23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 26 Nisan 1973 ehalet cTenilen musioet bizim birçok insanlanmızın meziyet nıteliğinde görüp sarüdıkları bir nesnedır ki bununla nıce çıkarlar sağlamaya çalışırlar. «Eğitimsizlik» ya da «okuma yazma hılmezllk» özurüne sığınıp suç mteliğindeki davranışlarını affettirmeyi duşünürler ve cehalete prım veren bir ortamda bunun nimetlerinden yararlanırlar. Çöpçüsünden tutunuz da parlamento üyesine varıncaya kadyr her meslekte ve her kademede bunun tipık crneklerine rastlarız. 1980'lara dojru Türkiye'yi gericilik yörüngesindte uçurumların kıyısına kadar sürükleycn ve yeni yerleşmektP olan demokrasimizi demdgojiyle gerileten, yalnız kendı küçük çıkarları uğruna Anayasaya aykırı kanunlar geçiren; her vesıle ve fırsatta kişi hürriyetlerlni çiğnemekten geri kalmayan: kanunlan bizzat ihlâl eden parlamento üyelerinden kimileri, ihtilâlden hemen sonra Soruşturma Kurulu huzurunda, yaptıklarınm hesabını verirlerken, sorumluluktan kurtulma yollarını pek zavallı çarelerde aratnışlar, aklın kavramıyacağı kurnazlıklara ba=vurmuşlardı. îçlerinde suçlamaları cehalet itiraflarıyle üzerlerinden atma yarısmasına giri. şenler vardı. Anayasadan hiçbir şey anlamaz ve hatta eğitimsizmiş, zekâ yeteneğinden yoksunmuş gibi görünmek onlar için âdeta övünme vesüesi olmuştu. Çünkü ancak bu suretle suçsuz ve zavallı, dolayısıyle «Cezaya müstahak değil» olduklanm ispat edebileceklerini düşünmüşlerdi. (Cehalet içerisınde bulunmak sanki bir fazilet ve meziyetmtş gibi!) Nitekim o tarihlerde dıizenlenen soruşturma dosyalarmda mevcut su asağıdaki birkaç ömek, ki o zamanki zabıtlardan aynen alınmıstır: 1954 yılından beri Meclis'te görev aldığını belirten S.G. atfındaki milletvekili 23 ağustos 1960 tarihli ifadesinde diyor ki: • Çıkan kanunlara Anayasa'ya göre reyle i=tırak ettik. Bunlann böyle bir netice doğuracv ğını bilmiyorduk. Ben hukukçu değilim. llkokul mezunuyum, Anayasa'ya aykırı durum olup olmadığmı ne bileyim. Içimızde hukukçular vardı. Anayasava uygun rîediler, ben de reyimi kullandım... Tahkikat komisyonunun yazdığı tebliğlerden ve kararlardan herhangi bir fikre sahip değüim...» Sorguya çekilen bîşka bir minetvekili H O. aşağı yukarı aynı tonda fakat biraz daha saf bir ilade ile söyle diyordu: «...Ben ilk tahsilliyim. Meclise geldim. Anayasamn ne olduğunu orada öğrendim. Ama Anayasaya kanur.un aykın olup olmadığmı tetkik edebilecek dereceye £elemedim... Bu son çıkan kanunlann ne şekild'e çıktığını, ne olduğunu bilemem. Bana isnat edilen bu suçun manevî mesnedi yoktur...» (25 ağustos 1960 tarihli ifade zabtından). C Olaylar v€ g^iüşfer BİTMEYEN CEHALET Prof. Dr. İlhan ARSEL Bilgîsizliği niırtet haline getirmeye çalısan bu aynı şahıs, kendısi bizzat kanun koyan bir Meclisin uyesi olduğu halde, kanunlara aykın davranmayı dahi bir marifet saymaktaydı. Ya'sıada'da gayrımeşru servet kararnamelerı tevvi edildici sıracTa subavlardan birinin kendisine sorduğu: «...Sizin de gayrımesru servetiniz var mı?» şeklındeki soruya sükunetle su cevabı vermisti: «Vallahilâzim evdeki kanlardan baska gaynmesru hıçbir şeyim yoktur.» Ve nihavet bir başka milletvekili, F.Ş. 2İ ?5u<tos 1S60 tarihli ifadesinde, yukardakilerini bastırırcasına: c . Ben tahsilsiz bir adamım. 1957'de milletvekili seçildım. Meclise gelriim. Birkac ay içinde ancak sağımı solumu öğrendim. lslerin farkma vardım. Takrirler veriliyordu. Encümends ve Mecliste müzakereler oluyordu. Reye komıluyordu, aklımın erdiği kadar reyimi kullanıyordum. Kanunun Anayasaya uvgun OIUD olmndığını, memleketin bir dikta rejimine doğru götürülüp götürülmediSini, tek parti sistemine dev'.et idaresinin sürüklendîğini farketmedim .. Suçsuzum.» (Bütün bu yukandaki ifadeler Için Bk. «Millivet Ga7etesi.. 31 mart 19fi5 Sh. 5, 'thtilâlin îçyüzü», Hazırlayanlar: A. tpekçi Ömer S. Coşar.) oyları ve tutumu ile Anayasa ihlâllerine kolavlıkla ve rahatlıkla araç oluyor ve sonra, bunun hesabını vermek gerektiğinde, işin içinden «Ben tahsilsiz bir adamım» deyip sıyrılmayı göze alabiliyordu. Bu zihniyetin ve bu tutumun, Türk milleti adına ne utanç verici oldtığunun takdirini okurlara bırakıvorum. Ancak bu zihniyeti, artık kapanmış bır donemin öyküsü olarak görmek hata Olur. Bugün böyle bir riurum bütün milletvekilleri için söz konusu degilse de bu zihniyeti hâlâ sürdüren tek tük parlamento üyeleri olduğunu görmekteyiz. Örneğin yabancı blr iilkede kaçakçılık suçu iddiajıyle yabancı bir mahkeme huzuruna çıkarılan bir parlamento tiyesinin durumu!. 21 şubat 1973 tarihli gazetelerden öğreniyoruz ki Türk parlamentosuna mensup bir senatör, eroin kaçakçılığı suçlamasıyle yakalandığı ve mahkemeye sevkedildiği Fransa'da 15 yıl hapis cezasına mahkum olmuştur. Bizim şimdi burada üzerirde durduğumuz husus Türk senatörünün suçlu ya da suçsuz davranısı değildir. üzerinde durduğumuz husus, sorumluluktan kurtulmak içîn, yukandaki zihniyete paralel olmak üzere basvurulan çarelerdir. Hatırlanacağı gibi Türk senatörünün Fransa'da cereyan eden davası sırasında savunma avukatı Pitolle, senatörün, c...saf ve hatta zekâ derecesinin ortanın altmda» olduğunu söylemiştir. Gazetenin belirttigine göre bu beyan üzerine salonda gülüşmeler olmuştur. Ne acıdır ki Türk milletinin temsild seçmij oldufu bir kimse, Franstz kamuoyu önünde yargılanırken «ortanın altında» bir zekâ seviyesinde gösterlllyor. Denecektır kı başka ülkelerde de bu seviyede parlamento üyesi yok mudur? Elbette ki vardır. Fakat hiçbir yerde «zekâ seviyesinln düçüklüğü», parlamento üyelerınce bir meziyet ya da bir nimet vesilesl yaratmaz ve hiçbir kimse bu seviyede görünmeyi hüner saymaz. Sanık senatörün kendisine avukat olarak tayin ettlğl Pitolle'ün kendi başına kalkıp da müvekkillnl böylesine küçültücü bir zekâ seviyesinde göstermi1; olması mantığa pek uygun duşmez. Turk mılleünı usiün zekâ İle temsü ettıkle • rinı her vesıle ile haykırmaktan gerı kalmaydiı parlamento uyelerimızden bazılarının sırl suçluluktan kurtulma amacıjle gerek kendllerı ve gerek temsil ettıklerı toplum bakımından haysıyet yıkıcı dururhlara rıza gostermeleri geleneğlnın 1960'tan sonra artık tekerrür etmlyeceğinı sanırdık üysa bazı olaylar bunun böyle oljnadığını göstermektedir. Bu olayları gizlemek değil deşmek gerek; ancak bu suretle ıleride ortaya çıkabilecek emsal olaylar önlenebîlir.' PENCERE Ketnal Tahir B Sonuç 1950 yılına gelinceye kadar Anayasa kavramı oyle pek bılınen ve üzerinde durulan bir konu değıldı, Sjuphesız kı bunun böyle olusunun, hıç olmazsa o donemler ıçın, özür kalrfırır yönlert yok değildı. 195ü ılâ 1 t U arasındakı çuk. 9> partili devre esnasında, her ne kadar Anayasa deyımi ağızlarda devamlı şekılde gevelenir oldu ise de, bellı bır aydın çevre d'ışında, Anayasa kavramı ve Anayasa teminatı gibi şeyler hiç kımseyı ılgılendırmedı. Ilgilendirmedi çünkü her alanda olduğu gibi siyasi kültür alanında da birçok insanlarımıza bılgisizlık egemendi. Bundan dolayıdır ki ne vatandaş, ne idare organlan ve ne de temel siyasî organlar ve Szellıkle Meclis İçin Anayasa, üzerinde fazla durula»ak bir şey sayılmadı. Vatandaş için Anayasa hıç de ciddiye alınır bir şey değildl. İdare organları «Anayasa bizi ilgilendirmez; bizı kanun ilgılendirir» derlerdi. Temel organ sayılan Meclis ıse farklı bir nedenle. Anayasava karsı vurduraduymazdı. Meclis üyeleri içerisinde niceleri vardı ki merak ederek bile Anayasanın kapaŞını açıp orada tıe. yazıyor diye bakmamışlardı. Anayasaya sadakat andi içenlerin de düşünceleri Anayasanın çok dışındaydı. Bu ılgisizlığı ve bu bilgisizliği Anayasaya hıyanet noktasına kadar götürmüşlerdi. Bunun böyle olduğunu y;ıkarıdaki örnekler göstermekte. Ancak ne vaı ki parlamento kararlarına ve ışlemlerine katılan temsilcilerimizin bıraz olsun vicdan muhasebesi yapmaları zamanı gelmiştir. Bu milletln demokratik yaşantısında âdeta dönCm noktası teskil edebilecek cîavranışlarının sorumluluğunu cehalet veya buna berzer itiraflarla giderme dlişüncesinden kendilerlni kurtarmahdırlar. Bız vatandaşlar düşünmek istiyoruz ki (ancak bunu düşündükçe demokrasiye olan bağhlığımız güçlenebllir) parlamento üyeleri arasında bu dünyalık ömrün sadece «maas» unsuruna dayanmadığtnı takdir eden ve idelizmden nasibınt yitirmemiş kımseler vardır ve onlann cesaret ve celâdet düygulan içerisinde girişecekleri hamleler sayesindedir ki bu memleket demokrasi rayına tekrar oturacaktır. Kacınılacak Tutum Birkaç örnek olsun diye yukanva aldıgımız jfadeler gerçekten ibret vericldir. Mücerred mahiveti itibarivle biîgisizligi ya da bilei edinmemevi (hem de görevle İİEİH konularda) iftihar vpsilesi «ayan bu zihnivet uzun vıllar bovunra «Ben Türk milletinin vüce irades'ni tem«il ptfivorum. istersem her seyi vapabilirim, hilâfe'i bile eeri getirebilirim» yavparalanvle milletii kaHerinl tayindc tek VP cn üstün organ olma icîdiasındavdı. Düşününüz kî parlamentoda yıllar ca milletvekilligi vanan bir kim«e. Meclistekl azı insan iyi'yontulmuş heykel gibidir. Hanf eskimiş an• •'. tikacı dükkân!arı,nın cartıe'kânında duran bazı he'ykelcıkler, va'rdvr" ki bakınca sıppadak ne, İ41ĞÛ anlaşıln;: Şu' • Isa ^eykeli, şo Büda, befiHi Jâpon işi, öteltf duran Yunan.İnsanlar da böyledir. Bazı kişiji çevresi ve yasamı öjlesine yoğumı'r, öylesine biçimjehdirlr k£ taklit yanı kalmaz; davranıslarında özenti görüîmez; çügileri kaîm, rengi belirgdndir. " Kemal Tahir böyleydü. , . ' . Kolay.değil on iki yıl hâpishane. Dört duvar insanı •blçl. me sokar, hele yazar kişiy?en Örs ile çeklç .arasındaymış gibi' tavlanırsın. Kemal Tahir dört duvar arasmda yetismişti. Ve ^terçjal Tahir çay içişindep sigara ikram edişine dek Kemal Tahir'di. Salatanın acısına'," beğehdinin kıvamma, taylanın' aarına. doftluşun raconuna bakışı Kemal Tahir'di. Öfkesi, sevgifi, küfrii» övgüsüyle Kemal Tahir'di. Galatasaray Lise. sinden^ayrüıp mektebi hayaj . ybllahnda pabuç eikitmiş, genç y^ıslarında on iki yıl hapişjianecilikte pişmiş bir roman • cı. Bir ucu Sasay'da, bft ucu Anadolu * mahpushanelerinde, bir jıcu sosyalizmde, bic ucu Osrnanlı'da." Hem marifetli bir duvar halısı..hern, renlcK bir çadır krlimi. Kemal Tah'ir'efelerıip efe.lenip ayaklandıkça, sesini yjikseltip barbar bağırdıkça da "Kemal Tatıh'd>: Ne demek efendim, ne deınek!. Kaikmış dogru düröst^, taharetlenmesıni bîlmiven Kongolü.Belçikalıya kafa ^utacak ha! Ulan, ^adajrnn kellesini alîp. saçmf yediri yediriverirler kendisjne. "Olebilemeı böıyİe rezillik.. dediği zaman bilecektiniz ki Ko'ngofuya öÇkesi, Belçikalıya yenHgisindendir. Yaşamm insafsız. koşullan üstlîne mahpushane seminerlerinde doktora yaptığından, güçlUnUn yasalarım İyi bilmek geregi iliğine ^slemisti. '. , «' Renkli kişiligi, romarîcı egüimjyle. taribln labirentlerlne • dalıp gitmiştı. Osmanl» «4fonusu tutku gücüne erişmiştı benliğınde. Türk edetfivatına1 başka bîr soluk getirmışrt ,bu nedenle. Konulaöhı isinema anlatımında dile getirmesk. okur kesiminin genişliğinı saglamıStır." . ;.''". Kemal TahirM 1950*lerdentanıyoruın.' Yaşamıhın en b*r*" ketli ylrml yıîjpı uzaktan yakmdaiı teledim. paha önce imzasız, ya da müste^ar adla yazilan yayımlanmıştı. 1955,'te^ı sonra her kitabı bir' olay. yarattı. Çaplı bir romancıydı. Yaşâd^ımuı çağm çeşft^j kesimlenni romanlaştırmakla kalmadı, Devlet Ana rle geçmjg çağtara yöneldı. Yakın ve 'uzak tarihe değgin düşüncelerine" katılmazdım Kemş,! Tahir'in, ama bu fiklrler .»romarfcf Kejnal Tahir'in malıyflı.' Diyeceğlm şu ki Kemal Tahir'in Kemai Tahir. olma^k doğal hakkıydı; bilim adamının haikl değildı KemaJ'Tahlrlesmek™ Şofra başında söziine. sohbetihe, lezzetine ve sanatına vurgunlıüc o denli voğündu Ki çoğu kişi Kemal Tahir'in çevresinde Kemal Tahirleşmi^ti' . GENÇLERİN KORKUSU HIFZI TOPUZ eçen gün bir arkadaşım anlattı, oğlu Üniversiteyi bırakıp Paris'te «Jardin des Plantes» denen Bitki Bahçesinde çöpçülüğe başlamış. «Vah vah, dedim, yazık, okuyamadı mı?» «Yok» dedi. «Okuyordu ama sıkıldı, hayatı tanımak lstedi? Önce bir otomobil fabrikasına işçi olarak girdl. Sekiz ay çalıştı orada. Sonra bir kahvede earsonluk etti, Şimdi de Bitki Bahçesi'nde kuru yapraklan tooluyor. yolları süpürüyor.» cSen ne diyorsun kendisine?» «Ben hiç karışmıyorum. Gençler bizim kendilerine başarüı örnekler veremediğimu» inanıyorlar. Bize çok üstten batayor Sarıyer fcra Memurluğundan Bu nıîktada bır söfun drtaya çıkıyof: • Keftıal Tahir Türk efleblyatının vazgeçiltnez blrreman• • cısıdır. tleri sürdüğü tarih. tezl de romanlarında dlle getirilmiştir. Çoğu luşiyi de süriiklemlştlr Ckifleri... GeleceğTrj Türkiye'sinde bilırn çajışmalan bu fikirlen onsylarsa dıyecelc birşey yok. ' • # Onaylamazsa 'Keplal Tah.ir değertol yltlrecek .mldlr? Bana göre hayır. ' . ' " • ., • Edebiyat adarnıarımız bu scfruv» cevap TenpeUdir. Sanatı bilımden ayıran .Jbirsey var olmaK gereitıf. Buım £ski Yunan'da Homeros'tan ve (Jarük Husvası'no» Dostoyîvslö' .' den bu yana dev adımlâVıyle ılerledi. t. Hom*os'u, Dostoyevs^i'vı bueün de okuyup zevk aüKemal Tahlr'i românlariyle degil cezısnyie vücermeye, çahşmak bu bakımdan vanlıf bır cutumcüjr. Çünkü «eçtigl " iş romancılıktı. Biz ona s,eçtigi işin dı$<nda bıf eörev yüKleraeye çalısmayaüm. Kemal Tahır'e Kötülük. olur DU... Şimdi on iki yıf napısbanede ?eçır.iş blr \rasan) ook x talanmışUr. Dıle koiayi Yırrhı seln? vaşındio nrk yasına dek dört djjvar arasanda yaşatjnısız r.rrMnc:mızı... Uüny» karşıs'ında hepınuzin paylaşacagı bir ayıpar bu » Kemal Tahtr'ih ölümü hfç» oln'azsâ bu avıbm btHn. cine. enşmemus Içfn btr 15e varascv....' , . ' öylesine.. bl» TÜTkıye'deyız KI. nerpdevse napisrıaneye girrrîemK yazar.. hapu>haneye .gırmis,'yaaarui Kaışısuıâa aş&ğılık. duygusuııa kapıı&cak. " yorua. »'•• • ' • 6 Gayri Menkul Satış İlânı Do. Mahçuz olup satılmasına karar verilen Sanyer'in Gazi Hasanpaşa ve Ortaçeşme cad'desinde kâin 1399 kütük 109 pafta 707 ada 37 parsel sayılı 618 M2. miktarındaki gayrimenkulün 1/2 payının birinci açık arttırması 1/6/1973 Cuma günü saat 13J0"dan HJO'a kadar Büyükdere Sarıyer lcra Dairesınde yapılacaktır. Sürülen pey muhammen kıjjnetinin V» 75'irit blılmadığı veya hiç alıcı çjkmadHh^taEdirde ikinci arttırması 1V6/1973 Pazartesi günü saat 13.30 dan 14.30'a kadar aynı yerde yapılacaktır. Hacizli bulunan Sarıyerin Ortaçeşme ve Şahincl sokağında kâin 1400 kütük 109 pafta 707 ada 38 parsel sayılı 588 M2. miktarındaki gayrimenkulün birinci açık arttırması 1/6/1973 Cuma günü saat 15 00'den 16.00'ya kadar BUyükdere Sanyer lcra Dairesinde yapılacaktır. Sürülen pey muhammen kıymetinin • 75'inl bulmadığı veya hiç alı• ' cı çıkmadıgı takdirde ikinci açık arttırması 11/6A973 Pazartesı günü saat 15'ten 16.00'ya kadar aynı yerde yapılacaktır. Her ikJ gayrimenkul muayyen saatler hitamında Beledive tellâlı tarafından üc defa bağırılcTıktan sonra en çok arttırana ihale olun?caktır Bilirkişl heyetl raporu mucibince 707 ada 37 parselin Sanyer'de Ortaçeşme caddesi ile Gazi Hasanpaşa sokaklarına cepheli çapta görülen eb'at ve sekilde düz bir arsa olduğu ve üzerinde çapta görüldüöü ebatta ve kısmen 38 parsele tecavüzlü etrafı 4.50 irtlfada briket duvarla çevrili bir kat sahne ve betonarme karkas makine cîairesi olan yazlık sinema mahallini ihtiva eden gavrlmenkul olup çapta olmayan ve çapta bo$ görülen Ortaçeşme eaddesl ile Gazi Ha*anpasa sokaklan köşesinde ve kısmen 38 parsele teeavüzlü tek katlı zeminl mozaik çatısı betonarme plak Ü2erine düz izolasyonlu bir kahvehane ile bir büfe mahallinı ihtiva ettigi ve 618 M2 miktarındaki isbu eayrimenkulün tamamına 500 000 TL. (Yalnız bes yüz bin lira) ve satısa çıkarılan 1/2 hisseve de yalnız iki yüı elli bin TL. kıvmet takdir olundugu ve 707 ada 38 parselin 37 parsele bitisik olarak Sarıver'in Ortaçeşme caddesi ile Sahind sokaffına cepheli düz bir gavrimenkul olup Ü7erinde çapta görüld'ügü ebatta darta genis cesamette ftapu kavdmda her ne kadar üç dükkân ise de) mahallen bir bodrum, blr zemln, bir normal kat ve bir de çatı katını İhtiva eden bir bina bulundufu bu binanın bodrum katmda sıSınak ' mahalli ile kalorifer dairesi mevcut olduSu zemin katta sıra ile bina köşe^inden itibaren kasap, manav (sundurma şeklinde) bakkal, bakkal ve manifalura dükkânı olarak kullanılan be^ dükkân bulundugu dükkânlann ortalama 20 00 M2. sahava sahip vitrinli ve camekânlı zeminleri karo mozavik kaph üniteler olduŞu normal katta bir daire bulundugıı bu dairenin bir koridor üzerinde solda bir oda ylne solda T seklinde salon bulundugu ve koridorun karsısmda yatak odası mevcut olduSu bu odada gömme dolap bulundugu koridorun sa5ında alaturka WC ve sagında mutfak meveut olJueu mutfaktan sonra banyonun koridorun sağında yer alan bir yemek odasından sonra yerleşmiş olduğu dairenin muhtelif yerlerine balkonlar konulduğu koridor, mutfak ve banyonun zeminleri mozavik kaplama salon ve odaiarda zemin kaplama olarak PV. C. karolar (marley) kullamldıgı, iyi malzeme, titiz isçilikle inşa edildiği binada kalorifer, havagazı, çehir suyu ve elektrlk bulundugu banyo kısmında gömme takım kullanılıp duvarların siyah fayansla kaplandığı ve aynca şofben bulundugu çatı katmda ise talimatname icabı teras bırakılarak bir dairenin arta kalan sahaya yerleştirildiğl bu dairenin arta kalan sahava yerleştirildiğl bu dairelerin vasıflannın altındaki normal daireye benzemekte olup ancak oda sayısının daha az olduğu. teras kısmının mozavik kaph ve üstü açık vaziyette olduğu binanın betonarme No: 970'539 Talimat karkaı olarak insa edildiği dıs cephesinin beyaz mozayik sıva ile kaplı balkon ve teras korkuluklarının demir korkuluk olup mimarl detaylara uygun bir üslupla halledildiği ve isbu gayrimenkulün tamamına 550.000 TL. (yalnız beş yüz elli bin lira) kıymet takdir olunduğu bilirkişi heyeti tarafmtfan beyan oîunmuştur. Istanbul Belediyesi Imar Müdürlüğünün 9/9/1970 T. ve 3709 sayılı lmar durumu mucibince: 707 ada 38 parselin yönetmelığin 3 18 ve 3.19 maddelerine tabi olup avnk nizamda yönetmelığin 3.14./F , maddesi gereğince 6.50 M. irtifaına inşaata müsait olup iskân sahasında bulundugu 14/9/1970 T. ve 3710 sayılı tmar durumu mucibince 707 ada 37 parselin ayrık nizamda ve yönetmellğin 3.14/F madcfesi gereğince 6.50 M.^lrtifaında inşaata müsait olup ıskân sahasında bulundugu anlaşıl * mıstır. Her İki gayrimenkulün de hudutları tapu kayıtları ve kadastro tesbitleri gibidir. 381' sayılı* parselin kaydında birinci derecede 150.000 llralık İpotek mevcuttur. 37 ve 38 parsellere muhtelif icra daırelerinden konulmuş haciz serhleri mevcuttur. Aynca mükellefiyetler ve ırtlfaklar hanesinde 37 parsel lehine ve 38 parsel aleyhir» krokisinrfe sarı boyalı yerde 37 parsel üzerine kurulacak yazlık » sinemamn geçişinden dolayı irtifak hakkı tesıs edilnjıştir. ' ;# * ŞARTLAR: Belediye tellâliye resmi ile * ihale kararV"v damga pulu ve tapu tescili İçin lüzumlu bilcümle masrai , ve harçlar müşteriye aittir. İhale tarihine kadar birikmış» vergi borcu ile ipotegin fek harcı ve fınansman kanunu gereğince gayrimenkul değer artış vergisl borçluya %it olup ihale bedeüntfen ödenir. Pey sürenlerin *aayrimenkulleri gezmis, görmüş, beğenmiş ve halihazır durumlan ile işbu ilân ve dosyadaki satış şartnameleri ahkâmını aynen kabul etmlş olduklan acj ve itibar olunur Pey sürenlerden gayrimenkullerin muhammen kıymetlerlnin yüzde onu nisbetinde nakit pey akçesi veya bu değerde^ milll bir bankanın teminat mektubu talep olunur. Bu lşe ait satıs şartnameleri her gayrimenkul için ayn ayn tanzim edilraiş olup her gayrimenkule ait satıs şartnamesl ilân tarihinden İtibaren umumun tetkiki İçin daırede açık bulundurulmaktadır. Yüz kuruşluk posta pulu göndererek talep edenlere şartnamelerin blrer nüshası tebliğ olunabilir. Satıs peşin para iledîr. Talep vukuunda müşteriye kanunî bir mehil verılebilir. MCşteri ihale bedelını derhal veya veriiecek mehil içinde icra veznesine ödemedlğl takdirde ihale lcra ve Iflâs Kan. 133. maddesi gereğince fesholunur ve gayrimenkuiler kabul ederse bir evvelki alıcıya sürdüğü peyle, kabul etmez veya bulunamazsa aynı madde gereğince yapılacak olan yedi gün müoMetli yeni arttırma sonunda zuhur edecek olan ahcısına ihale olunur ve her iki halde iki ihale arasındaki fiyat farkı ile ( yüzde 10'dan hesap edilecek faiz ve masraflar hükme hacet kalmaksızın birinci müşteriden dairece tahsil olunur. Satışa çıkanlan gayrimenkullerin kütük kaydında ipotek ^ mevcut olcfuğundan surülecek peyin tşbu dosya alacakhsının alacağma rüçhanlı olan ipotek alacağı tutan ile paranın paylaştınlması mesraflannı tecavüz etmesl sarttır. . Böyle bir bedel bulunmadığı takdirde* satış talebl düşer. Işbu gayrimenkuller üzerinde hak iddia edenler ile ipotek s. hibi alacaklılann huşuslyle masraf ve faize dalr iddialarını 15 gün lçerislnde evrakı müsbiteleri ile birlik . te müracaatla bildırmeleri aksi takdîrde hakları tapu sV cili ile sabit olmadıkça paranın paylaştırıhnasından hâriç kalacaklan ve talip olanların muayyen gCp ve saatlerde; pey akçeleri ile birlikte satış mahallîn'de haur bulunmalan ve fazla bilgl almak isteyenlerin mesai saatleri içiçde 970/539 Talimat sayılı dosyaya müracaatla, bu işe ait evrakları tetkik edebileceklen hususu ilân olunur.' ' (Basın: 2966) 2925 lar.» •'T^ ~ : . , *; ~ «PeîfsanrnıyoTOmTBütün afSaâa^arı r'W o rîa bîrSevler anvor. En korktuğu sev bir yere bağlanmak, birşeye saplanmak. BağımsızliEinı herşeyden ü«tün turuyor mı kuşak. ödfl kopuyor seçeceği konulann rutsagı olmaktan, kalıplasmaktan. Bunun için de işini değistiriyor sık sık. «Eu. bir tutarsızhk degil mi?» «Değil. Tutarlı olmanın bunalım yaratacaSına taanıvor onlar. Şimdi herşevl deniyorlar. Ama sonra içinde, tatmadıÇı zevklerin, duygulann özlemi kalsın lstemivor. Birçok şevi denedikten sonra yapacağı seçim daha tutarlı olmıyacak mı?» Bu, bueün Fransa'da gençlerin bunalımından ufak bir örnek. her hangi bir örnek. Bir süredir kavnıyor Pransız gençligl. 220 bin liseli ö*renci sokakiara dökülmüştü. Ertesi ak'Bm televlzyonda Milll Eğitim Bakanı Ue ögrenci Uderleri arasında düzenlenen bir açık oturumu seyrettlk. Bakan: «Sokakiara döküldünüz Ö6rpncilerin yeri sokak değil, okuludur. Dönün okullarınıza. Istedıklerinızi açıklaym. görüselim. Sonmlarımza çözüm vollannı snkükta bulamazsınız» diyecek oldu. Gençler Bakana övle bir vüklendiler ki, açık oturumu düzenleyen gazeteci konuyu değistirmek zorunda kaldı. Şmdi Michel Field diye blr Bgrenci lideri var: 19 yasında blr lise öğrencisi. «Siz» dedi Baksna, «Bunu nasıl sövlprsiniz? 1958 de iktidara sokak gösterilerivîe gelmediniz mi? Eski reitml gösterilerle devirmedlnlz mi? Şimdi siz mi bize disiplin dersi vereceksiniz?» Gençlik örgütlerinin temsilcileri arasında bir kız var. Şoyle dedi: «Biz sokağa dökülmesevdik blr eençllk sorunu oldugunu siz hicbir zaman anlamavacaktınız. Kac defa sizi eHrmeve ertdik. özel kalertı müdürünüz bizi geri çevirdi. Randevü lstedik. kabul etmediniz. Bizi çocuk yerine koydunuz. Şimdi anlıvorsunuz isin önemirü.» Başka bir öğrenci de: «Siz eenclerin hep «dışan» nın etkisiyle gösterilere giristiklerini sövlüvormnuz. «Kimler kıskırtıyor bunlan?» diyorsunuz. Nedir bu «dısansı'» Boşuna vorulmayın. Biz ne yabancı çevrelerden emir alıvoruz ne de vabanct ülkelerden. Kerjdi kendimize hazırlandık. Sizin «dı«an«ı» dediğiniz şey «içerisi» artık. Başka «dışani kalmadı. aremayın.» •*• Pekl, gençler neye karşı? Ne istiyorlar? Gösterilerin tek nedeni askerlıgin eıtelenmisini daraitan Michel Debre kanunu degil herhalde Zaten bu konuda eençler çok başarılı oldular. M. Debre Savunma Bakanlı£."dan çekildi. MiUi Eğitim Bakanı da erteleme süresini kısitlavan kanunun yeniden ele almması için Meclise bir lasan surmlacağmı bildirdi. Ama dava bununla bitmıyor Raşka sorunlar var: Gençlerin yanna güvenlerl vok. öğrenim bitti»ı zaman doğru dürüst bir iş bulabilecekler mı hiç bp'li dejm Neye yarıyor diplomalar? Aydınlann karşısma bir >$siz!ik sorunu çıkıyor. Üniversitede egitim sistemleri endüstrinın Koşullarma göre düzenlendiği için gençler buna karşı çıkrvonar Amac varının mutlu insanını yetiştirmek değil. endüstn düzeninin ihtiyacı olan insanı yetiştirmektir. diyorlar. însanın ruutiulugu güme gidiyor bu arada. öyleyse bu koşulları değiştirmek gerekmftz miV Fransa'da ilk kez bu ölçüde bir Lise eençıiğ" gösterisı oluyor. İİK kez gençlik örgütleri partilerle. sendisalarla işbirliğı yaptılar. îlk kez bu kadar çok sayıda örgüt desteklivor pençleri. Ama 1968 Mayısından almmış dersler var. HURümet gençleri kışkırtmaktan çekiniyor. Gençler de ölgülü ve çok disiplinli davranıvurlar Gençler bu sefer bir «eyıen de?istirecekler galıba? Seslerini duyurabildiler ve çoğunluk onlarla... ((MutİH IQU Ogluftnf. * • Türk DU Kıfriırnü'm. Ölağinüstü Kurultayl'ndakl yaıi [ lış davrajuşımıîı üzüntüsühtî unutrnamj ' mümkün değildlr. • Bu davTamşım dolayısiyle Kurultay Baskanı sayın Necmettin | Sahir Sılan'dan. TDK Başkanf sayıg P^pt: Macit Gökberk'ten, • Genel Yazmati sayın ömer A'sım Aksoy'dan ve Kurultay'dakl ; savıa Ujelerden özür dilerim. . . .* Konnr E^ITOP ! %••••••••! Cumhurlyet 2930 JBAŞSAGLIGİ sevglli' başkanımızy ' • . • * • . . • • ; . . . • . . • • • CEMIL ÇINAR'I 21.4.1973*günü.kaybetuic. Aılesina ve'putün dostlanna bassaglıgı dileriz. . * . ( ' .'/•••..•' . 1 • i \ • ' • • ' • • • • • •' •••;• ' •* Öevlet PİBnlama Teşkilâtı Sosyal Planlama .• Dairesi Elemanları (HAS••*••••••••*«••<••••••••••••••«•••• 1 •'• , TEŞEKKÜR. Çök sevgili'babairiiz ve kayınpederirnia ZEKÎ ALTAN'ın »* * • • ' . . ' , gerek hastallğı sırasında ziyaret> gereVse, cenaza törenine katılan ve çeJenJc gönderen telgrai, tela„ fon ile tâziyetlerınl bildiren sayın akraba, «lost v« tanıdıklanmıza sonsuz tesekkürlenmızi suna'nzi Nazan IHelih Eczacıba?!' »Ielike Me(ım«t Altan Radar Beklâm: 4352916 ; ^•«•«••••«•••••••••••«•«••'•««• ANKARA HÜKUK FAKÜLTESİ 4 \ bEKÂNLlOl.NDAN ve MEMIIR AUNACAKTIR • ] . Jakültemizde aöık btâunan aşağıda yanlı kürsülere . birer aslstan alınacaktn^ ;, . . 2 Adaylarda. Devlet' Memurlannd'a aranacak şartlardan başka Ankara Üniversltesi Asistanlüt Yönetmeliğlndekl nitelikler ^ranmaktadır. 3 Özel çartlara dalr fazla bilgl FakÜlte Sekreterlfglnd.en alınabllir. * ' . . 410 dereee memurun D.T.C. Pakültesl kütüphanecilfk bölümü mezunu olması ve 857 sayüı kanunda niteliklerl tasıması gereklidir t ' ' Istekjjlerin 115.1973 günü saat 17.00'ye kadal* ıdareye mü' rapiatlan gerekmektedir. . , • 1. Ekonomi Körsü'ü 1 • '• 2. Ekonomi' Kürsüstl ' •. 4 Medeni. Hukuk Kürsüsü ' . • NOfT: Tayin hususunda kUrsü vs Marenit) takıîlr hakkı mahfuzdur. (Ba«ın 144in »2lı • ? TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNİK ARAŞTIRMA KURUMU CUMHURİYETİN 50. YILDÖNÜMÜ ÖDÜLLERİ Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu tarafından; Cumhuriyetimizin 50. yıldönümü nedeniyle, müspet bilimlerin temel ve uygulamalı dallannda araştırma yapan: 29 Eklm 1923 tarihinden sonra dünyaya gelmis TUrk arastırmacılara: çalısmaları değerlendirilerek «Cumhuriyetin 50. yıldönümü ödülleri» verümesi kararlastınlmışrır. Konuyla ilgilenen araştırmacılanmızm. adavlık sekll ve sartlan hakkında bilgi almak için Bayındır Sokak 33 Yenişehir Ankara adresindeki Kurum Merkezine başvurmaları gerektiği duyurulur. fBasm: 143582927) DtŞ TABtBt KONGRE tLANI: Korubaşı Köyü Kalkındırma ve Güzelleştirme Demeğinin senelik olağan kongTesl 6^.1973 Pazar günü saat 10*da Karaköyde Emek Yemez Mah. Porsuk Sok. 7/9 da yapılacaktır. GÜNDEM: •••••••••••»•••O»»»»» Di Orhan TÜZÜN Saat 13.30 19^0 Samatya Cad No 400 TEL: 21 75 82 Cumhuriyet 2929 ; vanı seçiml, 3 Yönetim Kurulu faaliyet ve hesap raporu, 4 Organlann seçtml, S Tüzük tadiU, 6 Dilekler, ? Kapanış. Cumhurlyet 3928 1 Açılıs, 2 KongTe Opr. Ürolog OOKTOR S ı r a s e l v i l e r 69. T A R S t M Telf: 44 Z1 44 • • «> Süreyya ATAMAL • •»•»»»»»••••••••»••••
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle