18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA DÖRTS MHUKIYET 6 Nisan SRAİIPUOCtM SSCB ve Doğu Avrupanın bölge ve memlekete göre ekonomik ve askerî yardımı 1954 1970 (ABD mllyon dolan, yüzde) (a) ı YÜZDE < * Ekonomik 100.0 814 4.0 2.0 25 53.8 (39.8) (7.4) (6 6) 18.7 . (14.7) 0.7 175 Ekonomik 100.0 100.0 836 72.8 5.0 7.0 1& 12.0, 4.6 3.0 22.3 32.6 (14.4) (19.5) (4.6) (6.3) (3 3) (6 8) 37.2 18.2 (22.6) (13.4) 65 55 4.0 10.7 55 10.6 Atatürk Ormanma 2 çam ağacı diktim OLAN Tepelerini göstermek için beni Suriye smınna götürürlerken önce Türkiye Muserileri tarafm Yazan: Prof. Dr. Yılma î : ' . S S C B Askeri yardnn 6.785 5 520 270 (c) 135 (d) 19$ (f) 3.650 (500) (450) 1570 (1.000) 50 1.215 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 Yekun Kuzey Afrika, Ortadofu Asya K u « y Afrika (b) Iran ve Türkiye Kızıl Deniz (e) Ortadoğu (g) Mısır Irak Suriye Asya (b) Hındiitan Afrika ( i ) Lâtin Amenka Güney Doğu Asya 16.705 13 506 826 1.502 607 6.159 (4.273) (1.009) (877) (4.411) (2580) 678 590 1532 moo) Doğu Avrupa ekonomik Ekonomik yardnn Askeri yardmı 7.039 2.881 100.0 5.887 2 099 80 8 254 202 49 1.022 (d) 345 90 324 88 3.6 1.571 938 365 (1011) (562) (25.6) (327) (182) (6.0) (233) (194) (5.3) 2 616 525 26.4 (1.583) (387) (17.8) 458 170 4.1 307 3.5 an 411 306 11.6 i 6 d«n Atatürk'e minnettarlık nişanesi olarak kurulan Atatürk Ormarunda bana iki çam ağacı diktirdiler. İsrail'de her gelen yabancıya bir afaç diktirmek âdet halini almış, memIeket bu suretle süratle ormanlaşıyor. Hayfayı geçük Cezzar Ahmet Pajanm Napolyonu yendiği mcş.hur Akka Kalesini ve kasabasmı gezdik. Cezzar Ahmet Paşanın burada çok güzel bir camii var Kendisi de camiinin avlusur.da ufak bir türbcde Süleyman Paşa adlı başka bir Vali ile birlıkte yatıyor. Karısı Istanbullu olan cami tmarm bana türbenin kilitli Jcapısmı açtı. Tertemiz bakımlı bir tür be idi. İçinde halı füân yoktu. Osmanlı Devrinden kalma rehber ÖZ camidcn açıbmşken Mescidi Aksa ile Mescidi Ömeri de ayaret ettiğimi. Ömer Caminın içinin çok güzel döşenmış olduğunu, halılarm Fas Kralının he dıyesi olduğunu benı gezdiran Osmanlılar devruıden kalma rehberın söyledığıni belirtrneliyim. Bılindıği üzere Ömer Camiinde Hazreti İbrahım'ın oğlu Ismaili kurban etmek istediği taş bulunmaktadır. Kendi bakunından ayrı bir güzellik olan Mescidi Aksanın ıki yıl kadar önce Avustralyalı bir deli tarafından yakılmak istendiğıni okumuştuk. Tamiri bir Türk mimar yapmakta imiş. Caminin ta mir gören ön tarafı tahtaperde ile aynlmıs.tı ve başları kefiyelı Ürdunlü Araplar içeri girenleri sıkı sıkıya kontrol ediyorlardı. Namaz 03 nıble 1 dolar olarak he«aplannu»tır. Doğu Avrupa memleketleruuıı >aptıkları a&keri yardımın miktarUn tam olarak Mlinmemektedir. , (b) Ceıayir, Libya, Fas, Tunus. (c) libya'ya yapıkın askerî yardım bilinmediğiııden bu dabil defUdir. • (d) Kıbro ve Yunaaistan için küçük miktarlar dahildir. (e) Etopia. Somali, Güney Yemen, Sudan ve Yemen (f) Güney Temen'e yapılan askerî yardtm bilinmediğinden bu dahil defildir. (g) Mıaır, Irak »e Snriye, K. Afganistan, Seylân, Hindistan, Nepal *e Pakistan. (i) Kuıey Alrika dışındaki memleketler. kredi bir sübvansiyoo halini almıjaskeri yardımı orta ve azun vade silâhlannı en iyi pamuk ve plrintır.» ciyie ödemistl. Maamafib 1965'te li ve düşük faizli krediler şeklinde odemeier durduruldu ve Sovyet yapılraaktadır. Bu krediler bir Y A RIN : Rusya Mısırm 464 mllyon dolar'.ık yerli yatırun kadar verimlî olmabir silâh borcunu sildi ıManhall makla beraber ödüncün pamuk. yi I. Goldman, Soviet Foreign yecek maddeleri gaz veya petSSCB ve Ortadoğu rol şeklinde gerı \erilmesiyle hi< Aid (New York, Praeger. 1967 s. : « ) O tarihten itibaren Mısır Sov olmazsa orijinal malivetin bir kı.= \et Rusyaya askeri yardun için mı odenmis olmaktadır. 1961'lann çok az para ödemiştir. Bu suretle başlannda Mtsır. Çek \e Sovyet (a) S saab olduğundan sadece beni, o da pasaportuma bakarak Müslüman olduğum içın kabul etiler. Yanımdaki Yahudi mihmandar.m dışarıda bekledi. Herzlîya şehri SRAÖJNkuzeyine götürerek bana Suriyeden aldıkları Golan Tepelerini gösterdüer. Suriye topçusu tepelerden a|ağıdakı vadideki tsrail kdylerini durmadan bombardıman edermi?. Tepe lerin îsraile bakan sırtlannı Suriyeliler iyice tahkim edip mayınlamışlar. Burada herhalde çetin bir sava« verilmis olmalı. Tepelere çıkarken yeryer terkedilmiş Suri yeye ait Rus tanklarmı gördük. Halen tsrailliler bir zafer 8tub yapmakta idiler. Anladığnna göre bu böljeyi geri vermek istemiyorlar. Şiddetii bir yağmur sebebi ile buralan fazla gezemedık. Buralardan dönerken Haçhlar zamamndan kalma Belvoir Şatosunun kalıntısını gördük. Sonra TelAviv Üniversitesmdeki konferansa katılmak için TelAviv yakında meş hur siyonist Thoedor Henl ^dına kurulan •Herzliya» adlı şehre geldik. îsrailın kuzeyıne gıderken bütün evlerin damlannda bidcnlar ve bunlann yanlarında madeni birtakım levhalar gordüm. tsrailli ler güneş ışmları ile sularını ısıtıyorlarmiî. Evlerinde bu surette daimi bedava elde edilen sıcak su var. îsraillderin ayrıca Deniz Suyunu Tatlılaştırma Tesisatı ihraç ettiklerıni de belirtmeliyim. Son iki yıl içinde 20 adet deniz sııyunu tâtldaştırma fesısahnı lspanya.| Yunaniştan, Portekiz ve Avustrat yayii ihraç etmişler. ' I •'/A YAGMUHj.; INCEDEN 1 Vaıon: 29 GOLANDA; BANYAS KAZNAKLABI AfsüT ıı ıı TîmUCİn II H ÇALINAN TAÇ Y«on ve ç«en SSCB'nin dıs yordımiaıı DİŞt BOND BU TFPELECI 'LDE SABVIM *©lf ACA7IDE EL AVİV Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Shiloah Merkezinin Rusya ve Dogu Avrupa Araştırmaları Merkeüyle birlikte tertipledıkîpri •Sovyetler Blrliği ve Ortadoğu» adlı konfe»nsı 26 Aralık 1971 Pazar gunu Tel Aviv Üniversitesi Rektorü Prof Y. Ne'eman*verdığı bir demeçle açtı. Prof Ne'eman bir atora fizikçisi, Marksizmin pozitif ilimlerde doğma olarak kabulünün bilimsel biıyük hataiara sebep olduğunu soyledı ve, «Sovyet Rusjada bu yüzden blyoloji cok geri kalmıştır. Japonyada da Marksist fiıikçiler XX. Yüzyılda inanılmayacak hatalı ?eyler jra/.ıyor lar. Lenin eserlerinin bir jrerinde bir elektronun bir atom gibl kabul edilebileceğini yazmış diye bu ha tayı bir Lenin dofması olarak sür durmek isteyenlere Japon flzikçîsi TakiUni iyi bir örnek. dedi. Î Bana 111e de yazmak Istersen, kesinlikle yazmak zomnda dnyaraan kendini^ yani yazmadan edemezsen, yac. Adresimı bırakmıştım gana. Gizlimiz saklımız yok ya, değil mi, hırcızlık eder gibi ya*amıyoruz ki.» XXI «Ben hiçbir zaman yalnızlığa sahıp çıkma. dım, yalmziıktan bir dfinya görüsü kurmak istemedim, hele bele yalnızlık üzerine temellendirilmis söriişlere hiç rafbet etmedim, ama hep yalnıı kaldım. Demek ki insan yalnızlığa sahip çıkmasa da yalnız olabiliyor. Akıllılı|ını çocuklar karsısında saptayan koca adamlar. boyapan ve başka bir sey yapmayan kadınlar, cıraradan ve nyknsuzlnktan horoz gibi 5ten genç kızlar hep yalnızlık dnyçnsn verdi bana. Şimdi Ankara'da, evler arasında kaybolnp gitmiş dnrnmda, ne yaptıfımı bilmeden, bilmek istemeden, bir yığın budaialıkla >nnın bnrnna, yalnızlık duygusnndan baska ne duygusn doyabilirim. Kendime kapanıvorunf) tehiikell bir biçimde kendime kapanıyorum,' kimsesiztesi. y o n m , gittikçe kimsesiîlesîyorum. BQ yüzden, ne yapıp yapıp çok çabak kaçmalıyım buradan, yoksa dumandır işim. Budalaca sorular soran bakıslar, yatağa deve gibl çBkmOs bir tnüntebir, ah bunlar hep benim çocuklnfnmdan beıi yasaya yaşaya dordnfnm, artık yasamak tıtemediğim, artık yaşayamayacağım savallılıklar. Acıma dnygusn yoktur bende. Sevmeyi ne kadar bilirsem acımayı o kadar bilmem. Bu, ben. deki acıma dnyrnlarını kamfılamak Için bilinçshce uydnrulmuş* bir sahne dfizenldir, bas oynncu da torik gibi nzanmıs bir zavallı. Acıma dnygıılanndan sevme dnygnlanna geçi» d ü . sflnülebilir mi? Benim içîn düşünülemez, hiç deÇilse benim için. Bn yüzden. çelecefim çBnB daha simdiden kararlamaya kalktım. ÇSnkü. dayanamayacafıın kadar korkunç bir ngaltn var yöremde, knlaklarımı safır edecek. Beynim tBrpüleniyor. Dnramam bn durumda. Duramayacafım. Botnlnvornm. Bnnalıvomm. Ama, gene de ivirim, dirençliyim çBnkö. ÇünkO, taviz vermeyi bilmem ben, kendime bile. Seni bile ancak bazı hesaplann yüzde yüz bittiği yerde •evebilirim. yüzde yBz hesapmlıkts «eviyornm. «Ankmr» ne kadar sognk. Hep bSyledir ba Ankara ba aylar. TutuıKbileceh yerım, yok. Serseri gibı dolaşıyornm. Sofnk v e Kızılay. KiUpçılara uğruyonırf. üfe kötfl çeviriyorlar kitaplan. Ba yüıden, Fransızcalaryıı otumayı tercib ediyorum. Cıgara dnmanından netret etti|im kadar nefret edfyornm Ifötii kitaplar. dan, bn yüzden kitap tatınalabilmek işkcnce benim için. Istanbul'da bir dfizenle çalışıyordum, enikonu seçıyordum kitaplarımı. zaten de ramandan' çok felsefe okoyerdum. Burada anzada kaldım. Neyse, geçiei. Can atıyorum gelmeye. tstanbul, yagmar, sokaklar, senin bakışın, çecnklar kadar ^kendiiiğinden gülüşün gözümde tütüyor. So'nrâ, bjr sey diyeyirp ml sana, )>en burava keske çelnteseydim. tnsanea bir tavırdı benimki. Ama, belki de gereksizdi. Insan, her durnmda, her sallantıda ayakta k a . labilmeli. Biz nasıl ayakta kalabiliyorsak, o n . lar da kala.bilmelidir.' Üstelik. onlar daha kolay dnrabiiiyor ayakta. Evet, Istanbul, yağmnr, sokaklar, bir de sen, belki bir de Talova vapnrn. Belki de sen.simdi aldın başını, Yalova' ya gidiyorsnn, belki de Bursa'ya geçecek in oradan. Betki, gene aeemice, geçtin kiğıtların bvşına, matematik probleminl ç5zem«yen bir •HJtoknl'öSrencisi gibi Kan ter içirıde, rSmanını yazmaya çalısıyorsan. Ya ds, hiç ammadıgım, hiç istemediğım biçimde. meyhanedesinji «Yavas ya*as kar çiseliyor. Ne •garip duygv; kar biıim değil, yağmur bizim diye scsIenmek geçivor. içimden. Soğnk. Soğnfctan korkmuyorum, alısığım. bn anlamsızlıktan korkuyorum. Uzaktan bir akrabaYn var botada. b e . reket onu arayıp bnldnm, kırk yaşındaki kızıyla oturan bir ihtivarcık Taze kahveyi, ei* nayet haberlerini, otay çalısntalannı merak e divor, Beni bu kadar vüreKten Icarfilayacağnu ummazdım. Ona taze kahve gotürdüm. Kahvelerin katısıklı olduenndan yakındj azun siire. Dardine ortak oldnm. Kırk yılda bir kahve içen ben nasıl da vandım kahvelerin bn dnrumuna. Aksam vemeğine alıkoymak istedi beni. Kalmadım. Kalamazdım. Gene geleceğim, dedim. Şimdi bombos benim için bomboş bir aksamda bir postahanede sana bunları yazıyorum. Vara vofa dnfrnlantnam ama. nedense dnygvlnyvm bugün, sanki gözlerimden yaslar boşanacak. Biletiml alıp kaçmayı bile düsünüyornm. Ne var ki, kavnanam rica ediyor, sanki ben borada olnrsam, bütün omutrazlnğa rağmen, adam (Arfcası rar) TİFFANY JONES Konferansta tbrani Üniversitesinden Dr. Gur Ofer Sovyetlerin Ortadoğuya müdahalesinin sebep olduğu ekonomik yuk üzerinde ko r.uştu: «lK4'(e Sovyet Rusya komünijt olmayan gelişmekie olan ülkelere jardun programına başladığından lS70'in sonuna kadar 7 milyar dolar ekonomik yardımı kredi olarak ve aşağı yukan aynt Bilktarı da askeri yardun olarak tcrmiştir. 1971 sonuna kadar da 1 mily..r dolar daha verecektir. Sovyet Rus vanın Doğu Avrupa mürteflkleri de 3 nilyar dolar ve yine çok yüksok miktar askeri yardımda bulundular. Bu suretle Sovyet Rusva ve müttefikleri 20 milyar dolar dağıtmıs oldular. Ortadoğudn Mısır, Irak ve Suriye askeri yardımın yarısından; ekonomik y3rdımın ise, do'rtte birislnden (azla «ını alnıışlardır. Mısır biirün askerî yardımın • 40'ını ve bütiin ' • ekonomik yardımın • 16'sını ala' • rak SSCB ve Doğu Avrnpadan tek başına en fazla yardun alan devlet olmuştur. 1971 Martında akdedilen yeni ekonomik anlaşma Mı sıra yarım milyar dolar yardımı ongörmektedir ve askerî yardun da kesilmeksizin biitün yıl devam etmektedir. , Yaıan: B/U NAUCHTON 31 * ' Çev/ren: İ • ' » • • ' GARTH Orta ve uzun vadeli U YARDIMIN dağıhlman Sovyetlerin komünist dünya dıvndakl. llgilerine çok cüzcl bir Isaret olarak kabul edilebilir. Nortrıal sartlar nltinda Sovyet B O O K IOK Tarık Z. Kırbakan Oen Saç rr «Ohrevi Hast» Uklan MOtehas^m lütfklal Ctd P»rmakkap« IVo M l'KL: H i o n tan kafam kızıvenyor. Evet, soylıyeblllrsinız.» :* sinrrleniyorum.» ». ." İçimden, «Seni sevfyorum "bir «İyi uyuyor musunuz?» * «Kendinizi nasıl hissediyorsutanem, ömrümce seni aradım Dgktor hanım butün cevapla' ve nihayet lşfe buldum simdı.» nuz, Mr. Elkins?» nmı not etmekteydı. Pazan demek geldi. Neredeyse deyi«Turp gibi maşaüah!» . Ben de Malcolm'cuğu kuca bana öyle gelir kl^bu doktor. verecektinv. ö y l e ya, insanın ğımdan bırakmış ve çekip gıt lar not almaktan dert dtnle. «Herşeyi» söyliyeblleceğı kaç miştim. öyle ya. Benim de izr.e yecek fırsat bulamazlar. pıliç vardır şu düriyada? Goz, tinefsirn var nıhayet, değii ıi?. «Başımı yastığa koyar koy luklerınin arkasından anaç a " «Yani bu sabah güneşte yatar maz dalarım » naç bakan tatlı gözleri vardı. • ken turp gibiydim ama nedense «Peki, ne zaman uyanıyor Ona dertierimdfen bir kısmınl şu anda üzerime bir ktrgınlık gcl sunuz? Gdmleğinızi de gıye dokebilecfeğimi hissedfyordum.' miş gibi bir halim var.» bilirsinız artık..» Zaten aslını ararsanız, ona hasTabil. küçücük Malcolm arO, «Nefesinı yüzüme üfle talann derdını dinlesin diye ma dımdan «Baba!» diye bağırmağa me.» cümlesi bir yana, anla as vermivorlar tnı? başlamıştı. Susmuyordu bir tür • yışh, dOst tavırlı bir kadmdı «Yanımda kim olursa olsun, lü! cBaba, Baba..» doğrusu. İçimden, «Herhalde hiç farketmiyor,» dedim. «An•Son zamanlarda bir üzuntü fi senin de herkes gibi bir süriî latabiliyor muyum?» lin geçirdiniz mi?» derdin vardır,» diye düşündüra Doktor hanım, «Anlıyotum» ' \ «Kim? Ben mi? Üzülmek mi? Belki kadıncağız uzman dok. dedi Ben öyle üzülen cinsten değilıro torlardan birine aşıktı da he Anladığını sanıyorsun, ama dir. Bunu sizin anlamanu <»ere rif bunun farkında bile cfeğil. aslında anladığıtı filân yok. didı. ye düşündüra. , kir.. Kadının toruna bak be! BoyGömleğimr gıyıp kravatımı «Karanlıkta uyamveriyorum le soru sorulur mu bana? Sır taktım.'üoktof hanım hem not birden. Gözlerim tavana dikitur.daki sahane kostümü, loeit tutuyor, hem de bana bskıp lıyor. Ya da pencereye Hep gibi naylon gömleği gördü. Oto dunıyordu. bu küçük çocuğu d'üsünüp dumobilira olduğunu da biliyor: «Eskiden kalkacağım zaman ruyorum » Üzüntü kim ben kim? Ama bir uyamrdım,» diye cevap ver^ «Çocuk mu?» 5ey söyUyeyim mi size, bazan dlm. «Sabah erken ışim varsa «Adı Malcolm'cTu. Anasıyla hâlâ onun arkamdan, «Baba! Ba erken katkardım. Geç isim var aram ivivdı Öyje 6nemll bir ba!» diye bağırdığını duyat tpbı sa geç kalkardım. Çalar saate şey degıldi BüyCk aşk fılân. oluyorum. Herhalde insanın Vta hiç ihtiyaçım olmazdı » ^ Basma kalıp kızcagızın blriyfasındaki düşünceler kulaklarınv di. Ama çocugu çok yakmdan «Ya slmdi?» çınlatıyor olrnalı.. «Şlmdi hergün ellfi eUfine tanıvofdum.» cMamafih insan dediğın de ü aynı zamanda uyanıyorum. S a . Birder kendimi toparlayıp zühtüsüz olmaz. değil mi? Yani Neler zırvahyordum baha karjı saat dortte Ne ka sustum herhangi bir derdin, sıkmtın yokben allâsen? dar içmiş veya... gezmis olsam sa yaşarnıyorsun demektir.» Doktor hanım verinden kalkhiç farketmiyor.» Doktor Hanım, «erçekten ilgi •tı ve ask4da asılan bir röntgen «Lütfen oturun Mr. Elkins. duyuyormus gibl, «Mr. EÜklru filminin vanina gittl. son zamanlarda çarçabuk bjgırn Evet ne dlyordunuz?» • «Size *5ylemem gereken bir lanıveriyonun.» «TesekMr ederim. Açık k o . sey var, Mr. Elkins,» dedi. €Ne yapıyorsunuz?» nu?abilir mlyim?» «Bozuluyorum yani. Hiç yok«Tabiatıyla, Bana herçeyi (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle