18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 2 Nisan 1973 Bir Savaşçılar Ordusu: ursa'da geçen son bir yargılama sahnesl, yalnız bu mahkemedekı olay bakımmdan değil, son iki yüdanberi bazı mahkemelerde yürütülen davalar ve karşılaşılan sahneler bakımmdan da ilgi çekicidlr. Bursa'dakl mahkeme sonuçlanmıs olduğu için. üzerinde durabiliriz. Ama diğer mahkemelerde sürüp giden, ama, hangisinin sonuçlarup, hangisinin somıçlanmadığını doğru olarak izleyemediğimiz davalar üzerinde, usule uyarak duramıyoruz. Fakat bu mahkemelerden de, zaman zaman ve parça parça gazetelere akseden veya kulaklarda doiaşan öyle nakiller izliyoruz ki, normal zamanlara dönülünce, bütün bu sahnelerin üzerlerinde, elbette ki durulacaktır. Ve görülecektir ki, bizim bu sütunlarda zaman zaman belirtmeye çahştığımız kavram kanşıklıklan bazan hakikaten şaşırtıcı derecelere varmıştır. Şimdilik burada duralnn ve yürütülen mahkemelerde, bazan tamklardan, bazan sanıklardan geîen, bazan da bütün mahkeme havasmm bütünü ile bir terim, kavram ve anlayış kanşıkhğı na büründüğünü gösteren bu kanşıklıklann varlığına sadece isaret ederek, konumuza geçelim. B Olayİar ve gpiişjter , Yol Şevket Süreyya AYDEMİR her gün binbir zehirli kaynaktan beslenilen baskı ve tehlike havası ile, eski köylerin, yalnız cehaletten gelen ilgisizliği ve direnişi arastndaki fark, kıyaslanamayacak kadar büyüktür. gerçek bir yargıcın hükmüdür. Suçlamanın nedeni, Yusuf Dil'in hocalık ettiği Fıstıkh köyünden birkaç köylünün ihbarları, sonra da, yargıçlar karşısında yaptıkları tanıklıktır. lyi ama köylü vatandaşlar ve sayın tanıklar! Sizin bu «Gomünizlik» d'ediğiniz, anarşistlik dediğiniz nedir? Nerede başlar, nerede biter? Çünkü her olağanüstü zamanda, köksüz, dayanaksız ihbarcılık alır yürür. Bu eğer hakimler varsa, bu mekanizma pek de yürümez ama, ne çare ki arada, nıce vatandaşlar, nice öğretmenler, nice ıztıraplar çekerler. Meselâ ve isterseniz simdi, gelin şunlsn okuyahm Bu vereceğira satırlar, ünlü yazar ve Köy öğretmeni Mahmut Makal'ın, 3 Mart 1973 tarihli «Mizah ve Kıyım» başlıklı makalesinden ahnmıştır. «Filan lisede bir öğretmen coğrafya dersinde, kuzey sımrımızd'a komşumuz «Sovyet Rusyadır» dediği için Bakanlığın hıçmına uğramıştır.» Ama ne yapalım ki, kuzeyde komşumuz Sovyet Rusya'dır. Ve Tanrı bize, komşulanmızı seçmek hakkını vermemiştir. Bir taman, Samsun Lisesinde tnrflizce ÖSretmeni Hasan Bey (Karadenicde bir Am«rikan uçağı düştü) dediği İçin elendi.» Halbuki bu olayı gazeteler de yazmıştı. cAll Çiçekli, duvarda çıplak kadın resimleri görup de (Bunlar Rusyada yoktur) dediği İçin komünlstlikle suçlandl.» «Osman Bolulu (Ben köyde çobandım. Ismail Hakkı Tonguç kurtardı. Çobanlıkta ağanın koyunlannı güderken. ayağımı tas kesmiştl) deyince, haydi sonu gelmez tahkikat! Bolulu da üç yıl açıga ahndı » «Abdullah Aksakal, yeni sözcukler kullandlğından, Mustafa Baydar, geç yatıp, erken kalktıgından. Türk göreşi konuşuiurken odayı terkettiâinden, Mersinde on öğretmen (Cin peri yoktur) dediklerinden, Nazım Bayat, (Doğu Anadoluda ASalar vardır) dediğinden. Niğde'de Mustafa Özer. Bakanlığın mektep kitaplıklanna yolladıgı (Haberler) dergisinl okuttuğu için, Niğde'de öğretmen Zeld Çar (Kuru Fasulye pahalılandı) dediği tçln kıyılmışlardır.> Makal'ın, Bakanlık görevüsi olarak da, şahit olduğu ve naklettiği bu misalleri daha da çoğaltabiliriz. En Geçer Akçe: Hulâsa bugün en geçer akçe, düpedüz, «Filan Komünisttir» demektir. Demek oluyor ki, Fıstıklı köyünden bir kaç kafadarm «Yusuf Dil komünisttir, anarşisttir» demesi ile, Yusuf Dil'e olanlar olmuş. Ama Bursa Ağırceza yargıçlan (Yâ öyle mi?) dememişler. Gerçek Hakimliğin mantığı dile gelmiş. Sormuş, soruşturmuş olacaklar, yahut şikâyetçi vatandaşlara, Yusuf Dü'in kendilerine neler söylediğini. komünistlik, anarşistlik denillnee ne anlatfıklarım? O zaman meydana çıkmış ola cak ki. bu sayın vatandaşlann, yaptıklan Ihbar ve şikâyet hakkmda, hiçbir fikirleri yoktur. O zaman tanıklar haksız çıkmış ve sanık Yusuf Dil, beraat etmiş. Hatta bu arada bu tanıklar. kendilerinin öğretmen hakkmda birşey bilmedlklerini. köyde birileri öyle söylediği için bu iddiada bulunduklarını da itirafa mecbur olmuşlar. Sayın Ağırceza Yarpcımn, 27.TII.1973 tarihli Gumhuriyette yayımlanan va sanığa hitaben su sözîeri çok ilginçtir: «Oğlum, «en aydın bir gençsin, bunlar ise, cahil insanlar. Bunö*an sonra, konuşacağın yer ve klsileri iyl seç. Yoksa başın dertten kurtulmaz.» Evet, ülkede hakimler oldukça ve onlara, akıl. mantık ve bunlara davanan kanunlar yol gösterdikçe, cehalet muzaffer olmaz. Olsa da, bu zafer gecicidir. Bursa Ağırceza Başkanı gibi haklmlerin, blr toplurr.un huzuruna kattıkları değeri, gayet lyi anhyorum. Çünkü. ben de bövle btr haklm tanıdım. 1927 içinde Istanbul Agır Çeza Mahkemesi Baskanıydı. Ufak tefek, rayıf. gösterişsiz bir insandı. Sırtındaki elbise, belki de on yıltfan beri aynı elbiseydi. Adı Sabri Beydi. Gene. Yusuf Dil'inki eibi bir riavadan tutukluyduk. Savcı Kenan Öner. idamımı istemişti. Buna sebep voktu. Sabri Bey, bu davanm. galiba tavanlara varan dosya'an İçinde dört av yoğuruldu. Sonunda beraatimi tebliS ettiği zaman, içimden o meshur sözfl hatırladım: Bfzde de Haklmler var! (I) Diyelim ki Tann, bir ülkeyi, bu tür Hakimlerden yoksun bırakmasın... (1) Bu oUy «Sayn Arayan Adam» lsimll eserimde verilmistir. "fiayat Bir Kabaredir..,, AMA ÇAĞDAS İNSAN, YAZAH, DÜŞÜNÜR. SANATÇ1, GERÇEK AYDIN, O KABAREDE SADECE MÜZİK, RENK, DANS VE GÜZELLİĞİN ÇEKÎCtLİĞİ ÎLE ÜYUŞMUŞ, D1Ş DÜN. YAY1 UNTJTMUŞ BÎR KİŞİ OLARAK YAŞAYAMAZ. HAYATA İSTEDÎĞÎMİZ VE ÖZLEDİĞİMtZ BİÇİMÎ VERMEK BİZtM ELLERİMİZDEDÎR. taıiın SADUN TANJU Yusuf Dil'in Hikâyesi: öğretmen Yusuf Dil de, işte bu şartlar içind» uğraşan, sayılan 85.000'e varan bu köy llkokul eğretmenlerinden biridir. 20 yaşında bir eğitim savaşçısı olarak göğsünü, bütün bu baskılara, zorluklara ve fenahk tertiplerine açmıştır. Son yülann acı misalleri göstermiştir ki, bağlı olduğu Bakanlıktan, pek birşey bekleyemeyecektir. Yalnız kendisine, iyl niyetlerine ve öğretmen okullarının verebildiği bilgi silâhına güvenir. Ama bu yaşta bir insan, çevresinden koparak, mektebinin kapısından dışan adıtn atmayacak ve kimseye selâm vermeyeeek kadar da miskinleşemez. Çünkü ona düşen vazife, köyde, köy toplumunun sktif bir insanı olmaktır. Hatta köyde, çağm, devletin, yürüyen ve değisen zamanın, hülâsa bilginin ve ilerleyişüı, bir nevi sözcüsü olmaktır. O da bunu yapar. Ögrencileri kendini sevmektedir. O da onların her verimli adımlannı mutlulukla izler. Bir köy öğretmeninin ruhunun mükftfatı da budur. Ama Mr gün eelir. Yusuf Dili tutuklarlar. Jandarma karakollanna, poîis, emniyet kapılanna sürüklenlr. Evvelâ bundan birşey anlamamış olması mümkündür. Ama nihayet kavramış olacaktır ki, suçlamalar, kanunlara göre. çok ağırdır. Ve kendini nihayet, Ağır Ceza Mahkemesinin ve hâkiminin karşısmda buhır... Yüklenilen suç sudur: Komünizm. anarşizm propagandası yapmak ve kanunlann suç saydığı lillleri övmek! Yusuf Dili tanimıyorum ama. 20 yaşında bir köy öğretmeninin, hele biraz da eylem katılırsa, cezası ömür boyu hükümlülüğe, hatta daha fazlasına varacak bu suçlama karşısmda, geçirdiği sarsuıtıyı, uğradığı şaşkmhğı düşünebiliyorum. ••M ABARE» deki rolüyle en iyi kaduı oyuncu ödülünü ka' z a n a n 11H ^iza Minelli'nin filmde sevdiği adamdan aynlısı 1 1 " sahnesi vardır. Sevgi doludur ikisi de, ama yollan ayrılmaktadır. Güle güle der sevdiği adama ve dönüp kalabalığın arasma kanşır. Biraz sonra bir el sallanır Liza'nm sağ omuzu üzerinden geriye doğru, dönüp bakmadan, ve bilerek, seven gözlerin durup orada kendişini izlediğinl, tarifsiz bir hüzünle.. > Olay sudun Bursa vilayettne bağlı Gemlik Dçesinin Fısüklı köyünde, 20 yaşmda, yani he»üz, hem milli hizmetin. hem aktif hayatının baçında bir öğretmen vardır. Bu Yusuf Dil adındaki genç öğretmen, TUrklye'nin şehirlerde vo köylerde, sayılan 192.000'e varan ilk ve orta öğretmenler ordusu içinde, sayılan 132000'e varan llkokul öğretmenlerinden biridir. Bu ilköğretrr.p^ler kadrosu içinde Ise Köv öfcretmenleri, 35.000 kadar sayılan köy ve köyiimsü verleşme merkezlerine yayılmıs. kadın ve erkek 85.000 kisilik bir öncü savaşçılar gücüdür. O savaşçılar ki, bunlann bir kısmı, bulunduklan köylerde, obalarda, o yerleri bazan, tarih önceslnden, tarih sonrası dediğimiz uygarhk çağına sokmanın, bir bakıma öncülüğünü yanarlar. Çünkü tarih öncesi İle tarih sonrasıra ayıran sınır. yannın kullanıhşı degil mi? îste Türkiye'de öyle köy. oba, mezra, mağara. sığmak yerleri vardır ki. XX. yüzyıhn bu safhasında dahi oralara. henüz mektep, yazı ve öğretmen girmiş değildir. HülSsa, köyde görev alan öğretmen, yalnız msrid? zorluklann, yokluklann baskısı altmda değildir. Denebilir ki, köyde ona eoğunlukla, bütibı ciicler karşıdır. Gazetelerd» her öğretmen dövülüsünü, her ö&retmen öldürülüşünü. öğretır.er. evlerinin taşlanısını, mektep binalanna saldın'an okudukça, vaktiyle ve o zaman bir ilkckul öğretmeni olarak köylerde teneffüs ettiğim havayı hatırlanm. Ama, Gemliğin Pıstıklı köyü öğretmeni İle bugünkü köy öğretmenleri kadrosunu saran ve Hayat Bir Kabaredir.. Sırosıcak duygularla doludur bu ayrılı?. «KABARE»nln İnsanı etkileyen en güzel sahnelerinden biridir. Hayat bir ka baredir aslında, yasamın tekdüzeliğihl bozan, ona reak, heyecan, güzellik getiren zaman parçalannın mutluluğu ile örülü bir atmosfer içinde, tek tek kendi hikâyelerimiz, gerçeklerimiz vardır. Başkaları için yapabildiklerimizi kendania için yapamayız. Mutluluğun kaynağı olur, yine d* büyük bir mutsuzluk içinde kalabiliriz. Ama bütün bunlar hayatın kendisidir. Herşeyi oldujn gibi kabul ediş güzeldir. Liza, sevdiği adamı uğurladıktan sonra sahneye çıkacak ve şarkılarıyle, danslarıyle, gertç, dipdiri fiziği ile Kabareye gelenleri biîyüleyecektir. Dışarda, hayatın içinde nazizmin oluşması nasıl Kabaredekilerin umurunda değilse, Liza'nm koskoca bir boşluk yaratan askj da kimsenin umurunda ohnayacaktır. Değişen Kavramlar Haklıdır Adnan Binyazar. «Toplum ve Edebiyat»flzerlne• yazdığı denemelenn bir yerinde çağdas insandan söz ederken, onun dünyayı değiştirmekle varlığını duyduğunu, yasamı değiştirmek gibi bir görevi yüklendiğini, bütün kavramlara yeni yonımlar, anlamlar getirdiğini söylüyor. Örneğin sev gi kavramını ele alalım diyor ve soruvon «Günümüzün insanı sevgıden Balzac'm, Goethe'nln, Hugo'nun, Shakespeare,' In anlattığını mı anlıyor?» Eski edebiyatın ve sanatın sevgi yolunda can >verme erdemliliği, çağda? düşüncede hayatın üstünlüğü prensibine dönüşüyor. Herşey hayatın içindedir ve artık yoksun kalınan bir sevgiyle bile kalabalığın arasına kanşıp, Kabare sahnesinde çılgınca şarkılar söylenebilir. Modern insanın duyarlılığı budur. Ve çok daha güzeldir Romeo Julietteierden. Çağdas insan duygusuyle, düşüncesiyle, kisisel ve toplumsal yetenekleriyle üstünlüğünü bilmelidjr. O, değişiyor ve değiştiriyor. Geçenlerde Türk Donanma Vakfı yararına yapıRn bir moda gösterisinde, insan giyiminin bile yaşamı kutsamak amacuıa yönelişi seyrediliyordu. Renkler, bisimler, zevkler değişmişti. Insanlan güzelleştirmek, doğanm verdiği güzellikleri daha da belirlemek modacı için bir görev olmuştu. Savın Tanıklar Var! Pek iyl ama bu suçlama niçln? lyte dikkati çekici olan da, evvelâ burası, sonra da, TESEKKÜR Kasımpaşa Deniz Hastanesinde Suat ablamızın ficil mide ameliyatını başan ile yaparak ablamızı bize kazandıran GELİNCİK VE BALİNA kuma dünyasmı tanıyıp da dilinde Hamlet'ten bir İki cümle kalmamış bir insan gösterilebilir mi? Hiç sanmam. Bu kalan cümlelerâen en yaygm olanı «Var olmak ya da yok olmak... tşte önemli sorun!»dur. Var olmakla yok olmak arasrnda bunalan her insanın sığındığı önemli bir sözdür bu. însana ne denli dönük olmalı M, ara dan yüzyıllar geçtiği halde, dipdiri, pasparlak, etkisini sürdürmektedir Shakespeare'in sözü. ömeğin, çevresindeki arap saçına dönmüş sorunlan görtip «Kör talih! Dünyayı düzeltmek için ml yaratılmışım?..» diye yakınan genç Hamlet'in bu derin anlamh sözü çağımıza da değerinden hiç bir çey yitirmemlştir. Aslında büyük bir maddl mutluluk içinde vüzdüğünü sandığımız top lumlarda bile her gün, genç Ham let'in bu sorusu milyonlarca kez sorulmaktadır. Bunalım noktasına gelip dayanan her toplum, daha ilerikj yüzyıllarda da bu sonıvu soracaga benzer. Hipili mipili bir gençlik dünyası da bu sorunun çevresinde daireler çizmektedir. Op. Dr. Alb. DİNÇER URAS'A yakinen ilgilenen Baştabip Alb. RIFAT YETKÎN'e, Dahillye Mütehassısı Alb. BEKÎR SÖNMEZ'e, değerli doktorlara, narkozitörlere, Başhemşire Nimet Özdoğan'a, hemşire ve hastabakıcılara, bilemediğimiz diğer görevlilere, candan alâkalarını esirgemeyen Sayın Don. K. Koramiral HÎLMİ FIRAT lle eşine ve dostlara teşekkür ederiz. SÜMERSAN AİLESt O KENDÎ KİŞİLİĞİNİ, DEĞER YARGILARINI KULLANAMAYAN KÎŞt, İNSANLIK GÜCÜNÜ BAŞKALARININ DENETİMİNE BIRAKIR, KİŞİLÎĞİNİ KENDİ İSTEMİYLE HİÇLER! Adnan BİNYAZAR yük bir bilinçsizliğin tonucudurl Shakespeare, gelincik • balina nthğını ortaya koyarak insanoğlunun • düşünce dönekliğlnl vurgulamaktadır. Bunun. yanında lşbirlikçilerin düşünce saskmlığıyle ne yapacaklannı bilmediklert de gözden kaçmamaktadır. Korkusunu, bir bakıma utancını gizlemek için Hamlet'in her dediğtne evet demek zorundadır Polonius. Çünkü o, Hamlet'in ezicl gerçekliğl altmda eri mekten kurtulamayacakUr. Bir, uzun boynu. eğri büğril gövdesiyle deveyi getirin gözlerinizin öuüne, bir de uzun gövde11, kısa bacaklı, çok çok tilki bUyüklüğünde, sırt' kızılımsı, kar nı beyaz (rellnciği . Hele. tçine en az yirmi, otuz deve; binlerce gelincik sığacak büyüklükteki, boyu 26 metreyi bulan balinayı getlrin gözlerinizin önüne. Ukle bu tar tnsanlarp güvenir bl çimde eğitilmeye çalışıldığı lçin, deve ile gelincik, gelincikle balina arasındaki aynm orfadan kalkar. Bu aynm ortadan kalkınca da loplumu toplum yapan koşullar yok olur. Koşulların yok olması, toplum yanılmasının temel etkenidir. rin de örıemi kalmaz. Oysa blr ülked'e bir değer, yalnız kendi yaşam zamamyle sınırlanamaz. O, ilkçağların, ortaçağlann deneyimlerinden geçlp, yeniçağların, atom çağlarınm, uzay çağ larının yaratıcısı oîmuştur. Top lumda böyle bir değerin yadsınması, çağların yarattığı tüm sonuçlann da yadsınması demektir. DeSerlerin yadsındığı bir toplumda ise, politika alanını bir yana bırakahm, bilim. kültür sanat, edebiyat alanlan da üçklğıtçılara kalır. Adamın çiirle ilgisi yoktur, sair geçinlr. Aıft sanı bilinmez bir kasaba dergisinde çıkan yazışmı tanık gö§ tererek billm adamlığını tanltlamak ister. Kendini ulusal kül türde söz sahibi sanır. Olkenin olanaklarım kendi çıkanna kul lanarak. dizi dizi kitaplar bastırtır. öykücülükle, romancıhkla ilgisi yoktur. kendini romancı, öykücü tanıtır. Bu t«nıtmayı yaparken de ülkemlzin sınırlar aşan yazarlannı küçüra ser, onlan şununla bununla suçlar. Üstün sanatlan kötüleyerek, kendi kötü sanatını yuceltecektir! Tüm yeteneksizlerin değişmez yöntemldir bu. Şu var ki, onların bu etkilerl uzun ömürlü olmamıstır. «Genç Türkler» Hafta ortasında Herald Tribune gazetesinde «Paris moda sahnesinde görünen genç Tüflder» başlıklı kocaman bir haberle karsılaşınca bayağı heyecanlandık. Hah işte insanı de ğiştirmek. güzelleştirmek işine, dıştan da olsa .biz de başlamışız diye sevindik. Yazıya dikkatle bakınca anladık ki, «Genç Türkler» bir deyim olarak kullanümaktadır ve Paris hazır giyim modasına yenilik, değişiklik getiren yabancı genç modacılardan söz etmektedir. Siz şu çelişkiye, bakınız ki, yeniliğe, değişmeye karşı kaü bir tutum içinde siyasal bunalımlara sürüklenen biz Türkler, kendi adımızdan üretilmiş deyimler veriyoruz koskoca modern dillere ve yeniliği, değişmeyi belirliyoruz, Sonra da soruyoruz kendi kendimize, biz neden bu kadar tutucujıuz? Neden korkuyoruz değişimden, çağdaşlığa ula?manm kesin kararlarından, yenilik atılımlarından? Adnan Binyazar, geçenlerde yayımlanan kitabında «Toplum yazıdan. yazardan, sanatçıdan korkulacak yolda eğitilmeğe çahşılıyor» diyör. Nerdeyse korku adı takılacak yazara, sanatçıya.. Oysa yazıdır insanla dünya arasındaki köklü ilişki leri acığa vuran, ona dünyada bulunuşunun bilincini kavratan.» (Cumhuriyet 2169) GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLÂNI İSTANBUL DOKUZUNCU İCRA MEMURLUĞUNDAN Dosya No: 972/323 Siş'i Cumhuriyet Mahallesinin Kırağı Sokağmda Kain 141 pafta, 1002 ada, 92 parsel sayılı ve 472.40 m2. miktarh 11 depo, 11 mağaza ve 12 meskenli iki blok kagir apartımanın 1 inci bodrum katta 40/1000 arsa paylı 6 No. lu ve tapu kaydında bu parselin lehine 90 parselin aleyhine kanalizasyon geçirme hakkı ve yine bu parselin lehine 90 sayılı parselin aleyhine krokide gösterilen san boyalı kısma sürekli olarak açık tutulması mükellefiyeti bulunan birinci bodrum kattakl 40/1000 arsa paylı 6 numaralı depo bir borç sebebiyle ve açık arttırma suretiyle satılacaktır. G. MENKÛLÜN İMAR DURUMU: Istanbul Belediyesi îmar Planlama Müdürlüğünün 4447 sayılı ve 19.7.1972 günlü imar durumunda bu parselin kat nizamları planına göre ve aynea çatı katı veya çekme kat ilâve edilmemek şartı ile bir kat ilSve edilerek 15.50 metre yükseklikte krokide çizili olduğu üzere derinlikte, biüşik nlzamda inşaata müsait olduğu bildirilmektedir. HALt HAZIR DUKUMU: G. Menkulün Osmanbe/de Site Sineması arkasmdan Halaskârgazi Caddesine paralel olarak giden Kırağı sokağmdafci bu parselde halen 4244 kapı numaralan taşıyan ve iki blok halinde inşa edilmiş iki ayn kapılı iki bodrum, bir zemin ve dört tam kath içerisinde 11 dükkân, 11 depo ve 12 meskeni bulunan kalorifer, terkos. elektrik ve havagazı tesisatı bulunan betonarme karkas, Halaskâr Pasajı isimli bir bina bulunmaktadır. Bina her ne kadar iki blok halinde inşa edilmiş ise de her iki blokun kapısından girildikte içerden birleşilmektedir. Bu bina önde bulunan ve ana caddeden yüz alan diğer bina ile içeriden birleştirilmiş ve bu suretle Halaskârgazi caddesine çıküabilen bir pasaj durumuna gelmiştir. Borçlunun satışa konu olan 6 numaralı deposu birinci bodrum kattaki halen boş bir depodur. MUHAMMEN KIYMETt: Gayrimenkulün bulunduğu mevki, vsziyeti hazırası ve imar durumu ve emsali alun satım rayiçleri gözönünde bulundurularak 6 numaralı deponun hali hazır durumuna 300.000. TL. kıymet takdir olunmuştur. Müzayedeye iştirak edeceklerin muhammen kıymetin c'o 10 nispetinde nakdi teminat akçesi vermeleri veya millî bir bankanın teminat mektubu ibraz etmeleri icap eder. Dellâliye resmi, ihale damga pulu bedeli tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. İlk açık arttırması 11^.1973 Cuma günü saat ll'den 11.45'e kadar Istanbul., Sultanahmet, Adalet Sarayı 9 uncu îcra Memurluğunda yapılacakto. Arttırma şartnamesi herkesin görebilmesi için 23.3.1973 gününden itibaren dairedeki özel kartonunda açıkttr.. îlk açık arttırmada teklif edilen bedel rauhammen kıymetin "b 75'ini bulmadığı takdirde en çok artüranın taahhüdü bâki kalmak şartiyle, arttırma 10 gün daha uzatılarak onuncu 2U.1973 Pazartesi günü saat ll'den 11.45'e kadar aynı mahal ve yerde yapılacak açık arttırmada en çok arttırana ihale edilecektir. îpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgUilerin ve irtifak hakkı sahiplerinin haklannı faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgelerle onbeş gün içinde icra dairesine bildirmeleri icap eder. Aksi halde hakları tapu ricili ile sabit olmadıkça satış bedellnin paylaşmasmdan hariç kalırlar. Talep edildiği ve 200 Kr. posta pulu gönderildiğinde şartnamenin bir önıeği gönderilebilir. Daha fazlabilgi edinmek isteyenlerin 972/323 dosya numarası ile memuriyetimize müracaatları ilân olunur. (Basuı: 2304) 2161 Yanılgılann söz konusu olduğu bir toplumda değer birimi bilgi değildir. Bilgili olandan çok, işini uyduran, kişilikli sayılır. Bilge kişi, ekonomik gücü olanlann baskısı altmda ezllmeye çalışır. Toplumda bilginin değerinden çok, değersizliği kanısı uyandinhr. Gelişmemis toplumlarda bu kanıyı uSözü Hamlet'ten açtım. Amayandırmak çok kolaydır. Sanacım Hamlet üzerine yazın>îal (eds tın kötüsü, düsüncenin sapıgı bl) bir yorum yapmak degil, nastl çevreslnde yığınlar bultıonun blr konusmasınm çağda$ yorsa, bllgisizlik de büyük yıdegerlendirmesinf yapmaktır. ğınlann benimsediği bir olguBilindiği gibi, büyük bir ihadur. Çünkü her çaSda kişl, annete uğramıştır Hamlet. Babası, lamadiğına, anladığından daha BÜİncli Kişilik anası tarafmdan öldürülmüş, oçok düsman oîmuştur. Bilginin tşte kiş) bilinçsiz olursa. deve nun yerine amcası geçmiştir. gücüyle bilinçlllik kazanma, den gelinciğe, gelincikten balinaya Anası da yeni kralın kansı... kişiden büyük güç ister. İnsaatlayıverir Böyle bir anlayış da Düş dünyasıyle, sezgiyle bu gernın deveyle gelincik. gelincikle bir ülkede değer yargılannın alt çeğl kavramıştır genç Hamlet. balina arasındaki ayrımı kavBu ihanetin isbirlikçilerinden bi üst olmasınm en büyük etkenlrayabilmesi her seyden önce bir ri de Saray Nazın Polonius'tur. dir. önemîi olan, herkesin su de kişilik. bir bilinçlilik sorunudiğine su, bu dediğine bu deme Hamlet'e çirin görünmek. fhaneti dur. Klşilik kazanmaya, germek. Bunu yapabilmek için de ni eizlemek için yapmadığını bı çek snlamda bilinçli olmaya kişinin, bir işbirliğinin İçinde Ol rakmaz Polonius. Aşağıdaki kobir yasara'ın blle yetmediği bir maması gerekir. Karşısındaki onuşma Hamlet'in gerçekçiligini, gerçektir. Polonius'un içtensizliginl göster nıın düşüncelerinin aydmlığına Kendi kişiliğinl, değer yarîninanmalıdır. mesi yönünden çok ilginçtir: Iannı kullanamayan bir kişi, Hamlet gu bulutu görüvor lnsanllk gücünü başkalannın Hattâ bu tür İnsanlar, yalnıı musunuz? Tıpkı deve seklinde. denetimine bırakır, kisiliğini kendi sapık inançlariyle kalmazPolonius Dinim hakkı için lar başkalaruıın d" kendilerine kendi istemlyle hlçler Bir basahiden deveye benziyor. kıma kişi, yaratma vetenekleinanmalannı isterler. Çünkü kirini baskaşının buvruSuna verHamlet Galiba gelinciğe çi, inanç'.anndan ötürü kuşkumiş olur kl. insanın şovsuzlaşva düstükçe. cevresinde kendine benziyor. inananlar arar. Tu da omı bir ması demektir bu. Kişilik ka!Polonius Sırtı gelinciğinki inanç sergicisi vapar. Tüm ya madı mı, kuskusuz insan da kal gibi. maz. nılgılannı unutarak. Bylesine koHamlet Yoksa balinamnki şullandmr ki kendini, insanları. pbi mi? inananlar ve inanmayanlar dive Deâerlerin Polonins Evet, tıpkı balina! ikiye ayınverirler Kim ki, ona Yadsınması Bir lnsanm aynı anda deve inanır, lnançlıdır; kim M, lnandediğtae gelincik, gelindk dedi maz, inançsızdır. En büyük soînsanda insanlık SiçüsC yok ğine balina demesi ne denli bti run da budur Tonlum da genel olmuşsa, yetistirilmiş degerle «Tarzan Güç Durumda» Doğrusu ne güzel cevap, yazıyı zararü eylem sayıp, yaran toplum düşmanı ilân etme çabasındaki politlkacılara. Hıfzı Topuz'un «100 Soruda» serisinde çıkan «Türk Basın Tarihi»ni okurken; yazıyı, yazan, gazeteciyi, sanatçıyı bir tehlike olarak gören çağ dışı düsüncenin yakm tarihimizdeki ma cerasını bir kez daha yaşıyorsunuz. Basının bugün de güç kojuilar içinde bulunduğunu ortaya koyan Hıfzı Topuz §öyle bitiriyor kitabını: «Basm güç bir dönemdedir. Ama. 142 yıldan beri ne bunalunlar görmüş, neler geçirmemiştir basm: Sultan Aziz dönemi. Abdülhamit'in istibdat yıllan, sansür, Ittihat Terakkl terörü. Mütareke dönemi, Takriri' Sükun Kanunu ve İstiklâl Mahkemeleri, îkincl Dünya Savaşı yıllarmdakl baskılar, DP dönemi, tutuklamalar, Pulliam davalan, tahkikat komisyonu, gazete kapatmalar, yasaklamalar.^ı Satıhk KişiMkler Özellikle 'gelişmelerin, deği?melerin başlangıcmı yaşayan bir toplumda, kendi gözlerinden çok, başkalânnın yargıla'rını kullanan insanlann bulunması doğaldır. Daha uzun süre deve, Reünclk; gelincik balina gibi görülecektir. Başka biri ç> kıp da sineğe benziyor dese, ona da inanacaklar çıkacaktır. Kendine güvenmedlğl gibi, baskalannı da avlamaya çalısan bü tün şaşkın insanlann ortak niteliğidir bu. Oysa çağda? düşünce, Hamlet karşısmda Poloniuı olmaya kesinlikle karsıdır. Blr lşbirliğinin sözcülüğünü yapan Polonlusiar, her çağda, hamlet'lerin oyuncağı olmaktan kur tulamıyacaklardır. Poloniut*» luk, kişilik satıcılığıdır. Saölığa çıkarılan kişiliklerin «lıcısı ise çok boldurl Çağdaş Bir Sanatçıya Övgü Fakat bir Umidl ve inancı vardır yazann; bütün bunlar blr değisimin bunalımları içinde yuvarlanan toplumda çağda? düşünceyi olusturan aydınları susturmağa, sindirmeğe yetmemistir. yetmez. Aydın o'dur ki, bitmez tükenmez görevinin dünyayı ve yaşamı güzelleştirmek olduğu bilincine sahıptir; düsüncesi, yazısı, sanatı hep bu amaca yönelmiştir Marlon Brando, kendisine sunulan Oscar'ı, Wounded Knee'de kızılderili vatandaşlanna yapılan haksız, çsğdışı muameleler yüzünden reddediyorsa, gerçek bir aydın olduğundandır. TEŞEKKÜR En verimli çağında beklenmeyen Sni blr kalp krlri neticesinde aramızdan avrüan Lami G. Yalman'ın * YALMAN AfLESİ EYÜP İCRA MEMURLUĞUNDAN Vefatında çok yakın alâka göstererek Cenazesine gelmek, Çelenk göndermek, Egitim Vakfına teberru ile ve sahsen telefon, telgraf. mektupla büvi)k acımızı paylaşmak lutfunda bulunan akraba ve dostlanmıza candan tesekkürlerimizi arzederu GAYRİMENKUL SATIS ÎLANI Bir borçdan dolayı hacizli olup parara çevrilmesine karar verilen Eyüp'te eski: Nişanca Mustafapaşa, yeni: Düğmeciler Mahaliesinde Zahireci Sokağında kain ve tapu kütüğünün 26 sa hifesinde, 28 pafta, 134 ada, 26 parsel numarası ile kayıtlı (125. 23) M2 miktarındaki, kuyulu ve bahçeli ahşap evin hacizli bulunan 1/2 hissesi açık arttırma suretivle satılaeaktır. tmar durumu. Istanbul Be!ediyes: îmar ve Planlama Müdürlüğünün 16.12.972 gün ve 6306 sayılı tmar durumundan 1/2000 ölçekli 1942 tasdik tarihli Evüp tmar planında bu yer ZAHtREÇÎ Sokak ve çıkmaz sokaktan yüz almakta olup iskân sahasındadır. İnşaat nizamı bitişik. bina yüksekliği 9.50 m. olup arka bahçe mesafesi 4.75 m. çatı katı yapılabilir denilmektedir. Gayrimenkulün hali hazır durumu: Evüp, Dügmeciler Mahallesi Zahireci Sokak 4345 kapı sayılı evdir. Nişanca ve Davutağa sokaklan kavşağı civan ve Nişanca camü civarıdır. Çıkmaz sokaktan yüz almakta olan 43 nolu kapıdan girildiğtade taş kaplama bir sahanlık, sağ tarafa tavan ve tabanı ahşap bir oda karşıda birinci kata çıkan 12 basamak ahşap merdiven, merdiven altı taş kemerli toprak zeminli bodrumdur. Birinci katta bir hol üç oda ve bir tuvalet bulunmaktadır. Tamamı maili inhida»n durumda bulunan ahşap binantn birinci katımn 150 TL. aylık tle kirada olduğu beyan edilmiştir. Bu ahşap binanm 45 kapı no.lı kısmı toprak zeminli sahanlıktan çıkılan tavan ve tabanı ahşap bir odadan ibaret olup arka bahçede bir kuyu bulunmaktadır. Şehir suyu yoktur. Çatı örtüsü kiremit olan binamn bodrum kısmı yığma kârgirdir. Değeri: Gayrimenkulün yukarda gösterilen vaziyetl haarası ve emsali emlakin alım ve satım rayicl nazan itibare alınarak satışa arzedilen ve borçluya ait 1/2 hissesinin tamamma (25.000.) TL. yahuı yirmibeş bin lira kıymet tahmln ve takdir edilmiştir. Dosya nojı: 1972A855 T. (Çumhuriyet 2171) TÜRK MÜHENDİS ve MİMAR ODALAR1 BtRîAĞÎ GENEL KURULU TOPLANACAK Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği Yıllık Olağan Genel Kurulu 16/4/1973 Pazartesi saat 10'da Ankara'da DSÎ toplantı salonunda başlayacaktır. Oda delegelerinln hazır bulunmalan rica olunur. TJM.M.O.B. IÖNETİM KURULU G ONDEM : 1 Başkanlık Divanı seçimi 2 Komisyon ve Komiteleri n seçimi 3 Yönetim Kurulu ve Deneticiler raporu görüşmeleri 4 Yönetmeliklerin ve Komisyon raporlarının görüşülmesl, 5 Seçimler 6 Dilekler. Gumhuriyet 2178 1) Satış sartlan: Karar dairesinde satışa arzedilea bu gayrfmenkul hissesinin birinci açık arttırması: 14 Mayıs • 973 Pazartesi günü saat I4'den 15'e kadar Eyüp îcra Dairesinde yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin olunan değerin °'o 751nl ve riichanlı alacaklar ile satıs masraflannı geemek sarh öe en çok arttırana ihale olunacaktır. O gün böyle bir bedelle alıh çıkma dığı takdirde en çok arttıranın vüklenmesi yertnde kahnak kaydı ile onuncu 24 Mayıs 973 Persembe gttnü aynı saatte ve ayn! yerde yapılacak ikrnci açık arttırmada rüçhanlı alacaklar ile satış masrafları aşmak suretiyle en çok arttırana Oıale olunacaktır. 2) Îpotek sahibi alacaklılar ile diğer Hgflilerin tra gayrlmenkul üzerindeki haklannı dayanağı belgelerle onbeş gün içer sinde dairemize bildirmeleri, bildlrmedikleri taktlrde haklan tapu sicili lle sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaklardır. 3) Arttırmaya lştlrak edeceklerden gayrimenkul hlssesine tahmil olunan değerin yüzde onu nisbetlnde güven akçası alınır Satış bedelinin hemen veya verilen mehil lçersinde ödenmes! ıçereklidir. ödenmediği taktirde îtK'nun 133'Uncü maddesine uvularak flıale fesl.edilir İki Oıale arasındaki farkdan ve •k 10 faizinden alıcı ve keflllert sorumlu tutulacak ve ayrıca hük/ me hacet kalmaksızın kendilerinden tahsill cihetine gidllecektlr. 4) Satış şartnamesi dosyasmda görillebillr. Masrafı verildiğinde bir örneğirin isteyene gönderileblleceği gibi salr bilgi memurluğumu2dan öğrenilebilir. Satışa lştirak edeceklertn, dosyayı görmüş, şartnameyi tetkik etmiş ve münderecatım kabtü etmlş sayılacaklan daha fazla bilgi için (1972/1855 T.) numar*n lle dosyamıza müracaatları lüzumu il&n olunur. (Basm: 2189 2156) Türk Hava Yollan Ananım Ortaklığı Genel Müdürlüğünden 1 Ortaklığımızın atlyaa olarak dört' renk ofset tekniği üe yılda Uç sayı (Dört ayda bir) ..«THY MAĞAZİN» meb . muası bastınlacakör. 2 tlk sayı 5 forma + kapak olmak ttzere 20.000 adet, müteaklp sayılar 4 forma + kapak olmak üzere 7.500'er adet olacaktır. • 3 Muhammen bedel 537.S00. TL. ve geçici teminat 16.125, TL. dır. 4 Kapah zarfla teklil mektupian 12 Nisan I T Persembe HJ günü saat 15.00'e kadar Gümüssuyu Caddesı Der«an Han No: 90'dafcl Malzeme Müdürlüeümüze verılecektlr 6 Şartname aynı adresten temin oiunabilir 6 Ortaklığrauz 2490 tayıb kanuna tâbi Cumhuriyet 2167
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle