Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6ATFA D8RTı :CÜMHURİYET: 18 Mayıs 1972 RTADOĞLDA bir bajka gmpta, japkaya varmak amaeu güt meden milll bır bajlık bularak festen kurtulmak istemekteydi. Örneğin Ruaya Müslümanları kalpakta israr ederek, fes» donmeseler bıle şapkaya yönelmek peşinde olmadıklanm gösterdıler. Bsşlık konusunun Muınnkiııden farklı bir şekilde miUiyetçilık konusu halinde d e alınması Füıstinde görüldü. Siyonizm ile savaşta, ortak bir cephe kuran Muslüman ve Hıristiyan Füistınli ler Musevilere kaptırmamak istedıkleri Kudüs ve çevresinde de nufus çoğunlağuna «ahip olduklarını göstermek için fes» bağlanıyorlardı. Öbür yandan Yahudilerden de Filistinli görünmekte devsm için hüâ fes giyenler pek çoktu. O ATATUBH E TEPKIIER SAPU DEVRİMİ ve DÖM Suriye'de fesler • Irak, Suriye ve Filistin'de millî başlık anyanlardan bir kısnu Bedevî başlığında, bir kısmı da Kral Faysaliyycde karar Faysaliyede karar kılmışlardı. dıklarının bir îngiliz sorumlusu ta rafmdan ileri sürülmesine kızan bir Muscvi yazarı (2), hatanın ya] nızca dıs gorünüşten ve festen ileri geldiğini belirtiyor, yeni bir bajlık teklifinde bulunuyordu: •FUUtinliler fesi bırakmız!. Bunun hiç bir millî yönıi yok(ur. Glritten alınmıs, Osmanlı Sultanlarınca zorla kabul eltirilmis olup bngün aym Türkler tarafınran istenmemektedir Türkiyeden tümüyle ayrılmış olan Filistinln fesi hâlâ kulIanması için bir »ebep yoktur Özellikle Arap ülkelerinin büyük kısmı onu bıraktıktan sonra Din ayırımı gözetmeden Filistinlilerin ortak bir başlık, ömeğin Bedeiilerin giydiği ve belkl de eski MuseU başlığın dan gelme olan İkal'i «eçmeleri lyi otacaktır. Bu seçim özellikle bayramlar için hayll renk li, çekiel ve uygundur. Her balukârda, fes atılmalıdır.» Yozan: Orhan KOLOGLU 20 Nisan 1926'da Kudüste 50 ka dar Filistinli Müslüman ve Hırıstiyan genç bir araya gelip, hem hıristiyan hem de müslüman düşunürlere mektupla sorulmus olan sorunu tartışmağa başladılar. Cevaplann çoğunluğu fes yerine şapkaya taraftardı. Gençler de, sı cak havalarda şapkamn fese naza ran daha sağbğa uygun olduğun da birleştiler ve bu karann basma bildirilip desteklemnesini is temeyi kararlaştırdılar. Ancak ne müslüman ne de hıristiyan basını buna yansşmadı. Müslümanlann fesde dıni bir anlam bulmasının yanı sıra, Rus Ortodoks «Filistin» gazeteleri de fu gerekçe ile karsı duruyordu: «Şapkanın fese üsrünlü ğunde şüphe yoktnr, ancak Filistinin bngunkü şartlan boyle bir değişikliğe elverisli degüdir. Eğer butun yerlller sapka giyerierse Batılılar bunlann hepsini siyonist zannedecek ve siyonist bahanelerine yenl bir destek ekleyeceklerdir.» (1) Buna rağmen Kudüsün Genç Müslumanlan arasında hasır veya fotr şapkasına dınini belirtmek için «kırmızı, beyaz, yeşLl» kurdelâ takıp dolaşanlar görüldu, ancak hareket hiç bir zaman büyük bir yayüma gdsteremedi. Musevilere gelince onlar da yalnız hıristiyan ve roüslümanlann değil, kendi ırkdaşlarınm da fes yakılıyor K 1929 yılına ait bir Arap karikatörü: Irak Kralı Faysal'ın iki >önlu ovunu başlıkla anlatılıyor. Ingiltereye olan bağhlığı silindir şapkayla, Arap milliyetçiliği jönü HVDE (koloniyal şapkanın iizerine agel geçirilmesiyle ortaya çıkan baslık) İle temsil edilmis. giymesinden yakınıyorlardı. Bunun bütün Filistinlilere bir Eski Turk görünüşü vermesinin ülkede gerçekleştırilen yenilesme ve iler lemeyi yabancıların farketmesini onlediğini belirtiyorlardı. Milletler Meclisinde Filistin mandasının tar tısılması sırasmda, ne Araplann ne de Yahudilerin şimdihk kendi kendilerini yönetmeğe hazır olma Aynı sıralarda bir diğer Arap ülkesınin yöneticisi, Irak Kralı Faysalın daha 1920'den beri yaymaya çalıştığı millî veya «ne fes ne de japka olmayan» bir başlık StDARE"ye ilginin arttığı görüldü. Irakiyye veya Faysaliyye adı da verilen bu başlık •kenarsu, tepesi ortasındaJd bir çukuria iki çıkmtıya aynlmıg, keceden bir bere> idi. Faysalın subayları bunu önce Suriyede kullanmışlardı Faysal Suriyeden çıkarılınca Irakta ktıllanmağa başlamışlardı. Kenarlıklı her baslığı Hıristiyan ifi sayan Müslüman çevreler ordudan cesaret alıp bunu kullanmağa baş ladılar. (3> Sidare kısa süre sonra Füistinde de görüldü. Fes Avnıpadan ge tırtildiği halde bunun yerli malı kumasla ucuza yapılabilmesi Avrupa ve Musevi mallarına karşı boykot yürüten milliyetçi Arapla rın da desteğini kazanmasını sağladı; o kadar ki, Arap gazeteleri Faysaliyye imalâtçılannın ilânla rını bedava basıyorlardı. Hattâ öğ rencilerınin hepsini yerli malı ku maş ve sidare ile bezeyecek öğretmenlere armağanlar verenler büe görülmeğe başlamıştı. Bunu yoksullara bedava dağıtanlar da vardı. (4) Fes yakanlar. ENDfVE özgü bir ba|lık'arayan Uzakdoğu'nıut bir başka müslüman toplumunda da Fay saliyyenin moda olduğu görüldü. Alıf Ba gazetesi, Endonezyalılann bu eğilimini ele alarak, «BD göste riyor ki en uzak ülkelerin nnislü manları \ e Araplan bile ortak giysi istiyorlar. Istekler ve »evgiler >ıiz>ı]ımızın Arap Bismark'ı Kral Faysal'a yöneliyor» diyerek Faysaliyye'yi övuyordu. (5). Ancak çabalara rağmen, Faysaliyye ıstenıldiği derecede tutunamadı, hele fesi kökvnden sarsamadı. Özel lıkle Surıye bölgesinde siyasî nedenlerle bambaşka bir akım bajladı. Şamda bir gün öğrencilerin fes yerine başlarına bedevi kefiyesi ve ikah geçirıp okula geldikleri göruldü. Yöneticıler bunları sınıf lara almayınca Eğitim Bakanlığı.»a başviırdular ve bu başlıkla habul edılme sözü alddar. Böylece ilk ve ortaokul öğrencilerinin çoğunluğunda ikal ve kefiye gönıl meğe başladı. A$ Şab gazetesi yeni bır milli başlık ortaya konuncaya kadar bunun fesin yerini alacağını belirtiyordu, Gerçekten akım hız lanıyordu. 22 Mart 1931 günfi ka labalık bir öğrenci grubu Al Marj alanında feslerinden büyük bir tepe yapmış ve Hindistanda Gan dınin yönettiği jrabancı malına boykot kampanyasına benzer şekilde ateşe vermişlerdi. Böylece millî başlık akımında israrla devam edeceklerini belirtiyorlardı 3 Nisanda da gençler Halepte, Bal al Faraj alanında toplanıp, tkal ve Kefiyye ile değiştirdıkleri eski feslerini alkışlar ve bağırmalar arasında yaktıkları ateşe attılar; hattâ eğlenceyi seyretmek için toplanan halkın fesleri de ate =e atılmaktan kurtulamadı Bu arada Agi^pafalar, itifizıeleff, kavgalar da oldu. Dört yüz kadar fes yaktıktan «cnra göstericiler Dabke Chalk daniı) oynayarak aIandan çekıldıler. (7). Gazi Mustafa Kemal, «Şapka Devrlmi»nin ilk gMİsi olarak Kastamonuya gitmis, sonra Ankara^a ddnmiistfi. Fotofraf, bu dönüs »ırasmda Mustafa Kemal'i kendisini karsUayanlar arasında gösteriyor. Sol bastaki, jazetemizin kurucusn merbum Yunus Nadi'dir. Ittamar Ben Avi'nin yazuı f.1l Eski Irak Bafbakanlanndan Ahmet Mnhtar Babanın sbzleri ı4) Oriente Moderno, Nisan 1931, s. 182 (S) Oriente Moderno, Nisan 1932, s. S22 » (6) Al Bajlr, 21 \e 24 Mart 1931 (7) Al Takaddum Elif Ba Al Basir gazeteleri, 7.4.1931 (8) Al Mokattara 26.3.1931 18.8.193Î («) (10) As Şabab 3U.1S38 Türkiye dışındaki Türklerin şapkaya direnci MALKÖÇÖĞLÜ Yarışma açılması ENELLİKLE Fesin atümasında birleşümekle birlıkte Ikal ve Kefiyye de milli başlık olarak benimsenemiyordu. Devlet Başkanı Fahri Bey Barudi, «zarif şekilli, millî yapım, kafayı göneş ten ve yağmordan koruyacak, müs lıımanlann namazına engel olma\acak, Arap kişiliği taşıyacak» milli bu başlık modeli teklıf ede c?k olana 300 Türk lirası (bugünkü parajla 6 bin lira kadar ödül koymuş)tu. Bir yarışma açılması \ e bunun için bir jüri kurulması gerektiğinden bahseden Fahri Bey böyle millî bir baslığın festen kefıyyeye kadar butün serpuşlan beş yılda ortadan kaldırabileceğine inanıyordu. (8) Ancak ne fes yakmalar ne yanşmalar ne de öduller Irak Suriye Filistin bölgesinde fes: tamamen ortadan kaldtrmaya yetmedi. Halk tabakalannda hâlâ yeni bir baslığa karsı direnç vardı: örneğın, Lübnanın Dürzuleı bclgesindeki Baymdırlık Müdürü, işçilere geleneksel baslıklan yerine Avrupa şapkası (günesten korumak içm olmalı) giydirmeğe kalkınca gurültüler çıkmıştı (9) 1938 yılı sonlanna gelindiğinde Suriye ve Filistinden hâlâ fes yakma ve kefiyye propagandası gürültüleri yükseliyordu: .Şamdaki Arap MUIi Böro^undan bildirilmistir: 6 DİŞİ BOND döndüğıi zaman yaptıği <;! beğenmez: Zaten ne gellr eluıden, yapacagı bu kadal derdi. Her is bitti de sıra buna mı geldl? Ayram Güvendiği bir taraf nlsa\dı, saç saça, bas bas» yok içmeye, tövbe esUğfurullah tovbe tahturavaka»ga edecckti Fakat susup. hepsini sineye ceknınla gider sıçmaya. O isler hanımefendilerin gızmek mecburiyetlndeydi. Ne yapabllir nereye gilarına göre. Sen süpürge süpurmeyl, ekmek yapdebilirdi? O sıralarda ağası. ücreti daha dnlgun ma>ı öğren! oldufu İçin orman kolculuğuna geçmişti Cttrçl O böyle söjleyince Ayse, elindeki isi tırlalıı kom?ularla konuşabildiği gün ler sayılıydı Fakae atardı. Fakat annesi bütün uğrasmalarma rağmen onlar bu kısacık konujmalannda Zelihaya dalr onun elişlerine olan hevesml kıramamıstı. Bu İŞgarip imâlarda bulunmağa çalışı.vorlardı Ays« lertn malzemesi İçin gereken parayı yalvara yalbunları çok zaman dinlemiyon zorla dinlettiklerl rara Bekir ağasuıdan alıyordu. Oysa hiç de anzaman da anlamazlıktan eellveri>ordu Onlar nesinin soylediği gibi değildi; kasabalı kızlann çodurmadan söyleniyorlardı: ğu da bu isleri biliyorlar, bilmiyenler de ögrenme Bekir Ağa bu delinin bl dedi«ini iki etrniğe çalışıyorlardu Hattâ yeni yeni örnekler ele geyo da yaranıyom saniyo. Hayta gibl o kapı senin çirnıek için birbirleriyle yarısıyorlardı. Onun devbu kapı benim dolasıyo. Anan sağ ikene böle de» ri geçmişti: fakat o farkuıda değildi. tsin kendi düğildl. » sündüğü gibl olmadıfmı bir müddet sonra o da anladı. Kızının hali vakti yerinde kasabalılann kız Gözti dışarda bu gannın. ağana, sSle sahap laruıın çehizi için parayla kanavlçe, oya, dantel olsun. Gomsuluk hatın v»r, bizden söylemesi.. yaptığinı gördükçe sevindi Sevinci iki yöndendl: Hakikaten ağası orman kolculuğuna geçeli Z« Bir >andan kızı para kazanıyordu, diğer taraftan lihanın gözleri canlanmış. neşesi yerine eelmlskendisinin de çok çirkin bulduğu kızıyta hiç olti. Ayşenin de farkına vardığı bir değlsiklik varmaısa hamaratlıği. is bilirliğj ile oğiinebiliyordu. dı halinde Ağasinın koylerde olduğu bir gece>di GunAnasi olmeden once ağasını evermişti. Gelinleri düz, Zeliha ile bir hiç yüründen ağız dalası vapde kendileri gibi fakir bir ailenin kızıydı; fakat çok mıslardı Akşam. hırsından bir sey yiyememisrl. guzeldi. FMerine geldiği zaman daha çocnk deniAslı asları da yoktu kavgalanmn. Fakat Zeliha> 'Htffk yajta.vdı. tlk zamanlarda anasl İle iyi geçinnın aksfflgf fîzerindeydl. Kaç gundür ördügu çomişlerdi. Kadın hastalandıktan sonra ne Bekir rabın tığını. tojbermişti. A,v$enJn; *&*km OM«Ağası ne de gelin, yüzüne bile bakmamışlardı. yordu. Almadtğına, görmediğine yemin üzerine Ayşe de olmasa kaduıcağız pislik içinde yüzecekyemin etmişri Ajşe. Inanmıyordu bir türlü. tsj ti. Ayje, oturağını tuttuğu, altını temizlediği zadaha da ileri götürmüştü: manlarda kadıncağızın gözleri dolar: «Bu yalancr dünyada hiçbir şeye güvenmeyeceksin» derdi. Sığıntılığın yetişmlyomu; gibi bl de ntanÇok çekmedi; altı ay kadar yataktan çıkamadı. madan tığımı ortadan kaldrr. Kimsenin. A>şenin bile basında olmadıgı bir za Lâfını gulağm Isitsin Zelâ. simdi de hırnı manda scssiz scdaşız öbür dünyaya göç etti. diyosun bana Anasının ölumü Ayşe için babasının ölümBn Hırsızsın ya yalan mı? Geçen gün sahaodan den çok daha ağır olmuştu. Ötekini aşağı yukakara üzüm çalarken görmedim. mi? rı hiç tanımıyordu. Oysa anası büyürmüstü onu: Onun •Hırtızsın ya» fözunü de bazmetmek zo birlikte aç kalmışlar, birlikte eziyet çekmisler. runda kalmıştı. Yatağtn içinde bir sağa bir sola birlikte güJmüslerdi. Günlerce ağlamıstı arkasuıdonüyor, bir tiirlü rahat edemiyordu. Ona geredan. Zaman ağlamakta haklı oldugnnu gösterken cev»bı veremediği İçin üzüliiyordu. «Sırfıntı, miştL Gelinleri ile bir türlü geçinememisti. Anası orospu! hırsız da namussuz da sensin» deseydi ne sağken Zeliha kendisine bir sey sojliyemiyor. bir kadar Ivi olacaktı. 4ma her şeyl zamanında söyfey yapmıyordu. O öldiikten sonra birdenbire lemck lâzım. Bundan sonra söylese bile hırsı geç işin şekli değişivermişti. Zeliha artık kendisini mis olacaktı. Değil! Hiç de değll. hırsı geçereğiadam yerine koymuyordu. Konuşursa mutlaka çirne vakit (reçtikce daha eok artıyordu Eğer ona kinliğini, abmaklıgmı, evde kalmağa mahkum ol karsıhk verseydi. mutlaka ağabeylne bin fazlası duğunu yüzüne vuruyordu. Ayşe, ağabeynin yaile yetiştirirdi. Ağası belkl de Inanmazdı söylenında sığıntı vazivetine düsmuştü. O da karısı diklerine. Ona da jfüven olmazdı. Zeliha diyor, nın sözünden çıkamıyordu. Ağabeyi Zeliha'yla bebaşka sey demiyordu. Kim bilir belkl de .Çık raber kendisine de bir sey alırsa hemen suraK'ıt evimizden!» derlerdi Analannın eviydi Ays«tını bir kanş asıyordu. Valnız kaldıklan zaman nin de hakkı vardı bn evde. Evden atmaya aUbelki de ağabeyini sorguya çeki>ordu. Evln bümazlardı. Otsa olsa ekmek vermezlerdi. aç kalırtün yoracu Işlerî kendisine kalmıştı. O. evde südı. Onu da yapamazlardı: Kendisi de ekmek narapürge süpurür, tahta silerken Zeliha o komsu *esuıa yetecek kadar para kazanıyordu. Bunlan dünin, bu komsn benlm dolaşıyordu. Gene de eve jünürken birdenbire gözyaşlannı raptedemedt "~~' (Arkan 27 lamane Çocuğu . Yaran: 0/11 NAUGHTON 71 Gene yiizüme oafctı »e bana Oyle geldl fcl, «Bu derecc kalın kafal) olan bir tnsandan kötü lük gelmez.» dıye dtişündü Bi raz vtımuşar gibl oldu. Ellnl yelek cebfne sokarak küçacük bir Sîşe çıkardı«Ateşi filân vükselecek oiursa öu ^ablptlerden iki tane verir siniî Altı tane bırakıyornm f Ama 'kı anesı yeter de artaı biles. Tableftere Daktım •»Atesirun vükseldigım nerden anlıvayım'» dlve sordum Bu ttez adarr bans resmen bu dalaymiMm slbi baktı ama jerçekten de nasu anl8rsıni7 8yle bir şeyi? Derece filân volt tu evde Zaten olss da otruma sınj bilmem ki! Adam tane tane Ronuşarak «Cok terler va da vüzil kızan r sa kendisinde bir sıcaklılc filSr hissederse soguk «uvl» 1 W tan' tahlpt ve.in.» dedı «Anladırn anladım» dedım Ama vakasını övle lcolay feolaı bırakmağa pek nivetim »okfıı otTa bir aksflıfc filSn olursa?» •'Hlçblr şev olmaz.» tAma farzedelim ki olduf Sıze haber verebfliT mivim?» Herif «Hanr verpmez<ı1nlz,jı dedi Gavef kesin konusmustu. Gözümün tcıne bakarak «Âcfl bir riurumda vanaeak tek sey var » rtfve ekledl «B)r taksi ç». Sırır en vakın ha'sfsnpve kosar sın i Kapının arkasında dupmus •'incirl eekmekle dü «Sadece tıastanın bir Kanama geçirdığıru söylersın. Gavet aniayışlı davranırlar. Ama ben hlçblr gksilik olmayacağına lnaruyonım.» «Bir dakika aJıbap.s dedım «Bu tşin sonuna Kadar beklemen gerekrnez mi? Bugüna bugün avuc dolusu Dara alıyor sun.ı Adam gene vüzüme eaktı ve fcendî yüzünde flk defa olarai samiml bır fade eelirdi «Eninde sonunda böyle bir ta \ıt takinaraSını billyordum ta ten.v dedı «Ne tavn?» dlye «onlum ctlk eeiöiSım zaman olr dı? çölcüp valvarmadıklan fealır.r dedi (rDerdlme derman olmar 8an IterKHmı «ldOrflrüm filân derler Onda dokıtzu oaralanm sayıncs eksik cıkar Sonra efendlm. işlml vapıp eideceflm sı rada da btrden degiçtverfrler r BiHvor muMinuz hertfe 8de ta acıvordum a ı kaldı! «Bunıı ona bplli etmedim tabiî Her za man dprim ncıdjfının kimseve belli etmerin Yoksa büsbtitün suclu duruma düsersinİ2 Sadeee «Bu d»§ieikHk sizl s » Sirtır mı?» dive »ordum «Havtr.» dive «evap verdt. «Zaten artık dflnvadp hlçblr sey jasirtmıvor bent. Ateşl Hd tsne. Onutma.» Kanvi actı ve ç\t bî)p madan dı?an Vİ7ÜMÜ. Adamca» ffıg mutlo <1"1İ dfve rtflsflndym. Paravı çok «spvivnr am» bu k » dar çnk spvrfift İçin kendi keodlnl sevmlvor. Çeviren: HtHAL YEĞİNOBÛU Bırden haflf blr 15 çekisi duy dum ve Uly'nln, ellerinl sababiığınıo ceplerine sokmus oiarak tçert «irdlğınJ eörünce şa^aladım «Ne tşln Tar, burda tenin?» dıye sordum. «Hareket edecekmlşlrn de!» KNasılsın. Uly?» Cevap vermeden odad» dolasmaga koyuldu. Ben de gidip çay koydum. ateşe. Demlensin dive bPklerken gene odaya döndüm ve haplan LHy've »erdim«STrnkiîle basaı veya çok terlersen fkı tane alacakmıçsın» Btr finran çav boşaıtıp bolca . $ekPT ve «sflt de fcovdum Lllr çavı alrti ve çok susamıs aibl aç?«z!tl''ikle kocs blr vudnrn aldı. Ben7* feffl fcfbl olmus. suraö balmumuna dönmUstü«Vav canına!» dedlm. «Adeta ıliMvarlara dönmüşsün bi2tm Bfiyie durumlarda kadm «ısmına b1ra2 anlayıs ve sefkat gBstermPk lyl olur Hpm <^ıten gerçpkfen 1e Uly birkaç va^ blrden almıs flhivdi Amf ceV8TJ vpjmp'11 Ben d e : TİFFANY JONES Filistin thtilâll Filistin topraklarının büyük kısmından rasuslan ve hainlerl temizlemi; tir. Resmî makamlar. İhtilâl savaşçılan ile savaşçı olmayan lar arasında bir ayırım yapama dığı için ikal ve kefiyje tasıyan herkesi âsi saymakfadır Bu se beple Filistinliler savasçılarla •îavaşçı olmayan lar arasındakl bütün farklan kaldırrnak ve •üm halkın ihtilâlle dayanısma <ını ve bütün Filistinlilerin âsl ilduğunn göstermek amacıyla fesi atmayı ve kefi>>e ve ikal <riymeyi karar!a?tirmıslardiT. Vablns Geni» TSI Keram. Beisan. Gazza. Macdal. Hebronda daha «imdidcn bu uvgulanmıstır Bir hafta seçmeden fes ortadan lamflmen kalkacab rır» (!•) Gerçi bu akımlarla fes bir hayll azaldı ve kefiyye yayıldı ama hiç kimsede fesi tüm ortadan kaldırabilecek güç görünemiyordu ve Ortadoğu'da Efendi smıfmdan olduğunu göstermek isteyenler yine fesi övünçle başlanna geçiriyorlardı. flı (2) Al Mukattam, 30.4.1926 Palestine VTeekly 12.7.1929 GARTH ( DOKTOR üpr Crolog öıraselvtleı 69/3 Telî : 44 57 44 T A H S I M f PHONDAJ SENATÖCUEP 6 l B KÛMLJŞTUN) OBMC OUB Oü B E M tO • , KİUSAVIA/ J t Süreyya ATAMAL | «Henf kn]»y Dara fcazanma» Oin volıınıı bulmus» dedlm Llly «Sana be» rterlln oor'im var» diyerek çantasıns <iavrandı «Be; oara Wie borcuo «Venneic IsUyorum «ma.» (Arka*i »arl