18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
dJUMHURIYE»! 25 Nisan 1972 f j n i içini çekerek, «Omdtmnsn s&raşı gîbi bir »vaş, *eBd de Vundaa soorm olmayacaktır..» demiş ve sonra ilâve etndfti: «Bu savaş, bütün parlakhğı ve heybeüyie çagmann son dramatik otoylannOmdurman, Nıl kenannda bir ryeıâi v» buıada 129a yılınJ» kanlt bir n i « i m e taffagı 7«*dni'vtı. Yukarıdakı sözleri soyleTtn teğmenln adl da «VFinsten Churchill» idi. G«nç Churchıll, daha once 1897 yılında Hındıstanda savaşmıştı. 1899 yılında i*e gazete muhabfrf olaralr Beer sava«mı katılmıs, Boerlere esir dusrnus, sfvil olarak: savaşa gırdığı içtn harp kanunlarma göre blume mahkâm edilmis, ama e«ır kampından kaçmaya nıuvaffak olmuştu. W. Churehıll, 1900 yılında Mnhafazakir Partı adavı olarak nulletvekili •eçilrnıstı. O zaman Boer savaşın<ian hayatını kurtaran W. ChurchtlliB, «S»va#t» bir kere W«nur, tysa, poHtikad* birka* 6efa dlönebiKr. Bn, dafe* heyeeanlı bir şey . » dlyerek dostlaTI arasında esprı yaptığl hatiTlanır. lSOOMen 1964> kadar ftrtınalar arasında geçen bîr havat içınde W Churchill, poUtıka nızalannın içinde yuğruldu; 19O6'da 31 vaşırda SomCrgeler Bakanhğı Musteşan sıfatıyla kabine uyesi oldn. 1914te 38 yaş'nda ıken Bmncı Denız Lortfu (Bahnye Nazırı) tayin edıldi. Çanakkale Boğazı'nı zorlayıs ınacerası, Gelıbolu çıkartma ve savacları facıası, onun sıyasi hayatını yıkacak kzdar oldurücu ıdı. Fakat, W. Churchill, savas ıçınce bir haeıyatmaz gıbı a\ akta durmayı basardı ve 1917 rie Muhımırat Nazırı sıfatıyle Çelik ve barutu eriten Türk «ucfzesı: 1 Tnrilıiıı en lrii y ü 1. çıkarması gene kabinede yeraldı •« 0 zaman tanklann imalıne hız vere. rek, 1918 yazında muttefık orduların saldınsuu zcfer* ulastırdi. Bırinct Dunya Savaşındaa sonra Harbiye, Hava ve Malıye Bakanhklanna getınldı. 1939'da gene Birfnei Denız Lordu oldu. Nihayet Iklnci Dünya Savasında 10 Mart 1940'da Büyük Britanya'nın en kotu saatlerınde Başbakanhk sandalyasına oturarak, Ingiliz halkına simdıllk kan, gozyaşı ve terden başka bir ?ey vaadedemiyeceğini, ama sonunda zaferin kazanılacağıcı söyledi. Yccan: N A Ş I T ULUCT Çanakkale'nin sornralusn Bahriye Nazırı Churchill, çocnklujundan ihtıyarlıfına kadar.. aldığı bir torpıl isabefi ile su kesımı altından delinerek, Çanakkale onlerınde =ulara gomulecektir 27 Maj« sabahı saat 6 40'ta; 1890 jılında inşa edilmiş 0lan bu muazzam zırhhnın guvertesındeki bir gozcu clenızcı, butun kuvvetı ile bağınvordu: «Kaçın torpıllendik!* Aradan daha sekız dakika geçmemısti kı, d»v gemi pervanesını havava dıkerek sulara gdmülmeğe baş amıştı. Sujun uzerınde gemırın jalnız bir dıreğının ucu ve bunun uzerıne sığınan bır bahrıyelı gorulujordu ChurchiU'in düşünceleri IL 1911, her zaman demzlerde eğemenliği muhafaza etmek arzusunda. olan tn. giltere, Alman zırhlı denlz bırIiklerlnden ufak bir filonun Agadir önlerine gehp demlrledığını haber almıstı. lngıltere, bu hareketı kendı somurgecılık davranısîanna karsı bir tehdit olarak kabul etmişti. Almanların bu hareketı karşısında, Churchill, îngiliz Don»nmasının mukadderatını elıne almak karan ıle Amiralhk Dairesı Lord'u olarak vazife gormeği kabul etmiştı. Aradan dort yıl katfar kısa bir zaman geçtikten sonra îngıltere'nin denizlerde egeraen Y lığıni kaybetmekte olduğunu gören. Churchill, Bırinci Dunya Savaşı bajlayınca Agadır'den berı yureğınde yeretmış olan buyuk kıni harekete geçinnış lstanbul'u fethetmek ve Almanya karşısında umitsiz bir durumda olan Rusya'ya yardıra etmek karanm vermijti. ljte bu ökri savunan Churc. hlll, butün Ingilız Donanmannı harekete geçırmlş, 18 Mart 1915' te Çanakkale Bogazına »aldımıçtı. 18 Mart Zalenmızden yeteri kadar d'ers almıyan îngılız lıderi, savaş öncesi Avrupa'sınm politıka ve strateji duru. munu foyle gorüyordu: •Ampı'dı birksç «fak devletin yanınds, trlanda, Poleny», Çekoslavakya, Finlandiya, Letonyı gibl devletler henfiz karalmamı; re Avrnpa'nın bütun loprakları dört büyük iraparatorlnk veya devlet tarahndan pavlaşılmıstı. Orta Dofnv3 hükmeden Ounanu tmparatorlağn Rnıra.'yı abluka etmis. onn Çanakksle ve tstanbul Bo|aı. lan vasıtası ile Avrnpa'dan avırmıstı. Fikrimee Avrnpa'da o tarihlerde «Hast» adam» olarak bilınen Osmanlı traparatorluğunu yıkmak, lıtanbol'n ele %*• çirmek ve Çanakkale'ji dü?ü. rerek b&tün Ingilız Donanmannı bir Tflrk içdenizı haline gelmlş «lan Karadeniz ile Mannara'ya sokmakls mamkundu.» « . Snltanlar, Botazıçindeki ssraylsnnda âlemlerine devam ediyerlar. Pıver Loti, Eyüp «rtlarındaki kahvehanede yeni yeni fiirler ve kilaplar hanrlıyor, Enver Pasa. d» «lltihat ve Terakki» Partisini nnfnzn altı. na alarak memleketı, içerısinde bnİBndn|n nynfnk hayattan knrtarmak içio çırpınıvordn. Avrupa/da, Avaıtnrvs Macaristan Birligi bir imparatorlak balinde knrnlalıbeıi her gün daba knvvetli bir hal alm ı { ı baslamıMı. Biz ve bilhassa Rmj», dev gibi büyüyen ve her gün bir yeni knvvet kazanan Avnatorra Macaristan BirliSinden artık tam mânâsı ile ç»kinrae8e \e hatta korkmağa baslamıstık. Ancak son olarak Besna ve Hersek'i «ınırları içerisine katan Avnstnrva Macaristan Bırli&ini kontrol altı. na alabilmek, diğer taraftan Almanları dnrdnrmak için Çanakkale'nin muhakkak ele geçirılmesi gerekmektejdi» < . Birıncı Dunya Savası suvari birliklerinin beyaz eldivenli ve kılıç veva mızraklı hücnmlan, pivadelerın siper muharebeleri ile baslamıs, Fakat kısa bir muddet içerisinde va«ıflarını değiştirerek bir deniz, hava ve kara tavası nıteliğine bürünmüstu. Artık, venı gtlâhlann bnlnnmaaı yüzunden eski askerî okullann oknttnkları savas stratejıleri vetersiz olmuştn. Bu yıizden düsmanı arkadaiı çevirmek ve Çanakkale'yi almak fikrine saplanmıstım. Bn fikri o kadar çüzel bir şekilde kabul ettirmıstim M, plân mnvaffak oldujn takdirde, mıtazzam bir basan kazanmif olacaktım. Aksi halde ise bana bir kabahat vüklenemiyecekti » Yarbay Mustafa Kemal, tamamen kendı lnısivatlfi ıle, 57. Alavı alarak savaş alanına koşmuş ve karşı taarruza başlamıştı. M. Kemal, bu teşebbusu ıle karaja çıkaman kmlara doğru surmus, fakat yuzden fazla gemı topunun koruduğu kara>a çıkan bu dusman birlıklerını denize dokmek mumkun olmamıştı. (•) (Majestık), 26 Mayıs 1915'de Y AR1 N Haberalma tcşkilâtı tnızın yetersizliği Hiç umulmadık direnis IGÜNE kadar deniz tarlIhinde bir arava retirtilmi? 'olan en büviik fıloyn toplamağa mmaffak olranstum. Zırhlı krnvazBr, dretnot, mayın döken, ta«ıt ve denizaltı gerallerınden kumla bn mnazzam armadayı Çanakkale açıklanna göndermistim. 18 Mart'tan blr a» 5nce Türk siperlerinin ve bataryalarının bnlundngu «ırtların bombardman edilmesi kararlaştınlmıs; fakat bnndan. lüzurnsnz olduga mülâhazası ile, vazgeçilmisti. Mnazzam donanmamızın kesin bir darbe indirecefinden son derece rmindim. Fakat beklediİrimiz çibi olmadı. Bir avnç Türk dfnlzcisinin havatlan pahasına Çanakkale Boğazı a^zına serdikleri mavınlar ve Türk tnp çusunun mahir atışlan asrın bn mnanam donanmattını kısa carnanda gerive çekilmeie meebnr etti Hiç nmmadığımıı bir direnis Ile karsılastık. Bn defr rnavmlann 'tenizlenerek bfivflk(Majestik) nrhlısının ate? de«UH altında «hile çıknrma vaTiılmagı dü'ünüldü. Blr defa daha nmduğnmnzo bnlamamı*tık.» (*) 5 İji bildin, işte o herif «Rafet « n bana bln Hra mutlaka bulmalısın, yoksa mahvoldum, kendiml oldurmekten başka çare yok; hem çok sunnez geri vernıen, onbes run lçınde parayı elinde bil.» diyor. Rafet parayı nereden bulsun; bizim gibi aylığa bakan fıkaranın biri, oteki herif iblis, gene o hatırlatı\or kasa>ı; Rafet >anasmak istcmiyor bir turlu. Fakat kayınbiraderınin >alvarmalan, ağlamaları kansmın ondan yana olması, oğlana bu l}i yaptınjor Sonra kaymbiraderi kojdunsa bul... Bırader hajat bır tesaduftur: ne gelir ne glder belli oknaz insanın başma Tam kalnenin onünden geferken Emin Efendi, Nufus Memurunun kendisine dik dik baktığını gordu; ne >apmıştı bu adana? Mlahım suaa bak! Bu herif de devletten para alnor; zatı bu gibiler bizlerin itibarmı sifıra indirı>orlar; elbisesine bak şunun >akasi yağdan, kol jenieri yamadan görunmuyor, saç sakal birbırine karışmış: adam değil adam musveddesl.™ Ne vapsın; parası yoktur zahir.™ Kendisine zerre kadar acımam; anasına jozık! Herhalde kadını aç bırakıyordur. Hasta da ustelık biçare.. Kaç defa so^ledim Emln Efend), >abancı değil. anan bu! Bir hastahaneye götür; çaresine baktır! O da gidene kimln var dünyada...» Tok efendım, herif eşsek! Bekâr mı bu adam'' Klm \anr bövle zibidiye; uçuncıi gün acından gebertir elin kızını. ^ EMÂı Efendl onun kendisine bakarak İKHias1» tnldannı hemen hemen tahmin «tıhısti. Bu hetıfın zoru da anasınm hastalığı idi. Anası hasuydı Emin Efendinın. Birkaç defa doktorlara gosterıp iliç almısh; fakat o>le iiâçla sıp deyıp kesılecek cınsten hastalık değıldi. Doktorlann kronik dedikleti çeşitten olmalıydı. Nüfus memuruna haber anlatabilmek Idn" «Ne sanıjorsnn Hasip Efendi. ben anamın oiumunu ister miyim? Kaç deta doktora gosterdım ilâç aJdım, onun hastalığı uzun suren, muzmin denilen cinsten bir hastalık; üstelik perhiz, 1 i bakun da lâıım. Benim gibl ay 5 sonunu gozle>en bir adam da bu kadar bakahilir. Hadi daha ıyi baktım diyelim; anamın perhiz filân dinlediği yok ki . Hasta haline bakmıyor, o kapı senin bu kapı benim boyuna misafirlikte...» Nufus memunınu ikna edememişti o zaman: «Doktora gosterdiğinl de aklun almıyor ya, diyelim ki gosterdın, ilâçlan da aldın; sen para harcamıya kıyabılır misın ki kadın perhize riayet etsin9 Sonra utanmadan bir de hastalığma bakmayıp sokak sokak geziyor dıyorsun; germeyip de ne yapsın? Ev dije tuttuğun o izbede ml pteeklesüı?» Emin Efendi İMce ıçcrlemişti o zaman; sanki herif parasının hesabmı tutuyordu; Içi burkutoıuj hiddetle: «Ne karışıjorsun be adam! Param var bakmıvorum işte! Parama işime karışmak da sızin gibi kopeklere du;uyor> Nerdeyse kavga edecek h» le gelmişlerdi. Bir baskası araya girip Hasip Efendıvi ahp gotürıtıuştu. O gunden bu 3 ana parası *ar, fakat anasına bıle hakmıjora çıkmıstı adı. Nufu» memuru hâlâ hazmedemedığı «Kopek» lâü yuzunden afzına gelenı geri ko>rau\ordu. Emin Efendi dereoin ustundeki tahta köpruye varraıstı. Hâlâ aklı Hasip Efendidevdi. Tanıdık bir sesuı .Hayrola Emin Efendi, pek dalgınsın..» demesiyle kendine gcldi Orman kolcusu Beklr Maydı bu Kasabanuı yerlisi avnı zamanda kapı koms.usu\du. Kalın kaşlı, gur bryıklı, iriyarı bir adamdl Bekir Ağa. Hayırlar Bekir Ağa! Ne olacak yorgunluk.Görmedim kusura bakma. Gusur da ne dimck oluvo Emin Efendl. Amma da fena ıslanmışsın ha. Hemen eve gıdip mıntam es\abı değismelisln! Yoğsa maazallah zatlıcana jakalanırsın. Karagurbagalann Memet Aliyi bilirsın, dağ gibl delıganlı iki gün içinde çekiverdl mor Gee be Bekir Ağa, acı patlıcanı taragı çalmaz... Çalar babam çalar, aa baflıcanı da çalar, tadb batlıcanı da ... ^ s r P*ki sen ne beklijorsun akşam akşam bıtrda? Heç goya be> efendi bn gece gasabaya odun indireceğinl haber almı; Ak>azüüann; lan bole gece herifler oynatsalar merkeplerinl sürmezler; gel de habar ağnat! Muhendis Bey çok toy daha (îeçer babam, geçer o da feleğin çemberlnden. Bızbn is is deel Emin Efendl: geçen gün herifçioğullan Kızılkayanm orda. indirrverdiler kolcunun blrini asağı; bi gurşun. fazla deel.« Çeldlme» çekilmeye amma; nzk kapısı ne yapacaksın... Ben seni fazla egletmeyim, git de bir an evvel ustunü degis. Bu dağ gibi adam korkuyordn; ölüm «Gellyorum. demeden geliverirdi. Kendisl de arasıra korkuyordu. Fakat kaç senedir, «ha öldüm. ha öleceğun» dlye yaşadığı için artık olum fikrivle yakmlık peyda etmişti. Bekir ağa babacan adamdı, lyl adamdı, fakat onnn da zoru evde kalmıs kızkardesini Emin Efendiye vermektl. Halbuki o «enelerce evvel Kadın mı bir daha tovbeler tovbesl..» deioısti. Ayşe çirkin, zayıf, kara, kuru, biraz da topilca bir kızdı; belkl de evde kalışı bu yuzdendi. Yoksa elinden ev Işlerl dikij dahi geliyordu. ÇALINAN TAÇ Yaxo»teç«eni AfHÂN Sisli bir sabah NİSAN 1915 sabahı erken saatlerınde deniz «akindl ve hafıf bir sis vardı. 100 kadar savaş gemisinin hımayesindekî 200'e yakın taşıt gemisinden Gelibolu Yanmadasında Seddfîlbahir ve Arıbnrnn bolgelennp çıkarma vapılmıştı. Avnı gun îngiliz ve Fransız kuv vetlen, a«ıl çıkarma verleri olan Seddulbahır ve Anburnun* d"an başka Anadolu kıjısında Kumkale'ye bır eıkarrra gösteri«i yaptıklan gibi Saros \e Beşike önlerinde de bazı ta°ıt gemileriyle çıkarma yapılacakmıs gibi şasırtmacava kalkmıslardı Ordu Komutanı Liman von Sanders Pasa çıkarmavt, daha çok Gelıbolu Yanmadasımn kuzeyinde, Sarog körfezinin Bolayır berzahmdan ve Anadolu vakasındaki Besikeierden bekHyordu: tertibatını da buna e5re almıştı. Bu sebeple Seddtiibahlr ve Anburnu eibi 5nemll bir bölgede valnız 9. Tümenl görevlendirmistî. Bu Tünenin 28 Pıvade Alavı Seddülbahir"den kuzeve doSru 15 kilometre gibl cok eenis bir sahada, 27. Piyade Alayından blr tabur da Anburnu ve Kabatepe Bölgesfnde 10 kilometrei'V bir cephede tutulmu«tu. Tumen, eeri kalan birliklerıvie Eceabafda idl. Yarbay Mustafa Kemal'in komutasındakl 19. Piyade Tümenl ise, ordu ihtiyatı olarak Eceabad'ın hemen kuzeyinde İdi. Seddülbahlr ve Morto koyu bblgelerinde S0 000'i îngiliz ve 16 000'i de Transız olmak üzere, 48 000 Hsilik bir kuvvet labahın alaea karanlıgında karava çıkanlmağa başlamı?tı. Hedef, çevrenin en bCviilc tepeıi olan Alçıtepe Idl. Buraya çıkarlar 26. Alayın 3. Taburunun atejlvle kar'ilasmışlar ve biraz tonra ria karşt naeumlanmıza nğramışlartft. Durmadan taze kuvvet alan <1(i$man kıyidan atılsmamıştı, îlk çıkan 29. înefliz Tumenini karsılayan bu tabur, en az kendlnden 10 mlsll fazla olan düsman ile 38 s»at yalnız basına vigıtçe savaısııştı. Seddülbahir çıkarması lle Wrlikte avnı gün ve taatte 32 000 Vi^ilik bir Avustralya ve YenJ Zelanda KolordufU da Anbumu böleeslne çıltarılmaya baılanmıştı. Bu çiksrmanın hedefl, Conkhavın'nı almak ve bu luretle Seddülbahlr'den yapılan taarru. zu geHştlrmekti Burava çıkan Irnvvetleri llk anda 9 Piyarfe Tfimenimlzln 27 Alayının bırlikleri karşılamişlardı. Alavm büyük kısmı Tcı>abE''tan jtelin» cpve kadar Arıbumu'na çıkan dii'nanı karsılavan 1. Tabur, en 87 15 rnisll bir kuvvetle atltn\sr plbi sava«mıs. bu kahram»n taburun er ve subaylannın hemen hepsi can ve kanltnnı vermlslerdi. Eeeabit'ta ordu nıHvatiBÎ *«ıHl ed«B 19. Tflmen Komutanı M ^ (Arkası var) DİŞİ BOND Zamane Cocuâu . Yatan: B/il NAÜGN7ON 49 Benlro kalktıgımdan babersiz, yerlerı sılmesıne devam ediyor ve pücapta çalınan eski bir ask şartasını dınliyor: «Bir rün gelecek isteyeceksin beni, Ama ben unntnınş olacagım •enL» Ne ümit, ne ümit! Dlye duşündüm. îçimden yanına glderek, «Anrüe be, uyan artık, büyü artık!» dlye onu sarsmak geldi. «Olgurda? artık da git, o herif kımse ona, Cehennemın dlblne lcadar yolun var, de'» Ama sesımi çjkarmadım Ya?ımız UerledJkçe daha Ince düşun celi nıı oluyoruz • nedır? Zaten kadın kıa tasmınin havsllenni elinden almak olmaz. Meğer ki yenne dolduracak başka hayaller sunasınız onlara «Ko, aldatBdursun kendlnis dtye düşundüra. «Bir damla avuntu buluyorsa kıme ne zarar?» Onun herifın birine ftşık olduğunu bilıyordum. Evlme aldığımdan berl büiyordura bunu. Daha doğrusu ilk gördüğumdenberl bilıyordum BUtün bu yer silmelerin, çamaşır vıkamalann, vemek plşirraelerin de o herifl düşünmemek İÇİD btr çare olduğunu biliyordum ŞimdJ siz erfceklere blr soru sormak istlyo ram: Hanglsinl tercih ederslnte: Kalbinde blr baska herif olduğu halde saçını sizln içln süpUrge eden her isiniz) gorüp hattA sizinle vafan bir plllç ml. voksa gece gfcndüz durmadan «Seni sevtyorum», dedigi halde su kaynatmak bile elinden gelmiyea ahınak blr pıliei mi? Anlarsınız ya! B:r taraftan vUcuduma bol bol Yardley kolonyan re koltuk altlanma ter kreml (tertemlz kokmaya da bayıtmm rallahi) sUrerken Annle'ciğım yerleri kazır gibi silmesinl seyredıyordum. Bazı kızlara böyle tesir ediyor. Hepsine de^ll • hatta maalesel pek azına boyle tesir ediyor bugünlerde Çoğunluğu sıkıldılar mı birseyle meşgul olup avunacak verde ortabkta gezdnlp sızlanmayı tercih edıyorlar. Bir kereslnde trls fllye btr pilldın vardı. Şlşrnan, tri kıyıiı birçey. Aşkta hayal tanklığına mı uğramış ne? Böyle slşko kanlann kalpleri de vücutlan gibidlr. Çabucak zedelenir Bu tns Tannmn günü çdmıne başuıda oturup sigara ve çay içer di artık. Bacaklan atcsten kıpkırmızı kesilirdl Blr seferinde, «Bir ftncan çay versene.» dıyecek olduk Başıru kaldınp bak tı da, «Elin tutmuyor mu?» dıye sorduydu. Bfiiyor musunuz defedene kadar gbbefım çatladıvdı Bu bakundan kediye benzerlen Raiıat bir kdse buldular ro artık yerlerinden oynatabilene a?kolsun! «Bu gömlek kaymak gibl olmuş, Annle.» dedlm. lEllne sağbk». Mısır popllniyie tprilen • bundan alâsı can sağhğı Aslında ütf* bile lstemeı ama üzerlnden söyle ıîifc bir ütü geçersenlz daha güzel oluyor. Annie basuıi kaldınp bana hsk tı ve gülumsedı «Beğendıjıne memnun oldum > dedı «SanatoryomdaM grkadagmı ziyarete mi gidıyorsun% «Harry mı' Evet, bir tıgrama* istiyorum.» Yer bezinl havsds sıkmasını seyrettira. Bılmem. Yut ka yürekli mi olup çıkıyoruz se? Birden, . Çevıren: NfNAL TEĞfNOtAl/ •Sen de gelmek ister mlsin blzim kız'» dıye sordum. Annıe gene yuzume baktı. Davetime biraz sonra pısrnan olacağımı hıssettı zannedersem Ama belkı de yarulıyorum. Belki de evde kalmayı gerçekten istıyordu. «Biraz çamaşırlarım var vapacak» dedı. «Çamaşınn da h:ç bitmez kı se ninU Annle, <lş yapmasını severım ben» diye cevap verdi. «Öyleyse mübarek olsun.» dedım. Bır kadınm lş yapmasuıa 9sl« engel olmayın, içlerinde 1 kalır *ok sa Zavallı kadın milletı Ucundan, kınsından 111e meşakkat ille tstırap çekecek ama bizlro eUmizden ne gelır ki' Kadınlar ıstırap çekmek için yaratılmıslar dır sanki Birden Annie'nin «Alfle, ne va kit döneceksin?» diye sorduğuna duydum. EfendiciSıme sövliveyim, kadıa kısmının (Daha doğrusu kım olursa olsun), ağzından duyunca cinleri basıma toplayan bir !âf varsa o da budur daha dışan çıkmadan «Ne zaman dönüyorsun'« diye soruîması. «Bana bunu sorma diye s5vledımdı degıl mı Aanie? Bu kapıdan bir kere çıktım mı, de^il hangi saat, hangi gunde döneceeimi bîle bilemem ben Kimsev* hesap vermesini sevmeyen adam Urdanımdır.» «Bilivorum Alfie «ma blr fiVrim olursa sana güzel blr vemek hazırlıvabılinm divordtım da'» •öyle bir yemek yap ki hep hazır dursun,» diye cevap verdım. (Arkası var) TİFFANY JONES GARTH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle