18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 Mayıs 1972 :CUMHÜRİYET SATFA BEŞ Radyo İSTANBUL 05.55 07.00 07.05 07.30 07.45 06.00 08.10 08.30 08.50 09.30 10.00 10.05 10.25 10.45 11.00 12.00 12.05 12.30 13.00 15.00 15.05 15.30 15 .55 16.10 16.30 17.50 19.00 19.30 19.40 19.55 20.00 21.00 21.10 2155 21.55 22.45 23.00 23.45 23.55 24.00 Açılış, prograrn Köye haberler Türküler, oyun havslan Haberler, hava durumu Oyun havalan Istanbul'da bugün Solistler geçidi Çeşitll müzik. Türksıüzlgi Çocuk saati Haberler Şarkılar geçidi Hafif batı müzigl Çevremizde bu haft» Konser nakli Haberler Hafif baü müsif! Yurttan sesler Haberler Haberler Solistler geçidi Hafif baü müzlğl N.tnnap'tan türküler Ocakbaşı Maç nakli Reklam programlan Haberler, hsva durumu Hafif müzik G. Kasacı'dan şarlnlar Bir varmı» Karma program 24 saatin olaylan Cap Etili'den türküler Spor derglsi Hafif müzik Haberler Plâklar arasında Gece müagi Günün önemll haberleri Kapanış PflRLflMEHTODn7 GUN Hükümet kuruluyor, reformdan sesyok Turhan ILGAZ Eski Boks şampiyonu Mustata Ok ile Judocu Hanağası Meclis'te kavga edince.. CHP11 Mustafa Ok ile Hayrettin Hanağası, Meclis koridorlannda kavga ettiler. Manisa mlUetveklli Ok, Ecevitçi idi, Hanağası ise koyu Satır taraftan Mustafa Ok da Hayrettin Hanağası da, ordu safianndan gelip siyasete aülmışlardı. tkisl de, sporla ugraşmışlardı. Ok'un boks sporunda Türkiye şampiyonluğu vardı.. «Hanağası için ne şanssızlıb dlyeceksiniz ama, o da Judocuydu KONU: ARMAGANI YARIŞMASI 1972 Şadiye YILMAZGİL «Hakim adaylığına tayinini isteyen BAYANLAEIN önceden tesbit ve tahsis edümiş olan mahdut miktardaki kadro kontenjanı nisbetinde tayüılerinin yapümakta olduğunun, buna göre kendisinden evvel müracaat etmis iyi dereceli BAYAN mezunJarm arasında 55. sırada bulunduğunun..» 4J.1966 Adalet Bakanlıgı Zat İşleri I I I A A yılmda erkek arkadaşlanmla ayni dersleri okuynp a y n i IHİİO "»avlara girerek tstanbul Üniversitesl Hukuk I W V W Fakültesinden mezun oldum. 19«5 te hakimlik için yaptığım müracaata verilen cevap yukardadır. Sene 1972. Benimle beraber mezun olan erkek arkadaşlanm yedi senelik hakimdirIer ve ben, halâ sıramı bekliyorum. Eşitlik: «Belli bir bakımdan birbirinden ne artık, ne eksik olma durumudur.» Yukardaki cevabın bu tarife uygunloğunu kim savunabilir? Bu, toplumumuıda yüksek öğrenim yapmış blr kadının bile henüz erkeklerle fırsat eşitliğine kavuşmadığınm küçük bir ömeğidir. Tüm Türk kadmlannı ele alırsak, hiçbir alanda kadınerkek eşitliğinin gerçekleşmediğini görörüz. Medeni Kanun, kadına kişisel haklann kullanılmasında erkeklerle eşitlik tanunıştır. Fakat nygulamada bu haklar, kâğıt üzerinde kalmaktadır. «Kadınlık meselesinde dış görünüş ve kıyafet ikinci derecededir. A51I mücadele sahası, kadınlanmız için görünüş ve kıyafetten ziyade. asıl muzaffer olması lâzım gelen sahada nurla. irfanla, gerçek faziletle süslenmek ve cihazlanmakür» dlyor Atatürk. Atatürk'ün önerdlgi bu irfana ancak eğitim yolu ile ulaşılabilir. Bagün TUrkiye'de erkeklerin '/• 20 sl okurnayazma bilmezken, bu oran kadmlarda '/• 60 tır. Asırlardanberi kadm İçin «saçı uzun, aklı kısa» diyerek kadmlanmızı ve erkeklerimizi şartlandırmışız. S. de Beanvolr, «Kadın, kadm olarak doğmaz; kadmlaştınlır» der. Toplum, onu kadınlaştırmak için önce ekonomik köleliğe ahştırmıs ve erkeği bic hayat arkadaşı olarak değil, bir zeçlm aracı olarak kabul ettirmiştir. Çalışan kadın bile emeğinin tam karşılığını alamamaktadır. Tarım sektöriinde çalışan kadınlanmız, boğaz toklugnna emeğinl hibe eden birer Işçidir; hiçbir sosyal güvenlikleri yoktur. İŞÇİ kadmlanmız, bazı sosyal haklara sahiptirler, ama devlet istatistiklerine göre aynl iş kolunda çalışan kadm ve erkek lsçi ücretleri arasındaki fark. saat başma biriki lira arasmda kadınlann aleyhinedir. Çalışan kadının hayatındakJ bu belirgin eşitsizliğin yanısıra, çalışmayan kaduı için eşitsizlikten bile söz edllmlj, çünkü o, bir seçme hakkının varlıiından habersizdir. Medeni Kanunumuza göre evlllik, kadın ve erkeğin serbest iradeleriyle meydana getirdlkleri bir akittir. TUrkiye'de evIUiğin böylesine özgürlfige dayanan bir bağlılık oldugunu kadmlanmızm yüzde kaçı düşiinebilmektedir? Gerçekte kadının bir mal olarak görücüye çıkartıldıği satışın pazarlığmı dahi babalar yüriitür (55 Sayılı Kannn baslık müesseseslni yasakladığı halde) Evlllik lle, kadının geleeeğe duyduğu güvensizliği. iradesizliği, tek bajına karar veremeyen uydoluk hali devam eder. Değişen sadece «evin direği.dtr. Bu orta direk, her yerde ve her zaman tektir. ama uydular blr çok bölgede • erkeğin arzusu ile birden fazla olabilir. Nltekhn bu gerçeği anlayan kanun koyncu, her beş yılda bir. çıkardıiı kanunlarla tescil edilmeyen birleşmelerden doğan çocuklann. cezasız tescllini ve neseplerinln sahihliğinl kabul etmek zonınluğunu duymuştur. Böylece «KUMA» lardan doğan çocuklann varlığı reddedihncmektedir. Halbuki ba konnda ilke, tek evlilik ve bunun mahsulü olan çocuklann neseplerinln doğrudan doğrnya sahihHğidlr. . , Bilim. sanat ve benzeri alaniarda kadınlann yetlştntş ve sehirlerde yaşayan kadınlarunuuı eşitliğe yaklaşmış gibi görünmesl, kadınerkek eşitliğinin sağlandığinı göstermez. Çünkü bugün kadınlanmızm • . 72 sl köylerde, •• 15'1 ilçelerde. % 13 ü il mer/ / kezlerinde yaşamaktadır. Bütün kadmlanmız. t s ve örel hayat lannda zorunln blr susknnluk içindeler. Bu susturulmnşluğun, U rlhî ekonomik. sosyolojik nedenlerini bulmalıyız, çarelerinl kSklü olarak temelden aramalıvn. Yoksa «kadın ve erkek esit yaratümışlardır.. «eşitlik istiyoruz», «böyle gelmiş, böyle gitmez. diye bağırarak hlçbir şey elde edemeyiz. Bu dnrumda Irtenildiei kadar tepeden Inme haklar sağlansm, kadın da erkek de eşitliklerlnin »HÖI^i.ne vacanıayacaktu. Kadmerkeh^esitllğlnde de Batı düteyi • î 4 2 ~ f r ' S e b a m e m i ' ! ' ç i n ^"ay'nln Relişmesi, köy ve sehir larklılaj.' y ! ^fjmtm kalkması yanf tam geHsmiş btr ülke haline gelmemU şaTt~ tır. Işte o zaman, Atatürk'ün önderlifini yaptığı kadınerkek esitllftbıin, egemen erkek jrüçleri tarafıudan lütfedilmlş verller olmaktan çıkıp temele Indiğinl ve kanunlara rağmen devam eden dengesizliğin bir bir ortadan kalktığını görecegiz Yaz geldi yine.. Hava sıcak.. Ankara olabildiğince yeşil.. Havada, ışığın içinde pamuk gibi bir şeyler uçuşuyor.. Geçan güa, Parlamentonun bahçesinde. bu pamuk gibi şeylerin ne oldugunu bulsbüdik sonunda arkacîaşlarla.. Kavaklann tohumlanndan çıkıyor pamuk gibi şeyler.. Minicik bir tohum, küçük parmağımzın tırnağı üzerine on tanesini yerlestirebilirsiniz. O kadar minik.. Patlayıverdi mi, hao minin on misli, belki ytrmi misU olarak, o pamuk gibi şeyleri fışkırüyor.. Kavaklann üzeıinde salkım saçak duruyor, pamuk gi bi şeyler.. Rüzgârla ağaçtan kopup, uçuşuyorlar basıbos... Parlamentonun bahçesindekl gözlem hayrete düşürdü bizi.. Doğanm silıirbazlığının ucu bucağı yok... Olmayacak şey yok, Doğa'da.. KORIDOR tSTANBUL ÎL 09.55 Açıhş ve program 10.00 Diskotegimizden 10.30 Hafif baü müziği 11.30 Minyartlr müzik 12.00 Almanya'dan müzik 12.30 Konçertolar 13.00 David Garride söylüyor* 13.30 Sonat saati 14.00 Fransızca şarküar 14.30 Şan sololan 15.00 John B. Sebsstian ve arkadaşları 15.30 Fîlm müziklerl 16.00 Pazar konseri 17.00 Çay saati 17.30 KUçUk konser 18.00 Gençlere müzik 18.30 Senfonik müzik 19.00 Hafif batı müziği 19.30 Müzik dünyasından blr gezi 20.15 Akşam konseri 21.00 Halk şarkılan 21.30 Hafif baü müziği 22.00 Gece konseri 23.00 Caz saati 23.30 Gece ve müzik 00.30 Hafif baü müziği 01.00 Program ve topamş Meclis'te cogunluk sağlamak için hangi yollara başvurulur?.. «... Dftnle beraber gittl, cancağzım Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazun...» MEVLÂNA Fikret OTTAM lemeli, böyle olunca da yer yerınden oynamıyor, hattâ biz gazeteciler azcık seviniyoruz!... Bunu anlamış olmahlar ki, eksik olmasınlar sık sık sevindi diye. Kımbilır o zaman lcler daha mı iyi giderdi ne? HÜKÜMETTE DURUM BAŞKA.. Hükümet kurmada durum baj ka. Cumhurbaşkanı bir parlamenteri gözüne kestirir, kurun der hükümeti. Eğer o zat kurmakta hünerliyse, usturuplu kurar, öyle hald*ır haldır kurup somında zemb^reği çat diye kırmaz, kırdırmaz. Sonra hükümeti kurmakla görevlendirilenlerin hükümeti «kurmama» özgürlüğü de vardır. Tam kurarken vazgeçer, eve gider «hanıra» der, «Ben hükümeti kurmaktan vaz geçtim, gel seninle tursn knrahm, istersen hayâl kuralım» diyebilir. Yani bizim gibi, canım yazı yazmak istemiyor diyemez. tstedigini* Aat ve yıpar... Bu bakrmdan bizim meslek zordtır hükümet kurma yanında. Işte, istesem de istemesem de yazıyı «döktürdüm» irşat ettim okurlarımı!!.. Oysa neler, neleeeer söylemek istiyordum, ah canım bir yazı yazmak isteseydi bugün? Kavgaya, Hanağası'nın Ok'a söylediği «sahtekâr» sözü yol açtı. Tam Meclis postanesinin önünde, Hanağası, yanındaki gazeteciye, Ecevit'i kutlamak niyetinde olmadığını, kendisinin bir tek genel başkanı oldugunu. «kapıkulluk» edecekse. Inönü'ye kapıkulluğu edeceğini anlatıyordu. Postaneden çıkan Ok, bu sözleri duyunca, «Inönü'yö sh Yeni Başbakan adayı bu hale getirdiniz» demekten kendini alamadı. Hanağası'nın TUrkiye'de de öyle.. Itte Par cevabı «Sahtekâr», Ok'un karşı lamentonun en ufak grubu, kos cevabı da şiddetli bir yumml« koca bir Başbakan adayı çıkar oldu. Yediği yumrukla ağzı ve dı.. Melen'in, yeni Hükümeti burnu kanamaya başlayan Hakurmakla görevlendirilmesini nağacı, bu kez «Talfit Aydemir'i klmae garipsemedi. Ulke bir sen aatırdın» diye bir bagırdı.. ayı aşkın bir süredir Hükümet Ok*u tutmak mümkün olmadı siz.. Yeter ki, kurulsun su HU ondan sonra.. Cst üste yediği kümet.. Başbakan adayı bir si yumruklarla yere yığıldı Hanağayasi partinin genel başkan yar •a. Alıp revire götürdüler dımcısıymıs da, bu siyasî parti Hayrettin Hanağası. ertesl gün Parlamentoda grubu olan en kü çük partiymiş de, 12 Mart Muh bir açıklama yapti. Ok'u yeniürasının «Partilerfistfi Başba den «Aydemir'i astıran kişi» okan» görüşüyle nasıl bağdaşır l&rak niteliyor ve dayak yemedlğini 6ne sürüyordu. Ama Haymıs da, falan da filân.. Boş söz rettin Hanağası'nın patlayan dubunlar.. Hüküraet kurulsun tek dağı bir günde iyilesememişti.. isteğimiz b a ANKARA 05.55 07.00 67.05 07.30 07.45 08.00 08.10 08.40 09.10 09.30 10.00 10.05 10.35 10.55 11.15 11.40 12.00 12.05 13.00 13.25 15.00 15.05 15.35 15.40 16.00 16.20 16.45 17.00 17.05 17.30 17.50 19.00 19.55 20.25 20.45 21.00 21.10 21.25 21.55 22.10 22 2V 22.45 23.00 23.45 23.55 24.00 Açılış, pro^rafh Koye haberler Twrkü.er, oyun havalan Haberler, havs durumu Sabah müziği Ankara'da bugün * Şarkılar, oyun havalan Halk müziği Dönme dolap tsteklerimiz mikrofonda Haberler Türk müziği Bulmaca programı Bizden sesler Yurttan sesler H. Gökmen'den şarkılar Haberler Stüdyo 3 Haberler Hafif fnüzik Haberler V. Gürserden şarkılar Oyun havalan Hafif müzilt K. Tannkut'dan şarkılar Çeşitli müîik İ. Daimi'den türküler Haberler Pazar faslı Ocak bası Reklâm programlan Haberler, hava durumu N. Ertas'dan türkültt Pazarın plaklan K. Payaslı'dan sarkılar Hafif rnUzik 24 saatin olaylan A. Ekber Çiçek't«n türküler Spor dergisl Gül Batu'dan şarkılar MUzik düpya» Türküler Haberler Gece konseri Gece müziği GUnün önemli haberleri Kapanış TÜRKIYE TV 19.00 19J0 19.3* 19.46 20 00 Açılıi; program , Kısa haberler Reklâmlar Çocuklann televizyonu İncik . Boncuk Yannın yasamı Stüdyo* konıeri Ayhan Turan (Keman) Ferdi Ştadzer (Piyano) YapımYönetlm: Zeynep Esen Reklâmlar Haberler Reklbnlar Hava dunjmu ReKİaralar Pazar gececl (Denlz K u v . vetlerl orkectrası. İlhan Ören. Ayten Zeng*r. Zlya Taşkent) Reklâmlar Magazin (1 Köy « i r e t menlerine yardım ktrro«si: 2 Balık yetiıtirroe çiftlU | I ; 3 Turlzm mevsimi: 4 Meryem Ana; 5 îlfcokullararuı folklor birlnellijri. 6 Üc yabsncı film) Spor («JrtlValite) Sunan: Güsas î e c e i l l Reklâmlar Son haberler Kapanıt 2026 2030 205!' 20.5T20.5" 21.(X. Yasantısında olur yazarlaruı caman zaman, kimi kez canı isriyorlar!... Ama, bazı başkantemez yazı yazmayı!. Mevlâna' lar işi bu açıdan ele almıyor, nın dediği gibi, düne ait ne kaçoğunluğun olmadığını gorünce, dar söz varsa gitmiştir, yeni $eyler söylemek lâzımdır can«Yoklama ototnatik cilıazlarla cagnm, arr.a ya canınız istemiyapılacak efendim» diyorlar, ışyorsa? îstese de istemese de yate o zaman herkes birbirinin zacaksınız, bizim kuralunız budüğmesine basıyor, olmayanı dur, adımız Hıdır olmasa da.. olduruveriyorlar!... Bendenizde de olur ara sıra, Haydi biz yazı yazmadık, o yeçok şeyler yazmak lsterim, ama re bi?eyler koyar yazı müdüvarmaz parmaklarım, tutulurum rü... Bir sanatçı çıkmadı mı, çıdaktUo başında Başkalarında kamadı mı, yerine yea*eğini soolduğu gibi kimi zaman.. Işte kuştururlar, tıpkı atepne gibi!.. bu anlarda kulakları çınlasm, Tuhat defil mi partatnentoda Ankare T«msileimiz Aydar yetısir imdadJma!. Bilir ,çe kâdar . y.ök }f$3İi se^y.. «Tahn, çognnlak yok, altı kişiye ihtiyacımız var, k**ry' TB çabuk'yazdığırm, arria bakar ki tutuluyorum ara sıra, çağınn şnrsdan altı kisi kim olursa olsnn, çoğnnlnğn saglayaverir «kopya» yı, yani konuyu.. Aklırn yatarsa, Allahını seven lınu demiyorlar. Gözünüzün ötutmasın!nüne gelebiliyor mu, parlamento yöneticilerl Atatürk Bulvarın Aksiliğe bakınız, bu hafta hern canım yazı yazmak istemi dan adam çeviriyorlar, «ÇognnInk yok ds, gellverin lutfem yor, hem de «Kemai ağabey» Ankara'da değil!. Sizler, haklı olarak «Yazmazsan yaxma be biraber, derdimiz kendimize yeter» dıyebilirsinız, yahut bir alışkanlığınız vardır da «Acep neden yazmadı?» diye meraklara düşersiniz.. (Bu ne matluluktar bilir misiniz?; Oldum olası yazarla okur arasmda özel bir bagdan hep kaçırulmıstır bizim meslekde!. Her gün iyikötü seslendiginiz okurAnadolu Kulübünden alıp gelannıza gün olur kendinizden, tirdiler adamı, Meclls lokantayüreciginizden geçenlerden söz sının başına geçırdiler. îşini iyi edemezsiniz, bizim meslekde kınarlar bunu, «kendinden söı biliyordu... Yani, parlamenterleedilmez, ayıptır» derlerl. rin önünde ağzınyda bir saygılı gülücük, iki büklüm el oğu;Çünkü siz. toplumun malısınızl. Üstün ınsansuıız (!) Va turmasını, «Blr emirleriniz var mıT» demesinl... Sorumluluğu zarsınız, gazetecisiniz ya, ber kendisine ait olmayan bir açışeyin en iyisini, doğrusunu siz ğın kapatılması gibi karşı rfubilirsiniz, toplumun da siz sayın rulmaz bir özürün arkasınd^ yazann görüşlerine ihtiyacı varönce lokantamn fiyatları arttı. dır, su gibi. ekmek gıbü. ül neporsiyonlar biraz küçüldü. Ama deale topluma ışık tutan bir yaparlamenterlerin Iokant8sında, zar, kendi öz duygulanndan, kigazetecilerln dışmda bundan sisel sorunlarından nasıl söz eder, toplumun aydınlanma (!) yakınacak kimse yoktu. Ufak lşinl o gün yerine getirmez? Sazamlan, garsonlann yeni g i y nınm nedeni bu, işin!. Daktilosileri, servis takımlarının değişnun başına her geçişte, her kotirilmesi, «deve hamonı»nu da nuda yüksek fikirlerinizi döktüandırsa,"her Pazartesi günü yarecekstoiz, sayfalarca yazı yazıp pılması âdet haline getirilen hükümetler devireceksiniz, hükü «tatar bBreği» gibi değişUc yemetler kuracaksınu, gerçek yömekler, fazla göze batmaktan neticilere iş bırakmayıp kendi ahkoydu. dogrultunuzda siz düzenleyeceksinla islerü. Eh, görevi (!) ve Parlamenterlerimizin, esasen, de durumu (1) bu olan saym yaMeclis lokantasmdan başka uğzar nasıl söz eder kendi yüreciraşacak o kadar çok işleri vardı ğinden geçenleri, keyflnce yazki... mayı, söylemeyiî. Zinhar olAncak, Parlamenterlerin lotnaz'.. kantasının hemen ait katında, memur ve müstahdemlerin yeZORLARIM.. mek yedikleri lokanta, Anadolu Kulübünden gelen adamın kurKim ne derse desin, zorlanm duğu yeni düzenin bütün çirbu kuralı arasıral... Her gün kinliğini apaçık gösteriyordu. pâra verip aldığı gazetede; yaPorsiyonlar iyiden iyiye küçükzılarını sevsin, sevmesin okutü burada, çeşitler azdı ve teduğu bir yazarla neden bir bamizlik kurallarına da fazla kuğı, bir yürek alış verişi ollak asılmıyordu. örneğin, salat^ masın okurun? Olmalı derim, el(ft'ye verdikleri kirli bir yeşilbette olmalı... Şöyle bilmişUkliğin içine uzanan bir çatal, maten annıp, içinden geldiği gibi sum bir sümüklüböceği yaralı»öyleşmesin bir yazar, bir gayabiliyordu. «El ı n a t u dediler zeteci? bu ait kattaki lokantamn müHayır, canınız istese de istedavimleri. Midelerinin bulanmese de tıkırdayacaksınız, topmasına katlansalar bile karmluma karşı görevinizi yerine gelarını doyuramıyorlardı. tireeeksiniz, tabiî işverene de! Olur mu hiç, bir opera sanatçısı tam perde açılacakken, «Tahu euıım bnfdn aryıyı söylemek istemiyor» diyebilir mi, keza bir tiyatro oyuncusu? Tüm fırıncılar, «?aha, bngün canımız ek. mek çıkarmak istemiyor» diyemezse bizler de, «Can istememe öifdrlügü»nden yoksunuzdur... Eb ne yapalım? tçimiz bu... Bekleme dönemi Sayın Melen, k&h, MGP grup odasında Genel Başkanı Turhan Feyzioğlu lle sohbet ediyor, kâh, TBMM'deki Başbakanlık odasında, Başbakan Vekili olarak günlük işlerle uğraşıyor. Bu arada, üç gün gibi kısa bir süre içinde, Senato ve Meclis Baskanları. Parlamentoda grubu olan dört siyasî partinin genel başkanları ve Senatodaki Milli Birlik ve Kontenjan gruplanrun başkanları ile görtişüyor, şertlarını bildirip, önerileri ahyor... Sonra beklemeğe çeküiyor Bir başka kavga da TBMM'de otdu Anadolu kulübünden u gelen ADAM,t acısını, emrinde çahşanlardan fazlasıyla çıkartıyordu. Ellerini oğuşturarak, «Bir emriniı var mı?» dediği parlamenterleri, tez gâhmı yürütecek ölçüde memnun etsindi de, aşağı kattakiier ne yerlerse yesinlerdi. Genel Başkanlık odasında Satır'ı aradığmı söyleyen Kabibay Ecevit'in yanında 15 dakika kaldı CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit, TBMM'deki Ganel Başkanlık odasında kendisini kutlayarüarı kabul ediyordu.. Koridorda, gazeteciler Satır taraftarı Orhan Kabibay'a ras^ ladılar.. O gunün pazetelerir.de. Saürcılarm, Nihat Erim başkan lığında yeni blr parti kuracaklan yolunda haberler vardı. Gazeteciler tabiî bu konuyu sordular Kabibay'a.. Bilmediğinl, eğer haberler gerçek olsa, böyle bir partinin kuruluşundan muhakkak kendisinin de bilpisı olacağını soyJedi.. Sonra Kemal Satır'ın, fnönü'yü ziyaret etmek Uzere gittiği Yalova'dan Istanbula geçmesinln, Nihat Erim ile buluşma amacını taşımadığı vs Satır'ın Ankara'ya dönmek üzere oldugunu anlattı.. Satır Ankara'ya dönmek üzereydi.. Yani Anicara'da değildi.. Şimdi ounun aitını çlzip, üdncı perdeye gecelim: Gazeteeiler. aşağı yukarı onbeş dakika sonra, Orhan Kabibay'ın, grup başkanvekillerine aynlmış odadan çıkıp. Ecevit'in kendisini kutlayanlan kabul e^ tiği Gene) Başkanlık odasına gı rişini, biraz da saşırarak uzaktan izlediler Kabibav, Genel Başkanlık odasında da onbeş dakika kadar kaldı ve çıktı. Gazeteciler sördular tabiî Kabibay'a: Ecevit'i fcutlamafca mı git mişti?.. Kabibay, «Hayır, dedl. ben Krmal Satır'ı arıyordum. bir krnzman oldu..» Biraz önce tstanbuJ'da olduğu nu söylediti Satır'ı Gene) Başkanlık odasında aramak, nereden aküna gelmlsti ki Kabibay' TBMM'nin Çarşamba günkü Birleşik Toplantısında Demirel Komisyonunun raporu görüşüldü. Geç saatlere kadar süren görüşmeler sırasında kavga çıktı TBMM'de. AP'liler ile DP 111er birblrlerine girdiler, olanlar yine Bağımsız Hüseyin Abbas'a oldu... aüseyinjf AM»a,* ne hlkme$ee ^ e ö ı pcfrîisi.JJjSay'asİt MahkemePartilerüştü "~'~# rfnc» kapafıhp, Ğenel Başksnı îsviçre'je kadar uzandıktan son Her şeyin değismesinin, «A» ra, DP'lilerle pek kaynaştı. ö dan «Z» ye değismesinin gereknemli birleşimlerde, hep gldltiği belirtilen ülkede bazı şeyler yor DP'lilerin sıralannda, DP'liöylesine donuk bir değişmezliğin ler lle birlikte oturuyor. önem içinde ki.. AP. aynı AP.. HUküli birleşimlerde, her an AP'lilermeti destekleyecek, gUvenoyu le DP'lilerin sürtüşmesi bekleverecek, Melen istedlgi üyeleri nebllir. Her iki grubun kavgaalıp bakan yapabilecek ve kurucı üyeleri de, boylu poslu, güçlacak hükümet «partilerüstfl» nllü kuvvetli kişilerdir. Dolayıtelik taşıyacağı için, «Hükümet sıyla olanlar ufak tefek Hüsekarşısındaki davranışını da simyin Abbas'a oluyor. Bize kalırdiye kadar kural haline relmi» sa, ya önemll birleşimlerde AbIstikamette yürüterek hfikflmebas, kapıya çok yakın olan ken tin icraatı sırasında ortay» çıdi sırasında oturmahdır, ya da, kacak her yeni durum ve konu ille de DP'lilerle blrlikte otuüzerinde yetkili kurul ve grunracaksa çok göze batmamalıdır. lannca verilecek kararlara uvacak...» CHP de aynı CHP.. Bir Demlrel Komisyonunun raeyhk hükümetsizlik içinde iki poru görüşülürken enl konu göKurultay geçirdi.. Genel Başkan züne battı APlilerin. Görüşmelığa Bülent Ecevit geldi.. Ama ler ne güzel bir anlayış ve bir CHP yine iç mücadelesinin süranlaşma havası içinde sürüdüğü, birlik ve beraberliginl buyordu. Soruşturma Komisyonu lamamış CHP.. Kurulacak Hü üyesi Sırn Atalay, eski Başbakümet karşısındaki tutumu da kanın kardeşlerine nüfuzunu eski tutum olacaksağlayarak çıkar sağladığı yoDP aynı DP, Partilerüstü Hü lundaki lö*dialan delillendirecek kümette, Milli Savunma Bakan yeterince belge oldugunu bildirhğından Başbakanlığa tırmanan miş, Demirel'in Yüce DivanMGP aynı MGP. da yargılanması gerektiğinl söylemişti. Ondan sonra kürsüye gelen AP'li Orhan Cemal FerParlamentonun soy da Genel Başkanını savudurumu nuyordu... Tuttu, Hüseyin Abbas, bir pusula gönderdi kürsüKısaca Parlamento aynı Parlamento.. Hani, reformlar, de deki Fersoy'a... «Avukatlık ücretl olarak neler sağladığını» miştik.. Reform diye getirilen soruyordu Fersoy'dan. tasanlardan ses seda çıkmıyor. Meclisler toplamyor, çoğunluk Tabiî, göriişmelertn konu «oolmadığı için dağüıyor.. Komisnuçlanıneaya kadar sürdürillmeyonların gündemteri duyurulu si ile ilgiü önergenin tartışılmayor, üyelerine çagın çılayor, çpsı sırasınrfa, pusulanın sahibini ğunluk bulunamıyor, toplanılaDP'li Kubilây tmer açıklayınmıyor. Parlamenterler yine fcuca, olanlar oldu Abbas'a... Tarlıslerde, fısır fısır lculis yapmaktışmalann kavgaya dönüştüğü ta.. GazetecUer yine ParlamenMr anda, birkaç AP'li üye de terlerin pesinde, aylardır okuyuHüseyin Abbas ile meşgul'olducuya verdikleri aynı olaylan, lar. kahramanları değişik olarak yeniden vermek Uzere lât almaya çalışıyorlar.. Koridorlaıda yine kavga edenler oluyor, GeAL1INCI nel Kurullarda aynı üyeler, aynı nedenlerle yine blrbirlerine SAYFAOAKİ giriyorlar Parlamentodaki bu değlsmezlik karşısında başka müesseselerden ne beklenir, hangi atılım beklenir! Değisrnek, istenen değişikliğe bir an önce varmak gerekmez mi?. Müfide İLHAM C«k partffl hayata yeni ririyorduk Millette e k l i k vardı. Bu hava İçinde 1946 millrtvpkill seçimlerl yapıldı. Kimse r.e olduğunn pek anlayamaöı ama. 1946'dan 1950'ye kadar geçen laman ideta siyasi Mr seferberlik oldu. Ynrdmı her köşesinde mitingler yapıiıyor, vaundaşlar illerden Ulere kamyonlarla, otobfis ve otomoblllerle akın ediyorlardı. .... S ' ^ ^ d a ben de, çok partill hayatta ndllet menfaati eöraügum içm, mitinglere katılıyor, konusmalar vapıyordnm Bir gun yine Hatayın Erzin bucağiKda propafranda konuşması vapmMtan. Birçok dlnleyenlerin sözleriml dognı bulduklanm ifade etöklen, candan alkışladıklan halde. «Ne vazık fci kadm» dedikerinl duydum. Daha açık fiMrli otaolann onlara «Kardeş astenın dışisi de aslan» diye cevap »erişl vürefime su serpmiştl.Kasabanın ileri gelenlerinden iki kadınla evli bir erkeğin valnı» başrna sofraya otunıp iki kadının ona hizmet etti&ine «ahil oldum. Resmi nlkâhla. tmara nikâhı arasındaki farki anlamıvan kadınlann aynı erkeğin karısı olarak aynı çah aJtında vaşadıklannı gördüm. bir ürk V l l m d a Bulmacanın •• • •• • çozumu 9OLDAN SACA: 21.40 3144 22 14 23.00 23.04 2S.}4 FAKAT.. Fakat herkesin işı böyle degil. örneğin sayın parlamenterlerimizin canı parlamentoya ?e!roek istemedı ml, gelmiyorlar. Eh. onlar d8 insandır, canları gelmek lstemeyebilir tstemedi de gelmediler mi fazla bişey de olmaz!. Nihayet Başkan «ÇotTnloSnmuı voktor. birlfsimi an %ün su naate erteliyorum» deyiveriyor. Hem ne yalan söy 21 Mayıs Rebittlâhır 8 V E. \ı 9.12 V B C JC 1 19.23 1200 Ş > 41.19 1S4 M 43» 12.10 4.46 18.08 8.44 232 7.3ü Les gibi iç çamaşırlarını, güzel kokular ve pahalı giysilerîe saklayan bir kişi neyse, Parlamenter lokantası ile memur lokantasmın hali de oydu içte... Üstelik memur lokantası bir sürpün yeriydi çalıjanlar için. Milletvekillerine hizmet eden garsonlardan biri. birkaç dakika geç mi kaldı? Aşağı kata sürülüyordu. Anadolu Kulübünden Eelen ao*am tarafından... Başkaldıracak olursa kapmın önündeydi. Anadolu Kulübünden gelen ar!am. lsfediSi gibi at oynatm;. giicünü nereden alıyordu dersınİ7? îdare âmirlerinden birinin «adamı» olmaktsn... Bir başkaüinın «adamı» olmak nnun için kiiçültücfi hir SPV rtegilrii ku«kusuz, nı*ıl«a «adamı» oldugu kişi önünde eğilip bükulmesinin CHP'DE DÜZEN DEĞİStKÜĞİ Ecevit'in Genel Bask&nhga gelmeslnden sonra, CHP'deki düzen değişlkliğine, mücadele sr rasuıds Kemal Satır'ın tarafında yer almış birçok parlamenterin pek büyük blr kolaylüda alıştığını bilıyor musunuz?. Bunlardan biri, 15 Mayıs »abahı, erkenden TRT'ye telelon açıp şunları söyledi: «Sayın Genel Baskamnuz, bu sabab Anıt Kabri liyaret edlyorlar. Televiz1 von bu âraretl izlemeyecek mi?..» Bu değişiklikler sevindind hiç kuşkusuz.. Cumhuriyetimizin tarihlni vapan kuruluşlann başmda gelen CHP bugün ber zamanklnden fazla blriik ve beraberllk tçınde olmak zorunda« 1 Sallh IUİ»; Preveıe. 2 Aviı, Uygurlar Bel. 3 Dazlak. Lomeb, Terat; 4 Urban, Som, Vidala. 5 Lyon, Si, îane Sifes. 8 Lando; Ba; Şeyhl; Fen. 7 Astenik, Raşlt; 8 Hâl; Lellm; Retin. 9 An.torai; Ari; Ner. 10 gaD; Euklides; Bach. H Abone; Slenkiewlcı. 12 Agora; Danzig; As. 13 Usare; î a s : Tsalab. 14 Franck; Ema. 15 Uluorts: Erlt: Emr»h. 16 Boylam; tdadi; Alg. 17 Akfak; Okanom; tm». 18 Tik: Karkas: Signac rVKARtDAN ASAÖITA: 1 Sadullah Aga; Ulubat. 2 Avarya; Anabas; Lo. 3 Lizbon: Ladogı: Uyak. 4 tilanda; Norfolk. 5 An: Oslo: Ererraf. 6 Ruk: Teme: Atmak. 7 Ey: Sibellus: tna: Ka 8 tglo; Ani: Kİnjc. 0 Suotni: fmale: Skedok 10 Rm; Ask; Rind: Raka. 11 Plevne . Rikkat. tdas. 12 Rab. Eyr». Elnstein. 13 En Hât: Seta Of. 14 Tlrljln: Wilde: Mi. 15 Eb«lî. în. Biea. Ma 16 Zsrafet: Nac: Berlin 17 Elâletn E««. Magma. 18 Ttas; Tarh; Srab; Ae. 1949 yıh mayıs ayında Kayseride vapılan bflyük bir mitint> de, binlerce halk arasında kadın bulmak zordu, meraklılar m e y dana bakan pencerelerde perde arkasmdan konuşmalan dinllyorlardı Söz sıram yaklastığı İçin kalabalık arasından kendime yol aşmaya çalışırken. «Kadının burada tşi ne?» diye. homnrdananlan Işittim. Aananyadaki isçUerimlzin hayatı Ozerindeki Incelemelerimde tesbit ettiğim bazı olaylan da duyurmak isterim: tş verinde karısını dövdüğü için işine son verilen erkek. bütün açıklamalara rağmea bir haksıılığa uğradıgı kanısmda idi ve «Yahu ben kimseye bir sey yapmadım, kendi kanrm dövdüm» dlye çırpınıyordu. Bü başkalan dokuı on vtslanndakl taz çocuklannı kfiçük ksrdesjerine baktırmak fçin, oknla eBndermiyorlar resml ma. kamların bu ise engel olmaya çalısmasına kmyorlar «O okulâ giderss küçük ne olacak?» diye sorayorlardı. Bir gSn blr hastaneden telefon ettiler Imeltyat edilmeat gerefcen blr Türk hanım basta ile anlaşamadıklanm tercümao ara. «üklannı bildirdiler. Yardım için gittiğlm Taman. sarh lllerimizden olan bu bay» n v»tandasımın Türkçe Mhnedlgin) üzfllerek rördüm Erznrnra bile dahlj wrk lllerimlzden eelen kadınlarıa çofn bu durumda Almanyada çalışan kadınt»nmızın vollannı sasırdıkUnndan şikİyetler okuyonız bazı gmzetelerde; bnnun haklkat payı olmakla beraber. simdiye kadar bir eşya mnamelesi coren cadece cinsi münasebet aracı ve hizmet edici olarak kuUanılan blr kadm mall hürriyete gahlp olunca, hatU kocuına blle para »So. derince varlığını ftavrtyor bir ise varsdı|inı »nlamayı başlıyor, kocasına kafa tatmaya. daha doğnjsu kendistnin de onun giW ınsan olduğunr kabul ettirmeye çalıjıyor Eski hayau ta•uunmül edemlyor Bo vflsden de adı «kötünye çıkıyor Bence bizim vurdomutdaki kadm erkek eşitliğinin gelişip Istenilen yfizeve alaşamamasının sebebi kadınlann bo Işln 8neminl tyi kavramamış olmasıdır. Kanunlar vAnünden bo konuda isteveceğimtz bir şey kaldığın] Uhmin etmlyorurn Bi» kadmlar, kendimizl en lyi şekl^de vetistirlp bu haklan mület ve memleket faydasına kullanmah eavretint (öttermedikten, btrllk ve bersberlik İçinde çalısmadıktan sonra birkaç pro. fesBr. doktor hâkim kadmımızla övünmekten ileri tidemeyiı, pidemiyoruz Hattâ venl kuşak bunun bilincine eremiyor: bu i». leri olagan sayıyor Halbuki 1923 rüı nlsan ayında ilk defa rürk kadmı kanun» larda tVatandaş» olarak verinl aldı. O nunana k s d u ber «ey «Erkek nüfus» üzerinden hesaplanıyordu ve ( k a d a r erkek nüfusa Wr milletvekih seçilir) deniliyorda. O torihten Itibaren her doğan nüfusa ksyıt olan bSyük kfiçük ttadm erkek sayısı miUPt sayısı, TSrkiyf Cnmhuriyeti nüfuso kabol edildl Bn k* darcık bir varlık. fnsanlıh hakkım teslim etmek bile o zaman ki Biiviik Millet Meclisü:de ne büyük çekismelere Kürflltfilerr »> bep olmuştu Ynrdumuzun bugünkü haline bakınca «Kadın Erkek Esitllği» sözü instuıa fizflntO veriyor. Hâla doğan kı* çocuklann nilfus» kayıt ettirilmedikleri rarlerimtz var Cümhurivetin tlânından sonra doğduğu halde sneak evlenecefi zaman nüru»a havdı yaptırılan kadınlann toplamı oldakça Wik«ek Saf sol çstışmalarıyla evlStlanmıı blrbirlennı yok ederken kadınlanmız, analar. derin blr «fikflt İçindeler Bflyflk Millet Meclisinde gSrevli buhınaalarda bile ne «es var ne »oluk. Celkl de amlık ödevünizl iyi yspamanuş clmanm oUneındao susuvonız. Bu milletin her zamandan daha çok kadın erkek elele çar lışmasi gerek. Kadınlar bte de iş basına!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle