14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET 7 Şubat 1973 a Fontaine'in masallan çıktığı zaman, Sabahattin'e: «Nıçın bu kitabın başına La Pontaine'in adını koydun da kendı admı koymadın?» diye sormuştum. La Pontaıne masallannın komısunu Aisopos'tan, Phaidros'taa almış, Fransızca soylemiş. Bizimki de La Fon taine'i koymuş oniine, Türkçe soylemiş. Bana ne cevap verdiğini şimdi bilmiyorum. Ama şuras* cevap verdiğlni şımdi bilmiyorum. Ama şurası bir gerçek ki, Shakespeare'ı, Hayyam'ı, Mallar Tıirkçeye kazandıran bu adamin ozanlıkta gözü yoktu. Yüksek bir dala tünemişti sanki, bütünü kavrayan bir noktadan bakıyor gibiydi sanata, düşünceye ve bilgeMğe. Çeviri ve eleştiriydl alaru. Söylemek ıstediğini bu yolda söylüyordu. Kımıl kımıldı içi. Söylenecek çok sözü vardı. Çagının ileri düşüncesini ayıklamış, seçmiş, eleştirmiş, ondan sonra kendi malı yapmıştı. Baskıdan, sömürüden kurtulması gerekenlerin de kendisi gibi seçicl, eleştirici ayıklayıcı, tek kelime ile akılcı olmasını istiyordu. Egitim üstüne yazdığı bir yazıda: «Ezberlemek bilmek de ğıldır. Montaigne Baba, Batı düşüncesinin bas kaynaklanndan biri olan bu sözü söyleyeli dört yuz yıldan fazla zaman geçti. Ortaçağın egitim, öğretim sistemine karşı bir isyan bayrağıdır bu EÖZ. Kara kitaplann, yüzyıllarca tekrarlanan kalıplaşmış bilgilerin yenileşmesini, yaşayıp gelişmesini istiyordu Montaigne» dıyordu. Hemen kaleme sarılıyor, Montaigne'i çevlriyordu Türkçeye. Çünkü Montaigne kafaya akılcı alışkanlığı verebilecek yazarlardandı. Ama Montaigne'e yanaşmak, hele onu tertemiz bir dille çevirmsk her babayiğitin kıvıracağı işlerden değildi. Montaigne'i anlamaya yararlı yardımcı bir sürü kitap vardır ya, ne olursa olsun, yine de Sisyphos'un yüreğl gerek böyle bir kayayı kaldırmak için. Yılmaz, Sabahattin Eyuboğlu, yıllar süren uzun çabalardan sonra, alnının akıvle yayımlar Montaigne çevirisini. Fransız uyanış çağının yazarlarından Amyot, Plutarkhos'u kendi düıne çevirdiği için önemlidir. Bir klasik yazarı XVI. yüzyıl Fransızcasına aktarmak basit bir çevirmenlik gibi görünür ama, aslında Fransız uyanışı baş kaldırır bu çeviride. Fransız dili bir düzene girer, bir pencere açüır Yunan dünyasmın aydınlığından, yeni yeni ışımaya başlayan Fransa'ya. Yalruz bir Montaigne çevirisi bıle kişiyi ölümsüz kılmaya yeterken Sabahat Î Olaylar ve gönişler Sabahattin Eyuboğlu İçin Oktay RİFAT tin Eyuboğlu tek durmaz, Eflâtun'u, Rabelais'yi, Shakespeare'ı, Melville'i kazandırmak ister Türkçeye. Yardımcılar bulur. Cimcoz'un yardınuyle Devlet, Mina Urgan'm yardımıyle Moby Dick, Azra Erhat ve Vedat Gunyol'un yardımıyle Habelais'nin üstesinden gelinir. milliyetçilik, gelmiş geçmiş, üst üste yağürnış sonunda bir potada erimiş ve eritilmiş Anadolu insanının, Anadolu halkının ekraegi, uygarhğı, mutluluğu için çalışmaktır. «Milletini gerçekten seven, onun, değil eski kafada kalmasını, kendi kafasmı bile aşmasuu, bütün canlı varhklar gibi durmadan kalıp değiştirmeslni ister» dıye yazar. Milliyetçilik kavramınnı tolçıklanndan sıynlması, o sözünü ettiğimiz kültürden alınan huüa başanlır. tster ld, başkalan da sıynlsm kafasındaki ktfçıklardan. Tutkuyla sever yurdunu. Yurduna aydınlığı getirebilmek için canla başla çalışır. Çok aydm bilirim ki, aydır. denebilirse böylelerine, daha anlamamışlardır klasik kültürün degerini. Oysa, klasik kül türle, o bil^elikle beslenmezse. koşullar ve düzen ne olursa olsun, eskı karanlığı mumla ara*acnk yeni karanlıklann içlne düşebilir insanoğ!u. tşte Sabahattin Eyuboğlu'nun yol gösteren düşünürlüğü ve bilgeliği buradadır. Halkçılığı da değisiktir biraz: «Biz aydınlar. kendimize halkçı dediğimiz zaman büe, hatta belki en çok o •aman. halkı kendimizden ayrı bir dünyada yaşayan dumanh bir kalabalık sayanz» dıye baş lar, sonra şöyle sürdürür yazısını: «Halk bizim inanmadıfîmıza inanabilir. Bizim bayağı dediğimize gUzel, güzel dediğimize saçma diyebilir. Biz ağzımızın tadını biliris, o bilmez Oysa radyodan bile baze*ı halkın duymadığı bayağıhklan yayan, gazete ve dergilerde düsünülmedik saç malıklara düşen, kitap kapaklanna, köşe başlanna, ev içlerine umulmadık zevksızlikleri döşe yen bizlerte. Halk Karagöz'ü yapmış, bte o eıvık operetleri', halk Yemen türküsünü soylemiş,' biz o yapışkan, o ağlamış şarkılan. Halk alçak gönüîlü ustalar yetiştirmlş, biz burnu Kafdağın da üstatlar.» Bu da gösteriyor ki, halka bildiğini götürmek kadar, halkın bildiğini öğrenmek de var. Hattâ Işin püf noktası tturası. Öğreneceğimiy çok şey var halkımızdan, zevkten bilgelikten yana. Bu arada ilginç bir yargıya vann «Çocuklar için yapılan edebiyat gibi, halk için , yapılan edebiyat da ister istemez kısır', bodur, zavallı bir edebiyattır. Çocuğun ve halkın anlayabileceğini aramak bir sanat çabası değildir. Gerçek sanatçı çocuğa da, halka da yapabileceği en güzel şeyi sunar.» Ne oluyor? "çinizde futbol maçı seyretmeyen yoktur sanınnı. Hiç • olmazsa sinemada, televizyonda, ya da bos bır arsada | mesin topun peşinden koşanlan görmüşlCğünüz ol • malı. Bildiğiniz üzre maça başlanırken her iki tafcım yerini alır. Forvetler, haflar. bekler yerlerine geçerler. Top santradadır. Hakem düdyğürıü öttürür. Ve cyun başlar. Seyretmeye başlarsınız. .önceleri kolayca ızlenen maç, biraz kızıştı mı kansır. Bekler sahanm ortasına dek dalarlar. açıklar santraya kayarlar, santrfor taç çizgilerinde dolasır, santrhaf kalenin önündedir. top iki takımm ayaklarında dtolaşır durur, kaleci yerinde tepinir. hakemin düdüğü ağzındadır. Kimiıj ne yaptığını, nerede oynadığını bazen en eski seyirciler bile anlayamazlar. Simdi politıka arenası böyledir. Usta seyırcüeri bir yana bırakalım, oyunun içinde bulunanlar kendi kendtlerine soruyorlar: Ne oluyor? Gazetecinin görevi işte bu soruya cevap vermektir. Bunun için şu günlerde Ankara'dan haber veren, yorum yapan yazılar ilgiyle okunuyor. Çoğu fısıltı gazetesine dayanan sözler bile önemseniyor Bövle günlerde. komisyonlar, kokteyller. kulisler bizim metlek kurtlarının av sahalarıdır. Kim ne dedi? Kiminle konuştu? Bir davranjştan, bir kelimeden, bir mimikten sonuç çıkarmak üzerine bir çaba başlar: ' • • »•'," v .. ; K , .1 .' Kim oftyormus? . ; . .'** • * • ' " '.' •; • . Fıs, fıs, fı«... * '. Yok canım! 1973 seçimlerine doğru dümen tutmak isteyen siyasl ortamda hangi takımm hangi oyunousu ne yapıyor? bilmek ve izlemek güç... Ne var kl. bütOn bu kannasık gibi görünen olaylar ortasında, sağlıklı yorumlar yapmak için, ise kabaca bir açıdan bakmajc gerekir. Yalnız'Türkiye'de değil, bütün dünyada. siyasî tartışmalar milli gelirin nasıl paylasılacağı üstüne yürür. Diyetim ki Türkiye'cle bugün miİH gelir adam başına yuvarlak rakam 350 dolar. Bunu •06 milyonla çarpınız, elinize geçen rakamı da nasıl üleseceğimizi düsününüz! Milll geljrin ne kadan yemeye içmeye, ne kadan giymeye eğlenmeya. jıe kadan onarmaya ıavunmaya gidecek? . \ " •' r Ve ne kadan yatınma aynlaeakT . • * ,, "*' l?te ol hikâyeler bunun Czerinedir. .' , * Gazetelerdte bir haber görürsünüzî Tanm ürünlen taban fiyatlan artmıyor.. Bu demektir kl: Köylüler, çiftçüer kemerleri »Annlar, milll gelirden paylanna düşen artnnıyacak. Bir haber görürsünüz: ' " Memurlara yapılacak Bdemeler gelecek yılt kaldt. Bu demektir ki: Bu yıl darlık yılı; .memurlar^mUll gelirden istedikleri payı almak için daha beklesinler. Bir haber görürsünüz: Yeni vergiler konacak. Bu demektiı' ki: Milli eelirln Olesme'sinde bazı kişilerden alıp bazı kişilere verroek gerekiyor. . ' Bir haber görürsünüz: ,.:,' Enflasyön var. '* ' ' • Bu demektir ki: Fiyatlann hızla" yökselmesi devam ediyor. Bazı mallar pahalanıyor. Bu mallan piyasaya vâf renlerin milli gelirden aldıklan pav artıyor. . Kısacası: Paralan paylaşmak üzerindedlr gazete haberlerl... Gazetelen bir bu biçimde okuyanlar vardır: bir dt Demirel sunu demis. Melen bunu demis dlye oyalanan... Gerçekte bütün tartışmalar millt gelinn pavlasılması üzerinedir. Politika partilerinin programlan da bunun üzerlnedir. Şımdi CHP. kBylü. kCçük ünKici, ı?çi. kuçük sermaye sahiplerınin çıkarlarını savunan bir eSilinı tçindedtr. öteto partiler de karsıt programlar Ostflne «iyaset yapıyorlar. Bir de baskı gruplan var' arada .. Tartıştnaya paydos deyip mill! gelirin üleşmesinde kesin karar sahibi olmak isteyenler . GUrültü bunun .üstüne süregeliyor: , Gerçi ortahk biraz karışık gibi görüruıyor, futbol maçının heyecanlı daklkalan gibi hakemin düdüğü ağzında: ama usta seyirciler temel sorunu büivorlar. Türkiye'ds maçı, temel sorunu bilerek izleyenlerin sayın az değildir. Sevgi Düşünce Bencil değildir. tster ki, herkes en aandan bu kadrr bilge olsun. Bu yüzden sanlır kaleme, başlar çevirmeye, eleştiri yazmaya, uyarmaya. Gider Köy Enstitülerinde ders verir. tmece dergisinde, köylü çteuklan için, Şiirle Fransıjca dersleri yaymlar. Filmler çevirir. Alamaz hızını, fınldaklar, dönengeçler yapar, mavi yolculuklara çıkar, sevmek ve sevdirmek ister. Sev giyle düşünce ayn şeyler değildir onun için. Köy Enstitülerinin üstüne yazdığı bir yazıda, Köy Enstitülerine biçim veren düşünceleri anlatırken şöyle der «Bu fikirlerden blri, öğretimle eğitimin ayrılmazlığı ilkesiydl. Bu demek ki, okul'msaoı bir bütün olarak ele alacak, anlâkını bilgisinden, kafasmı gönlünden ayn düşünmeyecek, ders öğütün, ögüt dersin içine gi' recek, d&ha doğrasu blri ötekJnln ta kendisi ola cakta.» Sevmelt, düsünmek ve yapmak, hele hele bağnazlıktan bakla gibi lrl, yuvarlak lânardan ksçınmafc. Çünkü en çetrefil düşünceyl bile ha:km diliyle anlasılır biçimde söylemenln var dır yolu Tecnologie. feasibility, pattern gibi üç dört yabancı lâfm belini bükmeden söze başlamayan, dediği anlasılmaz büyüklerin kulaklan çmlasm! Bilgiç görOnmeye vaktl yoktur Sabahatünin. Kültür sinmiştir ona, tğreU bir giysl gibj döklilmez üstünden. Rata içmestade, konusmasında, gülüsünde eriiap gitmiştir. lşte son gUnlertade hasta hasta hapislere attığımız, olgun çağında yltirdiğlmi» büyük ustadan. dllimin döndüğü kadar izlenimler.. Aydınlık İçin Ekip çalışmasma bayılır Eyuboğlu. Emeğl emeğe katmanın tadını herkesten çok o çıkarır. Ara. kuru bir tat için değildir bunca yorguııluk. Sabahattin de bir pencere açmak lster az gelişmişliğin karanlığından Yunan dünyasının aydınlığına. Bu arada ayn bir önem verir, blr düşünce aracı olan dili işletmeye ve gelişürmeye. Yunan dünyası diyoruz, çünkü yukarda sözünü ettiğimiz yazarlann kimi Fransıs, kimi Ingiliz. kimi Amerüsalı olsa da düşüncelerinin temelinde Yunan dünyası yatar. Ne vardır bu Yunan dünyasında böylesıne üstünde durulacak, önem verilecek? Kişi özgürlüğü, kişi dokunulmazhğı hattâ kutsallığı, akılcılık, akılcılığın yanı sıra kuşku, doğa sevgisi, denge, bilgelik, sağlam bir sanat zevki. Daha ne olsun! Sözgelimi, milliyetçilik kavramı gelip dücıldi mi '.aırşısına, Sabahattin Eyuboğlu, eleştiri süzgeclnden, başka bir deyimle akıl süzgecinden geçirir bu kavramı. Çünkü her düşünce zaman la kalıplaşmı;, ya da bir çıkar uğruna kalıplastınlmış olabilir. tşte artık gereklldir Montaigne'in, Rebalais'nin, Shakespeare'in, La Fontaine'in eğitiminden geçmiş olmak. Onun gözünde toptancı kasaplara satmaktadırürkiye, dünya mUletlerl aralar. Son kademede toptana kaKASAPLIK HAYVAN KESİMİNDE, EN sında en az et tüketen Ulkesaplar, kesitaüş hayvanlan peler arasmda yer almaktadır. rakendeci kasaplara devretmekDÜŞÜK KESİM AĞIRLIĞI, HAYVAN Bugün etsiz beslenmenin insan tatürk yeni bir devlet ml kurdu, yoksa eski bir devlete tedlrler. Böylece tüketicinin 1 sağlığı üzerinde kötü etkiler yeni bir biçim mi verdi? Erzurum Atatürk Üniversitesinkg. ete ödedigi para Ue, UreticiTÜRLERİNE VE IRKLARINA GÖRE yaptığı artık açıt olarak bilınde bir doçentle ögrencileri arasmda bir tarüşma konunin eline geçen para arasmda mektedir. Ancak gerçek şudur su... Doçent «Bugünkü Türkiye Osmanlı devletinin bir devabüyük bir fark olmaktadır. OreBİLİMSEL OLARAK SAPTANMALI, UYki; fert başına gelir ve insanlamıdır, Atatürk yeni bir devlet kurmamıştır, O «Sadece yeni Uci de hem yem fiyatlannın parm hayat standartlan bu Konubir idarenin, rejimin yani Cumhuriyet'in kurucusudur» diyorhalı, hem de ürettigı Uründen MAYANLAR CEZALANDIRILMALIDIR da önemli bir faktördür Son muş. Öğrenciler de tersini düşünüyorlarmış. Biz mi haklıyız eline pek fazla para geçmedigi yıllarda, tüketicilerin satııı alyoksa hocamız mı diye soruyorlar. için, besiye gereken önemi verma gücünün artması ve hayvan i memektedır Bunun yamnda, öNedense şu Erzurum Üniversitesi kuruluşundan bu yana ihracatının hızla gelişmesı soBellikle. koyun yetiştiriciliğinde, Atatürk adını gereği gibi benimsemiş, hak etmiş, değildir. nucunda üretilen et. tüketicilekovun sütünün mandıracılar taKemalist devrim ilkelerine karşı çıkan kişiler hep burda toprin isteklerini karşıiayamaz hala Doç. Dr. Cemal SAR1CAN rafmdan bir yü öncesinden avans gelmiş ve et fiyatlan hızla yüklanır ya da nedense bu üniversiteye gelen, havasma suyuna r selmiştir verilip satın alınması, yetiştiriuyarak kısa zamanda onlara benzer. Bilim adamı mısın; Atactlertn avanslannı biran önce ö(EGE ÜNTVERStTESt ÖĞBETİM ÜYESt) türk devrimcisi misin, çağdaş uygarlığın verilerine uyan bir YıUık et tüketimımizin fert ba diyebilmeleri İçin koyunlannı yol mu tutmuşsun, hemen itiverirler bir yana, derken bir şına 16 kg., buna karsılık Avrumümkün olduğu kadar erken uçuruma... Erzurum Üniversitesinde görevli gerçek Bydınlann pa ülkelerinde fert başına. et başına gelenleri unutmak zordur. Hep ters sesler gelir butuketıminin 50 kg.'ın üzerinde için Türk mutfağı özelliklertae sağmaya zorlamakta ve kuzular ye tâbi tutubnadıklanndan düşük kesim ağırlığı ve kalite Uzerinradan. öylesine ki üniversitenin bağımsızlığını bile istemez olduğu düşünülürse, bugünkü et kaliteli et vermektedirler. Ayn» ve halkın isteğine uygun bir de durulmadan erken elden çıkabu ümversitenin başındakiler! tşte böylesine bir üniversitetüketimimizin bir mislı arttınlzamanda genç hayvanların kesi karkas parçalanması ve etin kanlmaktadırlar. dir burası. Kapılarını sağcı düsüncelere alabildiğirje açmış, ması ile dahi normai beslcnma lite esasına göre satışı zorunlumi ile de hem kötü kaliteli et düzeyine çıkılamayacağı gerçeğisola sımsıta kapatmış! Bu arada gerçek AtatürkçülüğU de, Kıştan borçlanarak çıkan kodur. Kaliteye göre et saösı gerelde edilmekte, hem de millî «er ni kabul etmeliyiz. tşte bu, acı kemalist ilkeleri de dışarda bırakmış!... vun yeüstiricisi kuzulannı para., veâmizde küçümsenmiyecek ka çekleştiğinde, yapılacak yemek gerçek, hayvancılığımızm daha ya çevirerek hem borçlannı ödeçeşidıne uygun etin kuHanılması Atatürk Türkiyesi bir yeni devletti. Hiç bir yanıyla Osmanlı iazla ihmal edilmetqgsi gerekti^ yıplar ıneydana gelmektedir. Alımekte hem de hayvanlarma împarstorluğuna benzemiyordu. O devleti de yıkan Atatürk'nartıfc aıitt tedbiricrle et üvetkn ğını gösterir. Mevcut hayvan ""temin e9eb*fime olanağını tür. Yeni bir devlet yaratmak için o köhne, çürümüş yapıyı kapasitemiz en azından •• 50 ora / varlığımızın çoğaltılması ile et Kalitesizlik maktadır. temellerine kadar yok etmek gerekiyordu. Bu yüzden devrimüretiminin arttınlması dtUUnü nında arttırılabilir. Ege ÜniverYukanda sıralamağa calıstığıci diyoruz Atatürk'e reformcu demiyoruz. Yapbğı iş bir dülemiyeceğine göre, yapılacak ça sitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Nedenleri mız koşullar altında kaliteli et ^ııııııııııiıııııııııııııııııııııııııııııııııımııııııııırııııııııııııııııııııııııu Kürsüsünce yapılan bir araştırmazelti değildi de ondan. Bir devleti ortadan kaldınp yeni bir lısmalar, daha çok, bir hayvanEtin Üretim fiyatiyle saba fi Üretiminin sağlanmasını tlreticida süt kuzusu olarak kesilen haydevlet yaratmaktı. Üstelik Osmanlı Devleti can çekişirken dan elde edilen verımlerin artden beklemek imkânsızdır. Buvanların canlı ağırlığının 12 kg., yat ı arasındaki farkı azaltmanın Türkiye devleti doğmuştu zaten. Istanbul'da Osmanlı Hükutınlması yolunda olacaktır. elde edilen et ağırlığının ise 7 kg. çare ve yollan Uzennde de önem nun fçin şunlar gerekli: meti Ankara'da Türkiye Hükümeti vardı. Bir ara iki ayn Tarımsal topraklarımızın yan civannda olduğu saptanmıştır. Bu le duru nıalıdır. Bu konuda, Kaliteve göfe et alım ve sadevlet yanyana yaşadı. Sonra biıi doğal yaşamasını tamamhayvan pazarlama organizasyon= Bana senelerdir ıstırap çektiren hastalığımı • kısa sücede = dan fazlasını doğal çayır ve mekadar düşük karkas ağırlığı, yıl ladı, yıkılıp tarih sahnesinden çekildi. Padişahı, halifesi, sadlarırun gehştirilmesı, hükümetın tımı saglanmalı. Modern tekniS» S tamamen iyileştiren ralar teşkil etmekte ve buralar başlarında kesilip piyasaya sevkedi E uygun bir hayvan "kesim ve parazamı, anlayışı, felsefesi, düşüncesi, görenek ve gelenekleri, ve belediyelerin ete koyduğu verda yaklaşık olaraK 72 mılyon bü Fiziktedavi ve Romaüzmal Hastalıklar Mütehassısı, Sayın = len htndi karkas ağırlıklarından zarlama sistemi geliştirilmeli E kısacası tüm varlığıyle, varlık nedenleriyle ortadan kalktı. gilerin azaltılması, borsa ve payük ve küçük baş hayvan öanndaha düşüktür. Bu da kuzuların Yerine yepyeni, dinamik, canlı, devrimci, ileriye koşan, çağızarlar hakkında yetiştiriciye de Üretici ile tüketici arasmdaki maktadır. 100 hektarlık çayır gelişmelerini tamamlamadıklan nın uygarlığını benimseyen bir devlet kunıldu. Nasıl Osmantı vamlı bilgi sağlanması, proble aracı sayısı azaltılmalı. Kasapmera arazlsine isabet eden naybir çağda kesildiklerini. et biriklir Devleti, Selçuklu Devletinden ayrıysa, Türkiye Devleti de Osmin çözümünde yarduncı olacak lık hayvanların kesiminde en vanlardan 49 ton süt 3.2 ton da me potansiyeli yüksek bir devrehavvan manlı Devletinden ayndır, hiç bir ilgisi yoktur. tır. Avnıpa Zootekni Federasyo düsük kesim eğırhgı et üretilmektedır. AET içinde de kuzulann kesimi ile de bir et nunun yayuüanndan öğrendiği tür ve ırklanna göre. bilimsel ~ ile, hastalığunın uzun süre tedavi edilememesi dblayısıyle aynı sahaya düşen hayvanlardan Atatürk yalnız yeni bir devlet kurmadı, yeni bir Türk uluüretim kaynağınm yok edildiğini mize göre Danımarka ve Finlan o'arak sarjtanmalı. buna uvma E içme düştüğüm ruhî bunalımı tedavi etmls olan ^ elde edilen süt miktan 5 U ton. gösterir Nitekim yaptığımız bir 5 su da, yeni bir ulusçuluk anlayışı da kurdu, kurmak istedi dıya'da iç pazarda ve yabancı vanlar cezalandınlmalı. Besici = et miktan ise 39,1 tondut Bu de demek mUmkundür. Bunda ne denli başanlı oldu? Bu Sinir ve Ruh Hastalıklan Mütehassısı, Savın S araştırmada kuzuların 23 aylık lik teşvik edilmell. besidlere ,o rakamlar, Türkiye'de yetmiritartışma götürür belki. Osmanlı ulusu göruyoruz ki tüm orbesisi ile karkas ağırlığı yukan ülkelere satılan etin °' 50'den düşük faizll krediler saSlanmafazlası yetiştirid kooperatiflerilen hayvanların çok dUşük vetadan kalkmıs değil! AtatUrkçüler istedikleri kadar yeni bir da belirtilen ağırlığın bir katına nin kontrolü altındadır. Bizde lı. Genç havvanlarda »lUrne serimli ve çayır meraiarın yeulus, yeni bir devlet yarattıklarma inansınlar, Osmanlılar, çıkarılmıştır Bu durum kuzu ke ise bu görevin Et ve Balık Ku bpt) o'an hastalıklarla mücadele tersiz olduğunu açık şetalde gös Osmanlıcılar hortlaklar gibi orda burda kendilerini gösterip simi politikasında bir değişikliği rumu tarafından yürütülmesı bek edilmeli ve hastalıklardan koterir. Hayvanlarımızın beslenbiri gerilere çekmeye çalışıyorlar. Kimi zaman da başarıyorzorunlu kılmaktadır. ~ lenirdi. Fakat bu Kurum buguna runma tedblrleri etkili şekilda ~ sonsuz minnet ve alenl teşekkürlerimı arz ederim. mesi, geniş ölçüde orta malı balar bunu. Cumhurtyetten bu yana yanm yüzyıl geçmiştir, ama M. NtHAT TASCIOGLÜ = degın gereklı organizasyonu ku almmalı. Et Orethn ve s«tıs koo = kımsız ve düşük verimlı meraTürkiye'de kesilen süt kuzu sa Osmanlı artıklan o günleri çok görkemli, çok onurlu, çok (Cumhunyet 770> ramamış, sürekli zarar ederek Deratiflerinin kurulması «rerçek lara ve samana dayanmakta, do yısının 6 milyon civannda olduğu erdemli bir çağmış sanısı vererek diriltmek çabasmdadırlar. Devlete yük olmaktan kurtula lestirilmeli. Besiciler eSitiimeli nmııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııit= layısiyle verimleri de düşük setahmin edilmektedir. Süt kuzu Ama boştur. Yıküan yıkılauştır. Çökmüş, tarih sahnesinmamıştır. ve havvancılıSımızın pelistirüvıyede kalmaktadır. öyıe kı, kesıminin önlenmesi v e kuzu be den silinmiş bir devlet bir daha ortaya çıkamaz. Osmanlı mesinden «orumlu o!an kurulusTürkiye'de hayvanlar, normai ol sisine verilecek önemle, karkas , Et üretim fîyatı ile satış fiyaDevletinin özlemcileri Atatürk'ü ve onun kurduğu yeni devlemalan gereken yemın ancak yaağırlığı en azından bugünkünün tı arasındaki farkın çoğunun, lar arasmda, işbirliği sağlanmati yıkamazlar, gücünü sarsamazlar, Atatürk Cumhuriyeti yensını alabilmektedırler. Bugün5 kg. üzerine çıkanlabilir. Böyle üretıciye geçmeyip aracı elinde hdır. ni bir devlettir. Cumhuriyetin yetiştirdiği kuşaklar çağdaş uykü yem üretımı % 100 arttınlce 30 bin tonluk bir et kazancı kalması kaliteli et üretimini Görülüyor ki, kaliteli et üregarlığın ilkelerini benimsemiş, yeni bir Türk ulusu yaratmak sa bile, hayvanlanmız ancak yesağlanmış olur. Istanbul'un günbaltalamaktadır. Üretlci elindeki timinde birçok • problemlerle yolundakl çabalann ilk sonuçlandır. Atatürk'ün büyük düşü: terince beslenmiş olacaklardır. lük et tüketiminin 300 ton olduğu kasaplık hayvanlar, perakendeci karşı karsıva bulunmaktayız. «Yeni toplum, yeni devlet», tüm gerçekleştirüememişse de o Bu da gösteriyor ki. şimdiki me düşünülürse, bu miktar Istankasaplar eline ulaşana degin Üretimin arttırılmasında soolumlu yönde ileri adımlan atılmıştır. Çağdaş dünyaya uyralarımız ve yem kaynaklanmız bul'un 100 günlük et ihtiyacmı dört beş aracıdan geçmektedır. nınlann çözfimü plnn dahillnde. Odamız Genel Kurulunun XIX. olağan toplantısi 7ü Subaı mak, yakışmak, çağ dışı olmamak, budur amaç... dikkate alımrsa hayvan varlığıkarşılar Önce köy toplayıcılan üreticiden Toprak ve Tanm Reformu içe1973 Cutna günü saat 10.00'da başlamak ve 3 7ün sürnıek üzemız °'o 50 fazladır ' Evet, Erzurum Atatürk Üniversitesindeki gençler doğru hayyanlan satm alrnakta, büyük Ulkemizde hayvan hastalıklan risinde ele Blmmalıdır. Kotıure Seliro Sırn Tarcan Spor Salonunda vapılacanür üyelfcrtc düşünüyorlar. Türkiye Cumhuriyeti yeni bir devlettir, Osşehirlerdeki hayvan* borsalann» ile gereği gibi mücadele edileme daha kımiık belgelenyte katılmalan nca olunur manlı Imparatorluğunun devamı değildir. Gerçek budur. AtaÜretim Arttırılabilir mekte, bu yüzden de toplam hay getırmekte, buradan komisyoncu nun profein fazla ihmaji. havvansal açı&ırmzı her geçen GÜNDKM : Açılış Başkanlık Uıvanı seçımi Saygi (Jutürk bir devlet kurueusudur. Osmanh Devletini yeni bir ad kanalı üe celeplere, celepler de van mevcudunun •• 1415'i yani / Yurdumuzda tüketilen etin °'o yıl daha da arttıracaktır. rusu Oy ayrım kurulu ve ötekı komısvonların seçımlen altında yaşatmak istememiştir. tsteseydi Padişah olur, Os39.4'ü koyun etidit. Bunu sırası • 1011 milyon başı her yü çeşitli Çalışma ve denetım kurulu raporlannın ve öttüa K<inulsnn manlı hanedamnın yerine Kemal Hanedanmı getirirdi. Yaphastalıklardan ölmektedir Kaybı üe sığu ("o 30), keçi (»'o 16,6), ka görüşülüp karara bağlanmalan Seçimler DvekieT Kamadı bunu. Bu ülkeyi, bu ulusu tepeden tırnağa değiştiren et olarak ifade edecek olursak, nathlar (°'o 9) ve dana (»/• 5) eti panış. Cumhuriyet 75' bir devrim yaptı. Geçmişi, geçmişte bıraktı. tşte bütün söyyaklaşık olarak 127 bin ton et takip eder. Hemen şunu belirte* levleri ortada. Biz Atetürk'e mi inanacağız, yoksa devrim llm ki, Türkiye'de kasaplık ola yok olmaktadır Bu da veteriner düşmanı Osmanlı özlemcilerine mi? hizmetlerinin ulkemizde yeterinrak değerlendirilen hayvanlann çoğu, rasyonel bakım ve besleme ce yerine getirilemediğini açık olarak eöstermektedir Her ne kadar ülkemizdeki veteriner hekim sayısı mevcut hayvanların Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığmdan hastalıklan ile Ugili problemleri bildirilmiştir. halletmeğe yeterli değilse de mev DENlZCtLERE VE HAVACILARA 14 SAYILI BlLDtKİ cut veteriner hekimlertn çoğunŞirketimizde sorumlu gorevlerde luğu, hayvan hastalıklan dışm13 ve 24 Şubat 1973 tarihlerinde EGE DENİZİNDE, asadaki konularda çalışmaktadırlar. istihdam edılmek uzere;. ğıdaki birinci sahada, 16 Şubat 1973 tarihüıde ise, AKDENtZDE ikinci sahada 06.00 ile 18.00 saatleri arasında derairleme, Tükeiicileri korumak ve et fiÇanakkale eşrafmdan merhum Bnb. H. Ramazan Efendi torunu, Yzb. Halil * Endüstri Muhendisliği." "••/.•.;:",'•'• yatlannın ban fırsatçılarca yükavlanma ve bu sahalann 12.500 metreye kadar olan yükseklikEfendi ve Emine Hanımın oğlu, Sabiha Nevrolcu'nun sevgili eşi, tzmit eşseltilmesini engellemek amacı leri, can ve mal emniyeti bakımuıdan tehlikfelidir. * Endüstri,(daresi . .'.* • ile, et fiyatlan belediyelerce dürafmdan merhum Hüseyin Bedrettin Beyin ve Emine Hanmnn damadı, Rıza BtRtNCt SAHA: EGE DENİZt SAROZ KÖRFEZt GÎRÎŞİ * Kimya Yüksek Mühendisüpi veyau sük seviyede tutulmağa çaı.sı>E 42 SAHASI Babila merhumun eniştesi, Hicaz fırkasında, Balkan, Cihan ve İstiklftl mış, bu yüzden de et fiyatlan Mühendıslıği harplerinde subaylıkla orduda, yanm asırdan fazla ticaret hayatında dürüs^ 1 inci nokta ı E4558 No. lu BUyükkemikll Burun Fenertaden piyasada sunu ve istek (arz ve 203 derece ve İS mü mesafede, enlemi 40 derece 15 dakika Tahsili yapmış ve asgari 2 sene is lüğü, müstahzarat ve fıkara perverliği, hatırşinaslığı ile memlekette tanınmış, talep) kurallanmn normai işleyi Kuzey. boylamı 26 derece 11 dakika Doğu. • . " şi yolu ile oluşamamıştır. Aynı tecrübesl olan guleryüzlü mutlu insan, zamanda, et fiyatlan ile yem fi2 nci nokta : Enlemi 40 derece 15 dakika Kuzey * •. yatlan arasmda ekonomik bir * Çok iyi ingilizce "bilen Boylamı 25 derece 58 dakika Doğu flişki de kurulamadığtndan, yo3 fincfi nokta : Enlemi 40 derece 33 dakika Kuzey ^ Eczacı ve Ecza Tüccarı •* Askerlik hizmetini buirmış ğun yernlere dayanan kaliteli bir Boylamı 25 derece 58 dakika Doğu üretim gercekleştirilememtşt:r .4 üncfi nokta : Enlemi 40 derece 33 dakika Kuzey Düşük degerli vemleıle beslenen hayvanlardan elde edilen kazan£, Boylamı 26 derece 11 dakika Doğu ELEMANLAR ARANMAKTAOIR'. belki yetiştiriciyi tatmin edebiÎKİNCt SAHA : AKDENİZ FİNİKE KÖEFEZÎ GÜNEYÎ lir. Fakat yüksek değerU ve paA 78 SAHASI haü yemlerle beslenen hayvandan elde edilecek etin farfch fiyatia 1 Ind nokta : E5850 No. lu Taşlık Burnu fenerinden 085 desatılması Rerekir. Kısaca b<»liriMüracaatların engec'14.2.1973 ak" vefat etmiştir. Cenazesi 7.2.1973 (Bugün) Yerebatan caddesinde Neşe Apartmanından alınarece ve 4.4 mil mesafede, enlemi 36 derec2 13 dakika Kuzey mek RereMrse: sadece, et randjrak öğle ve cenaze namazı Beyazıt Camiinde kılınarak Edirnekapı Şehitliginde defin olunaşamına kadar BP PETROLLEBI A Ş Boylamı 30 derece 30 dakika Doğu manı Uzerinden fiyat biçmek yancaktır. Elmadağ Cumhunyet caddesı No 22 Z nci nokta : Enlemi 36 derece 07 dakika Kuzey hştır ve etin gerçek kalllesini Egehanlstapbul adresme şahsen veBoylamf 30 derece 30 dakika Doğu bilerek fiyat takdir edflmelidir NOT: Çelenk gönderilmemesi rica olunur. Göndermekte lsrar edenler çelenk bedellrü Aksi halde, seker pancan posnsı ya yazı ile yapılması; yazıh müracaat3 fincfl nokta : Enlemi 36 derece 07 dakika Kuzey Topkapı Fıkaraperver Cemiyetine teberru etmeleri rica olunur. fle havvanı şisirip, düşük fcaHteBoylamı 30 derece 16 dakika Doğu larda ayrıntdı özgeçrnışınbel^rtıirnesi H et Ureten vetlsHrici veteri kat fincfi nokta : Enlemi 36 derece 17 dakika Kuzey rica olunur. dar para kazandıği halde, uygun Boylamı 30 derece 21 dakika Dogu yem rasyonlan ile besi yapan ve EŞİ S tnci nokta : Enlemi 36 derece 12 dakika Kuzey , » gerçekten yüksek kaliteli et OreSAB'HA NEVROLCU Boylamı 30 derece 25 dakika Doğu Reklâmcıhk: 3117« ten yetiştirid, ya hiç kazanpmiz. DENlZCtLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DÜYURULUR. va da sarar eder. Aynca ete tîegert kadar paranm fidenmesi (Basın: 11187/775) (Basır Organızasyon: 73.17 773) "YENİ TOPLIM YENİ DEVLET..,, A OKTAV AKBAL Evet Hayır ERKEN KUZU KESÎMİ SORUNU f | AÇIK TEŞEKKÜR | I DR. NEJAT URAS ( I Dr.Necati Oztan'a { Insaat Mühendisleri Odasından XIX. Genel Kıtrula Çağrı DENtZ KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI "1 ACI BİR KAYIP Hacı Cemal Nevrolcu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle