25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA BÖRT •CÜMHÜRITET' 9 Hariran 1972 Rolitilccıcılcırın duştulcleri Katalar polit&amn eski bir nhfllnmhfr •• baştaki m»gfy^«PT«" förtişü sonura İngSte» potitikasma bağfammış, bu devfetin •efiri BabtâH ftserinde etklh roi oynmmşfar. Ashnda bUyük dariatler Balkaıı btH«ariadekl «hMtati kortnm sdı altmda daha 1M0 yıhndanbert, Türk yfinetlmlne kaıitı flkran *e •ilâhh bir ayaklanmayt hanrlamyorlardı. Bu »vaklanmayı daha da ktırvetli olmalannı temin baiamından aralannda birletarek hareket •tmelerini «ğut v«ren buyttk milletler dedigtaniz, sfade biae dost görünen devlatter toplulugu olmuşrur. Bu kadar açık btr politikaya karsl Tttrlc yöneticUeri hâlft büyük devietlerin bisa T«rdlkleri sö •a inamyor v» güveniyorlartu. BALKJIN SI1VAŞI kendisini yönetmekten yoksun po litıkacıların elinde oyuncak olmuy, ana görevınl bırakmıs, is yanlar, eşkiyalar peşlnde koşru rulmuş, sonra da savaşta başan gösteremedi diyerek suçlandırılmıştır. Kendi hatalannı örtmek için cephe kornutanlannı askeri mahkemelere vermekten çekin memişlerdir. llerdeki bolumlerde fazlasıyla açıklanacağı gibi, Orduya politı kayı sokmuslar, bunun sonucu gruplasmalar olmuş, sık sık kadrolar degıştırilmis, bu degişiklıkler de, ihtiyaca gör« değil politı kacılann keyiflerine göre yapılmıştır. Ordu, harp oyunlan, tatbikat ve manevralarla yetiştirılmemi», Balkan Savaşından evvel Trakya' da ancalc bir kere Ordu çapında bir mane\Ta yapilabilmıştir. Şayet ordumuz, e ğ itim görmüs erleri ni terhis etmemif, noksanlarını da vaktinde tamamlayarak gerekii yığınağı yapmif olsaydı, Balkan devletleri kesin bir yenilgiye uğrayacaktı. hususu hiç du>Unülm«ni«, Dı*i#leri örgütlerimia faHet lcinde uyumuşlardır. Bu politikacüar ukerliktan anlar gibl, ordu birliklerinl o de rece hesapsız dağıttırnuflardır ki, birlUcler bir daha esH konu$ ve kurulu» yerlerine dönmemi; lerdir. O laman karargahı tstanbul' da bulunan 2 n d Orduya baJU, 1 l n d Kolordunun bir TUmen'l merkezde, yanında dığer ild TUmen'inden biri îtalyan gavajı dolayisıyla l«ralr'e, diğeri d» Ama1 vutluk lsyanı dolayısıyla Kosova da görevlendirilmişlerdi. Balkan Sayaşında bu TUmen'ier Kolordu'lanna katılmadan Bulgar Ordusu Çatalca hattı Onlerin« Tarmıçtı. içtn, Mvif ba$lsynca, Doğu Ordumuzun, ıkmâl erleri İTedilikle Istanbul'dan toplanan egitim gör memiş acemi erlerle tamamlanmıştı. Egıtim görmüş Bulgar Ordusu karşısında bu erlerle savaş yapılamazdı. Kitekim bu savallı erler yine kendilerine duşen ödevleri başarmalc lçin ellerbıdeo geleni yapmakta kusur etmemiş, bir çogu bu uğurda canlannj fedadan çekiranemi?lerdir. Ordu Emir ve Komuta Kademesinde de yeni yeni atanmalar yapılmış, eski komutanlar ve Kurmay kurullan ile birlikte yer lerinden alınarak baaka birliklere gönderilrni», yerlerlne o bölge yi bilme>en ve tenımıyan yeni komutanlar getirilmiştir. Bir çok komutanlar da savas förrnemi» olanlardan seçilmiştir. Birlikler komutanlannı, komutanlar birliklerini görmeden Ust mskamlarca verilen emirlerle garnizonlar degiştirilmiş ro ban birlikler savaf yapmadan esir olmuslardır. Batı Ordumuzda Osküp civ«nnda yapılan bir muharebede Türk Ordusuna bagU TJ Cm. lik bir krupp aahra bataryaaı erleri, eğitimsiz olduklan va top çavuşu da vurularak jehit olduğundan. toplar Sırpların eline dolu şekilde geçmış ve bu toplar bize karşı kullsnılmiftır. Doğu ve Batı cephelerimizin ikmali için vapılan ulaşunda, Sirkeci'den RÜnde 12 askerî tren hareket ettirılmesi gerefcrken 12 tren jüçlükle kaldırılabılnü>tir. O nunan ıŞark Şömendöfer Kum panyası» adıyla bir yabanct kurum tarafından işletmesi yapılatı bu hatta, «Lokonıotif yok, vagon yok» r*. çibi bananelerle ulaşım sabote edilmlştir. Devletçe yapılan Eözleşmede bir Mvaş halinde de kurumun işletmesi ne hükümet el koyar kaydı olmadığından, kurumun bu keyft hareketlerine engel olunamıyordu. Sirkeci'den Babaeski'ye bir askerî katar 36 saatte gidebilmijtır. Tehlikeli durumlar İTtlCA bgretım ve egitım y » pılamadıgı gıbı, elde bulunan yiyecek ve cephane de ıamanında bırliklere gbnderilmed: ginden, açlık ve cephanesizUk yu zünden tehlikeli durumlar yara tılmıstır. Bakunsız kalan birlikler zajıf dusunce kolera gıbl sal gın hastalık meydana çıkmış bir de, bununla savaşmak zorunda kalınmıstır. Bu kadar plânsıs ve programsız hareketlera rağmen Türk Ordusu kanı va canı bahasuıa ruhunda yasayan kahramanhgı yıne unutmamış, politikacüann bı A lerek veya bılmeyerek yapınış oldugu yanlış durumlan düzeltmağe çahşmış ve başarmıştır. Ajnı Turk Ordusu bu savastan sonra 1 ınci Dunya ve Kurtu luş Savaşlarında bu gücünti bir çok cephelerde gdstermiş bütün dünyaya ün salmıştır. At»türk' un dedigı £ibi; «Basta komutan olursa, Türk Ordusunu yenllgl. ye ntratmag* imkân yokturj T A R IN: Folitikanın orduya sokulması S EFÎR, «Barkanlarda, tehllke11 bir h»l söz konnsu deffl(Hı. Ordumnu terhis edebiHrsüzis. aceleye ltrarm yok ağır a|ır yenl sflâhlarl» ordunnzo kusandınn» dıye sozd© Türk devlet LAN ETTİGİMtZ lkinci meşadamlannı uyarıyordu. Gerçekmtiyetl llâhi bir kuvvet, Orte bu »öalerlo onlan »vutup du re Donanmaya aiınan yeni uyutmakta idl. Zat«n Ingilia posılâhlan da, herhangi bir düşlrtifetsı taraftan olan Eamanın, raan saldınsına karsı yeterli goSadrazamı KAmil Paşa bu söslerüyorlardı. Balkan Savaşı hakkuı re kanmış, fleriyi görememls vo da Bakanlar Kunüunda kat'i ka memleketi uçurum» sttrttklemişrar verüirken ramanm ilgıli batir. kanlarla birlikte, Kara ve Denız Savaş banşta karanıhr pransiKomutanlan ila Dogu Ordusu bme uyulmamıs, ns tooel va ne Komutanlannm da görüş ve kada komşu devletle olan ilişkilennılan sorulmuf, bu komutanlar mia izlenmemıs, ulusal bir poücevaben: tika gozetilmemiştir. Ordu ve Dotıanraa bir »aTaş Balkanlilan. bıze •akiınnadan içln h«nÜ2 hanr değildir, en az nrvel birbırleriyle hasım hale gebir »ylıfc zarnana ihtİTaç Tardır.. tireceginia yerde biza karsı budedikleri halde bu sozleri dınleşmelerinl sağlayan yanlıs bir lemeyen Sadrazam, dığer kabıne poütika lılenmiftir. arkadaşlan ile anlaşarak saraşa Bütün dünya devletleri küçük karar vermiş, bu kararı Meclisve az gelişnrş devletleri, sttmurlerden geçinnış ve Padışahın ırage haline geUrmege çakşırksn, bu desinl almayı başarmıştır. arada Türk devletine aıt ülkelen Savaştan ervel Balkan d«rletde yağma edercesine paylasırlarlerlnden Bulgaristan ve Sırbisken, giiniin birinda Avrupa kıtat«n t büyük devlsüerden d« Alsından atılacağunız hiç düsünülmany» •• Avustury» • Mac«rlsrnemıştlr. Bu büyük ve bogıslan tan il« anlaşma ortaını mercut maa bir gaflettir. iken bu fırsattan jrararlanmak Görüş ve kanılar I 49 G«lrlim nrtık, b*nira tahammülüm kalmadı. Bckleyecefiı. Zaten hayatımıı başUn «ona bekleraeden başka n«lir? Bir gunüıın hatırlıyor musun, daha iyi bir gun beklemedeB feçmis olsun. Hem zaten geldik. Nereye? Bahçelerin fonıua > akJajmışlardı. Daha Uerde birkaç bahçe kuiüberinden başka bir »ey kaİDiamııtı. tki taş dmarırı arasındaki kenan otlarl» ortuiu bir yolu gocterdi Fe\zullah Aimi. Buradan bir bah çe>e giriliyor, yukardakl bahçe kulubesine çıkılıyordu: Buıadan.. Nereye? Bu akşam benim misafirimsuı. Korkma bo bahçeye hırsızlamaya girmiyoruz, sahibinln musaa. desini aldım. Neden icabediyor Tanıjnadığıın bir insanın niçin misafiri oluyonun? Davetinizi kabıtl etneye merbur muyum? Hem d« kendinirin olraayan bir yere b«ni ne hakla davet ediyorsunuz? Allah seni sual sormak için yuratmıg diyeceği fell.vor İnsanın. Şimdi ben de sana soramaz mıyım: Bnraya kadar benimle gelmeye mecbur muydun? Emin efendi bu sual karşısında duraklaraak zo. nınluğunda kalmıştı. Haklıydı, bu adam kendisini ptsinden buraya kadar süriıklerken hiçbir zora başvurmamışti; kendiliğinden, tıpi} tıpıj adamı takip etnif, onunla konuşmustu. Ona sorduğu forunun karşılıjhnı vermeye mecbur değildi; yalnu geri dönebilmek için bir bahane bulmalıydı. Artık donmem lâzım. thtiyar bir anam var benim, akjam olunca eve dönmezsem meraklanıı. Ya »en köylere çıkınca ne >apıyor? Merkesde kimse olmsdığı için nk sık köylcrt pkmıyorum. Hem çıktıtim laman haher) «Inyori ' faaberi oldoğu için de meraklanmıyor. Annenizln sizi aksamları b«klediğine inanıyorum. Fakat kadıncağu biraı bekler, kdye gittiği. nis cehabına kapılır, otnrur yemeğini yer, sonra da oykusunu uyur; çunkü can her K>'den azizdir. Amı siz donmekle esiğine kadar feldiğiniz bir istikbalden mahrum olursunuz: ben de sizinle sohbel etraekten. Bir iki tek de atardık.. Fevzuilah Azmi, cebinden bir sişe çıkarmıstı. Emin efendi ne iieri ne de geri bir adım atabiliyordu. Bu adamın dilinin altında bir sey vardı, fakal bir tiirlü soyliyemiyordu; belki de meraklandırmak, sozlerini sonuna kadar dinletebilmek İçin sak. lıyordu. Emin efendinin gözleri, Fevzuilah Azminin davetkâr bakışlan iie karsılaştı. Benl kırmıyacağınızı biliyorum. Bir garibe kadeh arkadaşlığı etmiş olursunuz bn aksam. Ben tek başıma Içmekten hiç hoslanmam; zor zonına bir ka deh içerlm. Tutkun arkada; olursa yanm Idl* VB Acemilerin fedakârtığı D E^XETÎMÎZ, büyılk devlet sefirlerinin adzüne talım görmüj askerlıri olmayacaktır diy» terhi» ettiği Harekât zayıflıyor ÎR TTL öncekl ltalya savaşı nedeniyle, Ordu konusunda 1 degişiklik yıpümıj. bir kuım birlikler îtalyan'lar îzmir civanna çıkartma olacak dıye o bölg» ye ğönderilmıçlerdi. Deniz üstün lügü lailanamadığındac, bu birlikler Batı cephemlze gönderilememiç, kara yolu ile Bandırma' y« oradan da parça parça gruplar halinde denizden nakil suretiyle Doğu Ordurauzun utmali y ı pılmaya çalısılıyordu. tkmil için gelen birUkler ılI&h ve gereçsız geldıklerl, nok»anlannı mevadeki birliklerden tamamladıklan için, bu durumda oepbedeki kuvvetle silah gücü araaındaki oranı bozuyordu. Aynca bu yüzden meydana gelen duraklamalar sonucu harekât rayıflıyordu. Bu zor Ikmâl l?i ile ugraşıhrken, bir yandan da Türk'lerle birlikte, askere aiınan, Rum, Ermeni, Bulgar, Sırp, Arnavut v.s. gibl yabancı erler de yeni kıtala nna ,katılmadan kendi. uluslanna ait ordulara kaçıyorlardı. HalbuM Balkanlı devletler lcendi yurtlannda yaşayan Türkleri askere ahnanuşlardı. Meydana çıkan bu kaçak olayları yüzünden, ne Doğu ve ne de Batı cephelenmızin ikmâli sağlananuyordu. 250.000 kişi olması lâzm gelen Doğu Ordusunda savaş sonuna kadar 100.000 342.000 kişi olması lâzım felen Batı Ordumuzda da 77.500 kişi sorla toplanabilmiştır. Düşman ordularııun karşımızda yavaş hareket ederek kat'î sonuçlu meydan muharebeleririe ce saret edememeleri, ordulanmızın kâğıt Uzerinde görillen bu mevcudundan ileri geliyordu. Şayet Türk Ordusu eğitim görmüş er lerini terhis etmemiş, vaktinde noksanlarını tamamlıyarak yığına ğını yapmıs ols» idi, Balkan dev letleri için yenilgiye uğramak muhakkak görülüyordu. ( B MALKÖÇOÖ& ÇALINAN TAÇ Yazon vc çiten: AYHAN gelir. Bu akşamki kadar icmek arzusu duydogum» hatırlamıyonım. Bir derdim var desem, yok; hethalde slzin, halden anlar bir insan bulmanm seviııcinden olacak. Geliyorsunnz deeil mi? Soyledim size mazeretimi'. Kabul etmiyorum mazeretinizl. Bizim d« bir moruk vardı vaktiyle; o da beni beklerdi aksamlan; ne yalanlar uydurmuştum. Sİ2 îimdiy» kadar Kecikmeleriniz İçin yalan uydurmadmıı mıt Bu akşam benim hatırım için oydumverirsiniz. Y« km bir köyde bir hastaya igneye çağırdılar dersiniz meselâ. Bundan daha mesm bir yalan olamaz. Gitmeseniz sizi işten atmak tehlikesl vardır. «ıtiyar, gittijriniz icln sevinir bir de üstelik. Keyfim için, bir h!e için yalan soyliyeceğira. Hem de kime? Anama... Yalan, soylediği sahıslara göre dejisir ml »anıyorsunuz? Hem bir hiç için yahut keyfiniz, ya hut da benim keyfim için yalan söylemiyecek<i. niz. Kendi menfaatımz, istikbaliniı için yalan soy liyeceksiniz. Hadi canım sizin kadar mütereddit kimse görmedim. Emin efendl, anasuıa öğleyin, aksama geç kalırsa kendisini bekiememesini, belki de Kızılcaoren köyüne cideceğini söylemisti. Ayak diremesi. ana«ının kendisini beklemesl endijesiyle değildi Korkuyordu bu adamdan. Garip bir adamdı. Yola çık. tıklanndan beri söylemek Irtediği seye gelememlş> ri. trinden bir ses «Dön geri!» diye emrediyot fakat zihnindeki ınrgu isaretini de bir tiirlü kovamı yordu: Ne istiyordu bu adam kendislnden? Hadi, hadi! kırmayın benl... Emin efendi. kendi kendisiyle son bir miicadeledcn sonra, korka korka İki tas duvarın aralık bı> raktığı kapıdan Rİrdi Etrafındaki yabani çiçeklerin, otlann sanırmaya yiiz hıttu ju bir bahçe yolundan yukan doğru çıkıyorlardı. Bahçe set setti. Çesitli meyva aiaclan vardı: meraklıya benziyordu sahlbi. Fevmltah Azmi. onun etrafa meraklı merakfı J>akısmdan, soracağı soruyn önceden kar;ılamak ister gibi: Bn bahçe, semercl Alinin bahçesi. Ç. deydl aftkerliğinde, oradan tanırım kendisini Gelince eksik olmasm yabancılık çektirmedi bana Hoj ben de ona askerliği sırasında elimden gelen iyiligi yapmaktan geri durmamıştım. tnsan insana her zaman lâzım. Kaç zamandır Naciye de bağ bahçe görmedl. Otelde oturmamıza razı olmadı All usta, istersen tobirdeki evi açıvereyim. istersen bizimle bahçede otnrun dedi. İkisine He razı oimadım. Vaktiyle yap tıklarımın bir karsılıgını Istiyormus gibi bir »ey olncaktı. Çok israr etti. Birkaç giin bahcende kalınm dedim. Tiyatro birkaç akşamdır oynamıyor. Biz de fırsattan istifade. ağaçlann golgesinde biras isrirahat ediyornz. Bu gece oniar çoluk eocuk *ehirdekl evlerine çittiltr. yarın evde sıva yapacaklar mıs, kısa hazırlık. Ben de bir ilem yapalım dedim, khnse yokken» (Arkası var) İhtiyaca değil DİŞI BOND keyife göre AVAŞTAN biraz evvel Sırbiıtan ve Bulganstan'ın ordulan ihtîyacı için Almanya1 dan »ldıkları silâh ve eephaneyi savaşt* kullanacaklan ve savaşı uzatacaklan nedeniyle Avusturya Macaristan ve Romar.ya devletleri kendi topraklanndan geçmesine izin vermedikleri halde Türk hükümeti bunun aksine, ka ra va denis yollanndan faydalanılarak yurdumuzdan geçmlmesine gdz yummuş, bu silâhlar son radan savsşta bize karşı kullanılmış, binlerce Türk evlâdının olmesinin nedeni olmuştur. Bu ve bunlara benzer bırçok ömekler şu gerçeği göstermektedir k: TUrk Devlet yöneticileri daha evvel yaptıgımız savaşlardan hiç ders almamış, Balkanların bize karşı güttükleri politlka nın özünU anlayamamıçlardır. Türk Ordusu, Devleti değıl. S 4 TİFFANY JONES L .1 1 Df Kj"eaE.yEV 6 Yazan; Zsolt HARSANY Çeviren: Tank ÖZBİLGEN ren ve av partileri birbirini lco» vahyordu Saray sekenesi Floransa'da değildi. Grandük Francesco. Bianea nın Gaiano'daki Poggio adlı jairane bîr köy o!an mâlıkânesine gitmişti Ricci de oranın yolunu tuttu. fakat kentten ayrümadan dnce korunganına şunu bildirdi: Sizi bir büvük sürpriz bekliyor. oğlum Bolonya kenti U çin, granddüşesin kendi eliyle ya zılmış bir tavsiye raektubu alacak smız; bundan sonr» kürsünüz sl ze sağlanmıj demektir. Galile önce kızardı. sonrs zavk ten solgunlaştı. Bianea'dan bir tavsiye.. oa Evet dostum, Bianea'dan. tna nır mısınız H, kendisine is.ini*» den söz edildiğinde sizi ammsaDelikanlının boğazı sıkılmaktaj dı Bir soru sormak için afzmı ıçtı, falcat ordan hiç bir ses çıkmadı cBen size mektubu getirmek üzere Pogeio'ya deviniyorum, diye devam etti Ricci sonra dı siz Bolonya'ys gideceksiniz Bu arada okuyunuz ve ban» da gu veniniz » Ekim ayı gelip çatmıştı; fakat parlak bır güneş. Arno'nun sulannda oynaşıyordv. Cevre, tatlı ve artnonl doluy» du. Böyle Mr ikindı üzeriydi « ezici haberl aldiîinıia Düsüncelerlne gömülö oJa» rakfan Sıenona mevdanını geç mekteydi Ofisler'e geldiğlnde, blrşevler havkiran bir artamla karşılastı Ne oluyor? Diye sordu bir küçük kıza Ben de iyi tsitmedlm m e «ır. Sanırım kı btrl ölmüs (Arkası var) Mwî m LOKÜMTaOA CllM Ç6V1 ° • **• 2634 BDı'S TESEKKÜR İ Eıira Sevat D«mlrtflrk'rm hastalıjmda t»7den yaktn sa mlml Ufisinl esırgemiyen Haydarpaça Askeri Hastahanesi Bas Tablbi Sayın Dr. Alb. Namık Dumlu'ya Dahlliye Sell Dr Alb. îsmaıı Alpanlan'a. rahatsızlıiunı zamanında müdahıle ederfk benl ytnlden sibhate kavufturan Strın Dr. GARTH Trb. Yaramcı'ya Scrvlı Remıırctl Sayın P*rthaa Ercenfiz'», Hemsire Nevln hınımı, hattahan* perso. nellne te;ekkürü blj borc blllrla. lcvai En«İB OEMtRTCRK Cumhuriyet 4144 O O I OR Tarık Z Kırbakan Oert Sac rr «8hr»n Ha.it» 5 bklan Mfltrhassim Uttkltl £ IEU M I* H İ Baharda yola çıkmış olan Gall 'XVI. yüzyıhn Euclidei» denmek Je, güzde ayttı öyla bir yağmurlu teydL havada geri dönüyordu. Uzakta Konuşmalarmın ilk çeyrek saafeçmiş birkaç ay, birkaç deney tinden beriye, Galile için derin yıhna bedeldi. Sienne'i görmüş, bir dostluk duymuş ve onu dersle orada matematik derslerini izle rini izlemeye çağınnıstı. Çoğu rniş, Piccolonüni'lerin bu eski si kez, sadecc ikisi tartışmaktaydı tesinin bilginleri ile gflnler boyu Goruşmeleri gittikç» artmış; iki tartısmı* ve çoğu kez de onlan adam, kilise uğraşlannın müsaaAristo konusunda şaşkınlığa gark desi ölçüsünde. ayrılmaz olmuş'etmişti. Sonra oradan, bu konuda lardı. Bir haftanın sonunda arayeterince yararlanmış olarak, sıca daki yaş ayrunı da ortadan silingm tam zirvesinde olduğu bir za mişti. Cezvit papazı elli, muhata. manda Roma'ya geçmiş; Collegio bı ise 23 yasındaydı .. Eğitim ay Bomano'ya devam etmis, Ricci' riTnlan düzelmif ve düşünce alanin tavsiye mektuplan ile kendi nmda papazı, az dindar Floransa ni çeşitli kişilere takdim etmış ve lı'dan ayıran her sey unutulmuş son olarak da gene Arno kıyılarını bulunmalrtaydı. Clavius, bu dünüstündc. sâkin kazanmıştı. Gezisinı yeniden dü yanın konulan sinirli ve sedit fündüğü vakit, zihni kendisine bir bir kimseydi: renkli izlenimler karışınıı vermek etüdyan, bu olgun azmin çekiteydi. Sienne Belediye Sarayının mine kapılmış dujumluyordu ken pencereleri, San Gemıgnano'nun dinl, Ricci'den işin Ozerine der. kulesi Trasimene göîünün sula hal düşüldügü takdirde kendisine rmda yansıyor; çok sayıda yıl Bolonya'da bir kürsö sağlayabUmenin olanaklı olduğunu bildiren dızlar, d a | köylerinin viran kalebir haber almamı» olsaydı Ro. leri, Sait . Pierre baziliği.» bütün ma'da kalacaktı Bu arada hasta bunlar ona, bir tiyatro piyesinin düşmüş ve Campsnîenîn sütfürlü dekorlan gibi geliyordu. Fakat sulannda bakılma zorunda olduruhunıı en çok kıpırdatan. bir ha tuna da inannustı Sanhp öpüşezine gibi getirdiği ?ey. Cezvit Cla rekten birbirlerine veda ettiler.. vius Ue karşılaşma anısıydı. Kendini. Pincio'nun gölgeli paDükalık «ğitimcisinı görmeye tikasında, cüppesinin ncaklığı gittiğinde Pitti sarayında büyük içinde «oluyaraktan, bir büyük bir canlüık hüküra sürüyordu. yeşil yaprağı yelpaze gibi kulla Hükümdar ajlejinin bıjından önan. kısa boylu, sisman bir adam nemli bir olay ceemitti' Grandü la dolaşırken tekrar görmekteydi künün kiiçük kardeçi Kardinal Adam genç FloransaTıya, yaban Fernando henüz geri dönmüş cı bir aksan üe. kaba ttalyanc» ya bulunmaktaydı Bir vakitler Ve da latince konuşup duruyordu. nsyen Bianea iîe ikincl evlilifiClavius, Alman'dı Cezvitler 6r ni yerdifi kardesivle bagıntüan rutü otıu, Coünbre Üniversite eersinlesrtıis olm»k1» birlikfe dü sinde öğrenim vapmakfizerePor ?es bunu dözfltm» volunda çaba tekiz'e göndermisti Gprçekten de harcamı« ve Femandn de M^dibaskan onria, matematik alanmd», cis'nln. dojhım verinl tiyaret etyalnız bu ünlö fcurulusun ejitebl mesini Mİlamıjtı. Floransn'va lpceği bir vetenek sezinlemişti. muhtemelen, dSnfls vo!un<î» deÖğreniminin sonunda da o. Roma C>»nitler Koleji'nde bir genmet likanlmın vanmdan gpçen süslü ri kürsürO elde etmiştt. Kendisin* arabslardan birl {einde gelmlsti. Ve simdi, saray ıekt>oesi için tö
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle