25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA fKİ sCüMHÜRİYETı 18 Mayıs 1972 an, dünyanm önemli buluşlarından biridir. tlk insanlar yazuun bulunuşun* değin çok ilkel bir yasam sürmüşlerdir. Ancsk bundan sonradır ki, uyrarlık alaıunda bir flerleme olduğu göriilür. Tarih çaflan da zaten yazının bulunusn ile baslamıyor mu? Yan, konınma dışında duygu, dnsfince ve dilekierin anlatıimasına yarayan bir araçtır. Gfinümüze değin duygu ve düşüncelerin gelişmesi, bunların bir yerden başka bir yere iletilmesinde vazının çok büyük yaran olmuştur. İnsanlı£ın gelişip bugünku nygarkk düzeyine erişmesinde dinlerin de pavı büyüktür. llk çağlarda insaniar birtakım doğa olaylarına ve güçlerine inanırlardı. Irıançlarını da işaretlerle, resimlerle, kendi yaptıklan şeylerle siıngelerlerdi. Duygu ve düşünce alar.ında ilerledikç~ inançlarmda da değişmeler oldu. Yazının bulunmasından sonra bnnları önce tabletlerle, sonralan da kitaplarla yaymağa başladıklanm görüyoruz. Günümüzün geçerli dinlerine bakaIun: Dinin ilkelerini, unaçlarım, ibadct yollarmı gösteren kutsal kitaplar. yazımn insaniar üıerinde ne denli güçlü bir etkisi bulnndnğunu gösteren en büyük belgelerdir. Butün, tsa'dan yüzyıllarca önceden kalnu öyle yanlı yapıtlar vardır ki, zamanlannda nice insanlan etkileyip uygarlıkta ilerlemelerini sağladıklan gibi, bugün de değerlerinden bir şey yitirmeden ekuyanlan aynı biçimde etkiIemektedirler. Eski Yunan uygarlığı mcelendlğinde şiir, konusma ve tiyatro türundeki yapıtlara büyük önem verildijji rörülür. Ancak bunlarladır U bir «Yunan Lyçarlığı» olusabümistir. Istanbul Fatih tarafından alındlginda Avrupa baski makinesini biliyordu. Binms'tan kaçan bileinler, düşiinürler İtalya'va gittiler. Orada eskl Yunancayı halka öğrettiler. Ynr.an ve Roma'nın önemli sanat ve düsün yapıtlannı, yan gibi önemli bir bnluş olan baskı makineleriyle basarak genis halk yığınlanmn okuynp aydınlanmalannı sağladılar. XIV. Yüıyıldan beri Dante, Boccaccio, Petrarca gibi yazarların çabaları ile gelisen edebiyattan sonra Donatello, Anqelico, Ghiberti gibi ressam ve hevkeltraslann çalışmalan ile plâstik sanatlarda da gelismeler olduğu göze çarpar. Bn bakımdan denebilir ki, insanufın Ortaçağ karaniığmdan kurtulup Yeniçaf aydınlığına kavusmasi demek olan flönesans, yazımn olumlu etkileriyle g»rçekleşebildi. Kısaca söylemek gerekirs« Rönesans. yazımn bfiyük zaferidir. Şimdi kendimize dönelim: Gutenberg'in baskı makinesini bulmasından birkaç yıl sonra Fatih Sultan Mehmet sağına re solnna kendisini vetiştiren «hocalanm» alarak tstanbnl'a firdi. Bilime büyük değer verirdi. Osmanlı tarihçilerine göre Arapça, Farsça, Rumca ve Lâiince bilirdi. Dinsel bir taassubu yoktu. Sarayına çağırttığı ttalyan ressamı Bellini'ye portreıini yaptırmıştı. Zamanında ve sonraki yıllarda dünyanın en büyük üniversitesi sayılan medreseyi kurdu, büyük bilginleri bniup ba YAZI ve OKUMA ÜZERİNE ETEM ÜTÜK İLKÖĞRETİM MÜFETTİŞİ şına geçirdi. Fakat buna karşın, Şeyhislârnın izin vermemesi üzerine baskı makinesini ölkemize sokmadı. Ancak bnndan yaklaşık olarak 300 yıl sonradır ki, bir baska Şeybislâmın izniyle ba makine ülkemize girebildi. Onlar boynna kitaplar basıp yanyı en uzak köşelerine defin götüriirlerken bİ2 yerimizde sayıyorduk. Aradaki 300 yıllık açığı ise bir türlü kapatamadık. Bujün geri kalmış ülkeler arasında kalmamızuı birinci nedeni de, yazıyı hâlâ büyük halk Idtlelerine götüremeyişimizdir. torlnk süresir.de balka oknma • yazmayı 5ğretmemişiz. Mahalle okullannda yalnıı Kur'an okntnlmaş, yazı öğretilmemiş, Kur'andan başka kitaplar vrrilmemistir. Bunnn içindir ki, kitap oknma geleneğimiz yoktnr. Cumburiyet döneminde nygar nluslar düzeyine çıkabilmenin, halkın okntulmasi koçuluna bağlı olduğuiu ilk anlayan Gazi Mustafa Kemal oldu. Bunn grrcekleştirmek için de, olus oknllan açarak oknma ve yazmayı kısa yoldan halka fötürmek istedi. tlköğreKmin yayginlastınlmasına çaba harcadı. Anadolu insanının gırtlak yapısına nyrun düsmeyen, Türk seslerini tam olarak karsılamıyan Arap harflerini atarak yeni Türk harflerini aldı. öğretmenliğini de önce kendisi yaptı. Ancak bnndan sonradır ki, ülkemizde oknma • yazma bilenlerin sayın artmağa basladı. (Ne denli acıdır ki, Cnmhuriyetin kurulnsnndan 50 yıl sonra bile yaklasık olarak nufusnmuzun yansı bnndan yoksundur.) Söz, yazıya geçmeli öz ne denli güçlfi olnrsa olsun, peçicldir, etki süresi ve alanı dardır. Saman alevi gibi birden yanıp söner. Yaanın ise çok geniştir. O denli M, en son baskı ve olaşım teknikleri ile çok kısa sürede çok nzaklara g5türülebümektedir. Uygarlık günden güne geUstikçe yannın yayilma alanı ve hın da gtnislemektedir. Bask» bir dcyişle, yannın yayılma hın ve alanı genisledikçe uyfarlık da o oranda gelişmektedir. 1972 dünya kitap yılını ülkemizde açan Milli Eğitim Bakanı sayın Arar'ın konusmasını radyodan dinledim. Ertesi für.ü baktığrm 3 • 4 gazetede bnna Uişkin tek satırlık bir yazıya rastlamadun. Bellefim tayıf oldu^undan nsumda tek sözcük kalmadı bu konusmadan. Bir Milli Efitim Bakanı, Türkiye radyolarından dünyaya yayılan konnşmasında elbette önemli şeyler sövler. Ama bu sözler yazıya çeçmedikçe. tekniğin en fleri araçlan ile eo kısa sürede uzak yerlere de yayılsa anında nnutulmaja mahkumdur. Diyeceksiniz ki, şinıdi sesleri zaptetme makinelerl var, konnşmalan onlarIa frelecek kuşaklara bırakabiliriz. Bn, Snemli kişilerin, önemli konnşmalannı rmdyoeri ve öteki arsivlerde saklamağa yarar. fakat hiçbir zaman yazımn yerini tutamaz. Kitap, çok nzak reçmislerden bize haberler, bügiler retiren ve çok nzak releceklere bizden haberler, bilgiler götüren yazılar demektir. Kitap okunmak için yanhr. Yazı ile oknma, bir knmasın iki yüzü, bir paranın iki yanı fibidir. birbirinden ayrılmas. 1leri ülkelerde yazımn çok yaygın olnşnnnn, kitaplann çok basılıp çok satılmasının nedeni, okırnıa alışkanlığının genis halk yığınlarına kazandınlmıs. bunun bir ferekseme darumuna getirilmiş olmasıdır. Bizde ise durum bunun tam karsıtıdır. Neden? Çünkü, Impara Okuma tekniği Iığından yakınmalar olnr. Kentltrimizde, ka. sabalarımızda yeterince okamns inıanlar, kuçük kasabalarda bfle crtaoknl çıkıslı is t s . hipleri, zenaatçılar, kentlerde Iise ve yüksek oknl bitirmis iş adamları, serbest meslek sahipleri, devlet memnrlan bnlnndn^u balde, kitapçılarda genel knltör ve edebiyat yayınlarının çok az savıda satıldıfı jörülür. Çnnkü bn kisiler okoma çereksemesini daymazlar. Okuma için boş zamanlarınm olmadıtını rahatlıkla söyleyebilirler. Bannn nedenleri nedir? Kimi yazariara göre, oknllarımızdaki Türkçe ve edebiyat derslerinin yetersiılifi, Streneiyi yapıtlarla yüz yüze jetirmeden eskîmis ve ça£ı çeçmis birtakım knrallann belletilmesi, dilinden birsey anlamadıkları müzelik yapıtların okntnlmasiyle yeni yeti«en gençlerin oknma be£enilerinin Relistirilemedifi, günümfizün vnrt ve dünya sanatcılannın tamtılamadıfıdır. Ba yarjıya ne denir? Ancak, bizdeki kitap ve derri oknrlannın azhfına yeter neden midir bn? Bence asıl knsnmmnz, oknmanın ne olduğnnn, nasıl eknnacafını bilmeditimizdir. öyle İse nedir bn okuma denen sey?.. Yazar ve Türk Dill ögretmeni Emin özdemir bnnn söyle tanımlar: «Basılı yazıda yazılı işaretlerl yorumlalkemizde zaman Üözellikle itrgi vezaman oknr azlıgından. kitap okn>anlann aı mâ ve anlamlandırma gereği ile zihnimizin göz ve «es organlarımjzla birlikte ortaklaşa yaphğı bir etktaJiktir. Bir ba;ka deyişle be. lirtmek gerekirse, yazılı işaretler üzerinde ay. nı zamanda yapılan ve birbirine sıkı sıkıya bağh birer hareketler dizisidir.» (1). Yazar, oknmanın bireyıel ve toplnmsal yasantımızdaki yeri ve deferini de söyle belirtmektedir: «Bugün okvmaya verilen bu olağanüstü deSer oereden ileri gelir? Bunu Thornses Jefferson bir mektubunda sövle açıklar: (Oknma, insanlan gerçek anlamda özrnr kılar. Çünkü fnsanlan biiçisizliiin fcehaletin) ve yanlu inançların pençesinden ancak aknma knrtanr). Okumamn bu topIumsal değeri yanmda, kisisel yönden de birçok yararları vardır. önce yasantılanmızı zenginleştirir. Hayatımızı düzenlemed'e, yurttaş olarak görevlerimizi yerine getirmede bizi etkller. Söz gelimi, okudugumuz bir roman ve hikâyenin bizi eğlendirmesi, hosça vakit geçirtmesi bir vana. onlann sorunlan. nı tanıma, serüvenlerinden etkilenerek yaşama yöntemimizi değistirme mümkün olabilir.» (2). öyle ise, 5nce bireyler ekar • yazar dnrnma getirileeek. Sonra, oknmanm bir zrrekseme oldnğu onlara dnynrnlaeak. Bnnn yapamayışımızın nedeni bence, kendimize oknmayı bilmeyisimizdir. Evet, terçek durnm budnr. Oknllanmızda çofnnlnkla sesli oknmanın knrallan Sstünde dnmlnr, bnnnn tekniti ve yöntemi kavratılır. SesB oknma, bizden baskalan fçin, bizi dinleyenler için basvarnlan bir yoldur. Oysa insan tflm yasamı boyanca ve ınrekU olarak kendisi fçin oknr. Bman yol« da seatiı okamadır. Sessis akamanın ise kendine özjü bir yöntemi vardır. Bnnda satırlar fSzle izTenir ve anlasılır. Dndaklar kıpırdamadan. dil atzın icindr omamadan oknnnr. Bn türlS oknmaya Söz oknması (lire rfe? yeux) da denir. (3). ÜNDEN ÜNE Açıklık gelsin! Sonuc f nıanın kendine «lan okamasında esas • hızdır, çabnklnktnr. Yanl az sürede çok sayfalann oknnnp anlasılman perekir. tste biz bnnn yapamadıtımız içindir ki, çok kitap oknyamayız. Söz relimi. 500 savfalık bir kitabı elimize aldıfimııda rozümSı korkar, bırakıveririt. Dnrnm bn oldnfvna fSre. «knllanmızda anl bn konn üzerinde darmalı, çocnklanmıza kendi kendilerine oknma tekniği verilme. li. yöntemi öfTetilmeli ve bannn alıgkanlığı kazandınlraalıdır. Tlkemiz, çok kitap oknnan ülkeler arasına. ancak bn yoldan girebilir kanııındayız. (1) Emin özdemir: llkokul öğretmenleri İçin Türkçe Öğretiml Kılavuzu, S a y fa: 115, (21 Aynı yazarın aynı kitabı, Sayfa: 117, (3) Besir Gö|ü»: IlkokuHarda TCrkçe ö | retimi Kılavuzu, Sayfa: 21. Türkiyede Marksist Devrimcilik, Lenin ve Mao prensipleriyle, Iç savaş tesebbüsleri halinde kendini gösterince, komünist olup olmama meselesi de bazı solcnlarda tartısma konusn oldu. Bu bakımdan neyin ne olduğunu; anlatacak bazı kıstaslan açıklamakta fayda var» Komünizm. seçimle iktidara selmek Istemeı. Onun prensiplerınde iktidara devrim denilen voldan cidilir. Mao'ya före iktidar namlnlann acnndadır Halk Knrtnlns Ordnsn. iktidan ele çecirecek olan bir silâhlı örçüttür ve bn düşüncenin aracıdır. 4ma. «Ben demokratik düzene uvanm!» diven komünistler de vardır. Geiebilirlerse. seçimle iktidara gelirler. Sonra da proleter diktasmı knrmak isterler Onnn için, (ben demokratik dü?ene taraftanm onun İçin komünist deçilim!) söz^ dojjrq olmnyor, bir aldatmaca olabilir Çünkü Fransız. ttalyan. Amerikan, tngiliz. Finlandiya Komânist Partileri demokratik" düren içinde çalışırlar. fakat amaclan proleter diktasıdır. Türkiye gibi komönizmin vasak olduğu memlpketlerde çok dikkat etmek gerekir. Solcn insan vardır: milli celirin mümkün olduğu kadar adalet içinde dağıtılmasını ister sosva) adaletin en fenis sekilde tatbikine tarartardır Madenlerin deniz kıvılannın. ftmmeye ait olmasını tabil cörür Sermayenin karsısina emeçin dengeli olarak çıkmasım İster Setvetin temerküznr.ü beğenmez, ona karşıdır Bu adam vatanperver bir devletoidir •ma. kendisine solcn diyen insan. bn tarif ettiğbn tipin karsv sına çıkıyor ve onu tutucn buluvorsa. o solcn tipten süphe edebilir. fakat henüz komünist olduğuna karar veremezsiniz! Ne var ki bu insan. ayaklanmaları tesvik ediyor. onlan müsamahali bir jözle karsılıyorsa. Marksist devrimciliğe. Marksist demeden omuz verivorsa. çeniş kitleleri aldatmak için. onlann hıen(aat duytnılanna hitap ederek onlan Ihtilâle tesvik edivorM kendi mülkiyet aleyhtan olduğunu snylemeden mülkiyet aleyntan cereyar.lar karşısında susuTorsa. o adam milletlerarası k» münizme yaranmak istiyor hükmnnü bize verdirebilir. Ben zorbalık hareketlerinin karsısma çıktun. Onlan ta» rip etmedim! Onun için komünist oUmam. diyorsa, ba sözün de üzerinde kuşku ile durmak lâzımdır. Çünkü Sovyet Rusya komü nizmi terillacılifin bn seklini. insanlan komünistlikten soğu tnyor diye reddederken, Mao ve Kastro komnniznl; Deniz Gezmis ve arkadaşlarının metodnnn tesvik eder. Bn sebepten dolayı hem komünist olabilirsiniz, hem de vıkacı hareketlere karsı çıkabilirsiniz!. Avrnpada »osyalist parüler, tkinci Dünya Savaşından sonra, kooünizrain karşısına çıktıklan ve oylan böldüklerl için, Avrupa komünizmin eline düsmemistir. Ama Balkan sotyalistleri komünizme yol açtıklan ve onunla işbirliği yaptıklan için, memleketleri bugün demirperde arkasındadır. Türkiyede «Ben demokratik düzen yoln He sosyaüzme varmak lstiyomm, komü•izme karsı olduğumun delili; yıkıcı hareketlerin aleybinde komtftums demek yetmez! Çünkü bu sözlen Romanyada Bulg» rlstanda, Çekoslovakyada söyleyenler çok oldu, fakat hiçbiri. vatanlannı demirperde arkası na düsmekten koruyamadı. MİLU PİYANGO yarın çekiliyor. Yann milyoner olmanız, bugün alacağınu bir Mill! Piyango biletlne bağh olabilir. Bir biletle şansınıza yardımcı olunuz. •^%^«fc«^«>^ 1 Cumhuriyef'e mektuplar Atasını ziyarete giden 1 öğrencileri kolundan tutup indirdiler Belediye hizmetleri yapılırken vatandaşın en iyi şekilde yararlanması gayesi gUdülür. Belediyenin kuruluş tayesi budur. Ankara Belediyesi bilhassa Otobüs tşletmesi ile fideta bizmet yarışı içindedir. Bu hayat pagayeler İçin kurulmuslarM vehalılığı içinde vatandaş saatler ya aniayışlan böyle devam edece duraklarda Belediye otobüsücekse, bir vatandaş olarak bunnün gelmesinl bekler, 120 kidan böyle hiçbir hizmet bekleşilık otobüse ayaklan yerden memek daha iyi olur kanısındakesilircesine biner, kımıldayayım. Saygılanmla. cak hali kalmaz, üsteUk biletçinin terbiye kurallanndan biAli NAŞAP haber «yurüsene» nidasıyla karşılaşır. İsterseniz bir kelime söy leyin ağzmızın payını «Jırsuıız. Çünkü, ona vazifesinl öğretemezsiniz, o lâyıklyle bunu zaAnkara Belediyesi ten yapmaktadır. Atasını ziyarete gitmekte olan Su İşleri Tuzluçayır semtinin, başlannda öğretmenleri üsüerinde daMüdürlüğü'nün gılmak Uzere olan önlükleriyle boynu bükük öğrencilerini topvatandaşa hizmeti lu seyahat etmelerine ragmen pasolan yok diye kollarmdan Evimin suyu anza yaptı, 45 tutup ya otobüsten inersiniz ya günde 4 defa Sular îdareslne da tam bilet alırsınız diye yüktelefon ettim bir türlü gelip basek sesle hitap eden ve vasttakan olmadı. Tekrar su arızaya nın hareketine mânl olan sayın telefonla ricada bulundum, biletçinin hareketine bir mâna 11 00 20 10 nolu telefondan veremedim. rica edin dendi. İlgili telefona Eğer cidden Belediyeler bu müracaat ettim ve dunımu izab edip, suyun tehlike yarattığını, bir an önce bakılmasını söyledim. lsmini ilgililer isterlerse açıklayacagım. Memur iki ay beklemem lâzırn, ancak iki ay sonra gelip bakılacağını bana söyledi. Ben de 45 gündür rica ediyonım, fakat hiç kimse batcBiz Ermenek ilçesinde çahsan rrayor, dedim. Suyunu vanadan i'iokul hademeleriyiz. Okullakes diye söyledi. Vananın bonn bütün temizlik işleri, gece zuk olduğunu arzettim. Suyun beklemeleri bizim omuzlanmıza tehhke yarattığını söyledim. Neyüklenmiştir. Bu ağır işlerle rede oturuyorum diye sordu ve uğraşırken her türlü garantiGüîveren'de oturdugumu sdyleden yoksun intibak işlemlerindim. Fazla konuşma, suyu vana deki uygunsuzluktan sikâyetçidan kes diye telefonla beni azar yiz. Bu şikâyetleriraiz yetmelayıp telefonu kapattı. Anladımiş gibi 1971 raalî yılı içinde ğıma göre, Gülveren fakir, gemaaşlanmızı da alamadık. 1971 cekondu semti olduğu için beyılı Ocak ve Şubat ayı aylıklanim derdımi dinlemedi. Ve berımızı alamadjk. Düyuna kaldı. ni azarladı. Devletimizden maAradan geçen zaman içinde de as alıp vatandaşa hizmet etmek alacağunızı bildiren ilgili çıkbu mudur? Gazeteniz okuyucu madı. Gelirimız ortada, çarsı esnafınm yüzüne bakamaz olköşesinde umumi efkâra duyuduk. Çocuklarımızm boğazınrulmasını saygılanmla arz ve dan, giyiminden kısıntı yapmak rica ederım zorunda kaldık. Bu perişan halimizi sizın aracılığınızla ilgiliMehmet öcal lere duyuruyoruz. Gülveren Bahçeierüstü Ermenek tlkokulu Hademeleri No. 603 Ankara ava Kuvvetleri Komutanı Sayın Orgeneral Muhsin Batur' un yönetüği (HAVA KUVVETLERİNÎ GÜÇLENDÎRME VAKFI) Ue Deniz KuvveUeri Komutanı Sayın Oramlrâl Celâl Eyicioğlu'nun başkanı olduğu (TURK DONANMA CEM1YETİ VAKFI) iki büyük kuvvetimizin gelişip büyumesini amaçlayan, kendi uçak ve gemilerimisi kendimi2 yapmak gibi çoK büyük ve hayırlı bir teşebbüsttir. Tür* Milletinin kahramanhğı kadar yüca olan cömertligi oranmda elbette bu vakıflar gittikçe gelisecelt ve büyüyeeektir. Gerçek rengin ve rmlyoner vatandaşlanmızın bu vakıflara ne dereceye kadar istiralc ettiklerini ya da edeceklerini şimdilik bilmiyoruz. Gözümüzü, tarihinin hiçbir saf hasında Türklere karşı dost dıişunce taşımamış olan Yunanıstan'a kısaca çevirmeiten alamıyoruz. Sultan Hamıt'in dünya ıkincisi olarak tesilm aldıgı Donanmayı bir gün kendlsini de amcası Abdülâziz gibi tahtından indirir korku ve evhamı île Haliç'e çektirerek seneierce bağlı tutması ve neticede altlan rnıdye bağlayıp çürüyen Türk Donanması, Hali; sulannda hareketsız yatarken, Balkan Harbinde (Averof) adlı bir Yunan miiyarderi kendi ismini verdigi bir zırhlı alıp Yunan Deniz Kuvvetlerine hediye ederek. Tiirlı donanmasının Çanakkale bogazı dışma ç:kmasını, Yunan sauillerinl vurma sını ve o cephede çarpışan kuvvetlerimize yardım etmesini örx!emisti. Binnci Cihan Savaşından yenilmış çıkmanuzdan faydalanmaic isteyen Venizelos ile meşhur Yunan miiyarderi (ZAHAROF), ışbirliği yaparak Fransız Başvekili Klamanso, îngiUz Başvekili Loyd corc'u kandırmalc için her çareye baş vurmuşlar, Zaharof İzmir dolaylanna çıkıp Ansdoluyu ıstılâ edecek ordunun masraflannı üzerine almayı taahhüt etmlş, muvafakat haberini alınca da sevincinden düşüp bayümıştır. Kıbrıs olaylan sırasında Lordra'da oturan bir zengin Yunanlı sadece propaganda kartlan basıl mak üzere otuz bin sterun bağışlamıştır. Bizim zenginlerimizin de yunanlılardan geri kalmıyacağma ınanmış olarak esas fconumu zu inceliyelim. Bilinen bir gerçektir kl bir harbin zaierle sonuçlanması topyekiin milletin tam bir miili birlik, vatanseverlik içinde Sılâhlı Kuvvetlerine yardımcı ve destek olması Ue, Silâhlı Kuvvefierin de bütün kısımlarının aynı oranda güçlü, bilgili ve sıkı bir dısıplinle işbirliği yapmasıyla müm kundür. Bir harbin kazanılabilmesi için de; milletin harbin çıkmasından çok evvel (SIYA5AL, SOSYAL, EKONOMIK) alanlarda kuvvetli ve verimli çalışması, birleşıp yükselmesi, iktisaden tam manası Ue kalkınmış bulunnıası, her çeşit harp ihtiyacımızın h ç olmazsa yiizde yetmişinden çog>jnu kendi yurdumuzda temin ede H Silâhlı Kuvvetler ve Vnkıflar Faruk GÜVENTÜRK EM. KORGENERAL cek bir harp sanayitne, bunu destekliyecek ham madde Istihsaline, yan sanayie ihtiyaç vardır. Bunların sağlanmasından scr.ra; kuvvetli bılgi ve çok ince hesapla basta (onleyici) sonra da kınp deviren (Zaman, Mekân, Imkân) formüllerinin bütün şumullerini kapsayan (Stratejik plânlann) hazırlanması ve bu plânîarı en uygun yer ve en uygun zamanda şıddet, sür'at, cüretle tatbık ederek düşmanı yere serecek maddi ve raanevi moralca, malzeme ve teçhizatla donatılmış üstün eğitim ve disiplinli birliklerle mümkün olur. kuvvet olan denizüstü gemilerl ile düşman konvoylarım imha etmek, kendi kara sulanmız içinde deniz ikmâl konvoylannuzı ko rumak, başarabildigi kadar hiç olmazsa mevzii deniz üstünlüğünü sağlamak, topçumuzun ateşlerini takviye etmek, ilerliyen ya da savunan düşmanın yan ve ^prileri ile topçu mevzilerini ateş altına almak ve ilh... Bu iki büyük kuvvetln yapmak la yükümlü olduklan ve yapabildikieri bütün görevlerin gayesi ise, piyadeyi en az zayıatla stratejik ya da taktik hedefe ulastınp zaferin kazanılmasıru sağlamaktır. Bütün dünya askert Uteratürlerinde bilinen gerçek; as:r ne kadar ilerlerse ilerlesin, silâhlar ne kadar kuvvetlenirse kuvvetlensin: YÎNE ZAFER PİYADENİN SÜNGÜSÜNÜN ÜCUNDADIK. Hiroşima'ya, Nagazaki'ye atılan atom bombalanndan sonra Japonlarm teslim olması piyade sınıfının öneminin azaldıgı anlamına gelmemelidir. Çünkü, Japon donanmatı yokedilmis, hava üstünlüğü temin edilmis, Japonya'yı çeviren adalarm he. men hemen hepsi Amerikalılar tarafından isgal edllmişlerdl. Bu sebeple atılan iki atom bombası teslim olma işlemini ancak çabuklastırmıştır. Esasen yeni bir silâh ilk kullanıldigı anda büyük etki yapar, fakat kısa zamanda hasım taraf da bu nun sırnnı çözünce önemini yarı yanya kaybeder, veya mukabil tarafın c a aynı silâhtan ya T rarlanabilme endisesiyle bu silâhm kullanılmasından korkularak vazgeçilir. örneğin Ikinci Dünya Savaşı'nda zehirli gaı larm kullanılmaması gibi... ÎAZAN; karyakıt lkmal siasımn uzunlugu top ve maklnalı tüfeklerinın çap ve adediyle, uçaksavar süâhlanyla orantılıdır. Eğer, düsman tankiarının ikmal siası elimlzdeki tanklardan üstünse, top çapı ve makinalı tüfek cins ve adetleri bizden üstünse, zırhlı birliklerimizin kısa zamanda felç olması mukadderdlr. O halde: tırhh birliklerimizi de en modern sekilde ve düsman elindeki zırhlı birliklerle daima kıyaslayarak, kendi fabrikalanmızda yapmak mecburiyetindeyiz. Topçumuz ve uçaksavar silâhlarımız için de problem aynıdır. Bu bakımdan konuyu Szetlersek, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin tümüne çamil ve Genel Kurmav Başkanhğınca idare edilecek bir çok ek kaynaklar bulunarak bü yük bir vakfın kurulmasının sart olduğu ve bu suretle de gerek Türk milletlnin ve gerek bütün müesseselerin cömertçe vapacaklan b»|ıslann bir elden idaresinin Haha verimli ve mües'ir oİHcagı kanısındayiz. Gerek elde meveut tank. an» tamir ve gerekse Kınkkale fabrikalanmızm bu konular için lüzumlu makina ve âletler'e teçhiz edilmesi ve ondan sonra kendi silâhlanmızı kendimiz yapma kudretine kavusmamız hepimlzl me«ut edecektir. (Basın 14942) 3536 J *" Samsun Fuar Birlik Başkanlığından 1 Fuar sahıl kesiminde 920 M2 saha kafeterya lanası 2490 sayılı kanun hükümlerine göre ihale turetlyle klraya verilecektir. 2 Muhammen kira bedeli 10.000,00 Ura olup geçici teminatı 1500,00 liradır. I Ihalesi 5 Haziran 1972 tarihlne tesadüf eden pazartesl gü nü saat 15.00 de Fuar Müdürlüğü binasında Fuar encümeni huzurunda yapılacaktır. 4 TalipUlerin geçici teminatlan ihale gUnll «abah saat 11.00'e kadar Fuar veznesine yatırmalan sarttır. 5 Buna ait şartname ve diğer evrak, mesaı saatleri danılinde Fuar Müdürlüğünde görülebilir. Keyfiyet ılân olunur. (Basın: 15332) 3534 Makina imalât, montaj işi yaplırılacaktır. ETtBANK Genel Müdürlüğünden Esmşenir Ili Seyitgaö llçesinın Kırka Bucajı dvanndaö Bdlme Burun mevkiinde kurulmakta olan Etıbank Sodyum Tuzu Konsantratörü için yaklaşık olarak 134 ton muhteltf makina • teçhızat unaliyle 323 ton makina • teçhizat montajı işı. birim fiyat üzerinden teklit alma suretiyle iaaleye çıkanlmıştır. 1 thale, 27.6.1972 Sah günü saat 15 00'de Etibank Genel Müdürlüğünde yapılacaktır. 2 Bu işin geçici termnati 75.000. (Yetmiş beş bln) TL.'dır! 3 Ihaleye girmek için, «İHALEYE İŞTİRAK BELGESİ» nin aünması şart olup, lstekUlerln: Teklif alma şartnamesinde belirtilen belgeleri üe birlikte «thaleye lştirak belgesi» almak üzere 29^.1972 Pazartesi günü saat 17.00"ye kadar Bankamız ProjeTesis Dairesine basvurmalan gerekir. Bu tarihten aor.ra vapılacak müracaatlar kabul ediımiyecefi gibi noksan vesika veya telgrafla vapılan müracaatlar da dikkate slmmıyacaktır. 4 Ihaleye tstirak belgeleri, 15.6.1972 Perşembe gününden ltibaren, Bankamız ProjeTesis Dairesuıden alınacaktır. 5 Tekliflerin. ihale günü saat 14.30'a kadar Bankamiî Umumî Muhaberatına verilmış veya eönderilmis olması "âznndır. Pcstada vaki gecikmeler dikkate ahnmaz. 6 îstekliler, ihale dosyasım; Bankamız ProjeTesle Daı resinde 18^.1972 Perşembe günü saat 17.00'ye kadar görebuirleı 7 thaleye lştirak için. teklif alma şartnamesl ve eklprimrı satm aunması şart olup, teklif alma dosyalan; thale günü saat 12.00"ye kadar, Bankamız ProjeTesis Dairesinden 500, TL mukabilinde satın alınabilir. 8 Bankamız 2490 sayılı kanuna tabi değildir. (Basın: A 8943 • 15338) 353C Zafer ve piyade ir zaferin silâhlı kuvvetlerin tam manâsı ile işbirliği yaparak çalışması sonucu kazanılacağı inkâr edilmez bir gerçek olmasına ragmen, «Zaferin pıyadenin süngüsünün ucunda» olduğunu hiç bir zaman hatırdan çıkarmamalc gerekir. Hava Kuvvetlerinin görevi, hava üstünlüğünü sağlamak, duşman bava meydanlannı, limanlannı. ana ikmâl yollannı, (kara, tren ve su) ana depolerını stratejik şehir ve bölgelerıni bombalamak, ikmâl kaynaklarmı kurutmak, bilhassa zırhlı birlik yıgınaklannı dağıtmak ve imha etmek, denizdeki donanmasını, ikmâl vasıtalannı bertaraf etmek, onlan sığınacak koylardan, lımanlardan mahrum hale getirmek, denizaltı faaliyetlerini felce uğratmak ve Uh... B Sonnç şçi ve ustalarımızın büyük bir kudret ve kuvvete malik olduklanm bu müesseselerin büyük bir kısmına emir komuta etmiş olmamız dtolayısiyle yakmdan bilmekteyiz. Kurulaeak büyük fabrikalar, ek sanayi tesisleri, issiz kalıp Almanya'ya giden kalifiye isçilerimizi toparlayacak, Rize ve dolaylannda kaçak silâh, tabanca yapan cidden sanatkir ustalan bünyesine alacak, her yıl Arao ülkelerin»' ve îran'a yizli sevkedilen silâhlar yerine açıkça devletçe satıs yapılarak milyonlarc* döviz sağlanmıs ola caktır. Çarşı esnafınm ylizüne bakamıyonız I Kara harekâtında ise; nrhlı birliklerini parçalamak, felce ugratmak, yürüyüş kollannı dağıtmak, harekât halinde ya da mevzideki topçulannı, ihtiyatlan, her çeşit ikmâl depolanni imha edip düsman savunma Matlannı çökertme*: ve ilh... dır. Denis kuvvetlerini ise: (Konumuz deniz aşın harekât yapacak buyük deniz kuvvetleri ile jîgıh değildir) liman ve sahillerimızı savunup, hava ve kara kuvvetleri Ue işbirliği yaparak mümkün olduğu kadar düşman çıkarmala rını önlemek, kuvveti oranmda fırsat buld'ikça dtlşman liman ve deniz üslerini vurmak, denizaltlan Ue veya süratll ve vurucu Zırhlı birlikler ükleer silâhlarda; gerek NATO ve gerekse Varsova Pak tı devletlerinin bir 3. Cihan Harbi'nde her iki tarat için felâket getirecek olan Nükleer Silâhlan kuHymıyacaklan kanısmdayız. Faktı hiçbir zaman topçunun, tankm, piyade» nin ve ellerindeki modern silâhların tesirleri azalmıyacak. tır; gerek taktik ve gerek stratejik olanlarda Snem ve tesirleri tekrar ediyoruz, hiç bîr zaman azalmıyacaktir. Bir büyült strateiî üstadınm ifadesine göre: «Bir bedefl yarduncı kuvvetler (Topçu. denir ve hava kuvvetleri) zapt. piyade Ue is. «ra! eder.» Piyadenln daima yakın isbirliiSi yaptıgı, himayesini cördü^ü. dü<îmanı ezip parçalavan, yolunu açan ve onu hedefe ulastıran iki büvük vefalı desteklevicisi, zırhlı birlikler ve topçulartfır. Zırhlı birlikleri bilhassa, en son modellerle elds hulundurmak mecburiyeti var» dır. Zırhh birliklerin tesirleri, a N! BAŞSAGLIGI Dr. Paruğ ERDİLEK 14 Mayıı 1972 Pazar gOnü toprağa verlldi. Dr. Panıî Erdilek, •partman ortakhfınd» ve komsuluk lliskilerinde ken. disini yapıcı, uzlajtıncı görDs •ahibi olarak ortaya koyan. herkestn taygı ve tevglttal totv layan faziiet sahtbl bir arkadısımızdı. însana mutluluk, Inanc v» füvetıc veren Srnek hetclm. liji; yurt ve ulu> sevgiılyle dolu içten heyecaniyle «îumı*da unutulmaz anılar bırakıp sonsuzluSa eöç erü. O heplmtz Için ümlt ıjıgı ve tcselli k*y. najtı idi. Bi2lere ba$saglı?ı dl. leyenlere tMeklcürlnimizl tunar, lcederll ailesinin aeıtina bütOn ktlblmlzle katılır. kcndlrine Dlu Tanrıdan rahmet dileriz. Dr. Parui Crdilek'e con•uz mlnnet v eükran ouyrularıylâ bajlı Aparbnaa korajulan Karabük Demir ve Çelik İşlelmeleri Genel MüdiiHii^ünden KARABÜK Genel Müdürlüğümüzce 12000 adet banyo havlusu üe 40000 adei Ter Havlusu kapalı teklif almak suretiyle satın alınacakür. Bu ise ait sartname: 1 Karabük'te Genel Müdürlütümüz, Malzeme tkmal MBdürlütunden, 2 fstanbul'da; Karaköy. Okçu Musa Caddesl Şab Eşrel Sokak No: 7 Beyaz Han'daki Mümessillifimlzden. 3 Ankara'da: Yenişehir Karanfü Sokak No: 30/7'deki Irtibai Bürosu Seflifimizden, Ayrıca; Bursa, Denizli Ticaret ve Sanayi Odası Basksnlıklanndan bedelsiz olarak temin edilebilir Isteklilerin. kapalı teklif mektnplarını ma] bedeli tutannın *• 4'ü nisbetindeki muvakkat teminatlan ile birlikte en geç 30 / Mayıs 1972 Sah günü saat 14.30'a kadar Genel Müdürlüğümüzde bulundurmalan lâzımdır. Postada vâld gecikmeler nazan Itibare alınmaz (Basın: 15223) 3528 NİMBÜS Cumhuriyet »44
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle