18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 2 Eylül 1972 • ı ' ' •; HOCA, Ü YAMKıLAMA APŞlALAYA. iM VADİDc îzmir'in içinde * • \v • f • » , * SAMİM KOCAGÖZ'ÜN ROMANI 23 bıçakla soyuyordu. Gecekl İconuşmalar aklıma geldi. Koryüreklerdeki, <Bizim patron Hidayet Bey, sizin yazdığmız anılanmzla çok 11gilendi..» dedim. Şöyle bir doğruldu: cNereden duymus benim anılarımı yazdığınu?» «Emekli olduktan sonra ne işle uğraştığınızı, nasıl vakit geçirdiğinizi sordu da ben de anılarmı yazıyor dedim » «Okur yazar bir adam mı bu?» «Önceleri çirkette pek yüzünü görmezdim. Dün akşam üstü evine gidince, daha yakından tanımak fırsatını buldum Yabancı okullarda okumuş, Fransa'da yüksek öğrenimini yapmış, ama 1920' lerde.. Evi kitap dolu. Hâlâ tenis oynar.» «Tenis de mi oynuyor hâlâ... yaşı kaç bunun?» «Hemeri hemen sizin yaşmızdaymıg.» Babam, hayretle doğruldu: «Bak sen hele.. Bu sağlığı kıskandım doğrusu!» «Bay Hidayet Koryürek, ömründe sıkıntı nedir görmemlg ki.. Sizin gibi cephelerde yıpranmamış. Öyle anladım ki, dengine getirip askerlik bile yapmamış.. Yılm yarısmı Avrupalarda keyfederek geçiriyor. Şirketin dış ticaretini yönetir. Yemesi, içmesi, sporu yerinde. Üstelik çoluk çocuk derdi nedir görmemiş; hiç evlenmemiş.. Sadece, ağabeysinin çocukları, Uğur'la, Gülseren'le oyalanıyor, oyalanmış kendince..> Civcivlerden de söz edecektim ya, kendimi tuttum. Annem söze karıştı: «Dün gece seni yemeğe bu Hidayet Bey mi dâvet etti?» «Hayır, Gülseren'in babası Hamdi Beyle, annesi Ahter Hanım Hamdi Bey, Hidayet Beyin ağabeysi. Bir evde oturur gibiler ama, Hidayet Bey, bir kat üstte. Önce akşam vakti dün, hep birlikte Hidayet Beyin evinde çay içtik. Sonra, aşağıya yemeğe indik.» Daha konuşacaktım ya, yine kendimi tuttum. Üst yakasını annem anlatsm gayri babama diye sustum. Babamm dudaklarma alaycı bir gülümseme geldi: • . }. ^T ;. (Arkası var) RADYO İSTANBUL 05.55 07.00 07.05 07.30 07.45 03.00 08.10 08.30 08.45 09.00 09.20 09.40 10.20 10 25 10.45 11.00 11.45 12.00 12.10 12.30 13.00 13.15 15.00 15.05 15.30 16.00 16.15 16.30 16.45 17.00 17.05 17.20 17.50 19.00 19.30 19.45 20.00 20.25 20.40 20.55 21.00 21.10 21.45 22.00 22.45 23.00 40 Y • '!. • > yıl önce Cumhuriyet 1 Eylül 1933 tarıhınden itibaren teşekkül etmiş bulunan vapurcular şırketi bugün dağınık bir halde, her türlü rekabet şekıllen altın da biribirinin boğazım sıkmaktan geri durmayan, münferit unsurlar halin • :i;v;../!.;;v;Y%'i:;.>'.;;;'..J.;v.'.;^^/V^v'• 291933 TUNA YOLU ÎLE TİCARETİMİZ den çıkmış, toplu ve kuvvetli bir şirket haline gelmiştir. Bınaen aleyh Tuna boyunca ithalât v © ıhracat nakliyatımızı temıi' "de bilecek her hangi bir Tunfi vapuru grubu ile şimdiden üaha kolay anlaşabilerek mevkideyıa. Saat onikiyi çeyrek gece, sokak kapısının kilidinde anahtar döndü. Albay, gayetle programhdır. Evin günlük alış verişinden tutun, kahveye gidiş gelişi, yazı ile uğraşması, kitap okuması, yemekleri, hep saatlidir. Sanki kışlada askeri talime çıkarır, karargâh işlerini görür, denetlemeye çıkar.. Ne var ki dün gece geç yatması, biraz programını bozmuştu. Yine de pek keyifli eve dön* dü. Ortahkta kimsenin pijamayla dolaşmasından hoşlanmaz. Hemen toparlandım. Odama giyinmeye yöneldim. Askerlik askerliktir bizim evde. Beni ortahkta göremeyince babam, koridordan seslendi; kapıın aralık kalmıştı: cAklımdayken isteyeyim; nüfus cüzdanmla, dört adet vesikahk fotoğrafın gerekli.» Masamın çekmecesinden nüfus kâğıdımla dört vesikalık resmimi alıp salona çıktım. Anlamıçtım ya, şaka ettim: «Askerlik yoklaması mı var?> Babam, memnun memnun gülümsedi: «Lütfü Beyle işin en zor yanmı hallettik. Bir ik{ gün içinde de bankadaki, tapudaki işler tamamlanacak. Sıra imzaya gelince, seni şirketten çağıracağız; izin aljr gelirsin..» «Gelirim elbette.» Annem, mutfağın kapısıhda göründü; sevinçli sevinçli söylendi: «Demek bu ev, Emre'nin oluyor?» ' .•.'' Babam, çınlayan bir sesle konuştu: Oldu gitti hanım!> imden bir «Hay Allah!> çektim. Ne var ki babam da annem de. çocuklar gibi sevinçliydıler. Yemeğe oturduğumuzda, ev, kat sözü pek edilmedi ama, babamın aklı hep bu işteydi. Sessizce yemeğini yiyordu. Bir ara, anneme, büyük tabakta kalan köfteleri de benim tabağıma koymasmı söyledi; şaka etti: «Sabah gazetede okudum. Haftaya pazara sıkı top oyunu varnuş; Emre, biraz kanlansm, canlansın..» Annem, köftelerle birlikte bol patates püresi koydu tabağıma. Sol elinde kalan iki parmağı ile bir şeftaliyi tutmuş, sağ elindeki Doktor Cemil «Benim kmadığım Doktor... Çünkü Doktor ne Hüsnü gibi hırslıdır ne de belirli bir takımın adamıdır. Bir dünya vatandaşıdır. Evet, Cemil Bey, nasıl oluyor da siz âni bir kararla dünya vatandaşlığından birinci smıf bir ülkücülüğe sıçnyorsunuz? Anlıyamadığım nokta burda benim. Ben, Haluk ye Ahmet Türkiye'nin ,soıtınlarmı konu|urkeri siz sigaramzı yakar, bizî suzerdiniz,' ^«püf, p'üf» yüzümüze savurduğunuz dumanların arasından.. Soîı'ra da « Yazık size, yazık çocuklar» derdiniz... «altmış, yetmiş ylllık ömrünüze yazık..» Sizi dört beg yüdır tanırım, bir gün gazete okuduğunuzu, radyo dinlediğinizi görmedim. Cemil Bey, sizi örnek bir partizan politikacı olsaydmız da daha az kmardım. Onlar ayn bir dünyada yaşarlar, doğru mu yalan mı söylediklerini hiçbir zaman bilmezler. Partiye ve başmdaki kişiye inanırlar, başka bir şey gözlerinde yoktur. Partieiliği uğraşı edinmişlerdir kendilerine; din gibi bir tutku olmuştur nerdeyse parti. Parti ülkü filân değildir> bir kulüptür onlar için!.. Hüsnü tipinde olup da uca varmak istiyenleri de, Ragıp Enişte tipindekileri de bu gruba koymuyorum. Bir partinin etkin üyesi olsalar bile. Hüsnü gibi hırslılar ötekilerin sırtına basarak yükselirler; Ragıp Hoca gibilerin üyelikleri ise değişmez ve katı değildir; çünkü akılları ve gazeteler yoluyla her zaman yargı yapabilirler..» Hüsnü Zehra'ya kuşkuyla bakıyor, konuştuklarına hak vermekle birlikte artık sözün, uzatılmamasının gerektiğini düşünüyordu. Birkaç kez sözünü kesmek için davranmış, Ragıp Hoca'nın, « Bı rak konuşsun, içkili!..» anlammdaki göz kırpmaları onu durdurmuştu. Zehra'nın içkili filân olduğuna daha doğrusu bu tür konuşmasmın içkiden geldiğine inanmıyordu, içki Zehra'nın ağzından peşpeşe dökülen sözcüklerin akıcılığmı sağlıyordu yalnızca... Asıl neden, kuşkusu yoktu bundan Hüsnü'nün, Zehra'nın Cemil'e kızdığı idi. Kendi de çok kjzıyordu çünkü. Cemil ise dinlemiyordu Zehra'yı, konuşmanın ilk iki üç cümlesinden sonra bırakmıştı. Şimdi Cemil için Zehra'nın söyledikleri tekdüze ve yırtıcı bir gürültüydü. Hep tabağma bakıyor, sigarası nın külünü silkmek için arasıra bakışı yön değiştirip küllüğe doğru oluyordu ki bunların, bu ufak kıpırtıların herbirinde Emire ile gözgöze geliyordu. însan yaşantısmın nasıl çabuk ve kimi kez ne verimsız geçtiğini düşünmeye başladı sonra Dolçtor Çemil. ^CendasJ, Emire ve giderek Zehra ile Hüsnü nasıl boşuna harcamışlarâı günîerini, bir düzen kuramamışlardı. Tedirginliklert» çevreyl yabansimalan burdan geliyordu. Doğaya uygun bir düzen kurmaktı asıl olan. Altın Teyzenin sevecen yumuşak davranışlan ^gösterişten başka bir şey olmayan efelenmelerinin bile gizleyemediği Gülistan'm, Ragıb'm, hand gerllik, ilkelUk bile diye yorumlanabilecek dinginlikleri hep belirli bir oluşun akımma zıt düşmemekten gelmiyor muydu? Ragıbia Gülistan'm evlenmelerini anımsadı birden: düğünde çekilen bir fotoğraf yollamışkırdı, elele göz göze fotoğraflardan... «Darısı başına Cemil'ciğirn'» yazmıştı Ragıb. Cemil karşılık olarak Ragıb'a. Trabzon'a, Eraire ile artık «herşeyin bittiğini» bildirmişti... •**;'• Şimdi anımsıyordu da Cemil, ashnda onun Emıre'ye tutkusu, Ragıb'Ia Gülistan'm sevgilerinm peşinden bir tür öykünnıe gibi başlamıştı; gıpta etmişti Ragıb'a... Sonra sonra Emire'yı sık sık düşünmeler, gece düşlerinde görmeler yerleşmişti. İstanbula ailecek taşınıp da ilçeyle ılişkilerini kestıkten sonra nedense Emire'ye tutkusunu daha çok tensel bir açlık olarak yorumlamıştı: Çünkü çoğu kez Emire'yi mavi gözleri ile uzuo kirpiklefi ile değil de, ayak bileklerinden başlayıp bacaklarının yukanlanna doğru pençe pençe yayılan ve pütürsüz beyaz teninin üzerinde dantel gibi duran pembelikleri ile özlemişti. Bunda, Emire ile her yalnız kaldıklarında, kaşla göz arasında olsâ bile, sıkı sıkıya sarılmalarının bıraktığı sıcakhğın etkısı de vardı kuşkusuz. Cemil her kadmda bu sıcaklığı duyar olunca artık Emire'yi özlemez olmuştu. Mektupların arasmı açmış Emire'nin sitemleri üzerine de bir kavga çıkartıvermişti. (Arkası var) YILDIZ İNCESU'NUN ROMANI 28 . ; ' ' * •• Açıhş, program Köye haberler Türküler, oyun havalan Haberler, hava durumu Bu sabahın melodileri tstanbul'da bugün Selistler geçidi Arp soloları C. Cevher'den türküler Ev için Şarkılar Arkası yarın Haberler Hafif batı müziği Türküler Konserlerimizden B. Oral'dan şarkılar Haberler Hafif batı müziği Solo şarkılar Haberler, Resmî Gazete Saz eserleri Haberler ."% .'. » Solistler geçidi • • : • Cumartesi konseri Türküler geçidi V. Uçaroğlu Orkestrası Oyun havalan Alâaddin Dal Orkestrası Haberler Bir Türk yorumcusu Yurttan sesler Eeklâmlar Haberler, hava durumu Hafif müzik O. Avşar Orkestrası*... Deyişler ve ezgiler Tekniğe açılan kapılar Müzik \Bir varmış **'• 24 saatin olaylan Olimpiyat 72 Şarkılar Reklâmlar ' * \ EESAY muahedesi ile Tuna, milletlerarası bir nehir aayılmıştır. Bütün milletlerin gemileri Tuna sularında serbestçe gidip gelebilirler. Tu nada nakliyat su kesiminden aşağısı az ve dibi nisbeten düz olan serî ve kuvvetli romorkör ler tarafından çekilen 4001000 tonluk modern dubalarla yapılmaktadır. Romanya petrolü ve zahireleri, Macaristan hububal ve hayvanları, Yugoslavya mahsullerini bu memleketler arasında ve ta Almanyanm Güney taraflarma Rozenberga kadar taşıyan dubalardır. thracat mal larımızın müşterisi olan ve Tuna yolu ile ilgili bulunan ülkeler kıyılarmda mühim ticaret limanları kurmuşlardır. ÜNİVERSİTEYE davet edilecek yabancı profesörlerin çağırılmasınd'an bu sene için vazgeçilmiştir. Üniversiteye bu sene geçici bir kadro tatbik olunacaktır DENİZ YOLLAR1 ışletme inhisarının dünden ıtibaren tatbikına başlanmıştı. Deniz Yollan tşletme tdaresi hususî vapurlardan yalnız on tanesini klralamış, diğer hususî vapurlar ise bu yüzden limanlarda bağlı kalmıslardır. MALKOCOĞLU yazan veçızen.Ayhan BAŞOĞLU CELİK HANÇER 23^45 WrT»ülflSf ; 23.55 önemli haberler 24.00 Kapanış •***•*. İSTANBUL tL 11.55 12.00 12.30 13.00 13.30 14.00 14.30 15.00 16.00 17.00 17.30 18 00 18.30 19.00 19.30 20.15 21.00 22.00 22.30 23.00 23.30 00.30 01.00 Açılış ve program Diskoteğimizden Karışık sololar Jethro Tull Topl., Konçertolar Jimmy Hendrix V * Oda müziği *•' ' Tatil günü için müzik Cumartesi konseri » , " Çay saati ' Küçük konser Gençlere müzik Senfonik müzik Hafif batı müziği Hafif batı müziği Akşam konseri Sizin için Lâtin ulkelerinden Hafif batı müziği Caz müziği Gece ve müzik Hafif batı müziği Program ve kapanış DİŞİ BOND ANKARA 05.55 06.00 07.00 07.05 07.30 07.45 08.00 08.08 08.38 09.00 09.20 09.40 10.00 10.05 10.25 10.55 11.10 11.30 12.00 12.05 12.30 13.00 13.15 13.30 15.00 15.05 15.20 16.05 16.20 16.40 16.50 17.50 19.00 19.35 19.50 20.20 20.35 20.55 21.00 21.10 21.50 22.10 22.30 22.45 23.00 23.20 23.55 24.00 TİFFANY JONES GARTH BABAM BüSUVON &AV&S YA BUARfKfl Açılış, program Günaydın Köye haberler Türküler Haberler, hava durumu Sabah müziği Ankara'da bugün Sabah şarkıları Çeşıtli müzik Ev için Sabah konseri / * . '. * Arkası yarın ' • ', Haberler '• Şarkılar Çeşitlı müzik Türküler Şarkılar Konser saati Haberler S Uygun'dan türküler Şarkılar Haberler, Resmî Gazete Hafif müzik Rek^mlar Haberler N. Ertaş'dan türküler Dilek kutusu Çocuk bahçesi Şarkılar , ^ Haberler Çocuk saati . * • • Reklâmlar ' <" * • Haberler, bava durumu Hafif müzik Türk müziği ıstekleri R. Kaymak'dan türküler Italya'dan müzik Bir varmış 24 saatin olaylan • * • Olimpiyat 72 Şarlalar Çağdaş Türk müziğj Türküler Haberler Çeşitli Türk müziği Müzik dolabı Önemli haberler Kapanış <*> BULMACA »t* t •#• 123456789 SOLDAM 8AGA: TAKVİM 2 Eylül Recep 23 Ruml 1388 Ağustos . Hicrî 1392 Güneş 5.25 10.42 Akşam Yatsı Imsak Oğle [kındı 12.14 5.31 15.54 9.11 18.41 12.00 20.17 1.35 3.43 8.59 1 Aklî ve zihnî melekeleri zayıflamış genç veya ihtiyar Dünya. 2 Bozuk para veya SOLDAN SAGA: argoda bıt mânâsına 3 Köpeklerin ard ayakları üzerine 1 Periskop 2 Omuz durması veya emniyet yayı an Adam. 3 Rey Srap. 4 lamına Kimyada bromun Trakıt Ay. 5 Es Oran sımgesi. 4 llâve Siriirli. 6 Konsolos 7 Ina Ten 5 Bazj hastalıklarda âni ge 8 Fa Belâ 9 Sirk Re lip geçen hastahk nöbetı TER YUKAKI>/\N 4ŞAG1YA: SI ipucu. 6 Dolayısıyle an' ma Tavırlan, hareketleri in1 Portekız 2 Emerson ce kışi. 7 Ağaç çivi veya bir 3 Ruya Nafi 4 îz Kos çeşıt bıçak Kimyada radyu Ar. 5 SirOZ. 6 Kartal mun sımse.sı a Işık. aydınlık ? Oda Niter. 8 Papa (Eski dil). 9 Eski tip kısa Sele. 9 Ya Na. namlulu bir çeşit tüfek. ,rUKARDAN AŞAĞIYA: 1 Alaturka musikide bir makam. 2 Gök ile denizın veya karanın birleştiği çizgı, nokta Ateş tutmaya yarar veya bir şeye âlet edilen kimse mânâsına. 3 Hal'k (Eskı dil) Hilâl. 4 Mahalle arasında öteberi satan ufak bakkal iki gözü görmez. 5 Uzerinden zaman geçmesine rağmen değe rinden bir şey kaybetmiyen eseı Su. 8 Bir işi tamamına kadar yapmak arzu ve karan 7 Beyaz Kimyada mangenezin simgesi. 8 Rahatsız (Es ki dil). 9 înce kabuk Ge lir mânâsına. \ • DÜNKt BULMACANIN ÇÖZÜMt): •«». 15.49 15.50 15.54 Açılış Kısa haberler Reklâmlar 15.55 Naklen yayın Reklâmlar Haberler yüzme, boks, atıcılık. >; voleybol. Atletizm, 21.30 21.38 22.06 22 12 22.03 Reklâmlar Hava durumu reievizyonda sinema «Bereli fedailer» Alan Ladd. 23.30 Solistler geçidi Ali Kocatepe Hümeyra, Bora Ayanoğiu, Ü>. Engin. 23.50 Son naberleı 24.00 Naklen yayın Günün özetı 01.30 Kapanış ••••••••«atM DÎŞ İABİBİ Orhan TÜZÜN Saat: 13^0 1930 Samatya Cad. No 400 Tel: 21 75 82
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle