve ulaşım imkân Tren dizilert son merkezlerd^ sız hale gelmistir îljriiilerden sabit temizlik işçi leri tarafmdaı öğrendiftimıze Eöre her ne kayıkanmaktadır Aynca bütüı dar 1973 bakım programına atrenlere temizlik işçilen refaka hnmış ise de âcil bir durum ettirilmekte seyir halinde ikeı arzetmektedir. temizlikîeri v^rıtınlmaktadrr. Yolun normai olduğu zamanBayram Yılbssı. Sömestre talarda Cızre ve Midyattan Di tilleri ve siddetli kı? hüküm sü /arbakır'a gitmekte olan vası düğü karavol • ve hava ulaşım ta!ar köy yolumuzdan geçmefc• n kapalı olduâıı eünlerde treı tedir. ler çok izdihamh sefeT etmekte e'.deki biitfin mevcut yoleu ara Yolun trafik durumunun ve balan ile trenler takviye edild bu yoldan lstifade eden nüfu|i halde izdiham önienememek' sun gözönüne alınarak, yolutsdir. muzun âcilen onanmı için gereken emirlerinizi bekler, sayGece sefer eden trenlerde ya gılarımızı sunarız. mz bir kusetlt kompartımar ARAN Köyünden: Bayanlar İçin ayrılmaktadır. Kı Osman Yılnuu, Şıban şetH kompartımanlar altı kişiCanpolat lik olup, yatmaV icin vatak ha. YAYLACIR Köyündtn: line getirilmekte ve içeriden k: Ali Beyaz litlenmektedir Meydana gelebi lecek mües?if olayların önlenm< YAYLA Köründen: Sehnıns Aslan si için böyle bir tedbire lüzurr GÜRAGAÇ Köyünden: gorülmektedir Diğer numaral Höseyin Çobanoflu vaçonlarda böyle bir ayırırr YEŞİLALAN Köyünden: yoktur. Kadri, Aziı Anıit, tsmail Bilgilerinizi rica ederiz. Kızılkaya Saygılarımızla PINARDERE Köyünden: Davut Ekin, Musa ÇaüsTCDD tşletmesi kan, Şehmus Dnman Genel Müdürlük
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle