Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 CUMHURİYET 18 Mayıs 1973 ISA'NIN GÜNCESÎ MELİH CEVDET ANDAY 31 Jlattft insan tyfrJece fcendisj güc dunımda kv labttonjiş. Her balde adamm makaadı backa imlş ve her halde ertesl gun teelim edileeek bır tuvaletl bahane ederek, her terzide her gü» bdyle Wr (lysı bulv»bUeceğı olaBihgına gttvenmiî, nitekım doğru da çıknıı? bu; ama gene de bir bit yeniğı varmıs lşin içınde: boyle ysslı erkekjer arasjnda genç kızlara dnşkün hastalar bulunurmu?, bu adam da belki terzi kızlardan birine göz kovrmjş olabilirmlş, öyle lae bu kıa yatıh işçJerden bırt ımi$, adam gece yanlann» dek kapjlarda Jıaldjgına görs, Sevgihm, vatıü i?çi luzlan bir bir sorgudan geçırmi», ama bır şey öğrenememjş. Sorguya çekılen her kız, dıırumu ogrendıkten aonra, korkudan aflamağa haşlıyormu? Ttımıind* aynı tepU belirdiguıe gore, içlerinde boyle bir adamı gormüs, tenunif ojan n m bii«( bunu ortaya çıkarmak çok guçmtf», Vatuu işçi kızlardan bırf, h°r sabah böy. Ie ys*Iı, topal bir aaamın kend'rni «zledığı. ni söylenuf, ama kapıya geieo adam topal de, fılnn# B&şka bır kız da teyzesııun kocasmn tıpkı bu tanfe uyduüunu, fakat onun da bır buçuk yıi oncm oldujunü »aylemış, yoksa o d» bojls canavar ruhlu unış. teyzesıne neler vap. mazmif, ber geoe bağjıtul;nif. Ve arkasındajt aalatjlmaz b)r korlpi ıle «Teyzem bunu duyar sa çıidınr» diye ajJsnjsga b<islaıru3 kız, guç £»vgjiim yeni terzievini açtıgından berl fldnci ganp olaymıs bu: jj/jnde (bunu ban» daba 6nce anJaîmayı umıt'nu>mu5 nedense) yajlı, yoksul ol<lu£u an^asıltn b.r kadın, erfcek gj M K <Wbp djkmedıfiınj sorrauş sevgıUıT J rne, Jtocaro ıçin ısınarlayacakıım demls, evlen öırecefcni» »oca«mj geaç bır it7ia . PurroadUjn bunJarın üzennde. Bacanafiını, karunjn bana yazıp da kapıym Jgneledagı lcagıfları toplaması, saklaması uze. rinde durdu, beni bu konuda uzun uzun sor. fruya çtkÜ, OTM ben burda msraklanacak, önemlj bır yan gorn»üyordum, ama sorguya ç« kılınce bıraz şaîirdtm, bır bıldığım varmış d» ciuygu»un» Kum'dım. va da sar boyl# s&DBİMiCC^ğini duçundum* Şunu da yaznmdsn odenı«5ecefeım . Sevgi. lim, tuvaletl ıstnarlayan ka£ınla konuştuSunu re ı$çı luzlanm sorguya çektığmi anlutırken, na den*e bans sorucu, sar'p bakışlarU bakmıştı; ya da baoa oyla gelmıştı bılnuyorum Ama şu> rası kesın ki. ol»y» ustüode durmayışıın onu W KİOJ bilır, bajun» geıecekl°nn, nedenl açık Isnamag önbelJrtileri roıydl ourJar? Bir Salı günü. öjley» loğru, odunıo k&pısuu ftçtı Gtfltnlz, dedi. Yertmdtn lcalktım Kuşvuzlü Psrdbeunuzu ve yeımk p*kütınj2i de alımı. dadi PardoaUm kolumd», yemek psketim eltmde, arkası sır», onun odasm» f#çtîm. S«f d» pwrdosusünu fiydl. Buradan fidiyoruz, dsdı Sıse »ımdilılc şu kadarını soylıy»yıra xı, barad» neçırdigınız dun*m« •ylaııu ba«*rt >'« <on« erdjrdinız Alı n*n fonuç, jrainız benım ıçır. ceğ 1 Lutun u»t. lcrinis icin olumludur GerçeKte hakluzuzda olumlu y* d» olamiiu btr kanı ılen surmek be nim swtttl«rinıi aşar. Ben bu dönera ıçm sedece bır aracı Jdıra, bgşJta bir şey deg>). Hatt* çunu dostça açıklayabilirım Ki, Den de bu donerode y«nl Mr <lan«madan geçmlş oluyorum BntM nasıl btr denenudan geçirıldılüıu bil mlyordum elbttta, an» Ku»yüzlü'nun ciddUlfi ban* 4a t#çmi#ti, Te««kkttr «Urim, ctodim TatfkkUrUmU f«rl çevinr vs a* «fula konuınw|« luzum yofc» demtk ictar gıoi «vueunu •9tp göfUrdi btna. Bumın uzerins: NOTty» jldıyorur'' dıye »ordum Çok ba*ıt, d«di VanducJ buiay». Or*A» ytni ifinlz* bafUyscsluınız öniım» du«tU, pırıl pırıl Urtem» koridorlan teçip, bUyUlc ksptdan bthçeye çutt.k. Ytfmur yagjjrordu v» faıırtıeı bir cofuk »»rdı. tUkI*rim« kadar u»üdum. BUyuk yapıya geçmek ıçin btthc«d« betem, d»r Wr yol vırdı, o yoldtn yürüyorduk. Çok tu haf bir f«y oUlu Kuıyürlü durup, ön« geçlnlz, dedı. • Gclitt, »lın. geçin» dtmiycr, •gtliniz, «lınus, geçiniz» demetı yeglıyordu hrp Bu d» du rumun cıddtlıtini »rttırıvordu Hndl bu nayıe, fokEt benım ön« e*cmeml« birlıkte bu clddilig» bır de wnir trligı davranışı ekledi Kuşyuzlü; diltlejtı, görltrini aça aça baktı b<tna ve bır »dım arkamdan, hep »yru arayı koruyarak gelm*t* bafladı. Bense ona arkaru tumden dönm«m«k İÇİR yan yan yürümeîe bakıyordum. Fakat htr yarıtn donuşumd*, Kuıyüzlu hazır ol durumu alıp beklıyordu Çrretız hırlandım, O da hulandı. Böylece, nsrteyte ko»ar adım. büjrtik yapının kapınna vardık Blzlm ayrıldttunıs calışm» yrrtnın kapiıın daki gibi, burada da kimMier yoktu C'ıft kapılan itıp büyuk ta» bir hol« gırdık Yerler f M öyle pınl pınldı. Tam kar^ıda dcVnerek yuk»rı çılcan genif bir merdiven vardı Solda u . run bir koridor gorünüyordu. Kaloriftr «ıoa|ı OKULSUZ KÖYÜN ÇOCUKLARI Hikmet ÇETİNKAYA Atatürk'ün adım hiç duy may anlar.. «ÇOCUÖUM 8EN BIR GUNEBAKANSLN KIRK MUMLUK AMPULLERE DEÖÎL OÜNBŞB DÖNMEYt ÖÖRET YÜZÜNE Aykut POTUROĞLU ÇukuraLtn'ın okıusın çoeuklan ndan bır gnıp, dam ustünde» yor. Hanl duman kokulan dolar inaarun genzina. Hani bir wv luksus olur kl«i, yüregi hızlı hızlı atar, 1>U öyl» aimdi Şaklr, bin plfman a&yledlğıne.. «Okula g «N'olmak Uterdia büyüyünce?» «BUmem ki...» «BilnüyoMun.. öfTetmen olmak iatenus miydin?» Gulüyor Şakir'in gozlerinin V çi. Günej kadar uzak degU oysa ögrenmek, Şalur'i karanlıgjn boşluğundaa kurtamuk, Hanl sdzün geh$ı; bır çaırin dedigi gibi ay kadar yakın. öyleyse r » den bu tedirguülk, neye bu bof* vermisbk? Yatmur bulutlan urkjyordu Kozak yayUuından afagılara dog nı. Ellf atacın dlbind» duruyordu u»lu bir kedi gibl. O minnaeık ellerinl dudaklannı goılirüyordu. Sonra bacsnı ttnuna «tiyordu.. Hasip Ezgin, «G«lsen« gız, jela«tw!..» diyordu. Elıf, ak yafrnatuu düzcltıyordu. Ayakiannda lactik kunduralan vmrdı, blriıi kırmun, digeri •iyah. Ytban yaban bakıyordu va aonra koaarak uzaklasıyordu.. «B«begiyla çagırın Elif'l» diyo ruz. Ahmet kosarak gıdıyor Elıf'e d^fcnk Zlıt atıyor^ ktndini yere baılıyor V^T tıyor EllTİ. Ama öyle ınatvı E.if, oyle inatçj ki sormayın. Sırtmda yaatıktan oyuncak bebegi, E!U kAçıyor „ Hayrullah 13 yastnda Kilot pan tolotm » M ayagmda. Sonr* 14»tik kunduralan var Ubam delık. F'lndo bır teablh durmaoan çekijor. Cozlert çekık, gözieri y«»l le çalıyor. Siyah bır kazak var üzerinda, altında dıracklert yrtık bır mintan... Bu ayncalık bır ba*ka förünumla »oyleydi «Bırıncı ve îkinct Planlarda tüm egitım aiatatnimn gerçeklestınlmesi ve geltr datütmının düzeltılmesi amacına yonelmiş bır araç olarak alınmıjtır. EJıtım sıstemınde aon on yıllık dönem içınde bu tlanlarda büyük gelıımeltr olmadıjı gorUlmektedır. Egitim kurumlannın, ögretmtnlerın ve egitım araçlannın yurt dUzeyında dengesiz dagüımı, fılll bır fıraat •euıuliti dojurmaktadır v Bizım gdrUsümuz degil bu . Turkıye Buyuk Mıllet Mecllıınm (1973 .1977) Kalkınma. Ptanırun, MıUİ J^Jib* Jia/JlgdUtkâUlmUdür Neyae bırakalım raporlan, yıne açalırn a«a alma makınamiıı 11 yafindaki Sakir Demir'le dün konusmustuk bır slire. Hani kolunda aaatı oldugu halde aaatın kaç oldugunu bilmeyen; karanlığın boşluguna ltüen Şakir Demır, görelim nasıl yanıtlar vermif «orulanmıza«Okumak iıttr mıydin eger okul olcaydı?» «Bilmıyorum » «Okul olsaydı gıtmez mıydin''» «Giderim bubam gonderirse » Hayrullah'ın babası Vell Tırnava atıltyor bu kez. «Vay kîfir, gbndermes mi buban hiç okul olaa. Bak hele nasıl laf ediyor..» Şakir utangaç basını 6ne *fi Şakir konuşuyor Soruyoruz Şakır'e, daha bitma di: «Ya subay olmak?» «tsterdim..» «Gazeted olmak?» «tsterdim...» «Ben ne iş yapıyorum Şakir?» «Bilmiyorum...» «BUdigıa ne var, »öyle bak* lım7» «Bilmiyorum...» «Sen sınemaya gittin mi?» «Gıtmedım...» «Gazete gördün mü? Hanl r«sfmler filan Uzerlnde. Bak Ahmet ablnin elinde var ılmdl, bls getirdik. H)ç gördün mu daM önee'» «G«rmedlm..jı «Cumhurbaşkanı kim blllyor. musun'» «Bilmjyorum...» < • «Radyo dinliyor musun?» «Radyomuz yok..» Yo daha bltmedi anlataeaklarv mız ve aızler dinleyeceksinİK tıv sansak ve.efer yürek tasıyorsak görevimis bizim bu. Hera yaa> mak, hem dınlemek». vücudumu uıtt». (Deraau rar) MALKOÇOĞLU yazan veçizen.Ayhan BAŞOĞLU BEYAZ İLÂHE Bismillah deyip kalkanm Konuşuyoruz Hayrullah 1a .. «Okul olanydı gider mıydin?» Suauyor, gözlerini Uzerunizde gezdiriyor. Sonra baaını aallıyor: «Okul olsaydı giderinu «ibiaine. «Sesinl banda alacatım adyla jukaek »esle » «Giderdim » «Sen de sabahUn biımilUh deyip kalkıyorsun yataktan değil mı Hayrullah?» «Evet...» «Sonra n'apıyonun?» «Keçlye gidiyorum.» «Sınemaya gıttln mi hlç?» «Gıttlm. Aaagıda Kementa kttyünde...» «Kiç kes gittin?...» «Bir defa gıttim » «Kimin fılmine gittin hatırlıyor musun?» «Kurt Mustafa'nın..» «Kim oynuyordu Kurt Mustafa'nm fümınde'» «yılmaa Külual oynuyordu...» «Bırcan'a sordum, hiç tdını duymamış Ataturk'un Soyle bakalım sen duydun mu'» «Duymadım, tammıyorum...» «Hiç adım duymadın demekî» «Hiç duymadım » «Hıç'ı> «Adım duydum Atatürk dıye, kendını gormedtrn » «Resmını'» «Re*raı»ını gördüm » «Nerede gordün resminı*» «Aşağılarda sordürn, kahvelerde » «Otobüse bindın mı?» «Bmdım, bi defa bindım » «Nereye gittin'» «Kabakum'dan Dılcilı'ye cittım » «Soyadm neydı senın?» «Tjrnava » T A R I N : Okula, ya da «keçi» ye gitmek.. Üçfl de, aoyadlannı yafUnm bOnuyerlar bt» yavrulann. DİSİ BOND ^ ^ TİFFANV JONES v/E ONU TUTMAK NEDEKIIMI A M L A /VllYOBMUYVJIM Kbyün en uyanık çocuguydu Havrullah Tırnava Atatürk'ün resmını gormuştu kahvede Bır kez otobuse bmmış, biz kez sınemaya gıtmıştı., Hayrullah, eğıtim ılstemındeki fırsat eşıtlı ğmden yararlanamaruştı ama; Çukuralan'ın dığer okuma ola. naklarından yoksun çocuklarından ayrıcalığı sınema\a gıtmesı, otobuse bınmesı \e Atatürk'ü resımlpnnden tammasndı Fırsat eşitsizliği GARTH BU SA8AU t( euçut M4CEPAMIZ y/ara DitSı DOKTOR Tarık Z. Kırbakan • Derl Saç ve Zuhrev) Hastahkları Mutehassısı tctıklâl Cıd Parmakkapı \To 66 TEL 44 V) 73