19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
BAYFA DÖRT rCÜMHÜRlTET: Iklnci Balkan f Savaşı ıre Edirne nin istilaılaıı kurtıılıışıı Londra antlaşmasınm tizerinden daha Ud ay geçmeden, Türk ül kesmden alman yerleri aralarında bir türlü İÇİn, ALKAN devletlerinin bu tür birbiılerine düşman kesilmeleri üzenne, bize da düşen bir gorer vardı. Maderrüd Londra antlaşması ikinci bu B&lkan savaşının başlamasma engel olamamıştı, o halde Türk ordusunun da bu durumdan yararlanması gerekirdi. Hiç olmazsa elinden zorla alınan Edirne'yi ve onun Hinterlendını kurtarmak içln tam fırsat behrmişti. Bu düşünco ile Vekıller Heyeö Edirne'yi geri almak Uzere ordumuzun harekete geçmesini oy birligi ile kabul etti. Karan sartya götüren Talât Bey padişahtan savaş Iradesini aldı. 19 Temmuz 1913'de büyük devletlere d» birer Nota verilerek Türk ordusunun harekete geçeceği ve fakat Merıç sımrının aşılmayacağı, amacın yalnız Edirne'nir> geri »lrnmiüfi olduğu belirtüdi. snvnşı Türkiye ile Bulgaristan arasında suur kabul ediliyordu. hazinede. çok az para çıkmış, bu para da ordu ve donanmanın ihtiyacına harcanmıştı. Ikinci Meşrutiyetten sonra 8 defa Avrupa devletlerinden ağır faizlerle borç para almak ÎOrunda kalınmıştı. Eski borçlarI&, yeni'.erinin de faızlervm 6deyemıyecek duruma gelmiştik. Savaş ekonomisi diye bir hazırhk yoktu. Memleketın belli başlı getir kaynaklan, Kapitülâsyonlarla zaten yabancılann elinde bulunmakta idi Balkan Savaşı içın Osmaniı ve Alman Bankalanndan alınan borç paraiara karşüık Taksim Talimhane meydanı ve kı^ası (Şımdıltı Taksim Meydanı »e Gezisi) karşılık olarak gösterilmıştı. Yani yurt parçası satışa çıkarılmıştı Böyle bir durumda savaşa gırmek cınayetten başka bir şey değıldi. Kara ve demıryollan parasıziık yüzünden yapılamamış, her kalkınma hamlesi duraklamıştı. Geniş yurt parçalanmn düşmanlar elme geçışi sonucu ekonomik duzen alt üst olmuştu. Devlet, değil bir savaş bir banş içınde dahı yaşama olanaklanndan yoksundu Balkan Savaşından evvel elden çıkan vatan topraklarımızdan, göçedip gelen yurttaşlannuz ana vatanaa yerleştırüerek rarlı duruma geçirilmeden, BaW kanlardan yeni göç kafilesı akın etmeğe başlamıştı. Bu durum ulusun ve ordunun moralını bo»muş ve dayanma glıcünü azaltmıştı. Avnca yüklediği mali kulfet de devlet bütçesinl büsbütün sarsıyordu B düşman tarailar birbirlerine düştükr, bağhlık lan bomıldu, bunun sonucu olarak da antlaşmayı kabul etmeğe yeltendfler. OMENTer yalnus Silistire'nra nin verilmesini jreterli görmediler. Sırblstan va Yunanistan en büytik kısımlann Bulgaristan'a verildlğinl llerl sürerek taksime n a olamıyaeaklannj bildirdiler. Bu ild devletin aralıksi2 lsran ttzerrae Bulgaristan » Haziran da esk) ortaklanna karşı aav&s açtı. Ordusunu harekete geçirdi. Bu fırsatı kollayan Romanya da 10 Temmus 1913de Bulgarigten'a aavaş ilân ettl Bulgaristan üç eskl re bir d» yenl Romanya olmak Uzere dört devlet U* karşı karşıya kalmışü. Romen ordusu çok kolay ve bir direnişe tığramadan Balçık, Sılisüre re Flevne'yi alarak Sofya'ya doğru ilerlemeğe başladı. Edirne'mn geri alınmasından, Türk ordusununda ileri doğru harekete geçmesinden sonra, Bıdgarlar biziıtı kabul edebileceğimiz şartları kapsayan bir banş isteğinde bulunmak orunda kalmıslardı blöfe kul&k umadı k a n n ı u tatbik ettl. îngilter» Rariciy* ••kilinin lkan şöyle idi: Tfirkler Bnlgarlann mğ, radığı felaketten faydalanarak, Londra sntlasrnasrm hükiimsüı kılmaya ve Edirne'yi geri almaga kalkarlanıa, ilerde ugrayacaklan ve görecekleri ceza pek şiddetli olacakt»r. Bundan ralnız Avrupa'da U mfiDclerinden mshrnm olmakla kalmıyacak, belH tsUnbul'u bile «ayi edeceUerdir.Haridy» Vekili bü sözlerl söyleye dursun, Türk ordusu çoktan ileri harekâta geçerek güzel Edirne'miîi geri almış bulunuyordu. Tarihi serhad illmiı Balkan Savaşı sonu 117 gün Bulgarlaı elinde kaldıktan sonra, kahraman Türk ordusu sayesinde anavatana kavustu. Politikaalara kalsa diğer Ulerimiz gibi Edime ilimiı de simdi düyman çizmeleri altında erilecek, berrak »emalannda yab&ncı bayraklar dalgalanaeak, TUrk uygarlıgmm batıda taolanmı» anıtı olan Selimıye Camil kubbelerinde çatlak gayio sesleri yansıyacaktı. Y A R IN Düşmanrn savaş plânı Türkiye'ye baskuı şeklinde saldırmaktı. Bükreş antlaşması ı ULGARÎSTAN'ın her tarafto ı yenilgiye uğraması üzerine, Bulgar Kralı Perdinant banş istemiş TO Balkan devletleriyle Bükreş'te bir antlaşma imzalanmıştı. 40 gün süren Öunct Balkan Savaşı da bu suretl* sona ermiş oluyordu. Antlaşma hükümlerine göre Silistire ve Dobrica'nın bir kısmı Romenlere, Selânik, Serez, Drama ve Kavala dahil olmak üzere Makedonya'mn büyük bir kısmı Yunanlılara, Manastır, Ijtip, Üsküp ve Priştine Sırbistan'a, Plevne ve Diyakov» da Karadag'a veriliyordu. Ege Denizinde küçük bir kıyı kısmı kalmak uzere Meriç nehri tstanbul antlaşması DÎRNE'nin geri alınmasından sonra ve bizim daha ileri doğru harekita geçmemiz üzerine, Bulgarlar bizim kabul edebileceğimiz şartlan kapsayan bir banş isteğinde bulundular. Bu amaçla bir Bulgar heyetl tstanbul'a geldi. Konuşmalar ikl tsraf temsilcileri arasında 2» Eylül 1913'de sona erdi ve antlaşma imza edildi Antlaşma hükümlerine göre, Edirne, Kırklarell ve Dimetoka bizde kalmak şartıyla Meriç nehri suur oluyordu. Bâbıâli ikaz ediliyor 8 E B 46 Cümlelerini kahkahalarıyla noktalıyordu. Emin efendi hırsından titriyordn: Çok eldnn efendi! Çekil git karsımdan! Açıktan açıga küfretmekten yine de çekiniyordn Emin efendi. Böyleıi adamlann sagı soln olmazdı. Söylenen kcndisine de|ilmiş gibi Fevrallah Azmi yerinden kimıldaraıyordn: Ben seni menfaatını müdrik bir insan olarak görmek istiyornm, aziı kardesim. Bana menfaatini müdrik bir insan oldngnnn isbat etmek için bn akşam Güzel Ova kıraathanesinin önünden geç, birlikte bahçelere doğr» bir geımeye çıkalım. Mfiştereken konnsaeağımız hayati bir mesele var... Bir baskası için yapmam bn fedakSrIı|ı. Ba isten benden xiyade sen faydalanacaksın. Ba miskinlikten, bn korkaklıktan knrtnlaeaksın! Sana havatı gösterecegim. dna edeceksin bana.» Defol! Bir kerc daba atzınt açacak oluraan sigara tablasını ağrının ortasında bnlnrsnn! Defol! Fevznllah Azmi bn defa Emin efendinin titrevisinden korkmus, elinin altında dnran «igara tablasına bir kere baktıkUn sonra geri geri «ekilerek kapının yanına gelmisti: Cnntmayın aksamüstü Güzel Ova karaat. kanesinin önünden geçmeyl~ Defol! Emin efendi aigara tablasını hrlatmıştı fa. kat Fevznllah Azmi birdenbire esiği geçip kapıyı kapatıvermig oldngn için, kapıya çarpmıstı •adeee... Hırsını alamamıstı. Yerinde dnramıyor, masa Ue kapı arasında gelip gidiyordn. «Beni menfaatini müdrik bir insan olarak görmek istermis. Benden böyle bir insan yaratacakmış. Havatı göst«recekmi; bajoa,.. Havat gi>rmedifim!,[ birşeyÜ !>a,ılkl, Hcrcün g^îmurun içindr vovar.^ 4 lanmıyoraÜKda» divorda&kfndi kendine. Betki' de onnn anladıgı havat, Emin efendininkinden baska tfirlüydü. «Sana havatı göstereee|im...> demiıti. Ne demekti bn? Menfaatlerinin nerede istirak edecegine bir türlü akıl erdiremiyordn Emin efendi. Aklındın herifle adamakıllı bir kavga etmek geçmemiş detildi. anasını dâşünün. ce vaxgeçivermi<ti. Geçip^irmek lornnda oldutn kimse »lraasaydı, hrr sey mümkündü kendisi V NOTA'ya karşıhk îstanbul'daki büyük devlet elçilen, Türk ordusunun MidyeEnez hattının ilersine geçmesi için Bâbıâliye ikazda bulundular. Diğer taraftan da îngiltere Dıjişleri Bakanı Avam Kamarası'nda aşagıdaki söylevini vermek Is güya bizi korkutmaya ugrasıyordu. Fakat TUrk hükümeü bu Atina antlaşması ı t R K • YLNAN antUsman da H Kasım 1913'te Atina' da imzmlanmıştı. Bu antlaşma hükümlerine göre de Girit adası Yunanistan'a terk oluyor, Anadolu kıyılanna yakın adalann kime ait olacaği sonradan yapılacak Londra antiajmasına bırakılmıştı. Bu adalar en son Loıan antlaşmasıyla Bozca ve tmroz adalan hariç Yunanlılara bırakılmış, İkinci Dür.ya Savaşında Almanlar eline geçmiş, yenilgiye ugradıktan sonra, bunlardan 12' si îtalyanlardan alınarak tekrar Yunanlılara verilmiştir. Trakya'dan Yemen'e ve Havran isyan bölgelerine gönderilen birlikler bu cephede zayıf kalmamızda ve yenilgiye uğramamızda başrolü oynamışlardır. Bu birlikler de Selânik'te Osmaniı Bankasma Bulgar komitacılan tarafından atılan bomba olaylan nedeniyle. mahalli güvenlifi korıımak bahanesivie o ^zanaank^; Harbiye' NSzın A1I Rîz« PŞsa^ta'" rahndari Ana'dolu'dan" 'getirtlmiş seçme tümenlerdi. Şimdi bu kuvvetler geldikleri yerden daha uaak bölgelere gönderilmişti. Bu kuvvetler bir daha eski garruzonlarına dönememişlerdir. î: ÇALINAN TAÇ Yoıon vt çtZM: AYHAN BAŞOĞİU İçin; bn ts olmazsa bask» bir i» peşinde başını alır giderdi. ts bn dereeeve gelince «nphesiz insanın aç veya bir dilim ekmekle geçecek günle. re katlanması gerekirdi. Kendi hesabın» bnnlara katlanmaktan da korkmnvordn. Fakat anne. si hastaydı da üstrlik. Avaklarının altına alma. lıydı bn herin. ezilmcdik bir verini bırakmamalıydı. Bakalım. o laman şeytan tribi sıntabilecek miydi karsısında. «Herifteki snrat drtil çank...» diyordn Emin efendi. Ona sövlediklerinl köpefe yedirseydi kndurnrdn belki de. Zinnini bir sorgn işareti bastanbasa kaplamı*. bir tiirlii rahat vermiyordn. Ne olabilirdi? Peneereden mezarlıklara do|rn bakarken: •Ueçmiyecegim Güzel Ova kıraathanesinin önünden, geçmiyeeeSim» diyordn. Bn son eevabı olacaktı. Fevıollan Azmi denilen serseriye. Bir daha da peşin* düsmezdi herhaide. Kapı ile masa arasında ç i dip gelirken içerive gfzici satlık memnrn Salira îirmisti. Onn görnr görmeı «Bn herifle şakaiasmak içln adam arıvordnr mntlaka; simdi d> isin yoksa bnna habcr anlat...» dedi Emin efendi. Ne o? Emin a£a odayı mı arsmlıyorsın? Dalga geçme Salim, eanım sıkılıyor. Canın sıkısi daha ividir ogtam. tet çıkmaı. Zaten seninle dogrn dürüst koonşnlma* ki. Ne dedik sana limdi?. Daha ne diveceksin, eanım burnnmdan «lkıyor, len de dalta geçivorsnn beninüe. Ne oldu? Arlık cetvellerde bir yantiflık mı yaptın? Aldırma gnl hatâdan sadır e l m a ı : bir yan vazar düzeltiverirsin, olnr biter. Geç eanım övlf birsev olsa kılım bile kt. pırdamaz. Gocagarıynan mı gavga ettin? n de»H, ^ bir is için. ^b.C • ,JJ" Dimrk senin sahsî islerin de var b81e e»n sıkacak? Bak ben bunnan bllmiyordnra Emin efen di gardasun. Zaten senin i$lerine pek de akıl sır er mrz. Avrat meselemesi mi yoksa? Yoksa anan >ln« evermeye mi kalktı seni? Gırmayıver gıduneafıziM. Değil eanım bu soylediklerinin hiçbiri <•*fil. Scn ne vaptın? Oğlanı mektebe söndermekteB vazgeçtin mi? İmkân ve zaman ALKAN Savaşında ordu tamamen acemi er ve tecrubesiz komutanlar elinde bırakılmış, yenilige doğru tasarlanan hamleleri tatbike imkân ve zaman bulamamıştı Sultan Hamit'ten devir alman kara ve deniz kuvvetlerimiî bakımsız ve onanma muhtaç bir durumda idiler. Savaşa hazırlıksız ve zamanin yeniliklerine göre örgütsüz eirilmiştir. O zaman deniz kuvvetlerine de başkomutan vekili komu»a ettiğindnn, isabetli karar ve emirler verilemiyordu. Ancak meveut savaş gemilertmizden Hamidiye kruvazörü kahraman süvarisi merhurn Rauf Orbay idaresinde Ege ve Akdeniz'de yapögı 7 ay 24 plnlük korsan savaslanyla Yunan ordusu deniz naklivatmı felee uğratmıştı. Çatalca «avunmasmda da. Karadeniz ve Marmara deni7inden cephenin yanlanndaki düşman nıev7ilerine açnklan yan ateşlerle etkili olmuşlarsa da esas deniz kuvvetlerinden beklenen düş man deniz kuvvetlerine karşı gerekli üsttinHiiü elde edememislerdir H a ^ kuvvetlenmiz de yenl kurulmakta idi. Pransa'dan alınan 12 uçak modellerinin aynlıgı, pilot ve yedek parça yokluğundan cephelerde yararlı bir iş görememişlerdir Balkan Savaşı gibi önemli bir savaçta. Başkomutan Vekilligine o zaman hayatta buîunan ünltl komutanlanmızdan, Gazi Osman Paşa, Gazi Ahmet Muhtar Paşa ve Gazi Ethem Paşa gibi komutanlar dururken. emir ve komuta makamına Nazım Paça eibl tecriibesiz ve yetersiz bir komutanm atanması da büyllk bir lsa betsizlik olmustur Hiç süphesiz bu atamanin bir nedenl vardı o da zamanın sadrazamı kendl partisi içinden düsüncesine uyeun hareket edebilec*»k komutanı seçmek zomnda idi. Nazım Pasa da böyle bir politika ile seçilmiş ve savaşm yenilfimizle soTiuclanmaytnı kendi elimizle hazırlamıştık. (Arkıtin far) R Yazan: Zsolt HARSANY 3 Çeviren: Tank ÖZBİLGEN Nasıl, onu tanımıyor trusun? O, Padualı Bır matemr.tıkçidir. Ünlüdür Fakat beo artık matematikJe uğraşnuyor sadec* hastalıklarla Ugileniyorum. Notlar» göz gezdiren Galile'» yl, bir kaç cüml6 cezbetmey» yetmıştı. Bu defterlert bana »rlysten verir misiniz? Hepsıni ai, dostum, bana g» rl vermenin de gereği yok. Floransa'lı onları alıp götürür ken daha yolda nkumaya bafîamıştı. Moletti bu derslertnrte korkunç teoriler ortaya atmakta kutsaJsziz Aristo'y» bücum etmekteydi. Onun büyük bir bü gin olduğunu karullenmekle bir likte, her dediğini köril körün« kabullenmemek ner«»kfig:ni savunuyordu: O, B?ellikle mekv nik üzerindeki ssvlannds van'ışhklar yapmı$t.ı DİŞI BOND I Çıkan kısmın özeti Aile Piza'dan kaikmış, Kloransa'.va yerleşmiştl. O dönemde Galile henüc 23 yaşındaydı. Hayatuıa son vermek istiyor, fakat intihar olayım gerçekleştlremiyordn bir törlü. Babasının arzu ve egilimlerine rafmen dnktor olmak istemiynrdn. Çünku aklı barabaşka şeylere takılmıştı. Fiziksel konnlar âstünde durnyor, matematik dalına karşı büyük bir heves duynrordn kendinde. Evlenmeyi de asla düşnnmüyordn. TIFFANY JONES (MSJİLLAU, 3 '"B HlRSfZ GARTH ' N! E. VCAZ.I IC £ ( Ekonomik VÜCE E.TEEMA, ^ m durumumuz KONOMtK ve malt durumumuK da politik ve askerf dummlanmızdan daha fena tdi. Sultan Hamit'ten artakilan E D O K f OR J Tarık Z. Kırbakar» { ıieıi Sac ve Zflhren Haat» | bklmn MfitPhamn« tstiklkı • •• * Evet oglum. Kuşkusus kl renümez mı kendınl koyveriş sen bunu asla düşünmedin. Biz duygusuna Kapümış Dlr araba çok roksuluz; lşler günden gü söz etmekteydiler Az sonra da ne kötüleşmekte ve düzelme hic bıri ne dedığinlD farkınumudu da yok Erkek ve kız da degıl olmuştu. En az anım tavernayı ne zakardeşlerin üzertnden ekonoml sadıklarıvsa, yaparaktan, ancak doktoranı ya man ve nasıl terk ettiklenydı.. Bu zamaniarda Piza'ya. Rossı pana kadar davanabilirim. Pa kat senin bir ünlü matematis adlı bir etUdyao gelmişti. Pa yeı. ya da flzisyen olmanı nasıl dua'dan gelıyordu. Orada biT bekleyebîlirim? Benim içia ola aşk öyküsüre bulaşmı? ve başGalile, Tannnın Tann oünatan çıkardığı kızın kardeşmın naksız bu! ctığını okuırmşcasma, bir çok lntikamından kaçmaktaydı Ma Bn sözlerl derin bir sesslzllk kez durmak zorunda kalmıjtı. tematığin sıkıotılanna dayanalzlemişti. Sonra Galile konuşIçinde sonsuz bir boşluk meyda tnayıp tabip olmak tstiyordu maya başladı: na gelmekteydi Başmı sallayaGalile, Sendıstal Cniversitenin Tahip olmaktansa ttbnek raktan 'Pkrar yiirümeye koyulkondoriarında tanımışö Padua' lyidir. dan söz etmekteydiler ve Rossi, muş; odasına eelince de hemen Fakat benim seni beslemeoradan aynims corunda kaldı masası başına geçmişti Deytm4 m na»l tstersin? Ienenae2 bir öfkeye lcapttnyorğtndan duydugu UzÜntüyü dile du kendini: Biri onun putuna Burada birçok burslu 6ğ getirme' e vefp.cek kudrette soz •iövme cüretini gösternwn'eydi! r#nci var. Niçin ben de Medlcis' cük bulamarpnk^vdı «Bo» ıçır Fakat gene de okıunasına aynı lerden bir burs almayayım. Siz övgü dolııvdu tutkuyla devamdan geri kalmıbtrnu Ostilüo Ricci'ye açabüirvordu Son defteri kapadıktan Bu «Bo» da neyın nesi? süıiz: o benim ne değento olsonra, ruhundaki sıkıntınır »*kl Bız, Oraversite'yi oöyle ad dugumu bilir. lacdırınz O. vaktiyle remzi «Ai si altında sokağa tırlamıstı «Aögrenci valvaran göz'.ertnl banızı, Bove» (1) olan bir tavernsnın risto. bir cismin 4Uşü? basına dikmlsken beriklnln yüyert üzerine kurulmuştu Bu ad spesifik ağırlıgı tle orantılıdır, zO birden aydınlanmışö: savında bulunuvor: «ylevs» bir Bu bana önerdigin. k8t« oradan kaldı ve kentin insanla Kurşun parçasmınki. öiı odun n gibi, etüdyan ve profesörler bir düşün degil. çok olacakde onu sadece «Bo» diye adîandj parçasınınkinden Slzden ric« edlyorum, de nrlar. Ah. « «evgili «Bo»! tır.» Bu birkaç satır zıhntne W neyiniz, olanaksıa yapınız! Sikılmıştı Kendistni, bir p«rca Nerdeyse gözleri yaşaracaktı kur^un fle. bir parç» tahtayj düz« tüm dünva^a ünlü bir bilgln Oradakl üniversite alışkanlıklaşerken tasavvur etrneve «orluolacağıms söz verivonm». rujdan, taverr.alarda Cezvitler ovor ve onlan fikren gözlöVOTdu. Sarap, babayı hoşgörülll kılkulu ö*rencileriyle dövüsmeler K^n!"s1 dshs hırtı fW«pnH «ramıştı Gittikçe vtımuşuyordu: den, Venedik'in iki adımd» bir ba? Fakat bu »rf hayaii *•• Sen lyi blr küçük çocuk karşılaşılan harikalanndan söz ney. onu aydınlatmay» vetmsran. ediyordu Heyecanından, kolu mebteyrtt Beynin) kımıKi»(TMik Galtle onu tutkuyla kucak altında tasıdıgı defterleri ypre ve devindirmek tste? gibt naşıladl. Boşslımlsnnın şlddeti İçln duşürmüştü. Onlan kayıtsızca nı oynatıvordu Kannakanç »üd«, birinden biri masa flzerintoplarken Galile dagılıruş sayfa züyle kendi doğrultusund» itode duran bir ktlçük gGytlmfl delardan biri üzerinde fizik for san bu dell gBrUntlşia uzun bt virmlstJ. Sıkılmış ve tazl* keyil Tiüllert gbrdü. caklı adama herke* şaskınlıkla olduklannı birbirlerinden sak Bu notlan Moletti'nin tlers bakıvorritı Hır'a geH diinmeklay&raktan onu ksldırmays uğ lerinde tutmuştum, fakat artık t e y * (Ark«n var) raşıyorlardı tçen klmseler »r« onlara gereksinmem kalmadı. sınrl» COST kez oidufu gibi di Kim bu (1)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle