27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 17 Aralık 1973 KANuM lHii?... B(J MfMltKETlÎE NAMuili/ VAW>|(L, NAtfUSSuZ W\^aiAfiM'" YAKAYi Eii «lR5fZllKTAfl f , ty . tfOfcMAlDİfc&/MlM... ZATcM i ?... Hlfcız. PA SAMÎ, Öı'jL 5üR£ PAHA WWİ$TüKTAN «K Mî Toz Duman Içinde TALİP APAYDIN. 87 Hacı Nuri'mn evins yaklaçırfcen Zühtü tnm bir ıslık çaldı. Durup duıledüer. Bıraz •onra cevap geltU. Yavas olun, dedi İbrabim bey. Acele rtmeyin köpekleri samanlıea götürecek. Zuhttt, isımız bitince samanhğın kapısını sen açacakjın, unutma. Biliyorum bey. Hacı Nuri'nin evine uzaktan baktılar. BiijriBc bir karaltıydı. Köyde ses soıui yoktu. Hiçbir kımıltı farkediimiyordu. Ceketleri ters giyin çabuk, mendılleri bağteyın. Tabancaların guvenlığı ayık olmasm ha, kapatın. Ben emir vermeden siiâh kullanmak yok. Bekleyin burada. Kapıya doğru usul usul yakıaştı. Avlu kapuunın önünde Abdullah beklıyordu. Tamam mî Abdullah? diye fıcıldam. Tamam, köpekleri samanıığa kapattım. Ahirda iki at hazır. Iki az, üç olsun. Olsun emme e$eri yok. Tamam. Başka? Fener kapının önünde. Kendisi üst kat. ts, aoldaki odada yatıyor. Oğluyla gehni faytonl» kasabaya gıttıier. Öbür adamlan7 Su evdeler. Avlunun yan tarafını gösterdi. Peki, ai bes altın. Gıt bir yere sakla, çabuk. Yaninda bulundurma. Gelin buraya birimkiler, inin... Atları şu çıte baglayıa. Herkes atının yerinı oğrensın. Fısıldıyordu. Ahıra gideeekler, gitsin. Arkadan dolajun. Haceli sen kal, atlara bak. Etme agam, ben... Hayır. kal djyonım. Basıma 1» açma. (öbürierine döndü) Abdullahı bajlayın. Nerede Abdullah? Aha geldı. Urganı ağzından geçirin, bağıraraasın. Çabuk. Ahınn kapısını açmayı unutmayın, olur mu? Tabi. Zühtü açacak. j, Atın birısi kışneyocek oldu. Ha|»li koşup gemıne asıldı. Aman ha, kişnetrae; Zühtü küJüngu al gel! Elımde beyim. Sen sen, tufekler elde, kâpıyı tutun. Su «\lere ıyı bakm. Mahmut, ZühtU, benlml* geUn! Ortalığj dinledl, köy karanhklar Jçlndeydl. Hiçbir ses duyulmuyordu. Zl fenerıni koca ka pıya tuttu. Sok arahğına, deyan! Tâbancanın frtlverüijHnl açıp bekledi. Kapının içenlekı sürgüsu, çıvüerınden usulca sökülerek açtldı. S«n burada kal, tehlik* oltoadan ateş etme. Pdd. Zühtü bir elind» tabanca, öbür elinde demir kUlünk beklemeğe başlsdı. IU yana bakınıp duruyordu. BurnundaJu mendilı duzeitti. Ibrahiın bey Mahmuda ytirü isareti yaptı. Tahta merdıvenleri usul usul baaarsk çıktılar. Zengın eviydi, eşya öoluydu her yer. Duvarlarda meyye hevenklerl, tavanlarda sucuklar, pastırmalar asıhydı. Merdivenin altında tenekeler, küpler dlzılıydi. Ibrahun bey üst kattakı kapüarı tek tek açtı, ışık tuttu. Oğlucun odası bo«tu. Sonra Hacı Nuri'yle kanlanmn yattığı odaya girdıler. Bıri sedirde, ikisi yerde üç yatak rsrdı. Sedirdekinin bafucuna varıp dıkildl. Elini usulca yastıgın altına toktu. Anahtar demetl ile tabancayı çıkanp cebıne koydu. Mabmuda duvarda asılı mavzeri göster di, Mahmut uzanıp aldı, omuzuna çaprazlama astı. Kendi tabancasım elinde tutuyordu. İbrahlm bey ışıjı tutup ayagı ile dürttü: Hı»t... Hacı Nuri ııçrayıp dogruldu: Hıh, kim o? dedl. Ibrahim bey seslni değlçtlrdl; Suas, kalk! Hacı Nuri heyecanlandı: Ne oluyor, klmsin? Kalk diyorum, yakanm haa'.. Kalın bir »esle konufuyordu. Tabancsyı suratına dofiru uzattı. Dur dur dur... 5ey, ne Utlyorsun? Ayakta dikilen karaltılan gorüyordu. Göz. leri büyüdü, tıtretneta bajladı. Kimsin »en, ne istıyorsunf Suss, ses çıicarmal Yerde yatan kadınlar ikisl birdcn doğrul. du. Amanın, ne oluyor? dedi bırısi. Suss .. yaptı Molla Mahmut. Tabancayı çevırdı. • . , " î. ' ' » «K««r«ar ^y»(*'k«l«]«r. ' ' t * * • 'A • * Aman aman dur, kimsin sen? Öbürünün hiç sesi çıkmadı. Hacı Nuri elim yastıim altına gotürecek Ojdu, Ibrahim bey elıne Wr tekroe attı; Kalk! Paı», çabuk! Para? Şey, durun Ibrahim bey sesini deftiştirdi: Altın gümuş, hepgıru, çabuk! (Der»mj Var) DR. MENGELE'NİN ÖLÜM KAMPI Yazan: Dr. Miklos Nyiszly Çeviren: Nihal Karamağaralı Karım ve kızım karşımdaydı burada. Bin kadının sesi, bir kadmın hayklrısım boğuyordu. Yaklaştım nöbettelcine döğme numaramı verdim. Bir şey deme den ne istediğimi sorar gibi yürüme baktı SS. Çıkardrm cebiınden Or. Mengele'nin izin kâğıdını uzattun. Dikkatle okudu kâğıdı, sonra arkadaşlanna kapıyı açmalarını bıldırdi. Her koşulda yazılrnak zorunlu olduğundan bana içeride ne kadar kalacağum sordu. öğleye kadar, dedim Iki saatlik izin çoktu an», ahşılagelmis bir paket sigara rüşveti ran olmasına yetti. Geçtim kapıdan. Anayolun iki yanındaki yeşil boyalı barakalar çökecek kadar eskiydi, >ine de hareketliydi. Sıcak çprbayla dolu bir varilı taşıyordu bu işle yükümlü bir kadın topluluğu. ögle yemegl saat onda dağıtılır. Bir baska topluluk da anayol komandosu • kampın yolunu onarmak içın tas taşımağa çabalıyordu. öteki kadınlar da yayümışlardı günese, anayolun ıki yanında. Paçavralara bUrünmüsler. baslan tıraslı, Gerçek ten insanda acı uj'andıran bir gö rünüsleri var. Çoğu gülünç denecek acalp kıhkta. Birtnin sırtında kolsuz bir gece elbisesi, yer de oturuyor. Bitlerini ya da baskalarının bıtinı ayıkiamakla vaSKıt §dç*i)ie«a.r?.'5iAıtten«ift gorülen kısımlan, pıs, igrenç, irtnli yaralarla kaplı. tşte uzaklardaki kamplara gonderileoek konvoylar bu bölümden seçllnıektey dı. Şu kadannı soyleyebilirim kı «secim» pek djkkatle yapılmıştı; leçilenlerden arda kalrr.ış bu ınaanlar, yani seçilmemişler içe yaramajacak kadar zayıf ve halsızdiler Çalıatınlmalan olanaksızdı. Uzak kamplara gonderilenler aanslı, belki de yasantüannı surdürmüşlerdı oralarda. Burada kalanların kaderiyse çıkmazdadır. Bunları, Çingene Kampındakilenn sonucuna eş bir kader beklemektedir. Yürudüm ilk barakalara dogru. Her yönden bafrışmalar, hay kırmalarla karşilandun. Paçavra çıkınlan g;bi yerde yatanlar, emekltr gibi sürünenler hep«i canlanmıştı; yerlerinden fırlayarak bana koştular. Içlerinden otuz kadarı tanımıştı benı. Çocuklanndan, kocalarından heyecanla haber sorarak c*vremı kuşatmışlardı. Kanmla kızun Idareci, az sonra bana dönüp araşürmalaruun sonuç vermedıginı bildırdı. Yardımından öturü teşekkür ettım ve ıkıncı barakaya gırdım. Burada da durum eş. Aynı sahne tekrarlandı ve aynı sonuç alındı. üçunoü barakalar bölümüne geçip tam orta yerde dikildım. Idarecıden, adları yeniden bağırmastm ve karımı, kızımı bana gondermesini diledim. Barakalann İki yenındakl ranzalar yönüne iki küçük kızı saldı. Çocuiüar, her rBnyrfl^m yaumda durup arananlann adlarını tekrarladı. Ancak bırkaç dakika geçmişti ki, karimla kızımı yanlarına katıp döndü çocuklar. Herhalde, boyle ozel olarak adlariyle çağrümanın sonucunu iliyordu ikısınınde, gözleri korkuyla büyuraüstu. Elele yaklaştılar ve beni tanıdılar. Olduklan yerde ölmüs gibi saş kmlıktan kalakalmışlardı. Ben yaklaştım, kucakladım ikisini de sımsıkı sarıldım. Konuşacak durumda değıllerdı. Kollarımda sessızce ağlamak onlara yetiyordu. Bense onlan avutraaya ve yatıştırmaya çabalıyordum. Kalabalık çevremızı sarmıştı bıle. Bu koşullar ortasmda konuşma mız hepten olanaksızdı. Birkaç dakika bızı odas.r.da barındırmasını diledıra ıdareci kadından. Sonunda üçüınuz yalnız kalabıldık. Üç aylık sürede başlanndan geçen acı olayları bana anlattılar: O korkunç «seçım» ki şimdiyedek bundan sıyrılmıs bulunuyorlar, onun korkusu hâla ıkisıni de titretiyor. Krematoryum bacalannın gölgesınde yaşamak korkusu. . Paçavralara sarınmışlardı. Soguktan ve açlıktan acı çekiyorlardı. Barakalannın içine yağmur yağarmış. Sırtlarmdaki hiç korumuyormuş. Yemek yenecek gibı değilmıs. Ama beterın beterinın uykusuzluk oldugunu anlatıyorlardı. Onlara aynlan yer ancak yedi kişilıkmış. on iki kişi doldurmuşlar. Kendi yurtlannda toplumun yüksek smlfında bulunan kadınlar, yatakta bir kanslık yeri arkadaslarının payından koparıp bir parçacık uyuyabılmek uğrunda bırbirlerini dırsekliyormuş. Burada her insan eski kişıligini tüm yitirmış. Ancak kendi rshatını dü|ünür olmuş dost ya da yabancı, başkasına en ulaJt bir fedakârhk yapmak istemiyormuş. Kızım, anasımn uyuduğu ranzada kimse kendisine yer açmadıgı için, yerde, betonun üzerinde yattığım anlattı bana. Ne işle uğraştığımı sordu k« rım. Bir Sonderkommando üyesı oldugumu, Dr. Mengele'nin asistanlıgını yaptığımı anlattım. KZ'deki üç ayîık yaşantılannda, Sonderkommandolann yaşayan ölüler komandosu oldugunu öğrenmiştı. Ikısı de dehşet dolu gozlerle yüzüme baktı. Elimden geldıgi kadar avutmaya ugraştım onlan. Ertesi gun tekrar gelecegime söz verdim. Kanmla kızımı bulmus olmam krematoryumda heyecan yarattı. Kalın Ustbaş, çamaşır, çorap tedarik ettlm, gıysılerin istıflendiği ambardan. Diş fırçalan, tırnak makaslan, çaküar, fırçalar ve baska tuvalet gereçlerı buidum, bu tür nesnelere aynlan bölümde. Eczahaneden >nğmla vitamin tabletleri, ve merhem aldım yaraları için ve duşünebıldığım kadar gerekll saydığım şeyleri. Karıma kızıma gerekli olandan çoktu bunlar. Başkaca, çantama kalıp kalıp seker, tereyağ, marmelât ve epeyce ekmelc, öteki tutsaklara da ikram edebılecekleri oranda doldurdum. Böylece çantam patlayacak halde C Kampına yollandım. Ama her güzel şeyin de bir sonu vardır. Üç hafta süreyle her gün C kampını ziyaret ettim. Bir gıin korktuğum felâket mutlak başıma gelecekti. Olaylan inceleyerek ve tartarak şu kanıya var mıştım ki, Çek Kampının ve Çingene Kampının temize haval» pc'ilmesınden sonra C kampının da aynı sonuca uğratılması kaderi kaçinılmazdır. Bir gün öğleden sonra lâboratuvarda çalışma masamm başında oturuyordum. Dr. Mengele ile Dr. Thilo da yanımdaydı. KZ'nin yönetimini konuşuyorlardı. Dr. Mengele, sanki o anı'a bir karara varmıs gibl lskemlesinden kalkıp Dr. Thilo'ya: Artık C kampının güçsüı kalmtş ve işe yaramaz tutsaklannı bundan böyle beslemeyeceğım, önümüzdeki iki hafta içinde hepsini boşaltacağırn, dedi. Yanımda bu tür konusmalar çok geçer. Ben orada değilmışim gıbı sJr niteliğipdeki konular da ele almır. öyle ya, ben de yaşayan ölülerden değil miyim? Oradaki varlıgımın ne öneml olur Dr. Mengele'nin C kampındakıleri yoketntıe karan beni içten içe çok sarstı. Hemen harekete geçmek zorunoaydım. ki? Y A R I N : HEMEN YOLA KOYULDUM DİŞİ BOND MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOGLU SÜPHELİ ZAFER TİFFANY JONES Hepten değişmişlerdi Beni tanımalarının nedeni, seç tigım yaşama alamnda hâlâ insana benzedıgimdendir. Benimse onları tanımam olanaksızdı. Hepten değişmişlerdi. Şamttalı kalabalık arasında dununum gittıkçe zorlaşıyor, nkılıyordum. Ku*anldığım kalabalıgın »yııı dah* da artmıstt. Hepsı de kcndi aılesıyle ilgili olarak bilgi ıstıyordu benden. Üç aydan bu yana dayanümaa bir baskı ve lcorku altında yaaamıslardı. Hafuda bir seçim yapılmaktaydı burada. Üç aylık süre geçmiflerine acınmamayı ve celeceklerinden korkmamayı oğrenmelerine yetmişti. Krematoryumlar konusunda Isittiklerlnln dofru olup olmadığını bana soruyordu kadınlar. Bü tün bacalardan duman savrulma»ının ve bütün gece alevler fıskırmasının nedenini? Her $eyi yalanlayarak onlan ya tıjtırmaya çabaladım. Her sorulanndan ve ortaya koydukları varsayırnlarından sonra teicrarladını: Dogru değil işittiklerinte. Kaidı ki savaş sona ermek üzer*. Polc yakında bepımiz evlerimize döneceğız. G«rçekte bu dedıklenme kendım inanmamaktaydını. Karım ve kızimla ilgili hiç bir haber alamadan onlarm yanından aynldım. Barakalara girip genç bir Slovakyalı kız olan idarecıyle, kanmın ve knımın adlarıru bildırerek onlara seslenmesini diledim. Her barakanın duvarı boyunca uzanan ranzalarda, 800 ile 1000 arası kadın balık istifi yatmaktaydı. Adlan bagırmak, duyurmak kolay değil GARTH BURSA TIP FAKÜLTESt DEKANLIĞINDAN | şjııııııınıııııiHiııiiiıııııuııııııııııııııııııımnımıımıııiHiıuıiHiııımııııııııııııııııuııııııııııuuıııuutımıııu! ÎLAN I 1 1 Fakultemizin aşağıda yazılı Kürsülerinde boş Doçentlik kadroları vardır. îsteklilerin 29 Aralık 1973 giınü mesai saati sonuna kadar. eerekli evrak ve birer nüsha yayınları ile beraber Istanbul Tıp Fakültesi Merkezindeki Bursa Tıp Fakültesi Dekanlığına müracaatlan. Anatomi Hiıtolojt ve Embriyoloji Fizyoloji Bıofızik Biokimya Mikrobiyoloji, Tropikal Hastalıklar ve Parazitoloji Patolojik Anatomi DOKTOR Adli Tıp HtSEîtN YENİSET Genel Cerrahi Iç Haetalıklan Uzmanı Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Muayene: Hergün saat Göz Hastalıkları 1410 arası Deri Hastalıkları Adres: FatlB Kıztası Cad.l' Ortopedi Net n Radyoloji Toplum hekimliği, Koruyucu Hekimlik ve Halk Sağiığ:. Telefon: 21 63 6S • 21 71 35 J * 300«H«K»0eHeHWWHKHKKW»»00O0«>O<MHM»^^ Cumhuıiyet: 10454 (Basın: 27741 R. 10441) | | ş = ş = CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Fakültemizin aşağıda tsimlerı beürtllen Itürsülerinde Doçentlik kadrolan açıktır. Isteklilerin en geç 19.12.1973 günü saat lSJO'a kadar Dekanlığa müracaatlan duyurulur. 5 ö g o g 2 g | 1 = | Ş | = AÇIK DOÇENT KADROSU BULUNAN KÜRSÜLER Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fızyolojl ve Blofizik, Mikrobiyoloji Tropikal Hastalıklar ve Parazıtololi. Korujucu Hekimlik ve Halk Sağlığı, Genel Patoloji ve Patoloiık Anatomi, Farmakoloji. Doğum ve Kadın HasUlıklan. Anesteziyoloji ve Reaniraasyon Radyoloji, Radyoterapi, Cerrahl. (Basm: 2774310453)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle