28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTJRÎYET 8 Kasım 1973 umhuriyetimizin 50. yıldönümü dolayısiyle özel ya da resmî kuruluşlar faaliyetleriyle ilgili çeşitli yapıtlar yayınladılar. Bir radyo programının dışında TRT'de henüz böyle bir çalışma göremedik. Belki Uerde 50 yıida radyo ve TV alanlarında kaydedilen gelışmeleri bir kitapta toplamak akıl edilecektir. Fakat TRT tarafından yapılacak böyle bir çahşmanın yine de aşağıüaki noktalan kapsayacağuu umuyonız. 50 yıida radyo ve TV gibi kitle haberleşme alanlarmda neler yaptık? TRTnin verecefi bilgiler arasında muhakkak ki jO yü içinde artan radyo va TV istasyonlarının, yaym bölgelerinin, yayırı saatlerınîn, radyo ve TV programlarınm sayılan belirtilecek ve TRT öncesi dönemle TRT süresi arasında bir karşılaştırma yapılacak ve TRT tarafından geliştirilen olanakların özellikle ve dikkEtle gösterilmesine çalışılacaktır. Elbette son iki yü içinde televizyonumuzun ülkenin çeşitli bö'.gclerine ulaştırılması üzerinde de aynca durulacaktır. Hemen şu noktayı belirteüın ki tüm bu geüşmelerj hem küçümseyemeyiz hem de görmezlikten gelemeyiz. Gelmemeliyiz de. Çünkü ortada üzerinde dikkatle durulması gereken baa nokta'.ann bulunduğunu da ancak bu sayerie göstermemiz rnümkün olacaktır. Sözgelişi 50 yıl içindeki yayıncüık hayatımızda en önemli gelişmenin 1961 Anayasası ile TRT'ye verilen özerklik olduğu belki söylenebilir ama. gerçekleri dile getiren gazete yazarlannm ve sorumlulannm cezaevlerine gönderilmesini andıran bir tutumla özerkliğin de «zararh» bulunduğu ve «böylece Devletin temeline dinamit sokulduğu» ileriye sürülerek radyo ve televizyonun bu bağımsızhğı kaldırılmıştı. Bu irterr. sırasmda TRTnin en başanlı ve gerçekçi yayınlannı yapan genç progrnmcıların işine son verildigini de elbette resmi ağızlar 50 yıhn Tadyo ve TV muhasebesi sırasmda şöyle bir belirtmeye bile yanaşmazlar. Yine aynı çevreler JO yıl içinde radyo ve TV ile ilgili olarak yapılan sözde planlann yalnız teknik konulan kapsadığını ve radyo ve TV programcıUğını geüştirmek, üzere hiç bir adımın atılmadığını da söylemeyeceklerdir. Böylece özellikle Türk telev.zyonunun yaym alanı genişlerken programcılık yönü geri bıraktırıimış ve televizyonumuzun yabancı pazarların tutsağı olması önlenememiftir. C gorüşler 50 YILDA RADYO VE TV Mahmut T. ÖNGÖREN bul ediyoruz. Pakat her gelişmenin ya da her değişıkliğın muhakkak kalkınma olmadığmı da unutmamak zorundayız. Bugun Türkiye'de eskisine kıyasla çok daha fazla sayıda tarımsal tesis ve olanak bulunduğu halde bugün bir buğday sorunu ve yine eskisine kıyasla çok daha fazla sayıda elektrik üreten tesis yapüdığı halde 50. yılda korkunç bir enerji sorunu ile karşıkarşıya geidiğimiz düşünülürse, ne yazık ki her iki a!andaki tüm gelişmelere rağmen kalkmamadığırmz anlasüır. Aynı çizgiden ilerlediğimiz takdirde, radyo ve TV alanındaki gelişmelerin de bu konuda belli bir kalkınmaya yol açtığmı ileriye sürebilirmiyiz? Gerçi bu gelişme sonucunda radyolanmızm sesi sınırlanmızın içinde ve dışında çok daha fazla sayıda insana erişti. Televizyonumuz içın de aynı noktayı yurt içindeki seyirci ıçin söyleyebiliriz. Fakat söz gelişi programlaruım nitelifi ne olursa olsun TV yayınlanmızın Kıbrıs'a ulaşması 50 yıl Içinde sağlanamadı. Diyelim ki bunda elde olmayan baıı etkenîer de rol oynamıştır. Yalruz son derece yetersiz bir durumda olan Kıbns televizyonunu kendi yayınlarımızla gölgeye itebüdiğimiz zaman sosyal ve siyasal alanda önemli adımlar atabileceğimizi düşünmek gerekiyor. Radyonun ve televizyonun vurt dışında oynayacağı rolil bırakalım ve her ikisinin 50 yılda sınırlanmız içindeki etkinlik durumuna kısaca bir göz atalım. Elbette bu konuda da lehte söylenecek çok söz vardır. Fakat 50 yıl içinde bunlan bilimsel açıdan ortaya koyabilecek bir dinleyici anketi ve gerekli başka araştırmalar yapılmamıştır. Oysa özellikle TRT kurulduktan sonra «çağdaş yaymcılık anlayışı»na uygun çalışıldığı defalarca belirtilmişti. Çagdaş yayıncüık ilkelerinden biri de bu gibi anketlere ve araştırmalara dayanılarak programlara yön vermeyi öngörür. Tüm olanaklara, paraya, hattâ böyle bir ünitenin kurulmasına ve bu ünitede personel çahştınlmasma rağmen TRT bu gibi araştırmalara hiç önem vermemiş ve 50 yıl içinde dinleyici ile ilgili araştırmaların bazüarını Prof. Dr. Nermin Abadan Unat Üniversite adına ve seyirri ile ilgili öbür araştırmalan da geçen yıl iki büyük giinlük gazete kendi adlanna yapnuslardır. Okuyucularm yaym organları ile ilgili tepkisi baştan aşağı olumsuz b!r hava ta.şıdığı için bu gazetelerden biri araştırma sonuçlarını haklı olarak ayrıntılara girmeden açıkladı. Öbür gazetenin aynı konuda yaptığı araştırmanın önemi ise radyo ve TV konusunda 90 binin üzerinde bir dinleyici ve seyirci kitlesine başvurulmafi ile ortaya çıktı. 50 yılda ilk kez büyük bir kitlenin radyo ve TV ile iigilı görüşlermin öğrenilmesine çalışılıyordu. Söz konusu araştırma bilimsel olmaktan uzaktı ama radyo ve televizyonun yurt içindeki rolünü dinleyici ve seyirci açısından şöyle özetledi: «Evimizi i$?al eden radyo ve TV isteklerimizı yerine getirmiyor». Bir başka anlatımla bu araştırma 50 yılhk bir Cumhuriyet dönemi ?ürec:nde şu gerçeği ortaya çıkarıyordu: Dinleyici ve seyirci radyo ve son yıllarda da televizyon ile son derece ilgileniyor ve bu cihazlan evinin baş köşeterine koyuyor ve tüm eltsikliMere rağmen onlan izliyor, fakat her iklsinden de yarar sağlayamıyordu. 50. yılda seyircinin radyodan ve televizyondan sağlayamadığı yararlar arasında yalnız efitim ve kültürün değil, eğlencenin de bulunduğunu yine dinleyici ve seyirci araştırmalarına ve gazetelerde yer alan okujucu mektuplanna dayanarak belirtmekte yarmr VMdır. Niteldm görevi eglence pro»ramlan ile birlikte tüm yayinlan düzenlemek ve düzeltmek o!an bir TV yetkilisinln Cumhuriyetin 50. yüdönUır.ünde bir guetedeki demeci ile kendi emrindeki programcılan «halkla eğlenmeyin, halkı eğlendirins diye uyarmaya kalkması valnız eğlence Drogramlarının yetersizlltJni değil, yayın organlarımızuı yönetim bakımından da 50 yıl jçinde büyük bir kesmekeşlik içinde olduğunu jöstermeye yetmektedir. let televizyonunu bir reklâm aracı sayarak ellerindeki parayı eğlence programlanndaki talih oyunları sonucunda bol keseden dağıttıkları da gözden kaçmamalıdır. Bir yarışma programmda 12 bin liralık armağan veren bir yayın orgamna bugüne dek 50 yıl içinde rastlanmadığı gibi kendi bütçesinden bu denli büyük paraları dağıtan bir başka devlet televizyonunun da dünyada eşi bulunarr.az. Tüm bu dengesizliklerin ışığı altında radyo ve televizyonumuzun programlan için şu gözlemi de rahatlıkla yapabiliriz: 50 vH içinde radyoıanmız ve televizyonumuz yalnız büyük kentlerdeki .çenellikle varlıklı kisilere seslenmeyl amaç edinmişler ve özeüikle köylü. dar gelirli te nüfusun .vuğunlaçtığı bölgelerin dışında oturar.lara erişmemislerdir. 50 yıllık bir süre içinde radyo ve TV aücı fivatlanmn pahalı tutuluşu da bu gö> lemimiri rioğrulavan bir başka »erçektir. 50 yılda radyo ve televizyonun durumunu incelerken lesmi belgeîeri hazırlayacak olan yetkililerin bu alrnlara em*ği geçenleri unutmamaları serektiği gibi özellikle televizyonumuzun yayılmasında birer büyük rol oynayan kuruluşlann hizmetlerini de belirtmelerj şarttır. Bu kuruluşlarm başında se?in ve görüntünün ülkenin dört bir tarafına dağılmasmı sağlayan P.T.T. ve TRT Telpvizyonu'nun Istanbul ve Eskhehir'de yayma başlamajını kendi olanaklarivle saÇlayarak zamanın yetkililerinin vok yere ögiinrr.eleri karsısmda seslerini c.karTiayan Istanhul T*>knik Onlver^ite'i ve Eskişehir îktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi yer alır. Ayrıca Istanbul Teknik Üniversitesi'nin 1952 yjlında ve Eskişehir îktisadî ve Ticari tlimİ3r Akademisi'nin de TRT'den Önce T\f ile ilgili olumlu çalışmalara başladıkları da yaymcılık tarihimizde yer almalıdır. Alooo... B Bir Uyarı Afyonlama.. 50 yıida Türk radyosunun ve televizyonunun durumunu ince'.erken her iki yayın organmın ancak özerklik kaldırıldıktan sonra yalruz teknik bakımdan genişledigini ve bu gelişme sonucunda, ağırlığın sadece oyalayıcı ve uyuşturucu programlara verildiğini de hatırlatmak pek kimsenin işine gelmez. Oysa 50 yıl öncesine kıyasla bu alanda btiyük gelişmeler içinde olduğumuzu da ka Savrulan Paraiar Bu keşmekeşlikten sorumlu olan aynı yetkililerin yine Cumhuriyetin 50. rıldönümünde Dev Son olarak bir uyarıda buhmmakta da yarar var. Ocak 1573'te açıklandığına göre Üçüncü Kalkınma Pîanı döneminde radyo ve TV sektörüne 1 milyar 30C milyon lira aynlmıştır. Bu mikt*r radyo ve teîevizyona 50. yılda verilen büyük önemi gCsterir. Ne var ki bu büyük bütçe İle yine yalnız yayın saatlerinin. slanlarının ve program sayısının arttırılması öngörülmekte ve oersonel egitimi, araştırma. nitelikli yaym ve radyo ve televizyonun eğitsel ve kültürel kalkınmadaki rolü üz?rinde Hun.ılınamakt»dır. Cstelik gerçegi yazanla rın cezaevlerine gönderildigi. Rerregi «sslendirenlerin ve gös'»renlerin de işlerine son verildiği bir dönemde bu denli büyük btr bütçenln ıtıdyo ve teîevizyona ayrılması. her İki ymyın organmın 50. yılria bile uyuşturuculuktan kurtarılmak üzere çalışıldığını gösterecek nitelikte sayılamaz. ÖNCE TARİH BİLMELL. OKTAV AKBAL Evet Havır EĞİTİM CİDDİ KURUMLARIIM İŞİOİR İLÂN Istanbul Yüksek Denizcilik Okulu Müdiirlüğünden Okulumuz ıçin aşağıda ünvanları belirtilen görevlere 657132Î sayılı Devlet Memurlan Kanununun 48. maddesi gereğince raemur alınacaktır. îlgililerin gerekli belgelerle 14 Kasım 1973 tarihine kadar Müdürlüğe başvurmalan duyurulur. Görev ünvanı: """""tirTTv Protokol ve Liderlik öfretmeni. Elektronik ve cayrolu pusla öğretmeni. Suııf ârniri (yüksek öğrenimli) Sayman (lise öğrenimli) Marangoz; ustası (Orta Sanat Okulu mezunu) ra'da, Konya'da, Trabzon'da ve diğer yerlerde ne türlü işleri vardır, bunu anlamıyoruz» diyor «Alemdar» yazan Oğuz Tekin. Yıl 1919, 8 Kasım... Mustafa Kemal Paşa o yılm 19 Mayısında Samsun'a çıkmış, oradan Erzurum'a gitmiş, sonra Sivas'a... Izmir'i, Aydın'ı kurtarmak isteyenlerin buralarda işi neymiş! «Alemdar»cı anlayamıyor bunu «İşir. içyüzü başka, hem de pek başkanyımış!... Başka biri. ünlü yazar Refik Halit de 9 Ocak 1920'de şöyle yazıyor: «Bu devlet lngi!ter.e'nin yardımmı temin etmiş olsaydı, İttihatçı çalabilir mi? Daglara çıkıp köylüleri soyabilir miydi? Gece yollarda sokaklarda adam öldürebüir mi? Biîim için yapılacak şey bir tek devletin siyasl beraberliğidir. O devlet de Ingilrere'den baskası oJamaz, olamaz, olamaz» îngiltere'yi kendimize koruyucu seçecefiz, Anadolu'daki Kemali'leri temizleyecegiz, tstanbul'daki mutlu azınlıgın rahat yaşamasıru sürdüreceğiz! «Millet Paşasm admı vermişler Mustafa Kemal'e. Gene Refik Haüt Alemdar'da atıp tutuyor: «Kimdir bu millet kurtancısı ki arkadaslan gibi öıtilâl ve isyan silâhı ile kanunlan parçalamış. iradeleri yırtmış. pazu zoru ile meydana çıkmış, gururlu ve emredici «Türk'ü Kurtaracağım» diye haykırıyor «Kül. hanbeyler» başıbozuklar. bilmem neler!... 1920'lerde kalem oynatan ür.lü yazarların Mustafa Kemal'e ve ulusal kurtuluş savaşçılanna verdikleri adlar bunlardır. «Hainler, ahlâksızlar, vatansızlar. alçaklam. Kimler bunlar? Anadolu'da bir halk kurtuluş savaşı açmış kişiler... Emperyalist devletlerle, onların aracı Yunanlılarla, iç düşmanlarla, binbir yokluk içinde çarpışan subaylar. komutanlar, paşa'ar, aydınlar, efeler, köylüler, emekçiler hepsi . hepsi «hain, alçak» onların gözünde... Niye? İngiliz himayesini benimsemediler, padişaha karşı geldiler diye... Başka biri, Refi Cevat da 25 Şubat 1920'de şöyle diyor «Bu memleketin hakiki evlâdı. asırlardan beri anavatana, vatamna bağlı bulunmuş, padişahından başka kuvvet tanımamış olanlar vatansız saJ^lıyorlar, sonra milli duygulardan siiTilan, memlekette eşkiyalıgm övücüsü olan dogru yoldan çıkmış bir grup kendilerlne milliyetperver ve vatanperver ve milli bir süs veriyorlar.» Yine aynı gazetede bir İngiliz yanlısı Hafız İsmail, «Bilmiyorlar ki İngiltere tehdide gelmez. Ve biz bunu yapmakla kendimizi büsbütün mahvederiz» diye gözdağı veriyor. tlle îngiltere'nin himayesinde kalınacak, Padişaha, Halifeye hizmet edilecek, lstanbul'daki bir avuç şaşkın. ulusu tutsaklığa, geriliğe itecek... «Mütarekede Yerli ve Yabancı Basın»1 adlı bir kitap. İh' ?an Ilgar 1920 • 22 yılları arasında Türk ve yabancı gazetelerden derlemiş bu yazıları. llginç bir derleme, ama bir hayli eksik. Kurtuluş Savaşından yana gazeteciler bir yanda, Kurtuluş Savaşına karşı çıkan ünlü kişiler öte yancfa. Bu yıllarda Istanbul basını karşılıkh tartışmaların yapıldığı bir alandı. Refik Halit'ler, Refi Cevat'lar, Mustafa Sabri'ler, hatta Ahmet Refik'ler, Cenap Şahabettin'ler «Miilet Paşası» adını taktıkları Mustafa Kemal'i küçültmek, yermek, batırmakta yarış halinde. «Kuvayi Milliye Yunanlılara karşı duruyor, işgal sahalannı tahdit ediyormuş. Bunlar maalesef birer sözden ibarettir» derken garip bir hoşlanma duyuyorlardı her halde... Kuvayı Milliye bir «maçkaralık»tı bu bayların gözünde! Mustafa Kemal ve arkadaşları birer eşkiya, gerçek bir eşkiya olan Anzavur Ahmet ise kahraman: •Ahmet Anzavur bey tam bir Osmanlı ve Müslümana lâyık cesareti nefsinde toplamış bir kahram^ndır.» Evet, Anzavur kahraman, Mustafa Kemal «serseribaşı» .. Sonra zaferler kazanıldı. «Kemali»ler düşmanı denize döktü, yeni bir devlet kurdu, bütün o çürümüş kurumlar yıkıldı, Istanbul ba?ının;n ysniış yol tutmıış kalemlen rie yurt dışına kaçtı. Refik Halit, Refi Cevat gibi usta yazarlar onbeş • yirmi yıl sustular. yabancı ülkelerde ysşadılar. Sonra Atatürk bağışladı yanılmış, aldanmıs düşmanlarını. Hepsi yurda geri döndüler. yıllarca Kemalist devrim ilkelerini öven yazılar yazdılar. Bugün de birtakım kişiler yeni veni yorumlara cirişı yorlar, Atatürk'ü. Kemalist devrimi, Cumhuriyet yönetimini ters açılardan yargılamaya kalkışıyorlar, hatta «tarih yeniden yazılacaktır> gibilerden sözler söyliiyorlar. Tarih bin kez yazılır, bir yorumdur. bir bakıs acısıriır i?rih kitapları Dün Refik Halit'ler. Refi Cevat'lar nasıl kendüerini dev aynslannda gördükleri İçin vanılmıslarsa Bugün de kendını büyük bilgin, büyCk düşünür sananlar da öyle çıkmazlarda dolaşıyorlar. Tarih bin kez yazılır. ama bir kez yaşanır. Yaşanmısı. olup bitmişi. kesinlesmisi degiştirmeye hele ortadan kaldırmaya ise kimsenin gücü yetmez. Tarihi yeniden yazmak için önce iyi bilmeli, öğrenmeli o tarihi... «tzmir'l kurtaracak olanlann Erzurum'da, Sıvas'ta, Anka FEN BİLİMLERI MERKEZİ ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK SINIFLARl KAYITLAR DEVAM EDİYOR Beşiktaş Çırajjan Caddtsi 71 İSTANBUL Teh 48 09JJ0 Aianstür. 43979154 Bir çift çok nadide SİMİTAŞ TA ÇOK PEŞİNE ÇOK TENZİUT ŞİMDİ DÂHA , ' UCUZA I BİR DAİRE SAHfBl OLABİLİRSİNİZ SIMİTAŞ TA DKHAL TESLİM DÜKKANLAR EflER ET ALMAYA nrYFrtıiz VARSA SİMİUŞ'I GÖMESEM KAMR VEMKYhİZ iMdta Uılh MateStesi Simitaş 5.Blok Tel: 21 44 8723 24 2» Çiçek Reklâm: 16679156 Ayten Erdönmez Zaloğlu Oğullarının doğumunu Dost ve akrabalarına müjdelerler. Istanbul 4ai.l973 Cumhuriyet 91(2 Pırlanta Küpe 8.11.1973 Perşembe günü (bu gün) saat 13'de Sandal Bedesteninde saülacaktır. ugün Türkiye'de çözümler.memiş bir telekorr.ünikasyon sorunu vardır. Tstanbut'da ban semtlerde 15 bin liraya kadar telefon satışları yapılmakta, telefon karaborsası işlemektedir. Telefonlar bir âlem ve telefonla konuşmak bir ıstıraptır Gene bugün telefon işi, PTT ile bundan altı yıl önce ortaklık anlaşması imzslamış bir yabancı kumpanyanm elindedir. Bu kumpany» ortaklıkta yazıh koşullan yerine getirmemiştir. Anlaşmada yâzıh koşullan verlne çetirmedigi için ödemesi gereken cezaları ödemekten de kaçınmaktadır Şimdi telefon almak için sıra bekleven. sıra bekleyemeyen, karaborsaya haraç ödeyen. îelefonla konırşmak için her gün ahize başında sinirlerıni yıpratan cüm'e vatar.daşlann 14 Şubat 1967 günü bu köşede çıkan şu yazıyı sabırla okumalarını dilerim. Yazmın başlığır YARIN İMZALAN'IYOR «Yann imzalanacak bir anlaşma ile' Türkiye'yi Utlı pazar haHnde giren yabanrı kumpanvalar arasındaki çekismenin son ravundu kapaııarak ve Türkiye telekomünikasyon sanayii bir yabancı kumpanvanın eli altına girecektir. .'•.', Biz bu konuda daha önce üçdort yaaı yayımlavarak uyarmalar yaptık. Ne var ki iş. büyük iştir. ve kapitalist devletlere sırtlarını davamıs yabancı kumpanvalar arasındaki rekabet sivasi iktidarnı içine işlemistir. TürkiyV de kurulacak telekomünikasyjın sanayii aianında vıllajdanberi su altında yürüyen kav?a. pesine politikacıları takarak, müdiirleri vr grnel müdıirlıri potaya karıstırarmk memleketi kıran kırana miieadelenin rinçi haline ge* tirmistir. Türkiye'de 2<W bin hatlık hir telffon santralı kunılacaktır. 200 bin küsur ptomatik telefon makincsi eeroküdır. haberleşme sanavii icin imalât vaparak bir telekomünikasyon fabrikası tesis edilecektir. Bütün bunlar için PTT bir ihale acmıstır Yanm milyara doirn uzanan ba ihaleyi kapitiiler imtiyatlarla kasanmak bundan sonra Türkiye paıannı ele feçinnek demektir yabancı kumpanvalar lçin Bu ihaleve dört rahanct kumpanva katılmıstır. Runlardan hiri Isveç, biri Fransıı. biri .lapon, biri "Kanada firmasıdır.. Türkiye açısından söz konnsu olan yalnız bir ihalc konusu de^ildir. Memleketin kosıılların» en ovftın h>r habcrlesme «istemi ve metedu üıırinde de karar vermrk durnmundavız. Ba kararın teknik. idarî. iktisadi ve muhakkak millî vönleri vardır. Telekomünikasyon' sanayii millî savunnıa.vı birinci derecedp ileilendirdiiine göre Snce bu yöndrn davavı deSerlendirmpk eerekir. Bu dâva 1954't«Mi beri sürüklenmcktcdir. PTT Kurunıunda siyaM iktidarlara ve yabancı kıımpanyalara bağlı hiziplcr ve ekipkr türemis. ba ekiplcr iktidara «elip cittikçe kendilerinden önce bu yolda alınan karnrlan dejistirmisler. birhirlerine çelme atmışlar. iş uzadıkçH uzanııj. Devlet Plânlama Teşkilntının Telekomünikasyonda öneordüfü program (PCİkmis. memleket bu yüzden büyük zarara girtnis ve bugüne dek geliıımistir. Türkiye telekomiinikasyon sanayii lıakımından büyük kumDnnyaların maç alanina dönnıüştür yıllardan beri... Yann bir Kanada firmesıyla PTT arasında imzalanacak olan mukavele iste tozdan dıımandan fcrmanın okunmadığı bu kıyasıya rekabet aianında eerrcklfimlştir. Ne var kl, bu anlaşmayla Türkiycniıı te!ckomünika*yon sanayll blr yabancı kumpanyanm süresiz eRcmenliği altına rlrmektedlr. Ve beylece Osmanlı İmparatorluğunun son yıllannda revaçta bulunan sisteme dönmüş bulunmaktayız. Düveli Muazzama'nın yarı sömürgc haline grtirdiğl Osmanlı Devlcti de böyle imtiyazları yabunrı kumpanyalara havale ederdi. Bu yüzden Belçlka. Fransız, tneiliz. Alman kumpaııyaları devlelin içinde birer devlet olmuslardı. Cumhuriyet Tiirkiyesinin telekomiinlkarvon sanayii de blr yabancı kumpanyanm ellerine tam yetkiyle verilecektir. . • Çünkü kurulacak ortaklıkta yüzde Sl Kanada. ve yüzde 49 PTT hlssedardır. Bu ortaklık mukavelesinin Imıasmdnn sonra iktidar. Türkiyedeki haberlesme alanını süresiz olarak htr yabancı kumpanyanm tekellne açmaktadır. Oysa Türkiye gibi 3 0 milyonluk bir ülkede bu işi çok daha iyi sartlarla ele alacak, kuracak, elenun yetistirecek ve J» yıl sonra çekilecelt flrmalaruı bugün dünya plyasasında bulunduğu bilinmiyen bir gerçek değildlr.» •*•• Ülkemiz bujün enerj' sorurtundan. petrole ve . telekomünikasyon sanayüne dek bir bunalım içındeyse ve vatanda? bu yüzden ıstırap çekiyorsa elBe» nedenleri vardır bunun... Türkiye'yi tatlı parar haline getirenler bunalurun ba}sorumlusudurlar. Yazarlan mahpushaneye atmakla örtülür mü bu gerçek? T. C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü Müfettiş Muavinliği Seçme Sınavı 1 Bankamız Teftiş Kuruluna 30 yaşmı aşmamı? ve askerlikle ilgisi bulunmayan Siyasal Bilgiler, tktisat, Hukuk, OrtaDoğu Teknik Üniversitesi (tdari tiimler Fakülteleriyle), tktisadî ve Ticari İlimler Akademisi veya bunlann yabancı memleketlerdeki muadillerinden mezun olanlar arasında MÜFETTİŞ MUAVİNLİĞİ giriş sınavı açılacaktnr. Z Yazılı sınavlar ANKARA'da Genel Müdürlükte, İSTANBUL (Karaköy) ve İZMİR Şubelerimizde 12, 13 ve 14 KASIM 1973 tarihlerinde yapılacaktor. 3 Smava katümak isteyenler, sınava girebilme şartları, göndermeleri gereken belgeler, sınav konulan, yabancı memleketlere mesleki tetkik için gönderilme konulannda gerekli bilgileri kapsayan broşürümüzü ANKARA'da Teftiş Kurulu Başkarüığı servisinden, İSTANBUL (Karaköy) ve İZMİR Şubelerimizden temin edebilirler. 4 Sınava girmek isteyenlerin askerliğini yapmış veya askerliğinin ertesi döneme bnakılmış olduğuna dair mensup olduğu Askerlik Şubesi Başkanhğından temin edecekleri resmî belge vermeleri gerekmektedir. 5 tsteklilerin en geç 8 KASIM 1973 tarihinde ANKARA'da bulunacak şekilde Bankamız TEFTİŞ KURU. LU BAŞKANLIĞINA, mezun olduklan Fakülte veya Akademinin adını, mezuniyet yıllarıni) numaralarını hâlen bir işte çalışmakta iseler çahştıkları kurumun ve bulunduklan görevin admı, sınavlara nerede ve hangi yabancı dilden gireceklerini ve ikametgâh adreslerini açıklayan bir mektup veya telgralla müracaat etmeleri duyurulur. ı Okuyucü Mektupİarı Adalet Bakanına açık mektup «Kör edilen cezaevindeki oğlumun tedavisi yapılsın» Sayın Hayri Mumcuoğlu Adalet Bakanı ANKARA Gazetelerde «Mumcuoğlu, Çetin Altan'ır ?»7ilnün te*İAvlsi olayına elkoydu» haberini okuyunca çok mutrj itaum Mamak Askeri Cezaevinde rutuklu iker. cop vurularak sag gözü»kör edilen oğlurn Osman Arkış'm ameliyat edilerek tekrar saflıklı duruma getirilmesi için 15 Haziran L972 tarimnden beri ilgili bütün makamlara sözlü ve yazilı müracaat'.anma ragmen bir sonuç alamadım. £ğer halen Niğae Kapah' Cezaevinde üulunan oglum Üsman Arkış'm vurm» ı'eaenıyle sag .gözünde meydana selen katarak'ın ameJiyatıa tedavi edilmesi içın üsiiılere emır verebîlirseniz Cetin ıçir. dayduğum mutluluğu oğlum İÇBO de duyacagım. Mehmct Arkış Em. Top. Kd Aft. Adres: lcadiye Ma. Hacı Bakkal So. • ! nerya Apt. No: 23/5 Kıızgurjcuk isUnbuJ GALATASARAY LİSESİ'NDE GÜNDÜZ KONDU Galatasaray Lisesinin Beyoğlu binasıııdaki fln bahçesinde buhnıan Tevfik Plkret büstünün yanında'''ögTencilerin teneffils mahalleririin daraltılması pahasına. fttiklâl Cad desinden batasta olruhm »na binasının bfr kısmmı karjatacak büyüklüite bir K«yrimenkul Inşa edilmiştir. Tlcart Onvani Anonlm Sirket ilan bir özel bankaya devlet «razisinde yapılan bu parse> lasyon tahsisinden ve verüen tnşaat müsaadesinden Malive Bakanhgının. dolayısıyle Istanbul Defterdarhk Millî EmIfik Mildllrliigünün haberleri var mıdır? VEFAT Kıymetli Aile Eüyüğümüz Karacabey Eşrafmdan Hacı, Kasım ALP 7.11.1973 Çarşamba günü vefat etmiştir. Karacabey Ulu Camisinde 8.11.1973 Perşembe günü ögle namazmdan sonra aile kabristanlıfına defnedileceğini üzüntüyle bildiririz. I.E.T.T. Umum Müdürlüğünün dikkatine . ALP AİLESİ (Cumhuriyet: 9184> | I B MILLÎ PIYANGO Yarın çelciliyor ŞANSIIMIZ AÇIK OLSUN (Basın: 2507^9168} YARIN YİNE ONBİNLER, YÜZ3İNLER DAĞITIUYOR. | Blz. (Vsküd^r Kısıklı Ferah Mahallesi sakinlerir'iRn'z. M3hallemiz Kısıklı^va 2 Km. rnesafede oluo Beledive tarafmdan asfalt volu vam!Tni!!tır •u durrmds mahsllemi7in S laşıtı voktur Burada oturan ve Belediye şehrin merkezlnde uzaklara sitmeve mecbur olan yapılan bu RUndUzkonduva isci. memur. talehe sahah ak hangi hnar kanunuı» ve v« sam. vaz kı? Kısıklı'va kadar netmeliğine göre raiisaade PI vaya Ritmek meomjnyptinde i kalmaktayız Mahalle SRkinİBrt olarak daha ^nce tasıtlnr idaDevlet okulu bahçesinde MT resine müracaat eriilmiştir Yaz anonim sirketinin yapttrdıgi döneminde turtstîpr icin Carnve Millî Efitim BakanlıSı ilpi' lıca tepesine isleven 9 hat nulilerinin hosnutlukls karsı maralı otohüsün Ekim EVJ bâladıgı böyle bir blna icin Ha sında mahallemize verilereSi zine hakkım korumakla rii vaat pdilmisti Simdî adı eekümlO fdarecileT nicin o anoçen otnbüs Kısiklı duragmdan nim şirkettai secmislerdiT bns dönmeklFdir Bu ntohü^iin 2490 sayılı kanuna riayet edii mahallemizdpn ıslpmpsine. demeden devlet malınrtan h«vlp lAletlerini'' arzederi^ bir hususi tahsis "nastl yapıiaÜskfıdat «ısıfclı . bilmiştir? * Perah Mahallpsi (BİR OKUYUCU) sakinlcri fBasın: 256539178)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle