Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA DÖRT sCTJMHURİYETs 18 Temmuz 1972 Bulmaca 1 2345678.9 MALKOÇOĞLU ya2an ve çizen: Ayhan BAŞOĞLU ÇELİK HANÇER OğuzB. NAYMAN Amerika'dan yâzıyor • ."* •• • • * Demokrat kapı önünde bırakılanlar • MERİKA'nın. ünlü mizahçıfl lanndan . Wül Rogers, her " d ö r t yılda bir tekrarlanan parti genel • knruKaylan için «Dünyanın en ilçinç sirkleri, nç yazık her yıl değil, dört yıldşı bir temsil veriyorlar» demişti.^ Kızılderüi' aslından gelen Will* Rogers 1985 yıürıda öldü. WiU, Rogers daha uzun yaşasa ve Ş i ' kago kentinde, 1968 Demokrat Partl Genel Kurultayı*nı görsey di boylesine bir nükte yapmaya yüreği eivermezdi. Bir bakrma «Kanh Kurultay» diye anılan Şikago toplantısı, Amerikanın 1972 seçim kampanya, sını başlacugından bu yana etkıiedi ve daha da etkileyecek. 1968 Demokrat Partisinin Genel Kunıltayında atılan tohumların ilk ürünjeri arasında, o kurultayı «Kral» gibi Jöneten Şikago Belediye Başkanı . Richard Da.ley ve parti omuzdaşlannın bu yılki Kurultaya delege olarak bile katılamayacakları gerçeğidir. Kryor ve beriimsediği poytik anlayişı yansıtıyordu. Kew York' ta 1789'da kurulan ve Yirminci Yüzyıla kadar t süregelen Tamnun.v Hall anlayıştnın son temsilcilerinden biriydi Daley. Parti ağalarının oy karşılığında iş, lutuf, kudret ve teveccüh dağ.. tlp adaylar ya da makama seçilenlerle pazarlığa oturduğu bu sistem, Amerika'nın birçok büyük kentinde zayıflamış, dağıtılmış ya da tüm olarak ortadan kaybolmuştu. Ama Şikago'da Richard Daley, hâlâ bu geleneği sürdürüyor ve politik patron luğu bırakmak istemiyordu. Ric hard Daley'nin Illinois Demokrat' . Partisindeki gücü öylesine köklüydü ki, bir gazeteci, «Şa^yet Richard Daley, Illinois delegelerine Ho Çi Minh'in adaylığı içiıt'emir verse ikjyüzü aşkın delegeden en aşağı 180i Ho Çi Minh'e oy verir» demişti. Başka bir deyimle Richard Daley ve benzerleri, püro dumanlarıyla dolu kuytu otel odalarmda, Kurultay surerken, önde gelea aday isteklileriyle oturur", pazarlık 6der,. partinin ve dolayısiyle memleketin kaderini de'mokratik (!) : olarak kararîaştrrırlardı. Fakat Şikago Genel Ku rultayı'nda Bq zihniyet ve davranış son çabâlanm gösteriyor, televizyon karaeralannın da yar dımıyla Amerücan halkına çirkin yüzünü açıklıyördu. Kurultayın toplandığı, yapının dışında binlerce ğenç bu zihniyet ve anlayışı yeriyor, gövdelerini ve kaialarını polis coplarına hedcl ederek bütün Amerika ve dünyaya Demokrat Parti'nin yeni bir yol tutması gerektiğini anlacmaya çalışiyorlardı. ve • < 8 •\ Bir kimseye herhangl bir tahsü derectşini ^Jitirdiğine dair verilen vesîka veya bir meslekte güvenrlerek çalışâbjleceğine ait ve. rilen salâhiyet kâğidı; beratı. 2 Kötü alıskanlık veya ötekf hasretlerin üstüne çıkmıs aşırı basret; ihtiras; alıskanlık • Kazanın bü yüğü. 3 'KERSÎ ilâve yama Tekrarlana tekrarlana elde edileh el. ustalığl. 4 Bir kimseyi kanaat ^ahîbi etmek; inandırmak (Eski dil) TERSÎ sevfiili veya uçurum mânasına. 5 Demiri törpüleyip düzeltmeye yarayan bir i; âleti. 6 Sağhk; sıhhat; hasta olmama halı; yiyen içenlere ols>ın diyerek söylenen söz. 7 Sayılan hürmet gösterilen büyük bir kimseden . gelen hediye; iyilik; ihsan (Eski dil) Uluslararası trafikte Yunanistan isareti. 8 Maden kömüründen • elde edilen şeker ta • dlnda hastaların kullandığı beyaz bir toz. 9 Hastahk belirtisi içareti (Eski dil) Gemilerde tayfa yardımcısı veya meyhanelerde meyhanecinin çırağı. YUKAKIDAN ASAftlYA: 1 Göz; gözetlerae; bakma (Argoda)* Oniki çömezinden birisinin kendisine ihanet ettigi peygaml>er. 2 Bir değerli kumaş TERSÎ hoş; güzel; lâtif .(Eski din. 3 Kimyada yüksek fcir maden olan plâtinin simgesi Yiyecek; içecek parasi: biriTıin bakll haksız geçindir.«»eye yükümlü bulunduğu kimselere. mahkemece baglanan aylık. 4 Gühey Amerika devletlerinden • Peru'nun baskenü TERSÎ kayıp; yok olma. 5 Ispanyolca <ryasasın> sözü veya bir çeşit Ispanyol dansı Binek hayvanlarında oturadak yer. 6 Sa. hipHğimiz altında bu)unan şey vAnasız; babasız kalmış çocnir. 7 TERSİ yaprakları baharlı; salaU olarak kull«nılan bir bitki Bir maden olaq nikelin kjmyadaki simgesi. 8 Yapma: etme fEski H Hayvan, dil).. 9 r, Yapma: ların ensesindeki ' saçları Ceroiy«tin alt tabakasjn. öan kisilerin veya toplum daki aynı me. sele grubua dakl klmseleTtn Dünkü bulmaeının hallediVmij jekli ralarıncia ko. nujtuğu •öz«l' dit •••:.' SOLDAN SAĞA: Kapının dışında bırakıluılar ' yeni bir ismin, yeni ' bir umuduh ışığı ile . evierine. dönmüşlerdl. Bu isim: Bozkırlı Senatör George S. McGoverndi • HALK1N BASKISI ERÇEKTE 1968 Şikago Kurultayı'nda, toplum güvenliğini koruma savıyla yüzlerce gencin kafasına polis copu indirten, Kurultayın toplandığı yapıyl Orta Çag kaleleri gibi top, ttifek ve tei örgülerin ağına bürüyen Şikago Belediye Başkanı ve Amerika'da, Demokrat Parti'nin en güçlü kişüerinden biri olan Richard Daley ve parti omuzdaşlarınin 1972 kurultayına delege olarak katılmaları bundan kısa bir süre önce Illinois eyaletinin Demokrat Par tiye kayıtlı seçmenleri tarafından önlendi. ., ' •: Richard Daley ve Illinois Demokrat Partisinde yıllardan beri Daley'nin yardakçıkğıru yapmış parti «üeri gelenleri», 1968 toplantısını demokratîk yöntema göre değil, pazıgücüne dayanarak yürütmeye • yeltenmişlerdu Bay Daley, Şikago Belediyesinde çalışan yüzlerce memuru Kurultay'a. «davetli» olarak sokmuş, parti kodamanlanna katşı olan, ilerici ve sola egilen delege ve sözcülerin konuşmalannı ya gürültüye boğdurmuş, ya da çeşitli ve çirkin hareketlerle konuşanları sindirmeye talışmıştı. Toplantı salonunun dışında polis yüzlerce genci sokaktan sokağa kovalar ve coplarken, Kurultay'da sanki berşey güllük gülistaruıkmış e>bi davranan Daley ve omuzdaşlarınin tutumunu eleştirmek için kürsü ye gelea Connectıcut Senatörü, Abraham Ribico'tf, daha ilk cüm lesini bitirmeden Daley ve delegeleri tarâfından yuhalandı. Bay Daley, mflyonlarca televizyon seyırcisini hiçe sayarak Abraham Ribicoff'a en ealiz' ••tüfrü savurdu. . ' ' • SL1MDA Richard .Daiey, yaşamı süresince içinde. yetiştiği parti koşullarjm uyg'u 6 sünde «mutlüluk» politikasından Daley ve parti güçlülerinin çasöz ederken, Kurultay kapılanbası ürünlerini verdi: LjTidon nın dışında, Şikago sokaklarınB. Johnson'm Başkan Yardımda binlerce genç kırılmış kafacısı, partiye ve güçlülere sadık larını sanyor, gözjaşı bombalaHubert Horatio Humphrey, Denndan kan çanagına dönmüş mokrat Partinin 1968 yılı Başgözlerinl gömleklerinden kopakan adaylığına seçüdi. Dört yu rıp ıslattıklan bezlerle pansusüreyle. Johnson'ın kovboy şşapman ediyor, sırtlannda Daley1 kasırun gölgesi altında, ikinci adam olarak bu mutlu ânı bek nin amansız DOİıslerinin indirdiği copların acısını duyuyorlarleyen Humphrey, kaldığı otel odı. dasmdaki .televizyonda adının aday olarak açıklandığını duDERS yunca sevincinden havaya sıçrayıp televizyon ekramnı öptü. Başkan adayı Hubert H. Humphrey, yanında eşi Muriei' le adaylığım kabul konuşmasıru yapmak için Kurultay salonundaki kürsiiye geldiğinde, yüzünde o'tükenmez, kalıplaşrmş gülümseme ve sesinde bir türlü yıpranmayan' mutlüluk vardı Aday Humphrey, konuşmasına tema olarak «mutlüluk politikasını» seçmişti. Daha sonra bu temayı kampanyası boyunca, sıyasi suikastlerden, ayaklanma ve asayiş bozukluğundan korkmuş, vergi ve Dyat artışlanndan bitkin, Vietnam savaşından yorgun Amerikan halkına durmadan tekrarladı. Oysa Hubert H. Humphrey, Kurultay kürsiiU TÜM olarak tedirgin, acılı, mutsuz, kızgın ama azimli grup kapının dışında bırakılaruardı. Bunlar Amerikan toplumunun yippileri,. hippilsn, demokratik yöntem ve yönetimine manmış olan orta yaşluajı. doğ'a koruyuculan, haklannı is' temeye gelmiş karalar ve yoksullar, Amerikan politik ortamında değişikliğe inanmış orta kesimden imiversite öğrencileriydi. Geleneksel yollardan geçerek Kurultay salonunda ses İerini* duyuramayah bu grup «Kanlı Kurnltay>dan çoK önerali bir ders öğrendi: O kapıdan içeri delege olarak girmek. KapıruiL dışıada haykjnp, bağırdıkça süt Itafalan'ranhyor, gbz lerl^palUyor. hapse atılıyorlar ve kimseye, iş başma gelecek ya da gelerj kimseye dertlerini anlat&mıyorlardı. Gerçekte Başkan adayı Hubert H. Humphrey toplantıdan birkaç gün sonra basına verdiği bir demeçte Şikago Belediye Başkanı Richard Daley'i «inzibat ve asayişi» bütün gücüyle koruduğu için kutladı. 1968 seçimleri Hubert Horatio Humphrey'nin, Cumhuriyetçi Parti adayı Richard Milhous Kixon'a başkanlığı kaybetmeaiy le sonuçlandı. Fakat kapının d«şında bırakılanlar yeni bir ismin, yeni bir umudun ışığıyia evierine döndüler: Bozkırlı S e natör George S. McGovern. B ,,• KARGAŞALIK EREK Kurultayın toplandığı salonda, gerekse Şikago sokaklannda üç gün süren kargajalık y e bognşma sonunda, 6 Ben bir şey söyleyemedim. Rurada bu adamlarla geçinnvk zornndaydı. Muhtarla, âzâUrla hem iş hayatında, hem ezel hayatında devamlı ilişkisi vardı. Elimdeki çubukla topraga biç bir f e ye benzemeyeı» şckiUer çiziyordum. J 1 Benhn için neler söylediklerini biliyorsunuı. Babamla bile aramı açtılar. Nlye ben babamin cvinde oturmuyormuşum, niye gâvurlM gibi masada yemek yiyormuşum, karyolada yatıyormuşum. Tutmu? bütün meımırların karılan bilmem nedir, bütün mcmur(ar tçklcidir. kuntarbazdır Allahsızdır diye hoca dediğiniz iblis, o ba sözlcrl söylerken yakastnda bir bit bir başkasına nöbet devrediyordu. Sakalmdan tutup ayaklanmın altına alıvennek gcldi içimden.Belki de bu tartışmasından sonra hoca ve avenesi kendl aleyhindeki propagandalanni arttırmışlardı. Pazara, Ali dayı, Kel Hüseyin beraber gitmiştik. Şehre girdiğimizde EÜneş daha yeni doğnyordu. Çarşı mcydanı bir uğultu içindeydi Ali dayinın kel Hüseyinin alacakları vardı. bcni de dolaştırdılar beraber. Kcl Hüseyin bir dana için pazarlığa giriştl. Biz Ali dayıyla oradan ayrıldık. Ali dayı heybesini bana bıraktı. Şimdi ne yapacağu Celâl bey? Bir kahveye gidelim Birer kahv« içcriz: dinlcnirİT biraz.. Bana galsa ben şurda tbrahamın ' kahvcsinde bi çay ıçcrim cmme sen orayı beyenmen, iyisi mi mahfile gidelim Orayı bizim Taşlıevlekli TaUup ağa işletivo: hani ötegün conusmııstuk Ali konuştuk dediğj adam babamdı benim Halen hayatta otdnğumdah haberî yoktn. \li dayı bana onun maccrasını etraflın anlatmıştı. Vakup ağaııın başına gelenleri onun işlcdiâi günahın cezası olarak kabul ediyordu: (hnıallime haııını gül çibı hiı taıeydi. öldüyse' Allah ratınret e.vleslri, yaşıyorsa Allah selâmet versin <>na göre namuslu bir kadındı muallime hanun; inanantıyurdam so>lediklerine, (Güzelova kıfaathanesilne gclmiştik: Buray.a neden mahfel diyorsunuı Ali dayı?. Bey arka tarafı da Halkodası var. belki ondan diyorlnrdrr lçerisi kalabalıkh Biı köşede iki sandalya bos kalnıışlı O Urala yöneldim. Beyaz ceketli bir delikanlı bağırıyordu: Çay bir demli olsıın.. Ali dayı: En küçük oğlu dedi. . Demek bir delikanlı kardeşimdi benim Sahdalvrlrrim!?,. vprlrj. tik. Ali dayı ctrafo bakıp tanıdık arıyordu: ' . Bakma Sen buranın hugünkü kalabalığına IHr;;un bu «ıutlerde cinler cirit oyııar burda. Şo ocağa yakın masada köşede nluran esmer ozunca boylu adam var ya o Yakup ağa. •' . * , (*rk»« v»r) • I Roman.Muzaffer Kacıhasanoğiu *. •. .• , ' . " •. Beledive Başkanı Daley etnrinde çalışan yüzlerce memuru Kurultay'a davetli olarak sokmuştu. Anlamıştun; o da bu ycsileyle kim otâujum'u öğrenmek istiyorda: Sen söylenenlere kulak asma: Yaruı pazavı ka,sabanın, bu lâfları ortadan kaldırmak îçin gidip karakola görünürüm «lur biter hem de pazarıoızı görmüş olumz . .';..'•'•'J.\Sen iyl bilirsin bey, dedîğin gibi olsun.. Bu adamı çok sevryoruin. Eskiden hali vakti yermde bir adammış nıuhakkak ki. Doğru söylcdiği. aklma uygun gelen ycnilikleri kabul cttiği için onu Sfevemiyorlardı. Belki de bütün köyiin aklını çelen, onları bir adun daha ilcri gitmekten alıkovan Hocay'a, köstebek Ali deni len adam ve onlann pcşindekilerdi. (Bicani) Tarikatına girmcyenlerle konuşmayı bile tenezzül addediyorlardı adamlar. Efendileri en son pcygamberiydi yeryuzünün. Dünya hâlâ duruyorsa bu büyük adanıın yüzü suyu hürmetinc duruyordu. Türlü. türlü kcraroetleTİnden. devlet büyükleriyle ahbablıklarından bahscdiyorlardı. Bazıları konuşmuyorlardı kimscyle, ellerinde bir tesbih, dua mırıldanıyorlardı sadecc; efendileri emretmiş dil orucu tutuyorlarmış. yaptıklarınm islâmlıkta yeri olmadığını söylediğim için dayak Temediğim kaldı. Senin nene be adam! Bu sSzleri yazdıktan sönra kııdım kcndi kendime... Yanlışı, kö tüyü ben söylemeyeceğim, siz söylemeyeceksiniz; kim söylcyecckti; bu arada dayak yahut daha ağır bir tchlike ile karşılaşabilirdi insan. Biz devrimlerin içinde büyümüş, onlan adım adıro yaşatmştık; bir iki siyasinin, bir sürü yobazın işiııe geliyor diye onlann yıkılmasına bir k e . nardan scyirci olamazdık. Kavganın başlayacağı sırada öğretmen tbra. him araya girdi, odadan çıkardı beni. Koluma girdi, köyiin çamurlu yollarını geçip oknla çittik. Bahçeye iki sandalye getirtti Ibrahim. Çok hakltsınız Cclâl bey, fakat çörüvorsunnz... ' . Elimiz. kotumuz bağlı duracak değiliz ya.~ Nc yapabilirim kendi hesabıma? Bizim işinıiz muhtarla biter. Muhtar onratdan da kafasız. Hiç bir scne bu seneki kadar devamsızlık olmamıştı. Hoca Satılmış evin birinde hafız yetiştiriyor; ona gönderiyorlar. Bir taraftan demok^atız diyenlcr eski yazı yeniden çıkacak, czam muhammedi okunacak, türbcler açılacak diye ortalıği yaygaraya veriyorlar. Beri taraftan bu namnssuzlaruı efendisi Aşağıpınara kadar geliyor âleme elini öptürüyor bir sesini çıkaran olmuyor. A ¥ A R1N: McGovern'la kapının ışında bıraküanların ouiuşması DİŞİ BOND 45 " •V TİFFANY JONES ?SEKJ\ 5ULA D1ERCE. 3 A V M O P G İ M SÎZİSJ Şansölye konuşmasıru surdürmekteyse de Galile onu işitmemekteydi: Bir başka âlemdeydı.. Demek papa da, ona karşıydı! Ona, Galile'ye, mediununa karçıî Ve onu, kendisini aldatmakla suçluyordU; . Yalpalayaraktan odayı terketti. Evine döndüğünde yatagına yattı ve hiç kıpırdamadı. Ertesi günü şansölye kendisine papanıri, Diyaloglar Uzerinde eksper tia yapmak üzere matematisyen Chiarmonte'yi, çok geniş yetkilerle görevlendirdiğini bildırmekteydi Bu, marki del Monte'nin sofrasında, kendisini boğazlamak istediği ve kendislnden can düşmanı olarak aynldığı Chiarmote'ydi! Beynl işlemeye başlamış ve mutaden kendisini gecelerl izleyen üzüntüsü, gün ortasında yakasına yapışrhıştı Enkizisyon'un çağnsını her an beklemekteydi. Bazan bir takım kimselerin, kendisini tutuklamak üzere bahçe kapısını çal dıklarını duyar gibi oluyordu. Bu hal, Enkizitör'ün derha) kendisini görmek üzere gelmeye çağırmasına dek, haftalarca süregitti Galile derha! yola koyul muştu Kilise ona. kendlsi hakkında bir dava açılmış oldugu nu ve bunun için de Roma'öa azizofîsin önüne gitmesi eerek tiğini bildirdi. Bilgin önce pe ri kendisine dik' • ettigi bir bıidirgeyl imzalamaK zorundaydı: Ben, aşağida imzası bulunan Gilileo Galilei, azlz • ofis adına bu kentin saygın Enkizitör pe rioin bugün bana, ne yapacaYâzan: Zsolt HARSAMY ğımı öğretecek olan aziz • ofis Komiseri pere kendimi takdinı etmek üzere, bu ay içinde ReÇevireıı: Tank ÖZBİLGEN ma'ya gitmemi bUdirdiğini beyan ederim Bu emri, titizlikle raporu vehnenlş gerektlr tjnut ' Biiiyorunv olliyorurrı nfiş. yerine' getireceğlm. Buna konut anayınız ki, Cnkizisyan'a . diremanlartm • ' olarak mevcut bildirgeyi kendi •nen herkes pışmah olmuştuı «estı dıplonint, el yazımla yazdım... . Hekimler içinde buJuriduğudurumdan aastanm.' bfr .çezijıe trendinlzı alrtafmHyınız soz. Galile, feorkuya fcapümıştı. B. çıkamasacagınB karaı eerdiler vine, kapana kısılmış bir hay konusu olan sanere papatur. Noef böyle geçmisü • Ocagm van gibi döndü ve aralıksız yazSon derere caro sıkı'imış . • •flaşında Galile'nin EÎıkizıtör deö" rriaya, yazmaya koyuldu: Cioh" 1 Ama neye ou l a n n K>\Oald;ğı mektupta*Roma'nın kendiyfe, Castelli'ye, ^fidco^ini ye . sini, gerektiğınde zincire vura na? ' ve ilişkasr ölduğu h,erkese yazdı raktan, gecikmeksizin getirtme Yapacak başka şey olmadıgına Ik) oedenden Once Coemrinl verdifi yazılıyrlı Eğer göre, bir erteleme sağlanmasını yalvardı; neden olaralî da, v& • hasta iSe, esliginde bir Enkizis pernıcın ceorılennı tehlıkei' ouyon feomiserl ve biı de heklm luyoı ve Kendısinj öu düşuiüin bayı ve yaşlılığıru öne sürdü. Ya bnlunaçak btmlann harbanma den Rlntseleı döndüremez Bunlan da söylüyor sayılmazdı; bülanru da, doğallıkla o yüklenetün bu tasalar, onu yatağa d ü lann, KlllseTBD . otont^sıni ktL ' şürmüştü. sarsmaya elverişn oldugtma Yeni sürenln bitiminden önce Onu zinMre TurmadılaT ve 20 inanmakta Enkizisypn görevlisi onun evin Ocak günil. bızlanna veda etde boy gösterrriiş ve kendisine Ys sonraî tikten sonra, Rona'ys devindı itaati reddetmekle ancak aklmı Ruhanl Devletin sınınna» Ra Dığeı oeden, lüşiseı Karakkaçırmış olabileceğini. ytiksel' rantinaya alındığı ve ber çeş) terde. Slzin: Simplicıo Kimi:>i sesle bildirmişti. dinden formaliteye tâbl tutuldu altında Kendisini canlandırdığı Yola çıkmaktan oaşka ya tu üç naftaltk bir volculutrtar nıza Dirt onu tnandırmış olapacal: bir tşim yok, diye fcarşı sonra. gözleri vajşla dolu ola ıak lık vefdi gözyaşlan içinde Ga raktan Roma'ya vanmş ve der Nasıl? FaKat KOrkunç 01^ 'ile, • fakat buna muktedjr deği fıal Niccolinl'nln kendisini bek fim. şey ou! Bunun tçın oenim lell ledigi elçiliğin yoltinu tutmuştu olmaro gerek Böyle nirşeye pa Bu derece tıasta mısınrz? Sözle herşey kolaydırl Bunun panın ir.ar.mış olması. olanaksız Çok dlkkat etmeniz eerek için, size söyliyeceğim üç helddedi elçi ellerlni dostça onun o dırl min Imzarım taşıyan bir hekim muzuna fcoyarak. fArkıun n r t