Katalog

CUMHTJRÎYET 2 Nisan 1973 D M V£ £H£N 5A1U4M PîlEHftDEM PîfESÎ ÇAK.Ü ftYgETTÎ.AMA *A/.ÎHAffANW JAYA OLMAl &uZlii6ügîAî>AM? X HMUBK . . . . / YtiİMVAHli ÖE?... ĞüLüHtCEK frDiüYORSUK/UZ j SuSpApîMLE SIS IÇINDE BEHZAT AY'IN ROMANI 80 Sonbaharda Sevil'le yaya indikleri Çamlıca Beylerbeyi arasındaki patüta yoldan inmeye basladı... Yolboyunca düsünceye daldı: «Bir haftadır içmiyorum... Beş altı yıldan be rl verdiğim ilk uzun ara. Bundan böyle içkiyi azaltmalıyım.. Az içeceğim ve seyrekleştireceğim Okuyacağım. Evet, önce şu Mayıs boyunca sürekli okuyacağım. Sonra yine yazmaya başla. yacağım. Eski sağhğıma kavusacağım. tntihar düşüncelerini unutacağım. Intihar konusundakı o yazımı da bir anı olarak saklayacafım. Mutlaka kendimi değiştireceğim. Içinde bulunduğum çıkmazdan kurtulacağmı. Kendimi yine bulacağım. Ülkemin, dünvamm sorunlanyla uğrajacağıra. Kendimi yenıden yaratacağım. Alkollü 1 ddneme, aylâklığa bundan böyle paydos » Besim, aksam eve döndüğunde, Pervln 5 | retmeni, Nesrinie oturmus çay içerlerken gördü. Gülümsiyerek: «Hoşgeldin Pervin,» dedi. •Hosgördük yitik, nerelerdesin?» •Bir haftadır raporluydum. Çevre değiştirerek dinlendim. Ivi de geldl. Yenilendim. Epey düzeldi sağlık durumum.» «tçkı?. «Bir haftadır içmiyorum. Artık azaltacağım..» «Ask?» «Aşkı «irodilik tutsak ettim. BelM idam cezası da veririm», deyip güldükten sonra konusmasmı sürdürdü' «Benimki zaten koyu bir dost luk sayılırdı . Biraz da inada sürdü. Ne gereği vardı dünyayı bu kadar daraltmasma Nesrin'in? Dünyayı yalnız evirairin duvarları arası olarak görmemeliyiz Dünya büyük, geniş ve guzel Evren sonsuz.. Bizim asıl düşüncemiz, insanlığm ortak evi olan dünyada güzel bir düzen kurmak olmalı. Hele de halkımızm ortak evi olan yurdumuzu, daha iyi yasanılır, daha bayındır, kinsiz bir ülke yapmak ba» ilkemiz olmalı... Insanlanmız kaderde, tasada, kıvançta beraber olmalı.» Nesrin bir çay da Besim'e verdL Pervin: «Ee ayrılık isini ne yapıyorsun?» diye sorunca: •Dilekçelerimiz adliyede... Mahkeme Haziran'ın onunda.» «Dilekçelerinizi geri alın artık.» Ne Nesrin'den ne de Besim'den ses çıkmayınca, Pervin: «Geri alacak mısınız Besim"1» diye sordu. «Bu konuyu bırakalım. Yeni dinlendim,» dedl Besim. •Nesrin, dılekçeleri geri almayı istiyor.» «Nesrin'in de dili var.» «Öyle değıl mi Nesrin?» diye sorunca Pervin; Nesrin: •İki çocuğum var, kurulmuf bir yuvam var, elbette istenm,» dedi. Besim: «Bugüne değin bunlan neden düsünmedin?» diye sordu. •Sınirden'» Besim, ciddileşerek: «Bakın!» dedi. «Ben evcilik oynamıyorum! Dırdırlarla, kıskançlıklarla. inatçıhkla evlilik denen beraberlık sürmez. Salt bu beraberlik sürsün diye sağlığımızı bozmaya da gerek yok Hele hele dünyamızı daraltmaya hiç gerek yok Benim yönsemlerim değişik olabılir. Arkadaşlanm olur, dostlanm olur.. Karışılmasını istemem. Dostlarımın içinde baylar olduğu kadar bayanlar da olabilır... Evlilik denen şey. evlilik cüzdanından ibaret değildır. Böyle kabul edılirse. o evlilik, •uygulanmayan yasalara döner. Ve Patlamalar, kavgalar olur.» «İyi işte canım, Nesrin artık kansmayacak. Bana soz verdi» Besim: «Özgürlüğümün kısıtlanmasını Istemem.» «Kısıtlanmayacak işte! Dilekçeyi geri alm ; adliyeden... Veya Kesrin'le ben alayım.. Bir avukata da aldırabiliriz Yani sen utanıyorsan!» «Alıp da ne olacak' Kalsın' On Hazirana daha var O gun gelsin hele» «İyi, o gunden önce veya o gün alınz.» Nesrin susuyordu. Besim: «Bırakm bu pis konuyu da başka şeyler konuşalım.» dedi. Konu değışmisti. Olaylan, hayat pahalılığını eleşürmeye başladılar.. * * * Mayıs ayı, Besim için, düzenll geçiyordu. Toplumsal olaylan düşünüyor, yayınlan izliyordu... Bir gün. okulun bahçesinde oturuyordu, Sevil gülerek yanma gelip: •Ah seni. ah!» dedL •Ne var?» «Nesrin'le banşmışsın da söylemiyorsun™ Bilsen ne kadar »evindım.» Bir süre konusup ayrüdüar... BİR KONFERANS... BlR ÜLKE... *«„ Konferansta işimiz şirin goriinmeli.. Türkiye mer Hayyam Oteli, Benghazi'nin iki lüks otelinden biri. Islâm ülkelerl Dısisleri Bakanlan Konferansına katılacak heyetler ve konferansı izleyecek gazeteciler, Ömer Hayyam' la, diğer lüks otel «Cezlre Kasrında» kalıyorlar. Hayyam oldukça yeni, modern, Cezire de eski ve Mâsik oteller. Her ikisi de «Comiche» adı verilen kordon boyunda. Hayyam'ın eski adı «Kraliyet Otelı» imiş Bunun izleri, henüz tamamı değiştinlememiş, fıncan, tabak ve küllüklerden belli oluyor Bir de odalarm anahtarlıkları koskoca bir taç şeklinde.. Içkınin yasak olduğu bir ülkede, en lüks otele, ömer Hayyam adını vermek de oldukça ilginç bir çelişki ya . Ortada bir gerçek varsa, o da, O Demirel'in mirası . ulkelerin en zengini değıl ama, hiç kuşkusuz en gelişmişi ve devlet olma nitellğini kazanmışı... 1393 yılının Sefer ayının 18 gecesını ö m e r Hayyam fındığıncta derin blr uykuyla geçiriyoruzSabah, koyu bir karanlığın içine uyanıyorum. Camdan dışan bakınca, her tarafın koyu bir toz bulutuvla kaplı olduğu görulüyor.. Sonradan 03 rendiğıme göre, bu Libya'mn unlu «Gıbli»<:i Gıbli, çölden esen sert bir kum fırtmasımn adı. Rüzgânn çölden gettrdigi kum tanelen, otelin 4 katındaki odamın camında âdeta tram pet çahyor. Gıbli, öyle pek masum bır doŞa olayı d'eğil. Libya'da pek yavgın olan pöz hastalıklarına yol açan nedenlerin gelivor konferansa katılan Şekil değiştirmif Türk bayragı (Soldan 4.) Konferansın toplandığı otelin önünde, (Devamı rar) MALKOCOĞLU yazan veçizenrAyhan BAŞOGLU KILIÇ «Fındık»a (Libya'da otele fındık deniyor) yerleşükten sonra, Konferans'ta Türkiye'yi temsü edecek heyet üyelerı ile brıluşu. yoruz. Tatlı bir sohbet içinde, Turkive'nin konferanstan pek fazla bir şey beklemedığini k o nuşuyoruz. Aslmda bu konfefansta Turkiye'nin pek yeri de yok. Türk heyeti bu kaçımlmaz gerceğin farkında. Bu konferant larda hazır bulunmamız, Süleyman Demirel iktidarının. 1969 yılı seçimleri için, Turk halkının duvBMİarmı istismar amacıyle giristiği bir yatırımın mirası. Ancak Dışişleri teknık kadrosu, iç siyasal nedenlerle girisilen yatınmdan, hiç değilse ülke yararına sonuçlar çıkarma çabalarını surdürüvorlar. Bu yılki Konferansta, Türkive'vi Dışisleri Bakanlığı Genel Sekreteri Büyükelçi Ismail Erez, Büyükelci Semih Günver, Turkive'nin Tripoli Büyükelçisi Özdemir Yi6it. Dışişleri memurlan lldeniz Divanhoglu ve Yalım Eralp temsü edyorlar. Değişen bir bayrak . 4 Islâm Ülkeleri Dışişleri Bar kanları Konferansı o gun oğ!eden sonra saat 16.30'da açılacak. Cezire Kasn otelınde hazırlıklar tamam edılmış durumda. Türk. heyetıyle birlıkte Konferans Salonuna doğru gıderken, bizım bayraklann neden oldukça şekıl değıştırmiş olduğunu heyetimizin başını çeken büyükelçilerimıze soruyorum. «Dofru, oldukça biçımsızleştirmişler, ama sen heyecanlanma» dıvorlar. Gerek sabah dolaştığım konferans salonundakı bajrrağımiî, gerek otelin önündeki dıreğe çekıli olan, bizim gerçek bayrağımı7a pek benzemiyor Ayı bır hayh şışmanladığı gıbi yıldızı da yıldızlıktan çıkmış bır halde.. «Her neyse benım neme gerek, bu ışler bana düşmez» dıyonım. Cezire otelinde, özellıkle Gtiney Arabistan'daki UlkeIslâm Konleransında Türkiye'yi temsü eden b*y.et, Eralp, BflyükelçUer Günver, Erez ve lerle Afrıkalı delegelerin ulusal giysıleri, bir haylı ılgı çekicı bir defıle koyuyor ortaya' elbiseliden çok, entarili dıplomat var Cezire'de.. Gunun en onemlı olayı, Lıbya'nın güçlü Albayı ülkenın bır numarası Kaddafı'nın, 17^0'da Konferansa gelerek bır konuşma yapmasının, programa almmış olması. Ama geleneksel alaturkalık gecıkmıyor. Kaddafi' nın gelemıyeceği, onun yerine, îhtılâl Konseyının ıkı numarası Albay Callud'un konusacağı bıldırıliyor. Saat 17'ye doğru televizyon alıcılan ve fllm kameraları ile suslenmiş salonda, Konferans açılıyor. Bu arada bence gunün en ilginç olayı geçıyor. Türk hoyetinın en genç üyesi Yalım Eralp, çantasından bizim gerçek bayragı çıkanp, bizımkıne benzemıyenle değıştıriyor. Oldukça keyıf vericı bır an bu.. Saat 17.30 alkışiar arasmda salona gıren, yuzbaşılıktan albayUğa atlama Başbakan Callud, bır buçuk saatlık bır nutuk Btıyor... Callud'a göre, 2000 yüma merdıven dayadığımız, teknolojık gelişimın akıllara durgunluklar verdıği günümüzde, Islâm demek, yine herşey demek . Callud konuşuyor, televizyon aralıksız yansıtıyor, film kameralannın biri bırakıp biri allfftslâm devrimdlr... Islâm üericiliktir... Islâm sosyalizmdir... îslâm sosyal adaletür... Islâm demokrasidır..» Libya'mn iki numaralı adamının, sözlerindekl en büytlk gerCek ise, Islâm ülkelerinin bir türlU kendl aralarında anlajamamalarından yakınışı... Konferansta, Libya ile adeta kanlı bıçaklı olan, Fas, Ordün, Irak'la nerdeyse savaşmaya nlyetlenen Iran ve gelmeme nede'ni bıhnmejren Suriye bulunmuyodar . Konferansın ilk günü böylece sona eriyor. Kaddafi gelmiyor yor... İslâm nedir? Albay'm sesi salonda çın çın.." Î A R I N : Ahmet'le Benghazi * sokaklarrnda DJSİ BOND ( ' BuSdaıu OAD4D o S E U S ü sfevoıU /KlNJ 8OĞÜL/V1Û U â C E fcATI ÇOC BASAClLiyDI Şîrin görünmek Türkye'nn bu konferanslarda ki. ana politikası. daha çok kulislerde, toplantıva Vatılan ulkelere şirin görünmpk ve olduk ça az tanıdığımız küçük ülkelerin sevgisini, savpısmı kazanmava davanıvor. Yoksa müzakereîer sırasında ortaya atılan fikirlere ve tekl'fWe. zaten oldukça vaTi3ncıvi7. Bunun vanı sıra. bu konferanslarda alman kararlar da. perek Anayasam'z ve gerek ükelenyle mıvor Gf>n1 Polcreter Rfivükrici Erez s d!«mda di er diplomatlsnmız, Nlâm Konfprflnsiarmm vabancisı de*illfr Büvükelci Yigit. 1969 vılında P^bat l«lSm Zirvpsine Ta manın Dısislpri Bakanı Çaelavan (ril bask?nlı?ında katıian heyette vpr almı^tı. Ben de o Konfpransı fumhurivpt adına izlemistirn. ''nruında hepimiz hayretler için d». 7İrvenin na«ıl bir 7irvqya dö n"'*"5ün» tanıic olmustuk. İsiâm Konf«»an>!İflnnın ağa ba ba=ı savılan Rabat Zirvesi, katı lan ulkelerin çelısen cıkarlan yüzunden bir turlu gündemi üstünde anlaşamamış ve adeta tonlanmadan dağılmıştı.. Büyükelçi Seraih Günver, 8 vılhk Kahıre Büyükelçıliği gibi bir tecrubeyle. Arap dünyasını ve Afrikalıları bir bayli iyi tanıyor Adamlarm niveüerini vüzlerin. den anlavacak kadar aşina Arap lara DivanİTO'lu ve Eralp de bundan önceki îslâra Konferans lannda bir ya da İM kez bulunmuslar Su şlşeleriyle donanmıs vernek masası çevresinde sohbet devam edivor. iki ana konu etrafınrta Konuiardan biri Türkfve'deki Cumhurbaskanlı5ı seçimi, herkes duyduklannı digerlerine aktarıvor. Ikind konu da elbette konferans.. p 8O6UC SIK1OA TİFFANV JONES f HAVlB TOOO YALKİI2ÇA H U GARTH BO T o r AUE.VE. TUTULDUĞU ZAMÛ.M, dLDÜB.üP / \ Moraî yapıyoruz Buyökelçi Günver ile Divanlıoğlu ve Eralp burdân bir nnceki Cidde Konferansı «ıra=ında nasıl hacı olduklannı anlatıvor'ar Bu arada diğer ülkelerin, daha dnSru bir de • yisle ülke olma volurda çaba gosteren!erın haline bakıp, hep birlikte moral yapıyoruz.