18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHÜRİYET 20 Eylül 1972 Bır portre HAFTANIN FlLMLERl ATİLL DORSAY Amerikan komedisinin altın devrinin en ünlü sanatçıîanndan... 1912'de doğdu. Edebiyat ve iîâhiyat eğitimi gördükten sonra, Amerikan Tiyatro Akademisini bitirdi. önce Eroadway'de sahneye çikiı, 1935'ten başlayarak ta sinemaya geçti. Önemli filmleri arasında, 1930 sonîarında «Çin denizleri China seas», «Iki bayrak altında Under 2 flags» Cronin uyarlaması «Şâhika Citadel», «Kadmlar Women», 1940larda «Kız kardeşim Elen My sister Eileen», «Elektra's'a yas yaraşır Mourning becomes Eîectra», 1950'lerde «Seçkin kadm A woman of distinction», «Kadm asker olunca..» gibi komsdiler gelir.. 1955te «Piknık» filmincie canlandırdı ğı seks hasfası yaşlı teyze ro lüyle dramatık alanda da başarısım gostererek yardımcı oyuncu Oscar'ı aldı.. Filmlerinde genellikle Amerikan toplumunun üst katl&rıttdan geien zen^in, mizah duyguguna sahip ve snob kadmlan canlandırdı. Boyle bir kişi liğin toplumun diğer kaîlarından insanlarla karsilaşma sı ve olmadık işlere karışma EI sonucu doğan konıik durumlan işlemede başan gös terdi, Son yıllarda, sînfirnadnn UzAklaşan RUSSell, «Beklenmedik macefa» ile tam 60 yaşında ilgi çekici bir dö nüş yapmaktadır. Sansürden inciler Polanskı'nın şaheserı, yezıdî propagandası yapıyor dıye reddedüdı Mia Farrow'u meşhur eden ünîü «Rozmari' nin Çocnğu» ntı sansür heyeti Türk seyircJsinin eörmesine şiradHik izin vermedi. Resimde.Mia Farrovv, ba fümde görülüyor Sinemada sansür fiknne pfensıp olarsk kariigi gören ünlü' fahtastik • kjtabınd'sn aktanlsn şı olmakla birlikte, sansürün tsmamen kalknıave korku sinçrnaFinm 'en onernli bir örnrgi > » •sını, ulusiann gerekli "olgunluga ulaşacaklan yıiarak şinididen bütün sinema antoîojilerine gepek uzak gunlerde gerçcklcşebilecegine, bugür. çcn bu.tilmi yasaklamağı kim akıl etti? Anifniçin, hele Türkiye gibi olağanüstü bir dönem t v nlü komedi oyuncusu Rosalinü Russell, «Beklenmiyen John Cassavetes ve Anita S'andcrs, Alhcrto De Martino'nun kah. yazar Levin ve Palanski nerde, Yezidiîik yaşayan bir ülkede ba/ı filmierm ya?akl;mabilgangster kurdelâsı «N'efçs.Kesen Tâkip» te .. Macera» filminde... meslnin normal karsılanması jrerektiğine inanı *propatrandasî nerde? Türk seyîrcisî çocuk "»• rir.e mi konuyor, gerçekten de şeytana tapan bir yonız! Sansürün her yasakîadıgı fiîmi bir olay purüp insanın öyküsünü anlafan bir hayali. fanyapmamağa, sansürün her an karşısmda oîma (Jurumuna gir'memeğe çahşacağız. Ama bir ye, , ta?tik öykünün ciddiyc ahnacağı mı sanıhyor? • re, bir öîçüye kadar... Sansür, bu ölçüleri a.= ıp Hfîe ,heje Hıristiyanlıkta dini tezyif ve AMahı garsbeti tarfişslmayacak^kararlar verdigi zaman, inkâr, etme de nerden çsktı? Sayın s^n^ür üye<ÜNEXPECTED MRS. POLLİFAX) / YÖNETMEN: LESbu kararlardan, «sansürden inciler» b.aşhğı alleri ne zam'andan beri Hıristiyanlık koruyv.eusu (BANDÎTS İN ROME» / YÖNETMEN: ALBERTO DÎ MARtında sincmasever okuyucuyış haberdar etmeği •oldular? Bu filmin, koyıı katolik • İtalya'dan' faLİE MARTİNSON / OYUNCULAR: ROSALÎND RUSSELL TÎNO / OYUNCULAR: JOHN CASSEVETES ANITA görev bilecegiz.. ,. ' ı şist îspanya'ya ve Rusya d*ahil komünist ülkeDARRÎN MAC GAVEN NEHEMİAH PERSOFF / RENKLÎ SANDERS GABRÎELE FERZETTt / RENKLÎ ÎTALYAN ler.» dek bütün dünyada* gösterildigini. TürkiNe yaz.ık ki bu yıl'fırsatlar bir haylı çok UNİTED ARTÎSTS FİLMÎ (EMEK, ASTA) F'LMÎ (LÂLE. SİTE"DE>. ye'nin««Ro3jmari'nin çocuğu» nu yasaklayan ilk ' olScağa benzer.. Sansür, işe hızh girmiştir ve ülke olmak .onuruna k'endileri sayesinde kavu?ispat ı vücut etmek'istercesirke hiç beklenmedik bazı filmleri üstüste y'asaklamaktadır. Clrtuzot' • tugunu sövlersek bu sayın baylari etkiler mi? Deligmen, beccrikli, çenebaz Mrs. Pollifax, kendi hayatlanm Kara fiim türünün fckeîini de, ftplcı Western için oîduğu gıbi, yaşayan çncuklarmm da artık kendisine ihtiyaçları kalmadığıru nun «Çıplak Manken>, Russ Meyer'in «Yedi DaŞeytanla ilgili ber filmir «neuzubillâh» diyerek Avrupa sineması Hoilywood'dan aldı.. Fransızlar, bu alanda, üugöriince, can sıkmtısım gidermek için çare arar ve yapıîacaıt cn kika>, John Krish'in «Düşüş», George Lautne.r'geri çevirpcekspk, ceçen yıl oynayan ve «TTn/lü «şiirli gerçekçiîik» devirlerinden süzülüp gelen etkilerîe romaııiyi şeyin, CİA için casusluk olduğuna karar verir!. Önce şaşkmin «Sallina Yolu» ndan sonra, Alberto Lattuaniari'nin çocıığu» nun tıpkrsj. tıpkısma, üstelik tik, şiirsGİ bir uslup yaratmasma giderlcrkcn, îtalyanlar ise, kara lıkla karşılamrsa da, nasıl olur bilinmez, CÎA'ciler, Mrs. Pollifax'ı filmi, belgeFcle yakın bir tutumla büyük kentlerdeki gerçek çevda'nın rarif komedisi «Kahve icmeye bize b,uyköfü bir kopyası oian «Şeytanm izinde • MepMeksika'ya gizîi bazı belgeleri almağa göndermeği kabul ederler.. resine yerleştiren, toplumsal bir fona dayayan bir stüe gidiyorlar. Tun» jve son olarak ta Roman Poîanski'nin , yıl ' his'to Waltz» önlerine geldiğinde, bu şeytan Bir sürü kargsşahk sonucu, Mrs. Po31ifax kendisini, bir CÎA caCarlo Lizzani'nin geçen yıl gördüğümüz «Vahşi dörtler» (Miîâno lardan «beri bekîenen ünlü filmi «Rosemary's ''taşlayan bayl?r acaba nerede idilcr? Evet. biz haydullarj), bu açıdan önemli bir filmdi. Bu kez yeni bir, yönet • babyRozmari'nin çocuğıî^ susuyU bidıkte Arnavutlukta bir kalede bulur.. Kaşarlanmış CÎA yasaklamvernıiştir. sansürü bir olgu" olarak kabüle, bazı kararlarıcasusıınun «Arnavutluk usulü Alkatraz» olarak nitelcdiği bu knSonuncusunun yasaklama , gerekçesinde: «...Şeynın gerekli bile nlabileceğini düşünmeye THZImon, Albertc de Marfino İSP, «Nefes kcsen tâkip» (orijinal ad» ile ledeki zoraki tâtiîde, Mrs. Pollifax, tipik Amerikan kadını özeiÜktana tapanları. büyücüleri konu olarak işlcyen, yız. Ama lütfen, sizden de biraz ciddiyet, sine«Roma hpydutları») filminde, Roma'yı haraca''kesen iki gangster leriylfi pırasa bıyıklı, asık suratlı Arnavut generallerinin dostluHıristiyanlıkta dini tezyif ed"efı ve Allnhı inkâr ma sanatına biraz saygı, biraz ;nce eleyip sık arkadgşrj scrüvenini anlatıyor,. Yaşlisı yakalanıp hapse girince, ğunu k?)Zr)nmayı başanr.. Bu arada Arnavutluk rejimi hakkmds eden, Yezîdî propagandası yaparak • büyüciilexin dokumak, beyler... Elinizden geçenler karpuz, gyrüşlorin \anı sıva, Arnavut folkloru. müziği, dansla'n da seyircıgenci mcyd&nı boş bularak hcm arkadaşmın «iş sahası»na, zaferiyle son\w;lanan bu filmin tümü ile sapsk kavıın 'değil, birer sanat eseridir... Dogrusu yn, den psirgonmcz.. Sonunda heyccanlı ve süvprizlerle dolu bir tâhem di karısma sahip olmayı deçiyor.. De Martıuo, Lizzani'nin telkinîerle seyredenler üzerinde zararh etkikr ba'şlan?ıç ı'izücüdür, ve en büyük iyi niyetp bikipt.en sonra (filnnin payılı ils*inç bölümlcri), iki casusumuz Amc.vapabileceği kanâatiy«le..» denmektedir. KRnaatle sahip olunsa, sansürîe cicim aylarmın uzıın belgeselç yaklaşan uslubunu, hızh ve başdöndürücü sinema tekrikaya dönmeyi başarıdar... İyi islenememiş olmakla birlikte bazı lara saygımız ^ardır, ama bu gerekçe, «ansür hesürmeyeceğini haberleme.kteriir. Tek .umuduniğini slmıç.. Ama» toplumsal temef yönünden olsun, kişilcrin i?durumlarm getirdiğı komiğin yanı sıra, biraz eski usul oyurmna yetinin sayın üyejeri kusura bakmasmlar, hiç' muz, Ankara'.cPaki soıı sansür merciinin varlıgını Ienmesi y&nünden olsun, Lizzani'nin sinemasma erişemiyor.. Seyrağmen hâîâ sevimli, canh bir Rosalind Russell'in varlığiyla, seybir ciddî yanı olmayan gülünç îâf kalabahğıdır.. bilmek ve cAnkara'da hâkimler var» diyebil redilebiJsn bir film... Eğlencelik kabilinden... redjlebiîen, ama sonuç'olarak yüzeyde kalan sıradan bir film... îra Levin'in bizde de «Bebek» adıyla büyük; mektir. Beklenmedik macera Nefes kesen takip BEYOGLU ANKARA (64 18 86) Kulejdeki Günlerim. S. Dattlis RÎS KÖŞK (21 61 62) 1 Iki Esir C. Arkm R. "2 Acı P i AS (47 63 15) Beklenmcyen MaYa daha yolun başmda şaşanlar?... Iskeıede rinç M. Görgün R. cera; R. Eussel KİS MARMARA (22 38 60) Erkeklik • alışılmış kapılardan girilmesine izin verilmeyen yol ATA (64 21 43) 1 Oyun Bıtti, cu).ar?.. Ya deniz trafiğini, tarifeleri altüst eden Öldü mü Amigo M. Ford C. Arkm R. 2 Kolsuz Kah bu garip geminin ayrıldıktan az sonra tekrar ayRTS ramanın Dönüşü. RTS nı iskeleye yanaştığmı hayretle görenler neler düATLAS (44 f)S 35) Erkeklik Öl. SİNEMA SUR (23 67 12) 1 Kişündüler acaba?.. Neler olup bittiğini hayallediler dü mü Amigo. M. Tolo RÎS bar Soyguncu S. McQuin bu gemide?. DÜNYA (49 03 61 > Beş Mılynn RTS. 2 Erkeklik Öldü mü Amigo M. Ford RTS Yıl. S. Donald. RİS İçinde ben de vardım geminin, ben açıkiayaSÎNEMA YEDİ (71 04 65) KaFİTAŞ (49 01 66) Çıplak îlâhe. V. bilirim bunu. Trafik azizliği yüzünden Cağal")ğnundan Kaçılmaz J. Boris Vetri RİS lundan Sirkeciye arabayla 25 dakikada indiğimizi, RTS EMEK (44 84 39) Beklenmeyen bu nedenle 17'de kalkacak vapurun 17.30'da iskeSİNEMA ZENGİN (71 04 «5> loden ancak aynlabildiğini söyliyebilirim. Konuk Macera. R. Russel RİS Kapalı ERKOÇ (47 07 32) 1 Bcyoglu yolculardan yarısmın gemiye yetışemediği anlaşıGüzeli. H. Koçyigit R. 2 ŞIK (22 35 42) Yalan Dünya hnca, tekra'r geriye döndüğümüzü, kalanlan toparK. Tibet R. 2 Rüzgâr MuK'açaklar Y. Güney R .ladığımızı da anlatabilirim bu garip kalkışa şarat T. Gürsu R. IŞIN (48 22 54") 1 Yalan Dünşanlar varsa. ŞAFAK (22 25 13) Nefes Kesnn ya K. Tibct R. 2 Dikkat Hattâ ayrıntılara girer, yabancı gazetecıkrin Takip G. Forvetfi RTS Kan Aranıyor E. Bora R. sıraların koltukların üstüne tırmanarak x?apıfrun TINAZTEPE (71 65 18) BeklenİDİL (46 09 31) Bcş Mılyon YJI tepesinden ellerinde fotoğraf makinaları, geciken Bir ajızdan şarkı, türkü söyluvor deleçclcr. Sözleri pek anlasılmas meyen Macera; R. Russel (RTS) J, Donald RÎS . arkadaşlarının koşuşturmalarmı^ nasıl keyifle tesda, ne zarar. lVIelodi tutsun, yeter. ÜNVERDİ (71 54 78) Bçş Mıiyon KEREM (46 7n 91) 1 MaVİ Debit ettiklerini de ekliyebilir'im bu arada.KocalaYıl; J. Donald (RT) niz, Beyaz Ölüm P. Peter n n m haya'tmı emniyete .almak isteyen eşlerınin Folklor ekiplerimizin oyunları, iüm delegeleri fetbediyor. Bir alkış, bir kıyamet!. YENİ METE (21 55 14) 1 BeRTS. 2 Harikalar Sirki heyecan'a ceketlerine nasıl yapıştıklarım, aslmda lâlı Kasaba J. GaVdner ' a.sıl tesbit edileçek ilşinç sahnenin bu olduğunu Pepev RTS RTS. 2 Gecenin Sıcağında KENT (47 77 62) Mırıi Etekii da söyliyebilirim hattâ.. • % t S, Poitier RTS Kızlar .1. Slate RİS YENİ StNEMA (22 58 !!2) 1 KONAK (48 2 06) Çıplak IlâC Kongre eğleniyör ' Kanlı Geceler A, Veınon he V. Vetri RİS RT. 2 Beş Milyon Yıl; J ' '• İstanbul'da toplanân UKısIararası Gazeteciler , LÂLE (44 35 95) Nefes Kesen t Donald RTS Takip G. Fervetti RÎS Kongresinin delegelerini gezdiriyor gemi. Kong ^ YILDIZ (21 11 37) Br= Milvon SİTE (47 69 47) Nefes KescD 're, basarıyla sona ermi$. konuklarımıza BoŞaz'da ' Yıl J. Donald RTS Tcikîp G. Fervetti RtS son bir ikram bu..'. TAN (48 07 40) 1 Kanlı Roma Tepemizdeki direklerde tüm ülketerin dalşaD. Ccvri RTS. 2 Avare lanan rengârenk bayrakları, gemimızde kıyafetin, Rajkapor RT zevkin türlüsü. Mi'nisi, maksisi, sadesi. fantezisi, YENÎ 3V1ELEK (44 42 89> Wini ARZU (33 13 88) Sersem Seni lâme tuvaletlisi hattâ... Saat 17.00. Bunaltıcı bir Etckli Kızlar .1. Slaie Seviyorum J . Barnes RT sıcak. . RİS t AS .(3fi 00 50) îki Bin Yılınd» Ama gemi, delegelerin hayran bakışlan'ara' îbiş NPW York Canavarı T. Thomas RİS sında Boğaz'a kınnca rotayı, güneş usullacık çeYTJMURCAK (48 18 87) 1 ATLANTİK (55 43 70> Atcgli Kızkip' gidince birden, sıcağı ara ki bulasın. Herkes . M. Özkul R. 2 Bir Avuç lar; A. Kakarata (RİS) eline ne geçerse alıyor sırtma. Ceket, trençkot ya . Kan A. Mekin EFES (36 37 63) Hileli Tuzak; '• da şal. Sarınıp bürünüyor. Buz gibi bir hava, bıız gi M. Cliff ETS ; bi bir rüzgâr... Ama yabancılarm yüreğini övlesine . FEZA (36 37 63) İbiş, New York çarptıran Boğaz bu. Fihirli Boğaz. Kim |irer içeCanavarı M, Özkul R. riye? Bir yanda Avrupa, bir yanda* Asya. Elini ERCAN (37 22 00) Pamuk Pren < uzatsan, tutarsın. öylesine yakın. Gemi Asya'nın' AYD1M (21 52 58) Nefes Kescn ses. Z. Değirmencioğlu Takip G. Fervetti RTS kıyılarını, iskelelerini yahyarak geçiyor handiyse^ R. BULVAR (21 35 78) Yalan OünKARTAL BELEDİYE (53 37 78) \ Yalıların pencereleri Boğaz rüzgârına açık. ya K. Tibet R. Şehvetli Kadınlar; R. H. HarriGÜNES (21 61 40) Mini Eteklı Tepelerde korular içine gömülen evleçde akşamın son (RTS). Bombo .1. Slate RTS karanlığmı benekliyen ışıklar. Sert havaya rağ1 • KAFKAS (37 43 68) Yalan DünGÜNDES (27 71 86) 1 Bir Açk men konuklara sarınıp bürünüp seyretme gücünü Yemek faslı sona ermiş. Sinıdi sıra kavalda... ya K. Tibet R Hikâyesi A. Maso S veren de bu şiirli görüntü zaten. Ama karanhk . KADIKÖY (37 15 97) Belâh k a 2 Karırni Seviyorum koyulaşıp da, kıyılar seçjlmez ( olunca, bu güç de saba J. Gardner RTS Golf .» RTS yitiyor, yavaş yavaş. Dünyanın dörtbir köşesinden OCAK (36 37 71) Sartananın AGÜL (27 71 86) 1 îbiş, gelen FIJ delegeleri birer ikişer, çözülüp. aşağı • Bunun acısmı delegasyonun sempatik delegehir'de kalmış o zamanlar Göreme'ye kadar uzancenin yarısında yanaşıyor gemi Köprüye Düny cı İntikamı G. Garko York Canavarı M. Özkul katlara iniyorlar. 'si Belçikalı' Marie Anne Paquet ile çıkarıyorum. mış hattâ. Göreme izlenimleri bugün bile heyenın dörtbir bucağından gelen yolcularırıı geı RTS R. 2 Melez İnükarru T. canlandırıyor onu. Parmaklarım birleştirerek duNeler konuşmuyoruz ki. Adresler alıp veriyoruz. dünyanın dörtbir bucağına dağılmak üzere ı.«kel Gemi bir ana baba günü. Bir Bâbil Kulesi ÖZEN (36 99 94) Kıskanırım SeSorny R. daklarına götürüp öpüyor. Bir içim su Göreme!.. İlk fırsatta arayacağız birbirimizi. Türkiye izleve bırakıyor. sanki. Yüzer tarafından. Siyahı, esmeri, bcyazı, ni Ben K. Tibet R. rNCİRLI (71 07 25) Erkeklik Öl«Şok güzel» diye Türkçe olarak açıkhyor hayrannimlerini anîatıyor bana heyecanla. tstanbul'a basarısı. Yabancıya benziyen Türkler, Türke ben?eOrada, Köprünün parmaklıklanna dayanı REKS (36 01 12) (Çılgınlar Kovdü mü AmiRo M. Tolo RT lığını. «Şok güzel!..» İstanbul derseniz, bir şiir. yılmış. Topkapı, Ayasofyayı, Sultanahmet'i, Yeıeyen yabancılar. Kim kimdir, bulabilene aşkvilsun!.. delegelerin kolkola, elelef neş'e içinde uzaklaşm İPEK (22 25 13) Mini Etckli boy S. James RTS Ya Türkler?.. Son derece candan, son derece nabatan Parayını gezmiş. En sevdiği yemek karnıBir kör döğüşüdür gidiyor. larını seyrediyorum bir an. Renklerın gelerıtkl SİuEMA 63 (55 10 84) Genç ve 'Kızlar . <J. Slate RTS ^ık insanlar. «Âşığım ben Türklere» diyor kısaca. yarıkla, kendisini ilk yiyişte çok şaşırtan yoğurtrin, hudutların ayıramadığı ortak bir y an lar? v; Cesur; (RTS) KRİSTAL (21 57 66) Erkeklik Hayli uzıın süren içkili yemekten sonra sıra »Âşık!..» lu spagetti (!). Yalnız trafik düzenimiz, şoförleOrtak birşeyler çırpınıyor yüreklerinde, umnt SÜREYYA (36 06 82) Şchveüı Öldü mü Amigo M. Tolo müzikte. Pabuçlarma varıncaya dek, tepeden tır 'rimizin gözü pek (!) araba kullamşları ödünü koİznini isteyip kalkıyorum. Mumlar sönmüş, sevinçle. İnsanlar kuşlar gibi değil. Kanatları . Kadınlar R. Harrison RİS nağa pembeler içinde Erol Büyükburç çıkıyor T?TS . parmış onun. Biz «Ya Allah» deyip kelle koltukıa]aylar çekilip bitmiş, şarkılar susmuş artık Gelerinde. ÜSKÜDAR (33 24 75) Bir Mevsahneye. Sahrte, sözün gelişi.. Avuç içi kadar bir KULÜP (22 72 77) 1 Azr?i] ta biniyoruz arabalara ama, herkes biz mi?.. Yıırsimlık AŞK; C. Jonef fRT» Pr.şimi'dp T. Atasoy R. yer. O daracık yerde Türk'ü, Japon'u, Kongoıusu, dumuzdan ayrıknadan Kapalıçarşıyı gezecek. Bi '. 2 Acı Pirinç S. Gühey R. 3 Hızh Hızır Y. Köksal. 4 Çileli Dünya T. Bir gemi geçti Boğaz'dan. îçinden kahkahalar, alkış sesleri, şarkılar, ttirküler taşarak, yaMan n iskelelerini sıyınrcasma, bir gemi geçti. Pencereler açıkü. eller sallandı dostça, kıyılardan. Sıradan bır gemi değildi bu gemi, bir turist gemisi de değil. Ne dl^şündüler acaba kıyıdan bu sevince katılan, uzak'tan ışıklan görenler?.. Ya da dalgamızda bocalayan: «Hey, dikkat be!.» diye bağıran sandaldakiler ne düşündüler?.. KADIKÖY ULVSLARARASl GAZETECİLER İİ KfMGRESİNİN DELEGELERİ tSTAIS'BUL'DA UNUTULMAZ BİR GECE GECİRDİLER oğaz'dan bir emi geçti... NECL SEYHUN OYUNCULARI ••;.V'^'>>^(A Fransızı, Finlısi, kadını, erkeği, yaşlisı, genci Karşı karşıya, yanyana, elele, kolkola' danstan halaya, halaydan çiftetelliye geçiyorlar. Bir alkış bir kıyamet, kan ter içinde. raz alışveriş yapmak sevdasında. İstanbul hâtırasım, bir deri manto şeklinde Brüksel'de sırtmda taşıyacak bu kış. Ğ ör em i y e n I e r e m ü j d e •:.,,.: ..'•.. , f '• İ, İÎMLE • " : ' • • • • ' • • . ' . • • • ' • • • . • ; : • Komedi Zjjolufp Büyükburç alkışlar arasında programını bitirip de çekilince, hızmı alamayanlar dağılıyoıiar vapurun dört bir yanına, Horonlar tepıyor, halaylar çekiyor, çiftetelliler oynuyorlar sıralatın, masaların arasında, üstünde... Follîlar ekiplermin gösterileri giriyor sonra araya. Millî kıyafetleıie eüerde mumlarla oynanan çayda çırağ, delegeleri fethediyor tümüyle. Ardından gene oyunlar, gene şarkılar... Türklere âşık gazeteci Ondan ayrıhnca, vapurun arka tarafına doğru yürüyorum P'FAMBON DEMA dostlarıyla oturuyor orada. Kongo'nun (ZAİRE'nin) bu içi içine sığmayan, hiçbir dansı kaçıfmayan, her halaya, her horona, her tempoya şaşılacak kadar ustahkla ayak uyduran genç, sempatik gazete^îsi bir koltuk da bana çekiyor. öğrencilik yıllarından söz ediyoruz beraberce. Yazı hayatma çocukluk yıllarında şiirler yazarak başladığmı anlatıyor bana. Ama gazete ve dergilerin kıymetini bilmediği, «kötü» darngası ile basmadan geri yolladığı şiirler bunlar. Şiiri bir yana itiyor o da. Avrupaya tahsile gidiyor. Bir Belçika gazetsine yazılar yazıyor o yıllar. Kongo'daki editörlerin kazançlan yerinde. Gazetecilerin durumları o kadar parlak değil ayda ellerine 5 6 bin lira geçiyor ancak. Çok mu görünüyor bu para gözüme?.. Ama aradaki hayat pahalıhğını da hesaba katmca... Bu mesleğin asıl kazancı, verdiği büyük mutluluk. Okuyuculan uyarmamn, olayları açıklanıamn, iyiye, mutluluğa doğru onlarla beraber yürümenin baha biçilmez bir tadı var. Sözü îstanbul izlenimlerine getiriyorura. Yurdumuza ilk gelişi değilmiş ki bu. Daha önce de gelmiş. öğrenciyken, 1966 yılmda. İM ay Eskişe Ava giden avlaıur Sonra sohbete geliyor sıra. Kongrenin tek kadın delegesi Finlandiyalı Aruıa Mai.ia Oksanen ilişiyor gözüme. Bir Finli meslekdaşı ile oturuyor masada. Az önceki dansların, oyunların yorgunluğunu çıkarıyor olmah. «Fırsat bu fırsattvr» diyorum içimden. Önce gazetecilik mesleğinden söz ediyoruz biraz. Finlandiya'da kadın gazetecilerin erkeklere oranla çok az olduğunu anlatıyor. Kadm erkek eşitliğine, kadın erkek ilişkilerinin rahathğına geçiyor oradan. Ama tara sohbete istediğim vonü vermek üzereyken: «Size bazı sorular sorjm?..» diyor. »Hayır» denir mi?.. «sorun» diyoiım, Bizdeki kadın erkek eşitliğinden başlıyor sorularına, düşüncelerimi soruyor, neler yazdığıvm, soruyor, nekadar kazandığımi, kimlerle yaşadığımı, mutlu olup oknadığımı hattâ. RöportaJ tersine dönüyor böylece. Neye niyet, neye kısn.et Ama ava gidip de avlanan ilk avcı değilim ki... Refclâm ULMAR ansının Ifeııî Adresi Gümüşsuyu GİŞEMİZ ACILMIŞTIR Jel: 46 35 0 9 (Reklâmcıhk: 1987) 6657 HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DEKANUĞINDAN '!<ültemi?de Dönem 1 (3 üncü sınıf) 5 Ekim 1972 Perögrenime başlayacaktır Duyurıılur. (Basm: A. 14237 • 21511/6664) oumlıurıyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle