17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHURtYET 28 EMm 1973 Toz Duman Içinde TALİP APAYDIN 37 Kuru otlara basa basa yürüyortta. Ottar çıtırdıyordu ayağının altında. Terli yüzü sıkıntıyle gerilmişti. Kuru dudaklarını ıslatıp ıslık çalmağa başladı. «Hiçbir şeyin tadı yok, dedi tekrar. Sıkıntıdan patlayacağıra. Bir yol göster Allah. Yardım senden. .» Geriye dönüp baktı, arkasından blrisl geliyordu. Gözlerinl kısıp kim olduğunu anlamaya çalıştı. Dur Mahmut kardas, dur! Bekle! O zaman tanıyabüdl, Haceli'ydi. Nıye gellyordu acaba? Bir şey ml olmuştu? Durup bekledi. Haceli yakın kalınca: Nereye böyle? dlye sordu. Hiç, geziyorum. Böyle hızlı gezüir miî Hızlı mı geziyorum? Yok, yavaş geziyorsun. Arkadan ath zor yetişir. Allah Allah, larkında değilim. Yanına gelmışti: Ne oldu aabahleyin, dedl. Niye getirdller slzl öyle? Hiç canım. Tazmı dedeye gittiydik. Ak Osman'ın kansjna okuduk da oradan dönüyoıduk. Arkamızdan zaptiyeler geliverdl. Ee? Bizim alıklar da bir şey varmış glbi korkup kaçtılar. Ee, onlar da önlerine katıp getirdiler? öyle. Bir suç işlemişiz sanki. «Neredeydinlz, niye kaçtınız?» diye sorguya çektiler. Sonra da önlerino katıp getirdıl«r. Zaptiyebaşı ell sopalınm biri. Bizim köye çok kızıyor. Buğday kaçınyormusuz, vergirnizi vermiyormusuz. Önüne gelene vuruyor kerhaneci. Duydum. Sana da vurmuş. Dikkafalık yapmıssın. Yok be, hlçblr şey yapmadım. Vurmafc içlntaahanearıyor. Şimdi nereye gidiyorsun, dönellm hadi. Bılmiyorum. Canım sıkıldı, yürüdüm şöyle. Içimden çalışmak gelmiyor. Bizimkilere de «bırakın, dedim. Kalsın dürzünun harHaceli güldü. Sansın yüzü kız&rmışh. Bıliyoriim. GMirken Ayşa ttyzeye sordum da anlattı. Burnundan soluyor, dedl. Ge. ne dellendi, dedi. Nasıl dellenmezsin yavu? Baksana şu islere. Bütün yıl çalışıp çabauyoruz. Tam har manı kaldınrken karakuş gibl tepemize binlyorlar. Harmamn yansmı bölüp göttirüyorlar. Ulen ne iş be? Üstehk dögüyorlar. sögüyorlar... Sesimizl böe çıkErmıyoruz. öyle emme Mahmut, yalnız sana bana değll ki kardaş. herkese... Elle gelen dUğün bayram demişler. Çaresiz katlanacağız. Boynumuzu eğecefiz. Fazla büyütüp de kendinl üzme. Hadi gidıp çalışalım. Az bir işin kalmış, bıtireverelim şunu. Yorgunum arkadaş. Bütün gece harmîn savurdum. Çalışacak halim yok. Bıliyorum emme, zaptiyeler gezlnip durur. Şımdi sorarlar, «nerde bu harmanın sahibi, niye çalışmıyor?» derler. Gidelım hadi. Desınler be! Kendileri çahşsın dürzüler. Anlasınlar çalışmak ne demekmiş? Onlar çalışır mı? Şak» mı yapıyorsımT Onlar yiyici takım. Mahmut oturmayı akıl ettl: Hele otur azıcık. Her yerlerün ağnyor. Hasta gibiyirn. Bir sel yarmtısınm kıyısına çöküp, bacaklannı aşagı sarkıttı. Bu sıcakta ottırulur mu yahu, deM mlsln? Gören olsa ne der? Ne derse desin, otur. Sana söyleyeceklerim var. Neymiş? Yanına oturdu. Güneş arkalanndan geli. yordu. Molla Mahmut çevresins baku, sesinl lndirdi. Harmanı kaldırdıktan sonra.. Ee? . Başıru salladı: Gizli işler yapacagız arkadsş. Ne gibi? Aramızda çet« kuracagıı. Sen de Tmrsın, anladın mı? Nasıl çete? Bayâ bildiğin çete. Köyde şöyle aklı •ren, güvenilir komşulan toplayacağız. Aramıs da birleşecegiz. Silâhlanıp hazırlanacagıı. Başımızda tbrahim bey var. Haceli gözlerini iyıce açıp baktı: Deme? Kendisiyle konuştunuz mu? Komıstuk. O da bizim gibi çok kızıyor bu Ulere. Gidişi hiç beğenmiyor. Aramızda birleselim, çete kuralım diyor. Memleket gözU bağü koyun gibi uçuruma gidlyor, diyor. Yaa» yay beej Ama kimseye duyurmayacağız. Aramısda kataçBk, Anamıza. iaumiES bile söylemek yok. Böyîe işler gizlillk ister. Dogru. Kulaktan kulag» hemen yayılır. Kimler olacak peki? Daha kesin değil. Aramızda toplamp kararlaştıracagız. Şöyle »ğzı sıkı, cesur kom. suları alacagız. Döneklerin, korkaklann aramızda yeri yok. Mıllet her yerde derlenip toplanıyormuş arkadaş. Bizim bir şeyden hab«rimiz yok. Işa güce dalcbk gittik. (Denum Tmr) Günümüzün Yaşam ve Ölüm Sorunları Derleyen: Vehbi 3ELGİL Insanoğln bir deneme kobayı olarak liiıllaııılır mı? Dr. Kass'ın deyimiyle tinsanı insan olmaktan çıkaracak» bu gehşmelerin tartışması başka alaniarda da yapılmaktadır. Bütün bu denemeler insanlar üzerinde yapılmalı mıdır? Yani, insan, yeni afilar, yeni cihazlar 1 çın deneme tahtası olarak (haber verılmeden) kullanılmab mı dır? Orneğın New Yorklu bir bilgın hepatıt hastalıgına karşı bir aşı bulmak istiyordu. Bunun ıç:n hastalığı geri zekâlı çocuk lara aşıladı ve aşıyı elde etti. Bir başka doktor bu konuda gu ' BU söytetflîşt. r «Buiusçunu: ra, hastalık hakkında en dogru ve en kestırme b;lg.yı ancak bu şekılde elde edebilirdik.» Aşıyı bulan doktor ise kendini haklı göstermek için ju isvunmayı yapmaktadır: «Çocuklar bakımevınde o kada r kötü şartlar içinde bulunuyorlardı ki, bir gun nasıl olsa bu hastalığa yakalanacaklardı. Ben yakalanmayı çabuklaştırdım, fakat bunun, hiç olmazsa bütün insanlığa yaran dokundu.» dUşmesi hukukçulan, savcılan, mahkemelen ve bir çok bilginleri bırbınne katmıştır. îtırazlar başlıca iki noktada toplanmaktaydı: (î) Nasıl tedavi edıiecegi bilinmeyen bir hastalığı saglam bir insana aşı 1 amak her türlü ahlâk kuralına aykındır. (2) Ne kendılerıni yönetmeden âc:z olan çocuklar, ne de onların yakmlan böyle bir şeyo izın verme yetkisini haiz değildırler. Başka bir doktor da, bir Long Island hastanesirde, yine bır aşı bulmak amaciyle, ıh tıyar hastalara, kendilerine ha ber vermeden, kanser hücrelen aşilamıştır. İhtiyarlara sadece. bazı yerlerinde bazı şişkınhkler, kabartılar olacagı, fakat bunun kısa zamanda geçecegi söylenmışti. Onlar da böy lece, işleme razı olmuşlardı. Deneme yapan doktor, «İhtiyar ların hıçbırınin kansere yaka lanmayacaklannı bıliyordum. Nıtekım de yakalanmadılar» demek suretiyle kendisıni savunmuştur. Konu üzerinde son radan inceieme yapan bir heyet, hastalara, yapılan işin önemı hakkında bilgi verilmedıgmi göstermiştir. kl itirazlar Amerikan Büyük Millet Meclisine kadar goturulmektedir. Şikiyetlere göre, bir çok kuvvetli yeni ilâçlar Avrupada mükemmelen kullanüdığı halde Gıda ve İlâç Idaresi bu ilâçların Amerikaya sokulmalarmı yasaklamaktadır. tdare ise buna çu cevabı vermektedir: «Talidomid olayını hatırlarsımz. Idaremiz, bu ilâcın Amenkada satılıp kullanümasını yasaklamıstı. Zira, ilâç, insanlar üzerinde belirli süre denenmemişti. Sonuç ne oldu? Avrupada ilicı kullanmış oianlar «hilkat garibesi» denecek tıpte çocuklar dünŞSya gerîrffller. BOridaa r»em W çocukların anababaları, hem top Bilim, İnsan yarann» lum, hem de bizzat çocuklar rar gördü.» {•lısıyor ama sonu nereye varacak?Kaliforniyadaki Salk Erjtitü. sü, New York'takl Hastings Merkezl, gibi özel teşekkullerle Vaşingtondakl Georgetown Üniversitesi, doktorlan, sosyalbilimcileri, hukukçuları, irsiyet bilginlerlni, biyoloji bilginlerinl sık sık toplantılara çagırarak meselelerın tartışılmasmı sağlamaktadırlar. Bu gün, bu konular hakkındakJ genel kanı şudur: Bu sorunlaj sadece doktorlann bulacaklan çozüm şekillerine bırakılamayacak derecede önemli konulardır. BtTTt Sonuç Yukarda anlattıgımız şeylerin ne kadar çok yonlü olaylar oldugu açıkça gorülmektedir. Doktor lar, bu yüzden, bu olaylann çıkacağı sonuçlann sadece doktorlar taraiından çozümlenemeyecegi kamsındadırlar. Mesele, her şeyden önca ahlâkçıları, sosyalbılırooilerl. lılozofları, dıncilerl ve rmtmkçulan,* hattâ îjj ilgılendırmektedır. Amerikan Kongresi, bütün bu sorunları incelemek ve bazı ilkelere ulaşmak için bir Komisyon kurmayı tasarlamaktadır. Amerikan Bilimler Akademlsl, konuyu, daha dogrusu konulan İncelemek üzere özel bir komıte kurmuş, basına da Dr. Kass'ı getirmistir. Tıp Fakültelerinde de (biyoloji bakımından ahlâk) konulu yer.l dersler okutulmaktadır. Amerikan Tıp Kurumu da sırf Amerikalı doktorlar arasında büyük bir konferans toplamıstır. DİŞİ BOND O«UWU İZ~ MALKOCOĞLU yazan.veçizen:Ayhan BAŞOGLU ŞÜPHELl İtirazlargazetelere Haberın ZAFER TİFFANY JONES GARTH Yankı Uyandırdı Bu olaylar kamuoyunda bftyük yankılar uyandırmıştır. Harvard Tıp Fakültesi profesorlerinden Dr. Henry K. Beecher sorun üzerinde şunları söy lemiştir: «Buniar kamuoyunda yansıyan olaylar. Halbuki daha bir çok olaylar kimsenin haberi olmadan cereyan ediyor. Bütün bu olaylarda deneme yapılacak kjmselere hiç haber verilmiyor. Bılınçli muvafakat bu gibi haUerde amaç olmalıdır.» Yeni çıkmış ilâçların insanlar Urerınde denenmesi konusu da yine büyük tartışma konusudur. Minnesota Tıp Fakültesi profesörlerinden Dr. John Najarian bu konuda şöyls demektedir: «Amerikan Gıda ve Ilân îdars«i, ilâç konusunda o kadar hassas daiTanmaktadır ki, insanlar üzerinde uzun süre denenmemiş olan ilâçların ktıllanılmasına asla müsaade etmemektedir. Yeni ilâçlann insanlarda denenmesi yasak olduğuna göre işin içinden nasıl çıkılacaktır? Yeni ilâç hiç kullamlmayacak mıdır? Bana göre, denemeler insanlar üzerinde yapılmalıdır. Ancak, bunun bir sistem dahilinde, bazı kurallara uyularak yapılması lçln tedblrler alınmaJıdır.» Najartan'ın tttraılan İLÂN Genel MüdUrlUğümUzde istihdam edllmek Ozere askerllğinl yapmış: Ünıversite ve Lise mezunu memurlar, En az Ortaokul mezunu daktilolar, KütUphanecüik mezunu kütüphane memuru, Egıtim Pakültesl mezunu egitim uzmanlan, tmtihanla alınacaktır. 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu hükümîerlne gör» Bcret ödenecektır. îsteklılerln 8 Kasım 1973 tariİJİne kadar Personel ve Sosyal îşler Müdürlüğüne müracaat etmelerl gereklidir Uzakyol Güverte Zabiti Alınacaktır Yüksek Derüzcilik Okulu veya Denlz Harp Okulu mezunu elemanlar aranmaktadır. 1) Dolgun ücret verilecekttr. 3) Genl? sosyal haklardan lsttfade etme imkanı mev cuttur. 3) tıteklüerln Ist. Fmdıklı, Meclisl Mebusan Cad. No: 95 deki Personel MUdürlüğüne dilekçe lle müracaatlan rica alunur. O. B. DENtZ NAKLİYAT1 TJI.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Basın: 25218/8770) TÜRKİYE ÇİMENTO SANAYİİ T.A.Ş. Kavakhdere (Basın: 35009/8758)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle