Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 21 Nisan 1973 illet Meclisi Geçld Komisyonunda 8 Haziran 1972 tarihinde görüşülmesine baslanılan Toprak ve Tarım Reformu Kanunu tasarısının görü•ülmesi tamamlanmış ve tasarı Nisan ayı başında Millet Meclisi Genel Kuruluna sevkedilmUtir. Bu tasarı, ashnda 1. Erim Hükümeti zamanında kurulan «Basbakanlık Toprak Reformu Kanunu Tasarısı Komisyonu» tarafından teknisyenler aeviye«inde hazırlanmış ve Şubat 1972'de Hükümete sunulmustu. Hükümet, teknisyenlerin hazırladığı Toprak Reformu Kanun Tasarısı'nda (Teknisyen ler Tasarısı). reformun gerçeklesmesini şüpheye düçürebilscek cok önemli değişiklikler yaptıktan ve adını da •Toprak ve Tanm Reformu Kanunu Tasarısı» şeklinde değiştirdikten sonra onu Meclise sunmuştu. Millet Meclisi Geçici Komisyonu da, on ay süren görüşmelerden sonra, Hükiimetin yapmış oldugu önemli değişikliklere. büyük toprak sahiplerini koruyueu ve toprak rezervini azaltia bazı yeni değijiklikler ekleyerek tasanyı Meclis Genel Kuruluna sunmuştur. Tasanyı hazırlayan teknisyenler kornisyonuna katılmı» Wr kim se olarak, bazı önemli hükümlerin son aldğı şekil üzerinde görüşlerimizi kısaca belirtmekte yarar bulunduğu kanısındayız. M Olaylar ve görüşler yukanda belirtildiği fizere çok daha genis ölçüler uygulanacakür. Bir kere, kamulaştırma sınırlannın tasarıdaki şekQde tesbitinin çok karmaşık olduğu ve uygulama yönünden pratik olmadığı kanısmdayız. îkincisi, ölçüler, sulu toprak sahipleri lehine tesbit edilmiştir. Sulu ile kuru arasında bire iki oranı kabul edilmiştir. Oysa bu oranm bire dört olması gerekir. Zaten, tasanda yer alan sulu arazi ve modern işletme kavramlan da, hep sulu arazi sahiplerini korumaktadır. • Son olarak, kamulaştırma sınırlan bütünüyle tasanda çok geniş tutulmuştur. Hele, Toprak ve Tarım Reformu Öntedbirler Kanunundaki hükümler ve tasarıda modern işletmelere tanman aynealıklar. toprağın fslenmesi ve sulu arazi tarif lerindeki anlayış da düşünülecek olursa, bu tasarı hükümleri ile kamulaştırılacak toprak bulmak âdeta imkânsız olacaktır. Hatırlanacağı gibi tasannın teknisyenler tarafmdan hazırlanan metninde, kamulaştırma için çok pratik ve refnrm amaçlarma uygun bir sistem geliştirilmişti. T="«. nisyenler tasansına (Md. 331 göre. kamulaştıri* sınırının tesbitinde arazinin vergl değeri esas alın mış ve 1972 yılı vergi değeri 500 bin lirayı geçen arazilerin, bu sınırın üstündeki kısmınm kamulaştırılması ve bu sınırın suluda 150 ilâ 400 donümü. kıraçta ise 300 İlâ 1600 dönümü geçmemesi . öngöriilmüştü. % Kamulaştırma karşılığının ödenmesl yönünden de Tasarı, etkili bir toprak reformu ile bağdaşmıyacak muhtelif hükümlere sahiptir. Kamulaştırma bedelinin taksitle ödenen kısmma yılda °'o 6 faiz verilmekte fMd. 41), aynca, taksidin ödenmesinde, kamulaştırma yılı toptan eşya fiyatları endeksi esas almır denilmektedir. (Md. 40). Kamulaştırma karşılığının tamamı için kamu hisse senedi alanlara ise, °'o 8 temettü garantili hisse senetlerinin verilmesi öngörülmektedir. (Md. 42). YOZLAŞTIRILAN REFORM Prof. Dr. Z. Gökalp MÜLÂYİM Ankara Ziraat Fak. öğretim Üyesl verilmemistir. Oysa biz, Türkiye için. siyasal amacı olmayan bir toprak reformu düşünemiyoruz. Toprak reformunun siyasal amacı, bir taraftan toprakta çalışan milyonlarca köylüyü ekonomik ve siyasal özgürlüğüne ve dolayısiyle huzur ve refaha kavuşturmak. onlara Anayasanm öngördüğü hakları özgiirce kullanma olanağını sağlamak; öte yandan, büyük toprak sahiplerinin haksız aşırı siyasal güçlerini ortadan kaldırmaktır. Kanımızca, ülkemizde yıllardan beri tartısılan toprak reformu, sosyal ve ekonomik yönü kadar, siyasal yönü de olan ve hattâ siyasal yönünün çok daha ağır bastığı bir reformdur. Nitekim, siyasal bir beîge olan 12 Mart Muhtırasında ve ondan sonra cereyan eden bütün siyasal olaylarda toprak reformundan söz edilmesi de, reformun siyasal yönünü tanıtlamaktadır. • Millet Meclisd Geçici Komisyonunda Rüku tnet tasansma «modem işletme» kavramı eklenmiş (Md. 7) ve bu isletmelere kamulaştırmada ajTicıhk tanmmıştır. Böylece tasan ile, modern işletmelere kamulaştırmada öbür işletmelere bırakılanm suluda 3 katı. kuruda ise 2 katı arazi bırakılması ve bu miktarlann suluda 1250. kuruda 2500 dönümü geçemiyeceği öngörülmüstür (Md. 28). Tasarıdaki şekilde modern işletmelere ayrıcalık tanmmasının, ülkemizde toprak reformunun bugünkü sosyal ve siyasal amaçlarma aykın olduğu kanısmdayız. Modern isletmelere ayııcalık tanmması toprak rezervini Snemli derecede azaltır, bu bakımdan reformun sosyal amacına aykırıdır. Kaldı ki, modern işleane sahibi olduklarmı iddia eden büyük çiftçiler, tarımda etkili bir toprak reformu yapılmasını yıllardan beri engel leyen kişilerdir. Bunlara ayrıcalık tanmması, top rak reformunun siyasal amacına da aykırı olacak tır. • Tasannm önemli bir maddesi de sulu arazi tanımıyle ilgilidir. Tasannın Meclis Genel Kuruluna sevkedilen metninde, sahibinin kendi imkânlan ile sulanan araziye toprak raformu ba kımmdan kuru arazi hükümleri uygulanmas» öngörülmüştür. (Md. 8). Sulu arazinin bu şekilde tanımı bilimsel olmadığı gibi. toprak reformu uygulaması açısından da büyük sakıncalar taşımaktadır. Türkiyede halen sulanan arazinin yansmın, sahiplerinin kendi imkânlariyle sulandığı düşünülecek olursa, bu hükmün önemi daha da iyi anlaşılmıs ohır. Ta sarıdaki bu sulu arazi kavramı, reform açısından toprak rezervini ciddi bir çekilde azaltıcı ve aynı zamanda sulu toprak sahipleri arasındaki esitliği bozucu niteliktedir. • Tasarıda, kamulaştırmada sahibina bnakılacak arazi sınırlan, tasarının sonuna eklenen tablolarda gösterilmiştir. Toprak endeksi ve ilçelere göre sulu ve kuruda uygulanacak muhtelif alan ölçüleri verilmiştir. Verilen ölçülere göre. toprak endeksi 50 için. suluda 300 ilâ 1000 dönüm, kuruda ise 475 ilâ 2000 dönüm arazi bırakıl ması öngörülmüştür. Modern işletmelerde ise. Bizden Uzakta Değişen.. Bay Kızılderili ile çocukluğumuzda tanıştık. Beyaz perdede olağanüstü bir ustalıkla at koşturuyordu. Saçlan örgülüydü. Yüzü sert ve anlamsızdı. Ok atıp balta savuruyordu. Göçmenler arabalannı çember biçimlnde birbirlerine yanastırmışlardı. Çoluk çocuk, kadın erkek, Batı'ya doğru yol alırken yorulmuşlar; mola vermişlerdi. Işte o dakika Bay Kızılderili ortaya çıkmış, garip çığlıklar atarak saldmya geçmişti. Çocuklar ağlıyor, kadınlar istavToz çıkarıyor, erkekler sa%'unmaya çalışıyorlardı. Ne vahşl adamdı Bay Kızılderili! Sonra büyüdük. Bay Kızılderüinin vahşi olmadıgını, ama beyazlarca vahşi hayvan gibi avlandığını öğrendik. Çok şey öğrendik zamanla. Yalnız Bay Kızılderiliyi tanımakla kalmadık. Bay Tarzan'm ne büyük yalancı olduğunu da saptadık. Yamyamlar ülkesinde iki ayaklı uygarlar gibi görünen beyaz avcılann sömürgeci kişiliklerini öğrenmek için bir ömür tükettik. Bunca basit gerçekler için ne uzun zaman 1 harcamışiz Ne v>.alım ki bunlan bize öğreten çıkmamışil okulda ve üniversı'^de. Hepsini el yordamıyla, araya taraya bulmak gerekmlşîi. Sonra Amerika'ya gittik. Çocukluğumuzda beyaz perdede tanıdığımız kızılderilileri yerlerinde ziyaret ettik. Öldürüle öldürüle azalmışlardı ama; o kötü günler de arkada kalmıştı. Şimdi Amerikan refahı içinde nasiplerine düşeni ki az düşüyordu ahp oturuyorlardı. Azınhktaydılar; zencilerden de az, ve zencilerden de güçsüz. Tarihleri karanlık ve acıydı; gelecekleri ise tarihlerinin doğrultusunda olamazdı. Çünkü beyaz adam güçlüydü. Kızılderili için de beyaz adam karar verecekti. Hem de ne beyaz adamdı bu adam! Bay Kızılderili Amerika"da rahat otursun ve komünizm saldırısma uğramasın dlye yeryüzünde bir «Banş Kusağı» çekiyordu. ABD'ni koruyacak olan bu Banş Kuşağı oldukça pahalıydı. Cumhurbaşkanı Nixon'un Savtaıma Bakanı, bu Kuşak için Kongre'den 8ö.0O0.(X)0.00O dolar istiyordu. Yeryüzünün en büyük askerî giicüne sahipti Amerika... Ve Bay Kızılderili'nin Araerikası değildi artık bu Amerika: bir ayagı Pekln'de. bir ayağı Moskova"da, bir ayağı Akdeniz'de, bir ayağı Okyanusya'da kocaman bir devdi. Öyle uçaklan vardı ki devin bir ülkeyi yok edebilirdi; öyle bombaları vardı ki devin, dünyayı paramparça edebilirdi: öylesine yeni silâhlan vardı fcl devin, zırhlan deler, evleri büker, kayalarda mağaralar açardı. Işte bu devin midesinde yaşayan Bay Kızılderili, günlerden bir gün, nedense geçmişini andı. yiğitlik günlerine özendi, ya da uygarhğm gelişimine ayak uydurmak istedi va başkaldırdı. Şaşırtıcı bir davranısla Güney Dakota'dakl VVounded Knee kasabasını işgal etti. Tarihten gelen haklannı savunmak için günümüzde isyan etti. Ne devlet dinledi, ne hükümet: ne yasa dinledi, ne tüzük. SUâh zoruyla haklannı sağlamak voluna saptı. Herkes çok şaştı bu işe! rıtutud Ben diyeyim, bir fıafta. siz devin bir av, bır üçüncü desin ki birkaç ay günler öyle çabuk geçıyoı Ki Bay Kızılderili'nin VVounded Knee kasabasını iş^al etrnesı üstünden epey zaman geçti. ABD Cumhurbaşkan.' ve Hükümeti işe el koydu. Bir yandan kazılderiülonn isteklenne uygun yasaları çıkarmak için çaba gösterirken öte yandan ne yapıyorlardı? Bir gazete haberinde ne yaptıklanru OKuyaum: «t'Pl Güney Dakota Bir Hükümet tiynaeının açıkladığına göre, Wounded Knee kö\ünii işfal eden kızıiderililer önceki gün bir Federal Soru.turma Biirosn (FBİ; belikopteriyle üç Hükümet baıikatına iiç bartadan beri ilk defa olarak toplu ates açmışlard.r. Rarikatlarda bulunan polisler atese karsılık vermişierdir. Bır Hükümet sözcüsü işgalci kızılderililerden varılanarlar oldueuna açıklamıştuj» Koskoca Amerikan Devletl, dünyanın süper gücU, Savunma'ya milvarlar ve milyarlarca dolar uarcayan *dev. ıM buçuk kızılderilıyi yok edemiyordu. Ne biç>aı ışti bu? Getirirsin topunu. bazukam; çağırırsın uçağır.ı. tan&ını, dakikasında zerresi kalmaz Bay Kızılderili'nin.. Ne oldu acaba Beyaz Adama? Kızıldreiliyi av hayvanı gibi aviayan o değil miydiî Zaman geçtikçe değişti mi beyaz adam? YnKsâ tızılderiliyi imha ederse dünya kamuoyu kendisini ayıplar, Kınar, uygarlık adına lânetler diye mi korkuyor? Evet, dünyada değişen bir şey var galiba... Bizden ulakta degisen. bir şey... Tasarının Adı önee tassnnm adı üzerinde duralım. Tasan «Toprak ve Tarım Reformu Kanunu Tasansı» adını tasımaktadır. Toprak Reformu, d ı = başın= < h dan yozlaştırma amacıru güden bu ad üzerinde durmakta yarar vardır. Ülkemizde 12 Mart'a kadar «toprak reformu» ve «tanm reformu» deyunleri değişik anlamlarda kullanılmıs ve büyük siyasal tartışmalara sebep olmuştur. Bilimsel olarak. bütün dünyada toprak reformu ve tarım reformu devimleri e«j anlamda kullanılagelmektedir. Fakat Türkiye'de tarım reformu deyimi, etkili bir toprak refonnuna karsı olanlarca. toprak reformu deyiminin bir karşıtı olîrak kullanılmıstır: Bu bakımdan tasarıya toprak ve tarım reformu kanun tasarısı adını vermek kavram kansıkhema sebep olmaktadır ve yanlıştır. Tasarı. ya toprak reformu. ya da tarım reformu kanun tasarısı adını almalıdır. Ta sannın Meclise sunulan şekline, Türkiye'de tor>rak refonnuna karşı olanların anladığı anlamda • tarım reformu kanun tasarısı» adını vermek daha yerinde olurdu kanısmdayız. Çünkü tasarı bu ada uygun hükumleri kapsamaktadır. Saptırmalar 0 Toprak ve Tanm Reformu Kanunu tasarısında (Md. 6) toprağın işlenmesi ya da işletilmesi kavramına yer verilmiştir. Fakat bu kavram, o kadar yozlaştınlmıştır ki, tasarıya göre, toprağını ortakçılık veya kiracıhkla işletmeyen herkes. toprağını bizzat işliyor veya işletiyor kabul edilmektedir. Toprağın bizzat işlenmesi kavram ınm tasarıdaki sekilde kabul edilmesi yanhştır. Gerçekte, toprağın bizzat işlenmesi. toprak sahibinin ve ailesi üyelerinin kendi bedeni ve fikri güçlerini de katarak, arazide geçimlerini sağlamak üzere doğrudan doğruya çiftçilik yapmalarıdır. Toprağm bizzat işlenmesiyle ilgili hüküm, top rak reformunda toprak rezervi sağlanması ve dafmlan topraklarm verimli bir şekilde işlenmesi yönünden, etkili bir toprak reformu için hayati önem tasır. Çünkü, toprak reformunda, toprağı sahibi tarafından bizzat işlenmeyen arazilerin, genişliği ne olursa olsun. tamamının kamulaştınlması ilkesi kabul edilmiştir. Meclisteki tasarıda bile bu böyledir. Bu bakımdan, toprağın işlenme si kavramı büyük önem taşımakta olup. başarılı bir toprak reformu için bu konuda sapma yapılmaması ve çok dikkatli olunması gerekirdi. Keşke Kanunlaşmasa.. Tasan bu sekliyle kanunlajırsa, Anayasanm, kamulaştırma karşılığınm 20 yıl taksitle odenme si esprisi anlamsız kalacak, bu tür ödeme, reforma para yönünden imkânsız kılacaktır. Sonuç olarak deriz ki, Millet Meclisi Genel Kuruluna sevkedilmiş bulunan «Toprak ve Tarım Reformu Kanunu Tasansı» bu şekliyle etkili bir toprak reformundan beklenilen sosyal, ekonomik ve siyasal amaçlan gerçekleştirmekten çok uzaktır. Bu tasarı kanunlaşırsa, ülkemizde Anayasanm öngördüğü toprak reformu yapılmıs olmayacak; ancak, toprak reformuna karşı olanlann ve ülkemizde toprak reformuna gerek olmadığını yıllardan beri iddia edenlerin fikirleri, 12 Mart Muhtırasının kanatları altında, yasalaşmış olacaktır. Bu bakımdan, tasarının bu şekliyle hiç kanunlaşvnamasının ülke için daha yararlı olacağı kanısmdayız. Tasarının Amacı Tasannm ekonomik ve sosyal amacı olduğu belirtilmiştir (Md. 2). Oysa genellikle etkili bir toprak refonnunun sosyal, ekonomik ve siyasal olmak üzere başlıca 3 amacınm bulunması gerekir. Bu bakımdan, tasarı, etkili bir toprak reformunu gerçekleştirme amacını taşımaktadır. Tasarıda. ekonomik amacı ağırlık verilmisse de, as. lında ekonomik amacı gerçekleştirecek tedbirler bile alınmamı§tır. Siyasal amaca ise hiç bir yer İNCI ELLİNCI YIL OKTAY AKBAL Evet Hayır Inşaat Müteahhitleri Birliği Tasarısı fff â â u h e n d i s v e mimarların 19 I I H yıllık kamu kuruluşu nite••1*1 îiğindeki Birliği dağıtılmak üzere iken, yapsatçılığa meslek niteliği kazandınlmak istenmesi aklın almayacağı bir çelişkidir.» önce aklın almayacağı bir çelişki ile bir yandan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 6235 sayih Kanun değiştirisi görünümü ile üye olma zorunluğu kaldınlarak kapatılmak üzere iken .bir yandan da «Inşaat Tesisat Muteahhitle/i , Odaları Bîrlıgi» yasal bir Surulu$"haHne getirilmek üzere bulunuyor. Bir yanda 19 yıldan beri, zaman zaman hükümetlerin teknik müşaviri sayılmış, zaman zaman hükümetlerle, yatıruncı Bakanlann, Genel Müdürlerin ve Parlamentonun ilgili komisyon başkanlannın ortak toplantüar yapmak suretiyle yurt ve meslek sorunlanna çözüm aramak üzere muhatap tutulmuş olan ve en az kayıtlı 35000 mühendis ve mimarm belli bir meslek disiplini ile birleştirildiği kuruluş, şimdi dört bir esinti önünde dağıtılmak üzeredir. Benzer başka kuruluşlara şu anda bir şey diyen ycktur. Aynca meslek dalları belli bir çaba ile yasal kuruluslar haline getirilmek istenmektedir. Ve yıllardan beri karşıt görüşler nedeniyle kanunlaşmayan bir tasarıya hız verilmiş, Mühendis ve Mimar Odalarını kapatmaya ybnelmiş kanun teklifinin hemen ardından geçici komisyonda sözü edilen tasarı çıkmış bulunmaktadır. Bu tasan, inşaat ve tesisat müteahhitlerini ve YapSat'çıları, Birlige kaydı zorunlu kılmakta ısrarlıdır. I Konu şudur: Gerçekten inşaat ve tesisat müteahhitleri örgütlenmelidir. Böylece herseyden önce bu hizmet bir meslek niteliği kazanmah, kazanacağı güven ve tutarhkla geliştirilmeli, güçlendirilmeli, müteahhit firmalanmız kazanacaklan bu güç ve tecrübe ile kendi yatınmlanmızı kendimizin yapacağı hale gelmeli, ucuz beyin göçü yerine dış ve özellikle Ortadoğu ülkelerinde organize, teknik bılgi ve malî gücü, ekipmanlan, uzmanhğı olan müteahhitlerimizle iş yapabilmeliyiz. Ojsa büyük sayıda güÇİü beyinlerin dısanya göç etmelerine zorlayıcı nedenler yaratılmasma karşın, şimdi ye dek bir mühendislik müteahhitlik firmamiz yurt dışrnda yapım işi alabilmiştir. Kaldı ki, yurt içinde bile inşaat ve tesisat işlerini yapmak bir meslek niteliğine sahip olmak zorunluiMiuıı ııııımmıııiMMiıııııımt.ııııııı ıımınıııııııııııımıııi' ğuna bağlanamamış, tutarsızlık, fiyat değişiklikleri Türkiye'de kendi firmalanmız için kullanılamadığı halde yabancı firmalar için uygulanan esnek ihale usulleri, millî firmaların yıllarca süS Annem Besime KALKAVAN'ın felç (Hemipleji) hastaE ren cari işleri yükümlenmesine = lığı dolayısiyle yakın ilgilerini esirgemeyip tıbbın en = olanak vermemiş, başan sağlayaS son imkânlannı büyük bir hazakatle kullanan vefakâr Ş bilmiş firmalar olmuşsa, bunlar £ dostlanm tıp otoriteleri: E da tutarsızlığı ve engelleri göreŞ BEYİN CERRAHÎSÎ VE StNtR HASTALIKLARI = rek başka alanlara yönelmek z o runda kalmışlardır. İddia olunaİ MÜTEHASSÎSI SATIN = bilir ki, hizmeti birkaç on yıla varan teknik ve idare tecrUbesi ve uzmanlığı olan müteahhitlikler ülkemizde yok denilebilecek sayıdadır. Kuşkusuz. türlil neden bir Ei ^ ^ lerin yarattıgı bu sonuçta yasal etken ve sözü edilen .bir E FtZtKTEDAVt VE ROMATtZHML HASTALIKLAR = örgütlenmenin bulunmayısı cl5 MÜTEHASSÎSI SAYIN = malıdır. Aynca kamu kuruluşu niteliğindeki meslek kuruluşlannın, demokratik düzendeki yeri ve önemi artık tartışma konusu edilemevecek açıklıfa da ulaşmıştır. Ne var ki, getirilen Ş teşekiür eder, sevgi ve saygılanmı sunanm. S tasan, gelişte eksik ve hatah iken geçici komisyonda tümü ile | NtYAZt KALKAVAN | sakat, hatta zararlı hals de gel^ıııııııiııııııııııııııııııııııııııııımmıımıııııııııııııııııiMiHiııımıın? mis bulunmakta olduftu kanıs> Cuniiiuriyvt •"" tın llincl yıl... Türkiye Cumhuriyetinin ellinci yılı. Şunun çurasmda altı ay kaldı. Önemli bir dönüm noktasıdır bu. Elli yıl. Insan için de, toplum için de... Çocukluk, ger.çlitv, olgunluk çağınm ilk bölümü. Tam olgun yaş çiıgisine ulaşmadır. Ki<!İ de olacağını olmus vereceğini vermiştir, toplum da... Başlanmış, bitirilmiştir. Ya da başlanmış, bitirilmemiştir. Kısacası toplam çizgisi çekmek mümkündür artık. Hatta gereklidir. Bir hesaba oturmak, yarım yüzyılın sağiam bir mtıhasebesini çıkarmak görevdir... . . • Gazetelerde ilânlar: Falan il ellinci yıl dolayısiyle amblem bastıracak. falan il heykel yarışması açacak vb. Görüyoruz, okuyoruz bunları. Duyuyoruz daha bir çok şeyl: Hemen bütün devlet örgütlerl, özel kurumlar, bankalar elHncl yıla hazırlanıyorlar. Kâğıt kalmamış rfepolarda, herkes kitap bastırıyor! Elli yılda şu, elli yılda bu! Elli yılda nerden nereye geldik? Elli yılda ne yaptık? Elli yıhn başarılı »onuçları... Elli yıl elli yıl!.. Belki Cumhuriyetle aynı yaşta olmanın verdiği bir duyarlık... Bu, ellinci yıla ait herşey ilgiml çekiyor, hem bir Cumhuriyet çocuğu olarak, hem de bu Cumhuriyetin her yılır.ı adım adım yaşamıs bir yurttaş olarak... Onuncu yılı hatırlıyorum: likokul öğrencisiyaim. Cumhuriyetin ilk on yılını bütün anlamiyle, bütün önemivie duymuştum o küçük yaşımda. Yalnız ben mi? Hepimiz... Yarına büyük umutlar besliyorduk. Gücümüze lnanıyorö*uk. Türkiye Cumhuriyetinin yurttaşı olmaktan mutluyduk. Ama ellinci yılda bunları hatırlamak acıdır. Nüfus on teş milvondan nerdeyje kırk müyona çıkmış! Neye yarar? Şimdi bilânçolar çıkacak, muhasebesi yapılacak son kırk yılın! llginç savılarla karşılasacağız. Ama daha çok oranlar'.a ilgilensek... Bilmem hangi al&nda verün şu kadar artmı? diyeceğiz, bol sıfırlı sayılar başımızı dördürecek. Oysa önemli olan oranlardır. örneğin okuma yazma bilenlerimizi kırk yılda ne oranrfa arttırmısız? 1933'te Türkiye'de okumayazma bilenlerin oranı ne kadardı, bugün ne kadar? Adam başına düşen millî gelir oranı dün neydi, bugün ce? Buna benzer karşılaştırmalar yapmalı nerden gelip nereye vardığımızı anlamak için... Bu hararetli ellinci yıl kutlama çalışmalarına baktıkça bir şey daha var aklıma gelen. Niye devlet örgüüeri ellinci y:l için yapılacak yayınlarda. girisilen Islerde bir ahenkll, bır planli çalışma yapmıyorlar? Her devlet örgütü, her il. her bakanhk kendi başına kutlama hazırlığında ellinci yılı? Korkarım öylesine gereksiz İ5, gereksiz yayın, gereksiı yarışma ile karşılaşacağız, öylesine çok para ziyan olacak ki sonunda saşıp kalacağız Niye her il. «Elli yılda ilimiz» diye kocaman kocaman kitaplar yayımlamaya çirişlrT Niye her örgüt elli yılın muhasebesini koca kitaplar halinde bastırmak ister? Bunun daha kolaya daha ucuza, hem Je herkesin yararını sağlayacak biçimde ele ahnması, gerçekleştirilmesi olanağı yok mudur? Altı ay sonra «Ellinci» yıl kitaplarını koyacak yer bulamayacağız! Hangisine bakacağımızl, hangisinden yaradanacağımızı bilemeyeceğiz. Dünyanın parası havaya uçacak boş yere, yararsız yere... Ellinci yılda gerçekleştirilmesi gereken bir şey varsa o da genel af çıkarmaktır. Onu bunu ayırmayan, şu maddenin bu maddenin kapsamına girenleri açıkta bırakmayan bir genel af... Kısacası, bugüne kadar ne olmuş ne bitmis, kim ne demiş, kim ne yapmışsa bir yana itmeli, kuşkulan, ön yargıları yenmeli, ellinci yılın mutlulugu içinde gecmis olaylara bir çapraz çizmeli. yeniden açmalı tarih yapraklannı... Türkiye Cumhuriyeti'nin ellincl yılı bir dönüra noktası olmalı... Ama iyiye. güzele, yararlıya doğru giden, ulusu özgürlükçü riemokrisinin bütün koşullarına kavuşturan. Yarına umutla, mutlulukla baktıran... E MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI YOKEDİLMEK İSTENİRKEN, HAZİNDİR Kİ, MÜTEAHHİT ODALARI BİRLİĞİ YASAL BİR KURULUŞ HALİNE GETİRİLMEK İSTENİYOR! Rüştü ÖZAL tul/ı ı nin'iTnyÂ.Lj İOV4O nı vermektedir. Bir kez, tasarının başlıca amacı gerekçesinde yazılı olduğu gibi «inşaat ve tesisat müteahhitliğini bir meslek haline getirmek» olmalıdır. Oysa tasarmın metninde ve komisyon değiştirisinde «üyelerin haklannı korumak» diye başlayan amaç, görev ve yetkileri sap. tayan 2. maddede derde deva olacak yeterli, kapsamlı hiç bir hükme yer vermemektedir. Bilinmez, bu amaç niçin «gerekli görülen her tür ginşimde bulunma» gibi açık, seçik, geniş ve tüm değildir. Söze konu; öncelikle kişilerin hakları değil, mesleğin inkisafı olmalıdır. Gerekçe de böyledir, maddeler deSil. Birinci maddesiyle Birliğe 11lerde «Oda» açabilmek yetklsinl veren tasan, 12. maddesiyle «Bir ildeki muteahhitlerin isteği ve Bayındırlık Bakanlığının onayı» ile Oda'yı fiilen açmakta, «Blrliğe başvunna suretiyle faaliyet hakkını kazandırmak ta», yani Birliğe sadece bir tescil, hatta bilgi alma işlemi bırakılmaktadır. Bir Bakanlığm kişilerin başvurması suretiyle açılmasını onayladığı bir cOda» için Birliğin Oda açma yetkisi olduğu kabul edilemez. Işlem, tüzel kişiliğe sığmaz ve gereksizdir. Benzer, sakıncalı ve yanlış görüşleri çoğaltmak, hatta cümlelerin yanlışlıklarını göstermek yararh değildir. Ancak, örneğin Birlik Tüzel kisiliğlne verilmek istenen chakemlik yap mak» yetklsi üzerinde aynca durulmak gereği olmalıdır. Biz, daha çok tasannm kaybolan amacı ile getirilmek istenen hükümlerden birisi üzerinde özel likle durmak istiyoruz. sam içine almak istediği özel ve tüzel kis.iyi «müteahhidi» iyi seç meli ve yaptığı seçime uygun bir tanım ortaya koymalıdır. Geçici komisyon bu tanımı jöyle yapmıştır: <Bu deyimden, başkası için inşaat ve tesisat yapmayı üs tüne alan, başkasına satmak için konut ya da işyeri üreten inşaat çıhk mesleği anlaşıhr.» Bu tanım dan bir önceki 19. maddede ise ge lirler belirtilirken bir tüzükle mü teahhitlerin derecelendirileceği anlaşılıyor. Tüzükle yapılacak derecelendirmenin hiç bir ölçötüne Ckriterme) tasarı yer vermemekte dir. Hangi ölçü ve esaslarla dere celendirme yapılacağı belirsizdir. 20. madde ile üyeliği iki ay içinde zorunlu kılan tasan başkası için inşaat ve tesisat yapmayı üze rine alan herkesi «müteahhit» say makta ve üyeliğe kabul etmektedir. Kabul de değil, üyeliğini zo runlu kılmaktadır. .Üzerine alma.nm hukuksal karşılığının ne olduğunu bir yana bıraksak da, hiç bir miktar. hiç bir ölçü'ye yer vermeksizin üyeliğe kabul, uyeli ğe zorunlu kılma, tasarmın amacına kesinlikle ters düşmektedir. Okuyucu Mcktupları Fidanlık yerine cami.. Cumhurtyetimlzin 50. yılmı kutlayacağımuB 29 Ekira 1973 gününe 7 ay tcala 31 Mart 1973 Cumartesugünü saat 20.30'dan sonra Marangozlar Sitesi bitişiğindekı Türkİş Bloklan birinci parti lsı santralının yanındaki boş arsaya marangozlar siteslnden bir grup ellerinde balta, balyoz. testere, bir taraftan tekbir sesleri, bir taraftan hakaratamiz sözler. 50. Yıl Koruluğu yazüı levha ve 5000 fidamn dikilip muhafazası Için çevrilmiş tel örgüleri söküp kırdılar. 1 Nisan günü dikilecek ağaçlann hazırlanan kazıklannı söküp attılar, yerine kereste yığdılar. Ahşap blnayı yapmava koyuldular. Orman Bakanlığından mühendis getirtilip yaptırılan Başkasının malına müsaade tanzim planlan muhafazası almadan .yapılacak caminın için harcanan binlerce lira, 10 kime havn dokunacağını ve dakika İçinde yok oldu. Resml hırsızlama olup olmadığını, her makama bütün başvurma dinen dahı haram olduğunu lara rağmen 1 Nisan Pazar gübilmiyoriar mı? Aslında gece nü Bğleye kadar işgaldler bl yanlanna kadar Kereste biçmenayı tamamlayıp çatısını ör lerine. gürültü dolayısiyle materek içinde namaz kılmaya nl olunması, başlıca garezbaçladılar. leridir. AORES: Türktş KonpeŞimdi soruyoruz ilgililerden; ratü Evleri lçaydınbloklar, Caml Yaptırma Derbkevler ANKARA neğinin bile seyirci kaldığı ve Blok sakinlerir.den blok sakinleri ile hiçbir ilişGültekin ÖZBAÎ kisi bulunmayan sahıslann, adımıza tapulj ve bloklann çev re ve arsasını yeşillendirmetc için dar ünkftnlanmızla binlerce lira masraı yaparak tesisine çalıştığımız, Cumhuri Temizlik İşleri yetimizin 50. yılına kannca Müdürlüğünün kadannca hediye etmek istediğimiz 50. yıl konıluğuna, ne cüretle böyle bir işgal ve fiîli dikkatine: durum yarattıklanna kim ceIstanbul Belediyesi Temlzvap verecek? lik İşleri Müdürlüğünün £ Ö revj nedir? Sanıyoruz, IstanBunlara, Atatürk devrimlebul'un temiz olmasını sağlarinin 50. yılında. kimler yeşil maktır. Çöp kamyonlarınm üışık yakıyor? Mahall! karakol zerine ne yazdırdı Istanbul Smirinin davranışını kim iza& Belediyesi: «Güzel Istanbuluve müdafaa edecek? Pidanlılımuzu temiz tutalım.» Belediye mızın yeri ve ashnda 192 daire Baskanımız Sayın Fahr; Ataadına verslde kayıtlı (51730 pafta. 9963 ada ve 1 parsel) • bey ne dedi: «En temiz olan ısı santraümız çevresini bize, Iatanbulluya, maaşımı verecekim teslim edecek? Blok kom ğim.» Bütün bunlar güzel de, Kaşumuz bile olmayan bunlara sımpaşa'da Makara Çıkmazı kim haddini bildirecek? le Tahtakadı Sokajının birlestigi noktada, Belediye işçiler!. kanalizasyonu temizledil?r. Bunda garipsenecek bir duPAŞABAHCE rum vok. Anrak. kanalizasyontfan çıkan pislikleri de İki $okagın birleştiği noktaya yı5HASTANESİ dılar. Sonra... Sonra o pislikGazetenizin 31.1.1973 tanhll ler orada kaldı, yagmur yaŞnüshasında yayımlanan «Paşa dı ve yavıldı. Sonra güneş bahçe Hastanesi ve Belediyenin açtı. etrafa oi« krvkular vayılilgisizligi» bsşhklı yazı, ügililer dı. Tabü bu arada sivrisinekterafmdan incelenmiştlr. «Paşade turedi. bahçe Hastahanesi dvannds sey Simdl bir aydır o pislikl»T yar esnafın satıs yapmasına ma. orada duruvor. Bu bir ay zarni olnnmu? ve bu yer devamlı fında, Bevo61u Fen tslerindekontrol altına ahnmıstır Basıkl ildlilere. valvarırcasına dubos köpeklertn itlâfı İçin de ekip nımu Itpttik R'isıin knlrtıradevamlı sekilde vazife görmek caSız. yann knldıracaSiz deditedir.» Bilgilerinizi ve gazeteler. Fakat o ntslik hâla orada nizde yayımlanmasma müsaade duruyor. lerinizi rica ederim. Belki Temi^llk tşleri MüdCrUmÜJt ilgilenlr »flyo bu mekRanf OKAT tubu kalfme aldfk. Istanbul Beledlyesi Banıı Taruı ve Turizm Tahtakadı ve Makara MfldürB Cıhmazı Sâkinlfri tLÂN Amaçtan Uzak İSTANBVL RELEDİYE REtSLİĞtlSDEN Bundan çok daha ötesl, konut yapıp satmak bir müteahhitlik sayılabilir mi? Kısaca yapsat*çılık olarak adlandınlan, gerçekte toplu konut yapılması suretiyle bu soruna uygun çözüm Kapsam aranması yol ve yöntemini engelleyen, çoğu teknik, ekonomik Ne Olmalıdır? kurallardan yoksun, bir bas> bozukluk içinde kentlerl perişan İnşaat ve tesisat müteahhitliğini bir meslek haline getirmek iste eden, bir raesken edinmek gibi yen tasan, sanınz ki önce, kap masum çabanın pek çok defa kötüye kullanıldığı tam deyimi İle «esnaf» sayılabilecek blr •!?raş mensuplannı müteahhltük kapsammda görmek ve sonra da inşaat ve tesisat müteahhitliğini bir meslek haline getirerek yurdumuza yarannı artırmak olanağı yoktur. Yararsız Biz, geçici komisyonun tanıdığımız üyelerini bu yaniıştan alıkoymak istiyoruz. Kanunla.'jma halinde, tasannm 20. maddesinde « inşaat müteahhitligini meslek! faaliyet olarak seçenlert...» Odaya kaydı zorlamak yerine, Birlikten, inşaat ve tesisat müteahhitliğini yapablleceğlne ilişkin belge alanlânn bu mes lefe yetkfll olması gereği açıktır. Birlik ortada dururken, Baynıdırlık Bakanlıgına müracaatla iilerde Oda açılabllmesmi ve bölgenln tesbitinln bile Bakanhkça yapılacağını öngören Tüzelkişiliği ile tasan kanunlaşırsa bilemiyoruz yurda ve mesleğe ne sağlıyacaktır?. İmtihanla Memur Almacaktır Beîediye Teşkilatında münhal burunan Zabıta Memuru, Itfaiye Eri, Mükeffel Memur, DaktiloKâtip, Gece Bekçisi kadro'.anra açağıdakl sartları haiz bulunanlar arasında açılacak müsbaka imtihanı ile memur alınacaktır. îmtihana glrebilmek için: 1 Belediye Memur ve MUstahdemleri Nizamnamesinin 3 Uncfl maddesindeki şartlara haiz olmak. 2 35 yaşmı geçmemiş bulunmak. 3 Gece Bekçiliği ve ttfaiye Erliği hariç diğer kadrolara tayin lcin en az Ortaokul mezunu olmak lâzımdır. likokul ve muadili okul mezunlannın imtihanlan 2.5.1973 tarih saat 14 de. Ortaokul ve muadili okul mezunlannm imtfhanlan 23.5. 1973 tarih saat 14.00 de. Lis? ve muadili okul mezunlannm lmtihanlan İse 245.1973 tarih saat 14 de Belediye Sarayında yapılacaktır. İmtihanı kazanıp memuriyete kabul edilenlere 657 sayıh kanunun 36 mcı maddesi gereğince girebilecekleri derecenin ilk kademe göstergesine göre aylık verilecektir. Taliplerin Belediye Riyasetine hitaben yazalmı? blrer dilekçe ile tahsü belgesi, nüfus hüviyet cüzdanı, askerlik veslkası, 5 adet son çekilmlş 4.5x6 eb'adında fotoğraflan İle birlikte en geç 17.5.1973 günü akşamına kadar Istanbul Belediyesi Zat Işleri MUdUrlüğüne müracatlan ilân olunur. NOT: Gece bekçisi ve Itfaiye Erliği için AskerUğml Jandarma ve Komando Eri olarak yapanlar tercih edilir. (Basın: 140892766) TEŞEKKÜR | VEFATLAR İÇİN Kıymetll hocalar ve duahanlardan mütesekkll cenaze meraılm eklbimlı blr teldonla emrlnlzdedlr. Gazete llanı ve tnnum muamelit Içln ayn Ocret alınmaz. Cenaze lslemlerinl tsletmenüz deruhte eder. Acı günlertnlzl paylajınz. 1 Op. Dr. ZEKI BİRSENJ | Dr. NEJATURAS'a [ AVCILÂR BELEDİYE BAŞKANL1ĞINDAN Belediyeye ait sahll dinlenme evleri, kamplngi ve çadır yerleri 1973 sezonu için 27.4.1973 güntt taat 15 da yapılacak açık arttırmalarla klraya verilecektir. Şartnameler her gün Fen tşlerimlzde Börülebllir. istekUlerln bellrli günde müracaatlan llftn olunar. (BaffiU 143133767) TEL: NOT: 47 20 06 İslâm Cenaze İşleri Bütün muameleler Wetmeye ait olmak Orer» yurt lçl, vurt dıjı. Turt dısından yurda eenan nakll y»pıhr. GttnOn h*r . Mitlnd» cmrlnlzdedlr. (Çlçek Rek: 582/3) 2774