Katalog

CUMHURİYET 19 Nisan 1973 idan dikme mevsimiadeyiz. Televizyonumuz bu agaçlandırma işlerinin yer yer yapıldığığını biziere gösteriyor. Seviniyorum. Çünkü ağaçsız kalan bölgelerimiz yeşillenecek, hayat verecek ülkemize. Dag baslannda tek kaian ağaçları belki yine göreceğiz aoıa, kümelenmiş korulukîarımız onları da çevreleyecek ve yalnızlıktan kurtaracak Orman Bakanhğımız «Cumhuriyetimizln Ellinci Yılı» için büyük ve kiiçük koruluklann yapılmasını planlamış bulunuyor. Bir süre önce televizyonda Istanbul Valisini ve bazı yerlerde çocukların da katıldığı koruluklar için fidan dikenler gördüğüm zaman büyük hayecan duyuyorum. Yeşillik ve ağaç! Yurdumuza kök salan verimli kılan ve insan topluluklarının yaşantısına can katan varlıklar değil midir, her çeşit agaç? F Olaylar ve görüşler TÜRKÎYE HARİTASI Prof. Dr. Afet İNAN yaşayışına renk ve sağlık veren hizmetleri vardır elbetle. Ankaramıs başta orman çiltliği olmak üzere Cumhurivet dönemlnde ağaçlandı. Bu araziyi değerlendirmek için çalışmalara girişildiği zaman, o yerlerin eski tapu kayıtlarmda orman olduğu yazalı imiş. Işte onun içindir kl K. Atatürk buraya «Orman Çiftliği» adını vermiştir. Bahçelievler'den Orman Çiftliği'ne giderken şunu hatırlarım: şeklini çizdirmiş ve onun üzerinde zaman zaman kayikla gesintiler yapmıştır. Daha sonraları su deposu havuzu olarak yapılacak yere de Karadeniz şekli verilmiştir. O zamanlar çıplak olan bu Karadeniz havuzunun bugün dört bir yanı ağaçlarla bezenmistir. Ankara için bir de şunu hatırîıyorum: Birinci Dünya Savası sırasında Ankara'da Orman müfettişligi görevlnde bulunan babam, sonralan bazı yerleri gösterdiği zaman «İşte bııraları benim memuriyetim zamanında ağaçlıktı» dediğinde o çıplak yerlere hüzünlü bakardık. Bugün ise, Cumhuriyetimizin onuncu yılında çorak gördüğümüz yerler muntazam dikilmiş ağaçlarla bezenmiştir. Ankara Ortadoğu Teknik Üniversitesi ağaçiandırma gayretleri hiç unutulmayacaktır. Ellinci yıl ağaçlandırmalan da gelecek ku şaklara bu yıldönümü anısmı verecek. Orman Bakanlığı Gelibolu yanmadasını mtl1 park yapmak üzere eğaçlandırmayı da plan1 lamış bulunuyor. Geçenierde bu maksatla yap* lan toptantıda verilen bilgiler kıvaoç rericı idl. Harita üzerinde gördüğümüz ağaçlandırma planlanmn başarılmasını dileriz. İzmir'de Ege Üniversitesi Eczacıhk Yüksek Okulu'mm 6ğrendlertne Tiirk Devrim Tarihl derslerini ayda bir giderek veriyorum. tnciralti semtindeki bu tesisler geniş bahçelerle çevrilidir. Geçen ay buralar sürdürülüyor, tanzira ediliyordu. Dersten sonra öğrencilerimden bazılan televizyonda «İdeal Cumhuriyet Köyü» programını seyrettiklerini ve dinlediklerini söyliyerek, bizler de bir şeyler yapahm, diye teklifte bulundular. O gün dersimin konusu Sevr ve Lozan antlaşmalarında Türkiye'nin srnırlarını karşılaştırmak idi ve bu amaçla harita gösteriyordum. Hemen öğrencilerime bir telMnde bulundum: Kiracı Dışişleri A Türkiye Bicimli Koruluk «Üniversite idaresinin bahcede ayracağı bir alanı Türkiye haritası olarak çiziniz ve ağaç dikmeye haarlayınız. Cumhuriyetimizin yıldönümü töreni agaç dikme mevsimidir. Sizler o töreni bu Türkiye haritası koruluğuna fidan dikmekle yapmış olursunuz. Böylelikle de sizin sımfınızı gelecek yıllardaki arkadaşlarınız daima anarlar. Türkiye bütünlügünü bir koru olarak görenler de sizlers mutluluklar dilerler» dedim. Ankara'da Orman Bakanlığı yetkilileri bu işte yardımcı olacaklarmı söylediler. öğrencilerime bu işte başanlar dilerim. îzmirimiz bunun örneklerini vermiştir. Yangm yerlerinde Kültür Park gibi... Bugün de «Atatürk Orman Kurmn ve Koruma» Dsrneği Başkanı sayın Dr. Behçet Uz, Bayraklıdan Yamanlara kadar olan sırtlarda a*açlandırma işleriyle uğraşmaktadırlar. Başarılı olacağına şimdiden eminim. Atatürk Anadoîu ortasinda ağaçsız bulduğu yerleri yeşillendirmek için uğraştı ve deniz şekiUerini çizdirerek su hasretini gidermek İçin bavuzlar yaptırdı. Cumhuriyetimlsin Ellinci yılı için Türl:ıyeDn'"i veşülendirir ve imar ederken bazı koruluklanmıza Türkiye haritası seklini vermemiz yerinde olmas mı? Bir gün Atatürk motörle Kız Kulesi yakınlarından geçerken ben şunu haiırlamıştım: Bir resimde bu yamaçlann tepesinde Kanuni za'r.anmda yapılmış bir saray varmış şimdı bundan kalıntı bıle yoktu. Fakat kendi kendime bu yamaçlar acaba o zamanda böyle ağaçsız çıplak mıydı? diye dü?Unüyordum. Atatörk'e hatırlattığım zaman motörün daha kıyıdan geçmesini emretti. Yanında bulunan Istanbul Valisine hemen şu emri verdi: «Bu yamaçlar ağaçlandınlacak ve yeşille Atd'flin GİrİSİITIİ Geçenierde yolculuk esnasmda bir ormancımıza rastlamıştım. Salacak sırtlannın ağaçlandırılmasında Atatürk'ün bu isteğı yerine getirilirken çaiıştığmı söylüyordu. Ş:mdi bu kıyıdan her geçişimde oramn çıplak h&l:ni istemiyerek gözümün önline getiririm. Pakat bugünkü yeşilliklerini gördükçe sevinirim. 8imdi Sayın Vefa Poyraz tarafından törenle dıkilen ağaçlar da Cumhuriyetimizin 50. yıl anısına ne güzel yaşatacak! Ağaçlan bir yurdun sabit canlı varhklan olarak görmez miyiz? Her çeşit ağacın yaşayan büyüyen kök ve daUarında vatanınuzın insan Yolun sağ taraftnda Karadeniz havuzuna giden hafif meyilli arazi bugün vemyeşil agaçlarla kaplı, fakat CumhuriyetirnİTin onuncu yıluıda ve daha da sonralan adeta çorak, çıplak bir yerdi burası. Ben Akın adını verdiğim atla gezinti yaparken özellikle o yerlerde atl koşturmayi rienerdim. Çünkü inisli çıtaşlı hafif meyilli olduğu için koşan ata daha çok hâkim olabiliyordum. Bugünkü yeşillikler muntazam sıralanışlan ve boylan ile en güzel görünüşte değil rr.idirler? Atatürk bu Orman Çiftliğin'de su hasretini giderecek havuzlar yaptırırken Marmara denizinin NUR OLAYLARI OKTAY AKBAL Evet Havır rzurum'dan bir mektup daha... Dosyayı doldurdu Erzurum'dan gelen mektuplar! Çoğu imzasız nedense. Yok, belli nedeni. Bir korku, bir ürkme var da ondan. öyle bir çağdayız ki Kafka'nın romanlarına taş çıkarır! Bakarsınız herkes Atatürkçü, ama Atatürk'ün gerçek düşünceleri ayaklar altına alınmıştır. Bilerek, isteyerek, hattâ hmçla, öç alma özlemiyle.. Ne der bu «bir grup Ata'cı?» Öıetlesem daha iyi yazılanlan. Ikide bir duyarsınız Erzurum'da ya da şurda burda nur âyini yaparken bilmem kaç kişi yakalandı diye... Sonra ne olur hiç merak ettiniz mi, izlediniz mi bu haberlerin sonunu? Hayır. Hattâ acıduıız, üzüldünüz. 1973 yılında böylesine ilkel, böylesine çağdışı bir takım inançlara bağlı kişiler, öğrenciler, hattâ öğretmenler, aydınlar, memurlar var diye, yaşıyor diye!... Yakalanırlar sonra ne olur? İşte mektup bunu yanıtlıyor. Marün dokuzuncu günü Erzurum'da bir nur âyini basılmıs., Saidi Nursi'nin kitaplan ele geçmi?. Yakalanan altmış dokuz ki^i içinde asistan, öğretmen ve öğrenciler de varmış. îl Millî Eğitim Müdürü o âyinde yakalanan ögrencilerin cczalandırılmasını istemiş. Okullar bu öğrencilere sürgün cezası vermi?ler. Dosyalar üst disiplin kuruluna yollanmış. Derken kentin «gemen güçleri ayaklanmiî. Baskılar yapılmış. Cezalar çok bulunmuş, sürgün iki gün. bir hafta uzaklaştırma cezasına çevrilmiş. Mektubu yazanlar: «Bağnaz güruh bayram etti. göbek attı. Erzurum'un her yanı nur âyinleriyle kaynaşırken neden yakalanmadıkları artık anlaşılsın» diyorlar. Bilmem yazüanlar doğru mu? Bu konuda bir açıklama yapar mı îl Eğitim Müdürlüğü? Diyeceksiniz durum ortada, Ust Kurul çok bulmuş cezayı ne var bunda?. Sen olsan bir kezliğine belki de bafışlardın o aldatılmış çocukları. Evet bir kez için belki, ama ardını bırakmazdım bu konunun. O çocuklarla daha yafancmn; "İtifkaae; 'JusÜıfkla ngHentrdinr.Onlar üıerindeki yanhş etkileri, kötü baskıları kaldırır. o gençleri AUtürk devrimciliği yolunda yurütmeye çalışırdım. Yasalara aykırı bir toplantıda yakalan. Ceza aL Sonra Üst Makamlar seni bağışlasın. Bu kez göğsünü gere gere dolaş sokaklarda! Bize bir şey yapamazlar, arkamızda koca koca dağlar var! İşte bu yanlıştır. Bu kanıyı yayguılaştırmak. başkalarına örnek olacak bir davranış gibi göstermek. Budur tehlikeli olan. Nur'cular, şu'cular, bu'cular!.. Hepsi, Atatürk devrimine düşman, birtakım batıl inançlara bağlanm^ kişileri topluyor çevresine. Yalnız bilgisiz, okumasız yazmasız kimseler de değil bunlar. Türlü meslek sahipleri var içlerinde. Önemli görevlerde bulunanlar var, yetkili kisiler var. Bunlar açık kapalı yollardan oynuyorlar oyunlarmı. Özellikle yurdun belirli bölgelerinde yoğunlaşıyor çalışmaları, etkenlikleri. İnsan şaçırır, nasıl olur orta ya da yüksek öğrenim görmüş, bilim ışığında aydınlanmış insanlar böylesine anlamsız, böylesine akıl dışı yazılarla oyalanır. kendine yön bulur, toplumu da bu yöne çekip götürmek ister. Birkaç yıl önce merak etmiştim. Bu nur risalelerinden birkaçını okumaya kalktım. Bir tanesi sağlık sorunlarını işliyordu. Doğrusu öykü gibi sürükleyiciydi, insan nasü nezle olur, ya da neden ateçi çıkar, öyle bir anlaüyor ki sonuna dek okumamak olanak dışı! Belli ki zeki bir kişiymiş Nurcu Sait, kolay değil yoksa bunca okumasız, yazmasızın yanı sıra bir sürü aydm geçineni de ardma takrp sürüklemek! Rahat okunuyor, eğlendiriyor, ama gülünçluğü, baştanbaşa yanlışlarla dolu oluşu, ar çok mürekkep yalamış bir okurun gözüne batıyor iyice. Bu çeşit risalelerle kendilerine yön arıyanlar, bulanlar, göste. renler ne yazık ki günden güne çoğalıyor. Etkenlikleri artıyor, gfiçleniyorlar. Layik Türkiye Devleünin sorumlulan ise bu konuya gereken önemi, dikkati vermiyorlar, ciddiye almaya değer bulmadıklarından. ya da kimbilir hangi nedenden? Erzurum olayı bunlardan bir teki. Ama yeterince anlamlı... E ACIKAYBIMIZ Hacı Şakir ve Şerife Kantarcı*ıun oğlu. Saffet Eczacıbaşı'nın eşi. Nejat, merhum Vedat, Kemal, Haluk, Melih, Şakir Eczacıbaşı'nın babalan; merhıun Münire Mişçioğlu, Kadriye Özelsel ve Sait Kantarcı'nın kardeşl; Beyhan, Gülçin, Zerrin, Türkân, Nazan ve Seblâ Eczacıbaşı'nın kayınpederleri; Bülent, Faruk, Deniz, Pmar, Filiz, Nükhet, Renin ve Füsun'un dedeleri; merhum Fehmi Erim, «aim ve Muammer Misçioğlu, Sami ve merhum Necmi Öselsel, Şehime Ayerdem ve Güler Kantarcı'non dayıları: S. Ferit Eczacıbaşı ^ Ç ı n rajımetine kayu§mu§tur. Cenazeri ^9 yisan Perşembe ğühu (Bugün) öğle namazından sonrâ Izmir Âlsancak, Hocazade Ahmet Ragıp camünden kaldınlarak Asrî Kabristanda toprağa verilecektir. sansör yabancı bir kelimedir. Yabann olması doğal Televizyon, radyo, telgraf, kompüter, otomobU otobüs troleybüs de yabancı kelimelerdir. Bu .nakineten yabancılar icat ettikleri için, adlarını tabiî omar koymuşlardır. Biz de kendi icatlarımıza Türkçe ısımleı koyana iaşallah. Ne dıyordukr AsansÖrden söz edryorauk. Asansöre içinizde binmemiş olan var mı? Küçücük bir odadır bu. îçine girer dügroeye basarsınız. başlar yükselmeye l»tediğinız kata sizi çıkarır. Çok katlı binaiarda bulunur. Anltara'da Dışişleri Bakanlığı yenı binasında bu aiarıSör varmıs. Düşmüş. Kaza sonucunda bir mcmur ajhr varaları.Tas, Hacettepe Hastp.nesine fcaldırılmıs. Hacettepe Hastanesmi de sanınm bilirsimz. Bundan on yıl kadar önce Hacettepe'nin Üniversite olması için basmda hayli yoğun bir kampanya açılmıştı. Ben.m de aralarında bulunduğum bazı yazarlar Hacettepe Hastanesinin Üniversite olmasını istiyorlardı. Bu işin basuu Proı. Dr. Doğramacı çekiyordu. Kampanya başanya ulaştı. Hacettepe Üniversite oldu. lyı mi oldu, kötü mü? Bazı çevreler «i\i oldu. ülkemiz bir Unıyersiteye daha kavustu» diyorlar. Bazı çevreler «kavuştu da ne oldu ki! Üniversiteler anarşi yuvası» diyorlar. Türkive'de ünıversitenin yararları ve zararları ve üstündeki tartışma bitmiş değü. Buna ragmen Hacettepe'nin dsv bir kuruluş oldugunu biliyoruz. Dısiçleri Bakanlığındaki kazadan sonra yaraü memuru işte bu Hacettepe'ye kaldırmışlar. Garip raslantıya bakm kj Hacettepe RektSrü Prof. Dr. îh«an Doğramacı, a>nı zamanda Dışişleri Bakanlığırun ev sahlbiymi?. Yani asansör kazast, Prof. Doğramaa'nın Hariciye'ye kiraya verdiği yeni binada meydana gelmis. E&er arkadaşsmız Ümit Gürtuna Ankara'dan yanhş yazmadıysa, veya mürettip arkadaşıraız yanlış dizmedijfse, Sayın Doğramacı, sahibi bulunduğu binayı Dışişleri BakanJığına >ilda 862 bin lira üzerinden kiralamış. .. • =>• * . Ankara'da bu biçim kiralamalarm sayısı az değödir. Yudan yıla yeni devleüerin elçilikleri ve uhıslararası kurttluj. larm temtilcilikleriyle dolan Ankara'da lüks ve konforlu yapılar gereklldir. Bir dOsünün: Ötind Dünya Savaîtndan bu yana nice devlet kuruldu. nice yeni örgüt. Hindistan'dan, Endonezya'dan, Pakistan'dan, Kore'den söz açabilir miydik savaştan önce, NATO veya CENTO var raıydı? Bir yandan yeni devletler ve örgütler kurulurken; bir yandan yeni kuruluşlarm temsirdleri Ankara'ya akın ederken, bir yandan Icöylü nüfusu bafkentln varoşlarmı gecekondularla sararken. yeni dönemin yszgısı usta bir ressamm fırçasryla bozkıra çiziliyordu Ankara'dn bir «eyler oluyordu. Arsalar «atılıyor, alı. nıyor. imar planlan degisiyor. degi?tlrfliyor. katlar yükseliyor. yülueldikçe de asansörlere gerek duyuluyordu. Mill! Kurtulus Savastnda Ankara'ya gelip lzlenlmlerini yazan bir lngiliz gazetecisi. Falih Rıfkı"ya. Tahtakurusundan sabaha kadar uyuyamadım, sivri»lnekten g8z kapayamadım, böyle topraklar için kan dökülür mü? diye yakımnıı durmuş. Tannya sükür, limdi yabancılan sivrisineksiz tahtakurusuz »Jırlayacak otellerimiz. yabancı elçlUklere kiralayacak lüks blnalanmız da var. Hatta kendi Dıçijleri Bakanlığımıza kiraya verebilecejimiz kocaman binalar yapmışız. O Dıgişleri Bakınlısımız ki bomboş Ankara'da, bir Afganlstan ve bir de Sovyet Sefaretinin bulunduju dönemlerl yasamıştır. Kıraç tarlalar, cılız bostanlar ortasında büyük diplomatlk görevler yürütmüştür. Haydl diyellm bSyU bir çağı yasadı da evtahlbi ola> madı... Bari kiraeı olurken dlkkat etse ya!.. Dı«işlerl Bakanll|ımızin bile Ankara'da artık evsahlbl degil de kiraeı oluşu 50 yıllık tarihimizin özetidir. Personel alınacaktır Klan&ul 4e?1fll*bnda Iktisat, Siyasal Bilgiler, Içletme Fakülteleri Ue Iktisadi xe Ticarl llimler Akademilerinden iyi ve daha üst dereceyle mezun, Askerlik görevinl tamamlamış, Resmt dairelere, kurum ve tesekküllere mecburî hizmet taahhüdü altında bulunmayan, staiyer memur alınacaktır. llgilenenlerin 21/4/1973 tarihine kadar durumlannı »çıklayan ve bir fotograf ekleyecekJeri dilekçelerini PJC. 11, ŞtŞLt / ISTANBUL adresine yollamaları rica olunur. (Moran: 969) 2710 AtLESt Badar ReUim 389/2711 BAŞSAĞLIĞI Sendikamız Yönetim Kurulu Ba.şkanı Sayın Dr. Nejat F. Eczacıbaşı'nın babası mümtaz ve değerli insaD Eczacı SÜLEYMAN FERİT ECZACIBAŞI Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Ailesine ve yakınlanna baş sağhğı dileriz. TüRKtlE ÎLÂÇ ENDÜSTRÎSİ tŞVERENLER SENDİKASI (Cumhuriyet 2714) Acı Kaybımız Müesseselerimizden Eczacıbaşı İlâçSanayi veTicaret A.Ş.,veEc' zacıbaşı Seramik Fabrikaları A.Ş.'nin kurucusu, Ipek Kâğıt Sanayi ve Ticaret A.Ş., Padeko İlâç Ltd. Şti. Dosan Konserve Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Taynak Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin Reisi Dr. Nejat F. Eczacıbaşı ve üyelerinden Kemal, Haluk, Melih, Sakir Eczacıbaşı'nın muhterem babaları, değerli insan TESEKKÜR Oğlum Neşet Aytaç'ı ba;anlı bir ameliyatla sıhhate kavu$turan İstanbul Üniversitesi Guraba Hastahanesi K.B B. kürsüsü profesörü sayın SAFA KARATAya ve Dr. Akın RODOP, Dr. Ferhan MURAT ve hastane perso» nellne teşekkürleriml sunanm. Zehra AYTAÇ Cumhuriyet 270ı ECZACIBAŞI AİLEStNtlS BÜYÜK ACISINI P4YLAŞIR BAŞSAĞLIĞI DİLERİZ FİDA FİLM S. Ferit Eczacıbaşının vefatı dolayısiyle ailesi menşupları, akraba ve dostlarının derin acılarını paylaşır, merhuma Tanrıdan rahmet dileriz. ECZACIBAŞI MÜESSESELERİ ve MENŞUPLARI Hadar Reklâm: 396 2713 ZÜHAL BORNOVALI ile YILMAZ BİLİKÖZEN Evlendller. Istanbul 18/4/1973 Yeni Ajans: 1279 2711 KAYIP Beyoğlu K12 Enstitüsünden aldığım pasomu kaybettlm. Hukümsüzdür. Hayıiye SÖTLEMEZ Cumhuriyet 2715 Cumhuriyet 2702 EMAYE BOBİN TELLERİ SATIN ALINACAKTIR 1 Başkanlığımız ihtiyacı için yuvarlak \'e dikdörtgen kesitli muhtelif miktarlarda emaye bobin telleri satın alınacaktır 2 Ihale 'A Mayıs 1973 Perşembe günü saat 15.00 de Etibark Seyrfisehir Alüminyum Tesisleri Grup Başkanlıgında ya pılacaktır thale ile ilgilı sartnameleri Etibank Seydişehir Aluminyura Tesisleri Grup Başkanlığından ANKARA Irtibat Bürosu MüdürlüSünden (Baymdır Sokak No. 13/2 Yenisehir ANKARA) Istanbul Alım Satım Şubesi Müdürlüğünden (Meşrutiyet Caddesi Apmalı Mesdt 241 / Tepebaşı • ISTANBUL) IZMtR lrtibat Bürosu Müdürlügünden (Fevzi Paşa Bulvarı Fişek Dogan Han 61/4) İZMİR temin edilebilir. 4 Başkanlığımız 2490 sayılı kanuna tabi değildir. Takip Memııru Alınacaktır tstanbul şubelerimizin ihtiyacı için, aşağıda belirtilen şartlan haiz kişiler arasmdan 3.5.1373 tarihinde saat 9. da, şubemizde yapılacak sınavla Erkek, Takip Memuru alınacaktır. a) En az ortaokulu bitirmiş olmak, b) Askerliğini yapmıs ve 30 yaşım geçmemiş bulunmak, c) Bankamız Memur ve HizmeUiler Yönetnıeligine göre, memur olabilmek için gereken şartlan haiz olmak. Müracaat edeceklerin 2 Mayıs 1973 aksamına kadar. dip> loma veya tahsil belgesi, nüfus cüzdanı ve fotoğTaflı dilekçeleri ile. şubemiz Personel Servisine yahsen bas vurarak, sınav giriş belgelerini almalan rica olunur. İLÂN İSTANBUL DEVLET MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK AKADEMİSİ BAŞKANLIĞINDAN Cumhuriyetimizin 50. yıldönümü dolayısiyle İ.DM.M. Akademisinin kutlama çalısmalan arasında bir «Kutlama Yıllıgı» yayınlanması da yer almaktadır. En eski kuruluşundan (1911 yılından> bugüne kadar eskivenı mezunlanmızm mezuniyetten sonraki çalışmalan ile simdiki durumlannı, resimleriyle bi;.ıkte adreslerini, yıllığa ^onulmak üzere, Baskanlıgımıza bildirmeleri rica olunur. (Basm: 140872694) Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlügünden 14.000 ton uzun, orta, kısa daneli pirinç ltha) edilecektir. Bu ithalâta ait tafsilâtlı ilân ile mukavele taslağı Genel MUdarlUgUmüzden fSatış MUdürlüSUnden) Afyon. Ankara. Diyarbakır Erzurum îstanbul. tskenderun. tzmir. Konya, Samsun Bölge, Mersin Şube Müdürlüklerimizden bedelsiz olarak temin edilebilir. (Basın: 136222696) tlgililere duyurulur. T.C. Ziraat Bankası Eminönü Şubesi (Basın: 141012698) ETİBANK ALÜMİNYUM TFSİSLERİ GRUP BASKANLIĞI SEYDİŞEHİR (Basın 14072) 2693