18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURh CT 21 Mart 1973 ÎFllZ ONUHPE OiHAHW|lBüOYiJHUfcjL.. ^ E K . MUHTÎÎ^M M E B ü i l A M u f c l M Bı/Plft. ALUHA ^AMI^LSÜN ^ ; 8 U OSMAKLi 'üLfcESİNDE Auft LFT VAJl, JPA1FTİM TEMSİİCİİtgİ VAR^ fcl VAft,, *UV£NELE&iMt'z ZAftTA KADÜOMliZ B ' Î / İ M aEBA5(lLAW VÛNfrEti OSMANİI POU'Si İ Î lMft OÜJP, BiR ZAMAKDÂU... & FEHtEJiHE VEfcî PEM $ÛNRA, ^UHALEfET MEIİUtÜ NA VE Bi^KAt {AKS.üfcTAM SoNfcA |QJ#üYE ÇffL. LtH, BiföHpuNYANiN «St, MAALfttF TASVÎP KAPATıLMASl itfîNtM rİ .FuHU^ VE MEl'ANET WAS. (XA*Afc ĞutftfOttffcjtTENEri TîfN" t t t BîRi OLAH ö T M W ÎSMKT ÛUIKAM SIS IÇINDE BEHZAT AY'IN ROMANI 68 Nesrin, atladığı gibi blr dolmuşa, doğru Sevülere geldi. Kapıyı Sevil açmıştı. «Buyurun Nesrin Hanım,» derdemez, Nesrln: «Buyunnayacağıın!» diye bağırdı. Sevil, afallasuşb.Nesrin: •Hanl söz vermiştin kocamla komışmamaya?» dedi. «Konuçmuyorum.» •BUeti beraber aldınız!» «Yoleuluğu da mı birlikto yapacaksınız?» •Yok canon...» «Ya nasıl bulustunuz yine kocamla orada?» •Ben Ankara için bilet almaya gidiyordum Haydarpaşa ganna, kocanla k«rsüa?ttm. O dönüyordu. Penrin'e bilet almışlar. Geri benimle döndü bu kez. Tatil başlangıcı olduğu için kalabalıktı; kuyruğa girip bilet alıverdj bana. Sonra da aynldık. Hepsi bu kadar!» Bu konuşmalan, Sevil'in anası da içerden duyuyordu... Nesrin, kapıdan dönerken: «Yutmuyorum!» dedi ve sinirll sinirli uzaklaştı.. Sevil'e giderayak yine bir üzüntü çöktü.. Odasına çekilip, saatlerce için için ağladju. Akşam yemeğinden sonra: «Yarın yolcuyum, dinleneylm,» dedi babasma ve odasına girdi. Yine, bir kötü geceyi. düşünerek, kederlenerek geçirdi; bir hafta öncekl gece jdbl.. *** Besim'in hiç bir seyden haberi yoktu. Ne bir hafta önce Nesrfn'in Sevil'in anasına soylediklerini, ne de bu kez gıdisini bilmiyordu. Gece geç vakit evine gelip, doğru odasına geçerek yatağına yattı... îçkinin de etkisiyle hemen uyuduSabah ışımıştı. Yatağından lcalktı, giyindi ve çıktı ^dasından. Boktancı garından günlük gazetelerle blr dergi aldı, beklemeye başladı. Ekspres gara hısımla girdi. Besira, pencerelere bakıyordu; ama Sevil g5zükmüyordu. Ekspres kalkarken atladı... Kompartman kompartaıan Sevil'i aramaya başladı. En sonunda, ikinci mevkinin son kompartmanında, Sevil'i şişmis gözlerle, donuk, küçülmüs ve acılı buldu. Besim, Sevil'in bu durumuna şajırarak: «Merhaba Sevil!» dedi. Sevil, biraz bekledikten sonra, yavaj ve üzüntü ile: «Merhaba,» diyebildi. «Ne oldu yine Sevil?» •Niçin konuşmuyorsun?» «Rahatsızım.» «Yok bir şey var mutlaka yine.» «Sen nereye gidiyorsun?» «Hiç, seni uğurlamaya gflmijtim, gönneyince bindim.» «Hemen in!» «Neden?» «î|te, hemen in!» •Seninle tzmit'e dek gideceğim... Bu akşam lzmit'te yapılacak bir toplantıya katılacağun» •Hayır! Ineceksin!» «Neden canım?» Sevil ayağa kalkarak: «Gel su kapı aralığmda konuşalım,» dedL Biriikte dışarı çıktılar. Besim, şaşırmıştı iyice... Sevü'in davranışlarına bir anlam veremiyordu. Biraz sinirli olarak: «Ne var yine, söyle?» diye sordu yüksek sesle. Sevil, sözcüklerin üzerine basa basa: •Hiç bir şey yok'» dedi. «E ne bu telâş ya?» «Senden ricam, ilk istasyonda in ve evine dön'» •Neden canım?» «Dedığuni yap! İn!» «Nedenini söyle ıneyim?» •Beni kırma.' Ineceksin ve evine döneceksin! Bugün akşama değin evinde kalacaksın... Hiç değilse evine bir gozük; eğer Izmit'e gitmen mutlaka gerekiyorsa ondan sonra git.» «Izmit'e gitmem mutlaka gerekiyor.» «Öyleyse dediğimi yap... Hem da otobüsle git; trenle değil..» «Bütün bunlan niçin söylüyorsun?» •Beni kırma n'olursun! Beni birazcık fevi YAKIN TARÎH MehmetBARLAS Bir Anayasa ilkesi nereden doğdu? Yıl 1931 .. 2 nci Ordu Müfettişı I. Ferık Fahrettin Paşa Hazretlerine, Halk Partisi Genel Sekretennden şifreli ve «Çok Acele» bir telgraf gelîyor. Telgralta özetle şunlan yaalı: «Konya'dan bir çiftçi raebus yapmak karanndayız. Arzu edilen evsafta bir namzet bulunması zaU devletlerinize havale edilmiştir. Namzette arzu edilen evsafın esaslarını aşagıda yazıyorum: • Namzet mütegallibe olmamalı, kimsenln adamı bulunmamalı, azçok arazi ve çift çubuk sahibi olmalıdır. Vakit dar olduğu için bu şartlara uygun namzet acele bulunmalı ve şu esaslar göz önünde tutulmalıdır: • Namzet mebus jeçildikten sonra da çiftçi kalaciktır. • Behemahal mülıyetperver olacak, beynelmilel her cereyana aieyhtar bulunacaktır. • CHP"ye ve onun bütUn prensiplerine sâdık kalacak, mutaassıp olmayacaktır. • Meclisteki ve hayatındaki fayafeti memleketindeki gibi olacak, Meclis içtimalanna ve horyere kasketi, poturu ile gelecektir. • Yeni harflerle az çok okur yazar olacak, bu hususta eksikligi varsa, meclisteki hizmeti esnasında çaiışıp, tamamlayacak.. Cumhuriyet Halk Fırkası Umu mî Kâtibi Recep (Peker) imzasuu taşıyan bu şifreli telgraf üzenne, I. Ferik Pahrettin (Altay) Paşa, faaliyete geçiyor. Bu milletvekili adayını bulması için sadece bir haftalık süre tanınmıştır kendisıne. Aynca, işi gizlı tutması şarttır. Çünki duyulursa, iltimas ricalan da başlayabilir. Sayuı Emekli Orgeneral Fahrettin Altay, ıki yıl önce yayımlanan hatıratında bu olayın devamını şöyle anlatıyor. (1) €. . Çeşitli soruşturmalar sonunda, müşterek olarak en beğenilen iiç isim seçtim. Birisi A köyünden Mehmet, diğeri B köyünden Ahmet, ötekisi H. köyünden Mustafa Lütfi. Ertesi sabah otomobille yola çıktım. Yağmur yüzünden çamur deryası haline gelen yollarda, tekerlekleri kurtarmak için zavalh şoförüm ve emir subayım neler çekmemişlerdi. Böyle bir ugraşma sırasında emir subayıma dedim ki: « Eloğlunun başına devlet kuşn konacak diye bizim başımı za gelmeyen kalmadı». Şoför Remzi dayanamadı ve; « Efendim o devlet kuşunu benim başıma koysanız olmaz mı?» demesin mi. « Sanat bakımından lâyıksın ama, ne yapalım ki çiftçi istiyorlar » .. Bu defa da bana döndü şöyle dedi: « Efendim bîr tarla alır, ekerim, olur biter.» « Sebret birgün gelir, sen de olursun» Sayın Altay, bu konuşmalar arasında adaylan incelemeye başlıyor. B. köyünden Ahmetie göruşüyor ve pek befeniyor. «. . Dirayetli ve anlayışlı bir »ttı. Şartlan da tamam. Yeni yazıyı öğrenip öğrenemediğini «orduğum vakit; «öğreniyoruz» dedi. Yanımızda otomobilim du ruyordu, plâkasında Konya ve numarası yazılı idi. Onu göstererek okumasıru söyledim. « Daha o kadarını öğrenemedik..» dedi. töyle ise yaya kaldın tatarağası» dıyerek kendisini savdım .. Geriye Mustafa kalmıstl... Kendısme mebus olmak isteyip istemedigini sorunca, saşınp kaldı. «Siz münasip gördükten sonra nasıl istemem» diye sevinçle cevap verince, ben de gülerek; «Ya hanl köylüler siyasetten anlamazlardı. » dedim. Mustafa başını eğmekle iktifa etti. Babasının da muvafakatıni almasını ve şimdüik işi gjzli tutmasıra ve hemen Beledıye Reisine giderek Halk Partisine yazılmasını söyledigim vakit, etekleri uçarak gitti.» Tarih, kimine göre tekerrürden ibarettir. Bazılan, meselft Hegel, tarıhi »öyle tanımlıyor: «Tarih ve tecrübe bize şunu 5ğ retmiştir: İnsanlar ve hükümet. ler ne tarihten ders alıyorlar, ne de tarihin getirdiği ilkelere uyuyorlar.» Schiller'e göre tarih, en büyük yargı organıdır. Halikarnaslı Dionisus (M.Ö. I. yüzyü) ise «Tarih örneklerden yapüan bir felsefedir» diyor. Emerson'a göre de «tarih yoktur, biyografi vardır.» Tarih ne olursa olsun, muhakkak ki en ilgi çekici alanlardan bir tanesidir. Özellikle yakm tarih, yaşamlan günlere dayalı olay ve gelişmelerin başlangıcı ile dolu olduğu için, daha da çekicidir. Ülkemiz yayın hayatı, son yıllarda yakın tarihe değgin kitaplar alanmda oldukça zenginlesti. Birbiri arkasma yayımlanan anılar ve çalısmalarla dolmaya Ismet înfinfl, batıralannda Hr temel Ansyu» ilkesinin varUk sebebinl anlatıyor. başladı kitapçı vitrinleri. Yukanda, içinden bir bölümünü verdiğimiz sayın Altay'ın anı ları, bu ilgi çekici örnekler arasındaydı. Türkiye'de siyasete karsı duyu lan İlgıye rağmen, olaylar nedense bir devamlılık içlnde Lzlenmiyor. Kökü yakm tarihle yatan ve bugüne kadar " » " » » pek çok gelişme, sanki bir anlık olaymışçasma almıyor çoğu kez. Bunun nedeni belki kaynaksızlık olabilirdL Fakat hızlanan yayım haya tı, bu nedeni ortadan kaldırmaktedır. Tarih ve yakm tarihe karşı du yulan ilgi arttığı takdirde, çoğu siyasî ve sosyal olaym anlaşdmalan kolaylaşır, izlenebilmeleri olanağı doğar. Türk siyaset hayatının en yetkili kışilerinin belki de başmda gelen sayın Ismet înönü, yanm kalan anılannda bir Anayasal ilkeyi söyle açıklar: «... 1914 umumi seferberliği, bel ki bütün askeri tarihimizde eşi olmayan sartlar içinde yapümıştır. . Bizde seferberlik yapıladursun, Avrupa'da askeri hareketler baılamışü. Berlin'de bizim atasemüiter Hasan Cemil (Çambel), Almanya'nm harp ilan etmesini öğrenir öğrenmez, siyasi vazıyete bir teshls koymaya çalışmıştır. Harbiye Nezaretinde seferberlik ile uğraşan daire müdürünü, Har biye Nâzmnı ve Genelkurmay Başkanı General Moltke'yi görmeye muvafftlk olmuştur. O kadar telaşlı işleri fçintfe' Alıffan askerî malcamları "Bfzim ~ atafemiliterimizin müracaatlanm reddetmemişlerdir. O gün akşama kadar, Hariciye Nâzın muavini Simerman da dahil olmak üzere, Alman ricalinden Hasan Cemil bey'in öğrendiği sır şudur. O gün, Almanya'nm harp ilan ettiği gün, Istanbul'da Türkiye ile Almanya arasında bir ittifak muahedesi imzalanmtştır. Bu ittifak muahedesini biz hiç bir yerde bulamadık. Herkesin bilip şikâyet ettiği gibi, bu ittifakm imzasmdan kabine azalarınm dahi haberi yoktu. Bizim Anayasaya «Harp ilânı Büyük Millet Meclisinin Selâhiyetindedir» hük mü, bu dersler neticesinde konul muştur.» (2). Görüldüğü gibi günümüzde ku rumlaşan bu anayasal Hke, k8künü yakuı tarihteki bir olaydan alıyor. Biz bu yazı dizimizde, yakın tarihimiz üzerinde yayımlanan çalışır.alarda gözümüze çarpan birkaç ilgi çekici olayı yeniden hatırlatacagız. Bunlardan bazısını kamuoyunun büyük çoğunluğu belki ~ hiç duymamıştır. Bilinenler ise, zamanın nizgârmda unutulmuş da olabilir. Amacımız, bir çizgiyi tutturan aynı nitelikteki olaylan sıralamak değildir. Bu yazı dizisi ile, gerçekten ilgi çekici bulduğumuz ve üstelik bizim yakm tarihimizi meydana getiren, birkaç olayı ele almak istiyorum. (1) Fahrettin Altay • 10 Yıl Savaş ve Sonrası tnsel Yayınevi 1970 & 441449. (2) tnonii'nün Hatıralan. Hazırlayan: S. Selek Burcak Yayınlan 1969. Cilt: I. s. 130131. «Anlayamıyoruıri.» •Bizi dün garda görmüşler...» «Eee?. «Babam belki de gizlice eksprese binmlş olabilir. Belki de birseyler uydurarak senin, benimle Ankara'ya gidip gitmediğini öğrenmek için size gelecek.» •Demek öyle?» •Evet böyle Besim!» «Bunun için evine mutlaka dönmen gereldyor.» (Deram] var) MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOGLU KILIÇ Yarm: Abdülhamit ve Damat Mahmut Celâlettin Paşa DİŞİ BOND TİFFANY JONES S/iU CE.NNJE.7 OTEiJN EBTESl SA / GARTH KENDI UÇAGINI m KENDİN YAP •AVA KL"WETIJOUXt fiOçUDOttMB TJOLfl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle