Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet BASIN AHL.4K f ASASINA UTMATI TAAHHÜT EDER. Sahıbi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetccıhk T.A.Ş. adına NAZlME NADİ Soruralu Vazı lşleri Müdürü: OKTAS KURTBÖKE Basan ve Yayan: CUMHURİYET MATBAACILIK ve GAZETECtLtK T.A.Ş. Cağaloğlu Halkevı Sk. No: 3341 BÜROLAR: •fc K ANKARA: Atatürk Bulvan Yener Apt. Yenisehiı Tel • 12(1920 129544 A B O N E ve İLÂN i u r t Kı 1 3 6 12 Aylık Aylık Aylık Aylık iurt D151 Adi Posta 22.50 45.«7.50 135. 135. 27(1. 270 540. Basiı* <Maknn 2 ve 1 ncJ sayta (SactlnU) j uncu u v f s (Santinııı 4. 5. 8 ncı sayta (Santlml) Nfean Nlkâh Evlcnme Doftura Ölum. Mevlid Tesekkııı (5 Sm ) Ölüm. Mevlid Teşekkur 23 uncO fî Sm.) 35(1 L.ira 80 84 75 100 100 150 ÎZMIR. Fevzıpasa Bulvarı Aisaruğlu Isftanı Tel: 31230 24709 GÜNEY tLLERL Kuruköprü 34 sokaic Mo. 40 ADANA Tel: 4550 3934 SAY1S1 75 KURUŞ Sunay'm kabul turmakta olan Sağlık ve Sosyal'] Yardım Bakanı Kemal Demir'19 'ban «politik» konulan görüşmüş tür. [ inönU, Kemal Demir'e «durum» u sormuştur. CHP"den bazı arkadaşlan ile birlikte bir süre önce aynlmış bulunan Kemal Demir, bu grup ile MGP ve CP' yi birleştirme amacıyle gerekli temaslan yürütmek için kurulan beş kişilik komitenin başkanı sı ; Melen Gürler Kabul' resmi sırasında Cum fatiyle İnönü'ye bazı açıklama, hurbaşkanı Sunay, Senato v» larda bulunmuştur. Demir, İnöMeclis Başkanları ile ayak üstü nü'ye şunlan söylemiştir: «MGP ile anlaşma imltânr buhararetli bir sohbete dalmış, ay' ni anlarda ve ayni salonda Baş. lamıyoruz, paşam... Biz diyornz bakan Perit Melen ile Genelkur kj, hep birlikte yepyeni bir güç, may Başkanı Orgeneral Gürler, yepyeni bir parti olaüm. Siz paryaldızlı kanapeye yanyana otu tiyi feshedin, feshediidiği gün rarak uzun bir göriişme yap yenr parti için müracaatımızı ya palım, yeniden örgütlenelim, kuvmışlardır. Orgeneral Gürler'in bu göriişme sırasında, zaman za vetll bir parti haline gelelim. man el ve kol hareketleri ile Me Kabul etmiyorlar. Ne partinin islen'e bir şeyter anlattığı görül mini degiştirmeye yanasıyorlar, j müştür. Melen Gürler görüşmesi ne de başka bir birlesme formülü öneriyorlar. Dedikleri, yarım saate yakın sürmüştür. Saat 20.00 ye doğru Curahur «MGP var, hepinize kapılanmız başkanı Sunay, beraberinde Mil açık; gelinı den başka bir şey let Meclisi Başkanj Avcı ve Or olmuyor.» general Gürler olduğu halde Batur İnönü «özel salomt dan aynlmış, dâBu konuşmanın hemen akavetli kalabaUğının bulunduğu binde Hava Kuvvetleri Komutanı büyük salona geçmîştir. Salonun orta kısmında bir süre ayak üstü Orgeneral Muhsin Batur'un İnöetraftaki davetlilerden banlan nü'ye doğru yaklaşmakta olduğu görülmüştür. Yanmda eşi olduğu nın tek tek gruplanna katılması halde gelen Baturiı, Kemal DeUzerine sohbetlerini sürdüren mir karşilamıştır. Batur, yerir> SunayAvcıGürler üçlüstlnden, den güçlükle ayağa kalkmaya çaSunay ve Gürler, daha sonra, sa lışan înönü'yü, elini kuvvetle sılonun bir köşesinde eşi üe bir karak kalkmamaya zorlamış, İnölikte oturmakta olan înönü'nün nü, «Gel seni öpeyim» deyince de yaıuna gelmişler, kendisiyle k> yanağını uzatmıştır. Batur da sa görüşraeler yapmışlardır. İnönü'ye «Müsaade edersenîz ben de sizi öpeceğim, paşam..» demiş, İnönü ve Demir sağ yanağından öpmüştür. Büyük salonun bir köşesiade Kemal Demir, Baturu gösterBeşi ile birlikte, yanyana iki koltuğa oturan tnönü, önce, eline rek İnönü'ye doğru eğilrpiş, *Natutuşturulan ttemeklilerin sesi» sıl, paşam? Çok yakışıklı değil mi Hava Kuvvetleri Komutanıadlı bir dergiyle bir süre meşgul mız?» demiştir. İnönü, «öyle öyolmuştur. le..» demış, Demir şunlan ekletnönü daha sonra, yanında o miştir: • «Ama benim sözümü dinlemiyor paşam... Ona diyorum ki, sen böyle resmi kıyafetle çok yakışıklı oluyorsun, ama ısrarla, (Baştarafı 1. Sayfada) sık sık sivil gıyiyorsun, hep resğine inanıyorum» demiştir. CHP Genel Başkanı, bazı kişi mî giyin, diyorum, dinletemiyolerin hem Batı demokrasisini is nım.» GUlmeler arasnida Batur, Detediklerinl ancak bunun Türkiye'deki uygulamasında işçi hak mir'in sözlerini inönü'ye hitaben ları ve benzeri Batı demokrasi cevaplandırmış, şöyle demiştir: «Sivüe hazırlanıyorum, paşam.. sinin temelini meydana getiren demokratik haklara daha az yer Birkaç takım sivil elbise yaptirverilmesini önerdlklerini, bu dım, alışayun diye giyiyorum.» İnönü, kaşlannı kaldırarak: • nun gerçek demokrasiye uyma Sivil cayata mı hazirlanıyoryacağım ifade ederek «Eğer demokrasi demek vatandaşın bir suri, neden? . Emeklilik meselesi paşam» kaç yıltia bir oy kullanması ise Yakın mı? bunu şeklen uygulayan bütün Birkaç ay var.. faşist ve komünist ülkeler de Daha sonra înönü, karşısında demokratik sayılırdı» şeklinde ayakta durmakta olan Baüır'a konuşmuştur. Ecevit sözlerine devamla, iş kendisine daha fazla yaklaşmaçiiere çeşltli haklar getirilmesi sını işaret etmiş, sonra da s^yle için çalışmalar yapıkhğı zaman konuşmuştur: bazı çevrelerin buna karşı çık ' '«Nâsıl yürüttüğünüz, tıasıl yürüteceğinizî bvJmiyorum. Onun tıklarmı ve bunun sanayü kötü için durum hakkında birşeyler yönde etkileyeceğini söyledikleri söyleyemıyorum. Anlıyor muni hatırlatmış, buna k^rşılık iş sun?» çilerin de desteğiyle Türkiye'de 1 Batur, Inönü'ye gülerek: modern ışletmelerin' kurularak | Biz de bilmiyoruz, paşam... sanayün süratle geliştiğini büdi j Karşılığını vermiş, İnönü, «îyi rerek işverenlerih buyük, bir kısj olur. Hayırlı olur, inşallah..» demırun sagduyu ile hareket ede miştir. rek işçi hnklanna riayet ettikleSunay İnönü rini ifade etmiş ve sözlerine şoyle devam etmiştir: Cumhurbaşkanı Sunay, büyük «12,Mart 1971'den sonra bu salonun ortasında Meclis Başkauygulamalarda bir değişiklils> olnı Avcı ve Orgeneral Gürler'le du. Işçiler aleyhine yapılan gikonuşması bittikten sonra kalarişimlerle işçiişveren arasında balık arasından ilerleyerek Înökurulmuş olan denge işçi aleynü'nün yanına gelmiştir. Sunay, hine bozuldu. Ban büyük işveBay ve Bayan Înönü'nün birbirenler maalesef işçi haklanm tarine bitişik duran koltuklarır.ın nımamaya başladılar. Dünya 61arasıflda, koltukların kol konuçüsüne bakıldığı zaman lokavtlan kısmına alelacele oturmuş, lann anormal arttığı görülmekÎnönü'nün elini yandan uzanatedir. Çalışma demokrasisi arrak sıkmıştır. Bu sırada Mevhıtık gereği gibi uygulanmamaktabe İnönü ayağa kalkarak Sudır. Ben Türk demokrasisine nay'a yer vermek istemiştir. Suberkesten önce lşçilerin sahip nay ısrarla koltuğa oturmayacaçıktığına ve çıkacağma inanryoğını belirtmiş, fakat sonunda, rum.» Bayan Inönü uzatılanblr iskemleye oturunca Sunay da koltu. Ecevit, bazı büyük işadamlanğa, Înönü'nün yanına yerleşmişnın 12 Marttan sonraki' ortamdan tfr. yararlanaralC geçen yüzyü îngiİiz sermaye çevrelerinin işçileri Hatır soran birkaç «ümleden yarı aç çalıştırarak daha fazla sonra Sunay, Bayan Inönü'ye kazanmayı öngören çalışmalarını dönerek Paşa'nın sıhhatini sorhatırlatır bir şekilde davrandıkmuştur. «llâçlanna devam edilarım belirterek «işçilerin oy hak yorsunuz, değil mi?» diyen Suları ellerinden alınmadığı müdnay'a Bayan İnönü, «Evet.. Dedetçe onları 19 uncu yüzyılın sos vam ediyoruz..» karşüığını veryal haklarına razı etmeye kimsemis, «Gözlüklerle arası nasıl?» nin gücü yetmez» demiştir. sörusuna da Sunay «Alışıyor.. £cevi(ten sonra partiye kaydını İyi..» cevabını almıştır. yaptıran Metallş Federasyonu Sunay, gözlük meseleslni daGenel Sekreteri Fehmi I§ıklar bir ha sonra Înönü'nün kendisine konuşma yapmıştır. de sormuş, İnönü gülerek «A!ıMetalîş Federasyonu Genel şıyorum.; Artık alışıyorum..» Sekreteri, sendikasının bağlı bucevabını vermiştir. lunduğu üst kuruluş olan Türkİnönü, daha sonra Sunay'ın lş'in partiler üstü. diye adlandıkulağına eğilerek bir şeyler söyrarak uyguladığı politikasmm ta lemiştir. mamen yanlış olduğuna belirteSunay, 34 dakika kadar kalrek Türklş'in işçi yaranna hadıktan sonra İnönü'ye veda ederekete geçmesi gerektiğini söy rek yanından ayrılmıştır. lemiştir. (Baştarafı. 1. Sayfada) lundukları görülmüştür. Başbakan Ferit Melen de fazla kalma. ımştır. Bu arada davetliler arasında Diyanet lşleri Başkanı Lüt fi Doğan, sanklı, cüppeli giysisi ile dikkati çekmiştir. Bayan Doğan'ın da siyah, boğazma kadar kapah bir elbise giydiği, siyah bir türbarüa da saçlarını örttüğü gorülmüştür. TGS (Baştarafı 1. Sayfada) Türkiye Gazetecıler Sendikası yetkilı organları, öteden beri ba sm sorunlarına âcil çözum yolları bulunabilmesi için sayın Başbakan, ılgili bakanlar ve sijasî parti liderleri ile müteaddit görüşmeler yapmış ve ou Ko nuda ıhtisas kom>syonlannca ha j zırlanan raporları da kendilen j ne sunnıuştur. Açık kalpıılikie ifade etmek gerekirse bu temas ; ların üzennden uzun zaman geç mesine rağmen âcıl sorunlanmı > zın hallı için hiçbir çaba gös j terilmemiş ve hatta ilgililerin ' zaman zaman yaptıklan konuşmalarda kanaatlerimizi paylaş1 madıklan anlaşümıştı. Istırabımız ve karamsarlığımız bundan ıleri gelmiştir. Ancak, Türkiye' rün içınde bulunduğu şartlar, çeşitli meselelere bir an önce akılcı çÖTfim yollan bulunmasım gerektirmektedır. Türkiye Ga zeteciler Sendikası bu amaçla, Hükümet Başkanımn çağrısım: iyi' niyetini, bir başlangıç olarak kabul etmektedir. Bu inanç ve duygular içinde hükümetüı tertip edeceği çalışmalara katılmaya haprız. Temennimiz, bu defa kurulacak dialog'un iyi niyetlerle sürdürülmesi ve gelecek 10 Ocak çalışan Gazeteciler Bayramının tam bir özgürlük havası içtode ve halen cezaevlerinde çile dolduran değerli gazeteci arkadaşlarrmızm da katılabUecegi törenlerle kutlama sağlanmasıdır.» OLAYLABIN Hükümet sadece GERÇEK (Baştaraıı 1. Sayfada) mnyorlar. Kapitalist oluşnmun karsıtı olarak yayılan fikirlerin siyasî iktidara yönelmesi, çaîımız statnkosn için en bflyiik tehlike sayılmaktadır. Bn tehlikeyi önleme politikasında Nixon nsta bir danışman bulmnstur. Kissinçer ilgi çekici bir tiptir. Ne klasik devlet adanu kişiliğindedir, ne de gelenekçi diplomat üslubundadır. Nixon' an olağanüstü yetkileriyle donanmış olarak, dünya başkent Metternissinger Ierini dolaşmakta, Sovyetlere ve Çin'e yakınlaşmakta, süper devletler arasındaki denge politikasını voksul ülkelerde gelişen devrimei yönelisleri durdnrmak için kollanmaktadır. Bo yolda kısa süreli bir deha çösterebilmiştir. Gittikçe sola açı lan dünyads, bn gidisi frenlemek, gerçekten sabır ve ineelik isteyen zor bir iştir. Kissingtr, bn sabnn ve inceliğin adamı olarak ün kazanmıstı. Ne var ki, son Knzey Vietnam bombardımanlan bn şöhrete gölge düşürdü. Bütün dünya kamuoynnda bombardımanlara karşı ortak tepki dofması, bir umudn da besledi: Batı'da veya Dogu'da ister ilerici, ister tutucn nitelikte olsunlar bütiin uyçar yönetimler, insanlık dışi zorbalık yöntemlerine karşı oldnklannı belirttfler. Yer yer karanhŞa gömülmus dnnyamızda bu da bir nmnt ısığidır. • •• Istanbul'un traiik < Baştarafı 1. Sayfada) 1952 ile 1961 yıllan arasında satın alınmıştır. Ve bu araçUr normal ömürlerini çoktan doldurmuştur. Bu nedenle bu araçların tamir masrafları işletmeye büyük mali yük yüklemektedır. Aynca doğan malî kriı nedeniyle bazen gereken yedek parçalar sipariş edilememekte, bazen de modellerinin eskiliği nedeniyle gerekli yedek parça bulunamamaktadır. öte .yandan işletmenin ellno*e 5 ayrı marka otobüs bulunmaktadır. Ve bu markalardan biri de iki ayrı ülked'e monte edilmiştir. Markaların çeşitli olması işletmeye ayn bir yük vermektedir. İETT Genel Müdürü Saffet Gürtav bu konudaki yazılı bir açıklamasında iki tip otobüs kullanıldığı takdirde yedek parça stokunun 67 milyon lira ile halledilebileceğinl, oysa 56 ayn modtel kullanılmasının yılda 30 milyon lira kadar yedek parça stoku aynlmasını zorunlu kıldığını söylemiştir. Aynca, mevcut otobüslerin ayrılan amortismaniyle, her 10 günde bir otobüs alınması çerekliliğini öne süren ilgililer bu uygulamanın gerçekleştirilemediŞini de öne sürmektedirler. lşte yukarıda verilen nedenlerle İETT Otobüs, Troleybüs Işletmesi bugün artık işletilemeyen işletme haline gelrnistir. I kanı Dr. Fahri Atabey tarafından, gerek basın ve gerekse televizyonda açıklanmıştır. Ve o günden bu yana Istanbullulan bir ümit alıvermiştir. «Belki o zaman saatlerce otobüs beklemeyiz. Dolmuşa boyun eğmeyiz. Ve yok elektrik kesildi diye troleybüslerin içinö*e saatlerce konaklamayız. Hem de işimizden evimize gitmek İçin boş yere iki saatimizi harcamayız» diye. SON «TGS» ye 250 üye daha katıldı ANKARA Ankara Güneş Matbaacılık Şirketinde çalışan 250'ye yakın teknisyen, daha önce üyesi bulunduklan Basmlş Sendikasmdan istifa ederek TUr kiye Gazeteciler Sendikasına gir mişlerdir. (Baştarafı 1. Sayfada) Avcı, dün ilk kez saat 12.30'da DP Genel Başkanı Ferruh Bozbeyli'yi kabul etmiştir. Toplantıdan sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bozbeyli, «Anayasa değişikliklerinin bir an önce Meclis Anayasa Komisyonuna sevki ile ilgili görüşmeler yaptık» demiştir. Millet Meclisi Başkanı saat 15.40'da CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'i kabul etmiştir. Eee j vit, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, Partilerarası Komis yonda, CHP ile öteki partiler arasında bir görüş birliğinın sağ lanamadığını belirtmiş, kendi görÜBİerini sonuna kadar savunacaklarını ifade etmiştir. Ecevit şunlan söylemistir: «Sayın Meclis Başkanı, parti genel başkanları ile yaptığı görüş meden sonra verecekleri demeci okudular. Onun uzerinde görüstük. Sayın Başkan, parülerarasında her konuda bir uzlasma sağlayabilmek için benim büdiğim kadar her çabayı gösterdi. Fakat üzülerek öğrenmiş bulunuyo rum ki, CHP'nin ittraz ettiği ban Anayasa değişiklikleri konusunda partiler arasında bir görüş bir liği sağlanamamıs bulunuyor. Yani bizim partimizle diğer partiler arasında bir görüş birliği sağla namamış bulunuyor. Kurullanmızın karan gereğınce biz ayrı düsündüğümüz konularda elbette ay n hareket edeceğiz ve görüşlerimi zi sonuna kadar savunacağız ve gerçekleştirmeye çalışaeağız.» CHP Genel Başkanı Ecevit, daha sonra bir gazetecinin siyasî haklar konusundaki sörusuna kar şılık, «Bu konuda sayın Millet Meclisi Başkanı açıklama yapsın. Ben, doğrudan doğruya bizi ilgilendiren konularda açıklama ile yeüniyorum» cevabını vermiştir. Ecevit, «Sizin kabul etmediğiniz maddelerin dışındaki maddeler ne olacak» sörusuna karjılık da funları söylemiştir: «Kabul ettiklerimizi imzalayabili riz. Kabul eunediklerimizi imralamamız elbette söz konusu olamaz. Sayuı Meclis Başkanı, Anayasa Koraisyonundaki ve genel kurullardaki görüşmeler sırasında belki bazı çözümler bulunabilir ümidini taşıyor. Ama bu sadece bir ümittir. Gerçekleşeceğini umanm. Güvenlik Mahkemeleri konusunda da, gözaltma alma konusunda da biz görüş, ayrüıklarımızı muhafaza ediyoruz ve bu konularda bir uzjasma sağlanama dığı anlaşılıyor.» Avcı, Ecevit'ten sonra CP Genel Başkanı Kemal Satır'la görüşmüştür. Satır, Anayasa değişikligi tekliflerine katıldıklannı söylemiştir. Ecevit Bozbeyli ile görüşme CHP Başkanı Kısa ekonomik (Baştarafı 6. sayfada) rasıyle yüzde 10,2 ve 10,7 olmuştur. Her iki hız da plan hedeflerinin önemli ölçüde gerisindedir. Madencllik sektöründe üretim artışı ise 1971 yılımn yüzde 9,4 üne karşılık 1972 yıunda yüzde 4,3 oranında gerçekleşmiştir. Madencilik kesiminde elde edilen bu hızlar plan hedeflerinden çok büyük ölçüde geride kalmıştır. ' Bütün bu olumsuz geüşmelerin karşısında hizmetler kesiminde plan hedefleri açıhruştır. Yalnız planlar daima hizmetler sektörünün büyümesini kontrol altma.almaya calışırlar. Bu yfiz den, hizmetler sektöründeki bu. plan hedeflerini aşma durumu da plancüan memnun etmemektedir. 1972 yılında ihracat yüzde 24^ artarak 840 milyon dolara ulasmıştır. Yalnız bu artışda Amerikan dolarınm devalüasyonu ile pamuk ve benzeri ihraç majlannın fiyatlanndaki artışlar rol oyanrruştır. 1973 programının verdiği bilgilere göre Amerikan dolannm ve sadece pamuk ihraç flyatlarmdaJd artışın etkisl giderildiğinde 1972 ihracatındaki artış 80 milyon dolara ve yüzde 11,3'e duşmektedir. İthalâttaki artış ise 289,2 milyon dolar ile yüzde 24,7'ye ulaşmıştır. Yalnız 1973 programı ihracattakine benzer düıeltmeleri burada da yapmaktadır. Buna göre artış, 195 milyon dolar ile yüzde 15,4 olmaktadır. Ecevit'le görüşme (Bastarafı 1. Sayfada) Oturum açıldıktan sonra, Toplanü ve Gösteri Yürüyüşleri Kanun Tasansının tümünün oylanacağını öğrenen CHP'liler oturumda AP'lilerin çok az sayıda olduklarını görünce hemen telefonlara koşmuş ve durumu o anda Mecliste buiunmayan CHP MilletveHHerine anlatarak derhal gelmelerini istemişlerdir. Haberi alan CHP'liler az sonra Meclise gelmiş ve Genel Kurul salonuna girmislerdir. Bu sırada Başkanvekili Bozatlı tasannın tümünü oylamış, özellikle AP'Hler çok azınlıkta olduklan için tasan reddedilmistir. tlk anlarda meselenin önemini anlayamayan APIiler. aradan kısa bir süre geçince oylamaya ltiraz etmiş ve kendi aralannda, aynca Başkanvekili Bozatlı ile tartaşmaya başlamışlardır. Ancak Bozaüı, oylamanın usulüne uygun olarak yapıldığuu ve reddedildigini söyleyerek başka bir işlem yapamavacağını bildirmiştir. Tar tışma APliler arasmda koridorlarda da devam etmiştir. Tümü reddedilen yeni Toplantı ve Gösteri Yürüyüsleri Kanun Tasansı Senatova ıçidecek, burada kabul edillrse tekrar Millet Meclisi Genel Kuruluna getirilecektir. CHP'liler AP'lilerin görüşü Adalet Partisi Millet Meclisi Grup Başkanvekilleri Ali Naili Erdem. Orhan Dengiz. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hürriyeti Kanunu'nun bazı maddelerinin değiştirilmesini öngören Kanun Tasansının Millet Meclisi'nde reddedilmesiyle ilgili olarak, vavınladıklan bildiride. CHPni üyelerin, tutumunu eleş tirerek, AP olarak, bu kanunun çıkmasının zaruri olduğuna inan dıklarım ve tasarıyı kanunlaştırmak için bütün gücüyle" çalışacaklarını belirtmiîlerdir. ^ ^ , . • , Başka çözüm ne? Görüldüğü gibi gerek sosyal açıdan, gerekse ekonomik açıdan, raporlar, istatistikler dolmuşu yerdiği kadar otobüs ışletmeciliğini de eleştirmektedir. Diğer bir deyişle, otobüs de Istanbul için sorunu çözümleyici nitelikte görünmemektedir. Öte yandan uzmanlann vardıkları sonuca göre yine Istanbul' un mevcut yollan daha fazla aracı da kaldırabileeek güçte değüdir. lleriyi görebilen uzmanlar, Istanbul'da trafik sorununun her geçen gün artacağını ve içinden çıkılmaz bir problem halini alaca ğını daha 20. yüzyılın basında hatırlatmışlardır. Ba nedenle Istanbul'da 1908 yılında metro kurulması için teşebbüse geçilmişür. Hatta o tarihte bir yabancı sirkete imtiyaz bile verilmiştir. Ancak bu gerçeklesmeyince ikinci teşebbüs, 1956 yılında yapümıştır. O tarihte bir Fransız şirketlne Mecidiyeköy Yenikapı arasında bir uygulama projesi yaptırılmıştır. Ihale yapılacağı sırada bu fikirden vazgeçilerek bilin» diği gibi mevcut yollar genisletilmeye ve yeni yollar açılmaya başlanmıştır. Bu çözümün de köklü olmajiğı ve ancak kısa vadede geçerli olabileceği anlaşıllnca 1970 yılında Rusya'nm Technuoxport firmasına bir özibilite (gerçekleştirilebilirlik) pro jesi hazırlatılmıstır. Nihayet 1972 yılında Belediye Başkanlığınca teşebbüs çabşmalanna girişilmiştir. Bu arada metro yapımına k<rar verenlerle bunun gerçeklrjme projelerıni yapanların, saatlerce duraklarda bekleyenlere, araca bindikten sonra 10 dakikalık yolu 4550 dakikada katedenlere (Modern şehirlerde otobüsün ortalama hızı 2535 kilometre, Istanbul'da 815 kilometredir) rahathk vaadlerinin yanında bir de ekonomik müjdeleri var. Şdyle ki: Metro ile belirli iki yer arasında bir saatte tasınabilen 40 bin yolcuyu, ayni yerler arasında otobüsle gotürmek için 1400 otobuse ve 7 yol şeridine ihtiyaç vardır. Ayni miktar yolcunun dolmuşla götürülmesi için ise 13 bin 500 otomobile ve 27 yol şeridine ihtiyaç vardır. Bu karşılaştırmalı rapor, bir süre önce Istanbul Belediye Bas (Baştarafı 1. Sayfada) «Türkiye'de isçi hakları dedığımiz haklar, bir adım bile geriye gidemez. Türkiyedeki toplum me selelerine bakarken. Batıdaki tec rübeleri de göz önüne alırsak. faydalanmış oluruz. Endüstri ve hizmetler toplumunda, refah ve zenginliğuı temelini üretim teşkil eder. Bilin diği gibi üretimi yaratan işyerleri, şimdiye kadar «Emek» ve «Sermaye»nn bir araya gelmesi şeklinde alınırdı. Ancak artık işyeri denildiği zaman «Emek+sermayeteşebbüs» birleşimi anlaşuıyor. Bu 6ç unsur birbirinden ayrılmaz ve yalnız başlarına hiç biri üretime yetmez. Aynca artık üre tim de mânâ ifade etmiyor. Rasyonel üretim gerekiyor. İleri toplumlann ulaştığı rasyonel üretim, tam anlamıyle bize malolmuş değildir. Açık ekonomilerdeki rekabet gücü, Batı toplumunun refahı ile birlikte, «sevkidare> ve <teknoloji> gibi kavramlan geliştirmiş, keşif ve icatlar, üretime yeni itıcı güçier kazandınnıştır. Biz bugün refahtan bahsederken, rasyonel üretimi ve bu üretimin, varatanlar arasında taksim edilmesini anlıyoruz «Bu taksimde, üretimi yaratanların payı ne olacaktır?» sorusunun cevabı, işçi • işveren münasebetlerinı veriyor. Üretimi yaratanların, nemayi âdil ölçüler içinde taksimi için, Batı, «Toplu Pazarlık» yolunu bulmuştur. Bunu, uzlaşma ve işyeri güvenliğinin unsuru saymıstır. Halbuki komünist sistem, karşılıklı konuşraaya İzin vermei İsçinin aldığı, verenin merhametine birakıltnıştır. Batı sisteminde ise karsıllkll konuşma vardır. İşçi hakkını almadığını düsünürse grev yapıyor. Yani müeyyidesi de vardır. Toplu pazarlıkta, pazarhgın konusu emeğin degeridir. Ancak emek bir mal defildir. Emekte birçok sosyal faktörler mevcuttur. Bu bakımdan toplu pazarlık en çıkar yoldur. Bu çatışmayı önlemektedir Taraf1ar uzlaşmakta, işçi gönül nzası ile bir müessesede çalışmaktadır. Çalışanlar için bu çok degerlt bir haktır. Çalışanlar lnsandır. Yalnız tnsan değil vatandaştır da. Bu İki faktörün önerci unutulmamahdır. Çağ devleti, hedefini «in san. ve «ınsan mutluluğu» olarak almıştır. Bunun dışındaki devlet, çağ dışıdır. Eskiden devletin ürtiraslan vardı ve bu ihtiraslara ulaşmak ıçın kullanılan vasıta insandı. Bu gün ise, devletin amacı, insandır. Kişiye hizmettir. Bu devlet, bir hukuk düzeni içinde, kişınin mutluluğuna yö» nelen makul tedbirleri bulmak ve almak görevindedir. Isçıişveren münasebetlerinde de, üretimin neması makul ölçüler içinde yapümalı, makulü bütün taraflar aıtunalıdır. Bu günün işvereninin. ışçiyi tstisman duşünülemez Akıllı işveren, işçiyi gözetir İşyeri huzuru buna bağlıdır. Ayni şekilde işçi de. emeğtni o müessese mevcutsa değerlendirir. Emeğin azizliğini kabul ediyoruz. Fakat yalnız başına emek, meseleyi halletmiyor. MUesseseyi yaşatmak da işçinin görevidjr. İşçi de, işveren gibi o müesseseyi düşünmelidir Adalet Partisi Genel Başkanı, işçiişveren ilişkileri konusunrla durumun elverişsiz olmadığını söylemiş ve «Parti olarak biz her konuda uzlaşma taraftanyız. AP bir dençe partisidir, zümro partisi değildir» demiştir. CHP Genel Başkanı Ecevit"in, mevcut hükümetin çeşitli konulardaki tutumunu eleştirmesin* ve tesvik tedbirlerinden işçi nafc lanna kadar uzanan bir çok uypulamayı tenkid etmesine karşı da, «CHP muhalefette degildir; çünkü mubalefet ve iktidar, partiler demokrasisinde olur» demiştir. Dagıtım (Baştarafı 1. SahlfM) nedeni ile zamanında yerlerine getirememekte ve bu yüzden şikayeUerin artmasına yol açmaktadırlar. Bu konuda kendileri ile görüştuğümuz bir yetkili şunlan söylemiştir. «Yalnıs bizim Ambarlı'daki depomuzda 6 bin ton kalorıfer yakıtı bulunmaktadır. Bu Istanbul un bir aylık ihtiyacıdır. Diğer firketlerin depoları da doludur. Çekilen sıkmtı dağitımdan gelmektedir. Bazı kişiler bir iki taokerle, 50 • 100 abonenin ihtiyacını karsılamak istemektedirler. Aynca bazı ihtivaç sahipleri de tanklan tamaınen boşaldıktan sonra yakıt almak istiyorlar. Bu da ikinci aksak yönümüz.» YAPI ve KREDI BANKASI Kültür ve Sanat Hlzmetlerf Serisinden Adıyaman'da (Baştarafı l. Savfada) yerine getirilmemesl halinde grevin daha da uzaülacağı ifade edilmektedir. MANİSA Manisa Tekstil Fabrlkasında çalışan 1200 İşçi, dün yemek boykotuna başlamışlardır. lşçilerin pasif direnişe geçmelerine, toplu sözleşme müzakerelerinin çıkmaza girmesi yolaçmıştır. Teksif Sendikası Manisa Şu j besi Başkanı Hüseyin Türköz' ' ün verdiği bilgiye göre. fabri ' kada çalışan işçiler, verilen ye' meği Kurban Bayramı sonrasına kadar boykot edecekler, anlaşmazlığın sürmesi halinöe j greve bBsvnraraV'srHır 9 7 . Sergi Cumhuriyetimizin 50. yılında Yemek boykotu VEREM SAVAŞIMN DURUMU YAPI ve KREDİ BANKASI Sanat Galerisi Galatasaray § 3 20 Ocak 1973 Pazardan ba?ka har gün 9 1 9 arası açıktır. / Moran: 72/270) 12 Mart altm (Baştarafı 6. sayfada) Son üç yıllık altm fiyatları grafiğinde böyle bir gelişme izlenmemektedir. Bundan altın spekülatörlerinin büe TUrkiye'deki rejimin devam lılığından hiç kuşku duymadıklan sonucu çıkmaktadır. Yalnız grafiğe bakıldığı zaman görüleceği gibi son yıllarda şüphesiz altın fiyatlan değişmiştir. Pakat bu değişme politik olaylarla ilgili olmamıştır. Bunun yerine Türkiye'deki altm fiyatları uluslararası finansman dünyasının en önde gelen merkezlerinden biri olan Londra piyasasındaki değişmelere paralel bir seyir takip etmiştir. Bu, ekonomik motiflere bağlı değişme olmamn yanmda TUrkiye ekonomisinin • e özellikle para piyasasının » • dünya ekonomisiyle butünleşmesinin açık göstergelerinden birisidir. TÜRK CAM SANAYİÎNİN ÖNDER! TÜRKİYE ŞİŞE VE CAM FABRİKALARI A.Ş.'nin bir iştlraki olan Satır'la görüşme TEKNİK CAM SANAYİİ Demir Doküm (BafUrafı 1. Sayfada) rılabilmiştir. Anlaşmaya göre işçiler saat ücretlerinde 1. yıl 150 kuruş, 2. yıl 150 kuruş, 3. yıl 170 kuruş zam alacaklardır, Ayrıca, halen alınmakta olan primlere saat başına 50 kuruş ilâve yapılacaktır. Böylece zam miktarı 1. yıl 200 kuruş, 2. yıl 200 kuruş, 3« yıl 220 kuruş olmaktadır. Toplu .sözleşmenin lşçilere getirdiği diğer yenı haklar şöyledir: Asgari Ucretler (saat ücretiV. 1. yıl 450 kr., 2. yjl 500 kr., 3 yıl 550 kr. Işçilere aynca yüda ikişer maaş ikramiye, Ramazan ve Kurban Bayramlan öncesinde 300'er lira bayram lkramiyesi yılda 350 Ura istihsau tesvik pri mi, yıllık izin ücretlerine 400'er lira ılâve, her yıl 200 tşçinin sen dikanın tatil sitesınde dinlenme masrafları. 750'şer lira vaKacak parası, evlenıne halinde 6 O do0 ğum halinde 500 Ura sosyaı yardım. ılkokul çağındakı çocuklaı içın adam başına yıllık 175 TL. orta ve lise çağındakiler için 250 TL. Universıte çağındakiler i 500 TL. tahsil yardımı verilecektir. İnönü ve Gürler Sunay'dan biriki dakika sonra da, biraz ilerde bir grupla sohbet etmekte olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Faruk Gürler, Înönü'nün yanına gelmiştir. İnönü, elini sıkan Gürler'e: Seni çok iyi gördüm... Gel öpeyim.. demiş, eğılen Gürleri yanağından öpmüştür. Gürler de Înönü'yü optükten sonra İnönü, Cumhurbaşkanı Sunay'ı kastederek: Patrona da bazı şeyler söy | ledim.. Gel.. demış, «Memleketin durumu bizim mesuliyet taşıdığımız devrelerden daha ağırdır..» diye eklemiştir. Gürler, buna gülerek: Merak etmeyin Paşam.. Baçımız ağrırsa size yine gelıriz j Paşam.. karşılığını vermiştir. Resepsiyon süresince davetlilerden pek çoğu ikişer üçer kişilik gruplar halinde Înönü'nün yamna gelmişler, elini öpmüşler, beraber hatıra fotoğrafı çektirmişlerdir. Bu arada CP Genel Başkanı 'Kemal Satjr da Înönü'nün elini öpmüştür. CHP Genel Başkanı Ecevit'le MGP Genel Başkanı Feyzioğlu ve DP Genel Başkanı Bozbeyli, İnönü'ye gelenler arasında görülmemişlerdir. Vatandaşın görevi Tabil sadece altın piyasasma veya spekülâtörlerin davranışlarına bakarak böyle bir sonuca ulaşmak mümkün değildir. Diğer başka göstergelerde de ayni seyri görmek gerekecektir. Banka mevduatı ve kredileri bu bakrmdan son derece önemlidir. Mevduattaki değişmeler vatandaşlann mevcnt ekonomik düzene güvenlerinin bir ölçüsü sayılabilir. Ayni zamanda kredileri, iş çevrelerinin güven duygusu içinde yatırım ve normal ekonomik faaliyetlerini sürdürmelerinin bir i«areti kabul etmek mümkundür. Son üç yılm bu alandaki gelişmelerine bakıldığı zaman burada da bir fevkalâdeük görülmemektedir. Gerek kredilerde ve gerekse mevduatta ekonomik gerekçelerle açıklanamayacak hiç bir sıçrama veva azalma olmamıştır. Bütün bu göstergelere bakarak iki sonuctan biri Uzerinde duruJabilir. Ya son yıllann siyasal olayları büyük ölçüde bek lenen olaylardır. Ya da özel ekonoml belirli bir kârlıîık ve risk düzeytnde kendi gelişme çizgisinin doğrultusunda faaliyetine devam edebilme gücune kavuşmuştur. (Baştarafı 6. sayfada) Fransız ekonomisinin büyüme cranı ortalamasınm son 10 yıllık dönem için 5^ olduğunu ifade eden rapor, Fransız işçilerinin daha verimli, iyi eğitim gör müş ve disiplinli olduklarını da belirtmekte, işgücü niteliği yönünden de Fransa'nın Batı Avrupa'nın diğer ülkelerinden üstün olduğunu ortaya koymakta dır. Teknolojinin önem kazandığı uzay araştırmaları, elektronik sa nayii ve elektronik beyin sanayii alarunda Fransa diğer Batı Avrupa ülkelerini ve bu arada Batı Almanya'yı geçmi} durumdadır. Hudson raporu, Fransa'nın bu sanayi alanlannda her yü ar tan miktarda yatırım yapmakta olduğunu ortaya koymaktadır. Raporda son olarak, Fransa'nın iktisadî bakımdan büyük güç kazanmasının Ortak Pazar'ın geleceği yönünden tehlikeli olabileceği de belirtilmekte, üye ülke lerden birinin aşm zenginleşme sinin diğer üyelerin topluluk ile ilişkilerinde gerginliklere yol aça bileceği ifade edilmektedir. (DIS HABERLEB SERVİSİ) Fransa Öte yandan. DP Genel Başkanı Ferruh Bozbeyli'nin, Anayasa değişiklikleriyle ilgili olarak CHP'nin yaptığı yeni teklif ler konusunda Meclis Başkanı Sabit Osman Avcı'ya yazdığı mektup metni dün açıklanmıştır. Bozbeyli, mektubunda, CHP nin 30. maddeyle ilgili yeni bir teklif ileri sürmesinin, partilerarası mutabakatın dışında olduğunu. Güvenlik Mahkemelerine ilişkin tekliflerini ise kabule şayan görmediklerini, 22. maddeyle ilgili teklifi de benimsemediklerini bildirmiştir. DP, CHP'nin tekliflerine karşı üç ayrı renkte ve hediyelik ambalaîı Içinde P SERVİS TAKIMI <Pr.,$afırJc*9 Tia Ltd ŞtL Magazalannda TiJuükujtS MMvteTkKiMi ÇAV ranvtaiMaM sjr IHLAMUR NESCAF€ MJUOfJM •KAK (Baştarafı 1. Savfada) Toplamı 36 milyon 917 bin 410 lira tutan vergilerin taksitlenrtirilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu karan ile firmalann isim ve adresleri ile ithâl ©dilecek mallara ait gerekli bilgileri gösteren listeler dünkii Resm! Gazetede yayımlanmıştır. (THA> 26 firmanm j Son iki yılda (Baştarafı 6. sayfada) Yalnız fiyatlar devamlı artmakla beraber, hiç şüphesiz mevsimlik hareketler etkisini göstermskten geri kalmayacakür. Mevsimlik hareket fiyatlann az veya çok artması şeklinde kendisini beill edecektir. Bu yUzden yılın ilk aylanndakJ fiyat artışlannın normalden daha fazla olması sürpriz olmaya • cakür. 1 TOPTAN SATIŞlARİÇİMı ISTANBUl>4«t5ai2(««tl 1 HMUlimi I1344O A M Ul i l N AMKAHAı 11 SI M İIMİR ı M «M TRAaZONı t* 21 TÜRKİYE ŞİŞE VE CAM FABRİKALARI A.Ş. AJans70: 18260