Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•• CANBAZ TW3HâH S<Ll£UK İSA'NIN GÜNCESÎ MELİH CEVDET ANDAY 5 5 Vv&n bu kadar erkm yatıyorlardı? Ben de ı 7*tu»n» burad» kateaydım (Ne saçma «ey datnede fatasaki) oniaria bıriıkte, bu «aatte yateğa BU cınBeefcöm* Gerci yata^ı aeremn. ya> taktakt kadar kendımi ozgur ve nuttlu buldufom hiç bir yer yottur Bu dzgtlrHıtumU kamı> oMukça buvttk ölçude kısıtlamiftL Amı ben gene de kendımı koruvabilıvordum. Hele « uvuduktan Eonra tuç bir şlkayetım kahnıyordu Vmn releuluğ* çık*n bir vapttra bıner giW gireriın yatağa, kdyömle kentımle ilgim kopar, fceni ngurlayan taç khnse olnıadığı halde, ufurlayıa kaîabalıfı serretmekten hoşlamrım, elımı bfle sallanm giderek. Jferden bilecekler orada kimsem oimadıgjm1 Sonra koca geminin Içinde, tanmmamış, neşeli mı, kederli mi bilinz, tek başırna kalınm. Bırdeo yoks» bunlar nobetçı olmacınlar bu diye dusundum. Korıdorda gene öyle bır adım srksındas g*i«o Kuşyuziuye dogru ba»ısu İMftiç» çevırerek: İkiri de UBbetçl «f? diye sordum. KuşyuzHl Hayır, dedi kısaca. öyleyse yatılı memur bunlar, dedim. Kufyiulu bir lcarjılık vermedi bu sorüroe. Şeflıkten odacılığa ındırıldığı ıçın aşağılık du>gusuna kaptırdı kendısını her halde. Asansora bındık. Çalışma odamın geceleri yataJt odası olması hiç hoşuma gitmemisti. Bu merourlara baska bır yatak odası bulunmasını tfk fırsatta ustlerimden istemeğa karar verdim. KusruzJiı'nıuı yetkıleri kısıtlı idi anlaşılan. Ondaıj bır sey beklememelıydırn. Ama bana sormadan, geceyı burada geçırecegimi blliyormuş gjbı, bemm içın de >atak haeırlatman çok ganp degıl mıydı? Sonra, benim kaünam gerekse bıle, onlar kendi odalarında >atftbılırlerdl. Ak»am oldu dıye Ust ast ayrımı ortadan kalkacak degildı ya! Yarm cabah, dedim, ben geltncden yataklar toplanmaiı. Kusj'uzlu xw> Rızin yatagımz kalsm mı? dive sordu Darılmayın ama, tuhaf konusuyorsumız, dedim, ben evllyim Onlar da evll, dedi Kuşyüılü. öyleyse niçin burada >atıyorlar? diye sordum. Kusyuzlü sustu gene. Asansftr durdu Çıktık dısan. BUvUk holde gene kımseler yoktu. Yağmurun sesral duydum Hava kararmak Ü2ereydi. BUyak camlı kapıdan gönmen agaçtar omuzlarını kaldırmM, ba?lanm kumışlardı; yaf* murun hızlı teoıposuna uyarak olduklsrı y«rd« Aynhrken flk kez elini sıktım Kuzyüdü'nUn. lyi geceler, dedım. Akjam, o kedı, ya|murun haşan çocugundan kaçıp ağaç altlarma gizlertmiîti, yalamyordu Herşev javaj yavaj kendi gerçefc biçimini £.lmafa hmzırlaruyordu. Günün zorbal^ı sona ermlştı çUnkti. Yapüar, a£açlar, insanlar, hayvanlar gerçek boyutlanna dönUyorlardı. Güneşıa orumma. boyun eğerek kendi güçlennl aşan çabaiarından, birblrlerine madik atmaktan, gö*terı*ten, yaşamı boyaınaktan, hırçmlıktao, forgudan. kavgadan ve en önemlisi, düftlnmecıklencl duşunmekten kurtulmuşlardı. Evren karaniıictır Karanlıga göre blçılmiy olan âoğa, ıetemeye ietenvje olrula giAen kiiçük bir çocuk gıbl, her eabab, acele otesini bensini bazırlaMp hıç lconuşmadan yollara düşer ve bir gUn oocelu dersını tekrarlar ıçınâen. Hıç d«ti$mez bu ders, orantıbtr bir gun Onceki durumunu alacaktır yenlden, hareket denıten uydunna eylera Ukrarlanacaktır, yalancı, taklıtçl, budala gölge, beliı bir yer tut'uramadan bir oraya, bir buım> >a uzanarak, ortalıkta gereksız yer» boy <oet«recektır. Golgedır gunun saçmalığını tanıtla:>an. Oy»a gerçek yaşam karanlıkta bulur kendinl v« rahat eder. Ben de günduzlenmt ojalanarak, bekjeverek, aabrederek geçirınm Gıin bir gdnvdir çünlcü, bir tilrlU yakamızı kurtaramadığunız. Cıddıl*firim günduzlen, adımlarımı hep bir uzunlukta atarım, yolumu şaşırmam, her akiıma geleni coylemem (Ah keşke sovlesem), bana gtatenl* ni g<5»terildıgı gıbı forurum, gu'umsenecek jerler vardır gulumserim, eltaıl uzatmajc gerekirse uzatınm ve bunlan öylesine dıkkatle yaparım kı, kimse kuşkulanmaz Gerçekte kirase kendi hareketleriru duşunmelrten kuçkulanmaga valut biilstnaz da ondan. behçeden çıkarken bir sevinç duydum Jçımde Donüp çalıstıgım ve oldukça yogun bir gun geçırdiğım kocaman yapıya baktım, konufmuş, inıp çıkmı» va bir golge gıbi ifliğin ybniine uyarak uzayıp kısalrraıtım orada. Yapının katlanm sa.vdım Gerçekten de A B C D katlan görünmüjordu hiç, çok lyi gizlemişlerdı o katlan demek, apoletli kadının dedigi doğruydu. Nıcin elımin ok$ayı$uu duymadı kalçalarında? HISSJZ kadm. (Derana var) TACINI YITIREN HAMLET Kosta DAPONTE Konstantin'in çocukluğu vebîr "Aşk masalı,,nı andıran evliliği II Wılhelm'm torunu Prederıka ıle evlı olan Paul'un Konstantın"den başka ild de kızı oldu tspanya tahtına geçmesı beklenen Don İuan Carlosia evli Sofıa (kı lspanyol bastnı bu hafta Yunanistan'da Cumhuriyet ilanuu «dıktatörlUkle» suçlaması garabetınin nedenlerlr4 ortaja koyuvor) ve Avrupa saraylarınuı halft bekâr kızı piyaıutt Prensea Irene. 19«4'ün başmda ölen Kral Pa'\U; Anh'Kralîçe ' ^redertla'nın : sevtlroemesine. ratnıen Tunan yakın tarihıne «lyi Kral» olarak gecmiftır. Gerçekten de tah> tmda olen tek Tunan Kralıdır. Tatoy'daki koşk ve aaraya . d * T nerdı • Annesi Kralıçe Frederıka'nın oglu Konstantının «etrafuıa ordügü bir duvarla» genç prensın, çagı dışında }a?amasını sağladıgı söylenir. Buna rağmen Konstantin g«K, vakmtkiı, uzun boylu ve sporcu oldugu içuı aeviliyordu. Çok iyi bir denizci olan Konstantin 20 >aşmda ıken 1960 Roma Olımpiyatlarından da Yunanistana bır altın madal>a ile dOnUnce cok olmustu. """ ~• • Aşk masalı Dört yıl sonra Danimarka Kralınm kızı Anne Mane ile evlendi. Ozelukle kadınlann kalplerini lifjti'wtı1fTT<<'r°r tam bır ask maaab gibi bır evliliktl bu. îkı kral çocugu ilk kez 1959 da Marıenbourg'dakl yıllık baloda karsıla«mıslardı. Anne Marie ancak 13 yasuıda idi. Konstantin de onsekiz. Tam bir maaaldaki gıbi... Konstantin'in kız kardeşl 8ofia'mn Atina'dakl dügününda Konstantin ile Anne Marie bır kez daha karsılaşırlar. Anna Marie onaltı yaşındadır. Bırbırlerin» aşık olorlar. O geoa genç vehaiıt valnız Anne Marie İle danseder Ertesi yıl da Londradaki bır Olımpıyat Komıtesl toplantısından donerken Kopenhag'a uğrar ve gece Atina'ya telefon eder saraya: «Nişanlandım'» dne . Danımarka kanunlarına före onsekız yaşına basmamif bir kı«ın evlenmesi yasaktır Bu nedenle mesut olayın ılânı gecıktirılır Kral Frederık kendi kızının kanunları çığnemesini istemez Hem Danımarkahları, hem de Yunanlılan he. ecanlandıran bu nışan toreni ancak Anne Marie onsekiz yasına bastıjı gün 23 Ocak 1963 de açıklanır 30 Agustos 194« da Alman işgali sonunda dunyaja gelen Anne Marie Dammarkalılar ıçin yeniden kalanılmış özgUrlUğtln sembolü sajılmaktadır. 19J4'ytlıran Eylül avmd» da Konstantin, kııkarde»leri trea ve gofia Ue SoMa'nıa kocan Carloı Atma'da masallardan çıkma bir torenle evlenırler. lerlndekl krallık rejimTerlnl " br' nek altnak istemesine rağmen, bu ulkelerde gorüldügü gıbi, Konstantin ile halkı arasmda ortalc bağlar, duygular hıg bir zaman olmamıştır. Konıtantın İle Yunanlılar arasındaki llişkıler sıcaklıktan, içtenlıkten yoksundur Sanki Yunan halkı bu kralın kendi kralı olduğuna inanmıyordu. yenl bir babaya kavusmut o yorum» Oysa cmâtı aywat»/ tetr ba ' olarak gCruuği Papandreu dusecegı Ihtılâiı Izleyen Papaı reu'nun «zorlanan ıstıfası», 1 nan Kralhğını yeniden kanşü caktu îki yu suren bu kans üklar yenl genel seçimlere baj lanan Yunanistan'da, ortaya kan bır avuç subavın iktid ele geçırraeaıyle sonuçlanaca) Aynı subaylar Konstantin'i koseye gıiuştınnı» «ya imzal sın, ya da gıdersıns e getırrr lerdi; kendıne rağmen, ke; adına ve tahtı namına hareı ettıklenni öne sürerek. Uyurgezer Hamlet Kuşkuvuz Konstantin'in çocukluğu ve eğıtımi; kendısını, beklejen bunalım ve görevlere nazirlajamamı*, ama iyİ bir aporcu japmiftı Bır Franı» yazarı kendısını «uyur gezer bir Hamlet» o benzetjyor Konstantin bir ya»uıda iken Almanlar Yunanıstanı ışgal edıyordu Aılesı ıle bırljkte kendiaım once Muırda, sonra da Kahıreden ayrılarak Güney Afrika'da bulmuttu. O gunlerde ingUİE Utihbarat aerrislerlnbı, Kraliçe Frederıka'vı Ortadoğu'daki raOtteflk kuvvetlert karargahının yalunlarınd* tutmak istemedıkleri aclattlmaktadır. Predtrika'nm, kendısıne yapılan tavsnelere rağmen, Holanda'da yaııyan buyult babasıns ve Alman orducuııda yukfek rutbell subay olan karde^terine roektuplar vazması şüpheleri çekiyor cu. Genç kızhgmda Hıtlercı genç lık koliartna katıldıgı da bılını%ordu Kuzenı Prens Beste ise SS'lerde obersturmbahnfüJırer olmaraış mndı' tn«ılızl«r hem bunlan dıkkate altyor, hem de Churchill, Yunan tahtuun vftruı Paulu koliuyordu. MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOGLU BEYAZ İLÂHE Konstantin tahta çıkıyor S Mart 1954 gıinil Konstantin, babasunn blumunden bır saat conra taç gıyme toreninde and içıyordu. Konstantin 23 yaşında kral olmustu. Gunün Başbakanı yaslı Papar.dreu'ja dönerek şöy le dryecekti o anda: «Babami küybettım, sayenlzds YARIN: BM'de Merküri kralı gölgeledi Kral Fülp, kraliçe Frederika, çocuklan Konstanti» t tren ve Sofia Dİ$İ BOND SASOL TAMAM su ADA Konstantin'in eğitlml Sa\af sonunda Yunanıstan'a Kral George un plebinti «kazanmasından» sonra donan kralıyet aıles:, kuçuk Konstantin'in eğıtıral ü* dc roesgul olroaya başladı Altt yafindaki Konstantin'in ögretroeni bir îngilizdi. Kendi akram çocuklar fakat Atin» yüksek burjuvaasi aılelerıne mensup olanlar lçin bir okul da açıldı. Okula yalnız 160 ögrenci alınıyordu. Okul veliaht Paul »• aıletının kaldıjh Atına'nın en seçkın savfıyelerınden Kifısya'da bulunuyordu Ingıltere'deki Public School'lardaki egıtime benzeyen platoncu prenııplere dayanan bir *ıstem uygulanıyordu bu Okulda. Amacı çocuklann hem lcişihfcını, hem de kafasmı belırlejerek selıstirmelcti. Okulda Fransızca ofretılmeıdi. bu nedenle de Kons tantın Avrupa'dakı prenslenn içınde Fransızca konuşmayan tek »eliahttı. Buna karşüık tngilizce y« Alraanca konuşuyordu. Okul arkadaslan tarafından ıDıno» di\e çağrüan Konstantin'in an sevdıği ders tarıhtl. TİFFANY JONES GARTH Çağı dı«ında yaşıyor Paul, Nlsan 1947 de tahta çıktıktan sonra slyasal toplantı ve çalışmalarında oğlunu da yanına ahr ve alıştırmaya çalısırdı. Konstantin babannı gdtge gibi ızleyen, fakat ulkesindeki lnsanları tanımavan bır kral adayıdır, Harp okulunda geçen gıinlennde İM geleceğin subaylan olan ara bır arada kalmu.